|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Mihrinaz,Açılış Tarihi: 04 Mart 2015 (12:11), Konuya Son Cevap : 05 Mart 2016 (16:38). Konuya 7 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
04 Mart 2015, 12:11 | Mesaj No:1 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Kıymetini Bilmediğimiz bir Derya ki; ADI ARAPÇA Kıymetini Bilmediğimiz bir Derya ki; ADI ARAPÇA Esselamu aleyk… Ortaokulda harikulade ingilizce konuşuyordum.O sıralar annem dillere olan ilgimi keşfetmiş olmalı ki 8. sınıfı bitirdikten sonra istemeye istemeye kendimi imamhatip lisesine kaydettirilmiş buldum. Not ortalamam çok iyiydi ve bence kendimi ve geleceğimi imamhatipte heba ettirmemeliydim(!). Ama başaramamış, annemin isteği galip gelmişti artık imamhatipliydim.Arkadaşlarım liseyi 3 yıl okuyacakken ben hazırlık ile beraber 4 yıl eğitim görecektim. (o zamanlar lise 3 yıldı, 2004/08 yılları arasından bahsediyorum). Evet artık okuldayım ve ilk ders. Evet ilk ders diyorum çünkü arapça, son ders yine arapça hep arapça. Allah’ım gramer arapça, pratik arapça, kuranı kerim. İnanamıyorum başka ders yok sanki! Ve Tuğba artık bi aylık imamhatipli ve arapçaya aşık. Normalde bi çok kişi imamhatipte arapçanın öğretilememesinden dolayısı ile öğrenilememesinden dem vururlarken benim bilinenin aksine oldu. Bir ay, iki ay, üç ay derken kendimi sürekli arapça neşit dinlerken ve çizgi film izlerken buluyordum.Ufaktan hikaye çevirilerine bile başlamıştım, Allah’a hamd olsun hocalarımın işlerinin hakkını veriyorlardı. Gramer arapça ile pek aram yoktu ama pratik arapça derslerine hayrandım hatta öyle ki o ders hiç bitsin istemezdim. Hazırlık sınıfı bitmişti ve artık birinci sınıftaydım, o sıra artık sadece okulla yetinmeyip özel kursa gitmeye karar vermiştim. Hafta içi okul, hafta sonu kurs derken önüm, arkam heryer arapça idi ve sanki herşey arapça yazılıydı. Artık merkezimde arapça vardı, öyle ki çok iyi konuştuğum ingilizcem bile yok oluyordu. Sürekli arapça düşünüyordum, kurduğum hayalleri bile zihnimde hep arapça kurguluyordum. Kursta bi hayli ilerleme sağlamıştım ve kurs hocam beni İstanbul’da düzenlenecek olan uluslararası gençlik buluşmasını delege olarak seçmişti ve bu bana arap arkadaş tanıma fırsatı doğuracaktı, doğurdu da. Gençlik buluşması 4 gün sürdü ve sabahtan akşama kadar arap misafirlerle ilgilendim.Yaklaşık 10 a yakın arkadaşım oldu. Cezayir, Tunus, Moritanya, Fas, Filistin, Suriye, Mısır. Onlarla tek anlaşabildiğimiz tek dil ise arapça. Bu arkadaşlarla olan bağı hiç kesmemeye çalıştım, pratik önemli idi ve ammice büyük bi sorundu, bu nedenle sürekli onlarla içiçe olmalıydım.Arkadaşlarla her hafta belirli periyotlarla görüşmeye çalıştım ve kendilerinden özel ders aldım, şanslıydım çünkü bi çoğu İstanbul’a yerleşmişti. Kurs, özel ders derken liseden mezun oluyordum, e tabi başımızda 28 şubat dediğimiz zıkkım bi bela var. Üniversite sınavına girmem gerekiyordu, o dönem Öss idi. Örtü problemi vardı, örtümden feragat edip sınava giremezdim çünkü bu inancıma aykırıydı. Hem girsem ne çıkar imamhatipliyim. Ben de bu çıkmazların önünde her ne kadar gazeteci olmak istesemde bana verilen ilahiyat önlisansa geçiş hakkımı kullandım. Lise bitmiş, önlisans başlamıştı. Tabi bu arada arapça eğitim de ayrıca devam ediyordu.Süleymaniye’de önlisans eğitiminin verildiği bi vakfa(Ensar) iki yıl boyunca gidip gelmiştim, gittiğim kurs bi yana dursun vakıfta da arapça dersi alıyordum. 4 yıl imamhatip, 2 yıl önlisans kurs ve özel dersler derken arapça eğitimim neredeyse tamamlanmıştı. Neredeyse diyorum çünkü arapça bi derya, öğren öğren asla bitmez Evet Türkiye’de arapçayı kitap okuyup, film izleyip, neşit dinleyip halledebilmiştim. Ama bu benim için yetersizdi daha iyi olmalıydım, ana dilim gibi kesintisiz konuşup, tercüme edip karşımdakine de aktarabilmeliydim.Yurt dışı fikri belirdi aklıma, aslında bu fikir imamhatip te iken de vardı ama annem o sıra gitmeme hiç rıza göstermiyordu. Kendimce ülkeler üzerine araştırmalar yaptım, ve kararım Ürdün oldu. Ürdün’de özel bi üniversitenin yaz eğitim okuluna katıldım, yaklaşık 2 ay kadar orada kaldım. Ürdün her ne kadar İngilizlerin etkisinde kalmış bi ülke olsa da Arapçanın en anlaşılabilir, fushaya an yakın olan bölgesindendir. Sizlere tavsiyem Ürdün olabilir. Gönül Suriye, Filistin de de olsun ister fakat bölgenin durumu malum. Şu an için en güvenilir yer şüphesiz Ürdün. Arapçayı öğrenmek için bir sürü sebebimiz var, ilki hayat rehberimiz olan K.kerim’i anlayıp hayatıma nakış gibi işleyebilmek. İkincisi ise diğer milletten olan müslüman kardeşlerimiz ile anlaşabileceğimiz tek ortak dil. Ben bilinenin aksine arapçanın zor bi dil olduğunu söyleyenlerdenim, zor fakat bize yabancı değil. Çünkü türkçede günlük hayatta kullandığımız bi çok kelime arapça kökenlidir bu nedenle öğrenmemiz diğer insanlara göre daha kolay olacaktır. Şu an bi gençlik merkezinde arapça eğitmeni olarak görev yapıyorum.Öğrencilerime her zaman şunu söylerim, söylüyorum da. Kolayı herkes başarır mühim olan zoru başarmaktır. Bu yola başlamış olan herkese de söylüyorum arapça herhangi bi dil değildir, zordur, deryadır bu nedenle en güzel şekilde öğrenip öğretilmelidir. Lisan öğrenmede ki en önemli nokta ise şudur; istikrar ve düzenli çalışma. Arapça öğrenen ve öğrenmek isteyen herkese tavsiyem bol bol hikaye kitabı okuyun, çizgi filmler seyredin, neşitler dinleyin ve arap arkadaşlar edinin. Allah zorumuzu kolay etsin, measselame. ALINTIDIR
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konu Sahibi Mihrinaz 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Dedesi Ruhunun Yanında | Serbest Kürsü | Mihrinaz | 1 | 24 | 17 Aralık 2024 19:46 |
Peygamberler Neden Sadece Ortadoğu'ya Geldi? | Peygamberler(a.s) | Esma_Nur | 1 | 38 | 16 Aralık 2024 08:47 |
Namaz Hep Vardı | Namaz-Abdest-Teyemmüm | Mihrinaz | 0 | 27 | 16 Aralık 2024 08:36 |
Esad Ailesinin Keyfi Tutuklamaları | Makale ve Köşe Yazıları | Mihrinaz | 3 | 78 | 09 Aralık 2024 17:02 |
53 Yıllık Esad Rejimi Çöktü | Gündem/ Manşetler | Vasat | 8 | 108 | 08 Aralık 2024 09:59 |
04 Mart 2015, 12:19 | Mesaj No:2 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Cevap: Kıymetini Bilmediğimiz bir Derya ki; ADI ARAPÇA gerekli gereksiz herşeyi sığdırdığımız şu ömüre bir arapçayı sığdıramadım kökleri imam hatipte atılıp,orada kalan, ilerletme gereksinimi bile hissetmediğim ama acaip şekilde öğrenmeyi kafama koyduğum bir hale geldi..evet evet bu yazılanlarıda okuduktan sonra dahada şevklendim...bakalım bunun altından ne çıkar...Arap Dili ve Edebiyatı
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
04 Mart 2015, 20:46 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 33478 Üyelik T.:
09 Kasım 2013 | Cevap: Kıymetini Bilmediğimiz bir Derya ki; ADI ARAPÇA
Bende neden daha erken baslamadigim icin kendime kiziyorum Mihrinaz cocuklarina arapca sarkilar dinlet kulaklari asina olsun Ne guzel cocuk sarkilari var arapca
__________________ Vakit namazinizi kildiniz mi? Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz. |
27 Eylül 2015, 16:32 | Mesaj No:4 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Cevap: Kıymetini Bilmediğimiz bir Derya ki; ADI ARAPÇA Çocuk babasına sordu : Adam ne demek? Baba : Güçlü, çocuklardan sorumlu, onları işleriyle ilgilenen ve onların rahatı için geceyi uykusuz geçiren kişidir. Çocuk da dedi ki : Annem gibi bir adam olmak istiyorum .
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
27 Eylül 2015, 16:55 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 15399 Üyelik T.:
24 Aralık 2011 | Cevap: Kıymetini Bilmediğimiz bir Derya ki; ADI ARAPÇA
Arapça bilenlerin (bir kaç dil hariç )tüm dilleri çözebildiğini biliyor muydunuz? Arapça bilenlerin tüm dillerdeki kelime hazinesi kendiliğinden gelişiyor. Günlük 200 kelime ile idare edenler Arapçayı çözmeleri halinde 2000 kelime ile kaliteli bir hitabete sahip olurlar.farsça zazaca çerkezce Osmanlıca Kürtçenin tüm şiveleri ve Türkçe Arapçadan beslenen dillerdir. tecrübene dayanarak diyorum, Arapça öğrenmeden önce hazırlıksız hiç bir mikrofona çıkamazken, Arapça çözdükten sonra bu konuda hiç de sıkıntı yaşamadığımı gördüm. |
27 Eylül 2015, 16:57 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 15399 Üyelik T.:
24 Aralık 2011 | Cevap: Kıymetini Bilmediğimiz bir Derya ki; ADI ARAPÇA |
27 Eylül 2015, 17:42 | Mesaj No:7 | |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Cevap: Kıymetini Bilmediğimiz bir Derya ki; ADI ARAPÇA Alıntı:
o kadar bencillik olsun artık...kimseye zararı olmayan bir ayrımcılık hem bu
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ | |
05 Mart 2016, 16:38 | Mesaj No:8 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Cevap: Kıymetini Bilmediğimiz bir Derya ki; ADI ARAPÇA BENİM BEREKETLİ ARAPÇA SERÜVENİM İmam Hatip lisesinde okuyor ve Arapça’ya ehemmiyet vermiyordum. Çocuk aklımız kavrayamıyordu tabi ki. Mezun olduktan sonra arapça kitaplarımı kaplamaya başlamıştım ki, annem odaya girmiş ve “Mezun olduktan sonra mı aklın başına geldi?” diyordu, haklıydı. Ne yaptığımı ben de bilmiyordum. Lise’nin sonlarına doğru Türkiye dışında okuma kararı aldım. İlahiyat öğrencilerinin halini görüyordum ve garibime gidiyordu. Sadece üniversiteden mezun olmak için okuyorlardı. Hayır, bana beni eğitecek arkadaşlar ve çevre lazımdı. Aklımdan çok ama çok şey geçiyordu. Hiç tanımıyordum Şam’ı. Suriye’yi ve Ortadoğu coğrafyasını. 18 yaşına bastığımda babama “Ben Suriye’ye gideceğim” demiştim. Araştırdım, çok ucuzdu, uçak masrafına da gerek yoktu. Hatay’dan otobüsle sekiz saatte Şam’da olabiliyordun. Babama “Söz veriyorum çok masraf çıkartmayacağım” demiş ve “Nasıl istiyorsan öyle yap” cevabını almıştım. Kimseyi tanımadığımı, sadece Allah’a emanet gittiğimi bilmiyordu pek tabii. Bir hafta sonra biletimi bile almıştım. “Orada illa ki Türklerle karşılaşırım” diyordum kendi kendime. Allah bana bir yol arkadaşı nasip etmişti. Gitmeden 2 gün önce Niğde’li bi arkadaşımı sadece hal hatır sormak için aramış ve durumu ona anlatmıştım. Allah’ın hikmeti, o da Şam’a gidiyordu. Ne şaşırtıcı bi tevafuktu anlatamam. Ev konusunda bir tanıdığı varmış, orada sadece 1 gün kalabilirmişim tarzında şeyler dedi. Ben hiç dinlemedim, nasıl olsa Allah bir kapı açardı. Çantamı sırtıma attım ve gittim. Milat; Şam.. Şam’ı tanımıyordum. Tarihsel kimliğinden hiç haberim yok, sadece ‘Rahip Bahira’ hadisesinden çağırıştıran bir anısı vardı zihnimde. Eve yerleştim, günlerce ağladım. Çok ama çok zorlandım.. Üstelik evde bir türlü bulamıyordum. Hatta 2 gece eşyalarımı camii’de bir yere tıkayıp camii kapanınca avluda yattım. Sonra Allah karşıma çok güzel insanlar, arkadaşlar yoldaşlar çıkardı. Bir ev buldum. Ancak 2 ay o evde dayanabildim, bu arada ‘Ebun Nur’ adlı medrese de Arapça derslerine başlamıştım. Sürekli çalışıyordum. hiç ama hiç gezmedim. Hatta “Emeviye Camiisine gittin mi?” diye soran bir arkadaşa “hayır, orası neresi?” cevabını verince çok şaşırmıştı. Çünkü Şam’a geldiğim 1.5 ay olmuştu. Gezmem için, zihnim ve kalbim Arapça öğrendiğime inanmalıydı. Sonrasında da pek çok sorun yaşadım, 3 defa ev değiştirdim. İkinci evim en uzun kaldığım ve dostlar edindiğim evimdi. Arapçayı çok sevdim. Sürekli yazı talimleri, çizgi filmler, ve okumalar yapıyordum. Düzenli olarak Şam’daki hadis ve fıkıh alimlerinin derslerine gitmeye başlamıştım. Arapçama çok şey kattığına inandığım bu derslerin yanı sıra, Suriyeli pek çok dost edinmiş onlarla vakit geçirmeye başlamıştım. Ayrıca Çeçenler, Türkmener, Çinliler, Almanlar, Boşnaklar, Makedonlar, Malay’lar.. Hepsiyle dostluk kurmuş, evlerine hem ziyarete, hem de pratik yapmaya gidiyordum. Afganistan’lı Farid’i unutamam, pek çok şey konuştuk.. Evet, bizim ortak dilimiz Arapçadır, ümmetin dili de ‘Arapça’, bizim ‘ortak dilimiz’ Arapça’dır. Benim Arapça öğrenme serüvenimde en etkili yöntemin bu olduğuna inanıyorum. Bir Çinli ile bir Afgan, bir Malay, bir Boşnak ile ortak dilimizi, Arapçayı konuşmak.. Senin gibi öğrenme aşkıyla yanan arkadaşlarınla Arapça ta’limi yapmak.. Ümmet için çalışın, Arapça’yı ortak dil yapana kadar çalışın.. Selam ile. Fahreddin Özlen
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
dostluğun kıymetini bilene (guloyadan ...) | guloya:) | Şiirler ve Şairler | 3 | 04 Eylül 2022 11:58 |
Kıymetini bil | Sükutu-Ezber | Sükutu-Ezber | 0 | 03 Temmuz 2019 01:07 |
babalarımızın kıymetini yaşarken bilelim | mehmet akif2 | Çocuk ve Aile Sağlığı | 3 | 17 Şubat 2014 20:43 |
Muz kabuğunun bilmediğimiz 5 faydası | mehmet akif2 | Bilgi Dağarcığı | 1 | 15 Ocak 2014 23:14 |
Kıymetini Bilmeli | Huzurİslam | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 03 Kasım 2008 00:53 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|