|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi: 22 Ekim 2007 (13:24), Konuya Son Cevap : 13Haziran 2019 (20:57). Konuya 266 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
22 Ekim 2007, 13:24 | Mesaj No:1 |
Üstad Necip Fazıl'dan... Üstad Necip Fazıl'dan... Affet Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, Affet senden habersiz aldığım her nefesten... Ağzımı Dikseler Tel tel ve iplik iplik dikseler de ağzımı; Tek ses duysalar; Allah... Yoklayanlar nabzımı. Akıl Akıl akıl olsaydı adı gönül olurdu Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu.. Allah ve İnsan Seni aramam için beni uzağa attın! Alemi benim, beni kendin için yarattın! Allah Diyen Ellerime uzanan dudakları tepeyim Allah diyen gel seni ayağından öpeyim. Aşk Korkusu Aşk korkuya perdedir, korku da aşka perde; Allah'tan nasıl korkmaz insan O'nu sever de Ayrılık Ne görsem ötesinde hasret çektiğim diyar. Kavuşmak nasıl olmaz mademki ayrılık var. Çöl Gözüm,aklım,fikrim var deme hepsini öldür, Sana çöl gibi gelen,o göl diyorsa göldür... Düzen Doğan güneşler her gün ayni da her gün yeni; Ezelden ebede dek, iste İslam düzeni!.. Eser Gecekondu yapısı, bir üfürüklük eser... Elbet beklenen rüzgar bir gün Kıbleden eser!.. Güzel Şey Ölüm güzel şey budur perde arkasından haber Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber Haberi Yok Şu geceni durdursam, çekip de eteğinden; Soruversem: Haberin var mi öleceğinden? Hey Neye baksam aynı şey,neyi görsem aynı şey, Olan sensin hey gidi hakikat sultanı hey. Hüner O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner, Azrail'e 'hoş geldin! ' diyebilmekte hüner... İmtihan ��Kafire kalktı ölüm, mümine var!�� deseler Kim ��Ben müminlerleyim, bana Allah gerek�� der? Kader Kader, beyaz kağıda sütle yazılmış yazı; Elindeyse beyazdan, gel de sıyır beyazı!.. Kalmadı Yıkılan sarayımdan tek bir nakış kalmadı; Dışa mıhlandı gözler, içe bakış kalmadı. Kapı Kapı kapı,bu yolun son kapısı ölümse! Her kapıda ağlayıp,o kapıda gülümse. Kolay Kolay mı Kaf dağını çevirmek dolay dolay? Var ol ey ulvî zorluk, yere bat sefil kolay! Koşu Hakikat değişiyor daha bitmeden cümle; Koşuyorum yetişmek için bütün gücümle... Mantık Dağı tanıyan nasıl tanımaz uçurumu? Madem ki yükseliş var iniş olmaz olur mu? Müjdeler Olsun Öleceğiz müjdeler olsun müjdeler olsun Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun Namaz Namaz, sancıma ilaç, yanık yerime merhem ; Onsuz, ebedi hayat benim olsa istemem ! Ölçü Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim; Sana uymayan olcu, hayat olsa teperim! Rahmet Yaradan, rahmetini kahrından üstün saydı; Ne olurdu halimiz, gözyaşı olmasaydı? Sanat Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış; Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış... Tebessüm Bu dünyada renk, nakış, lezzet, ne varsa küsüm Gözlerimde son marifet, Azrail'e tebessüm ... Tek Kelime Ne var ki, pazarlığa girişecek ecelle; Sermayem tek kelime, Allah aziz ve celle... Yakınlık İnsan, yaklaştığınca yaklaştığından ayrı; Belli ki; yakınımız yoktur Allah'tan gayrı... | |
Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... | Videolar/Slaytlar | Medine-web | 1 | 2898 | 23 Ağustos 2013 00:41 |
İran Emperyalizmi | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 6 | 3640 | 26 Ocak 2013 22:53 |
gerekli gereksiz bir şiir.. | Makale ve Köşe Yazıları | MERVE DEMİR | 0 | 3281 | 06 Aralık 2012 10:48 |
olmamış kayınbiradere mektup :) | Komik Paylaşımlar | Allahın kulu_ | 10 | 7794 | 03 Kasım 2012 23:19 |
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür | Makale ve Köşe Yazıları | Esadullah | 11 | 7261 | 02 Ekim 2012 21:16 |
22 Ekim 2007, 22:30 | Mesaj No:2 |
Cvp: Necip Fazıl Kısakürek Utansın !! Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın! Hey gidi küheylan, koşmana bak sen! Çatlarsan, doğuran kısrak utansın! Eski çınar şimdi noel ağacı; Dallarda iğreti yaprak utansın! Ustada kalırsa bu öksüz yapı, Onu sürdürmeyen çırak utansın! Ölümden ilerde varış dediğin, Geride ne varsa, bırak utansın! Ey binbir tanede solmayan tek renk, Bayraklaşmıyorsan bayrak utansın!
__________________ İmanı olanın, imkanı tükenmez. | |
24 Ekim 2007, 01:59 | Mesaj No:3 |
Cvp: Necip Fazıl Kısakürek Hayber'den sonra düzlük; İş kalmadı pürüzlük... Bakış yok Geriye. Ve bir çok Seriye... Doldu bir yıllık süre; İşte Kabe Umre! O,tek, bir! Hakka peyk. Ve Tekbir Ve Lebbeyk Elciler her tarafta, Dört bucağı tavafta: Bize dön! Gel ve al! Yön bu yön, Yol bu yol! Şercil.Bizans kafiri, Şehid etti sefiri Şimdi göz Mütede. Ve son söz Ötede.... | |
29 Ekim 2007, 23:52 | Mesaj No:5 |
Cvp: Necip Fazıl Kısakürek ÇİLE Gaiblerde bir ses geldi: Bu adam, Gezdirsin boşluğu ense kökünde! Ve uçtu tepemden birdenbire dam; Gök devrildi, künde üstüne künde... Pencereye koştum: Kızıl kıyamet! Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı! Sonsuzluk, elinde bir mavi tulbent, Ok çekti yukardan, üstüme avcı Ateşten zehrini tattım bu okun, Bir anda kül etti can elmasımı. Sanki burnum, değdi burnuna (yok)un, Kustum, öz ağzımdan kafatasımı Bir bardak su gibi çalkandı dünya; Söndü istikamet, yıkıldı boşluk. Al sana hakikat, al sana rüya! İşte akıllılık, işte sarhoşluk! Ensemin örsünde bir demir balyoz, Kapandım yatağa son çare diye. Bir kanlı şafakta, bana çil horoz, Yepyeni bir dünya etti hediye Bu nasıl bir dünya, hikayesi zor; Mekânı bir satıh, zamanı vehim. Bütün bir kainat muşamba dekor, Bütün bir insanlık yalana teslim. Nesin sen, hakikat olsan da çekil! Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam! Otursun yerine bende her şekil; Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam! ********* Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın, Benliğim bir kazan ve aklım kepçe, Deliler köyünden bir menzil aşkın, Her fikir içimde bir çift kelepçe. Niçin küçülüyor eşya uzakta? Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl? Zamanın raksı ne bir yuvarlakta? Sonum varmış, onu öğrensem asıl? Bir fikir ki sıcak yarad kezzap, Bir fikir ki, beyin zarında sülük. Selam sana haşmetli azap; Yandıkça gelişen tılsımlı kütük. Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol! Ey yedinci gök, esrarını aç! Annemin duası, düş de perde ol! Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç! Uyku, katillerin bile çeşmesi; Yorgan, Allahsıza kadar sığınak. Teselli pınarı, sabır memesi; Size şerbet, bana kum dolu çanak. Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet, Sırrını ararken patlayan gülle? Yeşil asmalarda depreniş, şehvet; Karınca sarayı, kupkuru kelle... Akrep nokta nokta ruhumu sokmuş, Mevsimden mevsime girdim böylece. Gördüm ki, ateş de, cımbız da yokmuş, Fikir çilesinden büyük işkence. ********* Evet, her şey bende bir gizli düğüm; Ne ölüm terleri döktüm, nelerden! Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm, Yetişir çektiğim mesafelerden! Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz; Yollar bir yumaktır, uzun ve dolaşık. Her gece rüyamı yazan sihirbaz, Tutuyor önümde bir mavi ışık. Büyücü, büyücü ne bana hıncın? Bu kükürtlü duman, nedir inimde? Camdan keskin, kıldan ince kılıcın, Bir zehir kıymak gibi, beynimde. Lugat, bir isim ver bana halimden; Herkesin bildiği dilden bir isim! Eski esvaplarım, tutun elimden; Aynalar söyleyin bana, ben kimim? Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa, Arzı boynuzunda taşıyan öküz? Belâ mimarının seçtiği arsa; Hayattan muhacir; eşyadan öksüz? Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim, Minicik gövdeme yüklü Kafdağı, Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim, Dev sancılarımın budur kaynağı! Ne yalanlarda var, ne hakikatta, Gözümü yumdukça gördüğüm nakış. Boşuna gezmişim, yok tabiatta, İçimdeki kadar iniş ve çıkış. ********* Gece bir hendeğe düşercesine, Birden kucağına düştüm gerçeğin. Sanki erdim çetin bilmecesine, Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin. Açıl susam, açıl! Açıldı kapı; Atlas sedirinde mavera dede. Yandı sırça saray, ilahi yapı, Binbir avizeyle uçsuz maddede. Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik; Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur. İçiçe mimari, içiçe benlik; Bildim seni ey Rab, bilinmez bilinmez meşhur! Nizam köpürüyor, med vakti deniz; Nizam köpürüyor, ta çenemde su. Suda bir gizli yol, pırıltılı iz; Suda ezel fikri, ebed duygusu. Kaçır beni ahenk, al beni birlik; Artık barınamam gölge varlıkta. Ver cüceye, onun olsun şairlik, Şimdi gözüm, büyük sanatkarlıkta. Öteler öteler, gayemin malı; Mesafe ekinim, zaman madenim. Gökte saman yolu benim olmalı; Dipsizlik gölünde, inciler benim. Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök! Heybem hayat dolu, deste ve yumak. Sen, bütün dalların birleştiği kök; Biricik meselem, Sonsuza varmak... | |
17 Şubat 2008, 13:27 | Mesaj No:6 |
Üstad Necip Fazıl'dan... ÖPMEK Ellerime uzanan dudakları tepeyim; Allah diyen, gel , seni ayağından öpeyim! 1976 GÜZEL Güzel Allah’ım, senden ne gelecekse gelsin ; Sen ki, rahmetinle de, kahrınla da güzelsin... 1977 YAKINLIK Neye yaklaşsam, sonu uzaklık ve kırgınlık ; Anla ki, yok Allah’tan başkasına yakınlık... 1977 İSTE Verirler ?ben acizim, kudret senin? dedikçe Verenin şanı büyük sen iste istedikçe! 1980 RAHMET Yaradan rahmetini kahrından üstün saydı; Ne olurdu halimiz, gözyaşı olmasaydı? 1982 ANLAMAK Anlamak yok çocuğum, anlar gibi olmak var; Akıl için son tavır , saçlarını yolmak var... 1983 O DİYORSA Gözüm, aklım, fikrim var deme hepsini öldür! Sana çöl gelen , O , göl diyorsa göldür! 1977 Allah DOSTU Allah dostu odur ki, nefsine tek pay biçmez; Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez. 1940 OYUNCAK Ben bir atım, iradem , elinde binicimin; Bir çocuk oyuncağı, ucunda bir sicimin... 1976 SUAL-CEVAP Sual: Ey veli,insan nasıl olmalı, söyle! Cevap: Son anda nasıl olacaksa hep öyle... 1973 AKIL Akıl akıl olsaydı ismi gönül olurdu; Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu. 1980 ŞARKI Her ağızda , her telde fanilik dırıltısı Sonunda tek bir şarkı , tabutun gıcırtısı... 1980 BÜYÜK RANDEVU Büyük randevu... Bilsem nerede saat kaçta? Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta? 1958 DİPSİZ KUYU Ağzıma soğuk kurtlar dolacak, gözüme kum; Dipsiz kuyu, sürdükçe zaman, sürecek uykum... 1939 YOKLUK Yokluk, o donduran buz, o söndüren karanlık; Büsbütün bilgisizlik ve tam bir unutkanlık... 1939 HABERİ YOK Şu geçeni durdursam , çekip de eteğinden ; Soruversem: Haberin var mı öleceğinden? 1939 GEÇER AKÇA Hasis sarraf , kendine bir başka kese diktir! Mezarda geçer akça neyse, onu biriktir! 1972 TEBESSÜM Bu dünyada renk, nakış,lezzet ne varsa küsüm; Gözümde son marifet, Azrail’e tebessüm... 1973 BAYRAM Ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var; Oh ne güzel bayramda tahta ata binmek var!... 1982 KAPI Kapı kapı bu yolun son kapısı ölümse; Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse! 1982 SU Su bir şekil üstü ruh ,kalıplarda gizlenen ; Yerde kire battı mı ,bulutta temizlenen... 1980 KORKU Bir kalbim var ki benim, sevdiğinden burkulur: Kahredenden ziyade sevilenden korkulur... 1973 AYRILIK Hep ayrılık ; isteğe erince istek ölür, Bir anda ölseler de insanlar tek tek ölür... 1977 AYNI NOKTA Çocukken gün battı mı, bir köşede ağlardım; Nihayet döne döne aynı noktaya vardım. 1978 GÖLGELER Gönlüm uçmak isterken semavi ülkelere; Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere... 1982 GÜNAH Sanırım, insanların her suçunda ben varım; Günah uzun bir kervan, ta ucunda ben varım! 1976 DELİ Mayın tarlasına düşmüş bir deliyim, hudutta; Gözüm, sekizinci renk ve dördüncü buutta... 1974 ZOR Onu , beyni kanayan soylu kafalara sor; Ölüm zorların zoru, yaşamak ondan da zor... 1974 GİZLİ Azdırma, rahat bırak, içimdeki deliyi; Bana sorma, benim de bilmediğim gizliyi!.... 1939 NE ARIYORUM? An oluyor bir garip duyguya varıyorum; Ben bu sefil dünyada acep ne arıyorum?... 1976 MANTIK Dağı tanıyan , nasıl tanımaz uçurumu? Mademki yükseliş var, iniş olmaz olur mu? 1972 HİÇ Alemin küfre göre, hem başı, hem sonu ?hiç?... ?İki hiç? arasında varlık olur mu ki hiç?... 1975 KADER Kader , beyaz kağıda sütle yazılmış yazı; Elindeyse beyazdan , gel de sıyır beyazı!... 1976 VARLIK Tek neşe bu dünyada, var olmanın sevinci; Ve tek ilim, varlığın bilinmeden bilinci... 1977 EKSİK Göz attığım her şeyde işte o şeydir eksik; Mekan kopuk kopuktur , zaman da kesik kesik... 1978 SAYILAR Sayılar yalnız Bir’in kendi dalgalanışı, Sayılar kemmiyetin keyfiyeti anışı... 1983 BU DÜNYA Bu dünya bir tamam’dan eksiklikler alemi; Kopuşlar , ayrılıklar, kesiklikler alemi... 1982 YENİ Tohum çatlar da bilmem, kafa nasıl çatlamaz?... Yeni odur ki, solmaz , pörsümez, bayatlamaz. 1983 OYUNCAK Kırıldı oyuncağım, artık bir daha gülmem; Toz olur, toprak olur, duman olurum ölmem! 1983 KAHRAMANLIK Ne varsa çöplüğe at, belli başlı zamanlık; Ölümü öldürmekte olanca kahramanlık. 1976 FİKİR SANCISI Lafımın dostusunuz, çilemin yabancısı, Yok mudur, sizin köyde, çeken fikir sancısı? 1980 MANZARA Bütün manzara , ucuz bir dekor muşambası; Kurtuluş günü , çıkmaz ayın son çarşambası ... 1947 DÜŞMANIMA Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın; Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsız!... 1939 YOBAZ Din adına yol kesen dünkü yobazın oğlu!... Yine sen kesiyorsun, küfür uğrunda yolu!... 1939 ÖLÜMSÜZ ŞARKI Garip geldik gideriz, rafa koy evi barkı! Tek, dudaktan dudağa geçsin ölümsüz şarkı ... 1962 SAHTE KAHRAMAN Bize kalan aziz borç asırlık zamanlardan; Tarihi temizlemek sahte kahramanlardan ... 1973 NİZAM Bir nizam ki, eskimez, yıpranmaz, sendelemez , Mekan onu aşamaz, zaman onu delemez. 1974 KOLAY Kolay mı Kafdağı’nı çevirmek dolay dolay? Var ol ey ulvi zorluk , yere bat sefil kolay! 1982 DEVRİM Devrim odur ki , kalpten faniliği devirsin; Yaşamaktan murad ne, hesabını bildirsin! 1982 DÜŞMANIMA Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın; Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsız!... 1939 HİÇ Alemin küfre göre, hem başı, hem sonu ?hiç?... ?İki hiç? arasında varlık olur mu ki hiç?... 1975 BÜYÜK RANDEVU Büyük randevu... Bilsem nerede saat kaçta? Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta? 1958 | |
21 Temmuz 2008, 01:48 | Mesaj No:7 |
Cvp: Üstad Necip Fazıl'dan beyitler Buradan Üstadın da bir vasiyeti var onu ileteyim.. ne olursa olsun eski eserlerimi karıştırmayın diyor.. şiirlerimi karşılştırmak için dahi olsa diyor... bir arkadaşıma hocasının biri eski şiirini vermiş incelemek için o sırada da Üstadın biyografisini çıkarıyordum..ödevimdi tevafuk oldu...Üzüle üzüle o şiirini inceledik...=( | |
13 Kasım 2011, 21:42 | Mesaj No:8 |
Durumu: Medine No : 8605 Üyelik T.:
07Haziran 2009 | Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... Biz Bize Gerici Diyenlere Ancak ”Deh” Demek İçin Gerideyiz ..! Necip Fazıl Kısakürek |
18 Şubat 2012, 00:30 | Mesaj No:9 |
Durumu: Medine No : 13402 Üyelik T.:
25 Şubat 2011 | Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... surda bir gedik açtık mukaddesmi mukaddes ey kahpe rüzgar hangi yönden esersen es |
18 Şubat 2012, 00:32 | Mesaj No:10 |
Durumu: Medine No : 13402 Üyelik T.:
25 Şubat 2011 | Cevap: Üstad Necip Fazıl'dan... utanırdı burnunu göstermekten süt ninem, kızımın gösterdiği kefen bezine mahrem !!! |
Konuyu Toplam 5 Kişi okuyor. (0 Üye ve 5 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Bir Kadın - Necip Fazıl Kısakürek | Seyit_Onbaşı | Gönülden Dökülen Nağmeler | 0 | 16 Eylül 2022 16:03 |
Necip Fazıl Üstad dan Şiirler | Verda_Naz | Şiirler ve Şairler | 59 | 26 Mayıs 2019 22:33 |
Necip Fazıl dan bir Ramazan hatırası... | KardelenGül | Oruç-Ramazan | 1 | 25 Mayıs 2018 22:10 |
Çocuk (Necip Fazıl Kısakürek) | iqra88 | Şiirler ve Şairler | 6 | 25 Mayıs 2018 22:04 |
Üstad Necip Fazıl Kısakürek Belgesel Film | enderhafızım | Videolar/Slaytlar | 0 | 28 Aralık 2012 14:38 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|