Tekrar dünyaya gelsen eşinle evlenir miydin?

[Vasat]

Medine-web Üyemizden Alıntı

yorumlar yordamlar stratejiler takdire ve alkışa şayan vasat hanım.kartalın da gözünden kaçması mümkün olmayan bir stratejinize de tebessüm zorunlu oldu.hayvan terbiyesinden koca terbiyesine.))

kocasından davacı olan hemde ortadoğu savaşlarına hazırlanırcasına savunmasında dediği de ayrı tebesümlük.hocam erkekler için kadınlar ya güzeldir ve ya çirkindir diye iki şık var ve hepsi bu.ama kadınlar için erkekler öyle mi ? odunu var öküzü var danası var kütüğü var kerestesi var var da var .)

tabi ki o hz nisanın moralini bozmak istemedim tebesümle geçiştirdim.innne keydekünne azimini hatırlatmadım.)

yine bir karısından davacı bir vatandaşın ifadesi romanlık konu.) hocam uyuyordum tekme tokat kafama soğuk su bocanırken uyandım.
-can havliyle eşime dedim ki noluyoooor?
-niye üstüme kuma getirdin!
-ne kuması be hastamısın sen??
-RÜYAMDA GÖRDÜMM!! .)



sitemizin yazarı ve kuran kürsüsü hocası irfan hocamızın evlilik tavsiyeleri konusunda gençlere önerisinide unutmamak lazım.gençler evlenin evlenin iki şık var ya mutlu olursunuz ya da filozof.)


Değerli hocalarımın değerli yorumları ve tavsiyeleri gerçekten imzalanır.o özetini verdiğiniz kitabı merak etmiyor değilim.15 nolu mesajınızdaki grafik de kökten çözüm ya da yıkım merkezidir.

mesleğim gereği şunu öğrenmiş oldum.eşler arasında sorun sıkıntı asla asla asla olmamalı.yuvalar strateji siyaset bilimi psikolojik entrikalar üçüncü kişiler aileler girmemeli.şeytanların en holşandığı alan budur.ipin ucu kaçarsa hiç bir bilim dalı hiç bir ilim dalı çözüm olmuyor.dahası da var ki dile getirilen sorunları toplasan(istisnalar kaideyı bozmaz) bir fındık kabuğunu doldurmayacak cinsten sorunlar...kaos ile beslenen çiflerin faturası da malesef çocuklara kesiliyor.o kaos dalgası/zinciri kronikleşerek on yıl sonra evlenecek çocuklara miras kalıyor.adeta savaşa hazırlanır şeklinde yetiştirilmiş oluyor.

acizane ( yine istisnalar kaideyı bozmaz ve hakkedenler hariç) erkek kesimi garibanlara bir nasihat hatırlatayım.

anasının kuzusu gariban sakın hata yapma.unuttuğun hatırlamadığın gerçekten de hatırlamadığın asla yapmadım ne zaman yaptım konumuna düştüğün hataların iki noktada asla kaybolmaz yazılır hemde çivi ile kazınarak.
birincisi yazıcı meleklerin amel defterine işledikleri.ikincisi eşinin kayıtlarında unutulmaz vakti geldiğinde hesap sorulacaktır.o hata 50 yıl önce olsa bile .)

eşiniz araştıran soran çözüm odaklı olan vasat hocaiardan ise Allah acımıştır sana.yok diğer guruptan ise geçmiş olsun.)

10-20-40-50 yıl önce işlediğin hatalardan bir kaç örnek verelim de masum olduğunu kanıtlamaya çalışma kafan karışmasın.

- anana gitme o gelsin
-kilo almışşın
-yorgunum başka zaman gideriz
......
..........
...........
not:Tekrar dünyaya gelsen eşinle evlenir miydin? cevabın kesinlikle evet olsun.)

Hepsine katılıyorum, ayrıca erkek kardeşlere verdiğiniz öğütler de tam isabet. 18 yıl boyunca öyleydim ben de, ordan biliyorum : )

Şeytan erkeklere eşlerine karşı "özet geç, dobra ol, duygusal olma" diye vesvese verirken (erkekler arasında bunlar tercih sebebidir, yiğitlik belirtisidir ama karşıdaki bir kadınsa eyvah) kadınlara da erkeklerin belirtmediği aytıntılar üzerinden "bak gördün mü, aslında şunu demek istedi" diye geliyor.

Bir tarafı bir yönde, öteki tarafı ters yönde dolduruyor yani. Taktiği acayip basit ama bu tuzağa düşmeyenimiz yok : )

[Vasat]

Mihrinaz Üyemizden Alıntı

Kartal editim çok ısrar etmiş kırmayayım bari.))

Bu kadar özenli, ufuk açan; sade ve derin görüşlerin üzerine haddi aşmak olmazsa naçizane yorumum;

Benim kendi tarifim yol VE yolculuk metaforu üzerine kuruludur.

Vahiy süreci boyunca kullanılan ''H-D-Y' (Yolda olma) ''D-L-L'' (Yoldan sapma) ''E-M-N''(Bir kişiye yada varlığa gönül huzuru ile güvenmek) Çok çaba ve mücadeleden sonra F-L-H (Kurtuluşa erenler)

23 yıllık evliliğimin 15 yıllık süreci yukarda belirttiğiniz benzer sorunlarla çok büyük sınandı. Kendine yolculukla başlayan yol metaforunun Kuranın her yerine yayıldığını gördüğümde sembolleri, işaretleri takip ederek yolu kaybememek, yine o sembolleri yanlış anlamlandırarak yoldan sapmamak, sürekli yolda olmak, bir yerden sonra yolculuğa odaklanmayı bırakıp tamamen yolu tutmak... Biran gaflet yok, bugün yaptım, yarın rahatım yok, hep yoldasın,emek vereceksin, zorlanacaksın, sınanacaksın, bunalacaksın, gözyaşının tuzu, emek terinin tuzuna karışacak, çoğalacaksın yürüyeceksin, yürüyeceksin. Önce iman edeceksin,sonra ameli salih, sonra doğru olacakın, sabrı tavsiye edeceksin hep yoldasın, ve F-L-H Kurtuluşa erenler....) Dünya ahiret İnşallah

ve diyorumki; yol ve yolculuk iletişim kurulmayan sorunları da güzellikleride konuşamadığınız bir partnerle çekilmez, bilgi var bilinç yoksa yol boyunca ya homurtu, ya şikayet dinlersiniz. Sabır yoksa aynı yolu kısır döngü döner dolaşırsınız. Bir de üçüncü kişiler. Yolda hep karşılaşacaksınız, çocuklarınız dahi olsa nereye, ne kadar koyduğunuz sizin elinizde. Yolculukta müsait bir yerde hep indirin. İndirmeyi bilmezseniz yolunuz D-L-L ye sapmaya pek müsait hale gelir. Unutmayın; D-L-L ile H-D-Y arasındaki açı açıldıkça sapma artar. Tıpkı yukardaki üçgen örneği gibi. Allah razı olsun.

yolcuya kızarsan yolu cezalandıramazsın. yolcuya küser sonra arkasından koşar yakalarsın. yeterki H-D-Y yolunda ol. Her türlü birliktsin..


Evet Kartal editim tekrar dünyaya gelsem yoldaşımı gider ana babasından bizzat isterdim oldumu merakın gitti inşallah)

Dur durak bilmeksizin, kesintisiz bir yolculuk; bazen az dinleneyim diyorsunuz ve elhamdülillah dinleniyoruz da ama çok uzun sürmüyor genelde, sonra sınav bir üst sorudan devam : )

Allah cümleten yardımcımız olsun diyeyim, yol yorucu ama sonucu güzel oluyor. Dünyada olduğu gibi ahirette de öyle olmasını Rabbimden dilerim, cümlemiz için amin...

[Vasat]

Kara Kartal Üyemizden Alıntı

Aplm aplm meakım çok güzel gitti abiyi kaçırmam diyosun maşallah nerden buluyorsunz hadi buldun nasıl evliliğe oturttun valla hayretim artıyor siz yazdikça. Yol gözümde çok büyüdü şu an. Çok uzun ya yorucu bi yol arkadaşına denk gelirsen çileli yol
Bide aplam bu yazıyı benim okicamı hesaba kataydin ne hediyesi hediye yol ne alaka oldum Araştırmamı istedin belliki H-DY Hidayet, DLL dalalet, Emn, Emine güven FLH felah çok zorlandım ama anlamlarindan yola çıktım. Cennet yuvalara giden yolda hayretimi, hayranlığımı artırdın evlilikte doğru yol, yoldan sapma, güven, mücadele ederek felaha ulaşmak tüylerim tiken tiken oldu yaa sizden öğrenecek ne çok şey var. Nasıl erdiniz böyle hem umutlaniyirum hem bu kadar mücadele veremem diye korkmadim deil Güzel cevaplar için çok teşekkürler.

Medineweb abim çok pis güldüm yaff duygusal duyguya savurdunuz. Duana amin tekrar evlenirim diyeceğimiz eşler, cennet yuvalar nasipet sin. 🙏

Dünya sınavlarına dair genel olarak gözlemlediğim bir şeyi söylüyorum:

Sorular çalışmadığımız yerlerden çıkıyor, bildiğimiz konulardan çok sınandığımız olmuyor : )

Dolayısı ile, iyi bir evlilik için kendinizi tam anlamıyla geliştirdiğiniz gibi, iyi bir eş seçmek için de ayrıca geliştirin (yalandan uzak ve tutarlı, gelişime açık biri olmalı), ardınca böyle biriyle yolların kesişmesi için bol bol dua ve bir gün uygun birini bulduğumuzu düşünürsek de:

Önce büyüklere danışma, fikirlerini almak gerek. Aklı başında olan kim varsa, herkesin. Nitekim olayın içinde olan kişiler tarafsız olmakta çok zorlanıyor, dışardan bir gözlemci bu yüzden çok önemli.

Ardınca gözlem sonucu neyse, ona göre bir karar vermek gerek. Ve o kararımız hakkımızda hayırlı mı diye istihare namazı gerek.

Dikkat edin, önce karar, sonra istihare. Sünnette tam olarak bu şekilde çünkü.

İstihare ile bağlantılı bir ayetin ilgili kısmı:

"...iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah'a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever."

Âl-i İmrân Suresi*159. Ayet

Ayette geçtiği gibi: önce danışma, sonra mantık üzere bir karar ve sonra tevekkül ile Allah'a yönelme.

Ki istihare namazı/duası sünnette işte bu "tevekkül" davetinin karşılığı. Elhamdülillah.

Bu arada okuyanlar için kolaylık olsun, istihare duası:

Câbir radıyallahu anh’ın şöyle dediği nakledilmiştir:

“Rasulullah*sallallahu aleyhi ve sellem*bütün işlerinde, Kur’an’dan sûre öğretir gibi istihareyi de öğreterek şöyle derdi:*

“Sizden biriniz bir işe niyetlendiği zaman farzın dışında iki rekât nafile namaz kılsın ve şöyle desin:

“Allah’ım! Senden, senin ilim ve kudretinden hayır beklerim. Senin büyük lütfundan taleb ederim. Şubhesiz senin her şeye gücün yeter; benim gücüm yetmez. Sen bilirsin, ben bilemem. Sen bütün gizlilikleri bilensin. Allah’ım! Eğer bu işi dinim, yaşayışım ve işimin sonucu veya dünya veya ahiretimin sonucu bakımından benim için hayırlı olduğunu bilirsen o işi bana takdir et, kolaylaştır ve onu bana mübarek kıl. Eğer bu işi; dinim, yaşayışım ve işimin sonucu veya dünya veya ahiretimin sonucu bakımından benim için şer olarak bilirsen, onu benden, beni de ondan uzak eyle. Nerede olursa olsun benim için hayır olanı takdir et. Sonra da beni bu hayırdan memnun kıl.”

(Buharî, Teheccud, 25, Hadis no: 1162, Deavât, 49, Tevhid, 10; İbn Mace, İkâme, 188; Ahmed b. Hanbel, 3/344)

Halk arasında istihare namazı sonrasında kimseyle konuşmadan uyumak ve görülen rüyaya göre seçim yapmak/karar vermek var ama bu kısmın dinde delili yok, zamanla uydurulmuş belli ki.

Hadiste, ve ilgili ayette görüldüğü üzere "duadan önce" karar verilmiş ve kararımız hayırlıysa işlerin kolaylaşacağı, hayırsızsa da bir şekilde o işten alıkonulacağımız anlaşılıyor.

Burada bize düşen, kararımız neyse, istihare duası sonrası o işi yapmaya koyulmak. Bilin ki hayırlıysa iş sonuca varacak ama hayırsızsa giderek çıkmaza girecek, sünnet bu şekilde öğretiyor : )

Rabbim herkese dünyasını güzelleştirecek ve ahiret yolculuğunu kolaylaştıracak eşler nasip etsin. Bekârlara eş bularak, evlilere de "iyiye dönme" suretiyle, amin : )