|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Leyl_Işıkları,Açılış Tarihi: 22 Ağustos 2007 (22:09), Konuya Son Cevap : 11Haziran 2021 (08:49). Konuya 55 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
09 Kasım 2009, 20:56 | Mesaj No:41 | ||
RE: İhtilât (Kadın-Erkek Birlikte Durmak)..!! Alıntı:
Alıntı:
| |||
09 Kasım 2009, 21:32 | Mesaj No:42 | |
Durumu: Medine No : 5446 Üyelik T.:
30 Kasım 2008 | RE: İhtilât (Kadın-Erkek Birlikte Durmak)..!! Alıntı:
Hocam bir şey ya vardır yada yoktur Bunların ortası olmaz ya ÖYLE yada BÖYLE acaba yanlışmı düşünüyorum saygılar efendim | |
30 Ekim 2010, 15:32 | Mesaj No:45 |
Evet kadınlarda sosyal hayat içinde olmalı ama Allahın dur dediği yerdede durmalıyız demi ve rabbimiz gözlere de haram getirmiş ayrıca bayanları erkelere TUTKULU Bİ ŞEHVETLE SEVDİRMİŞTE[aliimran 14 te]. bu da demek oluyor ki hicab önemlilik arz eden bi durumdur... | |
17 Ekim 2011, 20:02 | Mesaj No:46 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | Cevap: Kız ile erkek arkadaş olamaz...
Radyo programında telefonun ucundaki kız, dostu olarak tanıdığı erkeğin kız arkadaşına tecavüz etmesinden dolayı içinde bulunduğu acınası halini anlatmaya çalışıyor. “Flört” vasıtasıyla çok tanıdığını zannettiği şahıs ve içinde bulunduğu durumun vehâmeti…Program yapımcısı psikologun “Çok şaşırdınız mı?” şeklinde, acı durumun tuzu biberi mesabesindeki sorusuna, içinde bulunduğu şoku ifade edemeyişinin acziyetini bildirmekle yetiniyor.Bu durumumda akıllara gelen ve sorulması gereken soru: “Siz ‘tecavükar mütecaviz’ olarak nitelendirebileceğimiz o şahsın değer yargılarını biliyor muydunuz? ”Evet, değer yargılarını bilemeden tanımak fiilini icrâ ettiğini zanneden sayın kardeşim, nereye gittiğini bilmediği karanlık ve sisli yola körü körüne dalan üniversiteli arkadaşım, sen nesin? Amacın-inancın ne? Ve kıymet verdiğin değerler karşındaki için ne ifade ediyor?Türlü türlü saçma-sapan olaylar halkasında, belki de gerçek muhtevasından bihaber olarak ve zerrece nasibi olmadan, ismi “aşk” olarak koyulan; şehvet ve kör olası nefsi tatminden öte geçmeyen bu basit olaylar hengâmesinin hayatınızda açacağı ve muhtemelen de telafisi mümkün olmayan zararları üzerinde düşündünüz mü? Bu tehlikenin ayak seslerine kulak tıkamak vicdanınızı şimdilik rahatlatıyordur eminim.***Gençlerin fıtratında ziyadesiyle olan-olması gereken bu aşkı; Eğitimci-Yazar Sait Çamlıca’nın deyimiyle “öldürmek” değil “eğitmek” amaç olmalıdır. Aşksız genç, pozitif enerjilerini yitirmiş beyin gibidir. Ne var ki bu aşkın sık sık ve zamansız olarak karşı cins birine isabet etmesi bir talihsizliktir.Yapılan araştırmalar 17 yaşına kadar aynı cinsle olan dostlukların bu süreçten sonra karşı cinse yöneldiğini söylüyor. Ziyadesiyle bu yaştan sonra başlayan flört mefhumu, gizli buluşmalar vs. şeylerle sürüyor. Bu buluşmalarda ve buluşmalardan sonra “sinirsel tansiyon” artar. Ruhi bir huzursuzluk ve cinsel öfke… Flört yapan kızlardan ve erkeklerden bazıları bu “sinirsel tansiyon”a dayanamaz ve içgüdüsel (nefsî) arzularına uymak suretiyle ahlak kurallarını unuturlar ve iş işten geçtikten sonra hayatları boyunca etkisinden kurtulamayacakları pişmanlık duygusunun pençesinde kıvranırlar. İşte bu durum Hadis-i Kutsî’de “Şeytanın zehirli oklarından bir oktur…” buyurulan okun, zehirlerinin bir neticesidir. İçtiği zehirden adeta şifâ umarcasına kâseyi tepesine dikerek, tekrar tekrar buluşan kız ve erkek; bu ölçü doğrultusunda ilişkilerini kuvvetlendirip rahata kavuşabileceklerini sanırlar. Tek kelimeyle aldanırlar! İrtikâb ettikleri bu gayr-i meşru fiilin sonunu getiremez ve batmaya yüz tutmuş olan evlilik bağından yoksun bu gemi, ara ara patlak vermek suretiyle mahkum olduğu nihayete doğru yol alır. Yahya Kemâl’in tabiriyle artık demir alma vakti gelmiştir bu limandan ama bir farkla… Şiirde meçhûle giden geminin gittiği doğrultu artık “meçhullükten” kurtulmuştur. Çok geçmez aşka susamış (!) beyinler yeni bir arayışın içinde bulur kendini. Sonra bir diğeri, bir diğeri vs…Peki tüm bunlar olurken, konuda da esas vurgulamak istediğimiz nokta olan ve acımasızca heder edip kullandığımız “sevgi” kavramının sisteminde bir işleyiş bozukluğu yapabileceğini hiç düşündünüz mü? Kendimizce “aşk” olarak nitelendirdiğimiz ama esas olarak gereken kişiye karşı olan aşkın kuvvetini emip sömüren tüm bunların bir “sevgi israfı” niteliğinde olabileceğini aklınıza getirdiniz mi?“Sevginin de israfı mı olur?” demeyin! Akıp giden sudan fazlaca kullanılan suyu “israf” olarak gören kutsal dinin bu ince düşüncesi; böyle düşünmeye sevk etti beni. Bu tür olaylar silsilesinden geçmiş evliliklerdeki, sevgi ve güven potansiyelinin az olmasının neticelerinden olan “huzursuzluk cereyanı”nın sebeplerinden birini buna bağlıyorum.. Adem Yakut
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
15 Aralık 2012, 18:19 | Mesaj No:47 |
Cevap: Kadın Erkek Arkadaşlığı Üzerine!..
"Bu hususlara çok dikkat edilmesi gerekir. Ayrıca fiziksel bekaretin yanında ruhsal bekarette çok önemlidir. Ruhsallığı, duyguları, latifeleri, gönlü; haram sesler,haram dokunuşlar,haram bakmalar,haram hayallerle çöplüğe dönüştürülmüş bir insan ne kadar bakiredir? Afedersiniz ama, kendisini yürüyen, konuşan bir çöp bidonuna dönüştüren bir insan ne kadar bakiredir? Bakirelik hem erkek, hem kadın için geçerlilir. Çünkü, bakire demek iffetli demektir. Aklını nefsine ipotek etmemiş her insan, evleneceği insanda iffet arar, ruhsallık arar; berraklık, temizlik, kirlenmemişlik arar. Şunu da söylemeden geçmek istemiyorum: Bir genç kız, yırtılan kızlık zarını tekrar diktirebilir. Ama RUHUNDAKİ KOCAMAN YIRTIĞI, nasıl ve neyle dikecek?" sinir olmadım desem yalan olur,ben bu kısma takılı kaldım,arkadaş sen neyin davasını yapıyon?senin iffet anlayışın nasıl bşe? Suçsuz günahsız Mağdur edilen milyonlarca genç var,(bunu sadece byan olarak algılayan sen arkadasıma soruyorum,mağdur edilmis bir bay düşün ,gecmişini unutmaya calısıyor ve evlen me kararı alıyor ,gecmişini anlatmasa ne deişir,ve ya kimin haberi olur,kimsenin belki,çünki bi belirtisi olmaz,lafı uzatmicam hepimizin evladı var,kız erkek,başlarına ne zaman ne geleceini hc bırimiz blemeyiz,buyük lokma ye ama büyük konuşma bence,hangi ana baba istemez evladının saadetini? | |
20 Ocak 2013, 16:29 | Mesaj No:48 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Facebook'ta Kadın-Erkek İlişkilerine Müslümanca Bakış Facebook'ta Kadın-Erkek İlişkilerine Müslümanca Bakış Fetvameclisi.com'da okuyucularının sorularını yanıtlayan Nureddin Yıldız Facebook ve internet kullanımında kadın-erkek ilişkilerine Müslümanca bir bakış sunuyor. Soru: Hocam selamun aleyküm. Son zamanlarda artan bir hastalık olduğunu düşünüyorum. Özellikle facebook sitesinde insanlar kadın-erkek ilişkilerini çok açık bir şekilde ifade ediyorlar. Sevdiği kişinin profil linkini vererek kiminle ilişkisi olduğunu göstermiş oluyorlar. Bu tür eylemler günahın reklamı olmuyor mu? İkincisi; bu ilişkiyi beğenme, “hayırlı olsun” gibi yorumlara sebebiyet veriliyor. Günahı beğenme- -özendirme- sıradanlaştırma hastalığı doğmuyor mu ? Gençlerimize Neler tavsiye edeceksiniz hocam. Şimdiden tavsiyeleriniz için teşekkür ederim. Rabbim yar ve yardımcınız olsun. Hürmetle selamlarım. Cevap Selamünaleyküm. Dillendirmekte sıkılabileceğimiz bir faciayı hatırlattınız. Maalesef Allah’ın en büyük haramlarından biri olan zinaya davetiye olan işler normalleşmiş gibi görülebilmektedir. Daha da esef veren bir durum, bu tür işlerin bir de ‘İslamî gayeler(!) için’ kullanılıyor olabildiğidir. Neredeyse zinaya açılan kapıların üzerinde ‘hamileliğe sebebiyet vermediği sürece serbestsiniz’ gibi bir levha asılacak! Kimse, kadınların erkeklerin huzurunda ilahî(!) söylemelerini, genç bir kızın arkadaşlarıyla çektirdiği toplu fotoğrafı ağabeylerine göstermesini, bir kızın veya yeni evli bir hanımın, erkeklerin bulunduğu karma bir toplantıya başörtüsü(!)ile katılmasını sakıncalı görmemektedir. Bir de bunların adı İslam’a hizmet olmuyor mu! Bu bir afettir. Tam anlamıyla bir afettir. Biz güya baş örtüsü için mücadele ederken bir de baktık ki, başlar örtülü ama bacaklarında kovboy pantolonu olan kızlarımız oluverdi. Bir zamanlar ‘kadınların pantolon giymesi caiz mi?’ şeklinde sorulurdu. Şimdi artık o soru, ‘pantolonsuz tesettür olur mu?’ kalıbını aldı. Bu bir afettir. Bu bir içten çöküştür. Bu bir erimedir. İnternet gibi insandan cine kadar herkese açık ve bir daha kapatılamayan bir ortama Müslüman kadın nasıl fotoğraf koyabilir? Evet, Müslüman kadın da internet kullansın. Çok da güzel olur ama bu kullanma, bir erkekle nikâhlandıktan sonra karşı cinse kullandığı ağırlıktaki ölçülerle olsun. Kızlarımızın hatta kadınlarımızın internet ortamında tavizler verdiği bir zamanda bizim başkalarından baş örtüsü mücadelesi beklememizin ne anlamı olacak, kim kimden ne istiyor bunu nasıl ispat edeceğiz? Bir de şu hususu tespit edelim: Bunları yazıp konuşurken meseleyi kadınlarla sınırlamış gibi oluyoruz. Sanki erkeklerimiz internette güvende imişler gibi anlaşılıyor. Bu da başka bir sorun; ne erkeğin ne de kadının iffeti için güvenli bir ortam oluşturmuyor internet. Bunu kesin bir dille beyan etmemizde yarar var. Özellikle bayanlar üzerinden konuştuğumuz için burada, bayanlar ve internet hususunda şunları tespit etmek isteriz: 1- İnternet, bir ihtiyaç olarak kullanılmalıdır. Bilgi, iletişim gibi ihtiyaçlarımıza cevap veren internet için gerekli ve caiz diyebiliriz. İnterneti eğlence, vakit geçirme aracı olarak kullandığımızda erkek olsun kadın olsun, şeytanın ağlarına takılmaktan kurtulamayız. İnternet tutkunu olmak bizim hastalığımız olmamalıdır. 2- Erkek veya kadın olsun, bizim için normal günlük hayatımızda ne haram ve ne helal ise, internette de o haramdır veya helaldir. Günlük hayatta haram olan bir şey internet ortamında mübahlaşamaz. Mesela bir bayanın fotoğrafını, camiden çıkan bir erkeğe göstermesi nasıl bir refleks ile karşılanırsa, aynı bayanın fotoğrafını İslamî amaçlı(!) da olsa bir sitede kullanması mümkün değildir. Camiden çıkanlara ne kadar ve hangi fotoğrafını verebiliyorsa internete de onu koyabilmelidir. 3- İnternetle meşguliyetimiz, dini ve insani vecibelerimizi aksatmamalıdır. Kadınların kadınlıklarını yapmada yani eş veya anneliklerini erteleyecek tarzda bir meşguliyet sakıncalıdır. 4- İnternet üzerinden oluşacak bir evlilik için sadece ‘Allah aklımızı korusun!’ diyebiliriz. Bütün nimetler gibi, internet de bir nimet olarak artıları ve eksileri vardır. Bu bir imtihandır; çalı çırpıya takılmadan yürümek zorundayız bu ormanda. KAYNAK: Maydonoz Haber
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) |
20 Ocak 2013, 16:33 | Mesaj No:49 |
Durumu: Medine No : 21263 Üyelik T.:
02 Kasım 2012 | Cevap: Facebook'ta Kadın-Erkek İlişkilerine Müslümanca Bakış .evet içten çöküştür.Allah bizlerin yardımcısı olsun.. |
20 Ocak 2013, 16:42 | Mesaj No:50 |
Durumu: Medine No : 15316 Üyelik T.:
18 Aralık 2011 | Cevap: Facebook'ta Kadın-Erkek İlişkilerine Müslümanca Bakış facebook denen illet ah seni mendebur illet , vallahi orda bir dakka geçireceğime bu gibi forumlarda dilenmeyi tercih ederim, bunun çabasını Allah için veren kişilerdeniz, müslümanları uyarmak için bulunmaktayız Allah affetsin umarım çağrımıza kulak verirler ... Allah c.c. malayanilikten kurtarsın ümmeti, hali haraplıktan muhafaza etsin bu değerli paylaşım için Rahman razı olsun kardeşim , vesselam |
Konuyu Toplam 5 Kişi okuyor. (0 Üye ve 5 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Kadın mısın yoksa Erkek mi? | enderhafızım | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 16 Aralık 2013 15:14 |
Kadın-Erkek Birbirine Eşit midir? Kadın ile erkek eşit midir? | KuM TaNeSi | Soru Cevap Arşivi | 3 | 16 Mart 2013 22:02 |
Bir Kadın Kocasının Erkek Kardeşi Ile Yalnız Kalabilir Mi? | MusabBinumeyr | Evlilik-Nikah Konuları | 0 | 28 Mayıs 2012 00:19 |
Evlilikte kadın gül olursa erkek bülbül olur | MERVE DEMİR | Evlilik-Nikah Konuları | 0 | 13 Nisan 2009 23:32 |
Kadın ile erkek arasında caiz olmayan durumlar nelerdir? | KuM TaNeSi | Soru Cevap Arşivi | 0 | 09 Nisan 2009 02:12 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|