|
Konu Kimliği: Konu Sahibi İslaminesil,Açılış Tarihi: 26 Nisan 2014 (20:48), Konuya Son Cevap : 12 Ocak 2015 (17:16). Konuya 7 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
26 Nisan 2014, 20:48 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 40187 Üyelik T.:
20 Mart 2014 | Kerpicin Etgisi Kerpicin Etgisi KERPİCİN ETKİSİ Bir inkarcı, alimin birine şu üç soruyu sorar: 1- Allah varsa bana göster. 2- Her işi Allah yaratıyor da neden suçlu ceza görür? 3- Şeytan ateşten yaratıldığı halde ona cehennem ateşi nasıl etki yapabilir? Alim bu soruları soğukkanlılıkla dinler. Sonra da yerden bir kerpiç parçası alıp inkarcının başına vurur. Başı yarılan inkarcı soluğu mahkemede alır. Hakim, alime sorar: - Bunun başına kerpiç vurmuşsun öyle mi? - Bana üç soru sormuştu, ben sorularına karşılık kerpici vurdum. - Nasıl? - Anlatayım. Allah varsa bana göster demişti. Başının ağrıdığını iddia ediyorsa göstersin. İkinci olarak da her şeyi Allah yaratıyorsa suçlu neden ceza görsün dedi. Madem ki niçin beni mahkemeye veriyor. Üçüncü olarak da ateşten yaratılan şeytana cehennem ateşi nasıl etki yapar diye sordu. Cevabını aldı. Topraktan yaratılan kendisine, yine topraktan olan kerpiç nasıl etki yapıyor? Bu cevaplardan sonra alim beraat eder. Alıntı
__________________ Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.Hz.Huseyin |
Konu Sahibi İslaminesil 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Babadan Evlada Cevap. | Makale ve Köşe Yazıları | Kara Kartal | 18 | 7525 | 13 Kasım 2017 21:19 |
Asrın Kerbelasi Filistin.. | Serbest Kürsü | Mihrinaz | 3 | 1832 | 13 Kasım 2017 18:55 |
Dūşlerim... | Makale ve Köşe Yazıları | su damlası | 2 | 1766 | 12 Kasım 2017 07:51 |
Mynmar ve Biten Muslumanligimiz... | Makale ve Köşe Yazıları | İslaminesil | 0 | 1600 | 16 Eylül 2017 22:06 |
Veyl Olsun... | Makale ve Köşe Yazıları | Mihrinaz | 3 | 1763 | 16 Eylül 2017 22:04 |
26 Nisan 2014, 20:51 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 40187 Üyelik T.:
20 Mart 2014 | Cevap: Kerpicin Etgisi SARHOŞ KOMŞU İmam-ı Azam Hazretlerinin genç bir komşusu vardı. Her gece evine içkili gelir, çıkardığı gürültü ile imamı çok rahatsız ederdi. İmam, gençten hiç şikayetçi olmaz, komşusunun haline tahammül ederdi. Bir gün başkalarının şikayetinden olsa gerek genci hapse attılar. Ertesi gece gencin sesini duymayan Ebu Hanife (r.a.) şaşırdı ve: - Genç komşumuzun sesleri niçin kulağımıza gelmiyor? diye sordu. - Efendim, o sarhoşu vali hapse attırdı, dediler. Ertesi sabah doğruca valinin konağına gitti. Talebeleri, Hocamız her halde valiye teşekkür edecek, diye düşünüyordu. Vali, onu görür görmez ayağa fırladı. Hürmet etti ve: - Ya imam! Teşriflerinizin sebebini lütfen söyler misiniz? dedi. O da, komşusu olan gencin serbest bırakılmasını rica etti. Vali: - Efendim, böyle ehemmiyetsiz bir mesele için iye zahmet ettiniz? Haber gönderseydiniz emriniz derhal yerine getirilirdi, cevabını verdi. Delikanlı serbest bırakıldı. İmam'la karşılaştıklarında oldukça mahcuptu. Kendisini bizzat çok rahatsız etmişti. Ebu Hanife: - Bak biz seni unutmuyoruz, sözleriyle iltifat buyurdu. Genç kısa zaman sonra tövbe etti ve İmam'ın talebeleri arasında katıldı. aLINTI çIKARILACAK DERS:Onlar, kimseyi itmiyor, kınamıyor, suçlamıyor, belki sadece kendine zulmeden zavallılara acıyor ve yardım etmeye çalışıyorlardı. Başkası ne yaparsa yapsın, onlar kendilerine düşüni yapıyordu.
__________________ Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.Hz.Huseyin |
14 Mayıs 2014, 21:55 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 40187 Üyelik T.:
20 Mart 2014 | Cevap: Kerpicin Etgisi
- Adamın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal traşı olmak için berbere gitti. Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başladılar. Değişik konular üzerinde konuştular. Birden Allah ile ilgili konu açıldı… Berber: ” Bak adamım, ben s...enin söylediğin gibi Allah’ın varlığına inanmıyorum.” Adam: ” Peki neden böyle diyorsun?” Berber: ”Lütfen bana söyler misin, eğer Allah var olsaydı, bu kadar çok sorunlu, sıkıntılı, hasta insan olur muydu, terkedilmiş çocuklar olur muydu? Allah olsaydı, kimseye acı çektirmez, birbirini üzmezdi.” Adam bir an durdu ve düşündü, ama gereksiz bir tartışmaya girmek istemediği için cevap vermedi. Berber işini bitirdikten sonra adam dışarıya çıktı. Tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam gördü. Adam bu kadar dağınık göründüğüne göre belli ki traş olmayalı uzun süre geçmişti. Adam berberin dükkanına geri döndü. Adam: ” Biliyor musun ne var, bence berber diye bir şey yok” Berber: ” Bu nasıl olabilir ki? Ben buradayım ve bir berberim.” Adam: ” Hayır, yok. çünkü olsaydı, caddede yürüyen uzun saçlı ve sakallı adamlar olmazdı.” Berber: ” Hım… Berber diye birşey var ama o insanlar bana gelmiyorsa, ben ne yapabilirim ki?” Adam: ” Kesinlikle doğru! Püf noktası da bu! Allah var, ve insanlar ona gitmiyorsa, bu gitmeyenlerin tercihi. İşte dünyada bu kadar çok acı ve keder olmasının nedeni!”
__________________ Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.Hz.Huseyin |
15 Mayıs 2014, 00:43 | Mesaj No:4 | |
Durumu: Medine No : 13402 Üyelik T.:
25 Şubat 2011 | Cevap: Kerpicin Etgisi Alıntı:
| |
25Haziran 2014, 23:47 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 40187 Üyelik T.:
20 Mart 2014 | Cevap: Kerpicin Etgisi
EN BÜYÜK CÖMERT Önemli bir sefer hazırlığı yapılıyordu. Peygamberimiz herkesten yapabileceği yardımı en üst sınırda yapmasını istedi. Hz. Ömer bu isteğe uyarak büyük miktarda bir yardımla Hz. Peygamberin huzuruna çıktı. Hz. Peygamber sordu: - Ya Ömer, malının ne kadarını yardım olarak getirdin? Hz. ömer cevap verdi: - Tam yarısını getirdim ya Resulallah, size getirdiğim kadar da geride var. Biraz sonra Hz. Ebû Bekir geldi. O da büyük bir yardımda bulundu. Hz. Peygamber ona da sordu: - Malının ne kadarını getirdin? Cevap verdi: - Tamamını getirdim ya Resulallah, evimde Allah ve Resulünün sevgisinden başka bir şey bırakmadım. Bunun üzerine Allah'ın Resulü şöyle buyurdu: - Allah yolunda fedakarlıkta Ebû Bekir'i kimse geçemeyecek.
__________________ Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.Hz.Huseyin |
26Haziran 2014, 12:39 | Mesaj No:6 | |
Durumu: Medine No : 27691 Üyelik T.:
26 Nisan 2013 | Cevap: Kerpicin Etgisi Alıntı:
ne güzel bir teslimiyet, ne güzel bir övgü... | |
30 Aralık 2014, 21:48 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 40187 Üyelik T.:
20 Mart 2014 | Cevap: Kerpicin Etgisi
Hz. Ömer bineğinin üzerinde giderken , halkın içinden birisi şöyle seslenir: - Allahtan kork yâ Ömer!... Bu sözü işiten halife hemen atından inip secdeye kapanır ve şunları söyler : - Ömerde kim oluyormuş ki Allahtan korkmasın?...
__________________ Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.Hz.Huseyin |
12 Ocak 2015, 17:16 | Mesaj No:8 |
Durumu: Medine No : 40187 Üyelik T.:
20 Mart 2014 | Cevap: Kerpicin Etgisi
Sebe şehri, çok büyük bir şehirdi. Öylesine büyüktü ki, büyüklüğü bir tepsi kadardı. Bu ulu ve büyük şehir, çok uzun olmasının yanında, çok da sağlamdı. Ama sağlamlığı bir soğan kadardı. Sebe şehrinde sayısız insan ve diğer canlılar yaşardı. Fakat hepsi üç kişiden ibaretti. Onlardan biri kör, biri sağır, diğeri de çıplaktı. Bir gün üçü bir aradayken kör: “Bakın şu taraftan atlı askerler geliyor. Hangi milletten, kaç kişi olduklarını görüyorum” dedi. Sağır: “Evet evet, ben de seslerini duyuyorum, gizli açık ne konuşuyorlarsa işitiyorum” dedi. Çıplak: “Eğer buraya gelirlerse şu uzun eteğimden keserler diye korkuyorum” diye söyledi. Kör: “İşte yaklaştılar, haydi bizlere zararları dokunmadan kaçalım” diye arkadaşlarını uyarınca, Sağır: “Evet, gürültüleri iyice yaklaştı” dedi. Çıplak: “Haydi onlar bizi soymadan uzaklaşalım buralardan” diyerek harekete geçtiler. Birlikte panik halinde şehri terk ederek, bir köye sığındılar. Karınları iyice acıkmıştı. O köyde, çok semiz bir kuş buldular. Fakat kuşun zerre kadar eti yoktu. O kuşu, oturup yediler. Karnı doymuş filler gibi şiştiler. Şişmanladılar. Âdeta birer fil gibi irileştiler. Dünyaya sığmayacak bir duruma geldiler. Daha sonra, o kocaman gövdeleriyle bir kapı çatlağından geçerek kayboldular. Bu hikâyedeki sağır; hayattan çok şey isteyen, gözü doymayan, başkalarının ölümünü duyup, kendi ölümünü düşünmeyen insandır. Uzağı gören kör de, hırs sahibi insanı temsil eder. Hırs sahibi insanlar kendi ayıplarını görmez, başkalarındaki kıl kadar hatayı araştırıp, ortaya dökerler. Çıplak ise, gözü dünyadan başka bir şey görmeyenlerin durumuna örnektir. Dünyaya çıplak gelip, çıplak gideceğini bilen insan, nasıl olur da dünyevî kaygılarla kendini helâk eder? Dünya hayatı bir rüyadan ibaret olduğu gibi, dünyada servet sahibi olmak, rüyada define bulmaya benzer. Bu hikâyedeki kapı çatlağından maksat, ölümdür. Ölüm yolu gizli, görünmez bir yoldur. İnsanlar doğarken ölümle nişanlanır, ölürken de evlenmiş olurlar. Gelinin süslenip koca evine götürüldüğü gibi, insanlar da ölünce techîz ve tekfin edilip âhirete yolcu edilir.
__________________ Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.Hz.Huseyin |