Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İLİTAM İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA.::. > İlitam 3.Sınıf Dersleri > Hadis Tarihi

Konu Kimliği: Konu Sahibi serpil,Açılış Tarihi:  19 Aralık 2013 (19:37), Konuya Son Cevap : 08 Nisan 2017 (16:49). Konuya 5 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 19 Aralık 2013, 19:37   Mesaj No:1
Medineweb Kıdemli Üyesi
serpil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:serpil isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 43
Üyelik T.: 03 Temmuz 2007
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:38
Mesaj: 316
Konular: 35
Beğenildi:16
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Hadis tarihi 4.5.6.7. ve 8.hafta özeti

Hadis tarihi 4.5.6.7. ve 8.hafta özeti

1)Hadislerin rivayetleri kaç şekilde olmuştur?

*Hadislerin Hz. Peygamber(SAV)’den duyuldukları gibi aynen alınıp nakledilmeleri en güzel şeklidir ve mümkün olduğunca böyle yapılmalıdır. Asıl olan budur.

*Ancak diğer taraftan aynen rivayet etme imkanı olmadığında hadislerin, mana bozulmamak şartıyla, Hz. Peygamber(SAV)’in kullandığı lafızların yerine benzerleri kullanılarak rivayet edildiklerini gösteren haberler de vardır. Çünkü uzun hadislerde metni aynen akılda tutma her zaman mümkün olmamış olabilir. Ama bu hadislerin de nakledilmeleri gerekir. Bu sebeple ortada bir mecburiyet bulunduğu için, aynen nakletme imkanı olmadığında hadislerin manalarıyla rivayet edilmeleri caiz görülmüştür. Nitekim Kur’ an-ı Kerim ile sünnette de bunun caizliğini gösteren deliller vardır. Ancak şu da vardır ki: bazı kelime veya cümlelerin farklılıklarının mutlaka mana ile rivayetten meydana geldiğini söylemek doğru olmaz. Çünkü Hz. Peygamber(SAV) aynı sözü 23 yıllık peygamberliği esnasında değişik yer ve zamanlarda farklı kelime veya cümlelerle söylemiş olabilir.

2)Hadislerin mana ile rivayetini caiz gören zatlar kimlerdir?

-Hz. Aişe, Abdullah b. Mes’ud, Ebu’d-Derda’ ve Enes b. Malik gibi sahabiler. Sonraki nesillerden ise Amir eş-Şa’bi, İbrahim en-Neha’i, Sufyan b. Uyeyne ve Yahya b. Sa’id el-Kattan gibi alimlerdir.

3)Hadisin mana ile rivayeti hangi durumda caiz değildir?

-Hadisin mana ile rivayeti caiz görülmekle beraber bunu herkes her zaman yapamaz. Mana ile rivayeti, Hz. Peygamber(SAV)’in kullanmış olduğu asıl lafzı bilmeyen kimse, dilin, manayı bozup bozmayacak inceliklerini biliyorsa, manayı bozmayacak şekilde yapabilir. Aksi halde mana ile rivayeti caiz değildir. Mana ile rivayetin caizliği, hadislerin kitaplara geçmesinden önce idi, ondan sonra da caiz değildir.

4)Hz. Peygamber (SAV) niçin hadis yazma yasağı koymuştur?

-Hz. Peygamber (SAV) zamanında yazı bilenlerin sayısı fazla değildi. Dolayısıyla yazı bilenlerin hemen hemen hepsi de vahiy katibi olarak çalıştığı için Peygamber Efendimiz (SAV) hadislerin yazılması yasağını koymuştur. Çünkü vahiy katipleri ayetleri yazıyorlardı hadisleri de yazmaları halinde karışma endişesi vardı. Bundan dolayı hadis yazımını yasaklamıştı. Sonra yazı bilenler çoğalınca bu endişe ortadan kalktı ve Hz. Peygamber(SAV) hadislerin yazılmasına müsaade etti.

5)Hadislerin yazıyla tespitinin caiz olup olmadığıyla ilgili görüşler nasıldır?

-Hadislerin yazıyla tespitinin caiz olup olmadığı ilk yılların tartışılan konularındandı. Bu konuda farklı haberler bulunmaktadır. Bunların bir kısmında hadislerin yazılması yasaklanmakta veya hoş karşılanmamaktadır. Bir kısmında ise hadislerin yazılabileceğini gösteren haberler vardır. Ayrıca birçok sahabinin hadisleri bizzat yazdıkları, yazdırdıkları veya yazılı hadis mecmualarına sahip oldukları da nakledilmektedir. Görüldüğü gibi hadislerin yazılıp yazılamayacağı konusunda birbirleriyle çelişen haberler bulunmaktadır. Hadis usulünde bu duruma ıhtilafu’l-hadis, ilgili hadislere de muhtelifu’l-hadis denir.

6)Birbirine zıt görünen hadislerde hangi ihtimaller söz konusudur?

-Bu durumda 4 ihtimal söz konusudur:

*Ya bu hadislerden bir kısmının hükmü sonradan kaldırılmıştır. Buna nesh denir. O zaman hükmü kaldırılmış yani mensuh olanlar bırakılır, hükmü baki ve geçerli yani nasih olanlar alınır.

*Yahut bunların bir kısmı sıhhat ve amel edilme bakımlarından diğerlerinden daha üstündür. O zaman da bu durumda daha üstün (racih) olanlar alınıp diğerleri yani mercuh olanlar bırakılır. Bu işe tercih denir.

*Veya bunlar farklı durum, kişi veya zamanlarla alakalıdırlar, dolayısıyla onlar, bu yönleri ortaya konularak yorumlanırlar ki buna da cem’, te’vil veya telfik denir.

*Birbirlerine zıt olan hadislerde bu durumlardan hiçbiri tespit edilemezse o zaman o hadisler tamamen bırakılır, onlarla amel edilmez. Bu duruma da tevakkuf veya tesakut denir.

7)Hz. Peygamber(SAV)’den sonra uzun yıllar hadis yazılamayacağı kanaatinin asıl sebepleri nelerdir?

-Bu kanaat Hz. Peygamber(SAV)’in yasağına dayanmamaktaydı. Sadece Zeyd b. Sabit bu konudaki kanaatini izhar ederken Hz. Peygamber(SAV)’in yasağını zikretmiştir ki, onun sebebi de bu yasağın Hz. Peygamber(SAV)’in vefatından sonra da devam ettiği kanaatidir. Asıl sebepler ise şunlardır:

*Bazı vahiy katiplerinin kendilerine katiplik yaptıkları sürece konmuş olan hadis yazma yasağını ömür boyu sürecek bir yasak olarak değerlendirmeleri ve bu doğrultuda kanaat belirtmeleri.

*Kur’ an-ı Kerim dışındaki şeylerle meşgul olunup Kur’ an-ı Kerim’in ihmal edileceği düşüncesi. Örn: Hz. Ömer ‘sünen’i yazmak için sahabenin tasvibini aldıktan sonra 1 süreyle istiharede bulunmuş, ancak söz konusu endişeyle bu teşebbüsünden vazgeçmişti.

*O günkü toplumun sahip olduğu ilim zihniyeti. O günkü toplumun yazılı bir kültürü yoktu. Her şey hafızalarda muhafaza edilmekte, satırlarda değil sadırlarda bulunan ilme önem verilmekteydi.

*Yazılanlara güvenilip ezberlemenin terkedileceği endişesi. Bazı kimselerin hadisler yazılırsa ezberlemeleri terk edilir endişesi taşıdıkları görülmüştür.

*Yazılan hadislerin ehli olmayan kimselerin eline ulaşıp onlarda yanlışlıklar, tahrifler, ekleme ve çıkarmalar yapacağı endişesi. Böylesi endişelerle ömürlerinin son demlerinde kitaplarını imha ettirenler/edenler görülmüştür.

Şu halde söz konusu kanaatte, Resulullah (SA)’in sarih bir emrinden ziyade bazı ferdi endişeler, ictimai ve kültürel şartlar etkili olmuştur.

8)Hz. Peygamber(SAV)hayattayken yazılanlar nelerdir?

*Bizzat Resulullah(SAV)’in emriyle yazılanlar:

-Medine sözleşmesi

-Nüfus sayımı tutanağı

-İmtiyaz belgeleri

-Yahudilerle yapılan yazışmalar

-Dine çağrı mektupları

-Görevlilere verilen/gönderilen talimatnameler

-Hz. Peygamber (SAV)’in Mekke’nin fethinde okuyup da Yemen’li Ebu Şah’ın isteği üzerine yazılıp bu sahabiye verilen hutbe.

*Ferdi gayretlerle yazılanlar:

-Abdullah b. Amr İbni’l-As’ın Hz. Peygamber(SAV)’den izin alarak hadis yazdığı meşhurdur. es-Sahifetu’s-Sadıka isimli sahifesi.

-Enes b. Malik, Resulullah(SAV)’den duyup yazdığı, sonra da huzurunda okuduğu bazı kitaplara yani evraka sahipti.

-Hafızasının zayıflığından şikayet eden bir sahabiye Hz. Peygamber(SAV)’in yapmış olduğu:’’hafızana sağ elinle yardım iste(yani yaz)’’ tavsiyesi üzerine, yazı yazmayı bildiği anlaşılan bu sahabi hadis yazmış olmalıdır.

-Mısır kökenli bir sahabi ve Hz. Peygamber(SAV)’in azadlısı olan Ebu Rafi’ de Hz. Peygamber(SAV)’den hadis yazımı için izin istemiş ve kendisine izin verilmişti.

9)Hz. Peygamber(SAV)’in vefatından sonara sahabe döneminde yazılan hadisler nelerdir?

-Hz. Ebu Bekr’in 500 kadar hadis yazdığı fakat sonra aslına uygun yazamamış olma endişesiyle bunları imha ettiği nakledilmektedir.

-Hz. Ömer’in de hadis yazma teşebbüsü olmuştu. Ancak o, bir ay süreyle yaptığı istişara ve istiharelerden sonra, önceki ümmetlerin, Allah’ın Kitabı yanında başka kitaplar edinerek saptıklarını söyleyerek ‘’sünen’’i yazmaktan vazgeçti.

-Hz. Ali’nin içinde bazı hadislerin yazılı olduğu bir sahifesi vardı ve bunu kılıcına takılı olarak yanında taşırdı.

-Ebu Hureyre’nin de hadis sahifeleri vardı. Bu sahabinin pek çok yazılı hadis malzemesine sahip olduğu nakledilmektedir.

-Abdullah b. Abbas eline yazı malzemeleri alarak sahabileri kapı kapı dolaşmış ve onlardan duyduğu hadisleri yazmıştı. O böylece diğer sahabilerden duyup yazdığı hadislerle birçok hadis sahifesi meydana getirmişti. İbn Abbas’ın, bir deve yükü kadar olduğu nakledilen kitapları oğlu Ali’ye, ondan da hadisçilere intikal etmişti.

-Semure b. Cundeb’in de içinde pek çok ilim bulunan bir sahifesi vardı.

-Cabir b. Abdillah’ın da hacla ilgili bir kitabının olduğu nakledilmektedir. Bu kitabın da katibi kesin olarak belli değildir.

-Abdullah b. Ömer’in de hadis sahifelerinin olduğu ve evinden çıkmadan önce onlara göz attığı nakledilmektedir.

Bütün bunlar gösteriyor ki sahabe döneminde hadisler muhafazaya alınırken hızlı ve yaygın bir şekilde de yazı kullanılmaya başlanmıştır.

10)Hadisin değeri hakkındaki tartışmalar nelerdir?

-Sahabe içinde hadisin dindeki yerini ve değerini tartışan, onu kabul etmeme eğiliminde bulunan hiç kimse görülmemiştir. Ancak sahabeden sonra gelen Müslümanların arasında, nadiren de olsa, hadisin önemini kavrayamayanlar görülmeye başlandı. Bunlardan olan hariciler, Kur’ an’da hüküm koyma yetkisinin sadece Allah’a ait olduğunu belirten bazı ayetlere bakarak Kur’ an’da yer almayan hükümler taşıyan hadisleri kabul etmemeye kalkışmışlardır. Bu Kur’ an’ı bir bütün olarak ele almamaktan kaynaklanan yanlış bir düşüncedir. Çünkü bizzat Kur’ an-ı Kerim Hz. Peygamber(SAV)’e hüküm koyma yetkisi vermiştir.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi serpil 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
insan vucudunu inceleyıpde imana gelmeyen... Tıbb-ı Nebevi ve Alternatif Tıp Bilgileri serpil 0 1832 18 Kasım 2014 21:14
Diyanet İşleri Başkanlığı Mesleki Bilgiler Seviye... ÖSYM'den Duyurular serpil 0 2824 01 Kasım 2014 19:00
Medineweb Üyelerine KPSS karma özetler KPSS (İ.H.L-İlahiyat) serpil 4 2904 28 Temmuz 2014 00:59
Medineweb Üyelerine DHBT karma özetler Siyer nurşen35 1 4420 28 Temmuz 2014 00:57
Medineweb Üyelerine Hz. Muhammed ve Evrensel... Siyer serpil 0 3229 28 Temmuz 2014 00:56

Alt 20 Aralık 2013, 05:51   Mesaj No:2
Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:8
Cinsiyet:Erkek
Yaş:50
Mesaj: 3.038
Konular: 340
Beğenildi:1441
Beğendi:480
Takdirleri:10498
Takdir Et:
Standart Cevap: Hadis tarihi 5.hafta özeti

hadis tarihi-5.hafta özetidir.
Tedvin Dönemi: Tedvin:Hadislerin kitaplar yani “divan”lar içinde toplanması faaliyetine denilir.
Tedvin faaliyeti, saadet asrından hemen sonra, yani tespit döneminin akabinde başlamıştır. Bir müddet sonra tedvin zaruret haline gelmiştir.
Tedvin Dönemi: hicrî 1. yüzyılın sonları ile hicrî 2. yüzyılın ortalarına kadar olan zaman dilimi tedvin faaliyetinin en yoğun ve sistemli yapıldığı dönem olması itibarıyla “tedvin dönemi” diye adlandırılmıştır.
Tedvin döneminde ashabı kiramın talebelerine aktardığı, bütün hadislerin toplanıpyazılması hedeflenmiştir. Hadis âlimlerinin sahabi isimlerine göre tertip ederek yazdıkları müsnedler, tedvinin en mükemmel örnekleridir.
Allah Resulünün vefatını müteakip hadisler toplanıp, bir araya getirilmeye çalışılmıştır. Birçok sahabe ev ev gezip mescit mescit dolaşıp hadis toplamaya çalışmışlardır.
Devlet başkanları, müstakil ikinci bir kutsal kitap yazdırmak düşüncesinden endişe etmişlerse de sünneti kaydetmek ve korumak maksadıyla hadislerin yazılmasının önemine inanmışlar ve bu konuda her zaman âlimleri teşvik etmişlerdir.
Sahabilerin vefatı, âlimlerin sayısının azalması, İslam devletinin sınırlarının genişlemesi ile birlikte ehliyetsiz kişilerin hadis rivayet etmesini denetlemenin zorlaşması, birtakım aykırı fikirli kişi ve grupların ortaya çıkması gibi hususlar hadislerin tedvinine duyulan ihtiyacı artırmıştır.
İlme merakı ve sünnete bağlılığı ile bilinen Ömer b. Abdülaziz devlet başkanı olunca valilerine haber göndererek, hadislerin yazılmasını emretmiştir.
Hadisleri tedvin faaliyeti Medine’de başta İbn Şihab ez-Zühri olmak üzere birçok âlim tarafından yapılmıştır.
“İlmi (yani hadisi) ilk tedvin eden kimse İbn Şihâb’dır.
Hadislerin öğretim ve intikalinde uygulanan, hocaların adlarını anarak, hadisi Resûlullah’a ulaştırma usulüne “isnâd” denilmiştir. İsnad, İslâm ümmetine has bir özelliktir. İsnad, doğru bilgiye, sahih sünnete ulaştıran en güvenilir vasıtadır.
__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla
Alt 20 Aralık 2013, 05:51   Mesaj No:3
Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:8
Cinsiyet:Erkek
Yaş:50
Mesaj: 3.038
Konular: 340
Beğenildi:1441
Beğendi:480
Takdirleri:10498
Takdir Et:
Standart Cevap: Hadis tarihi 6.hafta özeti

hadis tarihi-6.hafta özetidir.
Tasnif Dönemi:
Daha önce kitaplarda karışık olarak bir araya getirilmiş olan hadisler muhtelif şekillerde sınıflandırmaya yani tasnife tabi tutulmuşlardır. Hicrî 2. asrın ortalarına yakın bir zamandan 5. asrın ortalarına kadarki bir süreyi içine alır.
Bu tasnif işleri belli merhaleler geçirmiştir. Mesela İmam Malik el-Muvatta’sında bir tasnifyapmıştı. Daha sonra gelen Buhârî ise, el-Muvatta’sı ve diğer birçok Hadîs kitabını kullanarak daha gelişmiş bir tasnif ortaya koymuştu. Bu birinci merhaledir.
Hadîs tarihinin ikinci altın devri sayılan bölümde Kütüb-i sitte yazılmıştır.
Tasnif Dönemi’nin ilk iki merhalesinde gerçekleştirilen çalışmalar:
Metinle İlgili Çalışmalar: önceki dönemlerde yazılmış olan hadis kitaplarından toplanarak yeniden tasnif edilmiş, anlaşılmaya çalışılmıştır.
Toplama ve Tasnif Çalışmaları: Önceki dönemlerde karışık bir şekilde kaydedilmiş olan hadisler, kaydedildikleri yazı malzemelerinden; sahifelerden, kitaplardan toplanarak senedleriyle birlikte konularına göre (yani ale‘l-ebvâb) veya ravilerine göre (yani ale’r-ricâl) sınıflandırılmışlardır.
Her Konudan Hadîs İhtiva Eden Kitaplar: Câmi‘, ve müsnedtürlerinde yazılmış kitaplar bu kısma girer.
Câmi‘, içinde her konudan hadis bulunan hadis kitabı demektir. Buhârî, Müslim ve Tirmizî’nin el-Câmi‘u’s-sahîh’leri bu türün en meşhur eserleridir.
Müsned, sahabi veya sonraki bir ravinin ismi altında ondan gelen muttasıl merfu hadislerin toplandığı hadis kitabıdır. Hicrî 3. asırdan itibaren 80’den fazla müsned telif edilmiştir. İlk müsnedi Ebu Davut et-Tayâlisî’nin veya Esed b. Musa’nın yazdığı söylenmektedir. Bu tür eserler arasında Ahmed b. Hanbel, Bakî b. Mahled ve el-Humeydî’nin Müsned isimli eserleri burada zikredilebilir. Bu alanda yazılan bazı eserler:
Ebu Dâvûd et-Tayâlisî ve Müsnedi: 281 sahabinin, 40 bin hadisini yazmıştır.
Ahmed b. Hanbel ve Müsnedi:750 bin hadisten seçtiği hadislerle meydana getirmiştir. 700’den fazla sahabiden 30 bin civarında hadisi yazmıştır.
Muayyen Konularda Hadîs İhtiva Eden Eserler: Bu dönemde münhasıran ahkâm, ahlâk,
İman, cihad, şemail ve namaz gibi belirli konularda hadisler ihtiva eden eserler de yazılmıştır. Bunların içinde en zengin edebiyata sahip olan, hiç şüphesiz, ahkâm hadisleridir.
Ahkâm hadisleri, başlıca sünen, Musannef ve Muvattatürü eserlerde bir araya getirilmişlerdir.
Günümüze tam olarak ulaşan en eski sünen kitabı Dârimî’nin Sünen’idir.
Dârimî ve Sünen'i: Buhârî, Müslim, Ebu Dâvûd, Tirmizî, Nesâî, Darimi’nin talebeleridir.
Musannef eserlerde:merfu, mevkûf ve maktu ahkâm hadisleri toplanmıştır.
Muvatta’larda: Bir bölgenin âlimlerinin ittifakla kabul ettikleri ahkâm hadisleri toplanmaya çalışılmıştır. Bu türün en meşhur eseri İmam Malik’in Muvatta’sıdır.
İmâm Mâlik ve Muvatta’sı: en mühim eseri el-Muvatta’dır. 40 yılda tamamlamıştır. 1720 hadis içerir.
Muayyen Özellikte Hadisler İhtiva Eden Eserler: Sahih, zayıf veya âlîgibi belirli bir özelliğe sahip olan hadislere ayrılan eserler bu kısma girer.
Muayyen Sayıda Hadis İhtiva Eden Eserler: Bu dönemde 40, 80 gibi belirli sayıda hadis İhtiva eden eserler de yazılmıştır. Bu türde ilk eseri Abdullah ibnu’l- Mübarek’in yazdığı nakledilmektedir. Günümüze ulaşan en eski 40 hadis mecmuası (erba’ûn) ise
Et-Tirmizî’ye aittir.
Anlama Çalışmaları: Hadislerle, âyetleri daha iyi anlamaya çalışılmıştır. Bu çalışmalar iki bölüme ayrılır:
Hadîs Lügati Çalışmaları: Hadislerde anlaşılması zor olan, açıklamaya ihtiyaç gösteren hadislere garîbü’l-hadîsdenilirdi. Bu şekilde anlaşılamayan yerlerin açıklanarak ifade edildiği lügat çalışmaları yapılmıştır.
Şerh Çalışmaları: Bu dönemde telif edilen hadîs kitaplarında bazı müellifler, yer yer hadislerden anlaşılabilecek mânâların bir kısmına, bazı hadislerin yorumlarına da yer vermişlerdir.
Senedle İlgili Çalışmalar: âlimlerin raviler hakkındaki görüşleri ile ravilerin hayat hikâyeleri, hocaları, talebeleri tespit edilerek eserler yazılmaya başlanmıştır.İstihrâc ve turukçalışmaları da senedle ilgili çalışmalar arasında mütalaa edilmelidir.
Sened Toplama Çalışmaları: Bu dönemde Buhârî ve Müslim’in Sahîh’leri gibi bazı kitaplar üzerinde istihrâc, bazı hadisler üzerinde ise turuk çalışmaları yapılmıştır.
İstihrâc: kısaca, bir kitaptaki hadislerin farklı senedlerini bulup hadisleri bu senedleriyle yazarak yeni bir kitap oluşturma demektir. Meydana gelen bu yeni kitaba mustahrec denir.
Turuk: bir hadisin, bulunabildiği kadarıyla, bütün senedlerini bir kitapta toplama işidir.
Ricâl Çalışmaları:Ravilerle ilgili çalışmalar iki ana başlık altında toplanabilir:
Güvenilirlik Durumlarına Göre Ricâl Çalışmaları:Bunlar da üç kümede ele alınabilir.
Sika Ravilerle İlgili Eserler: Bu eserlerin başında sahabe hakkında yazılanları kaydetmek gerekir.
Zayıf Ravilerle İlgili Eserler:Bu dalda ilk eseri Yahya b. Ma’în’in yazdığı nakledilir.
Karma Ravilerle İlgili Eserler: Bu dönemde sika ve zayıf ravileri birlikte ele alan eserler de kaleme alınmıştır. Bu tür eserlerden İbn Sa‘d’ın et-Tabakâtü’l-Kübra, Buhârî’nin et-Târîhu’l-kebir ve İbn Ebî Hatim’in el-Cerh ve’t-ta‘dîl’i sahalarında hadîs tarihinin en mühim kitapları arasında sayılırlar.
İbn. Sad’ın et-Tabakâtü’l-Kübra: Tabakâttürünün en mühim eserlerindendir
Güvenilirlik Dışındaki Durumlarına Göre Ricâl Çalışmaları: Bu şekildeki çalışmaların ürünleri de şu şekilde sınıflandırılabilir.
Lakab, Künye ve Nisbe Eserleri: Hadis tarihinde bir şahsı diğerinden ayırmak için, bugünkü hüviyet cüzdanı bilgileri gibi, başlıca beş tanıtıcı kelime kullanılmıştır. Bunlar lakab,
Künye, isim, neseb ve nasbe’dir.
Lakab: özel ismin dışında, kişiyi övmek veya yermek için ya da sadece kişide bulunan bir hususiyeti ifade için bu kişiye verilen tanıtıcı isimdir.
Künye: Künyeler daha çok ilk çocuğun ismine izafetle verilirler. Ebû Hureyre ve Ebû Bekr künyeleri gibi. Ebû Fulân, İbn Fulân, Ummu Fulân şeklinde vs.
İsim: insana doğduğunda verilen özel addır.
Neseb: kişinin sırasıyla babasının veya annesinin, dedesinin, dedesinin babasının isimlerinin yer aldığı soy zinciridir.
Nisbe: kişinin bağlı olduğu ülkeyi, kabileyi, mezhebi, vs.yi gösterir.
Aynı veya Benzer İsimli Raviler Hakkındaki Eserler: İsimleri aynı olan yahut okunuş veya yazılış bakımlarından birbirine benzeyen ravileri ayırmak, onları doğru bir şekilde değerlendirmek gerekir. Yazılış ve okunuşları aynı olmakla beraber farklı kişileri gösteren isimlere müttefik ve müfterikdenir.
Mubhem Şahıslarla İlgili Eserler: Sened ve metinlerde, ismi verilmeksizin sadece “fulan:
Falan”, “reculun: bir erkek”, “imreetun: bir kadın” veya benzeri bir şekilde zikredilen şahısların kim olduğunu göstermek üzere müstakil eserler de yazılmıştır.
__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla
Alt 20 Aralık 2013, 05:52   Mesaj No:4
Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:8
Cinsiyet:Erkek
Yaş:50
Mesaj: 3.038
Konular: 340
Beğenildi:1441
Beğendi:480
Takdirleri:10498
Takdir Et:
Standart Cevap: Hadis tarihi 7.hafta özeti

hadis tarihi-7.hafta özetidir.
Kütüb-i Sitte: İslam âleminde ittifakla kabul edilmiş altı hadis kitabı vardır. Bu eserler Kütüb-i sitte (altı Kitab) adıyla meşhur olmuştur. Bu altı kitabın her birinin kendine özgü önemli hususiyetleri bulunmaktadır. İlk üçü câmi‘ diğerleri ise sünen olan bu eserler sırasıyla şunlardır:
1- Buhârî ve el-Câmi‘u’s-sahih’i: Yaşı 10’u geçmeden hadîs öğrenimine başladı. Ömrünü hadise vakfetmiş olan Buhârî, zühdü takvası, fazileti, Kur’ân-ı Kerim okuma sevgisi, derin kavrayışı ve hafıza gücü ile meşhurdur. Eserlerinden bazıları şunlardır: et-
Târîhu’l-kebir, et-Târîh’l-Evsat, et-Târîhu’s-sağîr. Buhârî’nin en meşhur ve ismiyle özdeşleşen eseri el-Câmi‘u’s-sahih’idir. Buhârî bu kitabını 600 bin hadistenseçtiği hadislerle meydana getirmiştir. İbn Hacer’in sayımına göre Sahîh’de tekrarsız 2761 merfu hadîs vardır. Bunların 23’ü sülâsî, 159’u tamamen muallakdır. Sahîh’deki merfu hadisler tekrarlarla birlikte 9082’ye ulaşır. Sahîh’de 100 kadar ana bölüm (kitâb), 3450 kadar alt-bölüm (bâb) bulunmaktadır. Buhârî bu kitabındaki hadisleri, isimlerini açıkça verdiği 289 hocasından tahrîcetmiştir.
2- Müslim ve el-Câmi‘u’s-sahih’i: Buhârî’ninki gibi, kendisiyle özdeşleşen eseri el-Câmi‘u’s-sahîh, Sahîh-i Müslim veya kısaca Müslimdiye bilinir. Müslim bu eserini 300 bin hadisten seçtiği hadislerle meydana getirmiştir.
Sahîhân:Buhârî ve Müslim’in cami’u s-sahih’leri hadîs kitaplarının en meşhur, en sahih eserleridir. Onlar Sahîhân ismiyle müstesna bir alakaya mazhar olmuşlardır. Her ikisinde de bulunan hadislere müttefekun aleyhdenilir.
Bu iki eserden hangisinin daha üstün olduğu konusuna âlimlerin çoğu üç noktadan Sahih-i Buhârî’nin üstün olduğunu söylemişlerdir. Bunlar:
a- Kitaplara alınan hadiste Buhârî’nin göz önünde bulundurduğu şartlar daha ağırdır.
b- Buhârî’de tenkide uğrayan raviler daha azdır ve bunların çoğu, hadislerini iyi bildiği hocalarıdır.
c- Buhârî’nin tenkide uğrayan metinleri de azdır. Ayrıca hadislerden fıkıh istinbatı bakımından da Buhârî üstündür.
3- Tirmizî ve el-Câmi‘u’s-sahih’i: Kitapta dört bin civarında hadis bulunmaktadır. Diğer önemli eseri Eş-Şemail: Hz. Peygamber’in ahlâkı, bedeni yapısı, yaşayış ve giyiniş tarzı gibi yüksek şahsiyeti ile ilgili hadisleri ihtiva eden eserdir.
1- Cami’u-s sahihinin, diğer hadis kitaplarında görülmeyen başlıca üç özelliği vardır:
Hadisin sıhhat yönünden derecesini verir, sened ve seneddeki raviler hakkında açıklamalar yapar.
2- Hadisi zikrettikten sonra; bu konuda falan sahabiden gelen hadis de vardır” diyerek aynı konuya girebilecek hadisleri rivayet etmiş olan sahabilerin isimlerini verir.
3- Fukahanın, hadisin konusuyla alakalı görüşlerini zikreder, zaman zaman izah gerektiren hadislerin izahını yapar, garip kelimelerini açıklar. Kitap, bu özellikleriyle, bilhassa hadis öğrencileri için, en faydalı hadis kitabıdır.
4- Ebû Dâvûd ve Sünen’i: Hadîs ve İslâm Hukuku’nda birçok eser veren Ebû Dâvûd’un, ismiyle özdeşleşen eseri Sünen’idir. Bu eserini 500 bin hadisten seçerek 20 yılda tamamladı. İçinde, 5274 hadîs bulunmaktadır.
5- En-Nesâ’î ve Sünen’i: Nesâî önce, içinde zayıf hadislerin de bulunduğu büyük bir sünen kitabı yazmış sonra bundan zayıf olanları çıkarıp kendisine göre sahiholan hadislerden oluşan el-Müctebâ isimli eserini meydana getirmişti11. Müellifin Kütüb-i sitte içinde yer alan eseri, es-Sünenü’s-suğra ismiyle de bilinen bu el-Müctebâ’dır. Bütün hadislerinin sayısı ise 5761'dir.
6- İbn Mâce ve Sünen'i: Bu eserin en güzel tarafı, içindeki hadislerin güzel bir şekilde tertip edilmiş olmasıdır. Eserde 4341 hadis vardır. Bunların 1339’u kütüb-i hamsede bulunmamaktadır.
__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla
Alt 20 Aralık 2013, 05:53   Mesaj No:5
Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:8
Cinsiyet:Erkek
Yaş:50
Mesaj: 3.038
Konular: 340
Beğenildi:1441
Beğendi:480
Takdirleri:10498
Takdir Et:
Standart Cevap: Hadis tarihi 8.hafta özeti

hadis tarihi-8.hafta özetidir.
Metinle İlgili Çalışmalar: Metinle ilgili çalışmalar genel olarak “toplama ve tasnif çalışmaları” ile “anlama çalışmaları” olmak üzere iki temel başlık altında incelenebilir.
Toplama ve Tasnif Çalışmaları: Bu bölümü dört kısımda ele alabiliriz.
1. Her Konudan Hadis İhtiva Eden Eserler: Söz konusu asırlarda her konudan hadis içeren İbn Hibbân ve İbn Huzeyme’nin Sahîh’leri önemli iki eser olarak zikredilebilir.
Sahîhu İbn Hibbân: hadisleri klasik tasnif metotlarının dışında bir planla beş kısım ve 400 nevi halinde toplayarak eserini tasnif etmiştir. Bu beş kısım; Allah Teâlâ’nın bildirdiği emirler, nehiyler, haberler, mubahlar ve sadece Hz. Peygamber’e ait fiiller (hasâis)dir.
Sahîhu İbn Huzeyme: İbn Huzeyme Sahih’ini fıkıh konularına göre kitap ve bâblara ayırmış, kaydettiği hadislerin elde edebildiği bütün senedlerini sıralamış, gerek gördükçe raviler hakkında bilgi vermiş, lafız farklılıklarına işaret ederek çelişkili olduğu kanaatini uyandıran hadisleri uzlaştırmaya çalışmıştır. Bu yönleriyle eser bir tür fıkhu’l-hadîsçalışması hüviyetini de taşımaktadır.
2. Muayyen Konularda Hadis İhtiva Eden Hadisler: Dârekutnî ve es-Süneni, Beyhakî’nin es-Sünenü’l-kübrâ’sı,isimli eseri bu bölüme girer.
3. Muayyen Özellikte Hadisler İhtiva Eden Eserler: Avâlî Hadisi Ebi’ş-Şeyh, Ebû Muhammed Abdullah b. Muhammed Ebu’ş-Şeyh el-Isfehânî ve el-Avâlî, el-Müzekkî Ebû Zekeriyye Yahya b. Muhammed en-Nîsâbûrî bu bölüme girer.
4. Muayyen Sayıda Hadisler İhtiva Eden Eserler: ençok ilgi gösterilen 40 hadis toplama çalışmalarıdır. “Kim ümmetim için dini hususunda 40 hadis muhafaza ederse, ben kıyamet günü ona şefaatçi ve şahid olurum”. Bu hadis bu alanda eser verilmesine sebep olmuştur.Kitâbü’l-erba’în, Kitâbü’l-Erba’în hadisen, el-Erba’ûne’s-suğra, bu alanlardaki eserlerdir.
Anlama Çalışmaları: hadislerin daha iyi anlaşılmalarını sağlamak için Fıkıh, tefsir ve kelâm başta olmak üzere sarf, nahiv, lügat, siyer, edebiyat, zooloji ve sair ilim dallarında çalışmalar yapılmıştır.
1. Hadîs Lügati Çalışmaları: Hadislerde anlaşılması zor olan, açıklamaya ihtiyaç gösteren yerler vardır. Bunlara garîbü’l-hadîsdenilir. Bunların açıklanması için yapılan çalışmalardır. Hamd b. Muhammed el-Hattâbî’nin Garîbü’l-hadîsisimli eseri önemli bir çalışmadır.
2. Şerh Çalışmaları: Bu dönemde telif edilen hadis kitaplarında bazı müellifler, yer yer hadislerden anlaşılabilecek mânâların bir kısmına yer vermiş, bazı hadislerin yorumlarına da yer vermişlerdir. Bu şekildeki çalışmalardır. Hadis anlama çalışmalarında Hattâbî’nin önemli bir yeri vardır.
Senedle İlgili Çalışmalar: Bu çalışmalardan kastımız hadislerin senedleri ile bu senedlerde geçen raviler hakkında yazılan eserlerdir. Hadisin iki bölümünden biri olan senedle ilgili çalışmalar iki başlık altında toplanabilir:
1. Sened Toplama Çalışmaları:
İstihrâc, kısaca, bir kitaptaki hadislerin farklı senedlerini bulup hadisleri bu senedleriyle yazarak yeni bir kitap oluşturma demektir. Meydana gelen bu yeni kitaba mustahrec denir. Bazı istihrac çalışmaları şöyledir:
El-Mustahrec ale’t-Tirmizî. El-Mustahrec âlâ Sahîhi’l-Buhârî
El-Mustahrec âlâ Sahîhi Müslim. El-Müsnedu’l-Mustahrec âlâ Sahîhi’l-İmâm Müslim
Turuk çalışması ise, bir hadisin, bulunabildiği kadarıyla, bütün senedlerini bir kitapta toplama işidir. Turuk kitaplarına ise şu eserler örnek verilebilir:
Turuku hadîsi Men kezebe aleyye müteammiden.
Turuku hadîsi Kabzı’l-ilmveTuruku hadîsi’l-İfk,
Ricâl Çalışmaları: Ravilerle ilgili çalışmalar “ravilerin güvenilirlik durumlarına” ve “güvenilirlik dışındaki durumlara” göre tasnif edilerek iki ana başlık altında toplanabilir.
1. Güvenilirlik Durumlarına Göre Rical Çalışmaları:
2. Güvenilirlik Dışındaki Durumlarına Göre Ricâl Çalışmaları:
Hadis tarihinde bir şahsı diğerinden ayırmak için, bu günkü hüviyet cüzdanı bilgileri gibi, başlıca beş âlem, ayırıcı-tanıtıcı kelime kullanılmıştır. Bunlar lakab, künye, isim, neseb ve nisbedir.
Lakab: özel ismin dışında, kişiyi övmek veya yermek için ya da sadece kişide bulunan bir hususiyeti ifade için bu kişiye verilen tanıtıcı isimdir.
Künye: Ebû Fulân, İbn Fulân, Ümmu Fulân şeklinde, “eb: baba”, “ibn: oğul”, “ümm: anne” gibi kelimelerle başlayan âlemlerdir. Künyeler daha çok ilk çocuğun ismine izafetle verilirler. Künye şeklinde lakab ve özel isimler de vardır: Ebû Hureyre ve Ebû Bekr künyeleri gibi.
İsim: insana doğduğunda verilen özel addır.
Neseb: kişinin sırasıyla babasının veya annesinin, dedesinin, dedesinin babasının isimlerinin yer aldığı soy zinciridir.
Nisbe:kişinin bağlı olduğu ülkeyi, kabileyi, mezhebi, vs.yi gösteren âlemdir.
Aynı veya Benzer İsimli Raviler Hakkındaki Eserler: İsimleri aynı olan yahut okunuş veya yazılış bakımlarından birbirine benzeyen ravileri ayırmak, onları doğru bir şekilde değerlendirmek için yapıla çalışmalardır. Yazılış ve okunuşları aynı olmakla beraber farklı kişileri gösteren isimlere/âlemlere müttefik ve müfterikdenir. Okunuş veya yazılış bakımlarından birbirine benzeyen isimlere mu’telif ve muhtelifdenir.
Mübhem Şahıslarla İlgili Eserler: Sened ve metinlerde, ismi verilmeksizin sadece “fulan: falan”, “reculun: bir erkek”, “imreetun: bir kadın” veya benzeri bir şekilde zikredilen şahısların kim olduğunu göstermek üzere müstakil eserler deyazılmıştır. Kitabu’l-esmâi’l-mübheme fi’l-enbâi’l-muhkeme.
__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Nisan 2017, 16:49   Mesaj No:6
Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:maveranehir isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 57477
Üyelik T.: 08 Nisan 2017
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 10
Konular: 0
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart

Allah razı olsun.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Hadis Tarihi 12.13.ve 14.hafta Medine-web Hadis Tarihi 4 08 Nisan 2017 20:39
Hadis Tarihi 9.10.ve 11. Hafta Medine-web Hadis Tarihi 3 08 Nisan 2017 16:50
Hadis tarihi 1.2 ve 3.hafta özeti serpil Hadis Tarihi 3 08 Nisan 2017 16:48
Felsefe tarihi. 9.10.11.ve 12.hafta özeti Medine-web Felsefe Tarihi 0 20 Aralık 2013 06:18
Hadis tarihi 6.ünite özeti Zelal Hadis Tarihi Ve Usulü 0 27 Nisan 2012 21:38

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.