|
Konu Kimliği: Konu Sahibi sakafi,Açılış Tarihi: 06 Ekim 2008 (09:51), Konuya Son Cevap : 08 Şubat 2010 (21:00). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
06 Ekim 2008, 09:51 | Mesaj No:1 |
İzhar Mefhumu İzhar Mefhumu İZHAR İzhar if’al babından mastardır. Açıklamak manasına gelir.İlm-i nahivden bahseden bir kitaptır.İlm-i Nahiv: Mureblik ve mebnilik cihetinden arabi kelimelerin halleri kendisiyle bilinen ilimdir.İlm-i Nahvin Mevzuu: Kelamda vaki olan (geçen) arabi kelimelerdir. İlm-i Nahvin Gayesi: Mureblik ve mebnilikte hata yapmaktan kaçınmaktır. İğrab; bir kelimenin fail, mef’ul vs. olduğunu anlamaya yarayan alametlerdir. Bu alametler kendisinde bulunan kelimeye Mureb denilir. Bazı kelimeler de vardır ki, onlar bu alametleri almaya müsait değildirler. Böyle olan kelimelere de Mebni denir. İzhar; her muribin (arabi ibareleri yanlışsız okumayı ve telaffuzda hata yapmamayı isteyen herkesin) mutlaka bilmesi gereken şeyler hakkında bir risaledir. İzhar üç babtır; amil, mağmul ve amel (iğrab). Birinci bab amil hakkındadır. Kelime: müfret bir manaya vazolunan lafızdır. Ve üç kısımdır; fiil, isim, harf. Fiil, üçü zamandan birisine (mazi, hal, istikbal) vaz’an hey’etiyle delalet eden kelimedir. Fiilin hassaları (hususiyetleri): Gad, sin, sevfe, in, lem, lemma, emir lamı, nehi lası’nın dahil olmasıdır. (Hassa: bir şeyde bulunup, onun dışında hiçbir şeyde bulunmayan özellikler demektir.) Bütün fiiller amildir. (Amil-i Kıyasidendir. Sh. 129) İsim: Üç zamandan birine yakın olmaksızın ü anlaşılmakta müstakil (başlı başına) bir manaya delalet eden kelimelerdir. İsmin hassaları, tenvin, lam-ı tarif ve harf-i cerin dahil olmasıdır. Ayrıca müpteda, fail ve muzaf olmak ta ismin hassalarındandır. İsimlerden amil olanlar vardır (ism-i fail gibi), amil olmayanlar vardır (ene, ente, ellezi) gibi. ü Harf: Kendi nefsinde müstakil bir mana üzerine delalet etmeyip belki başkasının anlaşılmasına alet olandır. Bazı harfler amildir (harf-i cerler gibi), bazıları da amil değildir (hel ve gad gibi). Amil: Kelimenin ahirinin, iğrabın hususi vecihlerinden olan bir vecih üzerine olmasını bir vasıta ile icabettiren şeye denir. Vasıta ile murad, muktezi iğrabtır (iğrabı icabettiren sebep). Muktezi iğrab isimler üzerine bir takım manaların gelmesidir ki bu manalar da; failiyyet, mef’uliyyet ve izafettir. Kısaca isimlerdeki muktezi iğrab, failiyyet, mef’uliyyet ve izafettir. Fiillerdeki muktezi iğrab, fiil-i müzariin ism-i faile tam müşabehetidir (benzemesidir). Bu benzerlik üç türlüdür. Lafzan, manen ve istiğmalen. Lafzan benzemesi: Harekelerde ve sükunlardaü fiil-i müzariin ism-i faile vezin itibarıyla benzemesinden dolayıdır. ü Manen benzemesi: İki türlüdür: 1) Fiil-i müzari ve ism-i failden her birerlerinin umumilik ve hususiliği kabul etmelerinde fiil-i müzari ism-i faile benzer. Çünki ism-i fail lam-ı tariften soyulduğu zaman umumilik, lam-ı tarif dahil olduğunda da hususilik ifade eder. Fiil-i müzari de hal ve istikbal harflerinden soyulduğunda umumilik, bu harfler dahil olduğunda ise hususilik ifade eder. 2) İsm-i fail lam-ı tariften, fiil-i müzari de hal ve istikbal harflerinden soyulduğu zaman akla ilk gelen zaman-ı haldir. İstimalenü (kullanılışı itibarıyla) benzemesi: 1) Fiil-i müzari ve ism-i failden her birerlerinin nekre kelimelere sıfat olmaları ve de 2) bunlar üzerine iptida (te’kit) lamının dahil olması hususunda fiil-i müzari ism-i faile benzer. Amil iki kısımdır; Lafzi ve manevi. Lafzi de iki kısımdır; Semai ve kıyasi. Semai de iki kısımdır; İsimde amil ve fiil-i müzaride amil. İsimde amil de iki kısımdır; Bir isimde amil ve iki isimde amil. Bir isimde amil olanlar harf-i cerlerdir. Bu harflere harf-i cer denilmiştir. Çünki bunlar önüne aldıkları ismi cer ederler. Ayrıca huruf-u izafet denilir. Çünki müteallaklarının manasını mecruruna bitiştirirler. Her harf-i cere bir müteallak lazımdır. Müteallak fiil, şibih ve manayı fiilden olur. Ancak zaid olanlar (be, min, lam, kaf) zaid olarak kullanıldıkları takdirde müteallak almazlar.(Rubbe, haşa, hala, ada, levla, lealle) ise hiçbir şeyi müteallak olarak almazlar. Zaid olanların, rubbenin, istisna harflerinin (haşa, hala, ada), levla ve leallenin dışındakilerin mecruru: Eğer harf-i cer fi veya fi manasında olursaü mecrur, mef’ul-ü fih olmakla mahallen mensuptur. Eğer harf-i cer lam veyaü lam manasında olursa mecrur, mef’ul-ü leh olmakla mahallen mensuptur. Eğer harf-i cer lam veya lam manasına, fi veya fi manasınaü olmazsa mecrur, mef’ul-ü bih gayr-i sarih olmakla mahallen mensuptur. Zarf-ı Müstekar: Müteallak bazı kere hazfolunur. Hazfolunan müteallak umumi fiillerden olur, manası da car ve mecrurda mevcut olursa, o harf-i cerle mecruruna denir. Zarf-ı Lağv: Müteallak hiç hazfolunmazsa veya hazfolunur da manası car ve mecrurda mevcut olan umumi fiilerden olmazsa, o harf-i cerle mecruruna denir. Harf-i Cerrin Hazfi Harfi cerrin hazfi iki kısımdır; Kıyasi ve semai. Kıyasi üç yerdedir. Mef’ul-ü fih’ten (fi)’ nin hazfi, mef’ul-ü leh’ten lamın hazfi, en ve enneden harfi cerrin hazfi. Mef’ul-üü fih’ten fi zarf-ı zamanların tamamında hazfolunur. İster zarfı zamanı müphem olsun (an,vakit,zaman,süre) gibi, isterse zarfı zamanı mahdut olsun (gün,hafta,ay,sene) gibi. Zarf-ı mekanı müphemde cihat-ı sitteden (altı yön), (ınde,leda,vest,beyne,izae,hizae,tilkae)’den, ölçü birimi olarak kullanılan bir takım kelimelerden (fersah, mil, berid) gibi. Eğer ism-i mekan ve amili her ikisi de istikrar manasına olursa o ism-i mekandan da fi hazfolunur. Zarf-ı mekanı mahdutta ise üç kelimeden (dehale,nezele, sekene) sonra hazfolunur. Mef’ul-ü leh’ten lamın hazfi için üç şart vardır. 1)ü Mef’ul-ü leh muallel fiilin (sebebi sorulan fiil) faili için bir iş olacak, 2) Mef’ul-ü leh ile muallel fiilin failleri bir olacak, 3) Mef’ul-ü leh ile muallel fiil meydana gelmekte birbirlerine yakın olacak. Bu şartlar bulunursa (lam) hazfolunur. En ve enne de harf-i cerrin kendisinde kıyasenü hazfolunduğu yerlerdendir. Bu üç yerin dışında bir yerde harf-i cer hazfolunursa oralarda semaan hazfolunur. Hazf-i isal kaidesi: En ve enneden ve semaan harf-i ceri hazfettikten sonra müteallak mecrura bitiştirilir ve mecrurdaki mahalli iğrab açığa çıkar. (Bu mahalli iğrab ya failiyyet üzerine rafi veya mef’uliyyet üzerine nasbtır.) Bu kaideye hazf-i isal kaidesi denir. İsmini nasp, haberini raf edenler sekiz tanedir. Bunların ilk altı tanesine huruf-u müşebbehe bil-fiil (fiile benzeyen harfler) denir. Bu harfler fiile üç sebeple benzerler. Üç veya daha fazla harfli olduklarındanü Ahirleri fethaü olduğundan Kendilerinde fiil manası mevcut olduğundan ü Elif-Nun maddesinin kesre okunduğu yerler: İbtida (başlangıç)ü mevkiinde Kasemin cevabındaü Sıle mevkiindeü Muayyen isminü haberinde Haberine ibtida lamı dahil olan cümlelerden sonraü Zandanü ari (soyulmuş) kavil maddesinden sonra Hatta-i ibtidaiyedenü sonra Tasdik harflerinden sonraü İftitah harflerindenü sonra Vav-ı haliyeden sonra elif-nun maddesi kesre okunur.ü Elif-Nun maddesinin fetha okunduğu yerler Failü mevkiinde Mef’ul mevkiindeü Müpteda mevkiindeü Muzafün ileyhü mevkiinde Lev’den sonraü Levla’dan sonraü Ma-i mastariyye-iü tevkıtiyyeden sonra Harf-i cerlerden sonraü Hatta-i atıfadanü sonra Müz ve münzü’den sonra elif-nun maddesi fetha okunur.ü İkisinin de (kesre-fetha) caiz olduğu yerler: Fa-i ceza’dan sonraü İza-i müfacee’den sonra hem kesre, hemü de fetha okumak caizdir. Cins-i nefi için olan La’nın amel etmesinin şartları: La’nın isminin nekre olmasıü Muzaf veya şibih muzafü olması La ile ismi arasının faslolunmaması (ayrılmaması)ü La Leyse">La Leyse’ye iki yönden benzerler: Nefi (olumsuzluk) manasına olduklarıü için Mübteda haber üzerine dahil oldukları içinü Leyse’ye müşabih olan Ma ve La’nın amel etmesinin şartları: İsimleri ile kendileri arasıü (in ve haberleri dahil) hiçbir şeyle faslolunmayacak Menfilikleri (illa)ü ile bozulmayacak La’nın bir şartı daha vardır, isminin nekreü olması Fiil-i müzarii nasbedenler dört tanedir: En, Len Key, İzen. (Gizli en ile de fiil-i müzari nasp olabilir.) Fiil-i müzarii cezmedenler onbeş tanedir: Lem, lemma, emir lamı, nehi lası, in, mehma, ma, men, eyne, meta, enna, eyyü, haysüma, izma, izama (Gizli in ile de fiil-i müzari cezmolabilir.) Amil-i Kıyasi Mevzuu hudutsuz kaide-i külliyyeyi amelinde zikretmek mümkün olan amile denir. Amil-i kıyasi dokuz tanedir. (Mutlak fiil, İsm-i fail, İsm-i mef’ul, Sıfat-ı müşebbehe, İsm-i tefdıl, Mastar, İsm-i muzaf, İsm-i mübhemüt-tam, Manayı fiil) Amil-i Kıyasinin Birincisi Mutlak Fiildir Fiiller iki kısımdır, lazım fiiller ve müteaddi fiiller. Lazım Fiil: Fiil, kendisi üzerine vaki olan şey (yani mef’ul-ü bih) olmaksızın anlaşılması tamam olan fiillerdir. Medih ve zem fiilleri lazım fiillerdendir. Ef’al-i medih ve zemmin amel etmesinin şartları: Faillerinin lam-ı tarifli olması ü Veya lam-ı tarifliü kelimeye muzaf olması Veya nekre ile temyizlenmiş zamirü olmasıdır. Müteaddi Fiil Fiil, kendisi üzerine vaki olan şey (yani mef’ul-ü bih) olmaksızın anlaşılması tamam olmayan fiillerdir. Bir, iki ve üç mef’ule müteaddi olmak üzere üç kısımdır. Bir mef’ule müteaddiü olanlar İki mef’ule müteaddi olanlar (bunlar da üç kısımdır) ü Birinci mef’ulü ikinci mef’ulüne zıt olanlarü Ef’al-i Kulub (kalbiü fiiller) Ef’al-i Mülhaka (Ef’al-i kuluba mülhak olanlar)ü Üçü mef’ule müteaddi olanlar (Ağleme, Era vs.) Ef’al-i Kulubun Hassaları Her iki mef’ulünü veya ikiden birini karine olmaksızınü hazfetmek caiz değildir. Karine ile beraber ikisinin beraberhazfi çoktur.ü İkiden birinin hazfi azdır. Ef’al-i kulub her iki mef’ul-ü arasınıü ortaladığında ve her ikisinden de sonra geldiğinde amel etmesi de, amelden bozulması da caizdir. Ef’al-i kulubun fail ve mef’ulünün bir manadaü muttasıl iki zamir olması caizdir. Tağlik vaki olması daü caizdir. Tağlik Manen değil de (manada bir değişiklik olmaksızın) lafzan vücup bir yol üzere fiilin amelden bozulmasına denir. Tağlik beş şeyden biriyle olur. İstifham, nefi, İbtida lamı, kasem lamı, haberine ibtida lamı dahil olduğu zaman inne-i meksure. Tam Fiil-Nakıs Fiil Eğer fiil kelam cihetinden merfuu ile tamam olup haberi mensubesine ihtiyacı olmazsa bu fiillere tam fiil denir. Eğer merfuu ile tamam olmayıp, haber-i mensubesine muhtaç olursa, bu fiillere de nakıs fiiller denir. Tam fiillerin merfuuna fail, mensubuna mef’ul, nakıs fiillerin merfuuna isim, mensubuna da haber denir. Nakıs fiiller iki kısımdır Mukarebetü (yakınlık) manası üzerine delalet etmeyenler Mukarebet manası üzerineü delalet edenler İsm-i Fail ve İsm-i Mef’ulün Amel Etmesinin Şartları Eğer lam-ı tarifli ise musağğar (ism-i tesğir) ve mevsuf (sıfatı olan bir kelime) olmamalıdır. Eğer lam-ı tarifsiz olursa bu iki şartla beraber beş şeyden birine itimat etmelidir. Müpteda, mevsuf, zilhal, istifham ve nefi Mef’ul-ü bihi nasbedebilmek için hale veya istikbale delalet etmelidir. Sıfat-ı Müşebbehe’nin Amel Etmesinin Şartları İsm-i fail ve ism-i mef’uldeki şartlar burada da geçerlidir. Ancak Mef’ulü bihi nasbedebilmek için hale veya istikbale delalet etme mecburiyeti yoktur. İsm-i Tefdılin Amel Etmesinin Şartları İsm-i tefdıl mef’ul-ü bihte amel etmez, bu şartlar failde amel etmesinin şartlarıdır. İsm-iü tefdıl lafzan ma kablinden sıfat olacak Manen ma cera aleyhin müteallikıü için sıfat olacak Kendi nefsine itibarla müfaddal olacakü Başkasınaü itibarla müfaddalün aleyh olacak Kelam menfi olacakü Mastarın Amel Etmesinin Şartları Musağğar ve mevsuf olmayacak Hale yakın olmayacak Lam-ı tarifle marife olmayacak Fiilli veya fiilsiz adet, nevi, te’kit olmayacak İsm-i Muzafın (bir kelimenin muzaf olmasının) Şartları Muzafın tenvin veya tenvin naibinden soyulmuş isim olması Muzafın, muzafün ileyhe umumilik ve hususilikte müsavi olmaması Muzafın, muzafün ileyhten daha hususi olmaması İzafet-i Maneviye Eğer muzafün ileyh, mamulüne muzaf olan sıfat-ı sarfiyenin (ism-i fail, ism-i mef’ul, sıfat-ı müşebbehe) gayrısı olursa bu izafete izafet-i maneviyye denir. İzafet-i maneviyenin şartı muzafın lam-ı tariften soyulmasıdır. Eğer muzafün ileyh marife ise izafet marifelik, nekre ise hususilik ifade eder. EğerØ muzafün ileyh muzafa ve onun dışındaki şeylere de şamil olan ism-i cins olursa izafet bimağna mindir. Eğer muzafün ileyh muzafa ve onun dışındakiØ şeylere de şamil olan ism-i cins olmazsa izafet bimağnel-lam’dır. İzafet-i Lafziyye Eğer muzafün ileyh, mamülüne muzaf olan sıfat-ı sarfiye olursa bu izafete izafet-i lafziyye denir. İzafet-i lafziyye sadece lafızda hafiflik ifade eder. İsm-i Mübhem’üt-Tam Nekre bir ismi temyiziyet üzerine nasp eden amildir. İsm-i mübhem’üt-tam beş şeyden biriyle tam kapalı olur. Binefsihi (kapalılık kendi nefsindedir.)ü Zamir-i müphemdeü olur. Esma-i işarette olur.ü Tenvin ile tam kapalıü olur. Tenvin lafzan olur.ü Tenvin takdiren olur.ü Tesniyeü nunu ile tam kapalı olur. Şibih cemi nunuyla tam kapalıü olur. İzafetle tam kapalı olur.ü Manayı Fiil Kendisinden fiil manası anlaşılan bütün lafızlardır. Manayı fiiller: Esma-i Ef’alü (kendisinden fiil manası anlaşılan isimler) Zarf-ı müstekarü İsm-iü mensüb İsm-i müstearü Kendisinden sıfat manası anlaşılan bütünü isimler Esma-i işaretü Leyte ve lealleü Nidaü harfleri Teşbih harfleriü Tenbih harfleri veü Nefiü harfleridir. Amil-i Manevi Kendisinde lisan için bir hisse (yer) olmayıp ancak kalp ile bilinen manadır. Amil-i Manevi İki Tanedir. Müpteda ve haberiü rafeden amil-i manevi Nevasıp ve cevazımdan hali olan Fiil-i müzariiü rafeden amil-i manevidir. Buraya kadar zikredilen amillerin tamamı altmış tanedir. İzharın üç babından ikincisi mamul hakkındadır. Elfaz-ı mevzua (bir manası olan lafızlar) terkipte vaki olmadığı zaman amil olmadığı gibi mamul de olmazlar. Terkipte vaki olduğunda ise üç kısımdır. 1.) Asla mağmül olmayanlar.Bunlar iki tanedir.Birincisi harf, ikincisi de Basra ulemasına göre emir biğayrillamdır. 2.) Daima mağmül olanlar. Bunlar da iki tanedir. Birincisi isim, ikincisi de fiil-i müzaridir. 3.) Aslında mağmul olmayıp, ikinci kısım yerinde kullanılmakla mağmul olanlardır. Bunlar iki tanedir. Birincisi fiil-i mazidir. (Fiil-i mazi en-i mastariyeden sonra vaki olursa mahallen mensuptur, Şart-ı cazımdan sonra şart veya ceza olarak vaki olursa da mahallen meczümdür diye hükmolunur.) İkincisi de cümledir. Cümle iki kısımdır. Cümle-i fiiliyye ve cümle-i ismiyye. Cümle-i Fiiliyye Lafzan veya mağnen olan fiil ile failinden terekküp eden cümlelere denir. Cümle-i İsmiyye Müpteda ile haberden veya amil olan harfin ismiyle haberinden terekküp eden cümledir. İğraptan mahalli olan ve olmayan cümleler: Cümleler iki kısımdır,Te’vil-i müfred hükmünde olanlar ve olmayanlar. Te’vil-i müfred hükmünde olanlar için her yerde iğrabdan mahal vardır ( ve bunlar da iki kısımdır; Lafzı murad olunan cümle ile mastar manası murad olunan cümledir.) Te’vil-i müfret hükmünde olmayanlar ise beş yerin dışında mağmül olmazlar. (Bu beş yer; haber mevkiinde, mef’ul mevkiinde, fa-i ceza veya iza-i müfacee’den sonra şart-ı cazıma cevap vaki olan yerde, hal vaki olan yerde ve tabi vaki olan yerde) Mağmul iki kısımdır; Mağmul-ü bil’asale ve mağmul-ü bit-tebeıyye; Mağmul-ü bil’asale dörttür; Merfu, mensup, mecrur, meczüm; Mağmul-ü merfu dokuzdur: Fail, naib-i fail, müpteda, haber, kane babının ismi, inne babının haberi, cins-i nefi için olan la’nın haberi, leyse’ye müşabih olan ma ve la’nın ismi, nevasıp ve cevazımdan hali olan fiil-i müzari Zamir-i bariz-i muttasıllar: Fiillerin tesniyelerinde elif, cemi müzekkerlerinde vav, cemi müenneslerinde nun, fiil-i mazinin müfret müzekker muhatap, müfret müennes muhataba ve nefs-i mütekellim vahdesinde ta, yine fiil-i mazinin nefs-i mütekellim mea’lğayrında na, fiil-i müzari müfret müennes muhatabada ya’dır. Müennes; Lafzan veya takdiren kendisinde müennes alameti bulunan kelimelere denir. Müennes alametleri; üzerine he diye durulan ta, elif-i maksûre ve elif-i memdûdedir. Müennes-i Hakiki Hayat sahiplerinden karşısında erkeği bulunan müenneslere denir. Cemi Mükesser Müfredinin siğası cemisinde değişen kelimelere denir. Cemi Müzekker Salim İzafetin gayrisinde müfredinin ahirine meftuh bir nun ile, ma kabli mezmum vav veya ma kabli meksür ya bitişen kelimelerdir. Cemi Müennes Müfredinin ahirine elif ve ta bitişen kelimelerdir. Tesniye İzafet halinin gayrisinde müfredinin ahirine meksür bir nun ile ma kabli meftuh elif veya ya bitişen kelimelerdir. Birinci Kısım Müpteda Lafzi amillerden soyulan, müsnedün ileyh olan, isim veya isim te’vilinde olan kelimelerdir. İkinci Kısım Müpteda İsm-i zahiri rafedici olduğu halde harf-i nefi veya elif-i istifhamdan sonra vaki olan sıfattır. Haber Fiil veya mağnayı fiilin gayrisi olduğu halde müsnedü bih olan ve lafzi amillerden soyulan kelimelerdir. Mağmul-ü Mensup Onüç’tür: Mef’ul-ü mutlak, bih, fiih, leh, meah, hal, temyiz, müstesna, kane babının haberi, inne babının ismi, cinsi nefi için olan la’nın ismi, leyseye müşabih olam ma ve la’nın haberi, nevasıptan birisi kendisine dahil olan fiil-i müzaridir. Hal Lafzan veya mağnen olan fail ile mef’ul-ü bihin hey’etini beyan eden kelimelerdir. Temyiz Cümledeki veya şibih cümledeki mukadder zattan veya mezkür zattan kararlaşan iphamiyeti kaldıran kelimelerdir. Müstesna İki kısımdır; muttasıl ve munkatı. Müstesna-i muttasıl; İlla veya illanın kardeşlerinden birisiyle adetlenicinin adedinden çıkarılan kelimelerdir. Müstesna-i munkatı; illa veya kardeşlerinden birinden sonra zikrolunup, adetlenicinin adedinden çıkarılmayandır. Müstesnanın İğrabı Müstesnanın, tam mûcep (müspet)Ø kelamda sıfatın gayri olan illa’dan sonra, müstesna müstesna-i minh üzerine tekaddüm ederse, müstesna müstesna-i munkatî olursa, çoğu kere adâ, halâ, bazı kere de ma adâ ve ma halâ, leyse ve lâ yekûnü’den sonra nasp okunması vaciptir. Müstesna-i minh mezkür, kelam gayr-i mucep olursa nasp caizdir fakatØ bedel tercih olunur. Müstesna-i minh gayri mezkür, kelam da gayri mucepØ olursa müstesna amilin iktizasına göre iğraplanır. Müstesna çoğu kereØ gayr, sivâ, sevâ ve haşâ’dan sonra, az kere de adâ ve halâdan sonra cerdir. Mağmul-ü Mecrur İkidir: Harf-i cerle mecrur ve izafetle mecrurdur. Mağmul-ü Meczüm Birdir: Cevazımdan birisi kendisine dahil olan fiil-i müzaridir. Mağmul-ü Bit-tebeıyye Beş tanedir. (Sıfat, atıf, te’kit, bedel ve atf-ü beyandır.) Bunlardan hiç birisi metbuu üzerine tekaddüm edemez. Bunların amilleri metbûlarının amilidir, iğrapları da metbularının iğrabı gibidir. Sıfat Mutlak olarak metbuunda bir mana üzerine delalet eden tabidir. Taaddüdü caizdir. Sıfat mevsufunun haliyle vasıflanırsa mevsufa on yerde mutabakat eder: Marifelik ve nekrelikte, müfretlik, tesniyelik ve cemilikte, rafi, nasp ve cerlikte, müzekkerlik ve müenneslikte. Eğer mevsufunun müteallikının iğrabı ile iğraplanacak olursa o zaman sadece iğrap ve marifelik nekrelikte mutabakat eder. Marife Muayyen bir şey için vazolunan isimlerdir. Marifenin nevileri altıdır. 1) Muzmarat 2) Alem 3) Esma-i işaret 4) İsm-i mevsul 5) Harf-i nida ve lam-ı tarifle marife olanlar 6) Bu beşten birine izafet-i maneviye ile muzaf olan kelimelerdir. Atıf On harften birisi tâbi ile metbû arasını ortalayan tabidir. Bu harfler vav, fe, sümme, hatta, ev, immâ, em, lâ, bel ve lâkin’dir. Zamir-i merfûu muttasıl üzerine bir şey atfolunacağı zaman evvela munfasıl ile te’kit olunur. Zamir-i mecrur-u muttasıl üzerine bir şey atfolunacağı zaman matufta câr iade olunur. Te’kit Lafzi ve manevi olmak üzere iki kısımdır. Lafzi; Evvelki lafzın bizzat kendisinin veya müradifinin tekrar etmesine denir. Te’kid-i manevi ise belli lafızlarda olur. Bunlar nefsühü, aynühü, kilâhüma, kiltâhüma, küllühü, ecmeu, ekteu, ebteu ve ebsau’dur. Zamir-i merfu-u muttasıl nefs ve ayn kelimeleri ile te’kit olunacağı zaman evvela munfasıl ile te’kit olunur. BedelMetbusuz metbuuna nispetle kastolunan tabidir. Dört kısımdır. Bedel-i kül min’el-kül: Bedel ile mübdel-ü minh aynı şey üzerine delalet ederlerse ona denir. Bedel-i bağz min’el-kül: Bedel mübdel-ü minhin cüz’ü olursa ona denir. Bedel-i iştimal: Bedel ile külliyet ve cüz’iyetin dışında bir alaka olursa ona denir. Bedel-i galat: Mübdel-ü minhi yanlış olarak telaffuz ettikten sonra bedeli zikretmeye denir. Atf-ü Beyan Metbuunda bir mana üzerine delalet etmeyip, metbuunu izah için getirilen tabidir. İğrabMurebin ahiri kendisi sebebiyle değişen ve amil tarafından meydana gelen şeydir. Dört kısımdır. Bihasebi’z-zat ve-lhakikat iğrab on’dur. Hareke, harf, hazif. Hareke üçtür: zamme, fetha, kesre. Harf dörttür: Vav, ye, elif, nun. Hazif üçtür: Harekenin hazfi, ahirinin hazfi ve nun’un hazfi Bihasebi Mahal İğrab Dokuzdur. 1) Müfret munsarıf ve cemi mükesser munsarıflar: Halet-i raf’ı zamme, nasbı fethave cerri kesre iledir. 2) Gayri munsarıflar: Halet-i raf’ı zamme, nasbı ve cerri fetha iledir. 3) Cemi müennes salimler: Halet-i raf’ı zamme, nasbı ve cerri kesre iledir. 4) Müfret mükebbere olduğu olduğu halde mütekellim ya’sının gayrisine muzaf olan esma-i sitte-i muğtellenin halet-i raf’ı vav, nasbı elif ve halet-i cerri ya iledir. 5) Cemi müzekker salim, ülû, ışrûne ve ışrûnenin kardeşlerinin halet-i raf’ı vav, nasbı ve cerri ya iledir. 6) Tesniye, isnâni ve zamire muzâf olan kilâ kelimesinin halet-i raf’ı elif, nasbı ve cerri ya iledir. 7) Ahiri harf-i sahih olup ahirine zamir bitişmeyen fiil-i müzarinin halet-i raf’ı zamme, nasbı fetha ve halet-i cezmi de harekenin hazfi iledir. 8) Ahiri harf-i illet olup ahirine zamir bitişmeyen fiil-i müzarinin halet-i raf’ı zamme, nasbı fetha ve halet-i cezmi ahirinin hazfi iledir. 9) Ahirine cemi müennes nununun gayri zamir bitişen fiil-i müzarinin halet-i raf’ı nun, nasbı ve cezmi nunun hazfi iledir. Bihasebin-Nevi İğrab Dörttür. Rafî, nasp, cer ve cezmdir. Rafî alameti dörttür: Zamme, vav, elif, nun. Nasp alameti beştir: Fetha, kesre, elif, ya ve nunun hazfi. Cer alameti üçtür. Kesre, fetha ve ya. Cezm alameti üçtür: Harekenin hazfi, ahirinin hazfi ve nunun hazfi Bihaseb’is-sıfat İğrab Üçtür: Lafzî, takdirî ve mahallî’dir. İğrab-ı Takdîrî İğrab-ı hakikinin gayri bir maniden dolayı iğrab lafızda zahir olmayıp, muğrebin ahirinde gizlenendir. İğrab-ı Takdîrî Yedi’dir: 1) Ahiri elif olan (velev ki bu elif iki sakinden dolayı hazfolunmuş olsun) müfret muğreb kelimelerdir. Bu kelime isim olursa üç ahvalde iğrab takdiridir. Fiil olursa halet-i raf’ı ve nasbı takdiri, cezmi lafzidir. 2) Tesniyenin dışındaki mütekellim ya’sına muzaf olan kelimelerdir. Bu kelime cemi müzekker salim ise yalnız halet-i raf’ı takdîrîdir. Cemi müzekker salimin dışında bir şey olursa üç ahvalde iğrab takdiridir. 3) Ahirinde iğrab-ı mahki bulunan kelimelerdir. 4) Ahirinde ma kabli meksür ya bulunan kelimelerdir. Bu kelime isim ise şayet, halet-i raf’ı ve cerri takdiridir. Fiil olursa da yalnız halet-i raf’ı takdiridir. 5) Ahirinde ma kabli mezmum vav bulunan fiillerdir. 6) İğrabı harflerle olup, kendisinden sonra gelen sakine bitişen isimlerdir. Eğer bu kelime esma-i sitte’den ise üç ahvalde iğrab takdiridir. Eğer cemi müzekker salim olur, iğrab harfinin ma kabli de meftuh olursa, üç ahvalde iğrab lafzidir. Ancak iğrab harfinin ma kabli meftuh olmazsa üç ahvalde iğrab takdiridir. Eğer bu kelime tesniye ise yalnız halet-i raf’ı takdiridir. 7) İğrabı hareke ile olup üzerine sükun ile durulan kelimelerdir. Eğer bu kelime tenvin-i temekkün ile tenvinlenmiş veya ahirinde ta-ü te’nis bulunan bir kelime ise üç ahvalde iğrab takdiridir. Eğer tenvin-i temekkünün dışında bir şeyle tenvinlenmiş ise o zaman halet-i raf’ı ve cerri takdiri, halet-i nasbı lafzidir. İğrab-ı Mahalli İki’dir: 1) Ahiri iğrab-ı mahkinin gayri bir iğrapla meşgul olan mûreb isimlerdir. 2) Mebnî (Mebni iki kısımdır, mebni asıl ve mebni arız) Mebni Asıllar Dörttür Harf, mazi, ındel-basriyyîn emir biğayrillam ve cümledir. Mebni arızlar da iki kısımdır, mebnî arız-ı lazımlar ve gayri lazımlar; Mebnî Arız-ı Lâzımlar On’dur: MuzmarâtØ Esma-i İşârâtØ Mevsûlât (eyyün veØ eyyetün’ün dışındakiler) Esma-i Ef’alØ Mastar, sıfat veya müenneseØ alem olup feâli vezninde olan kelimeler Esvât (Kendisi ile bir ses hikâyeØ olunan veya hayvanlara seslenilen lafızdır.) Bağz-ı Mürekkebât (BirininØ diğerinde amil olmadığı iki kelimeden terekküp eden ve bir isim kılınan kelimelerdir.) Bağz-ı KinâyâtØ İn-i şartiye ve istifham manasınıØ tezammün eden kelimeler Bağz-ı ZurûfØ Mebnî arız-ı Gayri Lazımlar Kendisinde muzâfün ileyh niyette olduğu halde izafetten kesilenØ zarflar MünâdâØ Cins-i nefi için olan lâ’nın,tekrar etmeyen, lâ’yaØ bitişik, nekre ve müfret olan ismi Kendisine te’kit nunu veya cemiØ müennes nunu bitişen fiil-i müzaridir. Buraya kadar zikredilen mebnilerin mebniliği vaciptir. | |
Konu Sahibi sakafi 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Dinde Zorlama Varmıdır? | Soru Cevap Arşivi | sakafi | 0 | 1785 | 05 Kasım 2008 12:05 |
Ölünün Haftası, Kırkıncı,Elliikinci,...Gecesi | Soru Cevap Arşivi | sakafi | 0 | 1624 | 04 Kasım 2008 10:37 |
Öfke ile Eşini Boşamanın Hükmü | Soru Cevap Arşivi | Fatımaİslamoğlu | 4 | 2770 | 04 Kasım 2008 10:34 |
Arapça Sözlük | Genel Arapça | sakafi | 26 | 14789 | 02 Kasım 2008 22:33 |
secde ayetleri | Kur'ân-ı Kerim Genel | NUR | 3 | 2217 | 21 Ekim 2008 04:51 |
08 Şubat 2010, 21:00 | Mesaj No:2 |
RE: İzhar Mefhumu
İzhar if’al babından mastardır. Açıklamak manasına gelir.İlm-i nahivden bahseden bir kitaptır.İlm-i Nahiv: Mureblik ve mebnilik cihetinden arabi kelimelerin halleri kendisiyle bilinen ilimdir.
| |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
İzhar,İklab,İhfa | Medineweb | Kur’an-Kerim Bilgisi | 2 | 21 Kasım 2012 20:47 |
14.Haftanın Konusu Zikir Mefhumu | MERVE DEMİR | Hafta'nın Konusu | 4 | 13 Temmuz 2009 14:46 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|