|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Medine-web,Açılış Tarihi: 09 Kasım 2008 (18:16), Konuya Son Cevap : 03 Aralık 2008 (10:22). Konuya 16 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
09 Kasım 2008, 18:16 | Mesaj No:1 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | 2.Haftanın Konuğu KADİR BAL 2.Haftanın Konuğu KADİR BAL özele kaçmadan yazarımıza acımadan soru sorabilirsiniz Kolay gelsin azizim ilk soru:"sizi tanıyabilirmiyiz...?" |
Konu Sahibi Medine-web 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Medineweb Görsel ve Slayt arşivi( kaybolmaması... | Medineweb.net Videolar | Medine-web | 5 | 211 | 23 Eylül 2024 20:24 |
Mustafa İslamoğlu Sözler | Medineweb.net Videolar | Mihrinaz | 2 | 394 | 30 Nisan 2023 16:51 |
Şirk Hakkında Kuran Ne Diyor? | Medineweb.net Videolar | Medine-web | 0 | 264 | 29 Nisan 2023 18:52 |
DÜNYA KABE'NİN NERESİNDE | Hacc-Umre-Kurban | Medine-web | 0 | 1106 | 27 Nisan 2020 21:40 |
09 Kasım 2008, 18:28 | Mesaj No:2 |
Cvp: Bu Haftanın Konuğu KADİR BAL
Ben Kadir Bal...31.01.1984 Şanlıurfa-BOZOVA doğumluyum...Aslen Baba tarafından Mersin -Anamurluyum..Anne tarafından ise Malatya-yeşilyurtluyum... Babam Din Kültürü Öğretmeni..İki kardeşim var..Biri adana çukurovada ingilizce öğretmenliği 4. sınıfta; ismi: ömer...diğer ise tuba: 13 yaşında 8. sınıf.. Ben İstanbul/Fatih te SÖZ VE ADALET dergisinde çalışıyorum..1 yıldır istanbuldayım... ilk soru için yeter sanırım))))))))) | |
09 Kasım 2008, 19:16 | Mesaj No:3 |
Cvp: Bu Haftanın Konuğu KADİR BAL
Kadir hocam paylaşımlarınız şiir tadında paylaşımlarınız çok güzel ne kadar zamandır bu tarz yazıyorsunuz ve dergide de bu tarz paylaşımlarınız mı yayınlanıyor yoksa farklı bir göreviniz mi var saygılar.....
| |
10 Kasım 2008, 01:23 | Mesaj No:4 |
Cvp: Haftanın Konuğu KADİR BAL
ÇOK teşekkür ederm bülbül kardeşim...Ben kendi çalıştığım dergide bu tarz yazılar yazmıyorum...daha doğrusu hiç yazmıyrm...derginin tteknik ve dağıtım işlerinden sorumluyum... Her kalem sahibinin bir tarzı vardır...Benim bu tarzım zamanla oturdu yerine...Ama 14 yaşımdan beri şiire merakım başladı... Kelimenin gücünü keşfettikçe...kelimelerle bir hayatı inşa edebileceğimi ve imha edebileceğimi öğrendiğim zamanlardan beri benim hayatım kelime ye dönüştü...Kelimelerin bir tarafı kuyuydu benim için...başımı içine eğdiğim ve sesimin bana yankılanarak geri döndüğü bir kuyu... Kelimelerin bir kapısı var..ve kelimelerin canlı olduğuna, nefes aldıklarına,ruhları olduklarına inanıyrm ben... Mesela hepimiz kendimizi kelimelerle ifade ederiz...bu kadar kitap yazı metin makale şiir vs vs var....Neden bunların içlerinden özellikle bazıları bizi kendisine çeker?... Yazar ciğerinden bir kamışla çekerse kelimeyi...can gibi kan gibi yazarsa o zaman kelime muhattabını inşa eder... Morali çok bozuk ve ciddi sarsıntılar yaşayan bir arkadaşım vardı...Kendisine olan tüm inancını kaybetmiş ve özel hayatı bir takım olaylardan dolayı darmadağın olmuştu..Bir gece nefes alamıyorum ne olur hemen gel diye beni aradı..Arkadaşımın evine vardığımda...onu bir köşeye çökmüş...öyle ağlarken buldum... Ona giderken yanımda bir defter götürmüştüm..Boş bir defter...Arkadaşım çok ağır bir trawma geçiriyrdu ve psikolok desteğini kabul etmiyordu...ki ben de ruhsuz psikiyatrilerin bataklıklarında çare aramak istemiyordum... Ona bunalım krizleri vurduğu zaman sadece yazmasını istedim...Ne olursa olsun yazmasını...Ama inanarak...ve kelimelere güvenerek...Olumlu/pozitif kelimelerle sürekli yazmasını istedim...Yazmak doğal bir rehabilitasayona dönüşecekti...ve düşündüğüm gibi de oldu: 2 hafta boyunca tam 150 sf ya yakın yazı yazdı...sonra ilginç birşey oldu... bana kelimelerin kendisiyle konuştuğunu söyledi..kelimeler ellerimden tutuyor dedi..saçlarımı düzeltiyrlar...yanımda dolaşıyorlar dedi...Sonra o ağır travmayı atlattı...(Hamdolsun kelimelerin Rabbine...) tabiki mecazen böyle...kelimelerin bir kapısı vardır....sadece kelimelere inananlara kapılarını açarlar... yoksa boş boş bakan gözlere kelimeler sadece boş bir laf kalabalığıdır... ... kuran da : onlar Allahın ayetlerini duyunca kalpleri titreyerek...diye devam eden ayetler vardır...işte o kelimeler kapısını layık olanlara açmıştır...ama bugün bir çoğumuz aynı kelimeler karşısında buz gibiyiz... Kelimelerle bir hayat/yürek/kişilik inşa edebileceğimi ve imha edebileceğimi anladığım günden itibaren kelimelere olan dikkatimi yoğunlaştırdım.. cemil meriç der ki:"Kelimeler benim sudaki gölgem, okşayamam onları, öpemem. Bir davet olarak güzel kelime ve muhterem. Gönülden gönüle köprü, asırdan asıra merdiven. Kelime kendimi seyrettiğim dere. Kelime sonsuz, kelime adem." KELİME ye ne muamelesi yaparsanız kelime de size o muameleyi yapar... Tarz biraz da kelimeye ne muamele yapıldığıyla alakalıdır... Ben kelimelere bir kuyu muamelesi yaptığım için...kelimelerde bana Kuyunun sırrı muamelesi yapıyor.. Bu sır bazen: Yusuf olarak karşıma çıkıyor... Bazen bir ağıt... bazen bir dua... bazen bir kavga... bazen kudüs... bazen çeçenya... bazen annem oluyor... bazen sokaklara dönüyor... bazen bir otogar akşamı... bazen ben kayboluyorum... bazen beni çook yoruyor... bazen yakama yapışıyorlar... bazen üzerime geliyorlar... bazen kalbimi kırıyorlar... bazen elimden tutup 3, 7, 12 yere götürüyorlar... Uğradığımız yerlerde bana birşey anlatıyorlar... Bazen ansızın yaşadığım şehirlerden gidiyorum onlarla... Dinlenme tesislerinde parmak aralarımda üşüyen yolcular oluyorlar... Başka kelimelerin kapılarını çalıyorlar... Tanımadığım kelimelerde geceleriyoruz... Bazen F tipinden bir mahkuma "yıkılma gözüm" diye yazdığım mektuplarım oluyorlar... Düşünce suçlularına dönüyorlar... Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen putlara karşı kurşunlara dönüyorlar... ...Kelimelerin rabbine hamdolsun...kezlerce hamdolsun....Kelime bir sanattır...Yazmak ise aşktır.... Soruna verdiğim cevap yazmak eksenli bir cevap oldu ; ama yazmanın ve kelimenin benim için ne ifade ettiğini anlatmadan yapamadım... Ben adam gibi yazıları yazmak istiyorum...O yüzden kelimelerimi ADAM yerine koymakla işe başlıyorum öncelikle... Onlarda beni ve yüreğimi İNŞA ediyorlar...hergün biraz daha İmha olan dışımdaki dünyaya inat.... ....Kelimelerinizden selamlıyorum hepinizi dostlar.. | |
10 Kasım 2008, 20:37 | Mesaj No:5 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cvp: Haftanın Konuğu KADİR BAL
kelimeleriniz zai olmasın İnşaallah.. sizce dr Ali şeriatinin sinelere hakimiyeti kelimeleri adam gibi kullanmasımıdır veya ali şeriati hayatınızın neresinde...? |
11 Kasım 2008, 01:11 | Mesaj No:6 |
Cvp: Haftanın Konuğu KADİR BAL
Kelimeleri adam gibi kullanmak kadar; kullandığı kelimenin hayata/sokağa/mücadeleye yansıyan amelidir; sinelerde hakimiyet oluşturan....Bunca Alim ve tefsiri olmasına rağmen neden FİZİLAL VE SEYYİD KUTUP bizim göz bebeğimizdir?...Çünkü Seyyid Kutup İlmi bir tefsirden ziyade SİYASİ bir tefsir yazmıştır ama tefsirini ŞEHADETİYLE imzalamıştır... Bence DR.ŞERİATİ yaşadıklarını yazan VE yaZdıklarını yaşayan biriydi...Bundan dolayı ŞEHİD edilmiştir.. DOKTOR Ali Şeriati;özellikle DİNE KARŞI DİN, BİZ VE İKBAL ve KENDİNİ DEVRİMCİ YETİŞTİRMEK adlı kitaplarıyla hayatımda ciddi anlamda bir yer tuttu... Şeriati KEVİR adlı kitabında der ki: "Kişinin kendini kendi içinde yitirmesinden daha korkunç ne olabilir? Kişinin kendi içinde... ne desem?.. kendisiyle iç içe olmuş, kendilerini kendisi gibi göstermiş yabancılar olmasından daha büyük bir yıpranış olabilir mi?" sahi modernizmin bize hediye ettiği yıpranma ve travma da bu değilmidir?... Kendimiz kalabilmenin yollarını öğretmiştir değerli hocam Şeriati...Onun kitaplarını inceleyenler bilirler: Hubut'la; Aşkı Hacc ile; Eylemi Sefevi Şia'sı, Ali Şia'sı ile; Toplumsal arınmayı Öze dönüş'le; Kendisi olmayı Fatıma ile; Melekuti Kadını Dua ile; donanmayı Dine karşı Din ile; Düşmanı İnsanın dört zındanı ile; Tuzağı Yarının tarihine bakışı ile; Umudu Adem'in varisi Huseyn'le; Kıyamı İbrahim ile Buluşma da; Tevhidi öğrenmişizdir... "Gidenler Huseyni bir iş yapmıştır; kalanlarsa Zeynebi işler yapmalıdırlar; yapmıyorlarsa Yezididirler"!!! ifadesiyle ruhumuzun sloganını hayatın yüzüne bir yumruk gibi sallamayı öğretmiştir... Şeriati benim en çok yalnızlığımda...Hayatımın savrulmuşluğunda ama en çok direnmelerimde... DOKTOR ŞERİATİ: BENİM KENDİM KALMA SAVAŞIMIN İŞARET TAŞLARINDA... ŞERİATİ...KALBİMİN İÇİNDE Kİ YEDİ ODANIN BİRİNDE.... ŞERİATİ: İstanbulun ortasında...tüm yalnızlıklara, parasızlıklara, üzerime gelinmişliklere, Arasında yaşadığım HALKIN sorumluluğunu omuzlarımda hissedişlerime karşın sabahları her ezandan sonra uzun uzun uzaklara bakan gözlerimin kenarında, başımı dik tutuşlarımda, hayatımın hayatında... (selam üzerine olsun aziz hocam: DR.ŞERİATİ...SENİ ÇOK SEVİYRM) | |
11 Kasım 2008, 11:07 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Haftanın Konuğu KADİR BAL
Esselamu aleykum Öncelikle siteye hoşgeldiniz... İlk sorum Kendinizi üç kelime ile anlatın dersem bu kelimeler ne olurdu? 2.Nette okuduğunuz yorumları ne kadar samimi buluyorsunuz? 3.En sevdiğiniz yazarı öğrendik peki en sevdiğiniz sahabe hangisi? 4.En büyük korkunuz nedir? 5.Birde en sevdiğiniz isimler bir bayan bir erkek ismi? Şimdilik bunlar yeterli devamı gelecek inşAllah ) |
11 Kasım 2008, 18:12 | Mesaj No:8 |
Cvp: Haftanın Konuğu KADİR BAL 1-sizce islamda kırılma noktası ne zaman başlamıştır,peygamberimizin vefatı sizce kırılma noktası olabilirmi? 2-sizce biz müslümanlar islam tarihine bir müsteşrik kadar objektif bakabiliyormuyuz? 3-cemaatler arasındaki husumeti ve birbirlerini cekememezlikleri nasıl izah edebilirsiniz? 4-Mümin müminin aynasımıdır. ?eğer öyleyse izah edebilirmisiniz? 5-Yaptıklarınız , öldükten sonrası için yeterli olduğunuzu düşünüyormusunuz. Elbette yeterli değil yaptıklarını ve yaşam tarzınız sayesinde Allah azze ve celle nin rahmetinin sizi kuşatacağına inaniyormusunuz. ? 6-Gönderilmemiş mektubunuz, yarım kalmış şiiriniz var mı…? 7-Türban meselesi hakkında ne düşünüyorsunuz...? 8-Geleceğe yönelik hayalleriniz ve planlarınız nelerdir? 9-Hayat gayeniz ne? 10-bir gününüz nasıl geçiyor ? 11-Gun sonrasi kendinizi sorguya cekermisiniz? 12-Anne babaniza karsi nasil bir evlatsiniz? kardeslerinizle (varsa eger) dialoglariniz nasil? 13-soruları cevaplamak keyifli miydi sıkıntılı mıydı ?
__________________ Şu an yaptığınız hiçbirrr iş, Kılınmayı bekleyen vakit namazından daha önemli değildir!! | |
11 Kasım 2008, 18:47 | Mesaj No:9 |
Cvp: Haftanın Konuğu KADİR BAL
Değerli kardeşim ECRİN in sorularından başlayalım inş... 1) 3 kelime: şahidlik/şehadet, elem, şiir 2) Samimiyet açısından tabiki kalplerde saklı olanı ALLAH bilir lakin, yorumları samimilikten ziyade, çok sıradan ve klişe yorumlar yaptığımızı, yorum yapmak için yorum yapmış gibi olduğumuzu düşünüyorum...Oysa yorum kendisine yorum yapılan kişiye bir şeyler katmalı, onu zorlamalı, daha iyi çalışmalar ortaya koyması yönünde zorlamalı teşvik etmeli; uzun sözün kısası: yorum fakiri ve yorum cimrisi bir forum ahlakımız var; vesselam 3) Ebuzer el gıffari 4) Kendim olarak kalamamak ve başkasına dönüşmek 5) son sorunu düşündüm ama öyle özellikle sevdiğim bir bayan ve erkek ismi yok be kardeş)))) | |
11 Kasım 2008, 21:24 | Mesaj No:10 |
Cvp: Haftanın Konuğu KADİR BAL
...Değerli kardeşimiz Seher Yelinden devam edelim inş... 1)1-sizce islamda kırılma noktası ne zaman başlamıştır,peygamberimizin vefatı sizce kırılma noktası olabilirmi? İlk Kırılma Siyasi açıdan oldu. Neden hz EBUBEKİR halife oldu da hz ALİ olmadı diye. Öncelik Ali nin di diyenler açısından taa günümüze dek uzanan bir fırkalaşmanın sebebi oluşmaktadır...Bu bağlamda tarihsel bir tespit olması açısından bende müslümanların tarihteki ilk kırılma sebebi olarak bu vakıayı alıyrm..Evet, peygamberimizin hemen ölümünden sonra başlayan bu problem bir kırılmaya yol açmıştır.. 2) sizce biz müslümanlar islam tarihine bir müsteşrik kadar objektif bakabiliyormuyuz? Öncelikle Müsteşriklerin/oryantalistlerin büyük çoğunluğunun objektif bakmadıklarını söylemeliyim...Müslümanlar kendi tarihlerine elbette Kurani ilkeleri esas alarak bakamıyorlar..Tarih övgü veya sövgü kitabı değildir..Biz tarihe bakıp ya Övüyoruz ya Sövüyoruz...Eğer birileri bugün Şiiyse, Sünniyse, Selefiyse, ehli hadisse, ehli reyse emin olun bu tercihlerin hepsi TARİHTEKİ BEŞERİ YORUMLARIN din haline getirilmesinden kaynaklanıyr.. ehli sünnet ve l cemaat'in en yeşil tonu(selefilik) dan tutunda en açık tonuna dek (mürcie) şuan tek tek adını sayamayacağım BEYANİ/BURHANİ/İRFANİ ne kadar mezhep/disiplin/düşünce ekolü okulları varsa hepsi Müslümanların tarihinin bir sermayesi ve değeridir.Üzerinde tartışılır.Doğruları ve yanlışları vardır...Hiçbiri ED-DİN(sahin indirilmiş islam) değildir.İslamın bir yorumudur. ehli Şia'nın ise kendi içerisindeki en hadari ve en usuli tonlarının ve bunlar arasındaki Beyani/burhani/irfani ne kadar ekol disiplin düşünce tarzı varsa Hepsi Müslümanların tarihinin bir sermayesi ve değeridir.Ehli sünne denilen ve ehli şia denilen inanç sistemleri ALLAH TARAFINDAN gönderilmiş sahih İSLAM olduklarını düşünmüyorum. Şia nın yorumladığı /tekeline aldığı/ burdan büyük bir edebiyat ürettiği/burdan imamların masum olduğu akidesini dayattığı/ Şii olmayı İSLAM olmakla eşdeğer gördüğü gerçeğini maalesef görmezlikten gelemeyiz. Aynı şekilde Ehli Sünne çizgisinin yorumladığı /tekeline aldığı/burdan büyük bir tekfir edebiyatı ürettiği/burdan sahabelerin ve tabiinin ve et tabiinin sadece SÜNNİ oldukları "SELEFİ" (tırnak içinde selefi dikkat lütfen)oldukları dayatmasını /Sünni olmayı İSLAM olmakla eşdeğer gördüğü gerçeğini maalesef görmezlikten gelemeyiz... Bu açıdan ben İki tarafında kendi PARADİGMALARINI besleyebilmek için bu İSİMLERİ/DEĞERLERİ/SEMBOLLERİ kullandıklarını düşünüyorum... İsimler semboller hatta tarihi vakalar bile ne yazıkki ŞİA VE SÜNNİ algılayış tarafından parsellenmiştir.. Kabullenmesi zor belki ama üzgünüm gerçekler bu... Ama tüm bunlara ve parselasyon politikalarına rağmen hala LA Şİİ LA SUNNİ VAHDE VAHDE İSLAM diyebilen güzel insanlar var hamdolsun... Tekrar söylüyorum....ŞİA yı ve onun kendine özgün yorumlarını ve değerlendirmelerini REDDETMİYORUM.. tekrar söylüyorum: ..Sunniliği ve sunnizmin kendine özgün yorumlarını ve değerlendirmelerini REDDETMİYORUM... ŞİA YOKTUR/SÜNNİ YOKTUR demiyorum...Ben ŞİA= İSLAM; SUNNİ=İSLAM değildir diyorum... işte bu açıdan baktığım zaman insanlar tarihi bir veri bir ibret manzumesi olarak değil...Atalarının dinini RABBleştirmek amacıyla ele alıyorlar...O yüzden de Tarih okumaları ne yazıkki HAMASETTEN, SLOGANDAN, VE EZBERCİLİKTEN öte gitmiyor...diye acizanemce DÜŞÜNMEKTEYM...EN doğrusunu ALLAH bilir.. 3)cemaatler arasındaki husumeti ve birbirlerini cekememezlikleri nasıl izah edebilirsiniz? Cemaatler arası husumet başlı başına bir problem zaten...Her biri kendi din anlayışını Putlaştırmış durumdalar..Türkiye de ki mevcut konuşabileceğimiz Hiç bir cemaat; ister Nurculuğun değişik kolları olsun; ister Süleymancılık, İster Tasavvufun değişik Tarikatları olsun...Hiçbiri doğru dürüst İSLAMI anlayabilmiş değiller...Başlarında birtakım Hocaefendi veya kutup şeyh vs vs sıfatlarıyla duranlar da buna dahil... Aritmetik adam biriktirme savaşından başka ne var ki ortaya koydukları....HİÇ Mİ DOĞRULARI YOK PEKİ?...HİÇ Mİ GÜZEL İNSANLAR YOK? diye sorulacak biliyorum...Var olan Doğrular İSLAMINDIR zaten...Ama içlerinde bir takım doğrular yakalamışlar diye biz bütünüyle CEMAATLARI VE TARİKATLARIO OLUMLAYAMAYIZ....bu sefer de "bir kaç kişinin yaptığı hata bütün camiaya mal edilemez gibi" sözler söylenecek onu da biliyorum...Türkiyedeki mevcut cemaatların sorunsallığı bir kaç adamın hataları meselesi değildir..BİZATİHİ AKİDEVİ/İTİKADİ problemler içermektelerdir... Hem EGEMEN ZULÜM SİSTEMLERİYLE kurdukları iliş(kisizlik)lere baktığımız zaman hem de muharref algılarına baktığımız zaman bunun böyle olduğunu rahatlıkla görebilirz... 4). ve 5). sorularını izninle geçiyorum kardeşim... 6)Gönderilmemiş mektubunuz, yarım kalmış şiiriniz var mı…? Sürekli mektuplar yazıyrm..Gerek cezaevinde yatan İSLAMİ HAREKETTEN hükm giymiş abilere...Gerek dışarıdaki arkadaşlarıma...Elimde göndermediğim, öylece kalakalmış bir kaç mektup hala duruyr...İzlerini kaybettim bir iki kişinin...Ve öylece elimde kaldı özlemleri...ve tabiki tamamlanamamış onca yarım şiir...sonu gelmemiş..bitirilememiş..bir çok şiir...sağ da solda..müsveddelerimde...arkadaşlarımın kitaplarının arasında...unuttuğum köşelerde...bazen elimi attığımda denk gelyor...öyle..suskun şiirler.. 7) Türban meselesi hakkında ne düşünüyorsunuz...? Türban meselesi: Laik diktatöryanın paranoyası, müslümanların ise imtihanı,kiminin beslendiği tek mücadele alanı, kiminin alakasız ilgisiz bıraktığı bir acı... 8)Geleceğe yönelik hayalleriniz ve planlarınız nelerdir? Geleceğe yönelik klasik hayallerim yok...EV İŞ AŞ tabiki hayatın içinde olmazsa olmazlarımızdan...Yuva da olacak...İş de....İnş kimselere muhtac olmayacağımız bir rızk temini sağlar RABBİM bize...Bunun dışında asıl Gayem ve yüreğimin attığı TEMEL MESELEM: İSLAMİ MÜCADELE VE TEVHİDİ DAVETtir.... Allah izin verirse arapça eğitimi düşünyrm yurt dışında...Şayet bir kaç yıl içinde Mersine dönersem bir dernek/davet çalışması ve evlilik düşünyrm...Allahın izin verdiği kadarı ile tüm gücümüzle İlim/öğrenim/ Davet e yoğunlaşacam...Şimdilik bunlar... 9)Hayat gayeniz ne? Hayat gayem: Dikey anlamda Kulluk....Yatay anlamda DAVET VE ŞAHİDLİK temel gayem...Bireysel anlamda Şehadet...Toplumsal anlamda ŞAHİDLİK...Siyasal anlamda TEVHİD ...Hayat İman ve Cihad ALNIMIZIN YAZISI.... 10) bir gününüz nasıl geçiyor ? Benim günlerim....gündüzleri dergide olduğum için...genelde kitapların içinde geçiyor...Akşamları ise sohbetlerde seminerlerde...hafta sonraları İletişim psikolojisi, sosyal bilimler ve Kavram konuları irdelediğimiz ve işlediğimiz bir çizelgem var...Hafta içi akşamları ise KURAN ÇALIŞMALARI VE TEFSİR USUL çalışmaları ile devam... 11)Gun sonrasi kendinizi sorguya cekermisiniz? Sıklıkla Çekmeye çalışırm...Rabbim eksikliklerimizi kapatmamızı sağlasın...O nun bilinciyle bir yaşam ve ölüm nasip etsin... 12) Anne babaniza karsi nasil bir evlatsiniz? kardeslerinizle (varsa eger) dialoglariniz nasil? Kardeşlerimle diyaloğum iyi..Erkek kardeşimle beraber bir müzik grubumuz var..."GÜNEY DİRENİŞÇİLERİ" isminde..2 yıldır beraber çalıyrz...Ben kısa bağlama, kardeşim gitar çalıyor..Etnik müzik ve direniş parçaları, davet parçaları üzerinde çalışıyrz...Beraber 2 sene önce 4 bin kişilik bir FİLİSTİNE DESTEK MİTİNGİNDE çıkmıştık sahneye...O benim küçük mücahidim...ama yüreğimin DEV YOLDAŞI...Kız kardeşim ise..o da benim küçük savaşçım...Ama büyük dostum...dert ortağım...filistin bakışlım... Annemle çok ayrı bir DOSTLUĞUM var...Tarihe meraklı ve atılgan bir insandır...Hayatımızın enerjisidir... Tevhidi kavramam ve bilgilenmem noktasında da babamın emeklerini göz ardı edemem...Sabahlara dek süren daktilo seslerinin arasında büyüdüm...Onun gözlüklerinin arkasından bakan ve bana uzun uzun metodolojik açıklamalar yapan FELSEFE/SOSYOLOJİ VE DİN alanında ilk öğretmenim ve emektarımdır kendisi.... 13) soruları cevaplamak keyifli miydi sıkıntılı mıydı ? Sorularınıza gelince....Ciddi anlamda güzel sorulardı...Teknik sorulardı...Birikim istyr...Cevabları çok uzatmamaya çalıştım...Yoksa etraflıca cevap vermek gerekse saatlerce yazmam gerekebilirdi... Yine de çok teşekkr ederim...Sorularınız biraz da benim aynam oldu...Size cevab verdikçe kendime biraz daha bakabildim sayenizde... Çok teşekkür ederim...esselamualeykm | |
Konuyu Toplam 4 Kişi okuyor. (0 Üye ve 4 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Haftanın Konuğu | Belgin | Hafta'nın Misafiri | 17 | 29 Ağustos 2019 20:37 |
79.Haftanın Konuğu mecnun | Esma_Nur | Hafta'nın Misafiri | 27 | 30Haziran 2011 13:05 |
21.Haftanın Konuğu Tuğrulbey | İmamHüseyin | Hafta'nın Misafiri | 15 | 28 Nisan 2009 11:16 |
19.Haftanın Konuğu TufeyL | MERVE DEMİR | Hafta'nın Misafiri | 10 | 24 Mart 2009 13:06 |
17.haftanın konuğu Nermin | Medine-web | Hafta'nın Misafiri | 26 | 11 Mart 2009 00:53 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|