|
Konu Kimliği: Konu Sahibi CaferTayar,Açılış Tarihi: 04 Aralık 2007 (12:40), Konuya Son Cevap : 28 Mayıs 2012 (00:29). Konuya 42 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
12 Mart 2008, 23:22 | Mesaj No:11 |
Edep - Haya - İffet Edep, güzel terbiye, iyi davranış, güzel ahlak, haya, nezaket, zarafet gibi manalara gelir. Mesela terbiyeli çocuk, edepli çocuk demektir. Hadis-i şerifte, (Evladınızı edepli, terbiyeli yetiştirin) buyuruluyor. Dinimiz, baştan başa edeptir. Edep, kulun kendisini Cenab-ı Hakkın iradesine tâbi kılması, güzel ahlaklı olmasıdır. Hadis-i şerifte, (Sizin en iyiniz, ahlakı en güzel olandır) buyuruldu. Hazret-i Ömer, (Edep, ilimden önce gelir) buyurdu. Çok heybetli olmasına rağmen, edebinden, hayasından Resulullahın huzurunda çok yavaş konuşurdu. Peygamber efendimiz de, bir kimsenin yanında iki diz üzerine oturur, ona saygı olmak için mübarek bacağını dikip oturmazdı. Hadis-i şerifte, (Resulullahın hayası, bakire İslam kızlarının hayasından çoktu) buyuruldu. (Buhari) İbni Mübarek hazretleri, (Bütün ilimleri bilenin eğer edebinde noksanlık varsa, onunla görüşmediğime üzülmem, bunu kayıp saymam. Fakat edepli ile görüşemesem üzülürüm) buyurdu Her zaman her yerde edepli, hayalı olmaya çalışmalıdır! Hadis-i şerifte, (Hayasızlık insanı küfre düşürür) buyuruldu. Haya, bir binayı tutan direk gibidir. Direksiz binanın durması kolay olmadığı gibi, hayasız kimsenin de imanını muhafaza etmesi zordur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Allahü teâlâdan haya edin! Allah’tan haya eden, kötü düşünceden uzak durur, midesine girenleri kontrol eder, ölümü hatırlar.) [Tirmizi] (Haya, baştan başa hayırdır.) [Müslim] (Her dinin bir ahlakı vardır. İslamiyet’in ahlakı da hayadır.) [İbni Mace] (Hayasız olan hep kötülük eder.) [İbni Mace] (Hayasız olan, emanete hıyanet eder, hain olur, merhamet duygusu kalmaz, dinden uzaklaşır, lanete uğrar, şeytan gibi olur.) [Deylemi] (Haya ile iman, ikiz kardeştir. Biri giderse diğeri de gider.) [Ebu Nuaym] (Mümin, ayıplamaz, lanet etmez, çirkin söz söylemez ve hayasız değildir.) [Tirmizi] (Haya imanın nizamıdır. Bir şeyin nizamı bozulunca, parçaları da bozulur.) [İ.Maverdi] (Haya imandandır. Hayasızın imanı yok demektir.) [İbni Hibban] (İnsan, salih iki komşusundan utandığı gibi, gece gündüz kendisiyle beraber olan yanındaki iki melekten de utanmalıdır!) [Beyheki] (Hayasızın dini olmaz ve hayasız kişi Cennete giremez.) [Deylemi] (Haya, iffet, dile hakim olmak ve akıl imandandır. Cimrilik, fuhuş, çirkin sözlü olmak ise hayasızlıktan ve münafıklıktandır.) [Beyheki] (İman çıplaktır, süsü haya, elbisesi takva, sermayesi fıkıh, meyvesi ameldir.) [Deylemi] (Haya insan olsaydı, salih biri, fuhuş insan olsaydı, kötü biri olurdu.) [Taberani] (Haya ile iman bir aradadır. Biri giderse, öteki de durmaz.) [Hakim] Dinimizde hayanın yeri çok mühimdir. Allahü teâlâdan utanmak, imanın kuvvetli olduğuna, hayasızlık da imanın zayıf olduğuna alamettir. Hadis-i şerifte, (Hayanın azlığı küfürdendir) buyuruldu. Hayasız kimse, zamanla küfre kadar gidebilir. Haya, imanın esasındandır. Hayası olan Allah’tan utandığı için günahtan çekinir. İnsanlardan utanmayan Allah’tan da utanmaz. İnsanlardan utanarak günahı gizlemek de hayadandır. İnsanlardan utananın, Allahü teâlâdan da utandığı anlaşılır. Çünkü hadis-i şerifte, (Allah’tan sakınan, insanlardan da sakınır) buyuruluyor. Hayasız olan mürüvvetsiz olur. Hazret-i Ebu Bekir, (Hayasız insan, halk içinde çıplak oturan gibidir) buyurdu. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (İman edenler arasında kötülüğün, hayasızlığın yayılmasını isteyenler ve sevenler için dünyada da ahirette de elim bir azap vardır.) [Nur 19] | |
12 Mart 2008, 23:49 | Mesaj No:12 |
Durumu: Medine No : 176 Üyelik T.:
15 Eylül 2007 | Cvp: Edep - Haya - İffet
Allah cümlemize Hz.Osman hayası versin.Biliriz ki melekler bile Hz.Osman'dan haya ederlermiş.
|
13 Mart 2008, 09:29 | Mesaj No:13 | |
Durumu: Medine No : 458 Üyelik T.:
23 Ekim 2007 | Cvp: Edep - Haya - İffet Alıntı:
Paylaşımın için Allah razı olsun CaferTayyar kardeş. | |
01 Eylül 2008, 14:41 | Mesaj No:14 |
İlle edep Bir mecliste bulunduğun zaman az konuş, Sana sorulmayan şeye cevap verme, Birşey sorulurda cevabını bilmiyorsan bilmiyorum de, Bilmediğine bilmiyorum demek ilmin yarısıdır, Eğer cevabını biliyorsan,kısa cevap ver, Sözü uzatma. Mecliste bulunanlara imtihan için birşey sorma, Onlarla münazara ve münakaşa etme, Kendini beğenerek en başa,yukarıya oturma, Dünya malına,makamına ve dünya hayatına güvenme, Biz bu dünyada misafiriz, Sonunda ayrılıp gideceğiz, Sıkıntın varsa üzülme, Bir an sonra ne olacağız belli değil.. Aziz Mahmud Hüdayi | |
01 Eylül 2008, 17:08 | Mesaj No:15 |
Cvp: İlle edep
bu güzel sözleri bizimle buluşturduğunuz için teşekkür eder, konuyu da ilgili yere taşıdığımı bildiririm
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
01 Eylül 2008, 23:41 | Mesaj No:18 |
Durumu: Medine No : 1808 Üyelik T.:
11 Mayıs 2008 | Cvp: İlle edep bazen nasıhatten cok bır olay hal ve hareketler verılen mesajı algılamada kolaylık saglıyor. ornegın cok yakın yasanan olaylardan ornek verebılırsın... sunu yapın, bunları yapmalıyız yerıne gecen gun kutlu dogum haftasında bır programımız oldu kımımız kuran okunurken ayagını uzattı (mesela) bu konu hakkında goruslerınız nelerdır? veya gecenlerde bir sohbet meclısıne katıldım orada bulunan bir kac sohbet ehlı dunyevı haller ve konusmalarla ortamı gerıyor, manevıyatı kacırıyordu acep bizler nasıl davranmalıyız, onlar ınasıl uyarmalıyız ? gibi .... örnek/ yorum çözümünü kullanabılırsın canım benım |
02 Eylül 2008, 09:05 | Mesaj No:19 |
Cvp: İlle edep
allah razı olsun hocalarım paylaşıtıgınız bilgilerden dolayı ama hocammın dedigi gibi çogu kişi bunlara dikkat etmez ama tabi edepli olmak her zaman iyidir
__________________ her şeyin bir zamanı vardır sadece sabret.... | |
04 Eylül 2008, 11:46 | Mesaj No:20 |
sevgi değer medine müdavimlerine İlla Edep efedimiz as. Allah bir kulunu helak etmek isterse ondan hayâsını alır. Hayâsı alındığında onu hep uğursuz bulursun. Onu hep böyle bulduğunda emanet duygusunu da yitirir. Yitirince onu hep hain olarak görürsün. Onu bu halde görünce merhamet duygusunu da kaybeder. O bu hale düşünce onu kovulmuş bir halde bulursun. En son onu öyle bir halde görürsün ki İslam halkası artık onun boynundan alınmıştır." Hak aşığı Yunus Emre’de şöyle der: Ehli diller arasında aradım, kıldım talep. Her hüner makbul imiş, illa edep illa edep. Edep, Bir toplumda örf, adet ve kural halini almış İyi tutum ve davranışlar veya bunları kazandıran Bilgi anlamında kullanılan bir terimdir. Terbiye, İnsanlara lütuf ile muamele etmek, Güzel ahlak, usluluk, hayâ, Sünnete uygun hareket etmek demektir. İnsanı, diğer canlılardan ayıran En belirgin özellik, akıl ve hayâdır. Çünkü insan, ancak bu iki meziyetiyle Güzel ahlak ve edep sahibi bir kişiliğe kavuşur. Doğuştan insanda var olan utanma hissi, Onu, kendiliğinden bazı tedbirler almaya sevk eder. Nitekim en ilkel toplumlarda insanların, Ağaç yapraklarından elde ettikleri veya Bitki liflerinden ördükleri parçalarla örtünmeleri, Bunun açık bir delilidir. Böyle bir his, akıl ve imanla birleşince, O zaman, çoğunluğun benimsediği ahlak ve edep kuralları, Daha belirgin bir biçimde ortaya çıkar. Toplumun çözülmesiyle ahlaki kokuşma başlar. Peygamber Efendimiz İbn Mace'de geçen Bir hadis–i şeriflerinde şöyle buyurur: Allah bir kulunu helak etmek isterse ondan hayâsını alır. Hayâsı alındığında onu hep uğursuz bulursun. Onu hep böyle bulduğunda emanet duygusunu da yitirir. Yitirince onu hep hain olarak görürsün. Onu bu halde görünce merhamet duygusunu da kaybeder. O bu hale düşünce onu kovulmuş bir halde bulursun. En son onu öyle bir halde görürsün ki İslam halkası artık onun boynundan alınmıştır." Edeb, Nefsi gerektiği şekilde terbiye etmek Ve güzel ahlâk ile süslemektir. Edeb, insanın mutlak bir fazilet kaynağıdır. Cennet’teki makamlara, Amel ve edeple ulaşıldığını da her zaman hatırlamak gerekir. Tasavvuf ehli ise Edebi, ''Ma-fevkini (üstündekini) çok görmemek; Ma-dununu (aşağısındakini) tahkir etmemek, Herkesi haliyle hoş görüp Halik’ın hatırı için Mahlûka merhamet edip sevmektir'' şeklinde tarif ederler. Gönüller sultanı Mevlana edep konusunda şunu söyler. ‘ Edepsiz, yalnız kendine kötülük etmez; Bütün çevreye ateş salar. Şu gök, edep yüzünden ışıklarla dopdolu bir hale gelmiştir; Melek edep yüzünden suçtan arınmıştır, temiz olmuştur’ Edepten nasibini alamamış kimsenin Milletine faydalı olması mümkün değildir. Edep hali olmayan kişi hem kendine Hem de çevresine zarar verir. İnsan, kendisini her türlü beladan koruyan edep tacını Bir an önce giymek zorunda olduğunu unutmamalıdır: Edeb bir taç imiş nur-ı Huda’dan Giy ol tacı emin ol her beladan Divanı Kebir’de Sık sık edep kavramına yer veren Mevlana şöyle der: Âdemoğlunun eğer edepten nasibi yoksa âdem değildir, Âdemoğluyla hayvan arasındaki fark edeptir, Gözünü aç da bak cümle Kelamullah’a, Kur’an’ın bütün ayetlerinin manası edepten ibarettir. | |
Konuyu Toplam 10 Kişi okuyor. (0 Üye ve 10 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Haftanın hutbesi:08.01.2016 EDEP VE HAYÂ | alperkara | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 07 Ocak 2016 17:35 |
37. Haftanın Konusu ''Başörtüsü'' | Yitiksevda | Hafta'nın Konusu | 7 | 31 Aralık 2010 00:22 |
Haftanın Konusu TEVHİD | Yitiksevda | Hafta'nın Konusu | 1 | 14 Ağustos 2010 11:46 |
13. Haftanın Konusu (TAHRİF) | Yitiksevda | Hafta'nın Konusu | 9 | 07 Temmuz 2009 11:37 |
Haftanın Konusu | MERVE DEMİR | Hafta'nın Konusu | 6 | 15 Mart 2009 00:36 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|