|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Yitiksevda,Açılış Tarihi: 14 Mart 2010 (17:48), Konuya Son Cevap : 19 Mart 2010 (09:58). Konuya 31 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
15 Mart 2010, 17:48 | Mesaj No:11 |
Durumu: Medine No : 5710 Üyelik T.:
18 Aralık 2008 | RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL''
Malazgirt çıkartması yapmamız gerekir elbette;aceleye mahal yok, yazada bırakabiliriz.
|
16 Mart 2010, 00:05 | Mesaj No:12 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL''
Metin kardeşim Yaşayan sünnetlermi önce gelir hadislermi? İmam İbni teymiye,Ali Şeriati,Muhammed Aduh,Efgani ve benzeri alimlere leke çalan din mafyaları sizce ne kadar adil yaklaşım sergilemektedirler? Hz Cüppeli ve Ergenekon hakkında düşünceleriniz ? |
16 Mart 2010, 10:11 | Mesaj No:13 |
Durumu: Medine No : 5710 Üyelik T.:
18 Aralık 2008 | RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL''
1-Metin kardeşim Yaşayan sünnetlermi önce gelir hadislermi? 2-İmam İbni teymiye, Ali Şeriati, Muhammed Aduh,Efgani ve benzeri alimlere leke çalan din mafyaları sizce ne kadar adil yaklaşım sergilemektedirler? 3-Hz Cüppeli ve Ergenekon hakkında düşünceleriniz? Cevap 1- Sünnetlerle hadisler aynı değilmidir. İkiside (eğer uydurulmamışlarsa) aynı ehemmiyete sahiptir. Ancak özellikle söz ve eylem olarak ayıracak olursak, sünnetler daha ön plana çıkar. Çünkü eylemler konuşmalardan daha baskındır. Birde Hadis uydurmak sünnet uydurmaktan daha kolay olduğundan sünnetler bir derece daha önemli olabilir. Cevap 2- Özellikle ibni teymiye ile ilgili küçük çaplı bir araştırma yapmıştım, medinewebe de yansıtmıştım. İnsanlar neden kötülerler bilmek istedim. Ben İslam âlimlerini kötüleyen Müslümanların kimi niçin kötülediklerini bildiklerini sanmıyorum. Birileri tarafından yinelendiriliyorlar. Yeter ki bir kitapta olumsuz bir şey görsünler, hemen referans kabul ederler. Mesela günümüz müslümanı, ibni teymiyeyi ve seyyid kutubu Necip Fazıla dayanarak kötüler, Ali Şeriatiyi Cübbeli Ahmet hocaya ve M.Şevket Eygi ye dayanarak kötüler. Yani kendisi araştırmaz, başkasının yorumunu alıp kullanır. Cevap 3-Cübbeli medya konusunda sınırı unutmuş gibi. Olmaması gereken yerlerde bulunuyor ve konuşmaması gereken cümleler kullanıyor. Ergenekon hakkında taaa 80–90 yıllarda bir içyapının var olduğunu seziyorduk. Ama bu yapının kimlerle nasıl ilişkileri var hepsi muamma. Şöyle dersek, bir devrim yapıldıktan sonra en çok öne çıkan birkaç grup olur. Mafya, asker, zenginler ve sivil yönetimin tepesinde dolaşanlar. Bu 4 grup birlikte çalışır ve yapılan değişikliği korumak adına çırpınırlar. Bu anlaşılabilir bir şey. |
16 Mart 2010, 10:17 | Mesaj No:14 |
RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL''
hayırlı olsun Metin Bey Öz, genel olarak bir cismi/olguyu/nesneyi kendisi yapandır; biçim ise, sınırları belirlenmiş olmadır.? Gerçekte öz ve biçim nedir? Nasıl etkileşirler? Bir birini yok edebilirler mi? Dönüşüm “öz” de mi ,”biçim” de mi oluşur? Bir bütünü temsil ediyorlarsa neden ayrıştırılmışlardır? Değilse, öncelikleri var mıdır? kolay gelsin | |
16 Mart 2010, 11:52 | Mesaj No:15 |
Durumu: Medine No : 5710 Üyelik T.:
18 Aralık 2008 | RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL''
Teşekkürler Hazan Mevsimi; Öz, genel olarak bir cismi/olguyu/nesneyi kendisi yapandır; biçim ise, sınırları belirlenmiş olmadır.? Soru 1: Gerçekte öz ve biçim nedir? Nasıl etkileşirler? Cevap 1: Öz ele alınan şeyin ruhu, biçim ise bedenidir. Ruh ile beden arasında nasıl bir ilişki varsa öz ile biçim arasında da aynı şekilde bir ilişki ve etkileşim vardır. Soru 2: Bir birini yok edebilirler mi? Cevap 2: Öz ile biçim birbirlerini yok edemezler ama biri diğerini yok saydırabilir. Mesela beden olarak (biçim) ön planda olan bir mankende ruh (öz) çok gerilere itilmiştir. Yani ruh yok olmuş değildir ama ruhun olgunluğunu bedende göremeyeceğiniz kadar bedenden uzaklaştırılmıştır. Yâda antik yunan filozoflarından Krates çok çirkin bir adamdır ama ondada öz biçimi bastırmıştır. Biz insan üzerine örnek verdik, öz-biçim ikilisi hemen hemen her alanda söz konusu edilebilir. Mesela şiirde öz-biçim ilişkisi çok tartışılan bir durumdur. Kimi edebiyatçılar biçimden yoksun şiirin uzun süre yaşayamayacağını iddia ederken, kimileri öz daha önemlidir der. Soru 3:Dönüşüm “öz” de mi ,”biçim” de mi oluşur? Cevap 3: Değişim özde olur, ıslahatlar biçimde olur. Bu sebeple ıslahat çalışmaları pek fazla işe yaramazlar. Soru 4: Bir bütünü temsil ediyorlarsa neden ayrıştırılmışlardır? Değilse, öncelikleri var mıdır? Cevap 4: Kadın ile Erkek de bir bütünü temsil ettikleri halde neden ayrıştırılmışlardır? Çünkü birleşebilmeleri için ayrı olmaları gerekir. |
16 Mart 2010, 12:14 | Mesaj No:16 |
Re: 62. Haftanın misafiri ''m.metin adıgüzel'' Sayın Metin Bey. Sözlerinizden aklın, düşüncenin, fikrin Rabbi fark edeceğini, bundan yola çıkarak aklın birinci derece de unsur olduğunu anlatmaya çalışıyorsunuz. Size yürekten katılıyorum. Bu düşünceyi kur'anı okuyan her beşer fark etmesi gerekir, eğer aklı ve inancı baskı altında değilse. Kur'anda Rabbim yapılması gereken emirlerini, ayetlerini söyledikten sonra, bizlerin düşünmesini aklımızında bunu onaylamasını ister, bizlerede bu yolu gösterir. Kimileri bana göre fitne ve fesat karıştırmak için, İslam dini vahiy dinimidir, akıl dinimidir diye sorarlar. Halbuki bu ikisi et ve tırnak gibidir asla ayrılmaz birbirinden. Akla, mantığa ve düşünceye önem veren, kendisine güvenendir. Kendisine güvenen her insan doğruyu bulan insandır. SAYGILARIMLA Halukgta | |
16 Mart 2010, 14:10 | Mesaj No:17 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL''
Metin kardeş sizce tasavvuf çvresinde kullanılan ve Kuran ile alakası olmayan kutup gavs vs gibi kavramlar ile bu kişiliklere tasarruf hakkı veren anlayışlar ne kadar Kurani bakış sergiliyebiliyorlar ?
|
16 Mart 2010, 15:38 | Mesaj No:18 |
Durumu: Medine No : 5710 Üyelik T.:
18 Aralık 2008 | RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL''
Haluk hocam, gördüğüm kadarıyla insanlar çok korkutulmuşlardır. öyleki ikiye bölünmüşler, bir kısmı korkusundan dolayı dini inkar ederek rahatlamaya çalışıyor, bir kısmıda düşünceyi tamamen terk etmekle rahatlamaya çalışıyor. Günümüzde din elinde kılıçla bekleyen bir cellat gibi görüntülenmeye çalışılıyor. bunu hem inkarcılar hem ezber imana sahip olanlar yapıyor. Allah sadece korkutan bir güç olarak algılanıyor. İslamın ters giyilen posta benzetilişi vardır ya, bu benzetiliş çok doğrudur. Post düz giyildiğinde güzellik olur ama ters giyerek onunla çocukları korkutabiliyorsunuz. hatırlıyorum da, bizde seccade olarak kullanılan bir keçi postu vardı, biz küçükken onunla korkutulurduk. islamda aynen o hale düşürülmüştür. |
16 Mart 2010, 15:45 | Mesaj No:19 |
Durumu: Medine No : 5710 Üyelik T.:
18 Aralık 2008 | RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL''
Yitik sevda, Ben günümüz tarikatçılarının islamı çirkinleştirmeye çalıştıklarını kabul ederim. Ama insanların neden birilerine sığınma ihtiyacı duyduklarınıda analiz etmek gerektiğine inanırım. Bu olay taa bebeklikten başlar, özgüvenden yoksun bir ailede büyüyen çocuklar ya herşeye başkaldıran zalim kişilikler olurlar, yada birilerine kul köle olacak kadar kendilerini kaybederler. Günümüz tassavvuf kültürü insanları post ile korkutmaktadır ve bu konuda oldukça da başarılıdır. korkan insanlar bir mağaraya sığınarak kendilerini güvence altına almaya çabalarlar. işte bu mağaranın adı gavstır, kutuptur. Buna karşın Kuran kimseyi mağaralara sığınmaya zorlamaz |
16 Mart 2010, 19:24 | Mesaj No:20 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | RE: 62. HAFTANIN MİSAFİRİ ''M.METİN ADIGÜZEL''
Metin kardeş asıl sorularım şimdi gelmeye başlayacak . Hayır ve Şerr Allah'tanmı gelir ? Fiillerin yaratıcısı Kulmudur Allah'mıdır ? Örneğin ben bir insanı vurmaya gidiyorum ve kişi karşıma çıkıyor bende hiç üşenmeden silahın tetiğine basıyorum ve kurşun şahsın vücuduna isabet ediyor bu zaman süreci içinde fiilin tamamını benmi yapmış oluyorum yoksa Allah'mı takdir ediyor ? |
Konuyu Toplam 7 Kişi okuyor. (0 Üye ve 7 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Müslümanlarda Tüketim Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | KARAKÖSE | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 20 Nisan 2024 22:43 |
Müslümanlarda Cami Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | KARAKÖSE | Makale ve Köşe Yazıları | 3 | 08 Ekim 2013 21:26 |
Müslümanlarda Kuran Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | KARAKÖSE | Makale ve Köşe Yazıları | 23 | 24 Temmuz 2011 12:51 |
Müslümanlarda Ecdad paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL | KARAKÖSE | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 01 Ağustos 2010 14:04 |
63.HAFTANIN MİSAFİRİ ''HALUK GÜMÜŞTABAK'' | Yitiksevda | Hafta'nın Misafiri | 12 | 23 Mart 2010 01:33 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|