|
Konu Kimliği: Konu Sahibi nurşen35,Açılış Tarihi: 23 Ekim 2018 (21:34), Konuya Son Cevap : 27 Ekim 2018 (00:20). Konuya 3 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
23 Ekim 2018, 21:34 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 | Milli Eğitim 2023 Vizyonu Milli Eğitim 2023 Vizyonu Milli Eğitim Bakanlığı '2023 vizyonunu oluşturan' 18. Milli Eğitim Şurası kararlarını yayımladı. Kararlar, bakanlığın bundan sonraki eğitim politikaları belirlenirken göz önünde bulundurulacak. MEB, ''Eğitimde 2023 Vizyonu''nun belirlendiği 1-5 Kasım 2010 tarihleri arasında yapılan şurada alınan kararları yayımlayarak, ''resmiyet'' kazandırdı. Kararlar, bakanlığın bundan sonraki eğitim politikaları belirlenirken göz önünde bulundurulacak. Şurada öğretmen yetiştirilmesi ile ilgili konuda öne çıkan bazı kararlar şöyle: - Öğretmen yetiştirilmesi üniversite bazında ele alınmalı, öğretmenlik veya eğitim üniversitesi kurulmalıdır. - Öğretmen alımında uygulanan sınavlarda, adaylara öğretmenlik meslek bilgisi ve genel kültür alanları yanında mezun oldukları özel alanlara ilişkin sorular da sorulmalıdır. - Öğretmenlerin gelir düzeyi ve statülerinin yükseltilmesine yönelik çalışmalara hız verilmeli; öğretmen istihdamında kadrolu, sözleşmeli, ücretli, vekil öğretmenlik gibi farklı uygulamalar kaldırılarak tüm öğretmenlerin kadrolu olarak istihdamı sağlanmalı; mevcut sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmeli; başarılı öğretmenler ödüllendirilmeli ayrıca zorunlu hizmet bölgelerinde çalışanlara zorunlu bölge hizmet tazminatı ödenmelidir. - Öğretmenliğin bir ihtisas mesleği olduğu gerçeğinden hareketle, uzaktan veya açıköğretim yoluyla okul öncesi öğretmenliği, İngilizce öğretmenliği vb. alanlarda öğretmen yetiştirilmesine izin verilmemelidir. - Ortaöğretim alan öğretmeni ihtiyacı, öncelikle eğitim fakültesi ortaöğretim alan öğretmenliği programları mezunlarından karşılanmalı ve bu programların 5 yıllık öğretim süresi 4 yıla indirilmelidir. - Öğretmenlik mesleğinin yıpratıcı bir meslek olması nedeni ile bazı meslek gruplarında olduğu gibi yasalarca belirlenecek ölçülerde özel eğitim öğretmenleri başta olmak üzere tüm öğretmenlere meslek güçlüğü zammı verilmeli, bazı özendirici önlemler alınarak öğretmenlerin istemeleri halinde erken emeklilikleri sağlanmalıdır. - Eğitimde niteliğin artırılması amacıyla özel okullar teşvik edilerek sayıları artırılmalı, teşvik kapsamında çocuklarını özel okullara gönderen ailelere resmi okullardaki bir öğrenci maliyetinin yarısı kadar destek verilmeli ve bu yolla devletin eğitim harcamaları azaltılmalıdır. - Aday öğretmenler, tek başlarına derse girmemeli ve bir okula tek olarak atanmamalıdır. - Öğretmen ve yöneticilerin ekonomik durumlarının iyileştirilmesi amacıyla her yıl Kasım ayında bir maaş tutarında ikramiye verilmeli, ek ders ücretleri 12 liraya çıkarılmalı, görev aldığı projeler için ek ders ücreti tahakkuk ettirilmeli, yöneticilere ek ders ücreti yerine makam tazminatı ödenmeli ve ek ders ücretinin maaşlara yansıtılmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. Şurada eğitim ortamları ve kurum kültürünün ele alındığı bölüme ilişkin kararlar da şöyle: - Öğrencilerin, çalışmalarından örnekler saklayacağı, sonraki sınıflara taşıyacağı bir e-portfolyo sistemi oluşturulmalı, okulda ve sınıfta çalışmalarını sergileyecekleri köşelere yer verilmeli; öğrenciler bu konuda özendirilmelidir. - Okullar yapılırken daha verimli kullanılabilmesi için kullanıcıların fikirleri mutlaka alınmalı; akademik, sosyal ve kültürel alt yapısı olmayan binalar okul olarak açılmamalı, illerdeki her eğitim bölgesinde bölge okullarının ortak kullanımına elverişli en az birer adet spor salonu, yüzme havuzu, tiyatro, gösteri ve etkinlik salonu inşa edilmelidir. - Okul binaları için geliştirilen tip projeler, bölgesel şartlara ve ihtiyaçlara uygun olarak tasarlanmalı; Türk mimari sanatının özelliklerini yansıtmalı. Estetik yönden çeşitli motiflerle süslenmiş mimari tasarımlarla öğrencilerde milli kimliğin oluşumuna katkı sağlanmalıdır. - Sınıflarda klasik sıra düzeninden esnek ve modüler bir yerleşim düzenine geçilmelidir. - Okulların, kendine özgü bir kimlik, hafıza, aidiyet duygusu ve güçlü okul kültürü geliştirebilmeleri için geniş katılımlı özel günler, haftalar gibi etkinlikler düzenlenerek ortak kültürel değerlerin güçlendirilmesi sağlanmalıdır. - Güçlü okul kültürleri geliştirebilmek için okullara özgü logo, amblem, rozet, marş, kahraman, hikaye, gazete, tablo, slogan vb. semboller oluşturularak okulların ortak kültürel değerlerini güçlendirmeleri desteklenmelidir. - Ulusal ve resmi bayram törenleri ile belirli gün ve haftalarda yapılacak toplantılar ve kutlamalar; toplumda bütünleşme, paylaşma, denetim ve kontrol mekanizmaları olup yönetimlerce bu faaliyetler şenlik ve festival şeklinde kutlanmalı, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının desteği sağlanmalıdır. Bu faaliyetler kültürü etkilemeyi ve j25 değerlerden etkilenmeyi, ortak duygu ve değerlerin devamlılığını sağlayacak, ancak öğrencilerin derslerinden uzun süre ayrı kalmayacakları şekilde düzenlenmelidir. - Güçlü okul kültürleri, okula dış çevreden gelebilecek olumsuz etkilere karşı koruyucu bir kalkandır. 2023 yılına kadar ülkemizdeki demokratikleşme eğilimlerini de dikkate almak suretiyle okulların kendilerine özgü kimlik ve okul kültürleri oluzc zammı verilmeli, bazı özşturabilecekleri ve 'okula dayalı yönetim' anlayışı doğrultusunda özerk yapılara kavuşturulmaları sağlanmalı, okul yönetimleri yetkilendirilmeli ve güçlendirilmelidir. - Okulların kurumsal kültürlerine kaynaklık eden, kendilerine özgü bir tarihi olan okul adları, gerek olmadıkça geçmişle bağı koparacak şekilde değiştirilmemelidir. - Okul müdürlerinin rotasyonu j25den değerlendirilmeli, söz konusu uygulamaların başarılı okul yöneticilerinin motivasyonunu olumsuz şekilde etkileyen bir cezalandırma yolu olarak algılanmaması sağlanmalıdır. "ZORUNLU EĞİTİM VE ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ" ''İlköğretim ve Ortaöğretimin Güçlendirilmesi, Ortaöğretime Erişimin Sağlanması'' başlıklı bölüme ilişkin şura kararları da şöyle sıralandı: - Zorunlu eğitim öğrencilerin yaş grupları ve bireysel farklılıkları göz önünde bulundurularak; 1 yıl okul öncesi eğitim, 4 yıl temel eğitim, 4 yıl yönlendirme ve ortaöğretime hazırlık eğitimi ve 4 yıl ortaöğretim olmak üzere öğrencilere farklı ortamlarda eğitim almaya fırsat verecek şekilde 13 yıl olarak düzenlenmelidir. - İlköğretim ve ortaöğretimde orta vadede ikili öğretimden normal öğretime geçilmeli, öğle yemekleri okulda verilmeli, birleştirilmiş sınıf uygulamalarının sistematik bir değerlendirmesi yapılarak birleştirilmiş sınıf uygulaması mümkün olan en alt düzeye çekilmeli, okullarda sınıf mevcutları çağdaş ölçütlere göre (20-25) düzenlenmeli, 2023 Vizyonu'na uygun olarak özel öğretimde okullaşma oranının yüzde 25'e çıkarılması için gerekli tedbirler alınmalıdır. - Ortaöğretime geçişte öğrencilerin ilgi ve yetenekleri dikkate alınarak rehberlik ve yöneltme esas alınmalı, SBS bir plan dahilinde sadece özelliği olan ortaöğretim kurumlarını kapsayacak şekilde düzenlenmeli, diğer ortaöğretim kurumları ile yüksek öğretime öğrenci yerleştirmede okul başarısı ve süreç değerlendirmeye yönelik yaklaşımlar esas alınmalıdır. - Kız öğrencilerin ortaöğretime devamlarına ilişkin teşvikler artırılarak sürdürülmeli, bu konuda 1739 sayılı Yasanın 15. maddesi daha etkin hale getirilmelidir. - Genel ortaöğretim ile mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarındaki dersler ve haftalık ders saati sayısı azaltılmalı, teneffüs süreleri artırılmalı, ayrıca mesleki ve teknik ortaöğretimde uygulama derslerine daha fazla ağırlık verilmelidir. - Ortaöğretime erişimle ilgili daha sağlıklı politikalar geliştirebilmek için öğrencilerin devamsızlık ve terk nedenleri tespit edilerek öğrenciyi sistem içinde tutacak tedbirler alınmalı, okula devamı, okulu bitirmeyi, okuldan ayrılmayı, mezunları izlemeyi ve değerlendirmeyi sağlayacak sistem kurulmalı, ortaöğretim kurumlarını erken bitirme imkanı sağlayan düzenlemelere yer verilmeli, ilköğretimden mezun olanların e-okul üzerinden takibi yapılmalıdır. - Mesleki ve teknik ortaöğretim öğrencileri için ÖSS akademik ve mesleki alanda yapılmalı, öğrenciler alanı ile ilgili yükseköğretim kurumlarına yerleştirilirken sonuçlar birlikte değerlendirilmeli, mezunların kendi alanlarındaki yükseköğretim programları j25den belirlenerek yüksek öğretime geçişte ek puan verilmelidir. - Milli güvenlik bilgisi dersi müfredatı diğer derslerin program mantığına paralel olarak j25lenmeli ve bu dersin kadrolu öğretmenlerce okutulması ile ilgili yasal düzenleme yapılmalıdır. - Örgün, yaygın ve açık öğretim sisteminde genel ortaöğretim ile mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları arasında bütün sınıflarda yatay ve dikey geçişlerin yapılmasına imkan sağlanmalıdır. - Milli Eğitim Şurası Yönetmeliği değiştirilmeli ve şura katılımcılarının en az yüzde 25'i eşit sayıdaki kız ve erkek öğrencilerden oluşmalı ve öğrencilerin katılımı demokratik süreçle sağlanmalıdır. - Öğrencilerin kitap taşıma yükünün azaltılması amacıyla; e-kitap, fasikül, kopartılabilir sayfalı kitap, her kitaba MEB'in internet sayfasından ulaşılabilmesi vb. uygulamalar yapılmalıdır. - Ülkemizde bütün derslerin eğitimi Türkçe olmalı, bazı derslerin yabancı dille eğitiminden vazgeçilmelidir. ''DERS SAATLERİ AZALSIN, SPOR ARTSIN'' ''Spor, Sanat, Beceri ve Değerler Eğitimi'' konulu bölüme ilişkin kararlar ise şöyle: - Üst düzeyde sportif başarıya ulaşmak için yetenekli öğrenciler erken yaşta tespit edilerek bu öğrencilere ait bilgiler oluşturulacak merkezi bilgi sistemine işlenip takip edilmeli, il/ilçelerde bu sporcularla ilgili ortak eğitim planları hazırlanmalıdır. - Şans oyunlarının hasılatından, okul spor ve sanat faaliyetleri için pay ayrılması konusunda mevzuatta düzenleme yapılmalıdır. - Okul içi spor yarışmalarına katılan sporcu-öğrencilerin sigortalanması ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır. - Normal eğitim yapan sosyal bilimler, fen ve Anadolu liseleri gibi ortaöğretim kurumlarında 45 dakika olan ders saatleri, spor, sanat ve beceri eğitimine daha fazla zaman ayrılması için 40 dakika olarak düzenlenmelidir. - Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çocuklarımızın ve gençlerimizin sahip olduğu değerleri belirlemeye yönelik ülke çapında alan araştırması yapılmalı ve bu araştırma her 4 yılda bir güncellenmelidir. - Değerler eğitimine, okul öncesinden başlayarak yaygın eğitim dahil olmak üzere eğitim-öğretimin her kademesinde, tüm dersler ve okul kültürü içerisinde yer verilmeli ve bu konuda öğretmen, yönetici, öğrenci, aile ve çevre ile iş birliğine gidilmeli, farkındalık oluşturulması için kitle iletişim araçlarından faydalanılması amacıyla gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. - Ödüllendirme kriterlerinde, değerler eğitimi açısından örnek davranışlar sergileyen öğrencilere yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. meblogo- Değerler eğitimi konusunda önemli işlev gören ''Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi'' dersi çoğulcu bir anlayışla tüm öğretim kurumlarında daha etkin olarak okutulmalıdır. - Anayasa'nın 24. maddesinin ''Din kültürü ve ahlak eğitimi-öğretimi devletin gözetimi ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitimi-öğretimi ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcilerinin talebine bağlıdır'' hükmü gereğince isteyen anne ve babaların çocuklarının ahlaki ve manevi değerlerini geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla seçmeli din eğitimi verilebilmesi için düzenlemeler yapılmalıdır. ''PSİKOLOJİ EĞİTİMİ 5 YIL OLMALI'' Şurada ''psikolojik danışma, rehberlik ve yönlendirme'' konusunda şu kararlar alındı: - Ortaöğretim ve yükseköğretime geçişte, öğrenim süreci boyunca sürekli ve sistematik bir biçimde derlenen nesnel bilgilere dayalı olarak kurulacak bir yöneltme, yönlendirme modeli hayata geçirilinceye kadar; SBS ile YGS ve LYS'de ezber bilgileri ölçen sorular yerine j25lenen ortaöğretim programlarını da kapsayan; ortak düşünme becerileri ile derse özel sorun çözme becerilerini ölçen sorular düzenlenmelidir. - Psikolojik danışma ve rehberlik alanında; üniversitelerin destek verdiği, kültürümüze özgü psikolojik ölçme araçları geliştirecek, ''Ulusal Test Geliştirme'' veya ''Ulusal Ölçme ve Değerlendirme'' olarak isimlendirilebilecek akademik ve bağımsız bir birim kurulmalıdır. - Risk altında ve dezavantajlı konumda olan çocukların tespiti yapılarak bu çocuklara yönelik eğitim çalışmaları artırılmalı; terör, göç, madde bağımlılığı, parçalanmış aileler, iletişim araçlarını kötüye kullananlar vb. risk faktörleri göz önünde bulundurularak önleyici rehberlik çalışmalarına ağırlık verilmeli, bu konuda bölgenin ve yörenin özelliğine uygun olarak disiplinler arası ekip çalışmaları mülki amirlerin koordinesinde hayata geçirilmelidir. - Psikolojik danışma ve rehberlik mesleği, ciddi bir uzmanlık eğitimi gerektirdiğinden ve mevcut eğitim süresi talep edilen uzmanlığı sağlamada yetersiz kaldığından, psikolojik danışma ve rehberlik alanında verilen eğitim süresi, son bir yılı uygulama ağırlıklı olmak üzere 5 yıl olmalıdır.
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
Konu Sahibi nurşen35 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Gündem Korona Aşısı | Gündem/ Manşetler | Esma_Nur | 6 | 1497 | 10 Aralık 2020 12:20 |
DHBT Muhteşem Özetler | DHBT-Hazırlık/Notlar/Özetler | nurşen35 | 4 | 2273 | 08 Aralık 2020 18:40 |
Kıssaları Hayatımıza Taşıyalım | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | nurşen35 | 1 | 982 | 08 Aralık 2020 17:46 |
TENKİD | Serbest Kürsü | nurşen35 | 0 | 867 | 08 Aralık 2020 12:44 |
Vitir Namazını Niye Kılıyoruz Biliyor musunuz... | Namaz-Abdest-Teyemmüm | nurşen35 | 0 | 1000 | 04 Aralık 2020 13:56 |
23 Ekim 2018, 21:36 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 |
Sözleşmeli öğretmenlikte sözleşme süresi 3 artı 1 oluyor Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere geleceğin teminatı olan çocukların emanet edildiğini belirtti. "Bundan daha büyük bir itibar, şeref olabilir mi?" diyen Erdoğan, bugüne ve geleceğe dair ne konuşuluyorsa, hangi hedefler belirleniyorsa hepsinin gizli öznesinin öğretmenler olduğunu söyledi. Eğitim meselesinin insan meselesi olduğunun altını çizen Erdoğan, insanı maddi ve manevi idrakiyle fiilen öğretmenlerin biçimlendirdiğini dile getirdi. Erdoğan, 2023 Eğitim Vizyonu´nda öğretmenlerin çok önemli yer tuttuğuna işaret ederek, "Bu kapsamda önümüzdeki dönemde Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlanıp çıkarılacak." diye konuştu. Öğretmenlerin hem çalışma şartlarını hem de birikimlerini mesleğin gereklerine uygun seviyeye taşımakta kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sözleşmeli öğretmenliği yeniden düzenliyoruz. Halen 4 artı 2 olmak üzere toplam 6 yıl olan sözleşme süresini 3 artı 1 toplam 4 yıla indiriyoruz. Böylece birinci sınıfta öğrencileri devralan bir öğretmenimiz, dört yol sonunda bu evlatlarımızı üst okula yolcu edip görev süresini tamamlayabilecek. Ayrıca geri kalmış bölgelerde görev yapan öğretmenlerimizi teşvik edecek birtakım tedbirler alınacak. Öğretmenliğe kabulde uygulanan pedagojik formasyon şartını kaldırıyoruz. Artık bu eğitimi Bakanlığımız verecek." Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlerin bilgi ve becerilerinin meslek içi eğitim yoluyla hedeflere uygun seviyeye çıkarılacağını, ihtiyari olan anaokulu eğitimini gerekli altyapıyı oluşturduktan sonra zorunlu hale getireceklerini bildirdi.
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
27 Ekim 2018, 00:20 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 |
ATANAN ÖĞRETMENLER BİR YIL TEZSİZ YÜKSEK LİSANS ALACAK Bakan Selçuk, vizyon kapsamında anaokulu eğitiminin ne zaman zorunlu eğitim kapsamına alınacağına ilişkin soru üzerine, dokümandaki takvime göre bunun 3. yılda başlayacağını belirterek, "Bunun yapılabilmesi için bir altyapı, hazırlık dönemi gerekiyor." diye konuştu. Selçuk, ilkokula başlama yaşına ilişkin soru üzerine, "Bu yönetmelikle düzenlenebilecek bir şey. Burada yapmak istediğimiz veliyi 5 ya da 6 yaş aralığında kalan çocukları için 'Acaba ana sınıfına mı, ilkokul 1'e mi devam etse' çelişkisinden kurtarmak." dedi. İlkokula başlama yaşını, "69 ay taban olmak üzere 72 aya kadar varan bir süreç" olarak ifade eden Selçuk, 60-69 ay arasının da zorunlu ana sınıfı kapsamında olduğunu bildirdi. "Teneffüs bizim en iyi derslerimiz arasında" Selçuk, teneffüs sürelerinin uzatılmasına ilişkin "Çocuklarımızın çok daha nitelikli bir ilkokul eğitimi alabilmesi için teneffüs sürelerinin artması onların daha mutlu olmalarıyla ilgili olduğu kadar bir akademisyen olarak teneffüs çocuğun en çok öğrendiği saatler arasında yer alır diye düşünüyorum. Teneffüs bizim en iyi derslerimiz arasında." değerlendirmesinde bulundu. Teneffüs sürelerinin kaç dakika olarak planlandığına ilişkin soruya karşılık Selçuk, "Burada sistemi öğretmen, öğrenci açısından sıkıntıya sokmayacak optimal bir denge gerekiyor. Bunun için pilotlama da gerekiyor. Eğer biz hemen bu sene başlasaydık çok büyük sorunlarla karşılaşabilirdik." yanıtını verdi. Ortaöğretimde ders çeşidinin azalması Selçuk, vizyon kapsamında ortaöğretimde ders çeşidinin azalması sürecinde hangi derslerin kaldırılacağı sorusu üzerine "Bir çocuk eğer ilgisi, yeteneği ve mizacına göre belirli alana yönelmek istiyorsa biz de bunu testlerle, ölçeklerle saptamışsak neden bütün alanların dersini alıyor? Çocuk, yüksek öğretimde gitmek istediği alanın ders seti, kümesi neyse onunla ilgili olanları alacak, bu kadar net." dedi. Bu uygulama ile tıp okuyacak bir öğrencinin, beşeri bilimlerde okuyan kadar tarih dersi almayacağı örneğini veren Selçuk, şöyle devam etti: "Herkesin temel ve ileri seviyede alması gereken dersler var. Bütün alanlardaki çocuklarımızın dil, kültür ve tarih bilinci açısından önemli olan ortak dersler, onun dışındakiler de alan dersleri. Yani bu çocuk nereye yönelecekse onun derslerine yoğunlaşacak. Bu aslında dünyanın çok uzun yıllardır deneyimlediği bir şey. İsmi hemen aklınıza gelen çok büyük ülkelerde lisede 5 veya 6'dan fazla ders çeşidi yok ama bizde 15, 16 ders var. Şu anda taslak senaryolarımız var. Bu senaryoları ilgili kuruluşlarla, kurumlarla görüş alış verişi yaparken çok daha fonksiyonel biçimde ele alma fırsatımız olacak." Selçuk, yabancı dil konusunun çok boyutlu bir mesele olduğunu, "Bütün okullarda hazırlık sınıfı olacak ya da olmayacak" gibi tek tip yaklaşımdan kaçındıklarını ifade ederek, hangi grubun neye ihtiyacı varsa ona bakılacağını söyledi. Atanan öğretmenler bir yıl tezsiz yüksek lisans alacak Vizyon dokümanıyla pedagojik formasyon konusunun nasıl uygulanacağının, somut olarak kararlaştırıldığını ifade eden Selçuk, şunları kaydetti: "Herhangi bir öğretmen adayı öğretmenlik hakkını kazanırsa Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ve üniversitelerle iş birliği içerisinde bir yıl tezsiz yüksek lisans alacak. Bu, bir öğretmen adayının öğretmenlik fakültesinde ya da başka yerde aldığı pedagojik formasyondan farklı bir içerik. İçerik de değişiyor. Daha işlevsel ve daha uygulama ağırlıklı bir içerik var. Bir kişi öğretmenlik hakkını kazandığında, Milli Eğitim Bakanlığı anlaştığı üniversite ile o kişinin bir yıl tezsiz yüksek lisansla bu pedagojik içeriği almasını temin edecek." "Eş durumundan tayin isteme şu anda söz konusu değil" Bakan Selçuk, sözleşmeli öğretmenlerin eş durumundan dolayı tayin hakkının olup olmayacağıyla ilgili soruya, "Sağlık durumu ve benzeri durumlar hariç eş durumundan tayin isteme şu anda söz konusu değil. Ama bölge içinde eşler çalışıyorsa ikisi de sözleşmeli ise onlar için elbette kolaylıklar sağlıyoruz." yanıtını verdi. Özel öğretimde belli bir nicel noktaya gelindiğini belirten Selçuk, "Artık oranın da niteliğiyle ilgili bürokrasinin azaltılmasıyla ilgili, özel okullardaki iyi modellerin teşvik edilmesiyle ilgili başka çerçeveler geliştiriyoruz." dedi.
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
SEÇİM 2023 | ÂlâLeyl | Gündem/ Manşetler | 1 | 14 Mayıs 2023 00:08 |
Milli serveti korumada ölçü | _bülbül_ | Zekat-İnfak | 1 | 26 Ekim 2009 22:45 |
Hutbe:Türk Lirası Milli İtibarımızdır | Arasat | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 22 Mart 2009 20:38 |
Hutbe:Milli ve Dini Değerlerimiz | Arasat | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 20 Mart 2009 23:17 |
Hutbe:Milli egemenlik ve çocuk bayramı | Arasat | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 20 Mart 2009 21:19 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|