GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE YÖNETiMLER ,YÖNETiCiLER VE YÖNETiLENLER..Zülküf Arslan

[ZÜLKÜF ARSLAN]

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE YÖNETiMLER ,YÖNETiCiLER VE YÖNETiLENLER..Zülküf Arslan

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE YÖNETİMLER ,YÖNETİCİLER VE YÖNETİLENLER..

Bir sabah evden çıkıp işe gittiğinizi düşünün, hatta iş ile kısıtlamayalım olurya işinizde olmayabilir.Bunun için şöyle başlayalım;

Bir gün yolda yürüyorsunuz,bu öyle sıradan bi yürüyüş değil bir yandanda etrafınızda olup bitenleri tefekkürle ve sıkıntı-sıkıntlara çözüm düşüncesi içerisinde yürüyorsunuz.Karşınıza birileri çıkıp tamda düşünmenize denk olarak şöyle bir soru soruyor.

Nasıl bir iktidara talipsiniz ve nasıl bir idare sisteminizin olmasını isterdiniz,istediğiniz idare şekli için nasıl bi çalışmanız ,gayretiniz var ?

Ben kendi adıma bu soruya cevap arayıp cevaplayacağım.Sizde lütfen kendiniz cevaplayıp bu paylaşımın altına düşüncenizi yazıp paylaşın.

Evet benim cevabımdan önce şöyle bir geçmiş tarihe doğru giderek.Geçmişten günümüze kadar gelen ; İDARECİLER VE İDARE ETME ŞEKİLLERİNİ düşünüp mukayeseli bir değerlendirme yapsam, herhalde daha bir isabetli olur.
Bunu yaparken karşımıza şöyle bir gerçeklik [YÖNETİM ŞEMASI] bir dünya düzeni çıkıyor.Bu şemada şu şekildedir.BEŞER KAYNAKLI VE ALLAH KAYNAKLI İDARE ŞEKİLLERİ.
Bunuda YÖNETİCİLERİN YÖNETTİKLERİNİ BELİRLİ BİR GÜCE dayanarak yönetmişlerdir.Yani idarecinin ,idare ettikleri üzerindeki otoritesini sağlayan bir GÜÇ leri olmuştur.
Bu güç öyle küçümsenecek şekilde olmadığı gibi,bu GÜÇ ne kadar desteklenirse,idare eden ,idare ettiği halkın gözünde bir o kadar güçlü otoriteye sahip oluyordu.
YÖNETEN VE YÖNETİLEN[idare eden ve idare edilen] arasındaki bu gücün kaynağınıda, geçmişten günümüze gelen idare şekillerine bakarak anlamaya çalışacağız.

İktidarlar ve beslendikleri güçlerini bazen halk merkezli,bazen hak[din merkezli],bazende idarecilerin nabzına göre şekillenen idarecinin yapıp ettiklerini meşrulaştıran din adamı kisvesisi giymişler tarafından , halkı bir arada tutup mevcut otoriteye bağlı itaati oluşturmuşlardır.Bunlara örnek olarak şunları verebilir ve kısaca yapılarını inceleye biliriz;ilk başta genel bi yapıyı inceleyip daha sonra işleyişi ele alacagız.

İnsanlığın ilk dönemi.
1.KABİLELER[ilk insan ile başlayan,beşeri otoriteli yaşamlar ve islam otoriteli yaşamlar,kabilelere gelen peygamberler kıssaları una örnektir]

2.ŞEHİR DEVLETİ YAŞANTISINA GEÇENLER[islamı temsil eden ve islamın hükmüyle idare edenler ve beşer otoriteler]

3.KRALLIKLAR[islam HİLAFETİ ve beşer OTORİTELER]

4.TEKOLOJİNİN GELİŞTİRİLMESİYLE KRALLIKLARIN GÜCÜNÜ YİTİREREK İDAREYE HALKIDA KATMALARI[İslamın kırılma noktası ve islamın SALATANATA DÖNÜŞMESİ]

5.MEŞRUTİYETLER[beşer merkezci ulusçuluk OYUNLARI]

6.FARANSIZ İHTİLALİYLE KRALLIKLARIN ÇÖKÜŞÜ VE DEMOKRASİ[hümanist ve ümmetçilikten, milletçiliğe geçişler,laiklikle birlikte dinin sosyal hayattan tamamen DIŞLANMASI VE VİCDANİ Bİ HAPSE SOKULMASI]

7.GÜNÜMÜZ DEMOKRASİSİNİN DESPOTİZME DÖNÜŞEREK CAN ÇEKİŞMESİ....

Kısaca ilk insanlığın var oluşunda islamın İDARE şeklindeki delilleri..

İnsanlığın varoluşunun ve bu varoluşla birlikte çoğalıp,kabileşmeler oluşmuş. Her kabilenin REİSİ,ve akil topluluğu olmuştur.Bu bir çeşit o günün şartlarına göre şekillenmiş idareciliktir.
(KABİLELERE GELMİŞ PEYGAMBERLERİN KURANDAKİ KISSALARI BUNA ÖRNEKTİR]

Yani insanlık ilk yaratılışında öyle ,müşrik yetiştirme eğitim alanlarına dönüşmüş okullarda anlatıldığı gibi,vahşi,hiç bir şey bilmeyen,deli misali sağa sola saldıran ve yaşama şeklini HEP TESADÜFLERLE BULAN,YARI ÇIPLAK, AKIL VE BİLGİ [VAHİY] YOKSUNU DEĞİLDİR.
Bunun böyle olmadığını bizler Kuran da,ADEM as ile ilgili vahiynin anlatımında görüyoruz.Şanı yüce alemlerin tek ilahı olan tek Allah BİZ ADEME EŞYANIN HAKİKATİNİ,EKMEYİ,BİÇMEYİ,NELERDEN UZAK DURULMASI GEREKTİĞİNİ,NELERİ RED EDECEĞİNİ,NELERİ KABUL EDECEĞİNİ,yani dünya üzerindeki o an bile bir DÜZENİN OLDUĞUNU VE BU DÜZENİN VAHİY BİLGİSİYLE İNSANA ANLATILDIĞI VE YAŞATTIRILDIĞINI, neyi nasıl yapacağını ve hayatını nasıl İDARE edeceğini anlattık diyor.Buda şu anlama geliyor.Allah ,ilk yarattığı insana bahşettiği hayatın ne şekilde tasarruf edip edmeyeceği HAKKINIDA,YİNE KENDİSİNE BAĞLAMIŞ,ve hiç bir insanın diğer insanın hayatı üzerinde otorite kurararak ,tasarruf etme hakkının olmadığını belirtmiş.Ne zamanki,insanlar vahiyin aydınlığını bırakarak,DÜZENDE YENİ BEŞER KAYNAKLI DÜZENSİZLİKLER OLUŞTURMAYA ÇALIŞMIŞLARSA İŞTE O ZAMAN İŞLER KARIŞMIŞTIR.

Allah ın bu otorite ve tasarruf etme kuralları bütünlüğünede İSLAM VE İSLAM HUKUKU,İDARESİ ismini vermiştir.Bütün yarattığı insanlar içinde böyle bir İDARE ŞEKLİNİ, ALLAH IN KENDİSİNİN SEÇTİĞİNİ ,insanlara gönderdiği vahiysinde belirtmiştir.

Bu gün sizin için seçtiğim din islamdır ve islamdan başka bi dinle[yaşama biçimindeki idare şekliyle] tekrar bana gelmeyin,bana gelince islamın dışında bi idare ile gelip bana DİNİNİZİ Mİ ÖĞRETECEKSİNİZ ,yANİ BÖYLE DURUMLARLA sakın gelmeyin ve ancak islamın müntesibi olan müslümanlar olarak ölün,diyerek insanlığı her dönemde tehdid ile uyarmış.Bu uyarı ile yoldan çıkan,sapan,şaşıranlar olursa hemen kendilerini düzeltmelerini ,aksi halde sonuç bakımından hüsranı,kaybı yaşayacaklarını belirtmiş,ikazı ile merhamet etmiştir.

Allah ın islam ismini seçmesi ise tesadüf değildir.İSLAM kök olarak,esenlik ve teslimiyet anlamını taşır.Kimki islam üzere ölür.yani kimki,islamdan başka bir idareye teslim olmaz ise o kişi esenlik yurdu olan ahirette kurtulur.Dünyadada bu kişi ,islama teslim olmayanlar tarafından sıkıntılara uğratılırsa, bu durum bu kişi için ZİLLET DEĞİL,İZZETTİR...

Evet ilk ele aldığım İDERE ETME ŞEKLİNİN İSLAM OLMASI,ilk insanın yaratılışından itibaren İSLAMIN sadece namaz,oruç,hac ,sadaka,zekat vb ibadetlerle kısıtlı olmadığı,aynı zamanda islamın BİR İDARE ŞEKLİ olduğundandır.

Yani ,alemlerin tek ilahı olan tek Allah,yarattığı agacın dalındaki yaprağın bile kendi bilgisi dışında bir izne ,bi serbestliğe bırakmamışken,yarattığı insanı kendi başına başı boş mu bırakmış?

Zaten bu soruyada yine alemlerin tek ilahı olan tek Allah vahiysinde açıklayarak,hayır Ben insanı başı boş bırakmamışım diyor.Başı boş bırakmamışımın anlamı şudur.İnsan kendi başına yeterli değildir.Yani insan Allah tan azade bi şekilde yaşayamaz,Allah tan azade bir KUVVETLER AYRILIĞI [ Yürütme,Yasama,Yargı] yapamaz.Böyle bi küstahlığa düşüp MÜSTAĞNİ OLAMAZ.

Not.yazı farklı başlıkta yalnız bu yazıyla aynı istikamette devam edecektir inşaAllah.....[/COLOR]