|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi: 14 Mart 2009 (22:24), Konuya Son Cevap : 15 Mart 2009 (17:30). Konuya 3 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
14 Mart 2009, 22:24 | Mesaj No:1 |
RE: BİD'ATI ANLAMA BİD'ATI ANLAMA Forumda bulunan kardeşlerim din hepimizn dini birşeyleri anlamak için sade birilerinin yazmasımı gerekiyor usul ve kaideleri bozmadan fikirlerinizi beyan edip konulara katılın, arka planda durmanın faydası olmaz, din yaşanarak ve araştırarak öğrenilir. Din hiç bir insanın vazgeçemeyeceği, yaratılışında be*raber getirdiği kutsal bir olgudur. Allah buyruklarını peygamberleri vasıtasıyla insanlara bildirmiş ve onlardan bu kurallar çerçevesinde yaşamasını istemiştir. İslâm dini de Onun peygamberi Hz. Muhammed (s.a.) tarafından tebliğ edilmiş, fiilen uygulama biçimi gösterilmiştir (sünnet). Kur'an'ın bizzat peygamberimizin emriyle vahy katipleri tarafın*dan yazıya geçirilip daha sonra Hz. Ebu Bekir döneminde Mushaf haline getirildiğini biliyoruz. Kur'an'ın pratiği olan Sünnet'in Kur'an gibi özel katipler vasıtasıyla tesbiti müm*kün olmadığı için olması da mümkün değil, çünkü bir ya*şam biçiminin bülün ayrıntılarını yazıyla tesbit imkansız-zaman içinde, Kur'an'ı anlama, dini yaşama adına bir takım sebeplerle hadislerin, sünnetin arasına Hz. Peygamber'in söylemediği, O'nun yapmadığı şeyler de sokulmuş. Ulemâ geliştirdiği gerek isnad metoduyla, gerek cerh-ta'dil ilmiyle sünnetin sahihini sakîminden ayırma yolunda gayret sarfetmişler ciltler dolusu kitaplar yazarak bilgiler vermişler, sünnetse bizzat sünnet olduğunu ifade etmişler, uygun de*ğilse sünnete uygun olmadığını veya bu ifadeyi özetleyecek bir kelime olarak "Bid'at" kelimesini kullanmışlardır. Sünnet ve bid'at, biri diğerinin negatifi halinde olan bu iki kelime top*lumda sıkça telaffuz edilmeye başlanmıştır. Ne yazık ki halk, bu iki kelimenin mahiyetini tam olarak bilmediği için, gerek*tiği yerde kullanamamış ve yanlışlara düşmüştür. Geleneğe ait bir öge dinin bir emri gibi algılanır olmuştur. Yapılan mücadelede keskin tavırlar alınınca ifrat-tefrit uç noktalar meydana gelmiştir. Her iki kavramın mâhiyetinin ne olduğunu Öğrenmek için , sonuç ise dînî cehaletin kaldırılması gerekliği yönünde*dir. Zira hem toplum hem de -dînî hususlar yanlış algılandığı için- din zarar görmektedir. Folklorik değerler, kültürel gele*nekler, dinî değerler birbirine karıştırılmayarak Tevhide, di*nin özüne zarar vermediği müddetçe, folklorik değer, bir çe*şitlilik olarak mütâlâa edilebileceği, bid'atların sıralaması ya*pılmaktan ziyâde bu konuda ölçü verilmesinin daha uygun olacağı kanaatine vardık. Bid'atlarla yapılacak mücadelede ke*sin ve keskin tavırlar almaktan ziyâde, bu konudaki cehaletin giderilmesi bid'ata konu olan hususlar tek tek ele alınarak sünnete uygun olup olmadığı tesbit edilmek suretiyle konu*nun ilmî bir tarzda ortaya konmasının daha faydalı olacağım düşünüyoruz. Bid'at ve hurafeden uzak durmak Kur'an ve Sünneti doğru öğrenmekle mümkündür. Tevfik Allah'tandır. | |
Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... | Videolar/Slaytlar | Medine-web | 1 | 2912 | 23 Ağustos 2013 00:41 |
İran Emperyalizmi | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 6 | 3659 | 26 Ocak 2013 22:53 |
gerekli gereksiz bir şiir.. | Makale ve Köşe Yazıları | MERVE DEMİR | 0 | 3302 | 06 Aralık 2012 10:48 |
olmamış kayınbiradere mektup :) | Komik Paylaşımlar | Allahın kulu_ | 10 | 7856 | 03 Kasım 2012 23:19 |
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür | Makale ve Köşe Yazıları | Esadullah | 11 | 7335 | 02 Ekim 2012 21:16 |
15 Mart 2009, 16:21 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | RE: BİD'ATI ANLAMA
Şüphesiz mücadelede üslup çok önemlidir. Konunun önemine göre de farklılıklar gösterir. Yapılan mücadelede so*nuç almak için, o sonuca götürecek metodun iyi belirlenmesi gerekmektedir. Bu sebepten özellikle bid'at konusu gibi ifrat ve tefrite düşme riski olan, mücadele alanı kaygan bir zemin teşkil eden konuda daha dikkatli olmak gerekmektedir. Çünkü konunun hem inanç yönü, hem uygulama yönü, hem ibadet yönü hatta taassub yönü gibi farklı yönleri bulunmaktadır. Bütün bu özellikleri dikkate almak lazımdır. Biz de bid'atlarla mücadele edilmesine inanan bir kişi olarak takip edilmesi ge*reken metodun ve uygulanacak mücadele üslubunun nasıl olması gerektiği konusunda aşağıdaki tesbitleri yapmış bu*lunuyoruz: 1. Bid'atlardan arındırmak için, içinde mücadele edilecek toplumun iyi tanınması gerekmektedir. Kültürel yapısının tüm incelikleri tesbit edilmeli, değer yargıları belirlenmeli, bir inanç haritası çıkarılmalıdır. Dinle ilgili olanlar ile dinle ilgili olmayanlar (Bununla Kur'an ve Sünnet tarafından belirlen*memiş adetler, gelenekler ve folklorik değerler gibi hususları kasdediyoruz) birbirinden iyi ayrılmalı, bid'atların ancak dinle ilgili olan alanda olduğu unutulmamalıdır. 2. Toplumun dini yaşayışında görülen bid'atların özel*liklerine göre tasnifi yapılmalı ve ortaya çıkış nedenleri sap*tanıp ilmî yönden değerlendirilmeli, yanlışlıkları işaret edil*meli, doğrular gösterilmelidir. Bid'atın yanlışlığı ifade edildik*ten sonra doğru olan mutlaka alternatif olarak sunulmalıdır. Çünkü yıllardır benimsenerek topluma malolmuş bir bid'a*tın bir anda silinip yok olması beklenilmemelidir. Toplum birinci elden bilgilendirilmelidir. 3. Doğrular ve gerçekler hiç bir zaman gizlenilmemelidir. Her fırsatta dile getirilmeli ve bunda devamlılık sağlan*malıdır. Çünkü toplumsal bilinçlenmenin az olduğu ortam*larda bu tür bidatlar daha çabuk benimsenilmekte ve kısa zamanda toplumun bazı kültür değerleri adeta din haline gelmekte veya dinin emirleriymiş gibi benimsenmektedir. 4. Bid'atlarla mücadelede hedef uzun tutulmalı ve sonuç alma uzun vadeye yayılmalıdır. Sabırlı ama kararlı bir şekilde doğrular devamlı anlatılmalı, yanlışlar bıkmadan, usanmadan söylenmelidir. 5. Taassub olan konularda çok dikkatli ama taviz ver*meden hareket edilmeli, dinle çelişmeyen ve folklorik değer olarak benimsenmiş değer yargılarının üzerine gidilmemeli*dir. Ancak bu değer yargılarının dinin emirleriyle açıktan çe*liştiği olursa uygun bir üslup içinde kabul edilen bu değerin yanlışlığına işaret edilmelidir. 6. Bid'at olarak görülen her düşünce veya davranış bi*çimi, tek tek ele alınıp incelenmeli, yanlışlıklar tesbit edilmeli, gerekçeler ortaya konulmalıdır. Yani meseleye toptancı bir bakış açısı içinde yaklaşılmamalidır. Çünkü her düşünce ve davranış, kendi içinde bir bütündür, mutlaka arka planı var*dır. Aslında problemi çözecek olan da bu arka planının iyi bi*linmesidir. Fakat bütün bu şekildeki ciddî, planlı ve organize bir mücadele yapılmış olsa bile özellikle şu küçülen dünyamızda, haberleşme araçlarının son derece geliştiği çağda özellikle inanca taalluk eden konulardaki yanlışlıkları tamamen gider*mek, bu alanda yapılan mücadelede başarı kazanmak zor görünmektedir. Fakat kazanılacak başarının yüzdesi de oldukça yüksek olacaktır. |
15 Mart 2009, 17:06 | Mesaj No:3 |
RE: BİD'ATI ANLAMA
Fıkıh kitaplarımızın çoğunda bidat kendi arasında ikiye ayrılır der:Bidat-ı seyyie, bidat-ı hasene. Örneğin Hz Ömer'in teravih namazının kılınmasını adet haline getirmesi, iyi bidat diye anılır.Hatta bu konuda Peygamber efendimizin Hz Ömer i övdüğüne dair rivayetleri de duyuyoruz.O halde bidat konusundaki bu tasnif yanlış mıdır? Bir de , bidatın iyisi kötüsü olmaz dinde sonradan ortaya çıkarılan herşey sapmadır - anlayışı var. birinci ve ikinci görüşü destekler nitelikte kaynaklarımızda veriler de mevcut.Bidatı olumlu manada kullanımına delil olarak: "Her kim müspet (örnek) bir çığır açar da, kendisinden sonra onunla amel edilirse, yaptığı güzel şeyin sevabını aldığı gibi, o davranışı örnek alarak iyilik yapanların sevabından da kendisine bir pay verilir, ama onların sevabından hiçbir şey eksilmez. Her kim de menfî bir çığır açarsa kendi davranışının cezasını üstlendiği gibi, kendisini örnek alarak o davranışı sürdürenlerin günahlarından da kendisine bir pay verilir, ama onların günahlarından da hiçbir şey eksilmez." (Müslim, İlim, 15) Bidatın olumsuz manada kullanımına delil olarak ise: Kim bizim dinimizde olmayan bir şey yaparsa o merduttur, makbul değildir." (Buhari, Sulh 5; Müslim, Akdiye 17,18. Ayrıca bk. İbni Mace, Mukaddime 2) Şimdi , bidata karşı olumlu v e olumsuz yaklaşımlara binaen nasıl bir yol izlemeliyiz.Kendi düşünceme göre 2. hadis i şerif dinde olmayan, Kuran a ve sünnete ters bir şey icad edilirse bu makbul değildir diyor.Yani kaynaklarımıza ters olmayan bidatları bidat ı hasene içerisinde değerlendirebiliriz.Yeterki hurafe, batıl inanç, İslamın özüne aykırı bir şey ihtiva etmesin.
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
15 Mart 2009, 17:30 | Mesaj No:4 | |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | RE: BİD'ATI ANLAMA Alıntı:
Ben kendi yazdığım konularda anlayabilme vasıflarını anlattım bidatmi değilmiyi anlayabilmeyi. | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Ne Anlama Geliyor? | Mihrinaz | İslami Haberler | 0 | 28 Ekim 2023 14:09 |
Arapça'da Anlama Çeşitleri | nurşen35 | Kur’an-Kerim Bilgisi | 0 | 01 Aralık 2020 23:00 |
OKU! Ama Anlama ve Umursama!?/medineweb | enderhafızım | Serbest Kürsü | 2 | 29 Aralık 2018 19:31 |
Dır dır ne anlama geliyor?/medineweb | suhtem | İslamda Kadın ve Erkek | 2 | 13 Aralık 2018 20:50 |
Vahyi anlama kılavuzu | YaŞuHa | Muhtelif Konular | 0 | 27 Aralık 2011 13:28 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|