|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi: 01 Nisan 2008 (16:00), Konuya Son Cevap : 14 Nisan 2014 (02:52). Konuya 5 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
01 Nisan 2008, 16:00 | Mesaj No:1 |
Sen Sadece Eşimsin!.. Sen Sadece Eşimsin!.. Evlilik hayatında en büyük hayal kırıklıklarını eşine "Sen benim her şeyimsin!" diyen kişiler yaşıyor. Psikolog Yasemin Uçal, "Kimseye taşıyamayacağı bir rol yüklenmemeli." dedi. Bir insanın sevdiği birine 'sen benim her şeyimsin' demesi, ilk başta verilen kıymeti ifade etmek açısından çok güzel gelebilir. Ancak, bu sözün fiil olarak karşılık bulmasını beklemek muhatabında aynı hoş duyguları uyandırmıyor. Çünkü, bir kişinin "anne-baba, eş, arkadaş, evlat" rollerini aynı anda karşılaması çok zor. Bu imkânsızlık, beklentileri karşılanamayan tarafı üzdüğü gibi, kendisinden çok şey beklenen tarafta da boğucu bir etki yapabiliyor. Hayatımızda sadece bir tane rolü olabileceği halde 'her şeyimizi' üstüne yüklediğimiz kişiden 'ben senin beklentilerini karşılamak zorunda değilim' cevabını aldığımızda yıkılabiliriz. O, bunu diliyle ifade etmeyip hiçbir beklentimizi vermeyerek de gösterebilir. Özellikle eşler arası ilişkide makul olan, herkesi kendi konumunda kabullenmek ve fazla beklenti içine girmemektir. Psikolog Yasemin Uçal'a göre, bu idrak seviyesine ulaşmanın yolu 'karşımızdakinin de kendimiz gibi birçok konuda aciz, eksikleri olan, mükemmel olmayan' bir insan olduğunu kabullenmekten geçiyor. Bir tane rolü olan insana, başka görevler de yükleyip onu her şeyimiz yapma isteğinin altında sorumluluktan kaçma arzusu yatıyor. Çünkü biri her şeyimiz olursa kendi işimizin azalacağını düşünüyoruz. Mesela, 'eşim benim her şeyim' diye düşünen kişi için eşinin varlığı, hayatta çok şeye sahip olmak demektir. Onu sadece eş olarak görse birçok şeyi kaybediyor ve kendisine daha çok iş düşüyor. Kendini geliştirmesi ve daha güçlü olması gerekiyor. Çünkü, hayatta huzurlu ve mutlu olmak için herkesin sorumlulukları vardır. Eksikliğini hissettiği maddi ve manevi ihtiyaçları gidermesini tek bir kişiden beklemek kişinin kendi üzerinde değişim ve gelişim yapmasını da engelliyor. Hiç kimsenin mutlak güç sahibi olmadığını hatırlatan Yasemin Uçal, eşimizin her şeyimiz olmasını beklemenin inancımıza da ters düştüğünü söylüyor. Evlenen insanların bir taşla sayısız kuş vurmak istediğini belirten Uçal şöyle konuşuyor: "Biri her şeyimiz olacağına, sadece rolü neyi gerektiriyorsa o olsun. Eşimiz eş, çocuğumuz çocuk, annemiz anne, babamız baba olarak kalsın. Onlardan farklı roller beklemek hayatımıza birçok olumsuzluk getirir. Eş de şefkat gösterebilir; ama anne-baba yerine konulamaz. Eşimizle bütünleşiyoruz; ama dünyaya tek gelip tek gittiğimizi unutmayalım. Herkes yaptığından kendisi sorumlu. Bizi yaratan ve huzuruna dönecek olduğumuz ALLAH (cc) ancak her şeyimiz olabilir. Karşımızdakinin sadece kendine düşen sorumluluğu bilmesi ve ona göre davranması hayatı düzenleyen bir durumdur | |
Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... | Videolar/Slaytlar | Medine-web | 1 | 2876 | 23 Ağustos 2013 00:41 |
İran Emperyalizmi | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 6 | 3621 | 26 Ocak 2013 22:53 |
gerekli gereksiz bir şiir.. | Makale ve Köşe Yazıları | MERVE DEMİR | 0 | 3266 | 06 Aralık 2012 10:48 |
olmamış kayınbiradere mektup :) | Komik Paylaşımlar | Allahın kulu_ | 10 | 7699 | 03 Kasım 2012 23:19 |
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür | Makale ve Köşe Yazıları | Esadullah | 11 | 7200 | 02 Ekim 2012 21:16 |
04 Nisan 2008, 23:02 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 1032 Üyelik T.:
23 Mart 2008 | Eşinizin Mutlu Olması İçin Bazen Kaybedin... Eşinizin Mutlu Olması İçin Bazen Kaybedin... Efendimiz bir gün Hz. Aişe Validemiz ile çölde yürüyorlar. Aişe Validemiz genç ve son derece heyecanlı. Peygamberimiz bunu fark ediyor ve “Haydi Aişe seninle bir yarış yapalım” diyor. Aişe Validemiz çoktan hazır, “Hemen” diyor ve efendimizi yarışta geçiyor. Beyi tarafından takdir edilmek de Aişe Validemiz’i ayrıca mutlu ediyor. Bir sene sonra, aynı çölden yine geçerlerken Efendimiz, “Ya Aişe geçen yıl burada sen beni geçmiştin. Yine yarışalım mı?” diye sorar. Hz. Aişe kabul eder. Bu sefer Efendimiz Hz. Aişe’yi geçiyor. Ama Efendimiz, Hz Aişe mahzun olunca bu durumu kullanmak yerine, "Üzülme üzülme geçen sefer sen geçmiştin şimdi de ben geçtim. Eşit olduk ödeştik" diye eşini taltif ediyor. Ne önceki durumunu kullanarak geri kaldığını üzüntü vesilesi yapıyor ne de ileri geçtiğini şımarma vesilesi yaparak eşini incitiyor. Duygusallık zayıflık değil Çölde hanımını geçemeyen Efendimiz Miraç’ta yaptığı yolculukta bir noktadan öteye gidemeyen Cebrail’i geçiyor. Gökte Cebrail'i geçen Efendimiz yerde hanımını geçemiyor. Burada şöyle bir mesaj veriyor Efendimiz: “Hanımınızı ezmeyiniz, üzmeyiniz. Onun duygu dünyasına şefkat dünyasına girin hatta bazen onun mutlu olması için kaybedin. Bazen de siz kazanırsanız onu teselli edin ki onun duygu dünyasına hitap edin.” Biz beyler Efendimiz’in bu mesajını alıyor muyuz? En ufak bir meselede hanımınızla tartışmaya giriyor musunuz? Hanımlar şefkat yüklü yaratılmıştır. Bediüzzaman bu sebeble hanımlar için "şefkat kahramanı" demiştir. Eğer bu duygu olmasaydı, içinde çocuklarının bütün sıkıntısını çekemez, katlanamazdı. Beyefendiler hanımın bu yüklerinden dolayı Rabbi tarafından verilen duygusallıktan ötürü onu eleştirmemeli tam tersine anlayışla hürmet etmelidir. Bir atasözünde “Erkekte akıl kadında his hâkimdir” denilir. Bazı erkekler bunu üstünlük olarak görürler. Hâlbuki bu üstünlük değil bir yükümlülük getirir. Bu yüklendikleri görevin neticesidir. Eğer erkekte akıl hâkimse akıllı davranıp muhatabını rencide etmemelidir. Duygusallığına hürmet gösterip “Yüklendiği görevi icabıdır” demelidir. Her zaman eşitlik Peygamberimizle ilgili bir başka hatıraya geçmek istiyorum. Efendimiz Bedir Savaşı’na gidiyor. Ama yolda deve sayısı yüz ise insan sayısı üç yüz. Peygamberimiz devesi olanlar devesi olmayanlardan adam alsın diyor ve hesap ediliyor ki deve başına üç adam düşüyor. Peygamberimizin devsine de üç adam düşüyor ve sırası gelince adamları çağırıp kendisi yaya yürüyor. Sırası gelen diğer iki kişi binmek istemiyor ve “Ya RasulAllah biz senin yanında yürüyelim” diyorlar. Efendimiz de, “Eğer yürümek insanı yorarsa siz de insansınız siz de yorulursunuz. Yok, eğer yürümede bir sevap varsa ben de insanım benim de sevaba ihtiyacım var.” Her iki halde de kendisine ayrı bir muamele yapılamasını istemiyor. Burada çok önemli bir mesaj var: “Ey ümmetim çevrenizle olan münasebetinizde eşitlik ölçüsünü kaybetmeyin.” O her zaman halkı ile eşitlik örneği vermiştir. Bu örnekte de kendimize ne kadar hak tanıyorsak başkalarına da aynı hakkı kullandırmamızın gereğine dikkat çekiyor. “Vahiy mi, sizin emriniz mi?” Bedir’e vardıklarında bir dağın dibinde konaklamak üzere yükler indirilirken Bedir'de çobanlık yapan Habbab isimli bir adam geliyor. Çoban, “Ya ResulAllah burayı seçmeniz vahyin emri ile mi yoksa sizin emriniz midir” diyor? Resulullah, “Bu benim fikrimdir” deyince, “Ya ResulAllah ben burada çobanlık yaptım. İleride su var. Biz oraya gitmezsek oraya düşman gider ve su ile de kuvvet bulur. Biz gidelim orada konaklayalım hem bizim için faydalı olur hem de düşmanı kuvvetsiz bırakmış oluruz.” Peygamberimiz çobanın dediği yere gidiyor ve suyun yanına konaklıyorlar. Düşman orayı işgal niyeti ile geldiği için sudan da mahrum kalıp kuvvetsiz kalıyor. Burada dikkat çeken husus, Peygamberimiz’in herhangi bir önyargıya sahip olmaksızın çobanın fikrini dinlemesi ve hatta makul görerek uygulamasıdır. Çevresindeki insanları dinlemek ve makul olan fikirleri uygulamak da sünnettir. İnsan hep enaniyetini desteklememeli. Sünnet sadece namazların önünde kıldığımız sünnetler değil peygamberimizin hayatındaki uygulamaları da sünnettir. |
23 Ekim 2008, 15:55 | Mesaj No:3 |
Cvp: Sen Sadece Eşimsin!..
[QUOTE] Eş de şefkat gösterebilir; ama anne-baba yerine konulamaz. Eşimizle bütünleşiyoruz; ama dünyaya tek gelip tek gittiğimizi unutmayalım. Herkes yaptığından kendisi sorumlu. Bizi yaratan ve huzuruna dönecek olduğumuz ALLAH (cc) ancak her şeyimiz olabilir. Karşımızdakinin sadece kendine düşen sorumluluğu bilmesi ve ona göre davranması hayatı düzenleyen bir durumdur | |
17 Kasım 2008, 11:27 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 1390 Üyelik T.:
16 Nisan 2008 | Cvp: Sen Sadece Eşimsin!..
Allah cc razı olsun. Çok güzel bir konuya değinmişsiniz. "Sen benim herşeyimsin" bunun sorumluluğu gerçekten de çok büyük. Bu yazı herkesle paylaşılmalı diye düşünüyorum.
__________________ ''Gönlüm Sükût-u Ezber Eyledi...!'' |
14 Nisan 2014, 02:51 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 13402 Üyelik T.:
25 Şubat 2011 | Cevap: Sen Sadece Eşimsin!..
emekdar üye ve muhsin hocamın paylaşımları birbirinden güzel ve anlamlı allah razı olsun |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
SADECE OKU !! | günışığı | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | 1 | 31 Mayıs 2021 00:09 |
Sadece Tevhid | Yitiksevda | Tevhid Ve Şirk Konuları | 1 | 04 Mayıs 2021 22:10 |
Biz sadece arkadaşız!!! | Nesli_Nur | Serbest Kürsü | 2 | 14 Şubat 2013 10:42 |
Sadece Sükut...!!!! | Minam | Şiirler ve Şairler | 1 | 06 Aralık 2008 01:10 |
sadece bi açıklama | MescidiAksa | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 15 Eylül 2008 10:33 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|