|
Konu Kimliği: Konu Sahibi seydanur,Açılış Tarihi: 05 Ekim 2008 (17:54), Konuya Son Cevap : 05 Ağustos 2009 (18:00). Konuya 3 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
05 Ekim 2008, 17:54 | Mesaj No:1 |
Babaların En Güzeli (s.a.v.) Babaların En Güzeli (s.a.v.) Babaların En Güzeli (s.a.v.) Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Hazretleriyle, kızları arasında özel birkonuma sahip olan Hz. Fatıma (r.a.) annemiz arasında geçen hatıralar,baba-evlat ilişkileri konusunda ümmetine son derece açık ve anlamlımesajlar vermektedir. Denebilir ki, En Sevgili’nin en sevdiği evladıylabirlikte yaşadığı sevinçler, hüzünler ve acılar, hâlâ her biri birerdeğerli örnek olarak duruyor karşımızda… İlk örneğimiz, Hz.Fâtıma’nınnikâhının kıyıldığı günle ilgili… Gözyaşları Yanaklarından Süzülüyordu Nikâh merasimi tamamlanmıştı. Bir tabak taze hurma ve Bilâl’indağıttığı şerbet ikramından sonra davetli ashabın şahitlik ederekdualarda bulunduğu cemiyet sona erdiğinde, Sevgili Peygamberimiz(s.a.v.) Hz. Ali ile nikâhlarının kıyıldığını, ciğerpâresi Hz.Fâtıma’yahaber verdi. Bu esnada gözyaşları yanaklarından süzülerek sakalınııslatıyordu. Hz. Fatıma dayanamadı, sordu: -Babacığım! Niçin ağlıyorsun, neden böyle hüzünlüsün? Şefkat dolu yüreğiyle ve ipekten yumuşak sesiyle, hüznün eşlik ettiği sözlerle şöyle cevap verdi Nebiyy-i Ekrem: -Kızım! Doğrusu ağlayışım senin için… Çünkü sen de benim gibi annendenmahrum kaldın. Keşke Hatice de sağ olsaydı. Sevincimizi paylaşsa,çeyizlerini kendi elleriyle yapsaydı… İşte bunun için ağlıyorum. Bu tablo sıradan bir düğün tablosu değildi... Bu tablo, bir babanın yetiştirdiği evladını gelin ederken ağlamasının da “erkekliğe yakışacağını” ortaya koyan bir tabloydu. Yine bu tablo şefkatin, vefânın ve hüznün kendisine en çok yakıştığıKâinatın Efendisi’nin, kız evladına sahip tüm babalara sunduğu en güzelörnek tabloydu… Altına Hırkasını Sererdi Sevgili Peygamberimizin, kızı Hz. Fâtıma ile olan beraberliklerinde onakarşı derin bir şefkat, sevgi ve onun kişiliğine duyulan yüce bir saygıvardı. Kâinatın Efendisi (s.a.v.) sahibi olduğu maddî ve manevîmakamları bir kenara bırakarak, biricik kızını görmekten yana sonderece sevinç duyan biricik baba olarak karşılardı Hz.Fâtıma’yı… Zaman zaman evinde misafir eder, zaman zaman daonun evine giderdi. Kendisini ziyarete gelen kızını görünce hemen ayağakalkar, onu alnından öper ve sırtındaki hırkasını, çok değer verdiğikızının altına fona bir saygı ifadesi olarak sererdi. Bu uygulama her defasında böyle cereyan eder, Hz. Fâtıma da biricikbabasını, evinde benzeri şartlarla misafir eder, ellerinden öperek,sahip olduğu tek minderine oturturdu… Belki o zamana kadar hiçbir babanın kızına sergilemediği bu davranışbiçimini insanlar göre göre etkilenmeye başladılar. Mekke döneminde, ogünün cahiliye toplumu olarak adlandırılan insanları, SevgiliPeygamberimizin (s.a.v.) davranışlarını benimseyerek artık kızçocuklarını hor gören kimseler değil, onları “’ınbir armağanı” olarak kabul eden kişiler haline geldiyse eğer, bundaEfendimizin kızlarına olan şefkati ve sevgisinin önemli rolü vardı. İbadetlere Teşvik Ederdi Peygamberimizin tüm aile fertleri gibi Hz. Fâtıma da O’nun manevî terbiyesine muhatap olmaktaydı. Yüce [COLOR=DarkOrchid]Resûl (s.a.v.) ciğerparesi kızını ve damadını, ’ın rızasını kazanan kimseler olarak görmek istiyor, bu hususta çaba gösteriyordu. “Ey Habibim! Ailene namaz kılmalarını söyle. Ve Sen de bunda sebatkârol!” (Tâhâ, 132) âyeti nazil olduktan sonra sabah namazına giderkenmutlaka Hz.Fâtıma’nın evinin penceresinde durur, -Kızım namaza kalkın, diyerek bu vazifesini yerine [COLOR=Blue]getirirdi. Yine bir Kurban Bayramı gününde bu kez sevgili kızını, kesilecek kurbanının başında bulunmak üzere çağırmış ve şöyle buyurmuştu: -Fâtıma! Kalk gel, kurbanının başında bulun. Çünkü kurban kesildiğivakit akan ilk kan damlasıyla, işlediğin her günahın affolunur.Kurbanın kesilirken de şu âyeti oku: “Şüphesiz benim namazım da ibadetlerim de, kurbanım da, hayatım da, ölümüm de, hiçbir ortağı bulunmayan Âlemlerin Rabbi Allah içindir. Ben böylece emrolundum. Ve ben Müslüman olanların ilkiyim.” (En’âm, 162-163) Görüldüğü üzere, Sevgili Peygamberimiz, ibadetlerini yerine getirmesihususunda biricik kızına teşviklerde bulunmakta, onun ahiret hayatınaönem vermekte ve ona yol göstermektedir. Bir başka ifadeyle, ibadetleriönce o çok sevdiği kızına teklif ve emretmektedir. Kızının Aile Saadetini de Önemserdi Her ailede zaman zaman yaşanması muhtemel birtakım anlaşmazlıklarkonusunda, kızına da damadına da aynı anlayışı ve nezaketi gösterenyönüyle de günümüz babalarına örnekler sunmuştur Efendimiz… Sözgelimi,bir ziyaretinde evde Hz. Ali’yi bulamayınca kızından nerede olduğunusormuş Hz. Fatıma da bir konuda tartıştıklarını ve Hz. Ali’nin küserekevi terk ettiğini ifade etmişti. Hemen konuyla ilgilenen Resûl-i Ekrem(s.a.v.) Efendimiz, Hz. Ali’yi, mescidin bir köşesinde toza toprağabulanmış bir şekilde uyuyor vaziyette bulmuş ve ona şefkat dolu sesiyleseslenmiş: -Kalk ey Ebû Türâb, kalk bakalım!... diye kaldırmış bir taraftan da elleriyle üstündeki tozu silkelemeye çalışmıştı. Peygamberimizin kendisiyle böylesine içten bir davranışla ilgilendiğinigören Hz. Ali’nin gönlündeki buzlar erimiş ve Hz. Fâtıma’yı bir dahahiçbir şekilde üzmemek üzere kendisine söz vermişti… Hatta Efendimizin,toza toprağa bulanmış halini bile severek ona “Ey Toprak Babası!” diyehitap etmesinden çok hoşlandığını da söyler dururmuş Hz. Ali… Kızını ve damadını barıştırıp dönerken öylesine mutluymuş ki SevgiliPeygamberimiz, etrafındakilerin dikkatlerinden kaçmayan bu sevincini şusözlerle tamamlamış Efendimiz: -Allah beni çok sevdiğim iki insanın barışmasına vesile kıldı çünkü… Resûl-i Kibriyâ (s.a.v.) Efendimiz’de bir babanın sahip olması gerekensevgi, şefkat, merhamet ve kişiliğe saygı, gönül almak, gönlünü hoşetmek, ibadetlere teşvik etmek ve aile saadetinin devamını sağlamakmaksadıyla desteklemek gibi en güzel özellikler, en güzel örnekkıvamında tecellî etmiştir. Diyebiliriz ki, bu özellikleriyle O, geçmişve gelecek tüm insanlar içinde “en mükemmel baba” sıfatına sahiptir. Son anlarında, Yine Kızıyla Geçmiş ve gelecek tüm insanlığa en güzel örnekler bırakan SevgiliPeygamberimizin vefatı öncesinde yaşananlar da son derece anlamlıdır.Kâinatın benzerini bir daha göremeyeceği bu eşsiz sevgi ve saygınümunesi baba evlat arasında yaşananlar, doğrusu nice edebî metinlereilham verecek etkiye sahiptir.Ölüm gerçeği, ayrılık acısı, hüzün, sevinç, teslimiyet, rıza veyaklaşık altı aylık hasretin sonunda yeniden kavuşma… İşte bunlar,Kâinatın Efendisi’yle ciğerparesi arasında yaşananların sankişifreleriydi… Resûl-i Kibriyâ (s.a.v.) Efendimiz, tutulduğu ateşli hastalığın artmasıüzerine, son günlerini Hz. Aişe’nin yanında geçirmektedir. Bir an olsunbiricik babasının yanından ayrılmak istemeyen ciğerparesi, o günEfendimizin çektiği acının daha da fazlalaştığını hissederek, -Vâh babacığım! Ne kadar çok acı çekiyorsun! demiş ve gözyaşlarını tutamamıştı. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz, -Üzülme kızım. Baban artık sıkıntı çekmeyecek, diyerek teselli etmişti biricik evladını… Sonra kendisine yaklaşmasını istemiş ve kulağına bir şeyler söylemiş bukez Hz. Fâtıma’nın ağlaması daha da artmıştı. Tekrar yaklaşmasınıisteyerek yine kulağına bir şeyler fısıldamış, bu defa yüzünde tebessümçiçekleri açmıştı ciğerparesinin… Meğer, ilkin artık Mevlâ’ya kavuşma anınınyaklaştığını haber vermiş, ikincisinde ise O’na en önce kavuşacakkişinin Hz. Fâtıma olacağını müjdelemişti kendisine… Sonraki saatlerde ise, şehadet parmağını semaya kaldırarak “Allah’ım! Beni Refîk-i A’lâ’ya ulaştır.” diyerek Mevlâ-yı Zü’l-Cemâl’e ruhunu teslim etmişti… O’nun vefatıyla, artık “bütün gündüzlerinin üzerine geceninkaranlıklarının çöktüğüne” dair şiirler inşâd eden bu biricikciğerparesi, beş buçuk aylık bir hasretten sonra günden güne eriyen birmum misali tükenip-bitmiş ve yeniden ebedî bir hayata doğmak,Sevgililer Sevgilisi’ne kavuşmak üzere, hayata gözlerini yummuştu. Beşbuçuk ay süresince hasret acısıyla yaşlar döktüğü gözlerini… Prof. Dr. Mehmet Emin Ay __________________ " Takdir-i Hüdâ kuvve-i bâzû ile dönmez , Bir şem'a ki Mevlâ yaka, üflemekle sönmez !!! " | |
Konu Sahibi seydanur 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Efendimiz ve GAYB | Hz.Muhammed(s.a.v) | seydanur | 4 | 1981 | 11 Ocak 2009 23:56 |
Ey Filistinli Çocukların Rabbi! | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | Seyyid | 3 | 1804 | 07 Ocak 2009 10:34 |
Çok komiksin İsrail! | Makale ve Köşe Yazıları | seydanur | 0 | 2079 | 05 Ocak 2009 19:57 |
Peygamberimizin en sevdiği yiyecek ve içecekler | Hz.Muhammed(s.a.v) | seydanur | 0 | 1787 | 30 Aralık 2008 20:33 |
Ey masum ve güzel evladım! | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | seydanur | 1 | 1926 | 18 Kasım 2008 18:22 |
05 Ekim 2008, 20:28 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Babaların En Güzeli (s.a.v.)
Peygamber efendimiz müslümanlar için örnektir. O'nun aile içindeki davranışlarıda bize örnek teşkil etmektedir. Bu örneği tam manası ile hayatımıza işleyelim inşALlah. Güzel bir yazı paylaşmışsın bizimle Allah razı olsun seydanur... |
05 Ekim 2008, 20:43 | Mesaj No:3 |
Cvp: Babaların En Güzeli (s.a.v.)
öncelikle aramıza hoşgeldin allahımme salli ala seyyidina muhammedin ve ala ali seyyidina muhammed | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Anne-babaların dikkat etmesi gereken başlıca noktalar. | AlimOğlu | Çocuk Ve Gençlik Eğitimi | 7 | 29 Mart 2016 02:21 |
Sözlerin En Güzeli ZİKİR.. | nurşen35 | İslami Haberler | 5 | 18 Aralık 2015 10:25 |
İlaçların En Güzeli : Anne | Nesli_Nur | Çocuk ve Aile Sağlığı | 2 | 20 Mart 2013 13:02 |
Yaratıcıların en güzeli ! | BEDİİ HAMİT | Makale ve Köşe Yazıları | 3 | 05 Kasım 2010 18:01 |
Evlilikte anne babaların kavgasının çocuğa etkileri | MERVE DEMİR | Evlilik-Nikah Konuları | 0 | 14 Nisan 2009 01:06 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|