|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Medineweb,Açılış Tarihi: 26Haziran 2014 (20:51), Konuya Son Cevap : 26Haziran 2014 (20:52). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
26Haziran 2014, 20:51 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Fıkıh Usûlü Fıkıh Usûlü Fıkıh Usûlü´nün Tarifi Fıkıh ilminin bir dalı, fürûTatbikî Hukuk),diğer dalı ise usûl Nazarî Hukuk)´dur. Fıkıh denince, genellikle bu ilmin fiirû´ dalı kas-dedilir. Fıkıh ilminin diğer dalı olan usûlü´1-fıkh, bir isim tamlaması (izafet terki*bi)dır.[1] Bu ilme, bazen tamlamanın başına ilim sözü eklenerek ilmu usûli´1-fıkh denildiği gibi, bazen de fıkıh lafzı çıkarılarak sadece İlmu´1-usûl denir.[2] Bugün fıkıh usûlü tabirinin karşılığı olarak İslâm Hukuk Felsefesi, İslâm Hukuk Meto*dolojisi, İslâm Hukuk Usûlü, İslâm Teşri Usûlü, İslâm Hukuku Nazariyatı gibi terimlerin kullanıldığım görmekteyiz. Burada bu isim tamlamasının parçalarını teşkil eden usûl ve fıkıh terimleri üzerinde ayrı ayrı bilgi verilecektir. Ayrıca izafet terkibi olarak usûlu´l-fikh´ın manası zikredilecek ve bir ilmin özel adı olarak usûlü´1-fıkh´in tarifi yapılacaktır. a- Usûl Bu kelime, asi ´ın çoğulu olup luğatta temel, esas, kök, dayanak gibi manalara gelir.[3] Usûl, ıstılahta râcih, kaide, müstashab ve delil manaların*da kullanılır. Şimdi bu terimleri kısaca izah edelim. Râcih: "Kelâmda asi olan mana-yi hakikîdir" ifadesinde asi, râcih anlamın*dadır. Yani kelâmın mecazî değil de hakikî manasına hami olunması tercih olu*nur, demektir. "Kitâb (Kur´ân), kıyasa nisbetle asıldır" sözünde asi, tercih anlamındadır. Yani Kur´ân delil olma yönünden, kıyasa tercih olunur, demektir. Kaide: "Lâşe´nin zaruret, içinde bulunan insan tarafından yenilebileceği, asi olanın hilâfınadır" sözünde asi, kaide anlamındadır. "Bu babda asi olan budur" denir ki, bu konuda kaide budur, demektir. Müstashab: "Berâet-i zimmet, asıldır" ifadesinde asi, müstashab anlamında kullanılmıştır.[4] Yani aksi sabit oluncaya kadar kişi, suçtan, mes´uliyetten, gü*nah ve borçtan beri (uzak) olduğu kabul edilir, demektir. Delfl: "Bu mes´elenin aslı, icmâ´dır" ibaresinde "asi, delîl anlamındadır. Yani bu mes´elenin delîli, icmâ´dır, demektir.Usûlu´l-fıkıh terkibinde asi (ç.tisûl) delîl anlamında kullanılmıştır. [5] b- Fıkıh: Fıkıh kelimesi lügatta birşeyi bilmek, anlamak manasına gelir. Kur´ân´da fıkıh kelimesi mutlak ilim için değil, ince anlayış, keskin idrak ve konuşanın ga*yesini anlamak manalarında kullanılmıştır.[6] Şu halde fıkıh bir şeyin künhüne va*kıf olarak ve deliliyle birlikte bilmek anlamına gelmektedir. Hanefîler Fıkıh´ı ıstilâh´ta "kişinin amel yönünden lehine ve aleyhine olan şer´î hükümleri bir meleke halinde bitmesidir" şeklinde, Şâfiîler ise "şer´î-amelî hükümleri yani ibâdet, muamelât ve ukûbât´a ait hükümleri, tafsili delillerinden çıkararak bilmektir" şeklinde tarif etmişlerdir[7]. Bu iki tarifin lafızları farklı ol*makla birlikte, aynı manayı ifade etmektedirler. Çünkü Hanefîler bilmek (ma´-rifet) tabirinden "delilinden çıkararak bilme, meleke ve iktidarı" manasını kastetmişlerdir. Fıkh´ın şu şekilde de tarifi yapılmıştır: "Fıkıh, ibâdet, ukûbat ve muamelâ*ta ait şer´î hükümlerin hey´et-i umûmiyesidir"[8] Şer´î hükümleri, delillerinden çıkarak bilen âlîme fakîh denir ki, müctehid demektir. İctihâd ve istinbât melekesine mâlik olmayan bir kişiye, ne kadar çok fıkhı meseleyi öğrenmiş ve ezberlemiş olsa da fakîh (hukukçu) denmez. Bu kişi*lere âlim denir. Âlim başka fakîh başkadır. Aralarında fark vardır. Her fakîh âlimdir. Fakat her âlim fakîh değildir. Ancak bu kişilere mecazî olarak fakîh denir. [9] - Fahrettin Atar,fıkıh usulü kitabından alıntıdır |
Konu Sahibi Medineweb 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Medinewebli önlisans İlahiyat 1.sınıf öğrencileri... | İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar | nurşen35 | 87 | 33209 | 23 Mayıs 2015 21:53 |
Gülmek isteyenler tıklasın :))) | Videolar/Slaytlar | Kara Kartal | 3 | 4063 | 10 Mayıs 2015 16:16 |
Cumartesi Anneleri’nin ahı/Can Dündar | İslami Haberler | Medineweb | 0 | 2724 | 10 Mayıs 2015 16:13 |
Ayın Üyesi ''zeynepnm'' | Ayın Üyesi | 9Esra | 13 | 8908 | 30 Nisan 2015 14:29 |
Müzemmil suresi bize ne anlatıyor | Tefsir Çalışmaları | Medineweb | 0 | 3321 | 19 Nisan 2015 15:45 |
26Haziran 2014, 20:51 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Fıkıh Usûlü´nün Tarifi
Fıkıh Usûlünün Konusu Âlimlerin, Fıkıh Usûlü´nün konusu ile ilgili görüşlerini şu dört maddede özet*leyebiliriz: 1- Deliller, ictihâd ve tercihtir. 2- Şer´î hükümlerdir, dolayısıyla şer´i delillerdir. 3. Şer´î delillerdir, dolayısıyla şer´î hükümlerdir. 4. Şer´î hükümler ve şer´î delillerdir.[18] Biz bu ilmin konusunun şer´î deliller ve şer´î hükümler olduğunu kabul edi*yoruz. Çünkü usûlcü, teşrî ve hüküm çıkarma açısından delillerle meşgul olur ve şer´î hükümlerin nasıl çıkarılacağını gösterir. Şu halde fıkıh usûlü´nün konu*su Şer´i Deliller ve Şer´i Hükümlerdir. Bu konuda biraz daha ayrıntılı bilgi verelim. Usûl âlimi, Fıkıh Usûlü ilminde şer´î hükümlerin çıkarıldığı Kitab, sünnet, İcma ve kıyas gibi delillerden icmali bir şekilde bahseder. Delilleri hüküm çıkar*ma, teşri´ (kanun koyma) açısından inceler, delillerden hüküm çıkarırken hangi esaslara uyulması gerektiği üzerinde durur. Aynı şekilde usûlcü, şer´î deliller ara*sında tearuz vukuunda hangisinin diğerine tercih edileceğine dair esasları tesbit eder. Bu ilmin konuları arasında istihsân, istishâb, maslahat, örf-âdet, sedd-i zerâyi´ gibi fer´î deliller bulunur. Hikmet-i teşrî, mekâsidü´ş-şerî´a gibi fıkh´ın en faydalı ve en önemli esasları dahi bu İlmin konuları arasında yer alır. Hüsün-kubuh, irâde hürriyeti, hikmet-i ilahiyye gibi Kelâm ilmine ait konular da Fıkıh Usûlü ilminde tetkike tabi tutulur. Vücûb, hürmet, sıhhat, fesâd, rükün, şart, illet gibi hükümler, zimmet, ehliyet gibi mefhumlar, hâss, âmm, müşterek, mü-evvel, mecaz, kinaye, hafî, müşkil, emir, nehiy gibi lafızlar Fıkıh Usûlü ilminin konulan arasında bulunur. Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı gibi Fıkıh Usûlü ilmi, kıs*men İslâm Hukukunun hikmet-i teşri´iyesini, kısmen kelâm ilminin konularım, kısmen de her dü´e şâmil ve tatbiki kabil dil kaidelerini tetkik eder. Usûlcü, bu tetkik ve incelemeleri esnasında Lügat, Sarf, Nahiv, Mantık, Kelâm ve Fıkıh gi*bi ilimlerden faydalanır Fahrettin Atar,fıkıh usulü kitabından alıntıdır |
26Haziran 2014, 20:52 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Fıkıh Usûlü´nün Tarifi
Fıkıh Usûlü´nün Gayesi Ve Faydaları A- Gayesi: Bu ilmin gayesi, şer´î hükümlerin, şer´î delillerden nasıl ve ne şekilde çıkarı*lacağını öğretmektir. Burada ifade edelim ki, şer´î hükümlerin hakikatlerine bü*tün şartlarıyla vukuf kesbetmek, ancak bu ilim sayesinde mümkün olabilir. Fıkıh Usûlü ilminin koyduğu kaideleri bilmeyen bir kimse, tefsîr, hadîs ilimlerini bilse bile, şer´î hükümlerin hakikatlerine nüfuz edemez. Aynı şekilde Kur´ân ve Sün-net´in ihtiva ettiği hükümleri hakkıyla anlamak için dil ilimlerini bilmek de kâfi değildir. Fıkıh Usûlü ilminde de ihtisas yapmak gerekir. Müctehidler ictihâdla-rında, fakîhler hüküm istihracında bu ilmin kaide ve esaslarından son derece fay*dalanırlar. Bu ilmîn esaslarını bilmeyenler, Kur´ân ve Sünnetten hüküm çıkarırken hata edebilirler. Sonuç olarak diyebiliriz ki, bu ilmin esaslarını öğre*nen bir fakîh, hüküm istinbâtında isabetli neticelere varabilir. İsabetli kararlara varabilen ve onları hayatına tatbik eden bir âlim ise dünya ve âhiret saadetini kazanabilir.[20] b- Faydalan[21] Fıkıh Usûlü ilmi, Kur´ân ve Sünnet´den hüküm çıkarmayı amaçlayan bir ilimdir. Bu ilmin tahsilinden elde edilecek faydaları şöyle sıralayabiliriz: 1. Kişi bu ilimde mütehassıs olunca, Kur´ân ve Sünnet´in aşağı-yukan bü*tün lafızlarım öğrenmiş olur. 2. İnsan bu ilim sayesinde müctehidler tarafından hükümlerin ne suretle çı*karıldığını, hangisinin rey ve ictihâdlannın diğerlerine üstün bulunduğunu bile*bilir. Dolayısıyla müctehidlerin, istinbât ve ictihâd etme yollarını ve bunların Fıkıh´a ne kadar hizmetlerinin geçtiğini müşahade eder. 3. Fıkıh kitaplarında bulunan hükümlerin delilleri ve bu hükümlerin hangi*lerinin Kur´ân ve Sünnet´den çıkarıldığı ve hangilerinin müctehidlerin içtihâdla-rına dayandığı, bu ilmin yardımıyla bilinebilir. 4. Cenâb-ı Hakk´ın dinî hükümleri koyarken gözettiği maksad ve gayesinin ne olduğu (hikmet-i teşri´) bu ilim vasıtasiyle Öğrenilebilir. 5. Bu ilimde ihtisas yapanların, hukukî, kanunî bilgileri artar ve muhakeme kudretleri gelişir, hukuk nosyonları (hukuk melekesi) teşekkül eder, Kur´ân ve Sünnet´den hata yapmadan hüküm çıkarabilirler. Fahrettin Atar,fıkıh usulü kitabından alıntıdır |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Omu ilitam 6. ünite fıkıh usulü soruları | Medineweb | SAMSUN OMÜ İlitam | 1 | 15 Ocak 2020 19:32 |
Fıkıh Usulü / Delil Kavramı | Medineweb | Fıkıh | 0 | 26Haziran 2014 20:54 |
Omu ilitam fıkıh usulü 5. ünite | Medineweb | SAMSUN OMÜ İlitam | 0 | 20 Aralık 2013 15:34 |
Omu ilitam fıkıh usulü 1.ünite | Medineweb | Fıkıh Usülü | 0 | 20 Aralık 2013 15:32 |
Fıkıh Usulü // Prof.Dr.Abdulkerim Zeydan | enderhafızım | Kitaplar/Kütüphane | 0 | 05 Aralık 2012 17:58 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|