|
Konu Kimliği: Konu Sahibi KardelenGül,Açılış Tarihi: 21 Temmuz 2015 (16:58), Konuya Son Cevap : 21 Temmuz 2015 (16:58). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
21 Temmuz 2015, 16:58 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 31327 Üyelik T.:
23 Eylül 2013 | Hoş Geleni Hoş Göndermek Hoş Geleni Hoş Göndermek Hoş Geleni Hoş Göndermek Havva BOZKURT 14 Temmuz 2015 Belki de bu yazıyı daha öncesinden yazmam gerekiyordu ama bu benim için büyük bir samimiyetsizliktir. Neden böyle düşündüğümü size çok sevdiğim ve her defasında ders aldığım bir kıssa anlatarak açıklamaya çalışacağım inşallah. Adamın birisi İmam-ı Azam’ a gelerek oğlunun bal yemeyi çok sevdiğini ondan başka bir şey yemediğini şikayet etmiş ve oğluna bir şeyler söyleyerek onu ikna etmesini rica etmiş. Bunun üzerine İmam-ı Azam şimdi gidip kırk gün sonra gelmelerini söylemiş. Kırk gün geçmiş tekrardan geldiklerinde İmam-ı Azam çocuğa dönerek “Oğlum, bal yeme.“ demiş. Adam sinirlenip bunun için mi bizi kırk gün beklettiniz diye hiddetlenmiş. İmam-ı Azam sakinliğini bozmadan“ Ben de balı çok severim. Sizi gönderdiğim günden beri hiç bal yemedim. Demek ki bal yememe işi yapılabiliyormuş. Kendi nefsimde başardım çocuk da başarabilir diye düşünerek ona bir cümlelik bu nasihatı verme hakkını kendimde gördüm.“ demiş. Bizler de bir şeyler yazarken veya söylerken ilk önce kendi nefsimizde bunu başardığımızı görmeli ardından nasihatte bulunmalıyız yoksa yaptığımız samimiyetsizlikten başka bir şey olmaz. Asıl konumuz ise Ramazan. Hoş geldin On Bir Ayın Sultanı. Ya Şehr-i Ramazan hoş geldin de hoş gidecek misin? Biz Sen’den razıyız, Sen bizden razı olacak mısın? Sorumuz derdimiz Ramazan’ı nasıl razı göndermeli Allah’ın rızasını nasıl kazanmalıyız? Bereketli Sofraya Gel Evvela sahur ile başlayalım Ramazan’da bize ilk sahurla gelmiyor mu? Sahur yemeğinde olan bereket, sahur vaktinde meleklerin ettiği dualar ve bizim sahur vaktinde ettiğimiz dualar… Ebu Davud ve Nesai’nin rivayet ettiği bir hadiste Peygamber Efendimiz(sav) İrbad İbn-i Sariye isimli sahabeyi sahur yemeğine davet edip“ Bereketli sofraya gel.“ dediği rivayet edilmiştir. Bizim bu kıssadan da anlayacağımız üzere sahur sofrası çok bereketli bir sofradır. Günümüzde yaptığımızın tam tersine sahur yemeği iftar yemeğinden daha bol olmalıdır. Bu da bizim unuttuğumuz en güzel sünnetlerden biridir. Sahur vaktinde edilen duanın ehemmiyeti çok büyüktür. O vakit sen secdeye yerin yedi kat altına seslenirsin ama sesin arş-ı aladan duyulur. İftar Bizden Ne Bekler? İftar için içimizde bir heyecan bir hareketlilik olmalı. Sofrada ne kadar el ne kadar hareket varsa ibadet o kadar ciddiye alınmış demektir. Müslüman yapılan ibadetten haz almalı heyecan duymalı ve tembelliğe alışmamalı. İftar için sofra hazırlamak bir zahmet değil rahmet belirtisi olmalı. Bir de Allah rızası için yapılan bir ibadeti oburluk ve ardından gelen israf ile ziyan etmemeliyiz. Yediklerimiz gözümüzün doyacağı kadar değil midemizin doyacağı kadar olmalı. Ne kadar yersek o kadar ağırlaşırız ve ardından gelen akşam namazını da ya aksatmış ya da geciktirmiş oluruz. Her kötülük ardından bir kötülüğü daha getirir. Bizi bağlayan şeytanın zinciri değil haramın yasağın zinciri olur bu mübarek ayda. Az yenilen bir yemeğin ardından ev halkı veya bulunduğunuz ortamdaki diğer insanlarla birlikte kılınan namaz ise ecir üzerine ecir olur. Soframızda Ne Eksik? Diğer bir yaptığımız hata ise soframızda yer açtığımız kişiler. Davetlilerimiz yalnızca halamız, dayımız, arkadaşlarımız vs. olmamalı. Ramazan ayı birlikteliğin, beraberliğin en güzel hatırlatıcısıdır. Ve biz bu birlikteliği yalnızca çevremizde tanıdığımız insanlarla sınırlandırmamalıyız. En kötü davet yetimin, miskinin, talebenin olmadığı davettir. Allah’ın rahmetini celbedecek kişileri soframızdan eksik etmemeliyiz. Onlar bizden bir şey eksiltmez aksine Efendimiz(sav) onların sayesinde rızık gördüğümüzü haber vermiştir. Soframızdaki bu büyük eksikliği gidermek boynumuzun borcudur. Nasıl ki ahirette boynuzsuz koyun boynuzlu koyundan hakkını isteyecek onlar da bizden hakkını isteyecekler. Bizler komşusu açken kendisi tok yatamayan bir Peygamber’in ümmetiyiz. Eğer ki karnımız tok başımızı yastığa rahatlıkla koyabiliyorsak o tuttuğumuz oruç değil boş yere aç kalma eylemidir. Küfür ile Oruç Aynı Kefede Olmaz Hakiki bir oruç mideyi aç bırakmakla olmaz. Burada ders alması gereken yalnızca mide değil aklımız kalbimiz ve diğer bütün organlarımız olmalı. “Hocam abdest alırken ağza su vermek orucu bozar mı?“ gibi soruların yerini “Gıybet ettim, yalan söyledim orucum ne oldu?”sorusu almalı. Tabi bu soruyu evvela kendimize sormayı da unutmamalıyız. Zaten aklı baliğ hakiki bir Müslüman bu sorulara cevap vermekte çok da zorlanmaz. Bu küfürler içinde bize ve orucumuza en büyük zararın kul hakkından geldiğini de unutmamak gerekir. Peygamberimiz (sav)“Bu gerçek bir iflastır.“ diyor kul hakkı için yine Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadisi şerifinde de şöyle buyuruyor: “Oruç perdedir. Biriniz bir gün tutacak olursa, kötü söz sarf etmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa “Ben oruçluyum!” desin ve ona bulaşmasın. Yani hakkıyla Ramazan’ımızı geçirmek istiyorsak önceliğimiz küfürden uzak durmak olmalı. Orucumuzu bozan su olsun yeter ki. Orucu Uykuya Tutturmak Beynimi kurcalayan ve nefsime en ağır gelen olaylardan biri de bir anne deyimi olan “Orucu uykuya tutturmak“. Her ne kadar kulağa komik gelse de en acı durumlardan biri. Aslında o gün boyu uyuduğumuz uyku normal bir uyku değil gaflet uykusudur. Gün içerisinde sabretmeli ve elimizden geldiğince hareket içerisinde olmalıyız. Buradaki hareketten kastımız malayani boş hareketler değil. Bize biz olduğumuzu, Müslüman olduğumuzu hatırlatan hareketler. Evet sıcak yaz günlerinde oruç tutmak bizi zorluyor ama ateş bazen sudan ziyade temizlik yapar. Bizi yakan güneş ışığı olsun, cehennem ateşi değil. Ramazan-ı Şerifteki oruç on beş saat, sahursuz ise yirmi dört saat devam eden bir müddet açlığa sabır ve tahammül ve bir riyazettir ve bir idmandır. Sabırsızlığın ve tahammülsüzlüğün bir ilâcıdır oruç. Sabredelim sabır bizi her daim en güzele götürecektir. Çirkin Oyunlar Ramazan eğlenceleri altında bize sunulan çirkin oyunların aleti olmaktan birer Müslüman olarak kaçınmalıyız. Çünkü her ne kadar bize dışardan hoş gösterilse de içinde bizi ve maneviyatımızı yok eden çirkin oyunlar dönmekte. Bakara suresi 183. Ayette “Yâ eyyuhâllezîne âmenû kutibe aleykumus sıyâmu kemâ kutibe alellezîne min kablikum leallekum tettekûn“ (Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı. Böylece umulur ki takva ehli olursunuz) takva sahibi olmaktan bahseden bir ayet ve orucun farz kılındığını haber eder. Ama bize sunulan Allah’ın farzı içerisinde bir eğlence. Takva ile eğlence nasıl aynı anda yapılabilir ki? Yani burada iki seçenek bırakılıyor bize ya eğlenerek imanına zarar vereceksin ya da farzın şuurunda hakiki takva sahibi olacaksın karar senin. Bunlar Ramazan’da kendimize sormamız gereken sorulardan birkaçı daha nice sormamız gereken sorularımız var. Ramazan bizden nasıl razı gitmeli sorusuna birkaç aciz cevap. Rabbim bildiğimizle amel etmeyi nasip etsin. Allah’ın izniyle bundan sonraki bütün Ramazanlarımız bizden razı, hoş gitsin, biz son iftarımızı ederken Ramazan da bizimle iftihar etsin. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________ [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Konu Sahibi KardelenGül 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Ufka Yolculuk 5. Bilgi ve Kültür Yarışması | Yarışmalar/ Bilgi Yarışmaları | Mihrinaz | 4 | 2055 | 24 Aralık 2016 21:19 |
Ramazan ve Kadir gecesi | Oruç-Ramazan | su damlası | 3 | 1902 | 28Haziran 2016 11:51 |
Abdest ve namazın tıbbî faydaları | Namaz-Abdest-Teyemmüm | Esma_Nur | 1 | 1706 | 27Haziran 2016 16:11 |
Neredesin ey nezaket | Adap-Edep-Ahlak | KardelenGül | 0 | 1823 | 27Haziran 2016 16:09 |
Allah güzeldir, güzelliği sever | Adap-Edep-Ahlak | KardelenGül | 0 | 1763 | 27Haziran 2016 16:08 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Cenazeye çelenk göndermek caizmi ? | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 09 Nisan 2009 10:10 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|