|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Medineweb,Açılış Tarihi: 24 Mayıs 2014 (13:01), Konuya Son Cevap : 24 Mayıs 2014 (13:02). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
24 Mayıs 2014, 13:01 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cenaze Namazı Cenaze Namazı CENAZE NAMAZI İnsan, yaratılmışlar içindeki en şerefli varlıktır (el-İsrâ 17/70). İnsanın dirisi kadar ölüsü de saygındır, dokunulmazdır. Ölen bir Müslümanı yıkamak, kefenlemek, üzerine namaz kılıp bir kabre defnetmek Müslümanlar için bir farz-ı kifâyedir. Cenazenin Yıkanması ve Kefenlenmesi Cenazenin bir an önce yıkanıp, kefenlenip namazı kılınarak kabrine konulması müstehaptır. Müslüman bir ölünün yıkanabilmesi için vücudunun yarıdan fazlasının bulunması gerekir. Savaş şehitleri yıkanmaz, kanlı elbiseleriyle defnedilir. Ebû Hanîfe’ye göre, ölü doğan çocuk organları belirgin ise yıkanır, bir beze sarılır, ancak namazı kılınmaz, organları belirgin değilse yıkanması da gerekmez, bir beze sarılarak defnedilir. Kural olarak erkeği erkek, kadını da kadın yıkar (ğasleder). Yıkayıcı (ğâsil) yoksa erkeği karısı yıkayabilir, ancak Hanefîlere göre koca karısını yıkayamaz. Bu takdirde kocası teyemmüm ettirir. Yine, yolculuk esnasında erkekler arasında bulanan bir kadın ölünce, kadın yıkayıcı bulunmaz ve kocası da bulunmazsa bir başka erkek eline bez sararak veya eldiven takarak gözlerini kapatarak kadına teyemmüm ettirir. Yine kadınlar arasında vefat eden bir erkeği yıkayacak erkek bir kimse bulunmazsa, bir kadın eline bir bez sararak veya eldiven ile erkeğe teyemmüm ettirir. Su bulunmadığı takdirde de teyemmüm ile yetinilir. Henüz temyiz çağına ulaşmamış kız çocuğu bir erkek, erkek çocuğu da bir kadın yıkayabilir. Cenazeyi yıkamak dinî bir görev olduğu için bunun ücretsiz yapılmalısı daha uygundur. Fıkıh bilginlerinin çoğunluğuna göre, cenaze yıkayan kişinin yıkama işini bitirdikten sonra boy abdesti (gusül) alması müstehaptır. Kefen ölünün bir çeşit elbisesi demektir. Ölünün elbisesi, üç parça bezden ibarettir. Birinci parça bez (kamîs: gömlek)’in uzunluğu, boyundan ayaklara kadar olur. İkinci parça bez ( izâr: don ve etek)’in uzunluğu ise, baştan ayağa kadar olur. Üçüncü parça bez (lifâfe: sargı), baş ve ayak taraflarından düğümleneceğinden ikinci parçadan biraz daha uzun olur. Kadınların kefeni, bu üç parçaya ilave olarak ayrı bir başörtüsü ve bir de göğüs örtüsü olmak üzere beş parça bezdir. Burada işaret edilmelidir ki, kefenlik bez bulmakta güçlük çekiliyorsa, iki parça bezle (izâr ve lifâfe) yetinilir. Bu durumda kadınlara bu iki parça beze ayrı bir başörtüsü ilave edilir. Çok zarurî yokluk durumlarında ise, erkek olsun kadın olsun cenaze bir parça kefen bezi ile sarılır. Henüz bülûğ çağına ulaşmamış çocukların kefenleri, bir veya iki parça olabilir. Ancak büyükler gibi üç parça olması daha iyidir. Kefen olarak kullanılacak bezin beyaz olması tercih edilir. Bu bez ne çok üstün vasıflı ve ne de çok zayıf ve alelâde bir bez olmalıdır. Kefenlik bezin vasıfları, ölünün hayatta iken giydiği elbisenin niteliğine uygun olmalıdır. Savaş şehitleri kefenlenmez, kefen olmaya elverişli olmayan elbiseleri çıkarılıp, geri kalan kanlı elbiseleriyle defnedilir. Ancak na’şı örtmede bu elbiselerin yetersizliği varsa tamamlanır; na’şın elbisesiz ve çıplak olması halinde ise, cesedi tamamen örtecek şekilde kefenlenir. |
Konu Sahibi Medineweb 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Medinewebli önlisans İlahiyat 1.sınıf öğrencileri... | İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar | nurşen35 | 87 | 33953 | 23 Mayıs 2015 21:53 |
Gülmek isteyenler tıklasın :))) | Videolar/Slaytlar | Kara Kartal | 3 | 4091 | 10 Mayıs 2015 16:16 |
Cumartesi Anneleri’nin ahı/Can Dündar | İslami Haberler | Medineweb | 0 | 2745 | 10 Mayıs 2015 16:13 |
Ayın Üyesi ''zeynepnm'' | Ayın Üyesi | 9Esra | 13 | 9033 | 30 Nisan 2015 14:29 |
Müzemmil suresi bize ne anlatıyor | Tefsir Çalışmaları | Medineweb | 0 | 3353 | 19 Nisan 2015 15:45 |
24 Mayıs 2014, 13:01 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Cenaze Namazı Cenaze Namazının Hükmü ve Kılınışı Cenaze namazı, ölü için dua ve istiğfardan ibaret farz-ı kifâye bir namazdır; ölünün günah ve kusurlarının affolunmasını Allah’tan istemektir. Cenaze namazını, Müslüman, âkil ve bâliğ olup ölüm haberi kendisine ulaşan kişiler kılmakla yükümlüdürler. Bu gibi vasıfları taşıyan kişilerin bir kısmı bu görevi yerine getirmesiyle, diğerlerinin sorumluluğu düşer, hiç kimse yerine getirmezse yükümlülük kapsamındaki herkes günahkâr olur. Ancak cenaze namazı için cemaat şart değildir. Cenaze namazını bir kişi, hatta bir kadın bile tek başına kılsa, yeterlidir. Bununla birlikte cenaze namazının cemaatle kılınması daha faziletlidir. Vücudunun tamamı veya yarısından fazlası olan yahut başı ile vücudunun yarısı olan bir Müslüman ölünün namazı kılınır. Hanefî ve Mâlikîlere göre, cenaze namazının kılınabilmesi için, ölünün cemaatin önünde hazır ve mevut olması gerekir, gıyabî cenaze namazı kılınamaz. Fakat Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre, gıyabî cenaze namazı kılınabilir. Diri olarak doğduğu bilinen çocuğun yıkanıp cenazesi kılınır. Ölü doğan çocuğu ise, namazı kılınmaz, adı konulur, yıkanır ve bir beze sarılarak defnedilir. Ölen gebe bir kadının karnındaki çocuğun diri olduğuna uzman kişiler karar verirse, ameliyat edilerek çocuk kurtarılır. İntihar etmek büyük bir günâh olmakla birlikte, cinnet getirdiği varsayımından hareket edilerek intihar edenin namazı kılınır. Cenaze namazının, güneş doğarken, zevalde iken ve batarken kılınması mekruhtur. Mekruh olan bu üç vaktin dışında her zaman kılınabilir. Cenaze namazının rükünleri (farzları) dört tekbir ve kıyam (ayakta durmak)’dır. Kur’ân okumak (kıraat), rükû’, secde ve teşehhüd yoktur. Cenaze namazında, “sübhâneke”, “salli-bârik” ile ölü ve dirilere özellikle de ölen kişiye “dua” okumak sünnet, selam vermek ise, vaciptir. Cenaze namazı şöyle kılınır: İmam, ölünün göğsü hizasında durur. Cemaat de kıbleye dönerek sayıları az da olsa en az üç saf halinde dururlar. Kadınlar cenaze namazına katılacaklarsa, erkeklerin arkasında saf bağlarlar. İmam, “Allah rızası için hazır olan (şu erkek/kadın/çocuk) cenaze namazını kılmaya niyet ettim” diye kalbinden geçirerek veya bunu dili ile söyleyerek niyet eder Cemaat de imam gibi niyet eder ve ayrıca “uydum hazır olan imama” der. İmam açıktan, cemaat gizli olarak “Allahu ekber” diyerek tekbir alır; tekbir alırken eller kulak hizasına kadar kaldırılır ve eller indirilerek göbek altında bağlanır. (Kadınlar ise ellerini omuz hizasına kadar kaldırıp, göğüsleri üzerinde bağlarlar). Ancak bundan sonraki tekbirlerde eller kaldırılmaz. İmam ve cemaat gizlice “Sübhaneke” duasını okur. Yine imam açıktan ve cemaat gizlice “Allahu ekber” diyerek ikinci bir tekbir alır. Bu tekbirden sonra imam ve cemaat gizlice “Allahümme salli-bârik” dualarını okur. Yine imam açıktan ve cemaat gizlice “Allahu ekber” diyerek üçüncü bir tekbir alır. Bu tekbirden sonra ölüye ve diğer müminlere dua edilir. Bilenlerin aşağıdaki duayı okuması müstehaptır: “Allahüme’ğfir li-hayyinâ ve meyyitinâ ve şâhidinâ ve ğâibinâ ve zekerinâ ve ünsânâ ve sağîrinâ ve kebîrinâ. Allahümme men ahyeytehû minnâ fe ahyihî ala’l-islâm ve men teveffeytehû minnâ fe teveffehû ala’l-îmân” (Allahım! Bizim dirilerimizi, ölülerimizi, burada hazır bulunanlarımızı ve bulunmayanlarımızı, erkeklerimizi kadınlarımızı, küçüklerimizi büyüklerimizi (yahut küçük ve büyük günahlarımızı) affet. Allahım! Yaşayanlarımızı İslâm üzere yaşamaya muvaffak kıl. Ölülerimize de iman üzere ölmek nasip eyle). Bu duayı bilmeyen kimse, “Rabbenâ âtina fî’d-dünyâ haseneten ve fî’l-âhireti haseneten ve kınâ azâbe’n-nâr” (Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver. Ve bizi cehennem azabından koru) ayetini dua niyetiyle okuyabilir. Veya şu duayı okur: “Allahümme’ğfir lî ve li’l-meyyiti ve li sâiri’l-mü’minîne ve’l-mü’minât” (Allahım! Beni, bu ölüyü ve erkek ve kadın tüm Müslümanları af ve mağfiret et). Bu dualar okunduktan sonra, imam açıktan ve cemaat gizli olarak “Allahu ekber” diyerek dördüncü bir tekbir alır. Bunun ardından önce sağa, sonra sola selam verilir ve böylece cenaze namazı bitmiş olur. Cenaze namazına sonradan yetişen kişi, abdestsiz ise su bulunsa bile, zaman darlığı ve bu namazın kazâsının olmadığı için teyemmüm eder ve gelir derhal tekbir alır, eksik tekbirleri imam selam verdikten sonra tamamlar ve duaları okur, ancak cenaze hemen kabre götürülecekse duaları okumaz. Cenaze sayısı birden fazla ise, her birine ayrı ayrı namaz kılmak tercih edilir. Bununla birlikte hepsine bir namaz da yeterlidir. Hep birlikte kılınırsa, imamın önüne erkek cenaze konur. Şiddetli yağmur gibi bir özür, bir zaruret bulunmadıkça cenazeyi cami içine alıp orada cenaze namazını kılmak mekruhtur. |
24 Mayıs 2014, 13:02 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Cenaze Namazı Cenazenin Taşınması ve Defnedilmesi Cenazenin taşınıp kabre defnedilmesinde acele etmek müstehaptır. Cenazeyi kabre kadar omuzlarda taşımak büyük bir sevaptır. Ancak, günümüzde özellikle büyük şehirlerde mezarlıklar şehir dışında veya çok uzak yerlerde olduğu için cenazeyi artık yol boyunca omuzlarda taşımak imkânı kalmamıştır. Bu sebeple cenaze arabası kullanmakta dinen bir sakınca yoktur. Kural olarak cenazenin önünden değil arkasından yürünür. Cenaze sükûnet içinde kabre kadar götürülür. Cenazeye katılanlar, gereksiz yere dünya kelamı konuşmaz, sadece ölüm ve ölümden sonraki halleri düşünür ve Allah’ı kalplerinden hatırlarlar. Açıktan Kur’ân okunmaz ve zikir yapılmaz. Cenazeyi gündüz saatlerinde defnetmek müstehaptır. Cenazeyi kabre birkaç kişi indirir. Uygun olanı mahremlerinin indirmesidir. Zarurî durumlarda bir kabre birden fazla cenaze defnedilebilir. Bu takdirde cenazelerin arasına toprak dökülerek birbirlerinden ayrılırlar. Gemide ölen kimse, kara uzak ve karaya kadar durduğu takdirde bozulup kokacağından korkulursa, yıkanır kefene sarıldıktan sonra namazı kılınıp denize salınır. Ölüyü, ölümün vuku bulduğu yerdeki kabristanlardan birine defnetmek menduptur. Müslümanlar, Müslüman mezarlığına, gayri müslimler kendi mezarlıklarına defnedilirler. Yabancı bir ülkedeki Müslümanların kendilerine ait özel bir mezarlık edinmeleri mümkün olmazsa, bunlar zarurete binaen ölülerini gayri müslim mezarlığına defnedebilirler. Müslüman olmayan bir yakını ölüp, bu ölünün yıkama, kefenleme ve defin işlerini yapacak kendisinden başka birisi bulunmayan bir Müslüman, onu yıkar, kefenler ve kabre defneder. Ancak bu hususta İslâmî usûlleri uygulamaz. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Resullahın cenaze namazı | Esma_Nur | Videolar/Slaytlar | 0 | 11 Ekim 2022 18:45 |
*kadınlar cenaze namazı kılabilirmi?* | SELVER | İlmihal Bölümü | 4 | 24Haziran 2009 18:59 |
Hanefi Mezhebi:Cenaze Namazı | Seleme | Namaz-Abdest-Teyemmüm | 0 | 19 Nisan 2009 04:15 |
Cenaze Namazı | NUR | Namaz-Abdest-Teyemmüm | 0 | 11 Nisan 2009 00:28 |
Cenaze Namazı | Huzurİslam | Hadis-i Şerif | 0 | 22 Kasım 2008 01:54 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|