|
Konu Kimliği: Konu Sahibi KEVİR,Açılış Tarihi: 24 Temmuz 2008 (22:33), Konuya Son Cevap : 24 Temmuz 2008 (23:20). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
24 Temmuz 2008, 22:33 | Mesaj No:1 |
Goethe'den Sözler Goethe'den Sözler Johann Wolfgang von Goethe, Alman şairi ve yazarıdır (1749-1832). Hayatının en üretken dönemi hayatının son yılları olmuştur. Varlıklı bir aileden olduğu için maddi açıdan pek sıkıntı çekmedi. Din ve mistisizm, hukuk, botanik gibi alanlarla ilgilenmiştir *** bütün kültürsüz insanların ilgisi malzemeye yöneliktir, işleme tarzına değil. *** şiir ya mükemmel olmalı ya da hiç var olmamalı. *** her anlatıda en çokta tanımlamacı anlatıda yansıtılacak nesnelerin sırası, birbirine bağlanma, aşırılaştırma ve her çeşit ilerlemede öyle açık ve kesin çizilmiş olmalı ki dinleyici ve okuyucu zorunlu olarak başka türlü değil de öyle düşünebilmeli. *** hakiki sanatlı anlatımın didaktik bir amacı olamaz..o cevap vermez,azarlamaz,yalnızca sonuç olarak görüş ve davranışlar geliştirir ve bu yolla da aydınlatır ve öğretir. *** abartma yapmayan her edebiyat hakikidir ve sürekli derin etki yapan her şeyde abartılmış sayılmaz *** anekdot ve özdeyişler dağarcığı, görgülü adam için en büyük hazinedir. eger birincilerini yeri geldikçe sohbetlerinde kullanmayı, ikincileride yeri geldikçe hatırlamayı bilirse. *** bazı bilge sözlerin bulanıklığı yalnızca görecedir. Bir şeyi uygulayanın kafasında çakan her şimşek dinleyiciye tam olarak anlatılamaz. ***eleştiri modern yazarların alışkanlığından başka bir şey değildir. *** bizi en sert eleştiren kimdir? ümitsizliğe uğramış bir meraklı. *** roman; bize olabilir olayları imkânsız ya da neredeyse imkânsız şartlar altında gerçek diye sunan tür. *** romanda öncellikle zihniyetler ve olaylar tanıtılmalı; dramda, karakterler ve eylemler. Roman yavaş ilerlemek zorundadır ama figürün düşünceleri ise ne tarzda olursa olsun bütün gelişimde öne geçmesini engellemek zorundadır. *** masalın bir hakikat yanı vardır ve olmalıdır da,aksi halde o masal değildir. *** masalın ana karakteri saf özgürlüğüdür. *** konuşacak olsan,nasıl konuşurduysan öyle mektup yaz o zaman güzel yazarsın. *** O doğrudan ironiyi pek fazla kullanıyor;yani kınanacak şeyi övüyor,övülecek şeyi kınıyor;bu çok ender kullanılması gereken hitabet aracıdır.çünkü sürekli olunca zeki insanları bıktırır,zayıfları yanıltır ve şüphesiz özel bir zeka gösterisi olmadan kendilerini başkalarından daha akıllı gören orta büyük sınıfın hoşuna gider. *** sansür ve basın özgürlüğü hep çarpışmaya devam edecek. sansuru isteyen ve uygulayan daha güçlü olandır. basın özgürlüğünü isteyense daha güçsüz olan.biri ne planlarında nede faaliyetinde yüksek sesli,zıt görüşlü bir varlıkla engellenmek istemez,itaat ister;ötekilerse nedenlerini dile getirmek,itaat etmemeyi yasallaştırmak isterler.bakıldığında bunun her yerde geçerli olduğu görülecektir. *** her çeşit edebiyat ürünün tadına varabilmek için bir alabilme yeteneği gerekir. *** insanın kullanmadan ve yararlanmadan doğuştan sahip olduğu hiç bir eğilim ve yetenek yoktur. *** bir şeye eğilim,o şeyden anlamaktır. *** yetenekler şart koşuluyor,onların becerilere dönüştürülmesi gerekir.işte her türlü eğitimin amacı budur. *** insanın eğitimi için bir şeyler yapılmak isteniyorsa, onun eğitim ve isteklerinin ne yönde olduğuna bakılmalıdır. Sonra onun bu eğilimlerini tatmin edecek, o isteklere ulaşacak duruma getirmek gerekir. Böylece insan, yanılacak olursa vaktinde yanılgısını fark etsin ve kendine uygun alanı yakalayacak olursa daha bir hevesle ona yapışsın ve daha gayretle kendini yetiştirsin. *** soylu bir adam yetişmesini dar bir çevreye borçlu olamaz, hem vatan hem dünya onu etkilemelidir, hem üne hem yergiye katlanmayı bilmeli, hem kendini hem başkalarını tam tanımak zorunda olmalı, yanlızlıgın tatlı sarhoşluğuna kanmamalı. *** karşılaştığımız her şey bizde izler bırakır, her şey farkına varılmadan eğitimimize katkıda bulunur; ama bunlarla hesaplaşmak yinede tehlikelidir. *** tek yanlı eğitim eğitim değildir. Gerçi bir noktadan yola çıkılır ama çeşitli yönlere gitmek gerekir. *** gerektiğinde okullarımız var, liselerimiz hatta dünyaca ünlü üniversitelerinizde var,ama insanın ve karakterinin gerçek eğitimi için kurulmuş hiçbir şeyimiz yok.bu yüzden içimizde çoğumuz o kadar karaktersiz. *** yüz çeşit şeyi yarım bilmektense bir şeyi tam bilip uygulamak insanı daha iyi yetiştirir. *** insanın kendi kendine verebileceği en muazzam kültür, başkalarının onu aramadığından emin olmaktır. *** tek yanlı olmamak için, insanın eğilimi olmadığı şeyi de kendine mal etmeyi bilmesi gerekir. *** insan zorunlu olduğu için ( ciddi olarak )en yüksek şeye ulaşmaya çabalıyorsa ve isteyince de ( şaka olsun diye )en aşağı şeye iniyorsa ancak o zaman çok yönlüdür. *** kendi kendisinin efendisi olmak isteyenin, kendine hâkim olmayı bilmesi gerekir. *** bir insanın düşünme ve hissetme tarzı oluşmadan, dış şartlarla durumunda büyük bir değişikliğin sağlanması kadar onu tehlikeye sokan başka bir şey olamaz. *** asil bir örnek güç işleri de kolaylaştırır. *** hakiki öğrenci bilinenin içinden bilinmeyeni geliştirmeyi öğrenir ve ustaya yaklaşır. *** dersin yararı çoktur, ama heveslendirmenin de yaptıramayacağı şey yoktur. *** kendini beğenmeyen bir genç kendini nasıl yetiştirebilir? Bomboş bir tabiat, hiç olmazsa kendine bir dış görünüş vermeyi becerecektir ve gayretli insanda az sonra kendini dıştan içe doğru yetiştirmeyi bilecektir. *** şartlar bütün insanları eğitir, ne istenirse yapılsın onlar değiştirilemezler. *** deliler ve akıllılar aynı derecede zararsızdır. yanlız yarı delilerle, yarı akıllılar çok tehlikelidir. *** kartal havada havaya,zirvede zirveye alışır. *** insan asil olmalı, yardımsever ve iyi, çünkü yanalız bu özellikler onu tanıdığımız öteki yaratıklardan ayırır. *** dürüstlük insanı düşüncesiz ve hatta inatçı yapar. *** alçak gönüllük ve kibir,zekayla ilgili ahlak konularıdır ve vücutla ilgileri yoktur.sınırlı ve zekaca geri kimseler de kibir vardır;zekası parlak ve yetenekli kimselerde ise asla. *** cömertlik, erkeğe yakışan bir erdemdir. *** sabretmeye alıştıysan inan bana çok şey yapmışsın. *** bilgelik yanalız hakikatledir. *** çıkar gözetmeyen iyilik, en yüksek ve en güzel faizi getirir. *** insanı dostça ilgiden daha çok yetiştiren; daha saf ve canlı olarak uyanık tutan ne vardır. *** amacı olan kimse araçlarını da istemeli,ufak tefek tatsızlıkları aşmalı ve kendisi için kişiliginin gücüne güvenecek kadar cömert düşünmelidir. *** amacına ulaşmak mı istiyorsun? O halde kendi yolunu kesme. *** daha yükseğine ulaşalım diye,aslında iyice gözümüze kestirdiğimiz bir hedeften nasılda saptırırız kendimizi. *** amacı istemek ve araçları hor görmemek ne kadar güç. *** kimsenin uğraşısına karışmam ki bende kendi keyfimce yaşayabileyim. *** mükemmelde oyalanmak güçtür, ileri gidemeyense geriler. *** ereğe yaklaştıkça güçlükler büyür. *** her insanın neyi eksik diye değil hala neyi kaybolmamış diye bak. *** erkekler kendileriyle hep zıtlık içindedirler. *** bir erkek her zaman kolay değildir. *** bir adama değer vermek için onu denemeyi bilmek gerekir. *** iyi bir karın mı olsun istiyorsun? Öyleyse tam bir koca ol. *** hiçbir erkeğin gözü aşağıda olmamalı, yukarı en yüksek kadınlara yönelmeli. *** iki cinsten her biri ötekinden kendi başardığı şeyi ister ve ancak şöyle memnun olur:"erkek, kadın onun sözünü dinlerse; kadınsa, erkek ona yardım eder, hizmet eder, dikkat eder, kibar olursa. böylece aşkta rolleri değiştirirler, erkek hakim olmak için hizmet eder;kadın hakim olmak için söz dinler. *** erkekler daha çok tek tek şeyleri, karşılarındaki şeyleri düşünürler ve haklıdırlar da. çünkü iş yapmak, etki etmektir görevleri. Buna karşılık kadınlar daha çok hayatta birleştirici olan şeyi düşünürler ve aynı derecede haklıdırlar, çünkü onların kaderi bu ilişkiye bağlıdır ve işte bu birleştirici şeyde onlardan beklenmektedir. *** halkın içinde yaşıyorsan şuna alış ki; hiç kimse bir başkasını esirgemez. *** kendini esirgeyen, kendi kendine tekin görünmemeli. *** eşitlik ve özgürlüğü vaat eden yasa koyucular ya devrimciler ya hayalperesttirler ya da şarlatan. *** kadınlar ilk izlenimlere güvenecek ve bunları cesaretle dile getirecek kadar mutludurlar. *** ilk izlenim sorunu tuhaf bir şeydir. O hep hakikatle yalanın yüksek derecede bir karışımıdır. *** ne var ki insan belli küstahça bir kibrinden dolayı kendini maddi etkilerden çok manevi etkilere karşı daha emin sanır. *** en güzel etki, iki benzer ruhun birbirine yaptığı etkidir. *** evin kıymeti ancak akşam olduğu zaman anlaşılır. *** kötü bir ev iyi insanları küçültür. *** temiz bir eve girmek, isterse zevksiz süslenmiş olsun insana zevk verir; çünkü bize hiç olmazsa bir yanıyla işlenmiş bir insanın varlığını gösterir. *** pek çok şeye katlanmak zorunluluğunu, bir tek 'evet' sözü doğurur. *** anlıyorum ki evlilikte bazen kavga etmek gerekir,çünkü bu sayede insan birbirini tanır. *** dünyada bu kadar çok hareketli şeyin arasında evliliğin sonsuz sürekliliğe dayanması, onun aksayan bir yanıdır. *** erkeklerde, kadınlarda yalnızca kasıtlı olarak sadakatsizlik ederler. *** gecenin içinde kalan kimse, alaca karanlığı gündüz sayar, bulutlu bir günü ise güneşli. Ya güneş doğunca ne olur? *** neler değişmedi ki; dünya dönerken kendide ekseni etrafında dönebilene ne mutlu. *** her ilerleme bir cesaret işidir ve ancak cesaret sayesinde kesin olarak ilerlenir. *** insan kendinden ve dünyadaki şeylerden biraz olsun emin oluncaya kadar çok gömlek değiştirir. *** gençlik, şarapsız sarhoşluktur. *** gençlik,yol gösterilmek ihtiyacı duyar. *** gençlik ve halk hep tehlike ve kargaşalığa koşar. *** izlenimleri taptaze ve güçlü algılamak, gençligin özenilecek bir mutluluğudur. Eleştirici bilgi arttıkça o saf zevklerin kaynağı kurur. *** insan gençlikte dilediğine, ihtiyarlıkta bol bol sahiptir. *** hatalar zarara dönüşünce, gençlik çok şaşırır; kendini toparlar, pişman olduğunu düşünür. İhtiyarlıkta insan ne şaşırır ne de pişman olur. *** gençlikte insan ayrıntıyı esas, esası ayrıntı olarak görür; yaşlılıkta tersi olur. *** bir insan yirmi yaşında genç değilse, kırkında nasıl olsun? *** insan gençken hiçbir şeyde tam değildir. *** hiçbir gençlik hatasını ihtiyarlığa taşımamalı, çünkü yaşlılığın zaten kendi kusurları vardır. *** kan akrabalığı gibi gençlik arkadaşlıkları da şu önemli özelliğe sahiptir; ne çeşit olursa olsun yanılmalar ve anlaşmazlıklar onlara temelden zarar vermezler ve bir zaman sonra eski ilişkiler yeniden canlanır. *** gençlik izlenimleri en küçük ayrıntılarına kadar silinmez. *** yakından incelenirse her türlü felsefe anlamsız dilde insan aklından başka bir şey değildir. *** felsefe, aklın sınırlarına işaret eder ve onları sözle çözmeye çalışır. *** çok iyi biliyorum ki körler daha iyi hisseder, sagırlar daha iyi görürler. Ama halk hangi organıyla felsefe yapar ki? *** toplumun içinde felsefe yapmak, çözümü olmayan problemler üzerinde hararetle sohbet etmek demektir. *** felsefe yapan kimse kendinden önceki dünyanın ve kendi kuşağının tasarım biçimleriyle uyuşmuyor demektir. *** insanları zihniyetler birleştirir,düşünceler ayırır. *** eklektik bir felsefe yoktur,olsa olsa eklektik filozoflar vardır. *** mistisizm, gönlün skolâstiği, duygunun diyalektiğidir. *** eleştirici bir idealist felsefeye şükran duyuyorum; dikkatimi kendi üstüme yöneltmemi sağladı, bu çok büyük bir kazançtır, ama bu felsefe nesneye hiç ulaşamıyor. Nesneyi genel insan aklının yaptığı gibi kabullenmeliyiz ki ona karşı değişmeyen bir ilişki içinde hayatın tadını çıkarabilelim. *** diyalektik, insana nesnelerin farkını tanımayı öğrensin diye verilmiş olan karşı çıkma ruhunun öğretimidir. *** hep bütün olana doğru çabala ve eğer kendin bir bütün olamıyorsan, hizmet eden bir üye olarak bütüne katıl. *** ciddi bir şekilde kendi derinliklerine inen bir kimse kendinin hep yarım olduğunu görecektir; daha sonra kendini bütüne tamamlamak için ister bir kıza, ister dünyaya el atsın fark etmez. *** ideal olanda coşku, gerçek olanda tutarlılık önemlidir. *** kıyafetin renginden insanın düşünce tarzı, biçimindense yaşayış tarzı anlaşılır. *** yaşlı adama ne düşünce biçiminde, ne de kıyafette modaya uymak yakışır. *** gözlük kullanan,kendini olduğundan daha akıllı sayar,çünkü onun dış duyusu bunun sonucu iç yargılama gücüyle denge durumunun dışına çıkmıştır;kendi hakiki iç varlıklarını bu dışardan eklenmiş sahte varlıkla bir dereceye kadar dengeleyebilmek için oldukça yüksek bir kültür gerekir ki bunu da ancak kusursuz kişiler becerebilir.gözlük kullandıkça başka bir insan oluyorum ve kendimi hiç beğenmiyorum. *** tutkularını, eğilimlerini, niyetlerini ve planlarını gizlemeyi bilmeyen, dünyada hiçbir şeye ulaşamadığı gibi köşe bucak rahatsız edilir ve alaya alınır. *** sonuna kadar soyulmak istemiyorsan, altınını, kaçışını, inancını sakla. *** yeryüzünde benim için Zaralı ve öldürücü olabilecek şeyler arasında kızgınlık en sonuncusudur. *** ah, ben yanlız olduğum zamanlar çok konuşkan bir insanım. *** aşk bana her şeyi veriyor, onun olmadığı yerde havada su döver gibiyim. *** iyi değilim... Çünkü ne aşığım ne de kimse bana âşık. *** kendini, çıkarını düşünmemek, hele aşkta ve dostlukta! Bu en yüksek zevkim, ilkem ve uygulamam olmuştur. *** artık bir şeyler yaratmak ve kafamı tam olarak işletmekten başka bir şey istemiyorum. gençligimden beri bu dertten çekerim. allah verede kurtulsam! *** her şeyin tat vermesini istiyorum, yalnızca her şeyin yararlı olmasına bakıyorum ve bunu da başarıyorum. *** gördüğüm, duyduğum ne varsa hepsini topladım ve değerlendirdim. eserlerim çeşitli binlerce insanla beslendi; cahiller, bilgeler, kafalı adamlar, aptal kafalar, çocuklar, yaşlılar hepsi bana gelip düşüncelerini, yeteneklerini, umutlarını, varlık biçimlerini sundular; çoğu zaman başkalarının ektiği yerden ürün topladım. Eserim, derleyen birinin eseridir ve adı da Goethe'dir. *** insan, dünyanın hoşuna gidecek bir şey yaptı mı o zaman dünya böyle bir şeyi ikinci bir kez yapmamız için elinden geleni yapar. *** yinede felsefe beni hiçbir zaman bir türlü aydınlatamadı. *** iyice bilincindeyim ki benim bütün kültürüm uygulamalı olmak zorundadır. *** benimkiler popüler olamaz, bunu düşünen ve buna çabalayan yanılıyor. Onlar yığın için değil, tek tek insanlar için yazılmıştır. Benzer bir şey isteyen, arayan ve aynı yönlerde bulunan insanlar için. *** dünyanın yaradılışı konusunda tam inanabileceğim bir dini açıklama tarzı bulamadım. *** mesleğimde yazar olmak, büyük yığın ne istiyor, herkese nasıl yaralı olurum diye hiç sormamışımdır. Hep amacım kendimi daha kavrayışlı ve daha iyi hale getirmek kişiliğimin özünü yükseltmek, sonra iyi ve doğru bildiğim şeyleri dile getirmek olmuştur. *** ben ne akşamları nede geceleri çalışmışımdır, yanlızca sabahları; günün kaymağını o zaman alırdım, çünkü geri kalan zaman peynirleşebilirdi. *** öyleyse bırak, bir şey oluncaya kadar öyle görüneyim. *** gözyaşı olanlara ne mutlu. *** bir kuvvet ötekine egemen olur,ama hiçbiri ötekini oluşturamaz. *** hiç kimse denemeden gücünün neye yettiğini bilmez. *** güzelliğin de, eğilimin de değeri kaybolur,yanalız altının değeri durur. *** güzellik, her yerde aranan bir konuktur. *** iki zıt görüşün ortasında hakikat yer alır. *** hakikat insana aittir, yanılgı ise zamana. *** hakikat tanrıya benzer; doğrudan doğruya görünmez, onu belirtilerinden tahmin etmek zorundayız. *** hiçbir şey doğru gibi büyük olamaz ve en küçük hakikat bile büyüktür. *** kendine ve başkalarına karşı doğru olan ve doğru kalan kimse en büyük kabiliyetlerin en güzel özelliğine sahiptir.
__________________ Çağımızın en büyük tutkusu köleliktir. | |
Konu Sahibi KEVİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Zerdüştün Yakarışı | Şiirler ve Şairler | Yitiksevda | 4 | 2664 | 09 Eylül 2009 22:13 |
sizce medineweb... ne yaparsınız...? | Anket'ler-Röportaj'lar | Nebevi Sevda | 11 | 7261 | 20 Ekim 2008 15:48 |
Soyun Devamı Gereklidir | Makale ve Köşe Yazıları | KEVİR | 0 | 2247 | 06 Eylül 2008 02:06 |
Sevgi İle İlgili Sözler | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | Sakkurem | 32 | 22703 | 21 Ağustos 2008 00:24 |
Zemahşeri'den Sözler | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | rizwanbara | 1 | 3742 | 20 Ağustos 2008 00:02 |
24 Temmuz 2008, 23:20 | Mesaj No:2 |
Cvp: Goethe'den Sözler 'her çeşit edebiyat ürünün tadına varabilmek için bir alabilme yeteneği gerekir. ' Edebiyat öğrencisi olmama rağmen Goethe'nin bu sözlerii okumamıştım..Allah Razı olsun hocam.. Bizim hoca edebiyat mı okuyorsunuz ebediyat mı?diyor... Haklı galiba | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Hz.Ali(kv)'den Sözler | MERVE DEMİR | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 83 | 08 Ekim 2021 11:20 |
Aşk ile ilgili sözler | MERVE DEMİR | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 7 | 26 Ekim 2014 07:36 |
Dua ile ilgili sözler | MERVE DEMİR | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 7 | 25 Mayıs 2014 22:20 |
Sözler | Aysima | Risale_i Nur (Said Nursi) | 3 | 08 Mayıs 2013 19:12 |
Goethe ve Hazreti Muhammed | CaferTayar | Hz.Muhammed(s.a.v) | 0 | 18 Nisan 2008 18:42 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|