Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İLAHİYAT-ÖNLİSANS -AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ.::. > 1.SINIF*Bahar Dönemi* > Hadis Tarihi Ve Usulü

Konu Kimliği: Konu Sahibi Medine-web,Açılış Tarihi:  16 Mart 2012 (01:09), Konuya Son Cevap : 20 Şubat 2019 (18:28). Konuya 3 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı3Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen Medine-web
  • 2 Beğenilen Medineweb
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme: Değerlendirme: Toplam 1 oy almıştır,  ortalama Değerlendirmesi 5,00 puandır.
Alt 16 Mart 2012, 01:09   Mesaj No:1
Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:8
Cinsiyet:Erkek
Yaş:50
Mesaj: 3.048
Konular: 340
Beğenildi:1445
Beğendi:482
Takdirleri:10622
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart HADİS TARİHİ VE USULÜ ünite özetleri MEDİNEWEB

HADİS TARİHİ VE USULÜ ünite özetleri MEDİNEWEB

HADİS İLMİ: TEMEL KAVRAMLARI VE ALT DALLARI (1. ÜNİTE)
· Hadis ilmi, geçmişte Şer’i ilimler veya Nakli ilimler diye isimlendirilen, günümüzde ise İslami ilimler denilen ilim grubunun bir alt dalıdır.

İslam Dini’ ni konu edinen Nakli/ Şer’i ilimler , Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelam ve Tasavvuftur.
Müslümanlar ın dini açıdan sorumluluklarını ortaya koyan, kural koyucu(normatif) ve bağlayıcı nitelikte ilim dalıdır.·
İslam tarihi, İslam mezhepleri tarihi ve İslami ilimler tarihi ise İslam dinini konu edinmeleri bakımından ilk bakışta İslami ilimler içinde yer alıyor gibi görünseler de aslında Tarih bilimi’ nin alt dalıdırlar.·

SÜNNET KAVRAMI:· Sünnet kelimesi ara sıra ve gelişigüzel yapılan şeyleri değil, adet niteliğinde, devamlı ve sürekli, aynı zamanda bilinçli davranışları ifade eder.· Sünnet’in hadis ilmindeki anlamı ise.Hz Peygamber(sav) sözleri, davranışları ve onaylarıdır.·
1-KAVLİ SÜNNET: Hz Peygamber(sav) sözleridir·
2-FİİLİ SÜNNET: Hz Peygamber(sav) ın fiilleri ve davranışlarıdır.·
3-TAKRİRİ SÜNNET: Hz Peygamber(sav) in huzurunda veya bilgisi dahilinde olmak şartıyla, sahabe tarafından söylenen sözleri ve yapılan davranışları onaylaması veya karşı çıkmasıdır.·
Peygamber efendimiz (sav) :Yaşayan Kur’an ve Yürüyen Kur’an diye nitelendirdi.·
Hz Peygamber(sav) ın görevleri
TEBLİĞ:Allah tan almış olduğu vahyi eksiksiz olarak insanlara bildirmek anlamına gelir.·
BEYAN/TEBYİN: Hz Peygamber(sav) ın kendisine indirilen kitabı, ümmetine açıklaması, onları ihtilaf ettikleri konularda aydınlatmasıdır.·
TEZKİYE: İnsanların kötü huylardan , günahlardan, kötülüklerden temizlemesi, arındırılması demektir.· Peygamberler masum’dur. Yani görevleri ile ilgili hata yapmaktan, Allah(cc) tarafından korunmuşlardır. Peygamberlerin bu özelliğine İsmet denir. İsmet bütün Peygamberlerde bulunması gereken beş temel özellikten biridir.· Sahabe ve Tabiun un bütün söz ve görüşleri sünnet veya hadis sayılmaz. Ancak dini konulardaki ve kendi akıl yürütmeleriyle bulamayacakları konulardaki söz ve görüşleri hadis sayılır. Bunun gerekçesi, bu şartları taşıyan sahabe söz ve görüşleri hadis sayılır.· Hz Peygamber(sav) den sonraki alimlerin ve toplum önderlerinin görüş ve uygulamalarının sünnetin devamı sayılabilmesi için Kur’an’ın ve Hz Peygamber(sav) in sünnetinin ilkelerine, ruhuna , özüne, mantığına ters düşmemesi şarttır.Bunlara ters düşen uygulamalara Bid’at ismi verilerek arşı çıkılmıştır.

Bid’at, sünetin zıddıdır.· HADİS , HABER , ESER TERİMLERİ
HADİS: kelimesi Arapça tahdis mastarının ismi olup ‘’haber verme’’ ,’’anlatılan,haber verilen husus ‘’, ‘’haber’’ ve ‘’söz’’ demektir.Çoğulu ehadis şeklindedir. Hadis ilminde Hz.Peygamber’den gelen haber / haberler anlamına gelir. · Sünnet kavramı Hz Peygamber(sav) İn davranışlarınını; hadis ise onun davranışlarının, sözlerinin ve onaylarının , tanıkları tarafından haber verilmesini ifade eder.·
HABER: Sözlük anlamı bir olay veya nesneyi gören tanık olan birinin görmeyenlere tanık olmayanlara söylemesi , iletmesi , duyurması , bildirmesiyle elde edilen dolaylı bilgidir. Her hadis aynı zamanda haberdir ama her haber hadis değildir.·
ESER: Sözlükte iz kalıntı anlamına gelir. Bazı alimler hadisle eşanlamlı kullanır, bazı alimler haber kavramıyla eş anlamlı kullanır, bazıları da sahabeden gelen rivayetler için kullanmıştır.Belli bir uzlaşı yoktur.· Fıkıhta sünnet terimi müstehab ve mendub anlamına yani yapmakta zorunlu olmadığımız ama teşvik edilen güzel görülen yaptığımızda sevap kazanacağımız gönüllü güzel davranışlardır.·
HADİSİN 2 TEMEL ÖĞESİ: İSNAD VE METİN· 1-İSNAD VEYA SENED: Hadis ilminde isnad dendiğinde hadislerin başındaki ravi silsilesini gösteren isimlerden oluşan ravi zinciri anlaşılır. Buna sened de denir.· Herhangi bir hadisin ilk kaynağından hadis kitabı yazarına gelinceye kadar kimler tarafından nakledildiğini gösteren bu zincirler, hadisin dayanakları , doğruluğunun belgeleri niteliğindedir. Yani hadis havada ve boşlukta değil, bu zincirle ilk kaynağına Hz Peygamber(sav) e bağlanmakta ve dayandırılmaktadır. Hadis ilminde başında senedi yani isnad zinciri zikredilmeyen hadislere Muallak hadis denir.Bu Müslümanlara özgü bir uygulamadır.· Hz. Osman ın şehit edilmesi Hz Ali İle Muaviye arasındaki mücadelelerle başlayıp, yabancı kültürlerle etkileşim sonucu gittikçe artan siyasi , fikri , ilmi görüş ayrılıkları ve gruplaşmalar hadis uydurma gibi bir olgunun ortaya çıkmasına sebep oldu.İşte bundan sonra herkese naklettiği hadisi kimden aldığı sorulmaya ve ehil olmayanlardan hadis alınmamaya başlandı. · İbn Sirin ‘ in şu sözü gerçeği ifade eder: ‘’ Önceleri isnad sorulmazdı. Fitneden sonra hadisleri aldığınız adamların ismini söyleyin demeye başladılar.· Hadis tarihinde Mütekaddimun dönemi denilen hicri ilk dört asırdaki kitaplarda hadisler hep ravi zinciriyle birlikte verilmiştir.·
2-METİN: Hadiste nakledilen içerik anlamına gelir. İsnad zincirinin peşinden gelen Hz Peygamber’ in sözleri ve davranışlarını ifade eden kısma metin denir.· Hadis ilminde bir hadisin farklı isnad zincirleriyle gelen her bir kanalına tarik veya vech denir.· Hadis ilminde metinleri aynı olsa bile, bir hadisin her bir isnadı ayrı birer hadis sayılır.·
HADİS İLMİ: TANIMI, KONUSU , AMACITANIMI: Hadis ilmi klasik kaynaklarda ilmu’l-hadis , Ilumu’l hadis , İlmü’r rivaye , Usulü’r rivaye , İlmu’l eser diye ifade edilir.İbn Cemaa hadis ilmini ‘’ Hadislerin senet ve metinlerinin halleri ile ilgili kurallar ilmidir’’ diye tanımlar. İbn hacer ise ‘’Ravi(rivayet eden) ve mervi(rivayet edilen metinlerin) hallerini bildiren kaideler bilgisi’’ olarak tanımlar.· Hadis ilminin amacı hadislerin makbul olanlarının makbul olmayanlardan ayırmaktır.· Hadis ilmi ve hadisle ilgili faaliyetler rivayet ve dirayet olmak üzere ikiye ayrılır. Rivayet daha çok hadis öğrenme , nakletme ,derleme , hadisleri içeren kitaplar telif etme gibi faaliyetleri kapsar. Dirayet ise hadislerin senet ve metinleri ile ilgili her türlü birikimi, yeteneği ve faaliyeti kapsar.· Bize ulaşan en eski Hadis usulü kaynağının yazarı olan Ramhurmüzi, el-Muhaddisü’l-fasıl isimli eserinde rivayet ve dirayet terimlerini bu anlamlarda iki başlıkta kullanır.· Hadis öğrenen öğrencilere, hadis ilminde yolun başında olanlara Talib denir. Hadis alimleri için genel olarak Muhaddis veya Hafız tabiri kullanılır. Hadis ilminde daha ileri düzeyleri ifade etmek için İmam , Huccetü’l-İslam, Şeyhu’l İslam , Emirü’l mü’min’in fi’l hadis gibi ünvanlar kullanılmıştır.·
MEĞAZİ:Peygamberimizin savaşlarını konu edinir.·
SİYER: Hz Peygamber(sav) in bütün hayatıyla ilgilenir.·
ŞEMAİL: Peygamberimizin fiziksel özellikleriyle yani dış görünüşüyle ve ahlaki vasıflarıyla ilgilenir. O konudaki verileri , bilgileri toplar ve değerlendirir.· DELAİL : Peygamber efendimizin mucizelerini konu edinir.· Hakim en nisaburi nin hadis ilimleri bilgisi şeklinde Türkçe ye çevirebileceğimiz Marifetü ulumi’hadis isimli kitabında hadis ilimlerinin sayısı elli ikidir.· İbnü s Salah ise Mukaddime ismiyle meşhur olan hadis ilimleri kitabının başında ‘’Allah bana hadis ilminin kısımlarına dair bir kitap yazmayı nasip etti’’ diyerek altmış beş konuyu sıralayarak başlamaktadır.Daha sonraki müelliflerden Suyüti Tedribü r ravi isimli eserinde bu sayıyı doksan üç e çıkarmaktadır.·
HADİS TARİHİ:· Hadis tarihi, hadisin Peygamberimiz(s.a.v) döneminden günümüze kadar geçirdiği serüveni, hadisle ilgili yapılan her türlü çalışmayı zaman ve mekan düzleminde, sebep sonuç ilişkiler içinde, yani Tarih biliminin ölçütleri doğrulusunda ele alır.· Türkçe yazılan ilk hadis kitabı, İstanbul’ da 1924 de yayınlanmıştır. Hadis tarihi isimli bu ilk kitap o günlerde adı Darülfünun olan İstanbul Üniversitesi nin ilahiyat Şubesi hocalarından İzmirli İsmail Hakkı tarafından ders kitabı olarak okutmak üzere yazılmış ve Talebe cemiyeti tarafından yayınlanmıştır.Hadis tarihinden başka konulara da değinmiştir.· Tamamen hadis tarihine özgü olarak yazılmış ilk müstakil Türkçe eser Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi prof. Dr. Talat Koçyiğit’in yazmış olduğu ve ilk baskısı 1977 de, adı geçen Fakültenin yayınları arasında neşredilen Hadis Tarihi isimli kitaptır.· Arapçada müsteşrik batı dillerinde oryantalist denilen ve Türkçe ye doğubilimci olarak çevirebileceğimiz batılı İslam araştırmacılarının Hadis tarihine dair eleştirilerinin önemli ölçüde etkisi olmuştur. Müslüman araştırmacılar bu iddialara cevap verebilmek için hadis tarihine dair araştırmalar yapmak durumunda kalmıştır.·
HADİS USULÜ: hadisin asılları dayanakları kökleri kaynakları ve kuralları anlamına gelir.· Usul kelimesi yer alan ilk kitap 544/1149 yılında vefat eden Kadı iyad ın el ilma ila ma’rifeti usuli’r-rivaye ve takyidi’s-sema isimli eseridir. Buradada görüldüğü gibi Usulül hadis değil Usulü r rivaye şeklindedir.· İbn Hacer Hadis usulü ‘’kabul ve ret açısından ravi ve mervinin durumlarından bahseden ilimdir’’ der.· Hadis usulü; hadisleri nakledenlerin güvenilir, naklettikleri hadislerin de sahih olup olmadıklarını tespit etme amacıyla geliştirilmiş kurallardan bahseden ilimdir.· Hadis ilmi hadis usulünden çok daha geniş bir bilimsel faaliyet alanıdır.· Hadis ilmi hadisle ilgili bütün problemleri ele alırken. Hadis uslü sadece hadis tenkidinin temel kurallarını özetler ve temel kavramlarını tanımlar.· Klasik tabiriyle Ulumü’l hadis günümüzdeki tabiriyle hadis usulü alanında günümüze ulaşmış olan en eski eser İmam Şafii nini er-Risale isimli eseridir.· Hadis alimleri tarafından yazılan ilk müstakil hadis usulü kitapları hicri üçüncü asra aittir. Bunlardan Ali b. Abdülhakem’in Ma’rifetü ulumi’l hadis ve kemmiyyeti ecnasiha isimli eserleri günümüze ulaşmamıştır.· Günümüze ulaşan ilk hadis usulü kitabı Ramhürmüzi nin el muhaddisü’l fasıl ıdır.· Hadis usulü kitapları Mütekaddimun ve Müteahhirun dönemleri denilen iki dönemde ele alırlar. Mütekaddimun kelimesi öncekiler öncüler gibi anlamlara gelir.Hadis tarihinde klasik kitapların yazıldığı Mütekaddimun dönemi hicri dördüncü asrın başına hatta bazılarına göre sonlarına kadar devam eder. Bundan sonrasına Müteahhirun dönemi denir.Bunun anlamı da sonrakiler demektir.· Mütekaddimun dönemi hadis usulü kitapları:· 1- Er-Ramhürmüzi diye tanınan ebu Muhammed el-hasen b. Abdurrahman nin el-muhaddisü’l – fasıl beye’r-ravi ve l-vai isimli eseri günümüze ulaşan hadis alimlerince yazılmış ilk müstakil hadis usulü kitabı kabul edilir.· 2- Hakim diye tanınan Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah el-hakim en-Nisaburi nin Marufetü ulumi l hadis isimli eseri· Hadib el-Bağdadi diye tanınan büyük hadis aliminin el-Kifaye fi imi’r-rivaye isimli eseri·

Müteahhirun dönemi hadis usulü kitapları:· 1-Kadı İyad diye tanınan Endülüs lü Ebul’l-fadl İyad b. Musa el-Yahsubi nin el-ilma ila marifeti usul’r-rivaye ve takyidi s-sema isimli eseri. Bu kitap Mağrip ve Endülüs te yazılmış ilk hadis kitabıdır..· 2- Meyancı diye tanınan Ebu’l Has Ömer b Abdulmecid el Kuraşi el Meyancı nın Ma la yese ‘u’l-muhaddise cehlüh isimli kitabı on sayfalık küçük bir risale şeklindedir.· 3-İbnü’s – Salah diye tanınan Ebu Amr Takiyüddin Osman b. Abdürrahman eş –Şehrizüri nin Ulumil hadis i Mukaddimetü İbni’S Salah ismiyle meşhur olmuştur. İbnü’s-Salah Şam daki Eşrefiyye Darul hadisi denilen hadis medresesinde hocalık yapmıştır. Konuların sonunda ben derim ki ifadesiyle konu hakkındaki kendi görüşlerini yansıtır. Konuları Allah’ ü Alem yani Allah en iyi bilendir sözüyle noktalar.· İbnü’s Salah ın Ulum ül hadis ine dayanılarak yazılan kitaplar:· A-) Nevevi önce el-irşad adıyla ihtisar etmiş yani kısaltmış, sonra bunu da tekrar kıslatarak et-takrib ismini vermiştir.· B-) İbn Kesir Ulumi l hadis adıyla özetlemiş.· C-)İbn Haver el-Askalani – Nuhbetü’l – fiker adıyla kısaltmıştır.· D-)Zeynüddin el-Iraki Ulumü’l hadis kolay ezberlensin diye Elfiyye tarzında bin iki beyitte şiir halinde özetlemiştir.· E-)Celalüddin es-Suyuti de Elfiye şeklinde bin beyitlik şiire çevirmiştir.·

RİCAL İLMİ : Bu ilme rical ilmi denmesinin sebebi hadisi nakleden kişileri, yani ravileri kendisine konu edinmesi sebebiyledir. Rical ilmi, hadis ravileri hakkında , hadis rivayetine ehil olup olmadıklarını belirlemeye yönelik gerekli her türlü bilgiyi derlemek, korumak ve değerlendirmek amacıyla ortaya çıkmıştır.· Rical ilminin bir diğer adı da Cerh ve Ta’dil ilmi’dir.

Hadis ilminde cerh, raviler hakkında olumsuz kanaat belirtme, ta’dil iste raviler hakkında olumlu kanaat getirme anlamında kullanılır.· Cer edene carih, cerh edilmiş olana yani kusurlu bulunmuş raviye mecruh denir.· Ta’dil edene muadil veya müzekki; ta’dil edinele adil,adl veya sika denir· Cerh-ta’dil faaliyetine nakd veya tenkid, bu faaliyeti yapanada münekkid denir.· Hadisin sened ve metin şeklindeki iki temel öğesinden senedle ilgilidir.· Ali b. El-Medini ‘’ hadislerin manalarının anlaşılması ilmin yarısıdır.Diğer yarısı da rical ilmidir demiştir. ‘’· Raviler hakkında hocalara sorarak sözlü olarak aktarılan bilgiler hicri ikinci asrın ortalarından itibaren kitap haline getirildi. İlk kitaplar Tarih ve Tabakat ismiyle kaleme alındı.· Velid b. Müslim ve Yahya b. Said el-kattan da ilk rical kitabı yazarlarındandır.Vakidi ve heysem b. Adi ise sahabe biyografisine dair tabakat kitabı yazmışlardır. Fakat bu kitaplar günümüze ulaşmamıştır.· Üçüncü yüzyılda rical ilmi zirveye ulaştı. Günümüze ulaşan en eski rical kitapları bu yüzyıla aittir. Bunlar ibn sa ve halife b. Hayat ın tabakat isimli kitapları ile Yahya b. Mail in Tarih idir. · Cerhe ve ta’dil kuralları önceleri ulumu’l hadis sonraları ise usulu’l hadis isimli kitaplarda ele alınmıştır.·

İLELÜ’L HADİS İLMİ:· Hadis ilminde illet ilk bakışta sahih görünen hadislerde ancak derin bilgi ve tecrübe sahibi hadis uzmanlarının görebileceği gizli kusur anlamına gelir. Bu tür izli kusur taşıyan hadislere Muallel veya Ma’lul Hadis denir. İlelü’l-hadis ilmi hadislerdeki bu tür gizli ve fark edilmesi zor kusurlarla ilgilenen bunları bulmayı ve düzeltmeyi amaçlayan bir ilim dalıdır.· Günümüze ulaşan ilel kitapları en eskisinden itibaren sırasıyla şunlardır:· Ali b el-medini : ilelü l hadis.· Yahya b main in et-tarih ve’l ilel’i· Ahmet b. Hanbel in el-ilel ve ma’rifetü’r- rical’i· Muhammed b. İsa et-tirmizi nin ilelü’s sağir’i· İbn ebi hatim er-razi nin ilelül hadis i· Ali b. Ömer ed-Darakutni nin el-ilelü-l varide fi’l ehadisi’n-nebeviyye si· Ebu’l Ferec İbnü’l Cevzi nin el ilelü’l-mütenahiye fi’l ehadisi’l vahiye si.·

ĞARİBUL HADİS İLMİ: hadis ilminde ğaribul hadis dendiğinde az kullanıldığı yaygın olmadığı ya da manası kapalı olduğu için anlaşılması zor olan kelimeler ve bunları konu edinen ilim dalı anlaşılır. Ğaribü’l hadis başlığı taşıyan eserlerde, hadislerde bulunan yaygın kullanılmayan kelimelerin öncelikle sözlük anlamı verilmekte bunun yanında kelimelerle ilgili Arap dilcilerin ifadelerinden, eski Arap şairlerinin şiirlerinden Arap atasözlerinden örnekler verilerek sözü edilen kelimenin hadislerdeki anlamı ve edebi incelikleri ortaya konulmaktadır.· Çok zaman raviler hadisi metnine sadık kalmaksızın kendi ifadeleriyle nakletmişlerdir. Buna hadis ilminde mana ile rivayet denir.· Bu konuda kitapları hadisciler değil dilbilimciler üstlenmiştir.· Hadisdeki ğarib kelimelere dair yazılmış olup günümüze ulaşan ilk kitap Ebu Ubeyd Kasım b. Sellam ın Ğaribuü’l hadis isimli kırk senede hazırladığı mükemmel kitabıdır.· İbn kuteybe , Ebu Ubeyd enin yukarıdaki kitabına almadığı ğarib kelimeleri konularına göre Ğaribul hadis isimli bir kitapta toplamıştır.· Bu konuda hicri dördüncü asırda yazılıp günümüze ulaşan en mühim eser Hattabi nin Ğaribü’l hadis idir.· Ğaribul hadis konusunda yazılan en mükemmel kitap Mecdüddin İbnü’l Esir in en- Nihaye fi ğaribi’l hadis idir. Kendinden önceki bütün kitaplardan yararlandığı için bütün yazılanların hülasası niteliğindedir. Çok özlü yazılmış bir kitaptır. Kelimeler alfabetiktir. Hadislerin senetleri verilmediğinden dolayı okunması kolaydır.

· İTİLAFÜ’L HADİS İLMİ: İhtilafü’l hadis, sağlam bir hadisin yine sağlam bir hadise zıt düşmesi veya öyle görünmesi ya da algılanmasıdır. İhtilafü’l- Hadis ilmi bu tür zıt görünen hadisleri konu edinip bunları değerlendiren ve zıtlığı çözmeye çalışan ilim dalıdır. Bu ilme lam harfinin fetha veya kesre okunmasıyla Muhtelefü’l- hadis veya Muhtelifü’l- adis ,Müşkilül – hadis de denir. Bazı alimler ihtilafül hadisi hadisler arasındaki ihtilaf, Müşkilü’l hadisi de hadislerin diğer delillerle ihtilafı şeklinde anlayarak anlamlarının farklı olduğunu savunmaktadırlar. İbnü’s Salah bu iki ilim dalını birbirinden ayırmaz.· Fıkıh usulünde konu tearuz başlığı alında ele alınır ve hem hadislerin kendi aralarında hem de diğer delillerle çelişmesi incelenir.· Hadislerin birisi zayıf diğeri sahih ise arada ihtilaftan bahsedilemez.· Alimler sahih yani sağlam hadisler arasında gerçekte zıtlık olup olmayacağı konusunda üç gruba ayrılmışlardır. 1- Çelişkiyi kabul etmeyenler(zıtlık gerçekte değil görüntüdedir.2-Çelişkiyi kabul edenler(hadislerin bazıları özel bazıları genel hüküm ifade edebilir. Çelişkiyi kısmen kabul edenler.· Hadislerin arasındaki ihtilafın giderilmesinde dört temel yöntem vardır:·
1-CEM’ VE TE’LİF: Cem Arapça da dağınık olan şeyleri bir araya getirme, Te’lif ise uzlaştırma anlamına gelir.·

2:NESH: Arapçada yok etmek ortadan kaldırmak nakletmek anlamlarına gelir. İslami ilimlerde nesh in tanımı: ‘’Şer’i bir hükmün daha sonra gelen şer’i bir delille kaldırılması’’ şeklindedir. Yürürlükten kaldırılan önceki hükme mensuh, öncekini yürürlükten kaldıran sonraki hükme nasih denir.·

3-TERCİH: Birtakım ölçütlere dayanarak çelişen hadislerden birini tercih edip öbürünü terk etmektir. · Tercih sebepleri: 1-Senedle ilgili sebepler. 2-Metinle ilgili sebepler. 3- Hükümle ilgili sebepler. 4- Harici sebepler.·

4-TEVAKKUF: Tevakkuf Arapça da durmak, duraksamak, beklemek anlamlarına gelir. İhtilafı giderme yöntemi olarak tevakkuf, çelişen hadisler konusunda karar vermemek, askıya almak , karar vermeyi , sağlayacak delil ve karineler buluncaya kadar beklemek anlamına gelir. Tevakkuf aslında ihtilafı giderme yöntemi değil askıya alma yöntemidir.·
Hadisler arasındaki çelişkiyi giderme yöntemleri:·
HADİSCİLER: Cem’ , nesh , tercih , tevakkuf· İ
SLAM ALİMLERİNİN ÇOĞUNLUĞU: Cem’ , tercih , nesh , tevakkuf.· HANEFİLER: Nesh, tercih , cem’ , terk· İhtilaful hadis ile ilgili kitaplar. Şafii-İhtilafü’l-hadis . İbn kuteybe-Te’vilü muhtelifi’l hadis. Ebu ca’fer et-tahavi – Müşkilü’l-asar.·
ESBABÜ VÜRÜDİ’L-HADİS İLMİ: Geliş ortaya çıkış sebepleri anlamlarına gelir. Tekili Sebebü’l vürüd dur. Bu ilim dalı hadislerin söyleniş sebepleri, hangi ortamlarda, ne amaçla söylendiklerini araştırır.· Bu konuda yazılıp günümüze ulaşan en önemli iki eser. 1- Suyuti nin el-Lüma fi esbabii vürüdi’l hadis i. 2- İbn Hamza el-Hüseyni nin el-Beyan ve t-ta’rif fi esbabi vürüdi’l hadis isimli eseri.· HADİS TENKİDİNİN TEMEL İLKELERİ:· 1-Hadis verenin, haber verdiği olaya tanık olup olmadığının, doğru algılama konusunda bir engel bulunup bulunmadığının, haberi doğru olarak aktarmasını engelleyecek herhangi bir neden, engel veya kusur bulunup bulunmadığının araştırılması.· 2- Haberin başka kaynaklardan te’kidi yani aynı haberi veren başka kaynaklar olup olmadığının araştırılması, varsa ikinsin karşılaştırılması.· Başka kanallarla araştırmaya i’tibar denir.Yine hadis ilminde kendisinden sadece bir kişinin rivayette bulunduğu, bir kişi dışında ravisi olmayan hadis ravilerine güvenilmez. Bu tür ravilere Mechülü’l-ayn denir.· Hadisin farklı kanallardan toplanmasına cem’u’t-turuk, bu kanalların karşılaştırılmasına muazara denir.· 3-Bize ulaşan bir haber değişik kaynaklardan gelmiş olsa da haberin doğruluğu için haberin içeriğine de dikkat ederiz
Allahın kulu_ beğendi.
__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Medine-web 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Medineweb Görsel ve Slayt arşivi( kaybolmaması... Medineweb.net Videolar Medine-web 5 221 23 Eylül 2024 20:24
Mustafa İslamoğlu Sözler Medineweb.net Videolar Mihrinaz 2 397 30 Nisan 2023 16:51
Şirk Hakkında Kuran Ne Diyor? Medineweb.net Videolar Medine-web 0 266 29 Nisan 2023 18:52
DÜNYA KABE'NİN NERESİNDE Hacc-Umre-Kurban Medine-web 0 1111 27 Nisan 2020 21:40

Alt 06 Mayıs 2014, 19:08   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:5
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:342
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Standart Cevap: HADİS TARİHİ VE USULÜ ünite özetleri

Alıntı:
umut628 Üyemizden Alıntı Mesajı göster
hadis tarihi ve usulü 6 ünite özet ve deneme sınavı
tarihsel süreçte hadis eğitimi öğretimi ve âdabı 6. ünite


*bilindiği gibi islâm’ın iki temel kaynağı olan kur’an ve sünnet, aynızamanda islâm eğitim-öğretim geleneğinde daima ilk sırada yer alan temeleğitim-öğretim alanlarıdır.islâmın ilk asırlarında ilim kavramı hadis ile aynı anlamda kullanılır hale gelmiştir. Nitekim talebü’l-ilm, kitâbetü’l-ilm, takyîdü’l-ilm, tahammülü’l-ilm, beyânü’lilm vb. Terkiplerin hadis edebiyatında hadis anlamındasıkça kullanılması bunun en güzel kanıtıdır.


*hz. Peygamber’in vefatının ardından “âlimler peygamberlerin vârisleridir” (buhârî, ilim, 10) hadisi uyarınca kendilerini hz. Peygamber’in ilim vârisleri olarak kabul eden sahâbe ve onlardan sonra gelenler, bulundukları yerlerde sünnet bilgisini başkalarına öğretme konusunda büyük bir sorumluluk bilinci içinde olmuşlardır. Bu sayede hadis öğrenim ve öğretimi nesiller boyu devam edegelmiştir.


ilk dönemde hadis öğrenim ve öğretimi


hz. Peygamber ve hadis öğretimi

*yüce allah, hz. Peygamber’e yüklediği tebliğ ve beyan görevini hakkıylayerine getirebilmesi için onu nübüvvet eğitiminden geçirmiştir. Onun rabbitarafından eğitilmesi, sadece öğrenmeye değil aynı zamanda öğretmeyeyönelik bir eğitimdir.hz. Peygamber, ashabına eğitim-öğretim konusunda darehber olmuş, mekke ve medîne döneminde ortaya koyduğu eğitim-öğretimfaaliyetleriyle bunu göstermiştir. Bu nedenle hz. Peygamber, islâm’da ilk muallim, ashabı da ilk talebeler olarak kabul edilir.


hz. Peygamber döneminde hadis öğretim yerleri


*mekke’de gözden uzak bir yerde bulunan dâru’l-erkam (erkam’ın evi),islâmın ilk zamanlarında belli bir gizlilik içerisinde yürütülen müslümanlarıeğitme faaliyetinde önemli bir buluşma noktası idi.

*hz. Peygamber, medîne’ye hicret ettikten sonra yaptığı ilk iş, bir mescidinşa etmek olmuştur. Mescid-i nebevî olarak bilinen bu mescid, sadece biribadet yeri değil, başta eğitim-öğretim olmak üzere, idarî, hukukî ve askerîişler olmak üzere islâm ve müslümanlarla ilgili her türlü konunun konuşuluptartışıldığı ve karar bağlandığı çok amaçlı bir merkez olarak kullanılıyordu.bu yapısıyla mescid-i nebevî, islâm’ın ilk kurumsal binası olmak yanında ilkörgün eğitim kurumu niteliği taşır.


*hz. Peygamber, ilim meclislerini haftanın çeşitli günlerine yayardı. Bütün bunlar, onun günümüzde eğitimde süreklilik veya sürekli eğitim diye ifade edilen bir yaygın eğitim politikası izlediğini gösterir.


hz. Peygamber’in hadis öğretim metodu

*hz. Peygamber’in öğretimi, aslında bir hadis öğretme faaliyetidir.zira onun dine ve hayata dair söylediği ve yaptığı her şey, hadis kapsamında değerlendirilir. Bir öğretim faaliyetinde öğreten varsa bir de öğrenen olmalıdır. Hz. Peygamber’in öğretiminde öğrenenler sahâbîlerdir.


sahâbenin hadis öğrenme arzusu ve duyarlılığı


*islâm’ın yerleşip kökleşmesinde hz. Peygamber’e canları ve malları pahasınakayıtsız şartsız eşsiz bir bağlılık gösteren sahâbe, ilim öğrenme ve öğretmekonusunda da büyük bir duyarlılık sergilemiştir. Bu amaçla hz.peygamber’in yakınında bulunup sürekli onun söz ve davranışlarını takipetme imkânı aramışlardır.

sahâbenin hadis öğrenme metodu


*sahâbîler, çeşitli sebeplerle bizzat resûlüllah’tan dinleme fırsatını kaçırdıkları hadisleri geliştirdikleri bir takım telâfî yöntemleriyle öğrenmeye çalışırlardı. Hz. Peygamber’in ilim ve sohbet meclislerini ensarlı bir komşusu ile nöbetleşe takip eden hz. ömer, bu konudaki yöntemini şöyle anlatır:“resûlüllah’ın meclislerini komşumla nöbetleşe takip ederdik. Bir gün o giderdi, bir gün de ben. Ben gittiğim zaman o günün vahiy ve diğer konularla ilgili haberlerini ona getirirdim; o da gittiğinde bana getirirdi.” (buhârî,ilim, 27)

*sahâbenin hadis öğrenme metodlarından biri de öğrendiklerini kendiaralarında müzakere yani tekrar etmek, iyice anlayıp hafızalarınayerleştirmekti. Nitekim enes b. Mâlik, hz. Peygamber’in huzurundaöğrendikleri hadisleri onun yanından ayrıldıktan sonra kendi aralarında iyicebelleyinceye kadar müzakere ettiklerini söyler.

sahâbenin hadis bilgisindeki farklılıkları


*peygamber’in ilim ve irfan meclislerinde bulunan her sahâbî imkân, ilgi ve kabiliyeti ölçüsünde ondan istifade etmiştir.ebû hureyre gibi beş binden fazla hadis rivâyet ettiği bilinen sahâbîler yanında hadis rivâyet ettiği bilinmeyen veya tek tük rivâyeti bulunan nice sahâbîler vardır. öyle ki, hadis râvîsi olan sahâbîlerin sayısı, olmayanlara göre çok azdır. Râvî sahâbîlerin hadis sayılarıda birbirinden çok farklıdır.


*kur’an ve onun açılımı olan sünnetle baş başa kalan sahâbîler, kur’an ve sünnetin çağrısına kulak verdiler. Sağlığında hz. Peygamber’e itaati allah’a itaat bildikleri gibi, vefatından sonra sünnetine uymayı kur’an’a uymak olarak kabul edip dört elle sünnete sarıldılar. Hayat tarzlarını hz. Peygamber’den görüp öğrendikleri gibidüzenlemeye büyük özen gösterdiler.

sahâbenin hz. Peygamber’e ve sünnete bağlılıkları


*hz. Peygamber’e uymada sınır tanımayan sahâbîler, bir hatıra niteliğinde bile olsa daima onu örnek alma duyarlılığı içinde oldular.örnek verecek olursak;


*hz. Ebû bekir, halife seçildiğinde ilk iş olarak hz. Peygamber’in şam’a göndermek üzere hazırladığı üsâme komutasındaki orduyu, “peygamber’in bağladığı bir sancağı çözmek bana yakışmaz” diyerek şam’a göndermekte tereddüt etmemiştir.


*hz. ömer, bir defasında kâbeyi tavaf ederken haceru’l-esved’in karşısına geçti ve şöyle dedi: “iyi biliyorum ki, sen bir taşsın; senden nezarar gelir, ne de fayda. şayet resûlüllah’ın seni öpüp selâmladığını görmüş olmasaydım, seni ne öper ne de selâmlardım.”


*sahâbenin hz. Peygamber’e bağlılığı kuru bir taklit ve duygusal özlemolarak açıklanamaz. Bu bağlılık, aslında sünnetin öğrenilmesi ve sonrakinesillere sağlam bir şekilde öğretilmesini amaçlamaktaydı


sahâbede hadis öğrenim ve öğretimi


*ilk dört halife başta olmak üzere sahâbe, hz. Peygamber’in şahsına karşıduydukları eşsiz sevgi, saygı ve bağlılığın bir yansıması olarak, vefatındansonra da sünnetine karşı büyük bir ilgi, ciddiyet ve hassasiyet içinde olmuşlardır. Her biri bir sünnet demek olan hadisleri, dikkat ve temkini eldenbırakmadan dinî bir görev bilinci içinde öğrenip öğretmeye çalışmışlardır.


*ancak burada şunu özellikle belirtmek gerekir ki, sahâbeninhadis rivâyetinde bu derece titiz davranması, her zaman hadisin râvisindenşahit veya yemin istedikleri anlamına gelmez. çünkü sahâbîler birbirlerinindürüstlüğünden ve ciddiyetinden şüphelenmiyordu. Dolayısıyla rivâyetteşahit veya yemin şartı genel değil, eğitim ve örnek olma amaçlı özel biruygulamadır. Rivâyet işini baştan sıkı tutup kurallara dayalı sağlam ve köklübir rivâyet geleneği oluşturma hedefi güdülmüştür.

sahâbenin hadisleri rivâyet ediş tarzı

*sahâbe döneminde hadis öğrenim ve öğretiminin karakteristik bir özelliğide şifâhî usulle yapılmasıdır. Yazı geleneğinin pek bulunmadığı bu dönemde hadisler ezberlenmekte, ezberlenen hadisler müzâkere yoluyla korunup hâfızada kalıcı hale getirilmekteydi. Bununla birlikte abdullah b. Amr gibi bazı sahâbîler, resûlüllah’ın izniyle hadis yazmışlarsa da, yazılanların yine ezberlemeyi kolaylaştırmaya yönelik olduğu görülmektedir.

tâbiûn ve etbâu’t-tâbiûn dönemi

*bu dönem, hz. Peygamber’in vefatıyla başlayıp hicrî 220 yılı civarına kadardevam eden oldukça uzun bir süreyi kapsar. Sahâbe ile tâbiûnda olduğu gibi tâbiûn da etbâu’t-tâbiîn ile iç içe yaşayan iki farklı kuşaktır.


*hadisin önemi, bağlayıcılığı, aslına uygun olarak korunup nakledilmesi konusundaki dikkat ve titizlik açısından sahâbeyi örnek almışlardır. Bu duyarlılığın bir ifadesi olarak süfyân es-sevrî, “hadis kadar sorumluluğundan korkulacak başka bir şey yoktur.” derken; akranı şu’be b. Haccâc, “hadis kadar cehenneme girmeme sebep olmasından korktuğum başka bir şey yoktur.”sözüyle aslında aynı noktadaki endişelerini ifade etmektedirler.


*ibn şihâb ez-zührî gibi muhaddisler öncülüğünde dağınıkvaziyetten kurtularak toplanıp tedvin edilmiştir.muhaddisler, râvîlerin cerh-ta’dîline ağırlık vermiş, rivâyetlerin illetlerini tesbite yönelik çalışmaları yoğunlaştırmış, bu illetlere göre hadisleri kısımlara ayırmış ve her kısmın hükmünü açıklayan kurallar ortaya koymuşlardır. Tedvîn işinde olduğu gibi bu kuralları koyup uygulama öncülüğü yine ibn şihâb ez-zührî’ye nasip olmuştur.


*hicrî 150’li yıllardan itibaren daha önce tedvin edilen hadisler konularına göre tasnîf edilmeye başlamıştır. Ma’mer b. Râşid’in el-câmi’ adlı eseri bunun ilk örneği sayılır.


*islâm coğrafyasının başta ırak ve hicaz olmak üzere farklı bölgelerinde değişik fıkhî ekoller ortaya çıkmış ve her ekol kendi fıkhî yaklaşımı doğrultusunda hadisleri yorumladığı fıkhu’lhadîs türünde eserler ortaya koymuştur. Imam mâlik’in el-muvatta’ı, imam muhammed’in el-âsâr’ı ve imam şâfiî’nin el-ümm’ü bu türün ilk örnekleri sayılabilir.

hadisin coğrafî merkezleri

*vahyin canlı şâhitleri olan bu nesil mensupları, gittikleri yerlerde ilgi odağı oluyor, ilim meraklıları uzak, yakın demeden buralara gelip onlardan nebevî bilgi mirasını almaya çalışıyorlardı. Kısa sürede birer ilim merkezi haline dönüşen bu yerler, ilim merkezleriveya hadisin coğrafî merkezleri olarak adlandırılır. şimdi bu coğrafî merkezlerin belli başlılarını ana hatlarıyla ele alalım;

medine

*hicretten hemen sonra hz. Peygamber’in burada inşa ettiği mescid-i nebevî (peygamber mescidi), bir ibadethane olmanın ötesinde islâm’da ilk eğitim-öğretim müessesesi olarak tarihe geçmiştir.ancakbu mescidin bitişiğinde bulunan ve suffe ( الصُّفَّةُ ) denilen özel bir mekândansöz etmeden geçmeyiz.suffe, aslında yoksul sahâbîlerin barınması için mescidin inşası esnasında hz. Peygamber tarafından yaptırılan bir barınaktır. Fakat orada kalanlar, vakitlerini resûlüllah’ı dinleyip ondan islâm’ın esaslarına ilişkin bilgiler öğrenerek geçirmeleri sebebiyle zamanla yatılı bir eğitim kurumu halinedönüşmüştür.

*eğitim-öğretim işleriyle bizzat ilgilenen hz. Peygamber, ayrıca onlara suffe’de ders veriyordu. En fazla hadis rivâyet eden sahâbî olan ebû hureyre, suffe ehlinin meşhurlarndandır

*tâbiûn neslinden olup medîne’de yetişen büyük âlimlervardır. Islâm ilim tarihinde fukahâ-i seb’a diye adlandırılan medîneli yedi fıkıhçı bunların başında gelir. Saîd b. El-müseyyeb, kâsım b. Muhammed,hârice b. Zeyd, urve b. Ez-zübeyr, ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ebûbekir b. Abdurrahman ve süleyman b. Yesâr’dan oluşan bu yedi kişilik ilimheyeti ile birlikte, hadislerin ilk müdevvini ve hadis usûlü ilminin kurucusu sayılan ibnü’ş-şihâb ez-zühri, ayrıca etbâ’ tabakasından imam mâlik gibi pek çok ünlü âlim, hep bu ilim merkezinin öğrencileridir

mekke

*fetihten sonra ilim ve kültür faaliyetlerini organize etmek üzere vahyin beşiğiolan mekke’ye muallim olarak gönderilenmuaz b. Cebel, buradaki müslümanlara gerekli dini bilgileri öğretti. Daha sonra ibn abbas, hz.ali’nin şehit edilmesinin akabinde mekke’ye yerleşti ve ömrünün geri kalankısmını burada öğrenci yetiştirerek geçirdi. Ayrıca abdullah b. Sâib, hâlid b.esîd, ikrime b. Ebû cehîl, el-hakem b. El-‘âs, osman b. Talha gibi birçokları mekkeli sahâbî râvîler arasında sayılır. Mücâhid b. Cebr, atâ b.ebû rabâh, amr b. Dînâr ve ibrahim b. Meysere gibi şahıslar da sahâbîlerin yetiştirdiği önde gelen mekkeli tâbiîler arasında yer alır.

şam


*hz. ömer, buradaki müslümanları din konusunda aydınlatmak üzere muâz b. Cebel, ubâde b.sâmit, ebu’d-derdâve abdurrahman b. ğanem gibi birçok ünlü sahâbîyiöğretmen veya başka bir görevli olarak şam’a gönderdi.


*şâm bölgesi, tâbiûn dönemi ve sonrasında da pekçok muhaddis, fakîh ve kurrânın yetiştiği bir ilim merkezi olarak kaldı.dımaşk kâdısı sâlim b. Abdullah el-muhârebî, yezîd b. Muâviye ve oğluyezîd, ebû idrîs el-havlânî, ömer b. Abdülazîz, , umeyr b. Hânî el-ansî bu merkezde yetişen önemli âlimlerdir. Ancak islâm ilim tarihinde şâm denilince akla hiç şüphesiz imâmu ehl-i şâm (şamlı’ların imamı) ünvanı veel-evzâî nisbesiyle meşhurabdurrahman b. Amr gelir. Mekhûl ve recâ b.hayve de bu yöreye mensup önde gelen âlimlerdendir.

kufe


*hz. Ali’nin hilâfetinde medîne yerine hilâfet merkeziyapılınca kısa sürede bir ilim ve kültür merkezi haline geldi.

*hz. Ali ve ibn mes’ûd, kûfe’nin bir ilim merkezi olarak tanınmasında büyükpaya sahiptir. Bu iki sahâbînin ilmi, yaşlı tâbiîlerdan olan alkame, ibrahimen-nehaî ve hammâd b. Ebû süleyman’a onlardan da genç tâbiîlerden sayılanimam a’zam ebû hanîfe’ye ulaşmıştır. Dolayısıyla bazılarınca“türklerin mezhebi” diye nitelendirilen hanefîmezhebinin şekillenmesindebu iki sahâbî kanalıyla gelen rivayetler merkezî bir yeri işgal eder.

basra


*hilâfet merkezinin kûfe’ye nakledilmesiyle bölgenin ikinci ana merkezihaline gelen basra, aynı zamanda önemli bir ilim şehri olarak ün yapmıştır.


*ebû mûsa el-eş’arî ve ibn abbâs görev icabı basra’da bulunmuş; utbe b.gazvân, imrân b. Husayn, ma’kıl b. Yesâr, ebû berze el-eslemî,abdurrahman b. Semüre ve ebû zeyd el-ensârî gibiler de basra’ya gelmiş sahâbîlerdendir. Diğer taraftan hasan el-basrî, muhammed b. Sîrîn vekatâde gibi tâbiîler, basra mektebinde yetişen ünlü muhaddis âlimlerdendir.

bağdat


*abbâsîler’in hilâfeti ele geçirmelerinden sonra kuruldu ve devletin idare merkezi buraya taşındı.bağdât, tâbiûn döneminden itibaren islâmî ilimlerin okutulduğu önemli bir ilim merkezi oldu. Ilerleyen asırlarda kurulan nizâmiye adlı medreseler kompleksinin ilki ve en gelişmişi burada açıldı.

cezire


*tâbiûn’dan ‘adî b. ‘adî ve meymûn b. Mihrân gibi pek çok âlim yetiştiren cezîre,cezîreli anlamına gelen cezerî nisbesi taşıyan birçok islâm âlimine vatan olmuştur.

yemen


*muâz b. Cebel ve ebû mûsa el-eş’arî’nin hz. Peygamber tarafından vali olarak gönderildiği yerdir ebû hureyre’nin önde gelen talebesi ve es-sahîfetü’s-sahîha adlıhadis sahîfesinin sahibi hemmam b. Münebbih ile kardeşi vehb b. Münebbihile tâvûs b. Keysân ve abdullah b. Tâvûs, yemen bölgesinin meşhurmuhaddisleri arasında yer alır. Ilk hadis musannifi yani tasnifçisi kabul edilen ma’mer b. Râşid ve öğrencisi musannef sahibiabdürrezzâk b. Hemmâm dayemen coğrafyasında yetişmiş önemli muhaddis ve musanniflerdir.

mısır


*mısır, hz. ömer zamanında amr b. El-‘âs komutasında fethedilmiş bir ülkedir.bizzat hz. Peygamber’den hadis yazan ilk sahâbîlerden olan abdullah b. Amr da babası amr ile birlikte mısır’a gelen fakat fetihten sonrageri dönmeyenler arasındaydı. Hadislerin mısır’da yayılmasına öncülük edenbu sahâbî, tâbiûn neslinden birçok talebeye burada hadis okutmuştur. Mısır mektebinin sembolik şahsiyeti haline gelen abdullah b. Amr, aynı zamanda şâfiî’nin hadis alt yapısının dayandığı kimsedir.

mağrib ve endülüs


*bu coğrafya’da tunus’ta kayrevan, endülüste kurtuba, işbiliye, gırnata, şâtıbiye ve belensiye gibi şehirler islâm dünyasında birer ilim ve kültür merkezi olarak ilgi odağı haline geldi. Saîd b. Muhammed el-haddâd, sahnûn b. Saîd, yahya b. Yahya, ibnhabîb ve bakî b. Mahled ile sonrasında ibn hazm, ibn abdilberr,muhyiddîn ibnü’l-‘arabî, ibn rüşd, kâdî iyâd gibi pek çok âlim bu genişilim coğrafyasında yetişmiştir.

horasan ve maveraünnehir


*buhârâ, semerkand, belh, herât, isfahan, merv, nişâpûr,rey, serahs, sicistan, tirmiz gibi büyük-küçük pek çok ilim merkezindeadları islâm ilim tarihine altın harflarla nakşedilen birçok muhaddis ve âlimyetişmiştir. Bunların başında kütüb-i sitte müellifleri gelir. Dârimî, ibnhuzeyme, ibn hibbân, hâkim ve daha niceleri, hep bu bereketli ilim coğrafyasının mahsulüdür.

ilim yolculukları


*fetihlerle birlikte, hicaz bölgesinden, özellikle dâru’s-sünne (sünnet yurdu)denilen medîne’den ayrılıp; asker, idareci veya ilim adamı olarak islâmcoğrafyasının dört bir tarafına dağılan büyük bir sahâbe kitlesi, az veya çok,hz. Peygamber’den işittikleri ve gördüklerine dair bildiklerini de tabiatıylayanlarında götürmüşlerdi.müslümanlar uzak, yakın demeden, hz. Peygamber’in hadislerini birinci ağızdan dinleyip öğrenmek, ashâbın ilim ve irfanından kana kana içmeküzere rihle ( الرِّحْلَةُ ) denen meşakkatli ilim yolculuklarına katlanarak buralara akın ettiller.


*bu konuda er-rihle fî talebi’l-hadîs adıyla müstakil birkitap yazan h. v. Asrın ünlü ve üretken tarihçi muhaddisihatîb el-bağdâdî (ö.463/1071), anılan eserinde birbirinden ilginç rihle hatıralarına yer verir.sahâbe ile başlayıp tâbiûn ile gelişen rihleler, hadis yazımının kurallarabağlanması, kitaptan rivâyete icâzet verilmesi ve kitaba güvenin artması gibisebeplerle yoğun dönemini geride bırakmıştır. Ibn mende (ö. 395/1005), buhareketli dönemin son temsilcisi kabul edilir. Bundan sonra rihle geleneği hızkesmesine rağmen daha sonraki asırlarda da devam etmiştir. Fakat hicrîbeşinci asrın ortalarından itibaren medreselerin, altıncı asrın ortalarındansonra da dârulhadîslerin kurulmasıyla birlikte, öğrenci ilmin peşine değil,ilim öğrencinin ayağına gider olmuş; artık rihleler, belirli kitapların icâzetinialma amacından öteye geçmemiştir.

medreseler ve dârul hadîsler


*ebû bekir b. Ahmed es-sıbğî (ö. 342/954) tarafından nîşâbur’da kurulan dârussünne (sünnet evi) bu merkezlerin ilki sayılır. Ancak bu konuda asıl gelişme,selçuklu veziri nizâmlümülk (ö. 485/1092) zamanında yaşanmış; o, başta bağdat ve nîşâbur olmak üzere birçok merkezde, kendisine nisbetle nizâmiye medreseleri olarak anılan çok amaçlı medreseler zincirini inşa etmiştir.


*hicrî vı. Asrın ikinci yarısında hadis öğretimi konusunda yeni bir gelişme meydana geldi ve sadece hadis öğretimine tahsis edilen hadis ihtisas okullarıkurulmaya başlandı. Dârulhadîs (hadis evi) denilen bu merkezlerin ilki,selçuklu atabeylerinden nûreddin mahmud zengî (ö. 569/1173) tarafından dımaşk’ta (bugünkü şam’da) kurulan dâru’l-hadîsi’n-nûriyye’dir. Kurucusununadını taşıyan bu kurum, aynı zamanda ilk idarecisi olan ünlü hadisçi ve tarihçi ibn asâkir adına yaptırılmıştır.


*ikinci bir dârulhadîs, eyyûbî sultanı el-melikü’l-kâmilnâsiruddîn muhammed tarafından 621/1124 yılında kahire’de kurulmuş vekurucusuna nisbetle dâru’l-hadîsi’l-kâmiliyye diye adlandırılmış ve başınada ebu’l-hattâb b. Dihye getirilmiştir.


*eyyûbî sultanlarından el-melikü’l-eşref mûsâ b. âdil, dımaşk’ta birkaç dârulhadîs yaptırmıştır. Bunların en ünlüsü, kahire’deki kâmiliyye dârulhadîsi’nden birkaç yıl sonra, 626/1129 yılında yapımı tamamlanan eşrefiyye dârulhadîsi’dir.bu dârulhadisin hocaları arasında, aynı zamandaşeyhliğini yapmış meşhur muhaddis ibnü’s-salâh ile ibn rezîn, nevevî, ibnhallikân, ebû şâme el-makdisî ve ibn hacer gibi dönemlerinin ünlü âlimleriyer alır. Hattaibnü’s-salâh’ın ulûmu’l-hadîs adlı meşhur eseri, bu dârulhadîste okuttuğu ders notlarından oluştuğu söylenir.


*osmanlı topraklarının büyük bir kısmını dolaşan evliyâ çelebi, bu seyahatları neticesinde yazdığı seyahatnâme adlı hacimli eserinde, abartılı gözükse de sadece kahire’de 860 dârulhadis bulunduğunu kaydeder. Ayrıca, mekke’de kırk, suriye ve filistin’de yirmidört, bağdat’da ise yetmiş kadar dârulhadis bulunduğunu söyler.


*dımaşk dârul hadislerinde buhârî, müslim, ebû dâvûd,tirmizî ve nesâî’nin sünen’leri ile ahmed b. Hanbel’in müsned’i okutulduğu;ayrıca fıkıh, tefsir ve kıraat (kırâat-i seb’a) dersleri verildiğikaydedilir. Osmanlı dârulhadislerinde ise buhârî ve müslim’in sahîh’leri ile,mesâbîhu’s-sünne ve meşâriku’l-envâr okutulduğuna dair bilgilere rastlanır.


selçuklu ve osmanlı dönemi dârulhadîsleri selçuklu devletinin hüküm sürdüğü yıllar (h.431-707/m.1040-1308) klasik yazılmasının bitip, bu klasik kitaplara dayalı çalışmaların başladığı döneme rastlar.

selçuklu darül hadisleri


*islâm coğrafyasında dârul hadîslerin yoğun olarak kurulduğu vıı/xııı. Asır, selçuklu hükümdarları ı. Alâddin keykubad ile ıı. Gıyâseddînkeyhüsrev dönemine rastlar. Bu asırda anadolu’da kurulan ilk dârulhadîs,günümüzdetaşmescid diye bilinen çankırı dârulhadîsi’dir. Bundan otuz yılsonra anadolu’da ikinci dârulhadis sivas’ta inşa edilmiştir. Sâhibiye(gökmedrese) veya çifte minareli medrese dârulhadîsi olarak tanınır.ardından selçuklu veziri sâhib atâ’nin konya’da yaptırdığı dârulhadîs iseince minâre dârulhadîsi olarak anılır. Bundan kırk yıl kadar sonra ilhanlılar döneminde erzurum’da yapılan dârulhadîs, ahmediye medresesi olarak meşhurdur ve 714/1314 tarihli kitabesi günümüze kadar gelmiştir.

osmanlı darül hadisleri


*osmanlı döneminde ilk dârulhadîs, ı. Murat devrinde (1360-1389) çandarlıhayrettin paşa tarafından iznik’te yapılmıştır. Fakat ilk devir osmanlı dârulhadislerinin en meşhuru ıı. Murad’ın 828/1425’te edirne’de yaptırılan ve osmanlı medrese teşkilatı açısından bir dönüm noktası sayılan dârulhadîs medresesi’dir.


*fatih sultan mehmet döneminde kurulan bursa’da lütfullah çelebi dârulhadîsi ile istanbul vefa’da molla gürânî dârulhadîsi medresesi meşhurdur.ayrıca tokat kadı hasan dârulhadîsi ile mevlânâzâde dârulhadîsi bu dönem eserleri içinde zikredilir.


abdullah paşa dârulhadîsi, ıı. Bâyezîd devrinde amasya’da kurulmuştur.

*kanûnî devrinde dârulhadisler artmıştır. Amasya’da osman çelebi,istanbul eyüp’te defterdar mehmed çelebi, beyazıt’ta papasoğlu, vilâyetkonağı civarında sofu mehmed paşa, demirkapı’da mehmed ağa, vefa’dahüsrev kethüdâ dârulhadisleri ile süleymaniye külliyesi bünyesinde kurulan süleymaniye dârulhadîsi bu devre aittir. Süleymaniye dârulhadîsi,osmanlı eğitim-öğretim kurumları arasında en yüksek statüye sahipti.



*ıı. Selim döneminde birgi’de atâullah efendi dârulhadîsi, kasımpaşa’da piyale mehmed paşa dârulhadîsi, üsküdar’da bugün kütüphane olarakkullanılan şemsi paşa dârulhadîsi, edirne’de selimiye dârulhadîsi hizmete sokulmuştur.


*dârulhadîs kurma geleneği diğer osmanlı sultanları tarafından da sürdürülmüş, ııı. Murad, oğlu ııı. Mehmed ve özellikle ıv. Mehmed devri ile ııı. Ahmed döneminde de dârulhadisler inşa edilmiştir.balkanlara gelince; evliya çelebi, yunanistan’da 16; bulgaristanda 2;arnavutluk’ta 3 ve eski adıyla yugoslavya topraklarında 23 dârulhadis bulunduğundan bahseder.

osmanlının son döneminde hadis öğretimi


bu dönemde medreseler yönelik köklü ıslahat, şeyhulislâm mustafa hayri zamanında başlamış ve bu yeniden yapılandırılan eğitim kurumlarına dâru’l-hilâfeti’l-aliyye merdeseleri denmişti. 1914 yılında tedrisata başlayan ve öğretim süresi kademeliolarak on iki yıl olan bu kurumlarda, yine aynı düzenleme çerçevesindeaçılan medresetü’l-mütehassısîn adlı ihtisas medreselerinde hadis öğretimineyer verilmiştir. Bunlar dışında, enderûn mektebi, medrestü’l-vâizîn, merdesetü’l-irşâd gibi meslekî eğitim kurumları ile dâru’l-hilâfe merdesesi’ninanadolu’da açılan şubelerinde de hadis dersleri verilmekteydi.

cumhuriyet döneminde hadis öğretimi


*cumhuriyet dönemine intikal eden dâru’l-hilâfe medreseleri yanında, diğermedreselerin yeniden yapılandırılmasıyla oluşturulan ve medâris-i ilmiyye medreselerinde hadis okutulmaya devam edilmiş; 1924 yılında tamamen kapatılan medreselerin yerine kurulan dârulfünûn ilâhiyat fakültesi’nin ders programında da hadis dersi yer almıştır.


*1949 ankara’da açılan yeni bir ilâhiyat fakültesi, 1951 yılındaaçılan imam-hatip okulları, ilki 1959 yılında istanbul’da eğitim-öğretimebaşlayan yüksek islâm enstitüleri, 1982 yılında yapılan refomla yüksekislâm enstitüleri’nin dönüştürüldüğü ilâhiyat fakülteleri, günümüzde değişikdüzeylerde hadis derslerinin verildiği öğretim kurumlarıdır.


hadis öğrenim ve öğretim âdâbı


*hadis ilminde de uyulması gereken bir takım kurallarvardır. Bu kuralların olmazsa olmazlarına rivâyet teknikleri, olmazsaonmazlarına rivâyet âdâbı denir. Güzel ahlâk, hayâ, nezâket, zerâfet, yol,yordam gibi anlamlara gelen edep kelimesinin çoğulu olan âdâb, hadisöğrenim ve öğretiminde ahlâk ve terbiye kurallarına göre uyulması gerekenyerleşik esaslar, günümüz tabiriyle bilimsel etik kuralları demektir.


hadis usûlü kitaplarında “âdâbü’l-muhaddis”,âdâbü tâlibi’l-hadîs gibi ayrı başlıklar altında yer almış, hatta pek çok müelliftarafından müstakil eserlere konu edilmiştir. Bunların en meşhurlarından biri,hatîb el-bağdâdî’nin el-câmi’ li ahlâki’r-râvî ve âdâbi’s-sâmi’ adlı hacimlieseridir.


hadis öğrenme ve öğretme âdâbı, öğrenen (öğrenci) ve öğreten (hoca)açısından iki başlıkta ele alınabilir:


a) öğrencinin uyması gerekenler;



1. Ihlâs ve iyi niyet; hadis öğrencisinin öncelikle allah rızasını kazanmaya yönelik samimi birniyetle ve karşılığını yalnızca allah’tan bekleyerek ilim tahsiline başlaması,bunun dışında para, makam ve şöhret gibi hiçbir dünyevî menfaatiamaç edinmemesi gerekir.büyük muhaddis süfyân es-sevrî de “allah rızasınıkazanmak için hadis öğrenmekten daha üstün hiçbir amel bilmiyorum”demiştir.



2. öğrendiğiyle amel etmek; allah kur’an-ı kerîm’de, bildiği ile amel etmeyenleri kitap taşıyanmerkeplere benzetmiştir (62cum’a, 5). ünlü sahâbî ibn mes’ûd, on âyetezlerleyince onlarla amel ettiklerini ve manalarını öğrenmedikçe başkaâyetlere geçmediklerini söylemiştir.


3. Hadisi ehlinden almaya çalışmak; hadis öğrencisi, bilgisi, ahlâkı ve dindarlığı ile tanınmış hocaları bulup onlardan hadis öğrenmeye çalışmalı; gerekirse geçmişte yapıldığı gibi bu uğurda yorucu ilim yolculuklarını göze almalıdır. Eskiler, “hadis tahsiliiçin yolculuk yapmayandan olgunluk bekleme” demişlerdir.



4. Hocaya saygı göstermek; öğrenci, huzurunda bulunsun veya bulunmasın hocasına saygıda kusuretmemeli, onu yüceltmeli, yanılıp tökezlemesini asla temennietmemelidir. Bu, aynı zamanda ilme ve hadise saygının bir gereğidir.



5. Arkadaşlarıyla bilgi paylaşmak; öğrencinin hadis öğrenmekten elde ettiği en önemli kazanç, öğrendiğini arkadaşlarıyla paylaşmak ve onlarla müzakeresini yapmaktır.


6. Ilmî ve tedricî bir metod takip etmek; öğrenmede son derece önemli olan bu ilke çoğu zaman göz ardı edildiği için öğrencide yorgunluğa, bıkkınlığa ve hatta hayâl kırıklığına yolaçabilmektedir. Bu nedenle öğrenci, hadis okumalarını belli bir programdâhilinde bir sıraya göre sabırla sürdürmelidir.



7. Hadis usûlüne önem vermek; öğrenci önce kendi diliyle yazılmış, kolayca okunupanlaşılabilir bir-iki hadis usûlü kitabı okumalı, daha sonra temel usûlkaynağı niteliğindeki arapça klasik hadis usûlü eserlerini mütalâaetmelidir. Ayrıca öncelikle ilk dönem hadis tarihi olmak üzere, rivâyet,râvî ve eser boyutuyla hadisin tarihî süreçteki gelişim seyrine ilişkinkaynaklar okunmalıdır.


hocanın uyması gerekenler


1. Ihlâs ve iyi niyet; ihlâs ve samimiyet, bütün işlerin özüdür.kalbini makam ve şöhret gibi dünyevî çıkarlardan arındırmalı, niyeti allah’ın hoşnutluğunu kazanmak olmalıdır.


2. üstün ahlâka sahip olmak; islâmî ilimler, üstün ahlâk, karakter ve istikamet üzere onurlu bir hayatyaşamayı gerektiren yüce ilimlerdir. Hadis ilmi bunların başında gelir.muhaddis de bu yönüyle diğerlerinden önde olması yaraşır.



3. Hocalık ehliyetine riâyet; hoca, ilim ve yaş bakımından rivâyet ehliyetine sahip olmadıkça hadisokutmaya kalkışmamalıdır. Hocalık yapmaya başlama yaşı olarak ileri sürülen 33, 40 veya 50 rakamlarını tartışmayı bir tarafa bırakarak ibnü’ssalâh’ın bu konuda ortaya koyduğu prensibi hatırlatmakla yetinelim.“hadis hocalığı yapacak kimsenin hadis birikimine ne zaman ihtiyaç duyulursa, yaşı ne olursa olsun, hadis rivâyetine başlayıp ilmi yaymasıuygun olur.”


4. Bunama halinde hocalığı bırakmak; bunama, önemli bir rivâyet kusurudur. Bu nedenle, yaşı kaç olursa olsun bunama belirtileri gösterip rivâyetleri karıştırmaya (ihtlât) başlayan birmuhaddisin hadis rivâyetinden el çekmesi veya çektirilmesi gerekli görülmüştür. Ancak bunama durumu gözükmese de uzun yaşayan bir hadisçinin rivâyeti bırakma yaş sınırı seksen olarak belirlenmiştir.



5. Kendisinden üstün olanlara öncelik vermek; islâm kültüründeki ilim anlayışının en önemli özelliklerinden biri, yaşa ve liyakata saygıdır. Bu nedenle, yaş veya ilim yönünden kendinden üstünbir âlimin yanında hocalık yapmamak, gerekirse öğretim önceliğini üstünolana vermek ilim âdâbındandır.


6. Hadise saygı ve hadis meclisine özen göstermek; hz. Peygamber’in sözleri ve fiileri demek olan hadise hürmet duyguları beslemek, hz. Peygamber’e saygının gereğidir. Bu nedenle hadisokutacak muhaddis, önce zihnen ve ruhen buna hazır olmalıdır. Dersine iyi hazırlanmalı, hadis okutacağı meclise temiz ve düzgün bir kılıkkıyafetle gelmelidir. Bu edebin en güzel örneği, yolda, ayaküstü, alelacele hadis rivâyet etmekten hoşlanmayan imam mâlik’te görülür.


7. Eser yazmak ve bilimsel faaliyette bulunmak; ilimde belli bir seviyeye ulaşan muhaddisten beklenen bir davranış da döneminin ve içinde yaşadığı toplumun her türlü ihtiyaç ve problemlerinide dikkate alan bir anlayışla ilmî faaliyetlerde bulunmak ve bu çerçevede eser yazmaktır

----soru cevap şeklinde deneme-----

tarihsel süreçte hadis eğitim öğretim ve adabı ünite:6
1:islamın ilk yıllarında hadis ile aynı anlamda kullanılan kavram hangisidir?
ilim

2:hangi terkipler hadis edebiyatında hadis anlamında sıkça kullanılmıştır?
taleb’ül-ilm
takyidü’l-ilm
kitabetü’l-ilm
tahammül’ül-ilm
beyanü’l-ilm

3:üsve-i hasene ne demektir?
örnek yaşam biçimi, güzel örnek

4:yaşamıyla en güzel örnek (üsve-i hasene)olan kimdir?
hz. Muhammed (s.a.v.)

5:hz. Peygambere kur’an’daki bazı ayetlerle hangi görevler verilmiştir?
tebliğ, beyan, tezkiye


6:hz. Peygamber’in vefatının ardından “alimler peygamberlerin varisleridir.” hadisi uyarınca kendilerini hz. Peygamberin ilim varisleri olarak kabul edenler kimlerdir?
sahabe ve ondan sonra gelenlerdir

7:kur’an’da “kitabı ve hikmi öğreten bir resul” ayetiyle resullah’ın hangi özelliği vurgulanmıştır?
muallimlik yani öğreticilik

8:islam’da ilk muallim ve ilk talebeler kimlerdir?
ilk muallim hz. Peygamber, ashabı da ilk talebeler olarak kabul edilir

9:hadis kaynaklarında ilim ve alimin değeri ile ilgili bulunmak istendiğinde hangi bölüme bakılır?
kitabu’l-ilm



10:islam’ın ilk zamanlarında (mekke döneminde)belli bir gizlilik içerisinde yürütülen müslümanları eğitme faaliyetinde önemli bir buluşma noktası olan yer neresidir?
daru’l-erkam (erkamın evi)

11:islamın mekke döneminde kişisel çabalarla sürdürülen eğitim-öğretim etkinlikleri günümüz tabiriyle nasıl bir faaliyet olarak nitelendirilir?
yaygın eğitim-öğretim faaliyeti

12:hz. Peygamber medine’ye hicret ettikten sonra yaptığı ilk iş nedir?
bir mescid inşa etmek

13:islam’ın ilk kurumsal binası hangisidir?
mescid-i nebevi

14:islam’ın ilk örgüt eğitim kurumu hangisidir?
mescid-i nebevi

15:hz. Peygamberin öğretim metodları nelerdir?
• konuşurken dinleyenlerin rahatça anlayıp gerekirse yazabilecekleri şekilde açık, net, tane tane ve yavaş konuşması gerektiğinde sözünü tekrar etmesi
• anlattığı konuyu soru sormaya pek gerek bırakmadan ayrıntısıyla izah etmesi
• muhataplarına sorduğu sorularla öğreneni aktif hale getiren bir eğitim izlemesi

16:hz. Peygamber’in hangi faaliyetleri hadis kapsamında değerlendirilir?
hz. Peygamber’in öğretimi dine ve hayata dair söylediği ve yaptığı her şey

17:sahabe, ilim öğrenme öğretme konusunda nasıl bir duyarlılık sergilemişlerdir?
• hz. Peygamber’in yakınında bulunup sürekli onun söz ve davranışlarını takip etmişler
• hz. Peygamber’in ilim ve sohbet meclislerini nöbetleşe takip ederlerdi
• öğrendiklerini kendi aralarında müzakere ederlerdi
• sorarak öğrenme
• hadis öğrenimi için yolculuk yapma

18:hangi sahabe naklettiği hadisi bizzat resulallah’dan işitip işitmediği sorusuna kızar ve “vallahi biz, yalan konuşmaz, yalanın ne olduğunu dahi bilmezdik” demiştir?
enes b. Malik
19:ebu hureyre’nin kaç tane hadis rivayet ettiği söylenmektedir?
beş bşnden fazla

20:sahabiler hz. Peygamber’in huzurundayken onu nasıl dinlemişlerdir?
bir sahabenin ifadesiyle “başlarına kuş konmuşçasına” sessiz, sakin, dikkat ve ciddiyet içinde dinlemişlerdir.

21:sağlığında hz. Peygamber’e itaati allah’a itaat bildikleri gibi, vefatından sonra sünnetine uymayı nasıl kabul etmişlerdir?
sünnete uymayı kur’an’a uymak olarak kabul etmişler ve dört elle sünnete sarılmışlardır.

22:hz. Peygamber’in “kasıtlı olarak bana yalan isnad eden cehennemdeki yerini hazırlasın” buyurmuş olması sahabeyi neye sevketmiştir?
sahabeyi daha titiz davranmaya hatta önde gelen bazı sahabileri hadis rivayetine karşı çekingenliğe, duydukları rivayetleri kabülde ise sıkı kontrol mekanizmaları kullanmaya sevketmiştir.ayrıca rivayet edenden şahit istemişler ve yemin ettirmişler.

23:rivayette şahit ve yemin ettirme nasıl bir uygulamadır?
eğitim ve örnek olma amaçlı özel bir uygulamadır.

24:rivayette hangi amaç güdülmüştür?
rivayet işini baştan sıkı tutup kurallara dayalı sağlam ve köklü bir rivayet geleneği oluşturma hedefi güdülmüştür.

25:hangi sahabiler zaruret halinde hadisi manasıyla rivayet etmeye ruhsat vermişlerdir?
hz. Aişe, abdullah b. Mes’ud, enes b. Malik, ebu’d-derda

26:ibn mesud gibi bazı sahabiler hadisin sonuna hangi temkin ifadeleri ekleyerek yanlış eksik veya fazla rivayet etmiş olma vebalini hafifletmek istemişlerdir?
ev kema kale-veya dediği gib
ev nahve haza-veya bunun gibi
ev kariben min haza-veya buna yakın

27:hadislerin lafzen veya manen rivayeti sorunu tartışması kim için söz konusudur?
ilk nesiller için söz konusudur.

28:sahabelerin rivayet konusundaki birbirlerine yönelttikleri tenkitler neden kaynaklanmaktadır?
bu tenkitler, unutma, yanılma, iyi veya tam ezberleyememe gibi zabt kusurlardan kaynaklanmaktaydı.

29:tabiûn ve etbau’t-tabiûn dönemi hangi dönemi kapsar?
hz. Peygamber’in vefatıyla başlayıp hicri 220 yılı civarına kadar devam eder.

30:sahabe hangi kuşakla iç içe yaşamıştır?
tabiun (tabiun da etbau’t-tabiun ile iç içe yaşamıştır)

31:tabiûn hadis öğrenimi bakımından kimin öğrencileri ve hocaları olmuştur?
hadis öğrenimi bakımından sahabenin öğrencileri
hadis öğretimi bakımından etbau’t-tabiunun hocaları olmuşlardır.

32:”hadiskadar sorumluluğundan korkulacak başka bir şey yoktur” ifadesi kime aittir?
süfyan es-sevri

33:”hadis kadar cehenneme girmeme sebep olmasından korktuğumdan başka bir şey yoktur” sözüyle hadisteki endişelerini ifade edn kimdir?
şu’be b. Haccac

34:sahabe döneminde hadisler nasıl korunmaktaydı?
büyük ölçüde şifahi kısmende yazılı olarak

35:hangi muhaddis öncülüğünde hadisler dağınık vaziyetten kurtarılarak toplanıp tedvin edilmiştir?
ibn şihab ez-zühri

36:hadis rivayeti için muhaddisler hangi kuralları ortaya koymuşlardır?
• ravilerin cer-ta’diline ağırlık verilmiş
• rivayetlerin iletilerine yönelikçalışmaları yoğunlaştırmış
• iletilere göre hadisleri kısımlara ayırmış ve her kısmınhükmünü açıklayan kurallar ortaya koymuş

37:hadis rivayetinde bu kuralları ortaya koyup uygulama kimin öncülüğünde olmuştur?
ibn şihah ez-zühri

38:hicri 150’li yıllardan itibaren daha önce tedvin edilen hadisler neye göre tasnif edilmeye başlamıştır?
konularına göre

39:konularına göre tasnif edilen ilk eser hangisidir?
mamer b. Raşid =el-cezir

40:fıkhu’l-hadis türünün ilk örnekleri hangileridir?(fıkhı ekoller)
imam malik=muvatta
imam muhammed=el-âsâr
imam şafii=el-ümm

41:resulallah’a (s.a.v.) öğrenci olmuş sahabiler halifeler tarafından fethedilen merkezlere değişik görevlerle gönderiliyorlardı.kısa sürede birer ilim merkezi haline dönüşen bu yerler nasıl adlandırılmaktadır?
ilim merkezleri ve hadisin coğrafi merkezleri

42:hadisin coğrafi merkezleri nelerdir?
-medine -şam -basra -cezire
-mekke -kufe -bağdad -yemen
-mısır -mağrip ve endülüs -horasan vemareünnehir


43:islam’ın ilk merkezi neresidir?
medine

44:islam’da ilk eğitim-öğretim müessesi olarak tarihe geçem yer neresidir?
mescid-i nebevi

45:yoksul sahabilerin barınması için mescidin inşası esnasında hz. Peygamber tarafından yaptırılan barınak hangisidir?
suffe

46:zamanla yatılı bir eğitim kurumu haline dönüşen yer neresidir?
suffe

47:suffe ehlinin en meşhur sahabisi kimdir?
ebu hureyre

48:islam tarihinde fukuha-i seb-a diye adlandırılan medineli yedi fıkıhçı kimlerdir?(tabiun nesli)
• said el museyyeb
• kasım b. Muhammed
• harice b. Zeyd
• süleyman b. Yesar
• urve b. Ez-zübeyr
• ubeydullah b. Abdullah b. Utbe
• ebu bekir b. Abdurrahman


49:etba tabakasından hangi alim medine’deki ilim merkezinin öğrencilerindendir?
imam malik

50:mekke’ye muallim olarak gönderilen sahabi hangisidir?
muaz b. Cebel
51:mekkeli sahabi raviler kimlerdir?
• ibn abbas
• abdullah b. Saib
• halid b. Esid
• ikrime b. Ebu cehil
• el-hakem b. El-as
• osman b. Talha

52:sahabilerin yetitirdiği önde gelen mekkeli tabiiler hangileridir?
• mücahid b. Cebr
• ata b. Ebu rabah
• amr b. Dinar
• ibrahim b. Meyser

53:”bir kere haccettim ama asıl maksadım hadisdinlemekti” sözü kime aittir?
ibnü’l-medini

54:şam’ın diğer adı nedir?
dımaşk


55:hz. ömer şam’daki müslümanları aydınlatmak için hangi sahabileri şama’a gönderdi?
• muaz b.cebel
• ubade b. Samit
• ebu’d-derda
• abdurrahman b. ğanem

56:islam ilim tarihinde imamu ehl-i şam (şamlıların imamı)ünvanı ile el-evzai nisbesiyle meşhur olanalim hangisidir?
abdurrahman b. Amr

57:kûfe hangi halife döneminde hilafet merkezi yapılmıştır?
hz. Ali

58:kûfe’nin bir ilim merkezi olarak tanınmasında büyük paya sahip olan sahabiler kimlerdir?
hz. Ali ve ibn mes’ud

59:hz. Ali ve ibn mes’ud’un ilmi hangi tabiiler ulaşmıştır?
alkame, ibrahim nehai ve hammad b. Süleyman’a onlardan da genç tabiilerden sayılan imam azam’a ulaşmıştır

60:”türklerin mezhebi” diye nitelendirilen hanefi mezhebinin şekillenmesinde hangi iki sahabi kanalıyla gelen rivayetler oluşturur?
hz. Ali ve ibn mes’ud

61:maksirün (binden fazla hadis rivayet etmiş yedi sahabi) arasında olan üçüncü sırada yer alan enes b. Malik nereye yerleşmiş ve 103 yıllık bereketli ömrünün büyük bir kısmını nerede geçirmiştir?
basra

62:basra mektebinde yetişen ünlü muhaddis alimler kimlerdir?
• hasan el-basri
• muhammed b. şirin
• katâde

63:abbasi halifesi mansur tarafından kurulan şehir hangisidir?
bağdat

64:tabiûn döneminden itibaren islami ilimlerin okutulduğu önemli bir ilim merkezi hangisidir?
bağdat

65:nizamiye adlı medreselerin ilki ve en gelişmişi nerede açıldı?
bağdat

66:günümüzde anadolu topraklarında kalıp cizre diye anılan yer neresidir?
cezire

67:cezirede tabiundan hangi alimler yetişmiştir?
adi b. Adi ve meymun b. Mihrân

68:arap yarımadasının güneyinde yer alan muaz b. Cebel ve ebu musa el-eş’ari’nin hz. Peygamber tarafından vali olarak gönderilen yer neresidir?
yemen

69:ebu hureyre’nin önde gelen talebesi ve “es-sahifetü’s-sahiha”adlı eserin sahibi kimdir?
hemman b. Münebbih

70:ilk hadis musannifi (tasnifcisi) kabul edilen mamer b. Raşid ve öğrencisi musannef sahibi abdurrezzak b. Hemmam hangi coğrafyada yetişmilerdir?
yemen

71:mısır hangi halife zamanında fethedildi?
hz. ömer zamanında amr b. El-âs komutasında

72:hadislerin mısır da yayılmasına öncülük eden, tabiun neslinden birçok talebeye burada hadis okutan sahabi kimdir?
abdullah b. Amr=bizzat hz. Peygamberden hadis yazan ilk sahabilerden biridir

73:mısır mektebinin sembolik şahsiyeti haline gelen ve şafii’nin hadis alt yapısının dayandığı sahabi kimdir?
abdullah b. Amr

74:endülüs coğrafyasında hangi şehirler islam dünyasında birer ilim ve kültür merkezi olarak ilgi odağı haline geldi?
tunus’ta keyrevan, endülüs’te kurtuba, işbiliyye, gırnata, şatıbiye ve belensiye

75:ibn hazm, ibn rüşd, kadı iyad, muhyiddin ibnü’l-arabi hangi coğrafyada yetişmiş alimlerdir?
endülüs

76:tabiun neslinden itibaren ünlü muhaddis bilginlerin yetişmesi açısından verimli topraklar haline dönüşen bölge hangisidir?
harasan ve maveraünnehir


77:kütüb-i sitte müellifleri, darimi, ibn huzeyme, ibn hıbban, hakim gibi birçok alimin yetiştiği ilim merkezi hangi coğrafyadır?
harasan ve maveraünnehir


78daru’s-sünne (sünnet yurdu) neresidir?
medine

79:rihle nedir?
ilim yolculuğu

80:rihle’nin ilk örnek kimin zamanında görülmüştür?
hz. Peygamber döneminde

81:rihle bizzat kim tarafından başlatılmış ve hangi dönemde yoğunlaşmıştır?
ashab tarafından başlatılmış ve tabiun döneminde yoğunlaşmıştır?

82:çok yaygın bir hadis öğrenim yöntemi olan rihle en hareketli ve bereketli dönemini kaçıncı asırlarda yaşamıştır? Hicri 2.-3. Ve 4. Asırlarda


83:”er-rihle fi talabi’l-hadis” adıyla müstakil bir kitap yazan hicri v.asrın ünlü muhaddisi kimdir?
hatîb el-bağdâdî

84:rihlere yeni bir boyut kazandırarak rivayet icazeti elde etme amaçlı seyahatlerin ortaya çıkmasına ne sebep olmuştur?
hicri 2. Ve 3. Asırlarda hadislerin büyük ölçüde kitaplaşmasıyla birlikte kitaptaki hadisleri rivayet etme hakkını bizzat müellifinden olma şartı aranması

85:hadis merkezleri büyük ölçüde hangi dönemde belirginleşmiştir?
tabiun dönemi

86:ibn mende hangi hareketli dönemin son temsilcisi kabul edilir?
sahabe ile başlayıp tabiun ile gelişen rihleler hadis yazımının kurallara bağlandığı kitaptan rivayete icazet verilmesi ve kitaba güvenin arttığı dönem

87:kaçıncı asırlarda öğrenci ilim peşine değil, ilim öğrencinin ayağına gider olmuş; artık rihler belirli kitapların icazetini alma amacından öteye geçmemiştir?
hicri 5. Asrın ortalarından itibaren medreselerin, 6. Asrın ortalarından sonrada darulhadislerin kurulmasıyla


88:özel hadis öğretim merkezlerinin ilki kim tarafından kurulmuştur?
ebu bekir ahmed es-sıbğî tarafından nişabur’da kurulan darussüne (sünnet evi)


89:nizamiye medreseleri kim tarafından kurulmuştur?
selçuklu veziri nizamlümülk tarafından bağdat ve nişaburda


90:sadece hadis öğretimine tahsis edilen hadis ihtisas okulları kaçıncı asırda kurulmaya başlandı?
hicri 6. Asrın 2. Yarısında

91darulhadis denilen evlerin ilki kim tarafından nerede kuruldu?
selçuklu atabeylerinden nureddin mahmud zengi tarafından dımaşk’ta kurulan darul-hadisin-nuriyye (ibn asakir adına yaptırılmıştır)


92:ikinci bir darulhadis kim tarafından kuruldu?
el-melikü’l-kamil nasiruddin muhammed=daru’l-hadisi’l-kamiliyye kahirede


93:eyyubi sultanlarında el-melikü’l-eşref musa b. Adil’in dımaşk’tayaptırdığı darulhadisi
eşrefiyye darulhadisi


94:ibnü’s-salah, ibn rezin, nevevi, ibn hallikan, ebu şame el-makdisi ve ibn hacer gibi dönemlerinin ünlü alimleri hangi darulhadisin şeyhliğini yapmışlardır?
eşrefiyye darulhadis


95:osm. Topraklarının büyük bir kısmını dolaşan evliya çelebi, seyahatname adlı eserinde sadece kahire’de kaç tane darulhadisin bulunduğunu kaydeder?
860 darulhadis
96:bazıları medrese veya mescid bünyesinde faaliyet gösteren darulhadislerde nasıl bir program yürütülmekteydi?
ya bağımsız yada daru’l-kur’an’la ortak bir program yürütülmekteydi


97 ımaşık darulhadisleinde hangi hadis kitapları okutulmaktaydı?
buhari, müslim, ebû davud, tirmizi ve nesai’nin sünnen’i ile ahmed b. Hanbel’in müsnedi


98:osm. Darulhadislerinde hangi hadis kitapları okutulmaktaydı?
buharî, müslim’in sahihleri ile mesabihu’s-sünne ve meşariku’l- envar


99:selçuklu devleti’nin hüküm sürdüğü yıllar hangi döneme rastlar?
klasik yazılmasının bitip, bu klasik kitaplara dayalı çalışmaların başladığı döneme rastlar


100:islam coğrafyasında darulhadislerin yoğun olarak kurulduğu 7./8. Asır hangi selçuklu hükümdarları dönemine rastlar?
1. Alaeddin keykubat ile 2. Gıyaseddin keyhüsrev


101:selçuklu döneminde kurulan darulhadisler hangileridir?
• çankırı darulhadisi(taş mescid)=anadolu
• çifte minareli medrese(gök med.)=sivas
• ince minareli darulhadis=konya(selçuklu veziri sahib ata)
• ahmediye medresesi=erzurum (ilhanlılar)


102:günümüzde taş mescid diye bilinen anadolu’da kurulan ilk darulhadis hangisidir?
çankırı darulhadis


103:osm. Döneminde ilk darul hadis kim tarafından yaptırılmıştır?
1. Murat devrinde hayrettin paşa tarafından iznikte


104:ilk devir osm. Darulhadislerinin en meşhuru hangisidir?
darulhadismedresesi=2. Murat tarafından edirne’de


105:kanuni devrinde yapılan ve osm. Eğitim-öğretim kurumları arasında en yüksek statüye sahip olan darulhadis hangisidir?
süleymaniye darulhadisi


106:osm.’da medrese ve darulhadislerin en yoğun açıldığı dönem hangisidir?
16. Ve 17. Y.y.


107:cumhuriyet döneminde intikal eden daru’l-hilafe medreseleri yanında, diğer medreselerin yeniden yapılandırılmasıyla oluşturulan hangi medreselerde hadis okutulmaya devam edilmiş*
medaris-i ilmiye


108:1924 yılında tamamen kapatılan medreselerin yerine kurulan hangi fakültede hadis dersi yer almıştır?
darulfünun ilahiyat fakültesi


109:hangi tarihte örgün eğitimde hadis dersi okutma imkanı kalmamıştır?
1933 yılında


110:1949 ve sonrasından itibaren değişik düzeylerde hadis derslerinin verildiği öğretim kurumları nelerdir?
1949’da ankara’da açılan ilahiyat fakültesi
1951yılında açılan imam-hatip okulları
ilki 1959 yılında istanbul’da eğitim-öğretime başlayan yüksek islam enstitüleri
1982 yılında enstitülerin ilahiyat fakültelerine dönüştürülmesi


111:hadis ilminde uyulması gereken kuralların olmazsa olmazlarına ne denir?
rivayet teknikleri=olmazsa olmazlarına rivayet adabı denir


112:edep nedir?
güzel ahlak, haya, nezaket, zerafet, yol, yordam


113:hadis öğrenim ve öğretiminde ahlak ve terbiye kurallarına göre uyulması gereken yerleşik esaslara ne denir?
bilimsel etik kuralları


114:hadis öğrencisinin uyması gereken kurallar nelerdir?
• ihlas ve iyi niyet
• öğrendiğiyle amel etmek
• hadis ehlinden olmaya çalışmak
• hocaya saygı göstermek
• arkadaşlarıyla bilgi paylaşmak
• ilmi ve tedrici bir metod takip etmek
• hadis usulüne önem vermek


115:”allah rızasını kazanmak için hadis öğrenmekten daha üstün hiçbir amel bilmiyorum” sözü kime aittir?
süfyan es-sevri


116:imam şafi’nin hangi hocası “hadis öğrenmek istersen onunla amel et” demiştir?
vekî b. El-cerrah


117:hangi tabiun alimi utangaç ve kibirli olanın ilim öğrenemeyeceğini söylemiştir?
mücahid


118:kişinin (ilim bakımından) kendisinden büyük, kendisi gibi ve kendisinden küçük kimselerden hadis yazıp öğrenmedikçe seçkin bir muhaddis olamayacağını kim söylemitir?
veki b. El-cerrah


119:imam malik öğrencilerin birbirlerinin birikiminden yararlanmalarını nasıl nitelendirir?
hadisin bereketi olarak nitelendirir


120:hangi ilke göz ardı edildiğinde öğrenci yorgunluğa, bıkkınlığa ve hatta hayal kırıklığına yol açabilmektedir?
ilmi ve tedrici bir metod takip etmek
121:öğrencinin hadis öğrenmekten elde ettiği en önemli kazanç nedir?
öğrendiğini arkadaşlarıyla paylaşmak ve onlarla müzakeresini yapmaktır


122:hadis öğretiminde hocanın uyması gereken kurallar nelerdir?
• ihlas iyi niyet
• üstün ahlaka sahip olmak
• hocalık ehline riayet
• bunama halinde hocalığı bırakmak
• kendisinden üstün olanlara öncelik vermek
• hadise saygı ve hadis meclisine özen göstermek
• eser yazmak ve bilimsel faaliyette bulunmak


123:uzun yaşayan bir hadisçinin rivayeti bırakma yaş sınırı kaç olarak belirlenmiştir?
80 olaraj (rivayette zorunlu emeklilik yaşı)


124:evliya çelebi balkanlar’da kaç tane darulhadis bulunduğundan bahseder?
• yunanistan=16
• bulgaristan=2
• arnavutluk=3
• yugoslavya=23



125:abdullah paşa darulhadisi 2. Beyazid devrinde nerede kurulmuştur?
amasya


126:fatih sultan mehmet döneminde kurulan meşhur darulhadisler hangileridir?
lütfullah çelebi darulhadisi=bursa
molla gürani darulhadisi medresesi=istanbul


127:evliya çelebi, mekke, suriye, filistin ve bağdat’ta kaç tane darulhadis bulunduğunu söyler?
• mekke=40
• filistin=24
• suriye=24
• bağdat=70






alıntıdır
6.ünite özeti
Alıntı ile Cevapla
Alt 16 Aralık 2018, 00:35   Mesaj No:3
Medineweb Emekdarı
Allahın kulu_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Allahın kulu_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 33478
Üyelik T.: 09 Kasım 2013
Arkadaşları:29
Cinsiyet:
Memleket:sıratı mustakım
Yaş:48
Mesaj: 2.632
Konular: 164
Beğenildi:1155
Beğendi:1570
Takdirleri:5244
Takdir Et:
Standart

Allah razı olsun
__________________

Vakit namazinizi kildiniz mi?
Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle:
Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz.
Alıntı ile Cevapla
Alt 20 Şubat 2019, 18:28   Mesaj No:4
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:60
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.475
Konular: 1144
Beğenildi:4423
Beğendi:3685
Takdirleri:11319
Takdir Et:
Standart

Emeğinize sağlık
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
erol 71 HADİS 1 / 10 Ünite Özetleri/ MEDİNEWEB nurşen35 Erol 71 Hoca'nın Toplu Özetleri 12 22 Şubat 2019 21:45
ATA AÖF HADİS TARİHİ VE USULÜ FİNAL SINAVI nurşen35 1.Sınıf 0 07 Eylül 2018 13:52
ATA AÖF HADİS TARİHİ VE USULÜ BÜTÜNLEME SINAVI nurşen35 1.Sınıf 0 06 Eylül 2018 19:55
Hadis Tarihi ve Usulü 1. / 2. Ünite Özetleri nurşen35 Hadis Tarihi Ve Usulü 1 19 Nisan 2018 22:39
HADİS TARİHİ VE USULÜ-2015-16 bahar d. ara sınavı alperkara Hadis Tarihi Ve Usulü 0 20 Nisan 2016 12:22

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.