|
Konu Kimliği: Konu Sahibi makbergülü,Açılış Tarihi: 20 Ocak 2013 (16:30), Konuya Son Cevap : 20 Ocak 2013 (16:30). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
20 Ocak 2013, 16:30 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 17068 Üyelik T.:
03 Mart 2012 | islam düşünce tarihi 7-8-9-10 ünite özetleri islam düşünce tarihi 7-8-9-10 ünite özetleri İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ 7. ÜNİTE -OSMANLI DÜŞÜNCESİ- 1.Anakronizm nasıl ortaya çıkar ? Daha çok günümüz için geçerli olan kavram ya da anlayışları ,bunların söz konusu olmadığı zaman dilimlerinde aramakla ortaya çıkar. 2.anakronizmin konumuzla ilgisi nedir ? Osmanlı dönemindeki şartlarla günümüz şartlarının farklılaşması anakronizm denilen düşünce hatasına yol açar. 3.tarihselcilik nedir ? Osmanlıdaki felsefi düşünceyi yalnızca kendi şartları içinde algılamaya çalışmakla ortaya çıkan bir yöntem sıkıntısıdır… 4.Osmanlıda felsefenin varlığı-yokluğu sorusunu ne şekilde sormak uygun olur ? Varlık-yokluk şeklinde iki kutup halinde değil de,Osmanlının felsefeye, felsefi bir anlam yükleyip yüklemediği şeklinde sormak daha uygundur 5.günümüz türkiyesinde felsefe bağlamındaki en kritik nokta nedir ? Aynı Osmanlıdaki gibi, felsefeye felsefi bir anlam yükleyip yüklenmediğidir. 6.günümüz Türkiyesinde felsefeye hangi anlamlar yüklenmiştir ? *tarih * din * eğitim ( pedagoji ) * siyaset * retorik * argo * ekonomik çıkarlar 7.felsefeye bakış açıları nelerdir ? * çoğunluk için : tarihte yaşamış düşünürlerin fikirlerini öğrenmekten ibarettir. *dini anlam yükleyenler için : bazı dini hassasiyetlerle felsefenin uzlaşamayacağı kanaatindedirler. *kimileri için : bir eğitim sorunudur….siyasi duruş…argo konusu…geçim kaynağı… 8.Osmanlı bilginleri entelektüel mirası ne şekilde senteze eriştirmişlerdir? Daha çok haşiye ve şerh şeklinde yorumlayarak güncellemiş,onaylama ve reddetme yöntemlerini izlemişlerdir. 9. şerh ve haşiye ne şekilde anlaşılmalıdır? Mevcut bir genel dünya görüşü içinde metinlerin ve metinlerde ele alınan konuların yeniden konumlandırılması olarak anlaşılmalıdır. 10. Alfred N.Whitehead Batı düşünce tarihini ne şekilde görür? “ Platon (Eflatun )’ a düşülen notlar… 11. Whitehead bu sözüyle hangi hususlara işaret ediyor olabilir ? 2 hususa işaret ediyor olabilir. * Birincisi ; platon,Batı düşünce tarihinde oluşturulan felsefe gelenekleri içinde sürekli yeniden konumlandırılan bir büyük düşünürdür. * İkincisi ; bu geleneklerin hepsi bir şekilde Platon tarafından oluşturulan genel felsefi düşüncenin sınırları içinde kalmaktadır. 12. farklı felsefe gelenekleri, Whitehead ın gözüyl bakıldığında nasıl değerlendirilmelidir? Farklı felsefe gelenekleri Platoncu felsefenin sınırları içinde konumlandırılması gereken ve Platoncu felsefeyi şerh eden,açıklayan ve yorumlayan geleneklerdir… 13.Osmanlı düşünürlerinin mekan algısı nasıldır? “ genel çerçeve” ya da “ dünya görüşü “ diye adlandırılan sabit mekan anlayışıdır…yani düşüncenin dayanacağı zaman ya da mekan sorunu yoktur.. 14. mekandan kasıt nedir ? Coğrafi anlamda imparatorluk dışında kalan fiziksel mekanlar,hem de siyasi, bilimsel, ekonomik ,sosyal, sanatsal ve ****fiziksel mekanlar kastediliyor. 15.mekan sorunu olmadığına göre geriye kalan sorun nedir? Bahsedilen mekanlar içinde farklı unsurların bir araya getirilerek yeni biçimlere kavuşturulması yani sentezlenmesidir… 16.Osmanlı düşüncesinde en fazla önem arzeden disiplin hangisidir,neden? Mantıktır ( Aristocu mantık geleneği) …çünkü; sentezleme işlemi ,kural ve ilkelerini mantıktan alır… 17.Mantığın önem arzettiği alanlar ? *siyasi ve ekonomik alanlar * felsefe *kelam * edebiyat ( özellikle şiir,aruz vezni ) * hat sanatı * tezhip *mimari 18.bu alanlarda mantığın kullanılma tarzı nasıldır? Basitçe bir alet ilmi olarak görülmez…mantık her şeyden önce ALLAH-U TEALA’nın varlıkları yaratma tarzının yani alemdeki düzenliliğin açığa çıkma tarzıdır…düzenliliğin tecellisini en fazla yakalama imkanını veren disiplin mantıktır… 19.Osmanlı düşünürleri için mantık nedir? * Genel çerçeve veya mekan içindeki sentez faaliyetlerinin kuralını veren disiplindir… * Allah ( c.c )’ın alemde kurduğu düzenin bir benzerini beşeri faaliyet alanları içinde kurma tarzıdır… * beşeri alandaki imar faaliyetlerinde izlenmesi gereken rotayı verir.. * kurulacak olan sistemin iç ahengini oluşturma tarzıdır… * estetik imar çabasının zorunlu bir unsurudur… 20. Osmanlı düşünürleri temelde hangi anlayışla hareket ederler? Mimar anlayışıyla…normal olarak ta en önemli kaygı “ ESTETİK “ tir…beşeri faaliyet alanı ,ALLAH ( C.C.) ’ ın kurduğu muhteşem nizama göre estetik bir ahenk içinde imar edilmelidir… 21. estetik imar bilincini yönlendiren nedir? Dini bir dünya görüşüdür..ALLAH ( C.C.) ın kainatta kurduğu düzenin benzerini üretmek temel hedeftir… 22. Osmanlı düşünürleri hangi felsefe yapma tarzlarını sürdürmüşlerdir? * Platon cu “ ASIL – KOPYA “ ikiliğine dayalı felsefe yapma tarzı.. 23. Vahdeti Vücut anlayışını savunan düşünür kimdir ? Davut el- Kayseri 24.Osmanlılar fizik ve matematik araştırmalarına ne isim vermişlerdir ? HİKMET…Hikmet; Allah ( C.C ) ‘ın düzenine uyum sağlayarak beşeri alanı düzenleyebilmektir… 25.Osmanlı düşüncesi nasıl bir yapıya sahiptir ? “ teşhir” ya da “kendini gösterme” anlayışından farklı olarak ,muhatabın ayrıntılı bir kavram dünyasına sahip olmasını,soyutlama faaliyeti içine girerek tek tek unsurlar arasındaki soyut ilişkileri fark ettirmesini gerektiren bir yapıya sahiptir… 26.Osmanlı düşüncesinin estetik imar kaygısı nasıl bir soruna yol açmıştır ? Kendi içine kapalılık sorunu…estetik yapılar kendi içlerinde mükemmelci olduğundan kendi dışını bir kaos olarak görür.. 27. Osmanlı düşünürleri sentez işlemini yaparken dünyayı estetik olarak kaça ayırırlar? İç ve dış olarak 2 ‘ye… · İÇ : estetik imar faaliyetinin gerçekleştiği mekanlar · DIŞ : bu imar alanının dışında kalan dünya… 28. Duraklama dönemi nedir ? Dışarının fark edilmesi ve içerinin anlamının yeni bir gözle değerlendirilmeye başlanmasıdır…bunu felsefi olarak söylersek : ‘Ben’ in ‘Sen’ veya ‘Başkası’ aracılığıyla kendisini yeniden fark etmeye başlaması dönemidir ( tekerleme gibi olmuş J ).bu durum,yükseliş döneminde estetik imar faaliyetine yön veren tek hakikat veya en üstün model anlayışnın sarsıntı geçirmeye başlaması demektir…. 29.modern düşüncenin en tartışmalı sorunlarından biri nedir (özellikle Alman filozofu Hegelden itibaren) ? Ben-sen veya ben-öteki ilişkisidir. 30.ben sen ilişkilerinin farklı tezahürlerine örnek olarak ne gösterebiliriz ? Dinler arası diyalog,kültürler arası ilişkiler ve birlikte yaşama sorunu olarak adlandırılan konular… 31.estetik imar kaygısı duraklama döneminde yerini neye bırakmıştır? İç ve dış arasındaki genel kabullerin sarsıntısına yani kendi kendine yetmezlik kaygısına bırakmıştır. 32.bilincin kendi içinde bölünmesi sorunu ne anlama gelir? Eğitim,bilim,hukuk,askerlik gibi alanlarda yenilik arayışına girilmesi ve kendi dünyalarının eski ve yeni şeklinde iki farklı açıdan algılanması. 33.duraklama dönemi Osmanlı düşünürlerinin ayrıcalıklı özelliği nedir? Bölünmüş bilinç sorunuyla yüzleşmeleridir. 34. bölünmüş bilinç ile estetik imar bilinci arasındaki fark nedir? * Estetik imar bilinci ;farklı unsurları kendi aralarında DİKEY ( hiyerarşik) olarak organize eder * Bölünmüş bilinç ise; farklı unsurları eski ve yeni şeklinde, tarihsel olarak ( YATAY ) organize etmeye başlamıştır… 35.Sabit mekan algısını ortadan kaldıran ne olmuştur? Özellikle Viyana bozgunu sonrası askeri ve siyasi başarısızlıklar,ekonomiden eğitime,siyasetten bilime askeri güçten toprak bütünlüğüne değin sürekli kayıplara maruz kalınması sabit mekan algısını kaldırmıştr….bunun üzerine de Osmanlı düşünürleri ilk kez MEKAN (SIZLIK) VE ZEMİN(SİZLİK) sorunuyla yüzleştiler… 36.Osmanlının çöküş dönemi düşünürlerinin en ciddi sorunu nedir? Kaos sorunu….yükseliş döneminde sorular ‘ hangi unsurlar estetik imarın parçası olabilir’ iken çöküş döneminde 2 hangi zeminde 2 faaliyetler gerçekleştirilebilir olmuştur… 37.son dönem Osmanlı düşünürlerinin temel karakteristiği nedir? Kaos-kozmos ikilemi içinde düşünce üretmeleri. 38.genel kaos-kozmos sorunuyla yakından ilgili olan meseleler nelerdir? * Batıda üretilen felsefi eserlerin son dönem Osmanlı düşünürleri için önem arzetmesi * hızlı bir çeviri faaliyetinin yapılması *hararetli felsefi tartışmalar * ateizmden materyalizme ,pozitivizmden ruhçuluğa kadar birbirine zıt felsefi akımların aynı anda Osmanlı sınırları içinde taraftar bulması 39.Davud el Kayseri’nin düşünür olarak başarısı ? Farklı alanları İbni Arabi’nin vahdeti vücutçu ( varlığın birliği) öğretisi doğrultusunda felsefi kavramlarla yorumlayarak sentelemesi yani kelam,tasavvuf ve felsefeyi ortak bir dil içinde buluşturmasıdır….Osmanlı medreselerinde genel olarak hakim olacak akli ve keşfi ilimler birlikteliğine öncülük etmiştir… 40.Selçuklu medreselerindeki birikimi Osmanlı medreselerine aktardığı için iki dönem arasında entelektüel köprü olan düşünür kimdir?,(bence önemli,soruları hazırlasaydım kesin sorardım yani ) DAVUD EL KAYSERİ 41.Davud el Kayseri’nin asıl işlevi ne olmuştur? Var olan tarihsel entelektüel birikimi tartışarak yeniden organize etmesi,yeni kavramlaştırmalara gitmesi veeleştirel yaklaşımla bilgiyi güncellemesidir. 42.Davut el kayseri zaman anlayışını nasıl geliştirmiştir? Farabi ve İbni Sina gibi Meşşai (Aristocu) filozofların varlık ve zaman görüşü ile bunları eleştiren Ebul Berekat Bağdadi’nin yaklaşımlarını eleştirerek farklı bir zaman anlayışı geliştirmiştir. 43. zaman anlayışını dile getirdiği eseri? Nihayetül beyan fi dirayetiz zaman… 44.Davut el kayseri hangi eseriyle ünlenmiş ve bu eseriyle İslam dünyasının farklı bölgelerindeki düşünürleri etkilemiştir? İbni Arabi’nin Füsusül Hikem adlı eserine yazdığı”matlau Hususil kilem fi mania Füsusül hikem”adlı şerhiyle ..bu eserinde İbni arabinin varlığın birliği öğretisini felsefi kavramlarla savunmuştur… 45.düşünür olmanın temel şartını,bilgi aktarımından ziyade şahsi görüş ve içtihatlar geliştirmeye bağladığı için eserlerinde kendi şahsi yaklaşımını ön plana çıkaran düşünür kimdir? BEDREDDİN SİMAVİ ( şeyh) 46.Bedreddin Simavinin tarzı neydi? Vahdeti vücut nazariyesi doğrultusunda varlık,alem,ruh beden ilişkisi,ölüm sonrası hayat gibi klasik yaklaşımları eleştirmiş ve hemen her hususu ALAH (C.C) ‘ın varlığının zuhuru açısından açıklamaya çalışmıştır… 47.simavi’nin eseri? Felsefe,tasavvuf ve kelam konularını kapsayan “VARİDAT “ tır… 48.simavi hakkındaki görüşler nelerdir? Ehli sünnet dışına çıkan yaklaşımları nedeniyle lehinde ve aleyhinde görüşler vardır.. maddeci panteizme yaklaşan çözümler getirdiği kanaati vardır…yanlış anlaşıldığı içn felsefi derinliğinin fark edilmediğini söyleyenler de vardır. 49.Şeyh Bedreddin’in özgünlüğü nerden kaynaklanmaktadır? Vahdeti vücut nazariyesini mantıksal tutarlılık açısından gidebileceği son noktaya götürme istemesi ve genel kabul görmüş dini inançları sembolik olarak değerlendirerek tevile gitmesidir… ruh beden ayrımını öte dünyada bedenle dirilmeyi, kainatın zamansal sonluluğunu reddetmiştir…bunlara rağmen fıkıh alanında müctehid derecesinde görülmesine yol açan fıkıh eserleri de vardr. 50.Osmanlı devletinin ilk şeyhülislamı kimdir? MOLLA FENARİ 51. Osmanlı ilim geleneğinin ve medrese eğitiminin en önemli temsilcilerinden biri olması nerden kaynaklanır? Kelam,tasavvuf,felsefe,mantık ve fıkıh gibi ilimleri sentezlemesinden,aynı anda temsil etmesinden kaynaklanır… ***kuramsal ve pretik akıl,nakil,keşf gibi klasik bilgi yollarını aynı anda benimseyen ve temsil eden bir düşünürdür… 52. Molla Fenari’nn yakın zamana kadar medreselerde okutulan mantık kitabı nedir? ŞERH-İ İSAGOCİ ( er risaletül esiriyye fil mizan adlı esere yazdığı şerhtir) 53.sadreddin konevinin hangi eserine şerh yazmıştır? MİFTAHÜL GAYB… 54.Molla fenari hangi nazariyenin savunucusudur? Kayserili Davut ve bedreddin simavi gibi vahdet i vücut nazariyesinin savunucusudur ve Osmanlıda kabul görmesinde önemli etkisi vardır. 55.Molla Fenarinin vahdeti vücut anlayışı nasıldır? Radikal değildir…bu alemde ortaya çıkan her gerçeklik ALLAH( C.C.)’ın isimlerinin zuhuru Ve somutlaşmasıdır…bilgi yolları sıfırdan veya boş bir insan bilincinden gerçeğe açılan yollar değil ,tam tersine tek olan Varlık ‘ın kendisini aşma sürecidir… 56.Molla fenariye göre farklı blim dalları nasıl oluşmaktadır? Aynı gerçekliğin farklı açılardan fark edlmesiyle… 57.Osmanlıda Tehafüt geleneğinin temsilcileri kimlerdir?, * Hocazade ( Muhlisiddin Mustafa) * Kemal Paşazade ( İbn Kemal) * Muhammed Karabaği * Müeyyedzade ( Abdullah Çelebi ) * Yahya Nev’i Efendi *Mestçizade Abdullah Efendi 58.Tehafüt geleneği nasıl başlamıştır? Gazali’nin Farabi ve İbn Sina’nın felsefi fikirlerini eleştirmek içinyazdığı Tehafütül felasife eseriyle başlamış……İbn i Rüşd’ün hem Gazali’yi hem de yer yer Farabi ve İbn Sinayı eleştirdiği Tehafütüt tehafüt eseriyle gelişme göstermiştir… 59.Tehafüt geleneğinin Osmanlıda devam etmesinde kimin rolü vardır? Fatih Sultan Mehmet kendi döneminde akli ilimlere düşkünlüğünden dolayı Gazali ve Meşşai filozofların fikirlerinin tartışılmasını dönemin entelektüellerinden talep etmiş ve tehafüt geleneğinin devam etmesinde rol oynamıştır.. 60.bu bağlamda yazılan eserler? * Hocazade :Tehafütül Felasife - *Ali Tusi : Kitabuz Zahira ( Hocazadenin eseri daha çok onaylanmıştır) 61.son dönem Osmanlı entelektüellerinin gözünde en büyük Türk Filozofu kimdir? Hocazade…( bunu dillendiren kişi Mehmet Ali Ayni ) 62.Kemalpaşazade’ nin Haşiye alet tehafüt eserini Türkçeye çeviren kimdir? Ahmet Arslan…Hocazade ve Kemal Paşazadenin bütüncül bir düşünce sistemi oluşturmamakla beraber felsefi değeri hayli yüksek fikirler ortaya attıklarını söyler. 63.Tehafüt geleneğini sürdüren bu düşünürlerin daha öncekilerden farklı olan ortak noktaları nedir? Tasavvufla ilgilenmemeleri…daha çok akıl ve nakille sorunlara yaklaşmış ve felsefi kelmageleneği içinde konumlandırılabilecek bir tutum geliştirmişlerdir… 64.Molla Lütfi’nin eseri ve özellikleri? Risale fi Tahkiki Vücudil Vacib….İbni Sinanın görüşlerini özetler,eski ve yeni kelamcıların filozofları yanlış anladığını ileri sürer ,bu şekilde Tehafüt geleneğine dolaylı da olsa katkısı olmuştur… 64.Molla Lütfi’nin mevzuat-ı ulüm adlı eseri ? Bilimleri tasnif etmesi ve onları tanımlamaya çalışması açısından hem klasik ilimler tasnif geleneğini sürdürür hem de yaşadığı dönemin ilmi zihniyetini sergiler…. 65. Allame tabiri kimler için kullanılır? İlim zihniyetine, ansiklopedik bilgi birikimi şeklinde sahip olanlar için…( bu ilim zihniyeti piramit gibidir,zemini geniş ,tepesi dar bir görünüm) 66.ilimlerin çokluğu ve zeminde genişlemesi hangi safhaya karşılık gelir? ÖĞRENİM SAFHASINA 67.bütün bu ilimlerin insanı ****fiziksel ve ahlaksal olarak yükseltmesi hangi safhadır? AMEL ya da YAŞAMA SAFHASI 68.amel ve yaşama alanlarına daha fazla vurgu yapanlar? Molla Lütfi ve sonrasında Kınalızade Ali Efendi,Muhyi i Gülşeni ve Taşköprülüzade Ahmet Efendi… 69.ahlak ve siyaseti kuramsal ve pratik yönüyle ele alan eserler? ***Molla Lütfi ‘nin HARNAME si ; mizahi yolla ahlaki eleştiri düşüncesini pekiştirmiş… *****Kınalızade ‘ nin AHLAK –I ALA ‘ sı *******Gülşeni ‘nin AHLAK-I KEBİR ‘i **********Taşköprülüzadenin MEVZUAT-I ULUM ( asıl adı miftahus sade veya misbahus sıyade ) 70.bu eserlerin verdikleri genel izlenim nedir? Kuramsal tartışmalarla rasyonel olarak temellendirilen ve açıklanan ilimlerin kendi sınırlarına eriştikleri yani eylem alanına bir GEÇİT ( DEHLİZ ) oldukları…. 71.ilimlerle ilgili genel çerçeve çizen ve sonrakilere daha net bir tartışmaalanı belirleyen kimdir? TAŞKÖPRÜLÜZADE 72.Geçit ( dehliz ) kavramına en fazla vurgu yapanlar? Gazali ve Aynu’l Kudat hemedani….Bu kavramı onlar Kur’an’ın zahiri anlamının bizim için manevi gerçeklikleri tecrübe edebilmemize geçit olarak ele alırlar… 73.felsefenin felsefi anlamını kaybetmesinin nedeni? Düşünce alanının kendi kavramsal sınırlarına ulaştığı sanısı,pratik kaygıların ön plana çıkmasına sebep olmuş,kavramsal düşünce yerini edebi,sanatsal ve mimari estetik imar kaygısına bıakmıştır…kavramsal düşüncenin gözden düşmesi yani ilimlerin anlamlarını kendi muhtevalarından kazanma özelliğini yitirmesi de felsefenin felsefi anlamını kaybetmesine neden olmuştur… 74.bu anlam kaybının fark edilmesi nasıl olmuştur? Osmanlı düşünürlerinin Batıdaki ilim ve teknik gelişmeleri izlemeye başlamasıyla mümkün olmuştur….batıda bilginin kendi muhtevasından dolayı anlam kazandığını fark etmek ,Osmanlı düşünürlerinin yitirdikleri bu klasik değeri tekrar Batı da bulmalarına sebep olmuştur….işte bu da hem kendi geçmişleriyle yaşadıkları dönem,hem de yaşadıkları dönemle Batı dünyası arasında geri – ileri şeklinde bilinç bölünmesine yol açmıştır… 75.Osmanlıda toplumsal,kurumsal ve idari kararlarda ortaya çıkan zafiyet ve bozulmaya yönelik eleştirel görüşler hangi düşünürlerin eserlerinde görülmektedir? ( iki isim sorucam hepi topu ,şu soruya bak destan gibi oldu J ) Gelibolulu Mustafa ve Koçi Bey 76.bozulmaya karşı önerilen çözümlerin ilki nedir? Eskiye yani Osmanlının güçlü zamanlarındaki kurallara geri dönüş ..bu da nostaljik bilincin ortaya çıktığını ,eski – yeni şeklinde bilincin ikili bir zamansal görünüm kazandığını göstermektedir… 77.bozulma döneminde ilmiye sınıfındaki sıkıntılar nelerdir? Vasıfsız ve tamahkar kimselerin medreselerde kendilerine yer bulması… 78.Katip Çelebi’nin düşüncesi nedir? Mizanül Hak ve Keşfüz zünun eserinde teşhisin daha epistemolojik düzeyde olduğunu görüyoruz…katip Çelebiye göre nakli ilimlerin kavranmasının temelinde akli ilimler vardır…önce akli ilimler öğrenilmeli bu bilgiler ışığında nakli ilimler kavranmalıdır…ama kendi döneminde tam tersi yapılmıştır….felsefi ilimlerin yerine fıkhi disiplinler konulmuştur… 79.Osmanlının Avrupadaki gelişmeleri görüp te kendindeki sıkıntıyı fark etmesiyle Avrupaya elçiler göndermiştir.bu teşebbüslerin meyvesi ne olmuştur? Osmanlı topraklarında ilk kez İBRAHİM MÜTEFERRİKA nın matbaa kurmasına izin verilmesi… 80.müteferrikanın düşüncesi ve eseri nedir? Kendisi aslen Avrupalı,çok sayıda batı ve doğu dilini bilen bir mühtedi dir..kopernik devriminden haberdar ve batıdaki gelişmeleri izlemektedir…Osmanlının ilmi zihniyetindeki aksaklıkları batıyla kıyaslayabildiğinden ,Osmanlının toparlanmasının ancak yeni bir düşünme tarzıyla olabileceğini söyler…bu düşünme tarzının adına da Kanun i Kadim ‘e nisbetle NİZAM I CEDİT adını verir… ( sıra bende : bu ifadelere çok içerledim,zamanında Endülüs gibi medeniyetin önünde diz çöküp boyun eğen ,bildiği birçok şeyi bizim alimlerimizden öğrenen batı dünyası ,şu durumda bize hocalık yapar olmuş sanki ) ESERİ : risale i İslamiyye ( müteferrika, babası papaz olan bir mühtedi olduğu için hristiyanlıkla İslamı karşılaştırabilmektedir) 81.bölünmüş yatay bilinç ne zaman ortaya çıkmıştır? Mekan algısının değişmeye başlamasıyla 82.bölünmüş bilinç nerelerde görülmektedir? Sadece felsefe ve bilimde değil,sanat ve mimaride de görülür…DEDE EFENDİnin klasik musikisinin yanında batı musikisine de ilgi artmakta,klasik soyutlayıcı mimari yerini özellikle Fransanın somutun teşhirine dayalı mimarisine hayranlık duyulmaktadır….ne yazık ki….. 83.Osmanlıda yenileşme ( reform ) hareketlerine destek veren düşünürler ? * Mustafa sami * Sadık Rıfat Paşa *Safvet Paşa * Şinasi * Ahmet Cevdet Paşa…bu düşünürler değişim için gereken zeminin hala elde mevcut olduğunu savunmaktadırlar… 84.zeminin ne olacağı sorusuna cevap ararken batıdan gelen ve benimsenmeye başlanılan felsefi akımlar nelerdir? * pozitivizm * materyalizm * evrimcilik * ruhçuluk *sezgicilik * sosyolojizm *feminizm 85.****fizik nedir? Basitçe fizik ötesi varlıkları araştırma olarak ele alınmamaktadır…tüm varlık alanını tek bir zeminde temellendirme çabasıdır ,bu bağlamda materyalizm kadar pozitivizm de ****fiziktir….kısacası ; ****fizik ,zeminin kendisini salt zihni,maddi veya ilmi düzeyde belirlenebilir bir şey olarak kabul eden düşünme tarzıdır…. 86.Osmanlı düşüncesinin son tarihsel dönüşümü neyi temsil eder? Klasik ****fizikten modern ****fiziklere geçişi temsil eder… 87.****fizik olarak felsefe bu dönem düşünürleri için ne anlam ifade eder? BİR KURTULUŞ TEOLOJİSİDİR… 88.kendisine ‘efendim tıphane mektebinde ALLAH ‘ ı inkar ediyorlarmış diyenlere ,çare yok onlar ALLAH (C.C) ‘ın adını tabiat koymuşlar,bir ALLAH’A muhtacız cevabını veren kimdir? Kethüdazade Mehmet Arif Efendi 89.****fizik olarak felsefe yapma çabası siyasi alanda hangi yaklaşımları oluşturmuştur? * İSLAMCILIK * BATICILIK * TÜRKÇÜLÜK 90.İslam Düşüncesinin Rol Değiştirmesinde Materyalizm,pozitivizm,tabiatçılık kadar etkili olan ? Bu felsefelere direnmeye çalışan ,bu bağlamda batılı ruhçuluk,sezgicilik,panteizm,monizm gibi felsefi akımlardan destek alan Müslüman düşünürler…bunlar İslam düşüncesini savunmaya çalışırken İslam dinini ****fiziksel olarak konumlandırmışlardır… 91.****fiziksel felsefelerin temsilcileri? Baha Tevfik - materyalizm Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi – ruhçu ( spritualist yaklaşım ) Rıza Tevfik – Pozitivist Ziya Gökalp – sosyolojik pozitivist Mustafa Şekip – sezgici 92.****fizik olarak felsefe yapmayan ancak batı düşüncesiyle irtibat halinde olan düşünürler? * M.Şemsettin Günaltay * Elmalılı Hamdi Yazır * kadın hareketleri bağlamında; Fatma Aliye ve Emine Semiye ( Ahmet Cevdet Paşanın kızları ) * Mehmet Akif * Namık Kemal 7. ünitenin sonu…Bitti Elhamdülillah …Allah zihin açıklığı versin tüm kardeşlerime… ************************************************** *********** BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ 8 ÜNİTE –FELSEFE ARAYIŞLARI VE CEVAPLARI (Tehafütler geleneği) 1. Eleştiri sözcüğünün kökeni nedir?, Yunanca ‘ yargılama,ayırt etme ‘ anlamına gelen krisis sözcüğünden gelmektedir. 2. terim olarak ne ifade eder? Bir kişiyi,bir düşünceyi ,bir eseri,sistemi,alternatif görüşleri belirterek titiz bir incelemeye tabi tutmaktır..bu anlamda felsefi düşünce de ELEŞTİREL bir düşüncedir… 3. eleştiri hangi amaçlarla yapılır? * hakikati keşfetmek amacıyla yapılan eleştiriler * eleştiri yapanın kendisini, yabancısı olduğu düşüncelere karşı koymak amacıyla yapılan eleştiriler * siyasi egemenliklerini kuvvetlendirmek için, problem teşkil eden fikirlere karşı âlimlerin görevlendirilmesiyle yapılan eleştiriler… 4.yunan felsefesinin tercümesiyle Müslüman düşünürler kaça ayrıldı? 3’ e : 1) sırf felsefe yapanlar 2) felsefeyi dinle uzlaştıranlar ( bunlar filozoflar ) 3) felsefi metotla dini savunanlar ( bunlar da kelamcılar oluyor ) 5.felsefenin Müslüman toplumlarda kabul görmesini sağlayan ? Kindi, Farabi ve İbni sina’nınfelsefeyi dinle uzlaştırma çabaları 6.İslam Dünyasında sırf felsefe yaparak , felsefeyi Batıni fikirlerine alet edenler?, Selçuklu dönemindeki Batıniliktir… bu hareket siyasi anlamda çok sorunlara sebep oldu… Dolayısıyla batınıliye olan tepkiden felsefe de nasibini aldı… 7.başlangıçta felsefeyi tamamen reddeden ekoller? Hanbelî-Zahiri fıkıh ve hadis ekolü * klasik selefiyye * ilk dönem Şia * Malikiler *ilk Şafiiler 8.reddetme sebepleri? İnsanın ihtiyaç duyduğu her şey Kur’an ve hadislerin zahirinde mevcuttur, Kur’an ve sünnet dışı dinle ilgili tüm yorumlar bid’attir… 9.dinden felsefeye olan kelamcılarla, felsefeden dine olan Filozofların oluşturduğu sistemlerde telif edilmek istenen unsurlar nelerdir? 1. Âlem ezeli ve ebedi midir? 2. iki ALLAH mümkün müdür (haşa, tövbe estağfurullah, ilahiyat okuycaz derken çarpılmasak bari J ) 3.ALLAH (C.C.) ‘ın zatı ve sıfatları nelerdir? 4. ALLAH (C.C.) tarif edilebilir mi? 5. ALLAH (C.C.) zatını, gayrını ve cüz’ileri bilir mi? 6. Gök canlı mıdır? 7. Gök ruhları cüz2ileri bilir mi? 8.ruh nedir? 9.cesetler dirilir mi? 10. Mucize mümkün müdür? 10.İslam dünyasında felsefi alandaki eleştirileri ortaya çıkaran sebepler nelerdir? * felsefenin siyasi hareketlerce kullanılması ( hassan sabahın felsefeyi kullanarak dine Batıni yorumlar getirmesi gibi) * Şii Batıniliğinin gelişerek Selçuklunun siyasi gücünü zayıflatan bir tarza dönmesi ( Nizamülmülk bundan çok rahatsız olmuş ve o devrin büyük hocası Gazali bu fikirlerin kaynağın araştırıp, eleştirmek için saray tarafından görevlendirilmiştir.) 11.tehafüt geleneği nasıl başlamıştır? 10.sorunun cevabının devamı olarak; saray tarafından görevlendirilen Gazali TEHAFÜTÜL FELASİFE eserini yazmış ve böylece tehafüt geleneği başlamıştır… 12.Türkçede tehafüt kelimesinin karşılığı? Daha çok “ tutarsızlık” anlamında. Yanısıra “ yıkım, çöküntü, acelecilik, düşüncesiz sonuç, istikrarsızlık” 13.Gazali’ye göre tehafüt? Tutarlı bir düşünceye dayanmadan kurulmuş olan fikir yapıları; arka arkaya bir şeyin üzerine düşmek, çarpmak, pervanenin lambaya çarpması gibi, filozofların hataya düşmesi… tehafütül felasife de; filozofların tutarsızlığı anlamında kullanılmıştır. 14.tehafüt geleneği ne üzerine inşa edilmiştir? Felsefe-din ilişkisi üzerine..zaten bu iki sistem arasında daima bir ilişki vadır..İslam dünyasındaki çalışmalar daha çok din lehinde sonuçlar vermiştir. 15.Nizamiye medreselerinin kuruluş amacı? İstenmeyen fikri akımlarla mücadele etmek… Gazalinin tehafütü yazma nedenlerinden biri de filozofların ehli sünnet inancıyla bağdaşmayan fikirlerini eleştirerek Eş’ariliği güçlendirmektir… Gazalinin yapması gereken en önemli şey de zaten; geniş halk kitlelerinin inançlarını, onları tehdit eden fikirlerden korumaktı… 16.Gazali, eserini yazma gayesini ne şekilde ifade eder? Eserinin önsözünde, amacının hakikati bilmek ve bildirmek olduğunu, kendisinin de bir hakikat arayıcısı olduğunu bildirmiştir. 17.tehafüt geleneğinde 2. eseri yazan ve yazma gayesi? İbn Rüşd…gayesi; Gazali de ki gibi hakikate ,gerçeğe ulaşabilmek.. 18.Tehafütler nasıl bir anlayışla yazılmıştır? Objektiflikten uzak,tarafgir bir yaklaşımla yazılmamıştır…sorgulayıcı , yeni yeni fikirlerin doğmasına zemin hazırlayan bir eleştiri anlayışıyla yazılmıştır…kendinden öncekileri eleştirmek için yazılanların yanında tasdik etmek için yazılanlar da vardır… 19. Gazaliden sonraki tehafütlerin ortak gayesi nedir? Gazali ve diğer filozoflar arasında ki felsefi tartışmalara hakemlik yapmaktır…bu da Aristoteles felsefesiyle İslam dini arasında uyum olup olmadığı,vahiyle gelen hakikatlere,burhani istidlallerle ulaşılıp ulaşılamayacağı konusuna odaklanma zorunluluğu doğurmuştur. 20.tehafütlerde felsefe din ilişkisini merkeze taşıyan ne olmuştur? İbn rüşd ve sonrasında gelen tehafütçüler, Gazalinin fikirlerini aktararak sapkınlıklara karşı koymak için yazdıkları tehafütlerde din-felsefe ilişkisiyle karşı karşıya kalmışlardır… Bu durum merkeze almıştır bu meseleyi. 21.Gazali ilimleri kaç grupta değerlendirmiştir? 6 grupta ; * mantık * matematik *fizik *****fizik *ahlak * siyaset 22.Gazali filozofları daha çok ne sebeple eleştirmiştir? ****fizik görüşlerinin dini ilkelerle örtüşmemesi sebebiyle eleştirmiştir..gayesi ise daha önce de söylediğimi gibi; hakikati bilebilmek ve anlatabilmektir… 23.Gazalinin özgünlüğü nerden kaynaklanır? Gazali memleketine dönerken eşkıyalar kervanının yolunu keser,her şeyi alırlar,gazali ders notlarının( talikat) alınmasına dayanamayarak, bu notların onların işine yaramayacağını kendisi için ise 5 yıllık bir emek demek olduğunu söyleyince soyguncu başı “ kağıtların elinden alınınca alimliğin gidiyor mu “ diyerek alay etmiş,gazali de bu duruma içerlemiş ve 3 yılını bunları ezberlemeye ayırır…işte özgünlüğü bu bilgileri özümsemesinden kaynaklanır… 24.Gazalinin felsefi ve kelami düşünceyle tanışması nasıl olmuştur? Hocası olan kelamın Eşari ekolünün büyük üstadı İmamul Haremeyn Ebul Meali el Cüveyni ‘nin öğrettikleri dolayısıyladır… 25.Cüveyninin vefatından sonra Gazali neyle görevlendirilmiştir? 28 yaşındayken ( 28 yaşındakilere duyurulur ) ,Nizamülmülk’ün sarayında siyasi danışman olarak görevlendirilmiştir. 26.bu görevin amacı neydi? * Hasan Sabbah’ın başkanlığını yaptığı, siyasi cinayetler işleyen Batıniliği, düşünce düzeyinde tutmak… * Mısırda el ezheri kuran Ezher Şia sının kültürel gelişimiyle rekabet etmek *Nişaburda insanlara inançlarından dolayı zulmeden Mutezileye cevap vermek… 27.Bağdat Nizamiye medresesine müderris olarak tayin edildiği yıl? 1091 28.Gazali, hocalığının dönemlerini nasıl ifade eder? İlk yarısını “ mevki kazandıran ilim hayatı “ , ikinci dönem ise “ mevki terk ettiren ilme çağrı”… 29.felsefeye ilk ciddi tenkit kimden gelmiştir? Gazali ( özellikle ibni Sina ve farabi nin ****fizik fikirlerini hedef almıştır.) 30.Gazaliye göre filozofların görüşleri kaça ayrılmıştır? 3 kısıma; 1) bütünüyle dini inançlarla çatışanlar: bunları reddetmek gerekir. 2) dini inançlarla bağlantısı olmayanlar: mantık, riyazî ve geometriyle ilgili ilimler. 3) asıl tartışma konusu olan; ilahiyyat ve tabiiyyat konusundaki görüşleri. Bu görüşlerinden dolayı Gazali filozofları küfürle itham etmiştir… 31.Gazali filozofları eleştirmeye nerden başladı? Felsefeyi öğrenmekle başladı.2 yıllık çalışma sonucu makasıdül felasife adlı eserini yazdı.,bu eserin gayesi filozofların anlayışlarını kavramak,yanlışlarına vakıf olmaktır.bilmeden eleştirmek ,karanlığa taş atmak gibidir der…. 32.Makasıd ‘da felsefi ilimleri kaç başlıkta ele alır? 4 başlıkta : 1) RİYAZİYAT : matematik – geometri ..akıl ve dinle çelişmez. 2) İLAHİYAT: bu kısımda filozofların çoğu görüşü yanlıştır. 3) MANTIK: bu kısımdaki görüşlerin çoğu doğru,azı yanlıştır.anlam ve gayeler de problem yoktur, anlaşmazlık kavramların kullanışlarındadır… 4) TABİİYYAT : bu alanda hak batıla,doğru yanlışa karışmıştır..galip ve mağlup hakkında hüküm vermek mümkün değildir… 33.Gazalinin tehafütünde en dikkat çekici nokta nedir? Filozofları küfürle itham etmesidir. Konuyu iman meselesi haline getirmesi tartışmaların yüzyıllar boyu gündemde olmasına sebep olmuştur… Bu anlayış, Gazali sonrasında yeni fikirler üretmek, felsefeyle uğraşmak yerine kelami görüşlerin yaygınlaşmasına neden olmuştur. 34.Gazalinin filozoflara karşı çıkma noktası nedir? Onların bu iddialarını ispatlamada yetersiz olmalarıdır… Yani filozofların delilleri, iddia ettikleri gibi burhani olmayıp, zannidir… 35.Gazali nin doğrudan felsefi eyleme karşı olduğunu söyleyebilir miyiz? Gazali filozofları sadece ****fizik ve tabiiyyat alanında 20 konuda eleştirmiştir, doğrudan doğruya felsefi eylem, entelektüel çabaya karşı olduğunu söylemek imkânsızdır. 36.İslam dünyasında entelektüel anlayışın gelişmesini yavaşlatan ne olmuştur? Gazalinin eleştirilerinin direk felsefeye olduğu zannı,felsefenin faydasız,bid’at,pratik hayata katkısı olmayan bir eylem olduğu düşüncesi oluşmuştur..bunun sonucunda da İslam medeniyetinde daha çok tefsir,hadis gibi nakle dayalı ilimlerle uğraşılmıştır..bu da entelektüel anlayışın gelişimini yavaşlatmıştır… 37.Gazalinin filozoflara olan eleştirisine ilk ciddi tepki kimden gelmiştir? Endülüslü filozof İBN RÜŞD den….TEHAFÜTÜT TEHAFÜT adlı eseriyle gazalinin eleştirilerinde haksız olduğunu ortaya koymaya çalışmıştır.. 38.İbn rüşd ün Gazali hakkındaki fikirleri neydi? O Gazalinin bazı meseleleri anlamadan filozofları küfürle itham etmesinden dolayı ahirette hüsrana uğrayacağını ayetlerden deliller getirerek belirtmektedir( Kehf,103-104) ..Gazalinin kitabının isminin tehafüt yerine “ Gazalinin tutarsızlığı “ olması gerektiğini söylemiştir… 39.İbni Rüşd Gazalinin filozofları küfürle itham ettiği mevzuları ne şekilde anlatmıştır? Gazalinin 3 meselede küfürle itham ettiğini söyler. Bunlardan; 1. si ; cesetlerin haşri meselesi.( bu nazari bir meseledir der İbni Rüşd ) 2. si ; ALLAH (C.C. ) ın cüziyyatı ( tikelleri) bilmediğini söylemeleridir ( bu görüş onların görüşü değildir der yine İbni Rüşd ) 3. sü ; alemin kıdemi hakkındaki görüşleri( kıdem sözünü küfürle suçlandıkları anlamda kullanmamışlardır der )…Gazalinin tenkitte insafsız davrandığını söyler *******sayfa 192 de ibni Rüşd’ün bu üç mesele hakkındaki görüşlerine yer verilmiş… Oradan okumanızı tavsiye ederim kardeşlerim… 40.İbni Rüşd sonrasında tehafütlerin kaleme alınmasının nedenleri nelerdir? 1. Başta Fatih Sultan Mehmet olmak üzere devlet yöneticilerinin akli ve felsefi ilimlere olan ilgisi. 2. felsefe ve kelam arasındaki ortak olan temel problemleri bilimsel seviyede tartışma isteği 3. Gazali ve İbni rüşdün tehafütlerinin incelenip karşılaştırılarak değerlendirilmesi. 4.din-felsefe ilişkisinin incelenmesi 5.fikri dinamizmin yeniden canlandırılmak istenmesi, 6.düşünce alanında tenkitçi ortamın hazırlanmasıyla,taklitten uzak orijinal fikirlerle çözümler üretilmesi., 41. tehafüt geleneği ne zaman tekrar canlanmıştır? Gazaliyle başlayıp ibni rüşdle devam eden tehafüt geleneği 2 yüzyıl kadar kesintiye uğramış, Fatih Sultan Mehmetin tehafüt tartışmalarını yeniden başlatmasıyla tekrar ivme kazanmıştır… Fatih’in amacı; felsefi problemler üzerinde tartışma zemini hazırlamak ve eleştirel düşünceyi geliştirmekti… 42.Gazaliden sonra gelip felsefeyle kelamı birleştiren kimdir? FAHREDDİN RAZİ… Kelamın meşruluğundan yararlanarak kelam içinde okunmuş, ancak felsefe şahsiyetini kaybettiği için ilerleme kaydedilememiştir, hatta gerilemesine ve sönmesine sebep olmuştur… 43.Fahreddin Razi den sonra bu konuyla ilgilenenler kimlerdir? Sultan Fatih’in görevlendirdiği ; HOCAZADE ve ALİ TUSİ dir…onlardan sonra da daha çok Hocazadenin eserine haşiye babında eserler verilmiştir…bunlardan 1.si; KEMALPAŞAZADE nin haşiyesidir….2. si ; KARABAĞİ’ NİN şerhidir… 44.tehafüt geleneği hangi esere kadar devam etmiştir? Gazaliyle başlayan bu gelenek Osmanlının son şeyhülislamlarından olan MUSA KAZIM EFENDİ nin yazdığı ; “ İbn rüşdün felsefi metodu ve İmamı Gazali ile bazı konulardaki münazarası ( bi kitap için fazla uzun bi ad gibime geldi ) 45. 800 yıllık süre içinde İslam Dünyasında tehafüt ve yorumları anlamında kaç eser verilmiştir? 12 46.bu eserler kaç kategoride değerlendirilir? 4 kategori; 1) tabiiyyata ait meseleler 2) ilahiyata ait meseleler 3) alemle ilgili meseleler 4 ) gök hakkındaki meseleler 47.tehafüt geleneği İslam dünyası ve özellikle Osmanlıda felsefi düşünme tarzının devamı konusunda neden etkili olmuştur? Tehafüt eserlerinde; kelami-felsefi problemlerin analitik bir yaklaşımla, ilmi tenkitçilik çerçevesinde ve rasyonel bir yöntemle alınması sebebiyle… 8.ünitenin de sonuna geldik Elhamdülillah..Allah zihin açıklığı versin hepimize… BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ 9. ÜNİTE - TARİH DÜŞÜNCESİ 1. İslam tarih düşüncesinin önemli isimleri arasında saymamız gereken ilk kişi kimdir? Eburreyhan Muhammed b.Ahmed el BİRUNİ dir… 2.Biruni hangi dilleri bilmekteydi? Jarizmce, Soğdca, Arapça, Farsça, Grekçe, İbranice, Süryanice, Sanitçe. 3.Sanitçeden Arapçaya yaptığı çevirilerden elimizde kalan tek örnek hangisidir? Tercemetü Kitabi Batencel 4.Geçmiş olayları sadece kronolojik olarak değil,toplum yapısı,dinsel inanç ve uygarlık bakımından da incelediği eseri hangisidir? El asarül bakiye anil kurun il haliye ( aklında tutabilene aşkolsun J ) 5.antropolojik bir yapısı olan,Grek dini,Hıristiyan mezhepleri,Manihaizm ve hinduizm arasında mukayeseler yaptığı eseri ? Tahkik ma lil Hind ( bu eserinde Hint medeniyetinin neden düşüşe geçtiğini tartışır ve Yunan medeniyetiyle kıyaslamalar yapar) 6.serbest araştırma ruhun sahip olan Grek ilminin başarılarına karşılık Hint bilginleri neden başarılı olamamıştır? Taklitçi ve içine kapanık yaklaşımları yüzünden …manasız gururları Grek ilmiyle temaslarına hem de İslam vahyini tanımalarına engel olmuştur ve gitgide cahilleşmişler,ilimle dini inançları çatışmaya başlamış.. 7.bu duruma örnek? Hint bilgini Brahmagupte, brahmasiddhanta eserinde ay ve güneş tutulmalarını Brahmanların mitolojilerine uygun tarzda yorumlamış ve sonuçta ilmi anlayışla bağdaşmayan durular ortaya çıkmış… Biruni ye göre bu kişi, işin aslını bilmiyor değildi ancak dini çevrelerin tepkisinden korkmuştu…halbuki Varamihira adlı kişi mitolojik açıklamaları reddetmiş,ilmi haysiyete uygun davranmıştır… 8.Biruni nin tarih ve tarihçilik anlayışı nasıldı? Öncekilerden farklıydı... 10-11. yy da rivayetçi anlayış hakimdi (hadis nakleder gibi) ,tarihçilerin ana ilgisi de metinden ziyade ravi zincirine odaklanırdı…Biruni buna ek olarak tarihsel olaylar birleştirerek yorumlamış,sentezlemiş ve aktarılan olayları bizzat kendi eleştirmiştir..farklı kaynaklardan gelen haberleri mukayese ederek yanlış olanı tespit etmişti… 9.Biruni nin tarih düşüncesinin köşe taşları nelerdir? 1. tarihi akli bir birikim ve çerçeve içinde anlar. 2. tarihsel rivayetleri eleştirmeyi metodik olarak kullanır… 3. İslam kültüründen, Hint medeniyetinden, Yunan felsefe geleneğinden ve bunların İslam dünyasındaki temsilcisi Farabi’den istifade etmiştir. 4. yöntem olarak mukayeseli tarih anlayışını kullanır, mukayesede gözlemlerine başvurur. Tarihsel olgularda sebep-sonuç ilişkisi kurar… 10.İslam düşünce geleneğinin tarih düşüncesinin önemli ikinci ismi kimdir? İBN MİSKEVEYH 11.tarihçilik anlayışını hangi eserinde görüyoruz? Tecaribül ümem 12.İbn miskeveyh e göre tarih nedir? Sadece rivayetleri nakletmek değildir, aynı zamanda yorumdur… Akılcılık, tenkitçilik ve faydacılık prensiplerine bağlı kalınarak yapılan tarihçilikte amaç geçmiş olayları tespit etmek, sebepleriyle açıklamak, gelecek için varsayımlar üretmektir. Tarih, dinamik bir süreçtir, canlı bir organizmadır 13.İbn miskeveyh hangi tarihçileri eleştirir? Hurafe ve aslı astarı olmayan rivayetleri aktaran tarihçileri. 14.İbn miskeveyhin tarih yazımıyla ilgili önemli dipnot nedir? Tecaribül ümem de, Hz. Muhammed (S.A.V.) dâhil hiçbir peygamberin tarihine yer vermez… 15.İslam ilim geleneğinde tarih düşüncesi olarak en meşhur ve etkili isim? İBN HALDUN 16.İbn haldunun tarih düşüncesindeki analizlerinde belirleyici olan nedir? Devletlerin yükseliş ve düşüşüyle ilgili kişisel tecrübeleri 17.İbn Haldun’un gözünde tarih ilmi nasıldır? Sadece olayların kaydedilip aktarılmasından ibaret olmayıp teorik ve kavramsal bir çalışmaya dönmüştür. Tarihin zahirinde görülen olayların arkasındaki derin sebeplerin tespit edilmesi bu ilmin en önemli vazifesidir… 18.İbn Haldun felsefeye direk eleştirisini hangi eserinde yapar? Mukaddimesinin 6. bölümünün 30. faslında 19.eserinin isminde kullandığı İBER kelimesi ne anlama gelmektedir? Düşünme, akıl yürütme, ibret… Tarihi olaylardan, onların tabiatlarına ve sebeplerine doğru olan düşünce yolculuğu… 20.İbn Haldun’un ümran ilmi nasıl bir disiplin olarak kurulmuştur? Rivayet aktarımı olmaktan çok akli, hikemi yani felsefi bir disiplin. 21.İbn Haldun'un el iberi kaç bölüme ayrılır? 6 ana bölüm…1.cilt, Mukaddimeye ayrılmıştır…2. kitabı başlangıçtan kendi zamanına kadar, milletlerin ve hanedanların, başta Araplar olmak üzere, komşu olan nabatiler, Süryaniler, Farslar, Yahudiler, eski mısırlılar, yunanlılar, Rumlar, Türkler, franklar gibi milletlerin tarihini kapsar… Eserin 2- 5. ciltlerini oluşturan bu kitapta Hz. Peygamber, hulefai raşidin, emevi, Abbasi, doğu İslam dünyasındaki diğer Müslüman yönetimlerin tarihine yer vermiştir… Fazla özgün olmayan bu bölümde Taberi ve Mesudi gibi tarihçilerin bilgilerini aktarmakla yetinmiştir. 22.İbn Haldun hangi eserinde ümranı yeni bir ilim olarak inşa eder? Mukaddime 23.ümran ilmi hangi disiplinlerden istifade edilerek oluşturulmuştur? Kelam-fıkıh-siyaset felsefesi-İran nasihatname geleneği… Temelde ise tarih disiplininin bir uzantısıdır 24.ümran ilminin kendine görev edindiği nedir? Tarihte olup bitenleri ve toplumların başlarına gelenleri ve gelecekte olabilecekleri anlama hususunda genellemeler yapacak tarzda bakış açısı geliştirmek. 25.Ümran ilmi günümüzdeki hangi çalışmalarla benzerlik gösterir? Tarih felsefesi, sosyoloji ve medeniyet tarihi çalışmalarına benzese de birçok hususta ayrıdır. Kendine has bir içeriği vardır… 26.Ümran ilminin konusu nedir? Âlemin ümranından ibaret olan insan toplumunu ve ona tabiatı gereği arız olan halleri, bu hallerin zorunlu sonuçlarından ibaret olan tarihi ve tarihin hakikatini konu edinir. 27.amacı nedir? İnsanları taklitten kurtarıp daha önce olanlarla daha sonra olacakların anlaşılması konusunda bir bakış açısı kazandırmaktır. 28.İbn Haldun kaç türlü varlık âleminden bahseder? İki tür. Birincisi; UNSURLAR ÂLEMİDİR ( bu alanı incelemek fizik ve kısmen de ****fiziğin görevidir) İkincisi; HAVADİS yani OLAYLAR ÂLEMİDİR ( bu alanı incelemek ümran ilminin görevidir) 29.İbn Haldun’un imar olarak isimlendirdiği nedir? İnsanın çevresini akıl, tarihsel birikim ve iradesiyle inşa etmesi. Ümran da bu inşa neticesinde ortaya çıkar. 30.Rivayetçi tarihçilerin özellikleri? 1. rivayetleri tahkik etmeden aktarır. 2.tarihi olaylarda sebep sonuç ilişkisi kurmaz. 3.tarihi rivayet ilimleri içinde ele alır. 4. Tarihi olayları tikel olarak ele alır, ilkeleri soruşturmaz. 31.Ümran ilmine sahip tarihçilerin özellikler nelerdir? 1. rivayetleri ümran ilmi zemininde tahkik eder. 2. tarihi olaylar arasında sebep sonuç ilişkisi kurar. 3. tarihi hikemi ilimler içerisinde değerlendirir. 4. Tarihi olaylardaki genel ilkeleri tespit etmeye çalışır. 32.İbn Haldun toplumun ortaya çıkışını nasıl açıklar? İki ana noktadan yola çıkarak açıklar: bunlardan birincisi; Aristocu köklere sahiptir, insanın doğası gereği paylaşıma açık olduğu kabulüne dayanmaktadır. ( bu temel farabi, İbn Sina ve meşşailer tarafından da vurgulanmıştır) İkincisi ise; ilk çağda kısmen sofistlerde, sonrasında gerek Makyavelli gerekse Hobbes de gözlenen yaklaşıma yakındır. 33.İbn Haldun toplumsal yaşamayı neden zorunlu görmüştür? İnsanlarda hayvani bir yön olduğu ve birbirlerine zarar verdiklerini, aralarında çatışma olabildiği, bundan dolayı da bir otoriteye ihtiyaç duyduklarını söyler. Bu da toplumsal yaşamayı zorunlu hale getirmiştir. 34.İbn Haldun’un düşüncesinin hareket noktası nedir? İnsanın toplumsal bir varlık olması. 35.insanların toplum halinde yaşama formları? Bedevi ve hadari olarak iki çeşittir. 36.bu ayırımının temeli? İnsanların ihtiyaçları ve bu ihtiyaçları karşılama yöntemleri 37.İbn Haldun fıkıh literatüründen de yararlanarak ihtiyaçları kaça ayırır? 3’e - zaruri - haci –kemali ihtiyaçlar. 38.bunları açıklayınız? ZARURİ İHTİYAÇLAR: insanın yaşamını sürdürebilmesi için gereken yiyecek, giyecek, barınma ve korunmadan ibarettir. HACİ İHTİYAÇLAR: zorunlu olmayan fakat insanın varlığını kolaylaştıran, gelecek ihtiyaçları bakımından da önemli olan ihtiyaçlar. KEMALİ İHTİYALAR: gelecekteki ihtiyaçları karşılama konusunda biyerlere gelmiş olanların estetik ve başka kaygılarla geliştirdiği hususlar. 39.insanların birlikte yaşamalarının ilk şekli nedir? Göçebelik 40.göçebelikle hayat mücadelesi arasındaki ilişki kaç şekilde gelişir? 1. yiyecek, içecek gibi biyolojik ihtiyaçların giderilmesi 2. dış tehditler ile düşmanlardan korunma yani güvenlik. Bu iki temel ihtiyacı karşılamak dayanışmayı zorunlu kılar. 41.Göçebe yaşamın temel özellikleri nelerdir? 1. özgürlüğe düşkünlük 2. güçlü asabiyet 3.doğal ve dayanıklı olmaları 4.işlerini kendileri görmeleri 5. cesaret 6. iyiliğe meyyal olmaları 42.şehirli yaşamın temel özellikleri nelerdir? 1. Bağımlılık ve sınırlandırılmışlık 2. zayıf asabiyet 3. rahat yaşama alışmışlık, kırılganlık ve tembellik 4. iş bölümü ve uzmanlık 5. korkaklık 6. iyiliklere duyarsızlık ( ne yazık ki doğru L ) 43. Asabiyet nedir? İnsanın kendi akrabalarına duyduğu yakınlık ve bağlılıktır, bu fıtratta vardır. 44.İbn Haldun asabiyeti kan bağıyla sınırlar mı? Hayır sınırlamaz. Asabiyetin, sığınma, velayet ve sözleşme ile de manevi olarak üretilebileceğini söyler. 45.asabiyetin etrafında ikinci kullandığı kavram nedir? Kaynaşma… Asabiyet kaynaşmayla da olur. 46.dinle asabiyet arasında bağ var mıdır? Karşılıklı bir ilişki vardır. Dinin yayılması asabiyet olmadan mümkün olamaz. Asabiyetin ulaşacağı mülkü ve genişliği belirleyen de dindir. 47.Hz. Peygamber den sonraki zamanlarda fetihlerin durmasını neye bağlar İbn Haldun? Asabiyete bağlar. Yani nesillerin değişmesiyle asabiyet zayıflamış, fetihler de durmuştur. 48.İbn Haldun devletlerin yükseliş ve düşüş devirlerini neyle açıklar? Tavırlar nazariyesiyle. 49.tavırlar nazariyesinin aşmaları nelerdir? 1. kuruluş ve zafer aşaması 2.gücün şahsileşmesi dönemi 3.imar dönemi 4.sulh ve istikrar dönemi 5.çözülme ve yok oluş devresi 50.İbn Haldun meşşai filozofları takip ederek felsefi ilimleri kaç kısıma ayırır? 4 ana kısma ayırır: 1. Mantık ilmi; zihni yanlış yapmaktan korur 2.Fizik bilimleri 3.ilahiyat 4.Matematik ilimler ( geometri, aritmetik, musiki ve astronomi olarak 4 e ayırır ) 51. İbn Haldun’a göre İslam öncesi, felsefeye değer veren 2 millet hangileridir? İranlılar ve Yunanlılar 52.İran ve yunan öncesi ilim ve düşüncenin çizgisini ne şekilde belirtir? Süryaniler, Kıptiler ( Harut ve marut kıssasındaki gibi astronomi, sihir ve tılsım ilimlerinde ilerlemişler ) , keldaniler ( Babiller ) BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ 10.ÜNİTE – İslam düşüncesinin batıya etkisi 1.Yahudi ve Hıristiyanların 10.yy da İslam düşüncesi ve bilimiyle tanışmasına kadar ki durumları neydi? Philon,St.Augustin ve Boetius hariç ne bir Yahudi ne de bir Hristiyan filozof,matematikçi,fizikçi vardı..saydığımız isimler de pagan kültüründe yetişmiş,sonradan Yahudi ve hristiyan olmuşlardı… 2. Her iki dinde de bilim ve düşünce nasıl algılanıyordu? Sadece kutsal metinleri anlama olarak algılandığından ,sadece dogmatik kelamcı yetişmiştir. 3.Klasik dönem Yunan ve Roma düşüncesinin yasaklanma sebepleri? M.S. 2. y.y. da Hıristiyanlıkta papalığın ve kilisenin oluşmasıyla ,daha sonra da 4. yy. da papalığın konkordata sisteme göre eğitim,öğretimi üzerine almasıyla ,yunan ve roma düşüncesi putperestlerin düşüncesidir denilerek yasaklanmıştır… *** 4. yy.dan 10. yy a kadar ki batı orta çağının karanlığında ,Aristo bile unutulmuştu… 4.İslam felsefesinin batıya tesiri kaç yönde olmuştur? 2 yönde..1) İslam felsefesi yoluyla klasik yunan felsefesinin batıya geçmesi ( Müslüman filozoflar yunan felsefesini iyi biliyorlardı,çeviriler yapmışlar,şerhler yazmışlardı…batılılar da bu eserleri Latinceye çevirmiş ve yunan felsefesini böylelikle Müslümanlardan öğrenmişlerdi.. ) 2) Müslümanların kendilerine has felsefi düşünceleri 5.İslam felsefesinin batı felsefesine katkıları hangi alanlarda olmuştur? * ****fizik * mantık * ahlak felsefesi *bilim felsefesi * musiki * psikoloji 6.İslam düşüncesi batıya hangi yollarla geçmiştir? 1) Hıristiyanların Müslümanlarla Sicilya ,Endülüs ve kısa süreli olarak Güney italyanın fetihlerinde doğrudan temaslarıyla 2) Batılıların İslam dünyasına eğitim için gitmeleriyle ( İtalya,ispanya ve güney Fransa dan 11. ve 12. yy larda zengin çocuklar İslam medreselerine okumaya giderlerdi..Matematik,felsefe ,tıp ve felekiyat öğrenen bu talebeler sonra Batıda açılan ünv.de öğretmen oldular…) 3) İslam eğitim kurumlarının taklit edilmesiyle…( bu yolla Batı ünv.leri kuruldu..mimari tarz.ders programları,öğretim metotları tamamen medreselerin taklidiydi) 4) diplomatik ilişkilerle… ****ÖNEMLİ : bunların ilki Harun Reşid ile Şarlman arasında gerçekleşmiştir…Harun Reşid şarlmana mekanik bir çalar saat göndermiş,bu olay batıda İslam bilimine karşı hayranlık oluşturmuştu ( şu kitaplarda bile sürekli “ yaratmak “ kelimesini kullanıyorlar ya,pes doğrusu !!) 5) haçlı savaşlarıyla…( böylece alet,edevat,bilimsel ve felsefi eserleri batıya aktarmışlardı) 6)EN ÖNEMLİSİ BUYMUŞŞ : Arapçadan yapılan tercüme faaliyetleriyle… 7..Tercüme faaliyetlerinden bahsedelim… PAPA SLYVESTRE SAACY , gençliğinde Endülüs ve Kuzey Afrika’da Arapça , Müslüman memleketlerinde de İslam ilimlerini öğrenmiş ,papa seçildikten sonra da Kuzey İspanyanın RİPPOL şehrinde,910 yılında Aynen Beytül Hikme gibi bir tercüme okulu açtırdı..burada Müslüman bilginlerin eserlerini Latinceye çevirtti..bu işi önce Yahudi asıllı bilginlere yaptırdı….12. ve 13. yy lardan itibaren hristiyan bilginler de Arapça,Türkçe,Farsça öğrenip tercüme faaliyetlerine katıldılar…..Arapçadan Latinceye tercüme faaliyetler 18.yy a kadar sürdü…..ünlü İngiliz filozofu JOHN LOCKE bile Arapça öğrenme ihtiyacı duydu…. 8. İslam eğitim kurumlarının taklit edilmesi bağlamında ilk kurulan mektep ? Napoli krallığındaki Salerno mektebi dir.. 9. Burada okutulan ilimler? *gramer * retorik *mantık * hesap * musiki *hendese *felekiyat 10.Salerno vasıtasıyla İslam medreselerinden italyaya hangi eserler girdi? Aristo’nun eserleri ve şerhleri 11.Napoli mektebini kuran kimdir? İlimleri himayesiyle tanınan Sicilya kralı 2. Frederik ( Aristo’nun eserlerini Arapçadan Latinceye çevirtti,İbn Seb’in ile felsefi mektuplaşmaya girdi) 12.Bu konudaki diğer gelişmeler? Castille ve Lyon kralı 10. Alphonse İslam eserlerini tetkik ettirerek astronomi cetvelleri yaptırdı….Padua , Napoli, Capua ve Toulouse ‘da daha sonra da Lyon ‘da mühim mektepler kuruldu… 13.İslam felsefesinin batı felsefesine etkisi ne zaman başlamıştır? Müslüman filozofların eserlerinin Latince ve İbranice başta olmak üzere diğer yerel dillere tercümesiyle 10. yy dan itibaren başlamış taaaa Yakınçağ felsefesinin başlangıcına kadar sürmüştür… 14.Ortaçağ ve Rönesans devirlerindeki etki nasıl olmuştur? Çeviriler vasıtasıyla doğrudan doğruya olmuştur,batılı filozoflar Müslüman filozofların adları ve eserlerini belirterek alıntılar yapmışlardır….Aydınlanma devrinde ve descartesden başlayıp Hegele kadar süren modern felsefedeki bu etki hem doğrudan hem dolaylı olarak devam etmiştir… 15.Doğrudan etki nasıl olmuştu ? Ortaçağ ve Rönesans devrinde çevrilen eserler bu devirde de Batı filozoflarınca okunuyordu… 16.Dolaylı etki nasıl olmuştur? Bunlar ortaçağ ve Rönesans devri düşünürleri okurken onlar vasıtasıyla Müslüman düşünürleri de öğreniyorlardı…ama ne yazık ki aydınlanma devri ve modern dönem batılı filozoflar artık Müslümanların ad ve eserlerini zikretmiyorlardı…Mesela Descartes Müslüman veya Hristiyan,faydalandığı filozofları eserlerinde açıkça zikretmemeyi adet edinmişti ( cık cık cıkk ne kadar ayıp ) 17.Skolastik ve ortaçağın en karanlık dönemleri ne zaman başladı? Hristiyanlığın 6. yy. dan itibaren resmi din olarak Batıya yayılmasıyla ,kilise ve din adamları felsefeye daha derin tepki gösterdiler,felsefi düşünce ve bilime kapılarını kapattılar…böylelikle bu karanlık devir başlamış oldu… 18.Bu durum ne zaman değişti? Felsefe için 11. yy.ın sonlarında değişti.daha önce söylediğimi gibi 9. yy. ın 2. yarısında İslam bilimine ilgi duyan batılılar eserleri Latinceye çevirdikçe zamanla felsefeye merak sardılar….Müslüman filozoflara,oradan da Aristo ve eflatuna ilgi duydular…bilimsel eserlerin yanında sırf felsefi eserlerde çevrilmeye başlandı…yani uzun lafın kısası ; daha önce İslam dünyasıyla Yunan Helenistik dünyası arasındaki kültür alışverişi şimdi batıyla İslam dünyası arasında gerçekleşiyordu…. 19.Hristiyan kelamcılardan Fransiskenler ve dominikenlerin benimsedikleri? Fransiskenler ; İslam yeni eflatunculuğuyla Augustinciliği birleştirirken, Dominikenler Farabi ve İbni Sinayı oradan da Aristoculuğu benimsiyorlardı.. ** bu arada bazı hristiyan ve batıda yaşayan Yahudilerin çoğu da İbn Rüşd cülüğe eğildiler… 20.İbn Rüşdcülük özellikle nerede etkili olmuştu?? Kısa zamanda beklenmeyen bir inkişaf gerçekleştiren ibn Rüşdcülük özellikle kilise çevrelerinin dışında etkili olunca hristiyan dogmasına ağır bir darbe indirdi.İbn Rüşd’ün akılcılığı ve bazen de bunun yanlış yorumlanması kiliseye karşı hür düşünce ve dinsizlik cereyanlarının doğmasına sebep oldu… 21.İbn rüşdcülüğün bu çıkışına engel olmak isteyenler? Fransisken ve dominiken kelamcıları bu durumu fark edince 12. yy da,ibn rüşdcülükle mücadeleye başladılar….bunun için de batıda yeni yayılmaya başlayan Gazaliciliği silah olarak kullandılar…bu daaaa batıda sonu gelmeyen din-felsefe çatışmasını başlatmış olduuuuuu…. 22.Tamamen gazalici bir tarzla ibn rüşde reddiyeler yazanlar? Albertus Magnus ve St. Thomas gibi kelamcı filozoflar… 23.Rönesans ve reform hareketlerinde önemli rol oynayan ? 13. ve 14. yy larda Gazaliciliğin hâkim felsefi düşünce olarak varlığın sürdürmesi ,15. yy da da ibn rüşd ve akımının baskın felsefi görüşler olarak gelişmesi Rönesans ve reform hareketlerinde önemli rol oynadı… 24.Kartezyanizm nedir? Descartesin öncülüğünü yaptığı ve esasında İbn Rüşdcülüğün uzantısından başka bişey olmayan akım…. 25.Aydınlanma devri ne zaman başlar? 17. yy da İbn Tufeylin fikirlerinin batıda revaç bulmasıyla başlar… 26.Aydınlanma felsefesinin temelinde ne vardır ? Empirizm ve tabiatçılığın doğuşuyla ve materyalizmin canlanmasıyla ,özellikle aydınlanma devri felsefesinin temelinde ibn Rüşd ve İbn tufeylin batılılarca yorumlanması vardır…. 27). 17. yy sonrasında gelişen felsefede de Müslüman filozofların tesirinin görüldüğünün delili nedir? Leibniz ve clarke arasında vuku bulan tartışmalarda İbn Rüşdün hristiyanlığa darbesinin kabul edilmesiyle beraber yine de ibn rüşd ve gazali canlandırılmaya çalışılmıştır….( bu tesirler dolaylıdır )… 28.Papalık ve din adamları ibn rüşdün yasaklanmasına dair fermanları neden yayınlamışlardır? Kilise ve Hristiyan düşünürlerinin teslise inancının akılla izah edilemez olduğunu güçlendirdiği için… 29.Tüm bu söylenenlerin bizim Müslüman olmamızdan kaynaklanan abartmalar olmadığını nasıl ispat edebiliriz? Kendisi hala 19. yy da bir ibn rüşdcü görünümünde olan Ernest Renanın cümleleriyle ispat edebiliriz…cümleleri aynen okumak isteyen kitaptan okuyabilir ben kısaca bahsedeyim; bu şahıs Yahudilerin kültürlerinin Müslüman kültürünün yansıması olduğu,saadiya isminin bağlı olduğu kelam hareketinin Arap tesiriyle kendini 10.yy da Sora akademisinde gösterdiği,İspanyadaki Müslüman hakimiyetinin de aynı sonuçları doğurduğu,10. yy dan itibaren Arapçanın Yahudi,Hıristiyan ve Müslümanların ortak dili olduğu,Musa bin meymundan beri Yahudi felsefesinin Arap felsefesinin yankısı olduğu,ispanya Yahudilerinin felsefeye ilginin saadiye tarafından Ortadoğu incelemelerine verilen hızlandırmadan kaynaklandığını kabul etmenin gerekli olduğunu söylemiş… 30.İkinci ve daha önemli tercüme devresi ne zamandır ? 12. ve 13. yy larda başlar… 31.Batılılar bu 2. devrede neler yaptılar? Müslümanların eserlerini , Latince,İbranice,kısmen de İspanyolca ,eski Fransızca ve Yunancaya çevirmekle kalmadılar birçok batılı öğrenciyi ispanya,kuzey Afrika ,Suriye,İran da ki mesela MARAĞA MEDRESESİ gibi medreselere göndermişlerdir…ve böylece elde edebildikleri kadar Müslümanların eserlerini tercüme edilmek üzere batıya aktardılar… 32.Arap dilinin tedrisi nerelerde devam ettirildi? İslam bilim ve felsefesinin daha geniş çapta öğrenilmesi için yeni mektepler açıldı…en önemlileri ; Fransa’daki MONTPELLİER ve Paris,İngiltere deki OXFORD mektepleriydi…( şaşırdınız değil mi,ben de şaşırdım çünkü oxfordun tarihini bilmiyordum ) 33. Saraylarına Müslüman alimleri davet ederek onlardan ilim ve felsefe öğrenen hükümdarlar kimlerdir? En meşhuru Sicilya Kralı Roder II ve oğlu William I …ünlü âlim EL İDRİSİ onların sarayında uzun süre hocalık etmiştir. asıl işlevi ne olmuştur? Var olan tarihsel entelektüel birikimi tartışarak yeniden organize etmesi,yeni kavramlaştırmalara gitmesi veeleştirel yaklaşımla bilgiyi güncellemesidir. 42.Davut el kayseri zaman anlayışını nasıl geliştirmiştir? Farabi ve İbni Sina gibi Meşşai (Aristocu) filozofların varlık ve zaman görüşü ile bunları eleştiren Ebul Berekat Bağdadi’nin yaklaşımlarını eleştirerek farklı bir zaman anlayışı geliştirmiştir. 43. zaman anlayışını dile getirdiği eseri? Nihayetül beyan fi dirayetiz zaman… 44.Davut el kayseri hangi eseriyle ünlenmiş ve bu eseriyle İslam dünyasının farklı bölgelerindeki düşünürleri etkilemiştir? İbni Arabi’nin Füsusül Hikem adlı eserine yazdığı”matlau Hususil kilem fi mania Füsusül hikem”adlı şerhiyle ..bu eserinde İbni arabinin varlığın birliği öğretisini felsefi kavramlarla savunmuştur… 45.düşünür olmanın temel şartını,bilgi aktarımından ziyade şahsi görüş ve içtihatlar geliştirmeye bağladığı için eserlerinde kendi şahsi yaklaşımını ön plana çıkaran düşünür kimdir? BEDREDDİN SİMAVİ ( şeyh) 46.Bedreddin Simavinin tarzı neydi? Vahdeti vücut nazariyesi doğrultusunda varlık,alem,ruh beden ilişkisi,ölüm sonrası hayat gibi klasik yaklaşımları eleştirmiş ve hemen her hususu ALAH (C.C) ‘ın varlığının zuhuru açısından açıklamaya çalışmıştır… 47.simavi’nin eseri? Felsefe,tasavvuf ve kelam konularını kapsayan “VARİDAT “ tır… 48.simavi hakkındaki görüşler nelerdir? Ehli sünnet dışına çıkan yaklaşımları nedeniyle lehinde ve aleyhinde görüşler vardır.. maddeci panteizme yaklaşan çözümler getirdiği kanaati vardır…yanlış anlaşıldığı içn felsefi derinliğinin fark edilmediğini söyleyenler de vardır. 49.Şeyh Bedreddin’in özgünlüğü nerden kaynaklanmaktadır? Vahdeti vücut nazariyesini mantıksal tutarlılık açısından gidebileceği son noktaya götürme istemesi ve genel kabul görmüş dini inançları sembolik olarak değerlendirerek tevile gitmesidir… ruh beden ayrımını öte dünyada bedenle dirilmeyi, kainatın zamansal sonluluğunu reddetmiştir…bunlara rağmen fıkıh alanında müctehid derecesinde görülmesine yol açan fıkıh eserleri de vardr. 50.Osmanlı devletinin ilk şeyhülislamı kimdir? MOLLA FENARİ 51. Osmanlı ilim geleneğinin ve medrese eğitiminin en önemli temsilcilerinden biri olması nerden kaynaklanır? Kelam,tasavvuf,felsefe,mantık ve fıkıh gibi ilimleri sentezlemesinden,aynı anda temsil etmesinden kaynaklanır… ***kuramsal ve pretik akıl,nakil,keşf gibi klasik bilgi yollarını aynı anda benimseyen ve temsil eden bir düşünürdür… 52. Molla Fenari’nn yakın zamana kadar medreselerde okutulan mantık kitabı nedir? ŞERH-İ İSAGOCİ ( er risaletül esiriyye fil mizan adlı esere yazdığı şerhtir) 53.sadreddin konevinin hangi eserine şerh yazmıştır? MİFTAHÜL GAYB… 54.Molla fenari hangi nazariyenin savunucusudur? Kayserili Davut ve bedreddin simavi gibi vahdet i vücut nazariyesinin savunucusudur ve Osmanlıda kabul görmesinde önemli etkisi vardır. 55.Molla Fenarinin vahdeti vücut anlayışı nasıldır? Radikal değildir…bu alemde ortaya çıkan her gerçeklik ALLAH( C.C.)’ın isimlerinin zuhuru Ve somutlaşmasıdır…bilgi yolları sıfırdan veya boş bir insan bilincinden gerçeğe açılan yollar değil ,tam tersine tek olan Varlık ‘ın kendisini aşma sürecidir… 56.Molla fenariye göre farklı blim dalları nasıl oluşmaktadır? Aynı gerçekliğin farklı açılardan fark edlmesiyle… 57.Osmanlıda Tehafüt geleneğinin temsilcileri kimlerdir?, * Hocazade ( Muhlisiddin Mustafa) * Kemal Paşazade ( İbn Kemal) * Muhammed Karabaği * Müeyyedzade ( Abdullah Çelebi ) * Yahya Nev’i Efendi *Mestçizade Abdullah Efendi 58.Tehafüt geleneği nasıl başlamıştır? Gazali’nin Farabi ve İbn Sina’nın felsefi fikirlerini eleştirmek içinyazdığı Tehafütül felasife eseriyle başlamış……İbn i Rüşd’ün hem Gazali’yi hem de yer yer Farabi ve İbn Sinayı eleştirdiği Tehafütüt tehafüt eseriyle gelişme göstermiştir… 59.Tehafüt geleneğinin Osmanlıda devam etmesinde kimin rolü vardır? Fatih Sultan Mehmet kendi döneminde akli ilimlere düşkünlüğünden dolayı Gazali ve Meşşai filozofların fikirlerinin tartışılmasını dönemin entelektüellerinden talep etmiş ve tehafüt geleneğinin devam etmesinde rol oynamıştır.. 60.bu bağlamda yazılan eserler? * Hocazade :Tehafütül Felasife - *Ali Tusi : Kitabuz Zahira ( Hocazadenin eseri daha çok onaylanmıştır) 61.son dönem Osmanlı entelektüellerinin gözünde en büyük Türk Filozofu kimdir? Hocazade…( bunu dillendiren kişi Mehmet Ali Ayni ) 62.Kemalpaşazade’ nin Haşiye alet tehafüt eserini Türkçeye çeviren kimdir? Ahmet Arslan…Hocazade ve Kemal Paşazadenin bütüncül bir düşünce sistemi oluşturmamakla beraber felsefi değeri hayli yüksek fikirler ortaya attıklarını söyler. 63.Tehafüt geleneğini sürdüren bu düşünürlerin daha öncekilerden farklı olan ortak noktaları nedir? Tasavvufla ilgilenmemeleri…daha çok akıl ve nakille sorunlara yaklaşmış ve felsefi kelmageleneği içinde konumlandırılabilecek bir tutum geliştirmişlerdir… 64.Molla Lütfi’nin eseri ve özellikleri? Risale fi Tahkiki Vücudil Vacib….İbni Sinanın görüşlerini özetler,eski ve yeni kelamcıların filozofları yanlış anladığını ileri sürer ,bu şekilde Tehafüt geleneğine dolaylı da olsa katkısı olmuştur… 64.Molla Lütfi’nin mevzuat-ı ulüm adlı eseri ? Bilimleri tasnif etmesi ve onları tanımlamaya çalışması açısından hem klasik ilimler tasnif geleneğini sürdürür hem de yaşadığı dönemin ilmi zihniyetini sergiler…. 65. Allame tabiri kimler için kullanılır? İlim zihniyetine, ansiklopedik bilgi birikimi şeklinde sahip olanlar için…( bu ilim zihniyeti piramit gibidir,zemini geniş ,tepesi dar bir görünüm) 66.ilimlerin çokluğu ve zeminde genişlemesi hangi safhaya karşılık gelir? ÖĞRENİM SAFHASINA 67.bütün bu ilimlerin insanı ****fiziksel ve ahlaksal olarak yükseltmesi hangi safhadır? AMEL ya da YAŞAMA SAFHASI 68.amel ve yaşama alanlarına daha fazla vurgu yapanlar? Molla Lütfi ve sonrasında Kınalızade Ali Efendi,Muhyi i Gülşeni ve Taşköprülüzade Ahmet Efendi… 69.ahlak ve siyaseti kuramsal ve pratik yönüyle ele alan eserler? ***Molla Lütfi ‘nin HARNAME si ; mizahi yolla ahlaki eleştiri düşüncesini pekiştirmiş… *****Kınalızade ‘ nin AHLAK –I ALA ‘ sı *******Gülşeni ‘nin AHLAK-I KEBİR ‘i **********Taşköprülüzadenin MEVZUAT-I ULUM ( asıl adı miftahus sade veya misbahus sıyade ) 70.bu eserlerin verdikleri genel izlenim nedir? Kuramsal tartışmalarla rasyonel olarak temellendirilen ve açıklanan ilimlerin kendi sınırlarına eriştikleri yani eylem alanına bir GEÇİT ( DEHLİZ ) oldukları…. 71.ilimlerle ilgili genel çerçeve çizen ve sonrakilere daha net bir tartışmaalanı belirleyen kimdir? TAŞKÖPRÜLÜZADE 72.Geçit ( dehliz ) kavramına en fazla vurgu yapanlar? Gazali ve Aynu’l Kudat hemedani….Bu kavramı onlar Kur’an’ın zahiri anlamının bizim için manevi gerçeklikleri tecrübe edebilmemize geçit olarak ele alırlar… 73.felsefenin felsefi anlamını kaybetmesinin nedeni? Düşünce alanının kendi kavramsal sınırlarına ulaştığı sanısı,pratik kaygıların ön plana çıkmasına sebep olmuş,kavramsal düşünce yerini edebi,sanatsal ve mimari estetik imar kaygısına bıakmıştır…kavramsal düşüncenin gözden düşmesi yani ilimlerin anlamlarını kendi muhtevalarından kazanma özelliğini yitirmesi de felsefenin felsefi anlamını kaybetmesine neden olmuştur… 74.bu anlam kaybının fark edilmesi nasıl olmuştur? Osmanlı düşünürlerinin Batıdaki ilim ve teknik gelişmeleri izlemeye başlamasıyla mümkün olmuştur….batıda bilginin kendi muhtevasından dolayı anlam kazandığını fark etmek ,Osmanlı düşünürlerinin yitirdikleri bu klasik değeri tekrar Batı da bulmalarına sebep olmuştur….işte bu da hem kendi geçmişleriyle yaşadıkları dönem,hem de yaşadıkları dönemle Batı dünyası arasında geri – ileri şeklinde bilinç bölünmesine yol açmıştır… 75.Osmanlıda toplumsal,kurumsal ve idari kararlarda ortaya çıkan zafiyet ve bozulmaya yönelik eleştirel görüşler hangi düşünürlerin eserlerinde görülmektedir? ( iki isim sorucam hepi topu ,şu soruya bak destan gibi oldu J ) Gelibolulu Mustafa ve Koçi Bey 76.bozulmaya karşı önerilen çözümlerin ilki nedir? Eskiye yani Osmanlının güçlü zamanlarındaki kurallara geri dönüş ..bu da nostaljik bilincin ortaya çıktığını ,eski – yeni şeklinde bilincin ikili bir zamansal görünüm kazandığını göstermektedir… 77.bozulma döneminde ilmiye sınıfındaki sıkıntılar nelerdir? Vasıfsız ve tamahkar kimselerin medreselerde kendilerine yer bulması… 78.Katip Çelebi’nin düşüncesi nedir? Mizanül Hak ve Keşfüz zünun eserinde teşhisin daha epistemolojik düzeyde olduğunu görüyoruz…katip Çelebiye göre nakli ilimlerin kavranmasının temelinde akli ilimler vardır…önce akli ilimler öğrenilmeli bu bilgiler ışığında nakli ilimler kavranmalıdır…ama kendi döneminde tam tersi yapılmıştır….felsefi ilimlerin yerine fıkhi disiplinler konulmuştur… 79.Osmanlının Avrupadaki gelişmeleri görüp te kendindeki sıkıntıyı fark etmesiyle Avrupaya elçiler göndermiştir.bu teşebbüslerin meyvesi ne olmuştur? Osmanlı topraklarında ilk kez İBRAHİM MÜTEFERRİKA nın matbaa kurmasına izin verilmesi… 80.müteferrikanın düşüncesi ve eseri nedir? Kendisi aslen Avrupalı,çok sayıda batı ve doğu dilini bilen bir mühtedi dir..kopernik devriminden haberdar ve batıdaki gelişmeleri izlemektedir…Osmanlının ilmi zihniyetindeki aksaklıkları batıyla kıyaslayabildiğinden ,Osmanlının toparlanmasının ancak yeni bir düşünme tarzıyla olabileceğini söyler…bu düşünme tarzının adına da Kanun i Kadim ‘e nisbetle NİZAM I CEDİT adını verir… ESERİ : risale i İslamiyye ( müteferrika, babası papaz olan bir mühtedi olduğu için hristiyanlıkla İslamı karşılaştırabilmektedir) 81.bölünmüş yatay bilinç ne zaman ortaya çıkmıştır? Mekan algısının değişmeye başlamasıyla 82.bölünmüş bilinç nerelerde görülmektedir? Sadece felsefe ve bilimde değil,sanat ve mimaride de görülür…DEDE EFENDİnin klasik musikisinin yanında batı musikisine de ilgi artmakta,klasik soyutlayıcı mimari yerini özellikle Fransanın somutun teşhirine dayalı mimarisine hayranlık duyulmaktadır….ne yazık ki….. 83.Osmanlıda yenileşme ( reform ) hareketlerine destek veren düşünürler ? * Mustafa sami * Sadık Rıfat Paşa *Safvet Paşa * Şinasi * Ahmet Cevdet Paşa…bu düşünürler değişim için gereken zeminin hala elde mevcut olduğunu savunmaktadırlar… 84.zeminin ne olacağı sorusuna cevap ararken batıdan gelen ve benimsenmeye başlanılan felsefi akımlar nelerdir? * pozitivizm * materyalizm * evrimcilik * ruhçuluk *sezgicilik * sosyolojizm *feminizm 85.****fizik nedir? Basitçe fizik ötesi varlıkları araştırma olarak ele alınmamaktadır…tüm varlık alanını tek bir zeminde temellendirme çabasıdır ,bu bağlamda materyalizm kadar pozitivizm de ****fiziktir….kısacası ; ****fizik ,zeminin kendisini salt zihni,maddi veya ilmi düzeyde belirlenebilir bir şey olarak kabul eden düşünme tarzıdır…. 86.Osmanlı düşüncesinin son tarihsel dönüşümü neyi temsil eder? Klasik ****fizikten modern ****fiziklere geçişi temsil eder… 87.****fizik olarak felsefe bu dönem düşünürleri için ne anlam ifade eder? BİR KURTULUŞ TEOLOJİSİDİR… 88.kendisine ‘efendim tıphane mektebinde ALLAH ‘ ı inkar ediyorlarmış diyenlere ,çare yok onlar ALLAH (C.C) ‘ın adını tabiat koymuşlar,bir ALLAH’A muhtacız cevabını veren kimdir? Kethüdazade Mehmet Arif Efendi 89.****fizik olarak felsefe yapma çabası siyasi alanda hangi yaklaşımları oluşturmuştur? * İSLAMCILIK * BATICILIK * TÜRKÇÜLÜK 90.İslam Düşüncesinin Rol Değiştirmesinde Materyalizm,pozitivizm,tabiatçılık kadar etkili olan ? Bu felsefelere direnmeye çalışan ,bu bağlamda batılı ruhçuluk,sezgicilik,panteizm,monizm gibi felsefi akımlardan destek alan Müslüman düşünürler…bunlar İslam düşüncesini savunmaya çalışırken İslam dinini ****fiziksel olarak konumlandırmışlardır… 91.****fiziksel felsefelerin temsilcileri? Baha Tevfik - materyalizm Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi – ruhçu ( spritualist yaklaşım ) Rıza Tevfik – Pozitivist Ziya Gökalp – sosyolojik pozitivist Mustafa Şekip – sezgici 92.****fizik olarak felsefe yapmayan ancak batı düşüncesiyle irtibat halinde olan düşünürler? * M.Şemsettin Günaltay * Elmalılı Hamdi Yazır * kadın hareketleri bağlamında; Fatma Aliye ve Emine Semiye ( Ahmet Cevdet Paşanın kızları ) * Mehmet Akif * Namık Kemal 7. ünitenin sonu…Bitti Elhamdülillah …Allah zihin açıklığı versin tüm kardeşlerime… ************************************************** *********** BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ 8 ÜNİTE –FELSEFE ARAYIŞLARI VE CEVAPLARI (Tehafütler geleneği) 1. Eleştiri sözcüğünün kökeni nedir?, Yunanca ‘ yargılama,ayırt etme ‘ anlamına gelen krisis sözcüğünden gelmektedir. 2. terim olarak ne ifade eder? Bir kişiyi,bir düşünceyi ,bir eseri,sistemi,alternatif görüşleri belirterek titiz bir incelemeye tabi tutmaktır..bu anlamda felsefi düşünce de ELEŞTİREL bir düşüncedir… 3. eleştiri hangi amaçlarla yapılır? * hakikati keşfetmek amacıyla yapılan eleştiriler * eleştiri yapanın kendisini, yabancısı olduğu düşüncelere karşı koymak amacıyla yapılan eleştiriler * siyasi egemenliklerini kuvvetlendirmek için, problem teşkil eden fikirlere karşı âlimlerin görevlendirilmesiyle yapılan eleştiriler… 4.yunan felsefesinin tercümesiyle Müslüman düşünürler kaça ayrıldı? 3’ e : 1) sırf felsefe yapanlar 2) felsefeyi dinle uzlaştıranlar ( bunlar filozoflar ) 3) felsefi metotla dini savunanlar ( bunlar da kelamcılar oluyor ) 5.felsefenin Müslüman toplumlarda kabul görmesini sağlayan ? Kindi, Farabi ve İbni sina’nınfelsefeyi dinle uzlaştırma çabaları 6.İslam Dünyasında sırf felsefe yaparak , felsefeyi Batıni fikirlerine alet edenler?, Selçuklu dönemindeki Batıniliktir… bu hareket siyasi anlamda çok sorunlara sebep oldu… Dolayısıyla batınıliye olan tepkiden felsefe de nasibini aldı… 7.başlangıçta felsefeyi tamamen reddeden ekoller? Hanbelî-Zahiri fıkıh ve hadis ekolü * klasik selefiyye * ilk dönem Şia * Malikiler *ilk Şafiiler 8.reddetme sebepleri? İnsanın ihtiyaç duyduğu her şey Kur’an ve hadislerin zahirinde mevcuttur, Kur’an ve sünnet dışı dinle ilgili tüm yorumlar bid’attir… 9.dinden felsefeye olan kelamcılarla, felsefeden dine olan Filozofların oluşturduğu sistemlerde telif edilmek istenen unsurlar nelerdir? 1. Âlem ezeli ve ebedi midir? 2. iki ALLAH mümkün müdür (haşa, tövbe estağfurullah, ilahiyat okuycaz derken çarpılmasak bari J ) 3.ALLAH (C.C.) ‘ın zatı ve sıfatları nelerdir? 4. ALLAH (C.C.) tarif edilebilir mi? 5. ALLAH (C.C.) zatını, gayrını ve cüz’ileri bilir mi? 6. Gök canlı mıdır? 7. Gök ruhları cüz2ileri bilir mi? 8.ruh nedir? 9.cesetler dirilir mi? 10. Mucize mümkün müdür? 10.İslam dünyasında felsefi alandaki eleştirileri ortaya çıkaran sebepler nelerdir? * felsefenin siyasi hareketlerce kullanılması ( hassan sabahın felsefeyi kullanarak dine Batıni yorumlar getirmesi gibi) * Şii Batıniliğinin gelişerek Selçuklunun siyasi gücünü zayıflatan bir tarza dönmesi ( Nizamülmülk bundan çok rahatsız olmuş ve o devrin büyük hocası Gazali bu fikirlerin kaynağın araştırıp, eleştirmek için saray tarafından görevlendirilmiştir.) 11.tehafüt geleneği nasıl başlamıştır? 10.sorunun cevabının devamı olarak; saray tarafından görevlendirilen Gazali TEHAFÜTÜL FELASİFE eserini yazmış ve böylece tehafüt geleneği başlamıştır… 12.Türkçede tehafüt kelimesinin karşılığı? Daha çok “ tutarsızlık” anlamında. Yanısıra “ yıkım, çöküntü, acelecilik, düşüncesiz sonuç, istikrarsızlık” 13.Gazali’ye göre tehafüt? Tutarlı bir düşünceye dayanmadan kurulmuş olan fikir yapıları; arka arkaya bir şeyin üzerine düşmek, çarpmak, pervanenin lambaya çarpması gibi, filozofların hataya düşmesi… tehafütül felasife de; filozofların tutarsızlığı anlamında kullanılmıştır. 14.tehafüt geleneği ne üzerine inşa edilmiştir? Felsefe-din ilişkisi üzerine..zaten bu iki sistem arasında daima bir ilişki vadır..İslam dünyasındaki çalışmalar daha çok din lehinde sonuçlar vermiştir. 15.Nizamiye medreselerinin kuruluş amacı? İstenmeyen fikri akımlarla mücadele etmek… Gazalinin tehafütü yazma nedenlerinden biri de filozofların ehli sünnet inancıyla bağdaşmayan fikirlerini eleştirerek Eş’ariliği güçlendirmektir… Gazalinin yapması gereken en önemli şey de zaten; geniş halk kitlelerinin inançlarını, onları tehdit eden fikirlerden korumaktı… 16.Gazali, eserini yazma gayesini ne şekilde ifade eder? Eserinin önsözünde, amacının hakikati bilmek ve bildirmek olduğunu, kendisinin de bir hakikat arayıcısı olduğunu bildirmiştir. 17.tehafüt geleneğinde 2. eseri yazan ve yazma gayesi? İbn Rüşd…gayesi; Gazali de ki gibi hakikate ,gerçeğe ulaşabilmek.. 18.Tehafütler nasıl bir anlayışla yazılmıştır? Objektiflikten uzak,tarafgir bir yaklaşımla yazılmamıştır…sorgulayıcı , yeni yeni fikirlerin doğmasına zemin hazırlayan bir eleştiri anlayışıyla yazılmıştır…kendinden öncekileri eleştirmek için yazılanların yanında tasdik etmek için yazılanlar da vardır… 19. Gazaliden sonraki tehafütlerin ortak gayesi nedir? Gazali ve diğer filozoflar arasında ki felsefi tartışmalara hakemlik yapmaktır…bu da Aristoteles felsefesiyle İslam dini arasında uyum olup olmadığı,vahiyle gelen hakikatlere,burhani istidlallerle ulaşılıp ulaşılamayacağı konusuna odaklanma zorunluluğu doğurmuştur. 20.tehafütlerde felsefe din ilişkisini merkeze taşıyan ne olmuştur? İbn rüşd ve sonrasında gelen tehafütçüler, Gazalinin fikirlerini aktararak sapkınlıklara karşı koymak için yazdıkları tehafütlerde din-felsefe ilişkisiyle karşı karşıya kalmışlardır… Bu durum merkeze almıştır bu meseleyi. 21.Gazali ilimleri kaç grupta değerlendirmiştir? 6 grupta ; * mantık * matematik *fizik *****fizik *ahlak * siyaset 22.Gazali filozofları daha çok ne sebeple eleştirmiştir? ****fizik görüşlerinin dini ilkelerle örtüşmemesi sebebiyle eleştirmiştir..gayesi ise daha önce de söylediğimi gibi; hakikati bilebilmek ve anlatabilmektir… 23.Gazalinin özgünlüğü nerden kaynaklanır? Gazali memleketine dönerken eşkıyalar kervanının yolunu keser,her şeyi alırlar,gazali ders notlarının( talikat) alınmasına dayanamayarak, bu notların onların işine yaramayacağını kendisi için ise 5 yıllık bir emek demek olduğunu söyleyince soyguncu başı “ kağıtların elinden alınınca alimliğin gidiyor mu “ diyerek alay etmiş,gazali de bu duruma içerlemiş ve 3 yılını bunları ezberlemeye ayırır…işte özgünlüğü bu bilgileri özümsemesinden kaynaklanır… 24.Gazalinin felsefi ve kelami düşünceyle tanışması nasıl olmuştur? Hocası olan kelamın Eşari ekolünün büyük üstadı İmamul Haremeyn Ebul Meali el Cüveyni ‘nin öğrettikleri dolayısıyladır… 25.Cüveyninin vefatından sonra Gazali neyle görevlendirilmiştir? 28 yaşındayken ,Nizamülmülk’ün sarayında siyasi danışman olarak görevlendirilmiştir. 26.bu görevin amacı neydi? * Hasan Sabbah’ın başkanlığını yaptığı, siyasi cinayetler işleyen Batıniliği, düşünce düzeyinde tutmak… * Mısırda el ezheri kuran Ezher Şia sının kültürel gelişimiyle rekabet etmek *Nişaburda insanlara inançlarından dolayı zulmeden Mutezileye cevap vermek… 27.Bağdat Nizamiye medresesine müderris olarak tayin edildiği yıl? 1091 28.Gazali, hocalığının dönemlerini nasıl ifade eder? İlk yarısını “ mevki kazandıran ilim hayatı “ , ikinci dönem ise “ mevki terk ettiren ilme çağrı”… 29.felsefeye ilk ciddi tenkit kimden gelmiştir? Gazali ( özellikle ibni Sina ve farabi nin ****fizik fikirlerini hedef almıştır.) 30.Gazaliye göre filozofların görüşleri kaça ayrılmıştır? 3 kısıma; 1) bütünüyle dini inançlarla çatışanlar: bunları reddetmek gerekir. 2) dini inançlarla bağlantısı olmayanlar: mantık, riyazî ve geometriyle ilgili ilimler. 3) asıl tartışma konusu olan; ilahiyyat ve tabiiyyat konusundaki görüşleri. Bu görüşlerinden dolayı Gazali filozofları küfürle itham etmiştir… 31.Gazali filozofları eleştirmeye nerden başladı? Felsefeyi öğrenmekle başladı.2 yıllık çalışma sonucu makasıdül felasife adlı eserini yazdı.,bu eserin gayesi filozofların anlayışlarını kavramak,yanlışlarına vakıf olmaktır.bilmeden eleştirmek ,karanlığa taş atmak gibidir der…. 32.Makasıd ‘da felsefi ilimleri kaç başlıkta ele alır? 4 başlıkta : 1) RİYAZİYAT : matematik – geometri ..akıl ve dinle çelişmez. 2) İLAHİYAT: bu kısımda filozofların çoğu görüşü yanlıştır. 3) MANTIK: bu kısımdaki görüşlerin çoğu doğru,azı yanlıştır.anlam ve gayeler de problem yoktur, anlaşmazlık kavramların kullanışlarındadır… 4) TABİİYYAT : bu alanda hak batıla,doğru yanlışa karışmıştır..galip ve mağlup hakkında hüküm vermek mümkün değildir… 33.Gazalinin tehafütünde en dikkat çekici nokta nedir? Filozofları küfürle itham etmesidir. Konuyu iman meselesi haline getirmesi tartışmaların yüzyıllar boyu gündemde olmasına sebep olmuştur… Bu anlayış, Gazali sonrasında yeni fikirler üretmek, felsefeyle uğraşmak yerine kelami görüşlerin yaygınlaşmasına neden olmuştur. 34.Gazalinin filozoflara karşı çıkma noktası nedir? Onların bu iddialarını ispatlamada yetersiz olmalarıdır… Yani filozofların delilleri, iddia ettikleri gibi burhani olmayıp, zannidir… 35.Gazali nin doğrudan felsefi eyleme karşı olduğunu söyleyebilir miyiz? Gazali filozofları sadece ****fizik ve tabiiyyat alanında 20 konuda eleştirmiştir, doğrudan doğruya felsefi eylem, entelektüel çabaya karşı olduğunu söylemek imkânsızdır. 36.İslam dünyasında entelektüel anlayışın gelişmesini yavaşlatan ne olmuştur? Gazalinin eleştirilerinin direk felsefeye olduğu zannı,felsefenin faydasız,bid’at,pratik hayata katkısı olmayan bir eylem olduğu düşüncesi oluşmuştur..bunun sonucunda da İslam medeniyetinde daha çok tefsir,hadis gibi nakle dayalı ilimlerle uğraşılmıştır..bu da entelektüel anlayışın gelişimini yavaşlatmıştır… 37.Gazalinin filozoflara olan eleştirisine ilk ciddi tepki kimden gelmiştir? Endülüslü filozof İBN RÜŞD den….TEHAFÜTÜT TEHAFÜT adlı eseriyle gazalinin eleştirilerinde haksız olduğunu ortaya koymaya çalışmıştır.. 38.İbn rüşd ün Gazali hakkındaki fikirleri neydi? O Gazalinin bazı meseleleri anlamadan filozofları küfürle itham etmesinden dolayı ahirette hüsrana uğrayacağını ayetlerden deliller getirerek belirtmektedir( Kehf,103-104) ..Gazalinin kitabının isminin tehafüt yerine “ Gazalinin tutarsızlığı “ olması gerektiğini söylemiştir… 39.İbni Rüşd Gazalinin filozofları küfürle itham ettiği mevzuları ne şekilde anlatmıştır? Gazalinin 3 meselede küfürle itham ettiğini söyler. Bunlardan; 1. si ; cesetlerin haşri meselesi.( bu nazari bir meseledir der İbni Rüşd ) 2. si ; ALLAH (C.C. ) ın cüziyyatı ( tikelleri) bilmediğini söylemeleridir ( bu görüş onların görüşü değildir der yine İbni Rüşd ) 3. sü ; alemin kıdemi hakkındaki görüşleri( kıdem sözünü küfürle suçlandıkları anlamda kullanmamışlardır der )…Gazalinin tenkitte insafsız davrandığını söyler *******sayfa 192 de ibni Rüşd’ün bu üç mesele hakkındaki görüşlerine yer verilmiş… Oradan okumanızı tavsiye ederim kardeşlerim… 40.İbni Rüşd sonrasında tehafütlerin kaleme alınmasının nedenleri nelerdir? 1. Başta Fatih Sultan Mehmet olmak üzere devlet yöneticilerinin akli ve felsefi ilimlere olan ilgisi. 2. felsefe ve kelam arasındaki ortak olan temel problemleri bilimsel seviyede tartışma isteği 3. Gazali ve İbni rüşdün tehafütlerinin incelenip karşılaştırılarak değerlendirilmesi. 4.din-felsefe ilişkisinin incelenmesi 5.fikri dinamizmin yeniden canlandırılmak istenmesi, 6.düşünce alanında tenkitçi ortamın hazırlanmasıyla,taklitten uzak orijinal fikirlerle çözümler üretilmesi., 41. tehafüt geleneği ne zaman tekrar canlanmıştır? Gazaliyle başlayıp ibni rüşdle devam eden tehafüt geleneği 2 yüzyıl kadar kesintiye uğramış, Fatih Sultan Mehmetin tehafüt tartışmalarını yeniden başlatmasıyla tekrar ivme kazanmıştır… Fatih’in amacı; felsefi problemler üzerinde tartışma zemini hazırlamak ve eleştirel düşünceyi geliştirmekti… 42.Gazaliden sonra gelip felsefeyle kelamı birleştiren kimdir? FAHREDDİN RAZİ… Kelamın meşruluğundan yararlanarak kelam içinde okunmuş, ancak felsefe şahsiyetini kaybettiği için ilerleme kaydedilememiştir, hatta gerilemesine ve sönmesine sebep olmuştur… 43.Fahreddin Razi den sonra bu konuyla ilgilenenler kimlerdir? Sultan Fatih’in görevlendirdiği ; HOCAZADE ve ALİ TUSİ dir…onlardan sonra da daha çok Hocazadenin eserine haşiye babında eserler verilmiştir…bunlardan 1.si; KEMALPAŞAZADE nin haşiyesidir….2. si ; KARABAĞİ’ NİN şerhidir… 44.tehafüt geleneği hangi esere kadar devam etmiştir? Gazaliyle başlayan bu gelenek Osmanlının son şeyhülislamlarından olan MUSA KAZIM EFENDİ nin yazdığı ; “ İbn rüşdün felsefi metodu ve İmamı Gazali ile bazı konulardaki münazarası 45. 800 yıllık süre içinde İslam Dünyasında tehafüt ve yorumları anlamında kaç eser verilmiştir? 12 46.bu eserler kaç kategoride değerlendirilir? 4 kategori; 1) tabiiyyata ait meseleler 2) ilahiyata ait meseleler 3) alemle ilgili meseleler 4 ) gök hakkındaki meseleler 47.tehafüt geleneği İslam dünyası ve özellikle Osmanlıda felsefi düşünme tarzının devamı konusunda neden etkili olmuştur? Tehafüt eserlerinde; kelami-felsefi problemlerin analitik bir yaklaşımla, ilmi tenkitçilik çerçevesinde ve rasyonel bir yöntemle alınması sebebiyle… 8.ünitenin de sonuna geldik Elhamdülillah..Allah zihin açıklığı versin hepimize… BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ 9. ÜNİTE - TARİH DÜŞÜNCESİ 1. İslam tarih düşüncesinin önemli isimleri arasında saymamız gereken ilk kişi kimdir? Eburreyhan Muhammed b.Ahmed el BİRUNİ dir… 2.Biruni hangi dilleri bilmekteydi? Jarizmce, Soğdca, Arapça, Farsça, Grekçe, İbranice, Süryanice, Sanitçe. 3.Sanitçeden Arapçaya yaptığı çevirilerden elimizde kalan tek örnek hangisidir? Tercemetü Kitabi Batencel 4.Geçmiş olayları sadece kronolojik olarak değil,toplum yapısı,dinsel inanç ve uygarlık bakımından da incelediği eseri hangisidir? El asarül bakiye anil kurun il haliye ( aklında tutabilene aşkolsun J ) 5.antropolojik bir yapısı olan,Grek dini,Hıristiyan mezhepleri,Manihaizm ve hinduizm arasında mukayeseler yaptığı eseri ? Tahkik ma lil Hind ( bu eserinde Hint medeniyetinin neden düşüşe geçtiğini tartışır ve Yunan medeniyetiyle kıyaslamalar yapar) 6.serbest araştırma ruhun sahip olan Grek ilminin başarılarına karşılık Hint bilginleri neden başarılı olamamıştır? Taklitçi ve içine kapanık yaklaşımları yüzünden …manasız gururları Grek ilmiyle temaslarına hem de İslam vahyini tanımalarına engel olmuştur ve gitgide cahilleşmişler,ilimle dini inançları çatışmaya başlamış.. 7.bu duruma örnek? Hint bilgini Brahmagupte, brahmasiddhanta eserinde ay ve güneş tutulmalarını Brahmanların mitolojilerine uygun tarzda yorumlamış ve sonuçta ilmi anlayışla bağdaşmayan durular ortaya çıkmış… Biruni ye göre bu kişi, işin aslını bilmiyor değildi ancak dini çevrelerin tepkisinden korkmuştu…halbuki Varamihira adlı kişi mitolojik açıklamaları reddetmiş,ilmi haysiyete uygun davranmıştır… 8.Biruni nin tarih ve tarihçilik anlayışı nasıldı? Öncekilerden farklıydı... 10-11. yy da rivayetçi anlayış hakimdi (hadis nakleder gibi) ,tarihçilerin ana ilgisi de metinden ziyade ravi zincirine odaklanırdı…Biruni buna ek olarak tarihsel olaylar birleştirerek yorumlamış,sentezlemiş ve aktarılan olayları bizzat kendi eleştirmiştir..farklı kaynaklardan gelen haberleri mukayese ederek yanlış olanı tespit etmişti… 9.Biruni nin tarih düşüncesinin köşe taşları nelerdir? 1. tarihi akli bir birikim ve çerçeve içinde anlar. 2. tarihsel rivayetleri eleştirmeyi metodik olarak kullanır… 3. İslam kültüründen, Hint medeniyetinden, Yunan felsefe geleneğinden ve bunların İslam dünyasındaki temsilcisi Farabi’den istifade etmiştir. 4. yöntem olarak mukayeseli tarih anlayışını kullanır, mukayesede gözlemlerine başvurur. Tarihsel olgularda sebep-sonuç ilişkisi kurar… 10.İslam düşünce geleneğinin tarih düşüncesinin önemli ikinci ismi kimdir? İBN MİSKEVEYH 11.tarihçilik anlayışını hangi eserinde görüyoruz? Tecaribül ümem 12.İbn miskeveyh e göre tarih nedir? Sadece rivayetleri nakletmek değildir, aynı zamanda yorumdur… Akılcılık, tenkitçilik ve faydacılık prensiplerine bağlı kalınarak yapılan tarihçilikte amaç geçmiş olayları tespit etmek, sebepleriyle açıklamak, gelecek için varsayımlar üretmektir. Tarih, dinamik bir süreçtir, canlı bir organizmadır 13.İbn miskeveyh hangi tarihçileri eleştirir? Hurafe ve aslı astarı olmayan rivayetleri aktaran tarihçileri. 14.İbn miskeveyhin tarih yazımıyla ilgili önemli dipnot nedir? Tecaribül ümem de, Hz. Muhammed (S.A.V.) dâhil hiçbir peygamberin tarihine yer vermez… 15.İslam ilim geleneğinde tarih düşüncesi olarak en meşhur ve etkili isim? İBN HALDUN 16.İbn haldunun tarih düşüncesindeki analizlerinde belirleyici olan nedir? Devletlerin yükseliş ve düşüşüyle ilgili kişisel tecrübeleri 17.İbn Haldun’un gözünde tarih ilmi nasıldır? Sadece olayların kaydedilip aktarılmasından ibaret olmayıp teorik ve kavramsal bir çalışmaya dönmüştür. Tarihin zahirinde görülen olayların arkasındaki derin sebeplerin tespit edilmesi bu ilmin en önemli vazifesidir… 18.İbn Haldun felsefeye direk eleştirisini hangi eserinde yapar? Mukaddimesinin 6. bölümünün 30. faslında 19.eserinin isminde kullandığı İBER kelimesi ne anlama gelmektedir? Düşünme, akıl yürütme, ibret… Tarihi olaylardan, onların tabiatlarına ve sebeplerine doğru olan düşünce yolculuğu… 20.İbn Haldun’un ümran ilmi nasıl bir disiplin olarak kurulmuştur? Rivayet aktarımı olmaktan çok akli, hikemi yani felsefi bir disiplin. 21.İbn Haldun'un el iberi kaç bölüme ayrılır? 6 ana bölüm…1.cilt, Mukaddimeye ayrılmıştır…2. kitabı başlangıçtan kendi zamanına kadar, milletlerin ve hanedanların, başta Araplar olmak üzere, komşu olan nabatiler, Süryaniler, Farslar, Yahudiler, eski mısırlılar, yunanlılar, Rumlar, Türkler, franklar gibi milletlerin tarihini kapsar… Eserin 2- 5. ciltlerini oluşturan bu kitapta Hz. Peygamber, hulefai raşidin, emevi, Abbasi, doğu İslam dünyasındaki diğer Müslüman yönetimlerin tarihine yer vermiştir… Fazla özgün olmayan bu bölümde Taberi ve Mesudi gibi tarihçilerin bilgilerini aktarmakla yetinmiştir. 22.İbn Haldun hangi eserinde ümranı yeni bir ilim olarak inşa eder? Mukaddime 23.ümran ilmi hangi disiplinlerden istifade edilerek oluşturulmuştur? Kelam-fıkıh-siyaset felsefesi-İran nasihatname geleneği… Temelde ise tarih disiplininin bir uzantısıdır 24.ümran ilminin kendine görev edindiği nedir? Tarihte olup bitenleri ve toplumların başlarına gelenleri ve gelecekte olabilecekleri anlama hususunda genellemeler yapacak tarzda bakış açısı geliştirmek. 25.Ümran ilmi günümüzdeki hangi çalışmalarla benzerlik gösterir? Tarih felsefesi, sosyoloji ve medeniyet tarihi çalışmalarına benzese de birçok hususta ayrıdır. Kendine has bir içeriği vardır… 26.Ümran ilminin konusu nedir? Âlemin ümranından ibaret olan insan toplumunu ve ona tabiatı gereği arız olan halleri, bu hallerin zorunlu sonuçlarından ibaret olan tarihi ve tarihin hakikatini konu edinir. 27.amacı nedir? İnsanları taklitten kurtarıp daha önce olanlarla daha sonra olacakların anlaşılması konusunda bir bakış açısı kazandırmaktır. 28.İbn Haldun kaç türlü varlık âleminden bahseder? İki tür. Birincisi; UNSURLAR ÂLEMİDİR ( bu alanı incelemek fizik ve kısmen de ****fiziğin görevidir) İkincisi; HAVADİS yani OLAYLAR ÂLEMİDİR ( bu alanı incelemek ümran ilminin görevidir) 29.İbn Haldun’un imar olarak isimlendirdiği nedir? İnsanın çevresini akıl, tarihsel birikim ve iradesiyle inşa etmesi. Ümran da bu inşa neticesinde ortaya çıkar. 30.Rivayetçi tarihçilerin özellikleri? 1. rivayetleri tahkik etmeden aktarır. 2.tarihi olaylarda sebep sonuç ilişkisi kurmaz. 3.tarihi rivayet ilimleri içinde ele alır. 4. Tarihi olayları tikel olarak ele alır, ilkeleri soruşturmaz. 31.Ümran ilmine sahip tarihçilerin özellikler nelerdir? 1. rivayetleri ümran ilmi zemininde tahkik eder. 2. tarihi olaylar arasında sebep sonuç ilişkisi kurar. 3. tarihi hikemi ilimler içerisinde değerlendirir. 4. Tarihi olaylardaki genel ilkeleri tespit etmeye çalışır. 32.İbn Haldun toplumun ortaya çıkışını nasıl açıklar? İki ana noktadan yola çıkarak açıklar: bunlardan birincisi; Aristocu köklere sahiptir, insanın doğası gereği paylaşıma açık olduğu kabulüne dayanmaktadır. ( bu temel farabi, İbn Sina ve meşşailer tarafından da vurgulanmıştır) İkincisi ise; ilk çağda kısmen sofistlerde, sonrasında gerek Makyavelli gerekse Hobbes de gözlenen yaklaşıma yakındır. 33.İbn Haldun toplumsal yaşamayı neden zorunlu görmüştür? İnsanlarda hayvani bir yön olduğu ve birbirlerine zarar verdiklerini, aralarında çatışma olabildiği, bundan dolayı da bir otoriteye ihtiyaç duyduklarını söyler. Bu da toplumsal yaşamayı zorunlu hale getirmiştir. 34.İbn Haldun’un düşüncesinin hareket noktası nedir? İnsanın toplumsal bir varlık olması. 35.insanların toplum halinde yaşama formları? Bedevi ve hadari olarak iki çeşittir. 36.bu ayırımının temeli? İnsanların ihtiyaçları ve bu ihtiyaçları karşılama yöntemleri 37.İbn Haldun fıkıh literatüründen de yararlanarak ihtiyaçları kaça ayırır? 3’e - zaruri - haci –kemali ihtiyaçlar. 38.bunları açıklayınız? ZARURİ İHTİYAÇLAR: insanın yaşamını sürdürebilmesi için gereken yiyecek, giyecek, barınma ve korunmadan ibarettir. HACİ İHTİYAÇLAR: zorunlu olmayan fakat insanın varlığını kolaylaştıran, gelecek ihtiyaçları bakımından da önemli olan ihtiyaçlar. KEMALİ İHTİYALAR: gelecekteki ihtiyaçları karşılama konusunda biyerlere gelmiş olanların estetik ve başka kaygılarla geliştirdiği hususlar. 39.insanların birlikte yaşamalarının ilk şekli nedir? Göçebelik 40.göçebelikle hayat mücadelesi arasındaki ilişki kaç şekilde gelişir? 1. yiyecek, içecek gibi biyolojik ihtiyaçların giderilmesi 2. dış tehditler ile düşmanlardan korunma yani güvenlik. Bu iki temel ihtiyacı karşılamak dayanışmayı zorunlu kılar. 41.Göçebe yaşamın temel özellikleri nelerdir? 1. özgürlüğe düşkünlük 2. güçlü asabiyet 3.doğal ve dayanıklı olmaları 4.işlerini kendileri görmeleri 5. cesaret 6. iyiliğe meyyal olmaları 42.şehirli yaşamın temel özellikleri nelerdir? 1. Bağımlılık ve sınırlandırılmışlık 2. zayıf asabiyet 3. rahat yaşama alışmışlık, kırılganlık ve tembellik 4. iş bölümü ve uzmanlık 5. korkaklık 6. iyiliklere duyarsızlık ( ne yazık ki doğru L ) 43. Asabiyet nedir? İnsanın kendi akrabalarına duyduğu yakınlık ve bağlılıktır, bu fıtratta vardır. 44.İbn Haldun asabiyeti kan bağıyla sınırlar mı? Hayır sınırlamaz. Asabiyetin, sığınma, velayet ve sözleşme ile de manevi olarak üretilebileceğini söyler. 45.asabiyetin etrafında ikinci kullandığı kavram nedir? Kaynaşma… Asabiyet kaynaşmayla da olur. 46.dinle asabiyet arasında bağ var mıdır? Karşılıklı bir ilişki vardır. Dinin yayılması asabiyet olmadan mümkün olamaz. Asabiyetin ulaşacağı mülkü ve genişliği belirleyen de dindir. 47.Hz. Peygamber den sonraki zamanlarda fetihlerin durmasını neye bağlar İbn Haldun? Asabiyete bağlar. Yani nesillerin değişmesiyle asabiyet zayıflamış, fetihler de durmuştur. 48.İbn Haldun devletlerin yükseliş ve düşüş devirlerini neyle açıklar? Tavırlar nazariyesiyle. 49.tavırlar nazariyesinin aşmaları nelerdir? 1. kuruluş ve zafer aşaması 2.gücün şahsileşmesi dönemi 3.imar dönemi 4.sulh ve istikrar dönemi 5.çözülme ve yok oluş devresi 50.İbn Haldun meşşai filozofları takip ederek felsefi ilimleri kaç kısıma ayırır? 4 ana kısma ayırır: 1. Mantık ilmi; zihni yanlış yapmaktan korur 2.Fizik bilimleri 3.ilahiyat 4.Matematik ilimler ( geometri, aritmetik, musiki ve astronomi olarak 4 e ayırır ) 51. İbn Haldun’a göre İslam öncesi, felsefeye değer veren 2 millet hangileridir? İranlılar ve Yunanlılar 52.İran ve yunan öncesi ilim ve düşüncenin çizgisini ne şekilde belirtir? Süryaniler, Kıptiler ( Harut ve marut kıssasındaki gibi astronomi, sihir ve tılsım ilimlerinde ilerlemişler ) , keldaniler ( Babiller ) BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ 10.ÜNİTE – İslam düşüncesinin batıya etkisi 1.Yahudi ve Hıristiyanların 10.yy da İslam düşüncesi ve bilimiyle tanışmasına kadar ki durumları neydi? Philon,St.Augustin ve Boetius hariç ne bir Yahudi ne de bir Hristiyan filozof,matematikçi,fizikçi vardı..saydığımız isimler de pagan kültüründe yetişmiş,sonradan Yahudi ve hristiyan olmuşlardı… 2. Her iki dinde de bilim ve düşünce nasıl algılanıyordu? Sadece kutsal metinleri anlama olarak algılandığından ,sadece dogmatik kelamcı yetişmiştir. 3.Klasik dönem Yunan ve Roma düşüncesinin yasaklanma sebepleri? M.S. 2. y.y. da Hıristiyanlıkta papalığın ve kilisenin oluşmasıyla ,daha sonra da 4. yy. da papalığın konkordata sisteme göre eğitim,öğretimi üzerine almasıyla ,yunan ve roma düşüncesi putperestlerin düşüncesidir denilerek yasaklanmıştır… *** 4. yy.dan 10. yy a kadar ki batı orta çağının karanlığında ,Aristo bile unutulmuştu… 4.İslam felsefesinin batıya tesiri kaç yönde olmuştur? 2 yönde..1) İslam felsefesi yoluyla klasik yunan felsefesinin batıya geçmesi ( Müslüman filozoflar yunan felsefesini iyi biliyorlardı,çeviriler yapmışlar,şerhler yazmışlardı…batılılar da bu eserleri Latinceye çevirmiş ve yunan felsefesini böylelikle Müslümanlardan öğrenmişlerdi.. ) 2) Müslümanların kendilerine has felsefi düşünceleri 5.İslam felsefesinin batı felsefesine katkıları hangi alanlarda olmuştur? * ****fizik * mantık * ahlak felsefesi *bilim felsefesi * musiki * psikoloji 6.İslam düşüncesi batıya hangi yollarla geçmiştir? 1) Hıristiyanların Müslümanlarla Sicilya ,Endülüs ve kısa süreli olarak Güney italyanın fetihlerinde doğrudan temaslarıyla 2) Batılıların İslam dünyasına eğitim için gitmeleriyle ( İtalya,ispanya ve güney Fransa dan 11. ve 12. yy larda zengin çocuklar İslam medreselerine okumaya giderlerdi..Matematik,felsefe ,tıp ve felekiyat öğrenen bu talebeler sonra Batıda açılan ünv.de öğretmen oldular…) 3) İslam eğitim kurumlarının taklit edilmesiyle…( bu yolla Batı ünv.leri kuruldu..mimari tarz.ders programları,öğretim metotları tamamen medreselerin taklidiydi) 4) diplomatik ilişkilerle… ****ÖNEMLİ : bunların ilki Harun Reşid ile Şarlman arasında gerçekleşmiştir…Harun Reşid şarlmana mekanik bir çalar saat göndermiş,bu olay batıda İslam bilimine karşı hayranlık oluşturmuştu ( şu kitaplarda bile sürekli “ yaratmak “ kelimesini kullanıyorlar ya,pes doğrusu !!) 5) haçlı savaşlarıyla…( böylece alet,edevat,bilimsel ve felsefi eserleri batıya aktarmışlardı) 6)EN ÖNEMLİSİ BUYMUŞŞ : Arapçadan yapılan tercüme faaliyetleriyle… 7..Tercüme faaliyetlerinden bahsedelim… PAPA SLYVESTRE SAACY , gençliğinde Endülüs ve Kuzey Afrika’da Arapça , Müslüman memleketlerinde de İslam ilimlerini öğrenmiş ,papa seçildikten sonra da Kuzey İspanyanın RİPPOL şehrinde,910 yılında Aynen Beytül Hikme gibi bir tercüme okulu açtırdı..burada Müslüman bilginlerin eserlerini Latinceye çevirtti..bu işi önce Yahudi asıllı bilginlere yaptırdı….12. ve 13. yy lardan itibaren hristiyan bilginler de Arapça,Türkçe,Farsça öğrenip tercüme faaliyetlerine katıldılar…..Arapçadan Latinceye tercüme faaliyetler 18.yy a kadar sürdü…..ünlü İngiliz filozofu JOHN LOCKE bile Arapça öğrenme ihtiyacı duydu…. 8. İslam eğitim kurumlarının taklit edilmesi bağlamında ilk kurulan mektep ? Napoli krallığındaki Salerno mektebi dir.. 9. Burada okutulan ilimler? *gramer * retorik *mantık * hesap * musiki *hendese *felekiyat 10.Salerno vasıtasıyla İslam medreselerinden italyaya hangi eserler girdi? Aristo’nun eserleri ve şerhleri 11.Napoli mektebini kuran kimdir? İlimleri himayesiyle tanınan Sicilya kralı 2. Frederik ( Aristo’nun eserlerini Arapçadan Latinceye çevirtti,İbn Seb’in ile felsefi mektuplaşmaya girdi) 12.Bu konudaki diğer gelişmeler? Castille ve Lyon kralı 10. Alphonse İslam eserlerini tetkik ettirerek astronomi cetvelleri yaptırdı….Padua , Napoli, Capua ve Toulouse ‘da daha sonra da Lyon ‘da mühim mektepler kuruldu… 13.İslam felsefesinin batı felsefesine etkisi ne zaman başlamıştır? Müslüman filozofların eserlerinin Latince ve İbranice başta olmak üzere diğer yerel dillere tercümesiyle 10. yy dan itibaren başlamış taaaa Yakınçağ felsefesinin başlangıcına kadar sürmüştür… 14.Ortaçağ ve Rönesans devirlerindeki etki nasıl olmuştur? Çeviriler vasıtasıyla doğrudan doğruya olmuştur,batılı filozoflar Müslüman filozofların adları ve eserlerini belirterek alıntılar yapmışlardır….Aydınlanma devrinde ve descartesden başlayıp Hegele kadar süren modern felsefedeki bu etki hem doğrudan hem dolaylı olarak devam etmiştir… 15.Doğrudan etki nasıl olmuştu ? Ortaçağ ve Rönesans devrinde çevrilen eserler bu devirde de Batı filozoflarınca okunuyordu… 16.Dolaylı etki nasıl olmuştur? Bunlar ortaçağ ve Rönesans devri düşünürleri okurken onlar vasıtasıyla Müslüman düşünürleri de öğreniyorlardı…ama ne yazık ki aydınlanma devri ve modern dönem batılı filozoflar artık Müslümanların ad ve eserlerini zikretmiyorlardı…Mesela Descartes Müslüman veya Hristiyan,faydalandığı filozofları eserlerinde açıkça zikretmemeyi adet edinmişti ( cık cık cıkk ne kadar ayıp ) 17.Skolastik ve ortaçağın en karanlık dönemleri ne zaman başladı? Hristiyanlığın 6. yy. dan itibaren resmi din olarak Batıya yayılmasıyla ,kilise ve din adamları felsefeye daha derin tepki gösterdiler,felsefi düşünce ve bilime kapılarını kapattılar…böylelikle bu karanlık devir başlamış oldu… 18.Bu durum ne zaman değişti? Felsefe için 11. yy.ın sonlarında değişti.daha önce söylediğimi gibi 9. yy. ın 2. yarısında İslam bilimine ilgi duyan batılılar eserleri Latinceye çevirdikçe zamanla felsefeye merak sardılar….Müslüman filozoflara,oradan da Aristo ve eflatuna ilgi duydular…bilimsel eserlerin yanında sırf felsefi eserlerde çevrilmeye başlandı…yani uzun lafın kısası ; daha önce İslam dünyasıyla Yunan Helenistik dünyası arasındaki kültür alışverişi şimdi batıyla İslam dünyası arasında gerçekleşiyordu…. 19.Hristiyan kelamcılardan Fransiskenler ve dominikenlerin benimsedikleri? Fransiskenler ; İslam yeni eflatunculuğuyla Augustinciliği birleştirirken, Dominikenler Farabi ve İbni Sinayı oradan da Aristoculuğu benimsiyorlardı.. ** bu arada bazı hristiyan ve batıda yaşayan Yahudilerin çoğu da İbn Rüşd cülüğe eğildiler… 20.İbn Rüşdcülük özellikle nerede etkili olmuştu?? Kısa zamanda beklenmeyen bir inkişaf gerçekleştiren ibn Rüşdcülük özellikle kilise çevrelerinin dışında etkili olunca hristiyan dogmasına ağır bir darbe indirdi.İbn Rüşd’ün akılcılığı ve bazen de bunun yanlış yorumlanması kiliseye karşı hür düşünce ve dinsizlik cereyanlarının doğmasına sebep oldu… 21.İbn rüşdcülüğün bu çıkışına engel olmak isteyenler? Fransisken ve dominiken kelamcıları bu durumu fark edince 12. yy da,ibn rüşdcülükle mücadeleye başladılar….bunun için de batıda yeni yayılmaya başlayan Gazaliciliği silah olarak kullandılar…bu daaaa batıda sonu gelmeyen din-felsefe çatışmasını başlatmış olduuuuuu…. 22.Tamamen gazalici bir tarzla ibn rüşde reddiyeler yazanlar? Albertus Magnus ve St. Thomas gibi kelamcı filozoflar… 23.Rönesans ve reform hareketlerinde önemli rol oynayan ? 13. ve 14. yy larda Gazaliciliğin hâkim felsefi düşünce olarak varlığın sürdürmesi ,15. yy da da ibn rüşd ve akımının baskın felsefi görüşler olarak gelişmesi Rönesans ve reform hareketlerinde önemli rol oynadı… 24.Kartezyanizm nedir? Descartesin öncülüğünü yaptığı ve esasında İbn Rüşdcülüğün uzantısından başka bişey olmayan akım…. 25.Aydınlanma devri ne zaman başlar? 17. yy da İbn Tufeylin fikirlerinin batıda revaç bulmasıyla başlar… 26.Aydınlanma felsefesinin temelinde ne vardır ? Empirizm ve tabiatçılığın doğuşuyla ve materyalizmin canlanmasıyla ,özellikle aydınlanma devri felsefesinin temelinde ibn Rüşd ve İbn tufeylin batılılarca yorumlanması vardır…. 27). 17. yy sonrasında gelişen felsefede de Müslüman filozofların tesirinin görüldüğünün delili nedir? Leibniz ve clarke arasında vuku bulan tartışmalarda İbn Rüşdün hristiyanlığa darbesinin kabul edilmesiyle beraber yine de ibn rüşd ve gazali canlandırılmaya çalışılmıştır….( bu tesirler dolaylıdır )… 28.Papalık ve din adamları ibn rüşdün yasaklanmasına dair fermanları neden yayınlamışlardır? Kilise ve Hristiyan düşünürlerinin teslise inancının akılla izah edilemez olduğunu güçlendirdiği için… 29.Tüm bu söylenenlerin bizim Müslüman olmamızdan kaynaklanan abartmalar olmadığını nasıl ispat edebiliriz? Kendisi hala 19. yy da bir ibn rüşdcü görünümünde olan Ernest Renanın cümleleriyle ispat edebiliriz…cümleleri aynen okumak isteyen kitaptan okuyabilir ben kısaca bahsedeyim; bu şahıs Yahudilerin kültürlerinin Müslüman kültürünün yansıması olduğu,saadiya isminin bağlı olduğu kelam hareketinin Arap tesiriyle kendini 10.yy da Sora akademisinde gösterdiği,İspanyadaki Müslüman hakimiyetinin de aynı sonuçları doğurduğu,10. yy dan itibaren Arapçanın Yahudi,Hıristiyan ve Müslümanların ortak dili olduğu,Musa bin meymundan beri Yahudi felsefesinin Arap felsefesinin yankısı olduğu,ispanya Yahudilerinin felsefeye ilginin saadiye tarafından Ortadoğu incelemelerine verilen hızlandırmadan kaynaklandığını kabul etmenin gerekli olduğunu söylemiş… 30.İkinci ve daha önemli tercüme devresi ne zamandır ? 12. ve 13. yy larda başlar… 31.Batılılar bu 2. devrede neler yaptılar? Müslümanların eserlerini , Latince,İbranice,kısmen de İspanyolca ,eski Fransızca ve Yunancaya çevirmekle kalmadılar birçok batılı öğrenciyi ispanya,kuzey Afrika ,Suriye,İran da ki mesela MARAĞA MEDRESESİ gibi medreselere göndermişlerdir…ve böylece elde edebildikleri kadar Müslümanların eserlerini tercüme edilmek üzere batıya aktardılar… 32.Arap dilinin tedrisi nerelerde devam ettirildi? İslam bilim ve felsefesinin daha geniş çapta öğrenilmesi için yeni mektepler açıldı…en önemlileri ; Fransa’daki MONTPELLİER ve Paris,İngiltere deki OXFORD mektepleriydi…( şaşırdınız değil mi,ben de şaşırdım çünkü oxfordun tarihini bilmiyordum ) 33. Saraylarına Müslüman alimleri davet ederek onlardan ilim ve felsefe öğrenen hükümdarlar kimlerdir? En meşhuru Sicilya Kralı Roder II ve oğlu William I …ünlü âlim EL İDRİSİ onların sarayında uzun süre hocalık etmiştir. Gönderen İlahiyat Onlisans
__________________ لاَ يُكَلِّفُ اللّهُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا "Allah hiç kimseye taşıyabileceğinden daha fazlasını yüklemez." || BAKARA 286. || MAZARET insanın kendine söylediği en büyük ''YALAN''dır !! .. Velhasıl-ı kelâm. Namaz, duâ, gayret, nâsip. . . |
Konu Sahibi makbergülü 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Evde yapılabilecek deterjan ve şampuanlar | Pratik / Faydalı Bilgiler | Mihrinaz | 1 | 190 | 14 Ekim 2023 14:09 |
yeniden merhabalar | Serbest Kürsü | KardelenGül | 12 | 5119 | 27 Eylül 2018 19:05 |
2014 kpss için konu dağılımı | KPSS İstişare/Sohbet | nurşen35 | 1 | 2955 | 11 Ağustos 2014 14:31 |
evde tarhana yapmanın püf noktaları (: | Pratik / Faydalı Bilgiler | Allahın kulu_ | 5 | 4168 | 11 Ağustos 2014 13:07 |
KPSS Birde Böyle Hazırlanmayı Deneyin | KPSS İstişare/Sohbet | Mihrinaz | 9 | 4003 | 11 Ağustos 2014 12:21 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
İslam Düşünce Tarihi 7/8/9/10. ünite Özetleri | nurşen35 | İslam Düşünce Tarihi | 2 | 15 Nisan 2018 15:55 |
İslam Düşünce Tarihi Erol71 4.5.6. Ünite Özetleri | nurşen35 | Erol 71 Hoca'nın Toplu Özetleri | 7 | 17 Kasım 2016 00:04 |
İslam Düşünce Tarihi Erol 71 Tüm Ünite Özetleri | nurşen35 | Erol 71 Hoca'nın Toplu Özetleri | 10 | 14 Ocak 2016 23:52 |
islam düşünce tarihi 7.-8.-9.-10.ünite soruları | makbergülü | İslam Düşünce Tarihi | 0 | 16 Ocak 2013 23:42 |
islam düşünce tarihi ders özetleri | Medineweb | İslam Düşünce Tarihi | 5 | 27Haziran 2012 19:26 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|