|
Konu Kimliği: Konu Sahibi CaferTayar,Açılış Tarihi: 17 Nisan 2008 (11:32), Konuya Son Cevap : 16 Kasım 2016 (20:35). Konuya 6 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
17 Nisan 2008, 11:32 | Mesaj No:1 |
#Taşıyıcı annelik#Konusuna dair #Taşıyıcı annelik#Konusuna dair İnsanlar ‘amcanın sperminin ya da teyzenin yumurtasının kullanılması’ hususunda ‘ bu da evlatlık gibi bir şey’ düşüncesine itilmek isteniyor… Halbuki bu düşünce evlatlıkla ilgili İslam dininin hükümlerini bilmemekten kaynaklanıyor. Evlat edinileni, edinenin çocuğu haline getirmiyor İslam. Hatta Kur’an-ı Kerim’de onların bizzat anne ve babalarının adıyla çağırılmaları isteniyor. Batı hukukunda olduğu gibi evlatlık aldığında nesep itibariyle size bağlı olmuyor. Sizin öz çocuğunuz olmuyor. Annesi babası bellidir. Hâlbuki taşıyıcı annelikte genetik yapı birbirine karışıyor. Hiç benzer tarafı yok. İslam dininde nesep bellidir. Nesep nakledilmiyor. Sadece dünya hukukunda birtakım değişiklikler var. Biyolojik anne ve baba gibi kavramlar da ortaya çıkıyor. Taşıyıcı annelikten önce teyzesinin yumurtası ya da amcasının spermiyle çocuk sahibi olunmasında birçok problem çıkar ortaya. Akrabalık kavramı ortadan kalkar. Annesinin yumurtasıyla çocuk doğuran biri hem kardeşini doğurmuş olur hem de kendi çocuğunu. Sonuç itibariyle zina da veled-i zina da olmuyor. Çünkü veled-i zina, zina fiilinden elde edilendir. Burada zina fiili yok. Yok, ama zina fiiliyle meydana gelen çocuktan daha büyük problemler ortaya çıkarıyor bu. Çünkü zina yoluyla elde edilen çocuğun annesi babası bellidir. Bunda dedesi babası olabilir, teyzesi annesi, hatta kendi kardeşini, dedesinin çocuğunu doğurabilir bir kişi. Teknik olarak adı zina değil ama İslam’ın nesli muhafaza prensibine külliyen aykırı. Taşıyıcı annelik kesinlikle caiz değil. Kişi sadece rahminde başkasının embriyosunu taşıyor…denemez. Çünkü embriyoyu taşıyor; ama rahminde gen alışverişi var. Baskınlık her ne kadar yumurtanın sahibinde gibi görünse de karışma var. Sütkardeşliğinde de öyle. Bilim tespit etmiş durumda. Sütle dahi bir miktar genetik transfer var. Bu işler ne tıbben, ne de hukuken etik... Yardımcı üreme tedavisi bazı ülkelerde yasal. ABD’de bazı eyaletlerde yasak, bazılarında serbest. Tıbben zor bir işlem değil. Ülkemizde olayın hukukî ve dinî boyutu var. Spermi ya da yumurtayı veren kişi acaba ne kadar sağlıklı? Yapılıyorsa tamamen kontrol dışı demek. Genetik geçici hastalıklar olabilir. Bazı kan ve metabolizma hastalıkları. Donör olan şahıs, ister sperm, ister yumurta versin, AIDS, Hepatit B ve C gibi bazı enfeksiyon hastalıkları taşıyor olabilir. Genetik hastalıkların bir kısmı bilinmeyebilir. Şizofreni gibi bazı akıl ve ruh hastalıkları da genetik yoldan aktarılıyor. Bir de miras hukuku var. Sperm ve yumurtayı bazen bildiğiniz şahıstan alıyorsunuz. Yarın öbür gün hak iddia edebilir bu çocuk. Çünkü genetik anne ya da babası. Ne kadar sözleşme yaparsanız yapın, dünyada bunun örnekleri, mahkemeler var. Genetik annelik, genetik babalık o çift ve donör olan şahısta bazı psikolojik sıkıntılara sebep olabiliyor. Kendi çocuğu olmayabiliyor; ama halbuki kendinden olmuş çocuklar var ortada. Veya kimlerin donör olabileceğini, kaç kişiye bağışta bulunabileceğini iyi ayarlamak lazım. Aksi takdirde belli bir toplum içinde aynı genetik materyale dâhil kardeş, yarı kardeş, üvey kardeş gibi ihtimaller de ortaya çıkabilecek. Bu gibi sakıncalar içeriyor. Tıbbî, hukukî, sosyal sorunlara yol açacağı belli. Mehmet TALU | |
Konu Sahibi CaferTayar 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Hacet kapısın tıklarken | Şiirler ve Şairler | CaferTayar | 0 | 2021 | 13 Eylül 2008 11:34 |
geçmiş zaman aynası | Şiirler ve Şairler | CaferTayar | 0 | 2133 | 13 Eylül 2008 11:29 |
Cuma Günü Selevat Getirmenin Önemi: | Dua Bölümü | Seyyid | 1 | 2484 | 12 Eylül 2008 12:39 |
rahmet katrelerinde bir cuma soluğunda dua | Dua Bölümü | CaferTayar | 0 | 2359 | 12 Eylül 2008 12:31 |
Hayat ve kulluğumuz açısından Ramazan | Cuma-Bayram-Kandiller | CaferTayar | 0 | 2037 | 06 Eylül 2008 13:07 |
17 Nisan 2008, 11:33 | Mesaj No:2 |
Cvp: Taşıyıcı annelik
-------------------------------------------------------------------------------- Alternatif üreme tekniklerinin İslam dininin temel prensiplerinin çizdiği sınırlar içinde kullanılması meşru ve caizdir. Bu sınırlar şunlar: Tüp bebek metodunda kullanılan malzeme ki; bunlar yumurtadır, spermdir mutlaka evlilik birliği içinde nikâh altındaki çiftlerden temin edilmesi vazgeçilmez bir prensiptir. Bu uygulamalarda evlilik birliğini gereksiz kılacak herhangi bir yaklaşım İslam’ın temel prensipleriyle kesinlikle bağdaşmaz. Mesela evlilik birliği yokken sperm teminiyle çocuk sahibi olmak. Tıp bunu mümkün görüyor ve uyguluyor da. Ama İslam dini buna izin vermiyor. Çünkü bu, evliliği gereksiz kılan bir uygulamadır ve nesli muhafaza prensibine de aykırıdır. Kadın eş, yumurta sahibi olarak, yumurtanın döllendikten sonra yetişmesini sağlayacak rahim sahibi olarak zaruri bir varlıktır. Erkek eş de spermin temin edilmesi veya hiç spermi olmuyorsa ileri teknolojide klonlamada hücre temin edilecek varlıktır. Bu yaklaşımda evvela aile sağlığı ve saadeti için bu yöntemlerin kullanılmasına tıp uzmanları gerek duyacaklar. Tabii önce ailenin kendisi ihtiyaç hissedecek buna. Çocuk sahibi olmak istiyoruz. Toplumumuzda öyle çevreler var ki, çocuk sahibi olmayı toplumun devamı için bir mecburiyet kabul ediyorlar. Çift normal şartlarda çocuk sahibi olamıyor. Yardımcı üreme tekniklerine ihtiyaç söz konusu. İslam, mutlaka ‘dene’ diye zorlamıyor tabii ki. Ama isterse, bu caiz değildir, denemez. Çünkü neslin devamı İslam’ın prensibi. Bu takdir-i ilahidir, kadere baş eğeceğiz, denmesi gerekmiyor. Doktorlar buna tıbbî çare var diyorlarsa bu çareyi kullanma durumundayız. Yani bazı çevreler ‘Allah’ın iradesine mi karşı geliyorsun?’ diyor. Bu da Allah’ın iradesi. O bakımdan bu noktada geniş davranıyoruz. Kısırlığın sebebi kimde olursa olsun, nesep kavramının devamı için hem anne hem de baba tarafından genetik yapı da düzgün devam etmelidir. Annenin özellikleri rahmindeki kendi yumurtasında devam ediyor. Eskiden nesebin baba tarafından devam ettirildiği sanılıyordu. Halbuki bugünkü biyolojik bilgilerimize göre en azından eşit devam ettiriliyor. En yeni bilgileri devreye sokarsak annenin daha hakim unsur olduğunu görüyoruz. 23 kromozom anneden, 23 kromozom babadan birleşiyor ama kromozom altı bir gen grubunun sadece anne yumurtasında bulunduğu tespit edildi. Bundan dolayı annenin yumurtalıklarında bir arıza varsa bir başka kadının yumurtalığından alınacak bir kök hücre ile kadının tedavi edilmesi caiz değildir. Çünkü yumurtalığından kök hücre alınan kadının özellikleri tedavi edilen kadının yumurtalıklarına intikal edecektir. Bir başka kadından alınan yumurtanın anne adayına nakledilmesi de caiz değildir. Kök hücre ile rahmin tedavisi de caiz değil. Çünkü riskli. Bugün tıp anne rahminde gelişmekte olan ceninin gen alışverişine devam ettiğini gösteriyor. Hatta sütle beslenme sırasında bazı genetik özelliklerin süt yoluyla geçtiğini gösteriyor. Babanın testisleri arızalıysa buradan özel bir cerrahi metotla sperm avına giriyorlar. Ondan da netice alınamadığında, sağlam birinin testislerinden alınan kök hücre ile tedaviye de, aynen anne yumurtasındaki gibi genetik yapıda değişiklik meydana geldiği için izin vermek mümkün olmuyor. Tüp bebek yönteminde embriyonun, zigot oluştuktan sonra 5 gün içinde anne rahmine nakledilmesi gerekiyor. Ama zigotun üçüncü gününden sonra hücrelerin aldığı multipotent denen şekil her organa dönüşebilen yapıyı arz ediyor. Oradaki kök hücreleri alıp kullanma konusunda ciddi problemler var. İnsan zigottan başlıyor. Zigot, yumurta ile spermin ilk döllendiği anda aldığı isim. Normal şartlarda bu anne karnında olurken, tüp bebekte laboratuar ortamında oluyor. İnsan orada başladığı için o ilk dört beş günlük safha da insanın gelişme safhalarıdır, canlı varlıktır, insandır; onun telef edilmesi insan öldürmeye eşdeğerdir. Annenin yumurtlayan tavuk haline getirilmesi de doğru değil. Mehmet TALU | |
10 Aralık 2015, 22:17 | Mesaj No:5 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Cevap: #Taşıyıcı annelik#Konusuna dair
DİN İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı, ilişki ile gebeliğin mümkün olmadığı durumlarda başvurulan ’Taşıyıcı anneliğin’ İslam dini açısından uygun olmadığını; nikahlı olmayan kişiler arasında başlayıp sonuçlamayan tüp bebek uygulamasının, insanlık duygularını rencide etmesi ve zina unsurlarını taşıması sebebiyle caiz olmadığını açıkladı. Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait, ’Fetva mercii’ olarak işlev gören, ‘Dini Soruları Cevaplandırma Platformu’na, ‘Tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmak caiz midir?’ sorusu yöneltildi. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı, bu konuda 5 Ocak 2012 tarihinde kadın veya erkekteki ‘bir kusur’ nedeniyle, ‘Tabii ilişkiyle gebeliğin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı’ durumlarla ilgili karar verdiğini hatırlattı. Bu kararda, "Döllendirilecek yumurta ve sperm, her ikisinin de nikahlı eşlere ait olması, yani bunlardan herhangi biri yabancıya ait olmaması; Döllenmiş olan yumurta, başka bir kadının rahminde değil de yumurtanın sahibi olan eşin rahminde gelişmesi; Bu işlemin, gerek anne, babanın; gerek doğacak çocuğun maddi, ruhi ve akli sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisinin olmayacağı tıbben sabit olmak şartıyla tüp bebek yöntemine başvurmakta bir sakınca yoktur" denildiği belirtildi. Bu konuda verilen fetvanın sonunda, şu ifadeler yer aldı: "Fiilen nikahlı olmayan kişiler arasında başlayıp sonuçlamayan tüp bebek uygulaması, insanlık duygularını rencide etmesi ve zina unsurlarını taşıması sebebiyle caiz değildir."
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
11 Aralık 2015, 18:25 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | Cevap: #Taşıyıcı annelik#Konusuna dair
Diyanet bu konuda son noktayı koymuş.Akrabalık kavramı kalmaz. kim kimin neyi ortalık karışır mantık almıyor...neresinden tutsan dökülen bir konu ...
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
16 Kasım 2016, 20:35 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 13402 Üyelik T.:
25 Şubat 2011 | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Annelik testi | Fatıma-i Zehra | Çocuk ve Aile Sağlığı | 1 | 10 Mayıs 2020 15:07 |
Sohbet konusuna yardımcı olalım | Nebevi Sevda | Duyurular/Öneriler/Şikayetler | 8 | 11 Ocak 2020 13:36 |
Zor Bir Meslek Annelik | azranur | Çocuk ve Aile Sağlığı | 3 | 17 Kasım 2016 08:04 |
Annelik Hissedebilmektir | EyMeN&TaLhA | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 04 Mart 2015 10:44 |
Irk konusuna genel bir bakış | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 3 | 07 Nisan 2009 22:57 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|