|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Şuara,Açılış Tarihi: 04 Ocak 2008 (12:20), Konuya Son Cevap : 06 Kasım 2020 (20:36). Konuya 13 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
16 Ocak 2008, 11:45 | Mesaj No:11 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Nişan, Nişanlanma 20. Nişanlanmanın ve nişan bozulmasının kanunî hükmü nedir? Türk Medeni Kanunu’na göre, nişanlanma, tarafların birbirlerine karşılıklı yazılı veya sözlü olarak kendi serbest iradeleriyle evlenme vaadinde bulunmalarıdır. Tabii ki her hukuki işlem gibi tarafların ayırt etme güçleri (temyiz kabiliyeti) olmak zorundadır. Ancak nişanlanma tarafları evlenmeye zorlayamaz. Kişiler kendi hür iradeleriyle evlenme veya evlenmemede serbesttirler. Taraflar isterlerse tek taraflı veya karşılıklı anlaşma ile nişanı bozabilir. Nişanın karşılıklı anlaşma ile bozulmasına “ikale” denir. İkale ile biten nişanlardan sonra maddi ve manevi tazminat davası açılamaz. Nişanın tek taraflı olarak bozulmasında haklı ya da haksız sebepler maddi ve manevi tazminat davalarının açılabilmesi için önemlidir. Nişanın bozulmasındaki bu haklı ya da haksız sebepleri hakim takdir eder. Nişan eğer nişanlılardan birinin haksız yere nişanı bozması veya nişanın bozulmasına kendi kusuru ile sebebiyet verip nişanın davacı nişanlı tarafından bozulmasında da maddi tazminat istenebilir. Örnek olarak; A ile B nişanlıdır. A evlilik için kendisine iyi niyetle kıyafet almıştır, A’nın annesi de evlilik için iyi niyetle davetiye bastırmıştır. (Masrafların talep edilebilmesi için iyi niyetle yapılmaları gerekir.) A, B’nin başkasıyla ilişkisi olduğunu öğrenmiştir ve bunun üzerine A nişanı tek taraflı olarak bozmuştur. A daha sonra mahkemeden bu masraflar için bir maddi tazminat talebinde bulunabilir. |
16 Ocak 2008, 11:45 | Mesaj No:12 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Nişan, Nişanlanma Nişan bozulduktan bir yıl sonra hediyeleri isteyemezsiniz! Aynı şekilde A’nın annesi de aynı davayı açabilir ve masrafları isteyebilir. Tabii ki bu arada B’nin ilişkisini A, hakime ispat etmelidir. Bu olayda B’nin nişanlılıktaki sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle hakim uygun bir tazminata karar verebilir. Maddi tazminat isteme süresi nişanın bozulmasından itibaren 1 yıldır. Bir yıl sonunda dava açılmazsa dava zamanaşımına uğrar. Yine burada nişan tek taraflı bir irade beyanıyla sona ermiştir. Nişanın bozulmasında kusuru olmayan taraf manevi zarara uğradığı gerekçesiyle mahkemeye başvurup hakimin bu manevi zararın varlığını kabul etmesi ve bunun üzerine uygun bir para tazminatına karar vermesiyle nişanın bozulmasında kusuru olan taraf diğer davacı tarafa bu tazminatı ödemekle yükümlüdür. Burada da dava açılma süresi 1 yıldır. Nişan bozulduktan sonra iade edilmesi istenen hediyeler nişanlılık dolayısıyla verilmeli, maddî değeri büyük hediyeler olmalıdır. Bu hediyeler nişanlı ya da onun anne veya babası ya da onlar gibi hareket eden kimseler tarafından istenebilir. Burada da hediyelerin istenebilmesi için nişanın bozulmasından itibaren 1 yılın geçmemesi gereklidir. Taraflara verilen hediyeler aynen mevcut ise aynen, aynen verilemiyorsa mislen, mislen de geri verilemiyorsa sebepsiz zenginleşme kuralları uygulanır. Hediyeler iyi niyetle elden çıkmış ise hediyelerin iadesi istenemez. Ali Demirel, Gülay Atasoy, Bilgin Kalmış, Şemsinur Özdemir, Mustafa Oğuz |
26 Nisan 2008, 00:44 | Mesaj No:13 |
Durumu: Medine No : 1032 Üyelik T.:
23 Mart 2008 | Nişanlılık ,Nikahlılık Değildir..! İnsanı bir erkek ve bir dişiden yarattığını bildiren alemlerin Rabb’ı olan Allah: “Ey insanlar!Bakın biz sizi,bir erkek ve bir kadından yarattık.Sizi bir birinizi tanıyasınız diye,milletlere ve kabilelere ayırdık.Şüphesiz Allah katında şerefli ve itibarlı olanınız,yaşantısını,yolunu,yordamını Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışanlarınızdır.Çünkü Allah,her şeyi bilendir,her şeyden haberdar olandır”(hucurat:13), insanoğlunu niçin yarattığını da beyan etmekte ve hayat kitabımız Kur’an’ı mübinde şöyle buyurmaktadır.: ”Ve şunu iyi bilin ki,ben insanları ve cinleri yalnızca bana kulluk etsinler diye yarattım”.(Zariyat.56). Yaradılış gâyemizin kulluk olduğunu ayeti kerime bildirmektedir.O halde Kulluk nedir?.Kapsamı alanı nedir?....Yani kulluk kapsamına giren her ne varsa, kulluk iddiasında bulunan birinin bilmesi kaçınılmaz bir görevdir. Kul olmak açıklanırken bir çok tanım kullanılmışsa da her bir tanımın içerdiği mana aynıdır.Kur’an’i kerim incelendiğinde kulluğun manası şöyle özetlenebilir: ”İsteyerek veya istemeyerek,birisine kayıtsız şartsız boyun eğmek itaat etmek ve onun her istediğini yapmaktır” Bir kişinin,bir kimseye ona isyan etmeden,baş kaldırmadan itaatine kulluk denir...Kulluğun manası bu olunca,evlilik ve evliliğe giden yolların hepsi bu kulluk bilinci içerisinde değerlendirilmesi farz bir ibadettir... Nişan merasimi de kulluğun dışında değerlendirilecek değildir.Kulluk,hayatımızın her alanını Allah’a sorarak yaşamanın adıdır çünkü...Elbette ki kulluk teslimiyeti gerektirir.Teslim olunmadan kulluktan söz etmek mümkün değildir.Başka inanışlarda olduğu gibi din ile bazı işleri ayrı ayrı telâkki ederek,din işi düğün işi,din işi nişan işi gibi bir ayırım İslâm inancında yeri olmayan bir inanış tarzıdır...Bizler nişan işini de bu çerçevede değerlendirmek durumundayız... Nişan merasimi,bir çok yöreye göre değişiklik arz edebilen örfi bir muameledir.İslâm ise kendi nizamına ters düşmeyen bir örfü kabul eder.Reddettiği örf ise İslâm’a uymayan örf ve ananelerdir.. Nişan(Hitbe),belirli bir kadınla evlenme arzusunu açıklayıp bunu kadına ve ya ailesine bildirmektir.Bu bildirme işini evlenmek isteyen kişi,ailesi ya da dünürcü dediğimiz aracılarla Yapılabilir. Kızın ve ya ailesinin kabul etmesiyle birlikte nişanlanmış olunur...Bu dönem evlilik hazırlıklarının yapılması için gereklidir. Bu sürenin makul bir süre olması da önemlidir. Ama asıl önemli olan ise bu sürede dikkat edilmesi gereken helal ve haramlardır ve bu çeşitli gerekçelerle asla göz ardı edilmemelidir...İslam’da evlilik mutlu ve huzurlu bir hayat ve de sağlıklı nesiller içindir.Kişi niçin evlendiğinin cevabını net bir şekilde vermelidir. Şayet bu cevap “Allah için” ise,o zaman bu evliliğe ve evliliğe hazırlık aşamasına Allah’ın razı olmayacağı bir iş karıştırmaz...Popüler kültürün etkisinde kalan nişanlıların,nişanlılık dönemini bir flört dönemi gibi geçirme hakları yoktur. Kimi zaman “Gençtir” “Bir birlerine alışsınlar” vb düşüncelerle Allah’ın emirleri dikkate alınmamaktadır. Unutulmaması gereken şey,bu dünyaya imtihan için gelindiği ve nişanlılık dönemi de imtihanın bir parçası olduğudur...Nişan aşamasına kadar olduğu gibi,nişandan nikaha kadar olan zaman diliminde de [SIZE=3]“Kulluk” hassasiyetine dikkat etmek gerekir.Zira yabancı birinin,bir kimseye helâl olması ancak nikah iledir.Nikah akdinin şart ve rukunları yerine getirilmeden,yabancı hükmünde olan biri,kişiye helal olmaz. Nişan, bir evlilik olmayıp bir evlilik vadinden ibarettir. Bu yüzden nikah akdi yapılmadıkça nişanlanmakla kız ve erkek birbirine helal olmaz ve mahremlik devam eder...Bu sebeple nişanlı olan çiftlerin baş başa kalmaları,el ele tutunmaları ve özel ifadelerle bir birleriyle konuşmaları caiz olmaz. Zaten bu aşamada kişiler bir birlerinin isteğine göre şekil alma gayretindedirler,yani gerçek huylarını ortaya koymazlar.Hayata toz pembe penceresinden bakarlar.Oysa ki hayaller başka,hayatın gerçekleri başkadır...Ve bir çok nişanın sudan bahanelerle bozulması da ülkemizin bir gerçeğidir. Böyle bir durumda hassasiyet gösterilmemiş bir nişan döneminin,özellikle de genç kızda büyük yaralar açtığı acı bir gerçektir. İslam’ın kurallarına dikkat edilerek yapılmış bir nişanın bozulması ,özellikle duygusal anlamda büyük bir kayıp olmamakla beraber bu,tam tersi olduğunda yine en çok hanım kızın kaybı olmaktadır.Aslında geçerli bir sebep olmadan verilen sözden dönmek,müminliğin vasıflarından değildir. "Ahdi yerine getirin. Çünkü (insana ) ahdinden de sorulacak". (İsra 34)... Kişiye haram olan birsiyle diyalogun nasıl olması gerektiği bilinmektedir zira helal belli ve haram da bellidir.Ve de dinimizin selameti için şüpheli şeylerden sakınmak ta kişinin imanın kemaline delalettir. peygamberimiz (sav): "Bir adam kendisine helal olmayan bir kadınla baş başa kalmasın. Zira üçüncüleri şeytan olur. Bundan kendisinin mahremi olan kadınlar istisna edilmişlerdir."(Buhari-Müslim). [SIZE=3]Ayrıca Rabb’imiz cc Kur’an’i kerimde şöyle buyurmaktadırMüminlere söyle gözlerini harama bakmaktan kaçırsınlar”(Nur.suresi:30). Nişan döneminde nikah meselesi; Yine bazı yörelerimizde yabancı hükmünün kalkması için,hemen nişan ile birlikte nikah yapılmaktadır.Amaç harama düşmesinler,nişanlı çiftler rahat görüşsünler.Oysa ki nikah ile birlikte evlilik hükümleri başlamış olur... [SIZE=3]Helal oldu düşüncesiyle rahat hareket ederler ve bu da dinen mahsurlu olmaz.Ama çoğu kez böyle bir durumda dahi nişanlar bozulabilmektedir.Bu durumda en çok zarar gören yine kız tarafı olabilmektedir.Böyle bir durumla karşılaşıldığında,talak(Boşanma) ile ilgili hükümlerin uygulanması gündeme girer.Talak vuku bulmadığı müddetçe mahremiyet ortadan kalkmaz. Kişiler ancak İslâm dininin kaide ve kurallarına göre nikahı kıyıyorlar, ama düğün olmadan çeşitli vesilelerle ayrıldıklarında dinin kurallarına göre ayrılmaları gerekirken uygulama keyfî ve hissi oluyor. Neticede hanım kızın değeri düşüyor. Ne mehir dikkate alınıyor, ne talak... Mehir dünyalık bir kayıp iken,talak ile ilgili hükümlerin uygulanmaması neticesinde çok daha büyük olan manevi kayıptır... En güzeli nişan ile düğünün arasını uzun tutmamak ve nikahı da düğün günü ilan etmektir.Bu,gençlerin güzel duygularını evliliğe saklamış olmaları açısından da önemlidir.... Nişan bozulursa; Nişanlıların,nişanlılık döneminde bir birlerine verdikleri hediyeler ise hibe olarak değerlendirilmiştir.Ve bu konuyla ilgili alimler çeşitli görüşler ileri sürmüşlerdir...Burada asıl dikkat edilmesi gereken olası bir nişan bozulmasına karşı,duygusal anlamda hırpalanmış olmamaktır...Allah cc,hayat kitabımız Kur’an’da şöyle buyurmaktadır “İstek ve arzularını kendisine ilah edinen kimseyi gördün mü?Sen ona vekil değilsin(habibim)(Furkan:43)...İstek ve arzular geçici anlık duygulardır,cennet yurdu ise ebedidir...Evet çok haklısınız,hayatta çoğu şey bir kez oluyor ve bir kez yaşanıyor..Tıpkı Ölüm gibi,ölümde bir kere yaşanacak....Uzun lafın kısası nişanlılık,nikahlılık değildir....Nişanlılara mutluluk dileklerimi iletirken,okuyucularımı da Allah’ın selamı ile selamlıyorum.... Sabiha Ateş Alpat |
06 Kasım 2020, 20:36 | Mesaj No:14 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
Nişan merasimleri düğünler gibi olmaya başladı. İki taraflı büyük masraflar ediliyor. Nişan dönemini birbirini tanıma süreci olarak geçirecek gençler, uygunsuz gördüğü, evliliğe engel teşkil ettiğini düşündüğü sebepleri, yapılan gereksiz masraflar yüzünden görmezden gelmekteler. "Nişan bozarsa bunca masraf ne olacak " düsüncesi ellerini kollarını bağlıyor.. Kredisi, kuaför, elele dizdize elin adamına pozlar, salon, kıyafet, eğlence, davetiye, incik boncuk bissürü tatava vs vs vs nişanda yara almaya başlıyor çiftler... Düğün için yapılan uçuk ve dibi delik masraflar nişan için de geçerli artık. Gelenek-örf-adet moderniteye kurban gitti. Piyasası var. Gençlerin birbirini helal dairede tanıması gerekliģi flörte kurban gitti. Haram-helal düşünen, yok denecek kadar az. Evlerini yuva yapacak gençlerimiz başta kendileri olmak üzere, iki taraflı aileleri yormasinlar. Borçlu , yorgun, birbirlerinden bıkmış-usanmış evlenmesinler. Daha Nişanında kaç gr altın takılir, elbisem prenses modelmi olsun, pastam kaç kat olsun, dış çekim nerde olsun diye düşünmek yerine; Sadeleşin ve helal evlilik düşünün. Yoksa piyasa sizin için, fiyat biçerek helal gelinlik-nişanlık- kına-eğlence lüx-şatafat hepsini düzenliyor. Harama bulaya bulaya siz alıcılar için yapıyorlar bunu. Gözünüzü açın. Evlilik hazırlıklarını helal çerçevede, hem kendinizi hem sevginizi hem kazancınizi israf etmeden tamamlayın...
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Nişan Bohçası Örnekleri | MERVE DEMİR | Evlilik-Nikah Konuları | 5 | 23 Temmuz 2021 16:11 |
Dinimizde ve Örfümüzde Nişanlanma | KuM TaNeSi | Bilgi Dağarcığı | 3 | 26 Nisan 2014 02:50 |
Nişan Duası | MERVE DEMİR | Dua Bölümü | 1 | 24 Ekim 2012 02:10 |
Nişan mehre hak kazandırmaz | MERVE DEMİR | Evlilik-Nikah Konuları | 0 | 14 Nisan 2009 10:52 |
Nişan evlenme vaadidir | MERVE DEMİR | Evlilik-Nikah Konuları | 0 | 14 Nisan 2009 10:51 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|