|
Konu Kimliği: Konu Sahibi kamer34,Açılış Tarihi: 11 Ocak 2011 (20:10), Konuya Son Cevap : 13 Nisan 2011 (17:00). Konuya 13 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
13 Ocak 2011, 18:18 | Mesaj No:11 | |
Cevap: ””Ki Dedi Bile”” Alıntı:
Her okuyan kendi ilmine göre değer verir. Kendi ilmi ne kadar ise o kadar değer veriir. İlmi olanların değer vermesini anladık,ANLADAIKTAta İlmi olmayanlar değer verirse ne olacak onu bilmiyik
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | ||
13 Ocak 2011, 19:15 | Mesaj No:12 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: ””Ki Dedi Bile”” Kesinlikle doğrudur başkalarıda deperlendirmeli Hitabınız bana yönelik olduğu içi, ben ilmi olan yazınızı değerlendiririm dedim. |
14 Ocak 2011, 00:58 | Mesaj No:13 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: ””Ki Dedi Bile””
BEDİİ HAMİT;112692]Yalnız siz mi ? Yalnız siz mi değer verirsiniz ? Her okuyan kendi ilmine göre değer verir. Kendi ilmi ne kadar ise o kadar değer veriir. İlmi olanların değer vermesini anladık,ANLADAIKTAta İlmi olmayanlar değer verirse ne olacak onu bilmiyikuzgn |
13 Nisan 2011, 17:00 | Mesaj No:14 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: ””Ki Dedi Bile”” Maide/56- kim Allah'ı, Peygamberi ve müminleri dost edinirse bilsin ki, galip gelecek olanlar, yalnız Allah'ın tarafını tutanların grubudur. Bu kural Allah'a, peygamberine ve müminlere yönelik dostluktur. Ayrıca bu, kafirleri dost edinmemeye, bunun müslüman saftan ayrılıp kafirlerin safına katılmak olduğuna, aynı zamanda dinden dönmek anlamına geldiğine ilişkin bir uyarıdır. Yüce Allah, kalplerini sağlamlaştırmak, onları karşılarına çıkan red engellerden kurtarmak için, müslümanlara galibiyet vaad etmektedir. Bunlar çoğu zaman son derece çürük engellerdir Sonuçtan emin olunca, sıkıntıları aşma ve zorlukları atlama konusunda kalpleri daha bir güçlenir. Allah'ın müslüman ümmete vaadettiği galibiyetin, kendi elleriyle gerçekleşmesini isterler. Nisa/144- Ey müminler, sakın müminleri bırakıp kafirleri dost edinmeyiniz. Yoksa Allah'a, aleyhinize işleyecek açık bir delil mi vermek istiyorsunuz? Burada, müminleri, çevrelerinde bulunan insanlardan ayıran, onları farklı kılan sıfatlarıyla yapılan çağrı tekrarlanmaktadır. Bununla hayat sistemleri, davranış biçimleri ve realiteleri iyice belirginleşmektedir. Bu sıfatla çağrıya karşılık vermektedirler, direktiflere bununla uymaktadırlar. Münafıkların yoluna uymaktan, müminleri bırakıp kafirleri dost edinmekten sakındırılmaları konusunda, bu sıfatla yapılan bir çağrıdır. Kuşkusuz bugünkü toplum da böyle bir çağrıya ihtiyaç duymaktadır. Çünkü müslüman toplum içinde yer alan kimi müslümanlarla Medine'deki yahudiler, duygusal yönden de olsa kimisiyle de Kureyşliler arasındaki bağlar henüz devam ediyordu. Kimi müslümanlar diyoruz, çünkü cahiliye toplumuyla babaları, oğulları dahi olsa tüm bağlarını koparan başka müslümanlar da vardı. Etrafında birleştirecek tek bağ, korunacak tek ilgi, yüce Allah'ın öğrettiği gibi sadece inanç bağı olmalıdır. İşte nifak ve münafıkların o aşağılayıcı, nefret uyandırıcı ve iğrendirici tabloları çizildikten ve Allah'ın gazabından, yakalayıp intikam almasından sakındırıldıktan sonra, nifak ve münafıkların yolu budur, uyarısına sürekli ihtiyaç duyan bu kimi müslümanlardı: Hiç şüphesiz münafıkların yeri cehennemin en alt katıdır. onlara yardım edecek hiç birini bulamazsın." Kafirleri dost edinmek münafıklık almeti olarak kuranda yer almış ve bu amelin sonucu cehennemin En alt katmanı olarak sonuca ulaşmıştır. Kendilerini kurtaramadıkları, üzerine çıkamadıkları, toprağın üzerlerine yapıştırdığı, yeryüzü ağırlığına uygun bir dönüş yeridir bu. Arzu ve isteklerin, ihtiras ve korkunun, zaaf ve aşağılığın ağırlığıdır. Bu ağırlık onları, müminleri oyalayıp kafirleri dost edinme çukuruna yuvarlatmıştır. Böylece hayatta bu aşağılık konumu benimsemişlerdir. "İki taraf arasında yalpalarlar. Ne bu tarafa ve ne de o tarafa yar olurlar." Onlar daha dünya hayatındayken kendilerini bu aşağılık yere hazırlayıp alıştırıyorlardı: "Cehennemin en alt katı..." Burada ne bir yardımcıları ne de bir kurtarıcıları söz konusudur. Onlar dünyadayken kafirleri dost edinmişlerdi. Şimdi kafirler onlara yardım etseler ya?
__________________ Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli. |
Konuyu Toplam 3 Kişi okuyor. (0 Üye ve 3 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
“”içimizdeki putlar”” | kamer34 | Muhtelif Konular | 5 | 08 Ekim 2017 22:31 |
“”Hey millet/ibn-i arabi/ MARSTA”” | kamer34 | Videolar/Slaytlar | 6 | 03 Şubat 2012 14:40 |
“”Tağut’u../..Red../..Etmek”” | kamer34 | Tevhid Ve Şirk Konuları | 1 | 28 Kasım 2011 14:58 |
Kemalist TSK’ya, Taarruzda da “Allah Allah” Yerine “Atatürk Atatürk” Demek Yakışır | YaŞuHa | Muhtelif Konular | 0 | 09Haziran 2011 21:29 |
İslâm’da bedduanın yeri nedir? Haksız bile olsa ana-babanın bedduası tutar mı?” | NUR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 03 Aralık 2008 23:43 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|