Efendimiz (s.a.v) ve Espri

[MERVE DEMİR]

Efendimiz (s.a.v) ve Espri

Evet, ben de şaka yaparım, fakat şaka yaparken bile sadece hakikati söylerim."

Hz. Muhammed Mustafa (SAV)

[TufeyL]

Allah razı olsun kardeşim,bu konu ile alakalı asrı saatten bir kaç örnek versek daha iyi olur diye düşünüyorum... :101:

selametle...

[Emekdar Üye]

Devamı gelecekti inşAllah kardeşim

Adamın biri Peygamberimizin amcasıoğlu Abdullah bin Abbas'a sordu:

"Peygamber Efendimiz şaka yapar mıydı"

"Evet, yapardı."

"Şakalarından bir örnek verir misiniz"

"Bir gün hanımına bol bir elbise giydirdikten sonra;

"Güle güle giy, Allah'a şükret ve gelinler gibi yerde sürü' diye takıldı."

----------------------------------------

Peygamberimiz kimsesiz, fakir, yoksul, herkesin yüz vermediği, ilgilenmediği insanlarla küçük şakalar yapar, kalplerini kazanırdı.

Enes bin Mâlik anlatıyor:

"Bir gün adamın biri Peygamber Efendimizin huzuruna geldi ve kendisinden bir binek hayvanı istedi.

"Peygamberimiz ona, 'Peki, sana bir dişi deve yavrusu vereyim mi' diye takıldı.

"Adamcağız, 'Yâ Resulallah, ben sizden bir binek istiyorum, dişi deve yavrusunu ne yapayım"

"Peygamber Efendimiz gülerek:

"Bütün develer dişi deve yavrusu değil midir?' buyurdu."

------------------------------------------

Peygamberimizin dadısı ve Zeyd bin Hârise'nin hanımı Ümmü Eymen, bir gün Peygamber Efendimize gelir ve onu evine davet eder:

"Yâ Resulallah, beyim sizi davet ediyor."

"O da kim, hani şu gözlerinde beyazlık olan adam mı?"

"Beyimin gözlerinde beyazlık yok yâ Resulallah!"

"Evet, gözlerinde beyazlık var."

"Vallahi yok yâ Resulallah."

"Hiçbir insan yoktur ki, gözlerinde beyazlık bulunmasın."

------------------------------------------

Peygamberimizin buna benzer bir latifesini Hasan-ı Basrî Hazretleri rivayet ediyor:

Bir gün yaşlı bir kadın Peygamberimize gelerek:

"Yâ Resulallah! Cennete girmem için bana dua eder misiniz?" dedi.

Peygamber Efendimiz:

"Yaşlı kadınlar Cennete giremez" diye ona takıldı.

Bunun üzerine kadın ağlayarak oradan ayrıldı.

Peygamber Efendimiz, Sahabîlere:

"Gidin ona söyleyin, 'Sen Cennete yaşlı olarak giremezsin.' Cenab-ı Hak, 'Biz onları yepyeni bir yaratılışla yarattık da, eşlerine sevgi ile düşkün hep aynı yaşta genç kızlar yaptık' buyurmuyor mu?" (Vakıa Sûresi, 36.)

selametle...

[TufeyL]

Rasulullah zamanında Nuayman adlı oldukça şakacı bir sahabi varmış. Mescidi Nebide kör bir sahabi kendisini ufak abdest için birisinin dışarı götürmesini ister. Nuayman gel götüreyim der. Kör adamı alır mescidin bir köşesine götürür ve işte bursı dışarı ve uygun bir yer burada abdestini bozabilirsin der. Kör adam inanır ve mescidin köşesinde ufak abdestini yaparken sahabeler yetişir ve sen ne yapıyorsun burası mescidin içi der. Kendisini Nuaymanın kandırdığını anlayınca eğer Nuaymanı elime geçirirsem şu sopayla kafasını kıracağım der.

Devir gelir Hazreti Osman zamanına. Her ikiside sağdır. Kör sahabide Nuaymanda. Bir gün Nuayman mescide gelir bu kör adama ikinci şakasını yapmaya karar verir. O sırada Hazreti Osman namaz kılmaktadır. Nuayman gelir köre der ki hani sen Nuaymana vuracaktın ya, işte Nuayman diye Namaz kılan Hazreti Osmanı el yordamı ile gösterir. Kör adam sopayı kaldırdığı gibi Nuayman sandığı Hazreti Osmanın kafasına vurur. Sahabeler ne oluyor niye Osmana vuruyorsun derler. Kör isa ben Nuaymana vurmak istemiştim ne bileyim der. Şakacı nayman ordan tüymüştür.

[TufeyL]

Şakacı Sahabi Nuayman, Mescidi Nebiye dışarıdan gelen yabancı bir bedevinin mescidin dışında bin direğe bağlı devesini görür. Bedevi namaz kılmak için içeri girmiştir.

Sahabeler Nuaymana karınlarının çok acıktığını canlarının et istediğini söylerler. Nuayman dururmu, hemen bedevinin direğe bağlı devesini çözer alır gider uzakta keser, ocak kurar kazana doldurur deveyi ve pişirmeye başlar. Bu arada mescidden çıkan bedevi devesini göremeyince

Ya Rasulallah, deveme ne oldu, deveem deveem diye figan eder. Bütün sahabe gülmektedir. Nuayman deveyi kazanda bırakır, bir çukurdaki çalılıkların içerisinde saklanır. Rasulullaha bu işi Nuaymanın yaptığı rapor edilir. Nuaymanın saklandığını gören bir sahabiye Nuayman sakın söyleme der. O sahabiye Rasulullah Nuaymanı sorunca, dili ile bilmiyorum ya Rasulallah derken eliyle Nuaymanın bulunduğu çalılığı işaret eder. Rasulullah çalılığa gelince altında gözleri parlayan Nuaymanı görür ve orada dişleri görününceye kadar güler. O sahnenin kendisini çok güldürdüğünü söyler. Sora beytülmalden bedeviye bir deve verilir ve deveyi bütün ashap ve Rasulullah afiyetle yerler.

[TufeyL]

Peygamber EFENDIMIZ (S.A.V) Saka yapmayi sever fakat asla insanlari üzücü ve kirici sakalar yapmaz Ashabi’ninda yapmasina engel olurdu. Peygamberimiz’in s.a.v. sakalarindan biride söyledir:

Bir gün ÜMM-Ü EYMEN isimli bir kadin RESULULLAH'A gelerek "Ya Resulullah s.a.v. kocam sizi davet ediyor deyince. Resulullah s.a.v. kocaniz iki gözünde beyazlik olan adam mi?diye sordular.
"Hayir, onun gözünde beyazlik yoktur."
"Hayir, hayir var. Kadin yine "Hayir yok" deyince Resulullah s.a.v. gözünde beyazlik olmayan olur mu? buyurdular.


Kendisine cocuk yastan itibaren hizmetinde bulunan Hz. Enes’e r.a. latife olsun diye iki kulakli derdi. Efendimizden s.a.v. yüzlerce Hadis nakleden Hz. Enes’in r.a.istime duyusu oldukca kuvvetliydi. Cabuk isitirdi bu saka onun icin büyük bir iltifatti ve daha dikkatli dinlemeye tesvik manasi tasiyordu.


Hz. ALİ r.a. ile beraber kahvalti etmektedirler. Hz. Peygamber s.a.v. gülümsemektedir, cünkü caktirmadan yedigi zeytinleri Hz. Ali’nin r.a. önüne yigar. Sonunda Hz. Ali’ye r.a. önündeki zeytinleri göstererek:

“Ey Ali (r.a.) cok acikmissin herhalde, ne kadarda cok zeytin yemissin” buyurur.

Hz. Ali (r.a.) sakayi anlar ve hemen cevap verir: “Evet Ya Resulullah s.a.v.” der, fakat siz daha cok acikmissiniz herhalde. Baksaniza önünüzde hic cekirdek yok cekirdekleriyle beraber yemissiniz.

[KuM TaNeSi]

Emanetim Üyemizden Alıntı

[size=xx-large]
Evet, ben de şaka yaparım, fakat şaka yaparken bile sadece hakikati söylerim."

Hz. Muhammed Mustafa (SAV)[/size]

elhamdülillah bu hadisten sonra şaka yaparken daha dikkat ediyorum..