|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi: 11 Ocak 2009 (22:09), Konuya Son Cevap : 17 Ocak 2009 (17:52). Konuya 28 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
12 Ocak 2009, 17:15 | Mesaj No:21 |
Cvp: 10.Haftanın Konuğu Kebuter İslam olmak ile islamın şartlarını yerine getirmek aynı şeymidir. İslamın 5 şartını yerine getiren herkes müslümanmıdır. Kısacası islam ile sosyoloji ve psikoloji arasındaki ilişkiyi soruyorum. İslam olmak sosyoloji bilmeyi gerektirirmi. sosyoloji bilmeyen müslüman tanımı eksik olabilirmi? islamin sartlarini yerine getirmek islam olmaktir ancak bugun yaygin kani yerine getirmekten cok ezbere bilmek seklindedir. halbuki bir seyin bilgisine sahip olmakla o seyin ahlakina sahip olmak birbirinden cok farklidir. bu anlamda islam bilgisine, iman da ahlakina sahip olmaktir dinin. ayetlerden cikarim yapacak olursak, iman ve islam olarak dinde iki boyut vardir. iman bunun teorik yani kabullenme boyutudur, kalpte zuhur eder. ikinci asamadir. oncesinde teslimiyet yani islam olma bildiriminde bulunulur bu da kavlidir. sosyolojiyi modern anlamda toplum bilim olarak ele almayacagim, cunku bilimsel siniflandirma olarak disiplin olarak ortaya cikma tariihi cok da eskiye dayanmiyor. islam, kuranin vahiy surecinde once sahsiyeti, sahsiyetten de toplumu olusturmayi hedef alarak, arkasinda kamuoyu olusturmak hedefini guderek peyderpey nasil olduguna gore, islam bizzat sosyolojinin kendisidir, psikolojinin de kendisidir. disipliner anlamdaki sosyoloji ve psikoloji, keske onyargiyi biraksa da kuranin inzal surecini ele alarak yeniden sekillendirse kendisini eminim ki ilimlerin en ustune yerleseceklerdir. din malesef toplumumuzda dinamik degil statik, toplumsal degil bireysel (vicdani) mesele konumuna indirgenmeye calisilmistir. din madem bizim once kendi ic dunyamizi. kendimizden yayilarak da ailemizi ve ailelerden de neset ederek toplumu sekillendirecek bir tarz ise, evet sosyoloji bilmeyen (yani dinin sosyal boyutu oldugunun farkina varmayan) musluman tanimi da, psikolojik yani direk sahsiyeti ele alip vahiy ile sahsiyet olusturan bir olgu oldugunun farkinda olmamak da eksik musluman tanimidir. hatta ilk asamasi olmasi nedeniyle, psikoloji islam iliskisini kendisinde oturtamayan bir musluman tipi, sosyoloji ile islami iliskilendirememis bir musluman tipinden daha buyuk eksikliktir. dusunun ki inkar ve imani belirtilen sira ile ifade eden kelimei tevhid, tamamen bir psikolojik eylemdir. bir anda, hayatinizda o gune kadar herseyin en ustune koymus oldugunuz kultleri reddedip, kalbinizi sarmis olan bir inanc ile yepyeni bir kabule girisiyorsunuz. ve yine dusunun ki pesinden belki ailenizle, kardeslerinizle dusman kesiliveriyorsunuz. eger imanin guclu psikolojik telkinleri sizi etkisi altina almamis olursa, insan bir anda cevresinde bu derece yabancilasmayi ve yabancilanmayi asla kaldiramaz. islam, psikolojik guclu telkinleri ile sahsiyeti olusturup, sosyolojik saglam temeller atmayi gozetir ve bu sayede de kitleleri harekete gecirir. sosyolojik bir olgu olmasaydi, asla bir medeniyete donusmeyi basaramazdi. yeterli olmustur cevap insallah | |
12 Ocak 2009, 17:19 | Mesaj No:22 | |
Cvp: 10.Haftanın Konuğu Kebuter Alıntı:
Güzel tarif denemek lazım ama ordaki gibi çok hurma gerekli............Yemek bölümüne alsak bu tarifi Eminin tadı çok güzeldi zaten hurma tek başına yeter Teşekkürler bu güzel içecegin tarifi için........
__________________ Şu an yaptığınız hiçbirrr iş, Kılınmayı bekleyen vakit namazından daha önemli değildir!! | ||
12 Ocak 2009, 17:40 | Mesaj No:23 |
Durumu: Medine No : 38 Üyelik T.:
30Haziran 2007 | Cvp: 10.Haftanın Konuğu Kebuter
Bir iki nokya da da ben temas etmek istyrm..Gerçi sorular bize değil kebuter kardeşime sorulmuş.. Bunu da bir dip not olarak kabul edelim... Sosyolojik ve Psikolojik açıdan gerçek İslâm'ı ve islam anlayışını ortaya koymak için, ele aldığı konular üzerinden, bir yandan Kur’an’a dönüşü sağlamak, diğer yandan da yabancı unsurlar, örf ve geleneklerle karışmış bin dört yüz yıllık İslâm kültürünü ve din anlayışını Kur’an, akıl ve ilim perspektifinden sorgulama sonucu islamın sosyal ve psikolojik poyutu tam anlamıyla ''haritada'' yerli yerine oturtulabilir. Bunun için, tabiri caizse pergelin sabit ayağı Kur’an’da dururken, diğer ayağı da ondört asırlık İslâm geleneğini eleştirel olarak taramalıdır. Böylece yanlış inançlar ve anlayışlar, dine sonradan sokulan, hurafeler,mitolojiler, hadis adı altında Hz. Peygamber’e yakıştırılan sözler vs... ne kadar beşeri unsur varsa, hepsinin kolayca farkına varılacak sonucunda da sosyolojik ve psikolojik olarak toplumlarda yer edecektir. Böylece Statik din anlayışından, dinamik, ayaga kalkan, yürüyen nesiller yetişmeye başlar...İşte tam bu noktada , Hz. Peygamberin işaret ettiği din / islam !.. Anlayışına ulaşabilir ve doğal olarak da kitleleri ataga geçirir... Syglr.. |
12 Ocak 2009, 17:44 | Mesaj No:24 |
Durumu: Medine No : 1390 Üyelik T.:
16 Nisan 2008 | Cvp: 10.Haftanın Konuğu Kebuter medineweb ile nasil tanistiniz ve medinewebin dünü bugünü ve yarini icin düsünceleriniz?
__________________ ''Gönlüm Sükût-u Ezber Eyledi...!'' |
13 Ocak 2009, 02:01 | Mesaj No:25 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: 10.Haftanın Konuğu Kebuter
Hayırlı olsun Bize okumamız için hangi kitabı önerebilirsiniz? Ahirzamanda genç olmanın ne gibi götürüleri ve getirileri var? Forumdaki en sevdiğiniz kategori hangisidir? |
13 Ocak 2009, 07:19 | Mesaj No:26 |
Cvp: 10.Haftanın Konuğu Kebuter
medineweb ile medine hakkinda bir bilgi ararken tanistim. cok guzel bir site. fakat forumun yapisi bana karisik geldi. yeni bir script kullanilarak daha duzenli bir hale getirilebilir. yeni bir renk duzeni verilmesi de hos olur diye dusunuyorum. yarini icin ise temennim, web aleminde adindan soz edilen, daha aktif bir forum haline gelmesidir. peygamber efendimizi ele alan bir site olarak bu alanda oncu ve baska sitelerde yapilmamis orjinal calismalari iceren bir siteye donusturulebilir. onerebilecegim birkac kitap olacaktir. muhammed resit rizanin muhammedi vahiy adli eseri ve murtaza mutahharinin adl-i ilahi kitaplari. bir de taha islamin zirvedeki mankurtlar (resmi ideolojiye elestirel bir bakis) adli derleme eseri. begeneceginizi umuyorum ve bugunun turkiyesini tekrar degerlendirebilmek acisindan okunmali bence. ahir zamanda genc olmak meselesi ise... genc nufus aslinda islamin da toplum bunyesinde bulundurmak istedigi ve sayisisinin fazla olmasini ongordugu nufustur. davayi sahiplenmek adina bu gereklidir. ancak icinde bulunulan sartlar genclige bu imkanlari veya gucunu islam davasina sarfetme firsatini vermemektedir. butun islam ulkelerinde bu durunm boyle. insanlari bilerek ekonomik darlikta tutar rejimler ki hep baslari yerde dolassinlar, ekonomik anlamda iyilesmeye gidildigi anda basini yukari kaldiracak olan biteni gorecek ve sorgulamaya baslayacaktir, bu da rejimleri sallantiya sokacaktir. ancak gorulen odur ki hayati idame ettirme meselesi birinci mesele oluvermistir herkesin gundeminde. bu durum ister istemez genclerin evlenmesini de olumsuz etkilemekte, bunun sonucu olarak da yetisecek genc nesil sayisinin azalmasina sebeb olmaktadir. maddi anlamda sorun yasamayan genclikte de malesef hayatin tadini bir sure daha yasamak anlayisi buyuk oranda hakim oldugundan, bekar genclerin sayisi bu nedenle oldukca fazla. bakiyorsunuz adam 35 yasina gelmis ve evli degil, kadin 30unda ancak halen evinde. kimse nasip olmadi kalkani arkasina siginmamali, nasip kendi kendisine kisinin ayagina gelmez, kisi caba sarfedecek ki nasibi gelsin ona. bu durum zamanla musluman bir toplumda flort ve adabi muaseret sinirlarini asacak bicimdeki kadin-erkek iliskilerinin mesru gorulmeye baslamasini pesinden getiriyor. onlemi alinmassa seytan da bos durmayacak ve mesru gorulmeye baslanan zemini genisletecektir. bu da toplumun suanda sosyal anlamda sahip oldugu cok az degerden biri olan (ki tvlerin cogalmasi ile bu da kalmadi neredeyse) aile degerleri kavramini zedeleyecektir. aile bozuldugunda da toplumun tamamen bozulmasi zaten kacinilmaz olacaktir. kisaca, hayatin zevkleri de islamin dava olarak savunulmasida oncelikli olarak genclere hitap eden ve genclerce desteklenmesi beklenilen olgulardir. sahsiyet yapisi burada rol oynar. inanc ve dusunce hayati nasil ise, o genc kardesimiz ya bu olgulardan birisine agirlik vererek yonelecektir. forumdaki en sevdigim kategori sorusu ise tum forum cok guzel ve ilgimi cekiyor seklinde cevaplanmis olsun | |
15 Ocak 2009, 20:57 | Mesaj No:27 |
Cvp: 10.Haftanın Konuğu Kebuter Hayirli olsun kardesim Bende Soru Sorayimmi ?? himm Sorayim sorayim Nasil yasarsaniz öyle ölürsünüz, Nasil ölürseniz öyle hasr olursunuz ne ifade ediyor | |
15 Ocak 2009, 23:19 | Mesaj No:28 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: 10.Haftanın Konuğu Kebuter
Güzel sormuşsun abla bende bi kaç soru sorayım inşAllah.. *-Hangi gazeteleri okursunuz *-Yazılarını beğendiğiniz okuyun diyebiliceğiniz köşe yazarları isimleri? *-Dünyada bir hedefiniz var mı varsa nedir? *-En sevdiğiniz sahabe ve sevdiğiniz yönü? |
17 Ocak 2009, 17:52 | Mesaj No:29 |
Cvp: 10.Haftanın Konuğu Kebuter seydanur ve ecrine ortak cevap vereyim Nasil yasarsaniz öyle ölürsünüz, Nasil ölürseniz öyle hasr olursunuz ne ifade ediyor öldümüzde, hangi yaşam şekli üzere hayat devam ettiriyorsak, mead'da (ahırette) da aynı şekilde yaşayacağımızı anlıyorum. nasıl yaşarsanız öyle yaşarsınız da diyebiliriz buna. çünkü haşrolmak, ölümden sonra yaşamaya atılan adımın ilk basamağıdır. ahiret sözünün mead ile aynı anlamda kullanılması da manidardır. mead, iyd (sevınc, bayram denılse de asıl anlamı donus demektır) ile aynı köktendir. ıyd'in bayram anlamında kullanılması ıse mumınlerın donusunun cennet olacagı ve bu nedenle sevınenlerden olacagı dusunulerek ve temennı edılerek sevınc ve bayram anlamında, cennetten bır gunun mumınler ıcın dunyaya yansıması manasında kullanılmıstır. dunyadakı yaşantımız ne ıse ahıret yaşantımız da ya mead (bayram yerı) olacaktır ya da hazin olacaktır. nasıl yasarsak yanı dunyadakı yasantımız mead'dan yansıma seklınde bır yasantı ıse mahserımız de bayram sevıncı havasında gececektır. yok eger mead her seferınde bıze gelıyor ama bız ondan baglantıyı koparark bır yasam surdurmus ısek, o zaman mahserımız de bayramdan kopuk bır havada gececektır. bu kopuklugun olmaması ıcın de dunyada yasarken, tek dunyalı mı yoksa cıft dunyalı mı yasam surdugumuz onemlı. mumınler cıft dunyalıdır, bu nedenle tek yuzlerı vardır. kafırler ıse tek dunyalıdır bu nednele de ıkı yuzlerı vardır. yenı safak ve zaman, bazen de vakıt okurum samı hocaoglu, yusuf kaplan, tamer korkmaz begendıgım kose yazarları dunyada hedefım zulmu durdurabılecek bır gucun allahtan bana nasıp edılmesı ve buyolda yasamak en sevdıgım sahabe, hepsını severız tabı de ebu zer tavrı ıle benı cok etkılemıstır. haksızlıga karsı kım olursa olsun tepkısını vermekten cekınmemesı yonu yanı | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Haftanın Konuğu | Belgin | Hafta'nın Misafiri | 17 | 29 Ağustos 2019 20:37 |
21.Haftanın Konuğu Tuğrulbey | İmamHüseyin | Hafta'nın Misafiri | 15 | 28 Nisan 2009 11:16 |
17.haftanın konuğu Nermin | Medine-web | Hafta'nın Misafiri | 26 | 11 Mart 2009 00:53 |
14. Haftanın Konuğu Seleme | Medine-web | Hafta'nın Misafiri | 69 | 14 Şubat 2009 23:07 |
4.Haftanın konuğu PeygamberGülü | Medine-web | Hafta'nın Misafiri | 16 | 29 Kasım 2008 14:56 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|