|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi: 26 Nisan 2008 (00:44), Konuya Son Cevap : 07 Mart 2014 (21:37). Konuya 4 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
26 Nisan 2008, 00:44 | Mesaj No:1 |
Zeydiye Zeydiye ZEYDİYE Hz. Ali'nin çocuklarından Hz. Hüseyin'in torunu Zeyd'e mensup olanlara verilen ad. 122/740, senelerinde Emevî yönetimine karşı savaşırken şehit olan Zeyd b. Ali b. el-Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib'in ve oğlu Yahya'nın, zamanlarının imamı olduğunu kabul edenler Zeydiye adı altında anılırlar. Kûfeliler devrinin büyük âlimi ve fakihi olan Zeyd'e başvurarak bey'at etmek istediklerini belirtmişler, o da kendilerinden bey'at almış ve Emevilerle mücadele etmeye karar vermişti. Fakat, devlet kuvvetleriyle karşılaşıldığı sırada Zeyd'in taraftarları kendisine başvurarak Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer hakkındaki fikrini sormuş o da hayırdan başka bir şey söyleyemeyeceğini ifade etmişti. Bunun üzerine onbeşbinden fazla taraftarı kendisini terketmiş, Zeyd, kendisine sadık ikiyüz kadar kişi ile savaşmış ve sonunda öldürülmüştür (122/70). Zeyd'in oğlu Yahya da bir müddet mücadele ettikten sonra Cüzcan'da yakalanarak 125/743'de öldürüldü. İşte bu hadiselerde Zeyd ve oğlu Yahya'nın tarafını tutanlara, onların düşüncelerini paylaşanlara daha sonra Zeydiye denmiştir (Bekir Topaloğlu, Kelâm İlmi Giriş, İstanbul 1981203, el-Bağdadî, Mezhepler Arasındaki Farklar (el-Fark Beyne'l-Firak) Çev. Ethem Ruhi Fığlalı, İstanbul 1979, 36). Zeyd, ünlü Mu'tezilî Vâsıl b. Atâ el-Gazzal'dan ders almış, büyük babası Ali b. Ebî Tâlib'in Cemel ve Şam ehli ile yaptığı savaşlarda haklı olup olmadığının bilinmeyeceğini, iki taraftan birinin haklı olduğu şeklindeki görüşü benimsemiştir (Yaşar Kutluay, İslâm ve Yahudi Mezhepleri, Ankara 1965, s. 101). Zeydiye genelde üç kola ayrılır: Bunlar; a) Cârûdiye, b) Süleymaniye veya Ceririye, c) Ebteriye ve Butriye yahut Sâlihiye. Zeydiye'nin ana görüşleri şöyle özetlenebilir: 1- Bütün diğer şia zümreleri gibi Zeydiye'nin esas görüşü de imamet konusunda toplanır. Onlara göre Hz. Fatıma'nın soyundan olmaktan başka zâhit, âlim, cesur, cömert olmak üzere imamet davasında bulunmaktan ibaret olan beş şart kendisinde bulunan kimse imam olmaya layıktır. Ve buna itaat edilmelidir. Hilafet diğer şia grupların ileri sürdüğü gibi nassa dayanmaz. 2- Hz. Peygamberden sonra en faziletli kişi Hz. Ali'dir. Peygamber sadece onun hilafetini tayin etmiştir. Ancak bu isim olarak değil vasıf olarak yapılmıştır. Yani Hz. Ali hakkında Hz. Peygamber onun kemali, fazileti vs. hakkında çok şeyler söylemiştir. Bunlar onun hilafete tayini için yeter sebeptir. Ancak, ashabı kiram bunları dikkate almamış ve başkasına bey'at etmekle hata etmiştir. Bununla birlikte ashaba sebbedilmemelidir. 3- Hz. Ali halife olduktan sonra giriştiği mücadelede, yaptığı savaşlarda ve hakem olayında haklı olup, muhalifleri haksızdır. 4- Mürtekib-i kebire (büyük günah işleyen) nin arkasında namaz kılmak caiz değildir. Bu kimse tevbe etmeden ölürse ebedî olarak cehennemde kalır. 5- Zeydiye, usûlu'd-dinde Mutezileyi takib eder. Furuda ise kendilerine ait bir görüş ve ictihatları yoktur (Bekir Topaloğlu, a.g.e., 204; İrfan Abdülhamid, İslâm'da İtikadî Mezhepler ve Akaid Esasları, çev. Saim Yeprem, İstanbul 1981, 43; İsmail Hakkı İzmirli, Yeni İlm-i Kelam, İstanbul, 1342, I, 122 vd; Şehristanî, el-Milel ve'n-Nihal, Beyrut,1975, I,155 vd). Zeydiye mezhebi zamanımızda Yemen'de yaygındır. Bir çok âlimi, yazılmış kitapları ve tedvin edilmiş fıkıhları vardır. Yemen'de Zeydiye'nin resmi mezhebi Butriye, çölde ise Carûdîye'dir (Neşet Çağatay-İbrahim Ağah Çubukçu, İslâm Mezhepleri Tarihi, Ankara 1976, 59). Ayrıca Zeydîlerden, Hasan b. Zeyd'den sonra 520/1126 tarihlerine kadar Hazar denizi civarında çeşitli aralıklarla, bazan birbirlerine muhalefet ederek yirmi kadar imam ve dâî çıkmıştır (İ A XIII, 550). Necip TAYLAN | |
Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... | Videolar/Slaytlar | Medine-web | 1 | 2906 | 23 Ağustos 2013 00:41 |
İran Emperyalizmi | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 6 | 3647 | 26 Ocak 2013 22:53 |
gerekli gereksiz bir şiir.. | Makale ve Köşe Yazıları | MERVE DEMİR | 0 | 3290 | 06 Aralık 2012 10:48 |
olmamış kayınbiradere mektup :) | Komik Paylaşımlar | Allahın kulu_ | 10 | 7836 | 03 Kasım 2012 23:19 |
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür | Makale ve Köşe Yazıları | Esadullah | 11 | 7297 | 02 Ekim 2012 21:16 |
26 Nisan 2008, 12:45 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: Zeydiye Benim bildiğim yezidi bir dindir. Bu yazıyı okuyunca zeydiyeninde Hz. Hüseyin'in torunu Zeyd'e mensup olanlara verilen ad olduğunu görüyoruz. Tarih okuyan sensin ne soruyorsun |
07 Mart 2014, 21:37 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 20781 Üyelik T.:
10 Ekim 2012 | Cevap: Zeydiye
ZEYDİYYE FIRKASI Hazret-i Hüseyn'in oğlu İmâm-ı Zeynelâbidîn'in vefâtından sonra, hazret-i Ali taraftârı olduklarını söyleyip, diğer Eshâb-ı kirâma karşı kötü sözler söyleyenler, âlim ve fakîh bir zât olan oğlu Zeyd'in etrâfında toplandılar. Müslümanların parçalanmasını isteyen münâfıklar, Zeyd bin Zeynelâbidîn'in ilim için çeşitli memleketlere yaptığı seyâhatleri bahâne ederek onun hilâfete geçmek için etrâfına adam topladığını söyleyerek halîfeyi aleyhine kışkırttılar. Zeyd bin Zeynelâbidîn Kûfe'ye gelince, Ehl-i beyt taraftârı gözüken ve Eshâb-ı kirâmın bâzılarına kötü sözler sarf eden kimseler onu halîfeye karşı kışkırtarak halîfe tarafından yakalattırılacağını söylediler. Zeyd bin Zeynelâbidîn bu endişeyle hazırlanmaya başladı. Kendisine taraftâr gözüken on beş bin kadar kimse bîat etti. Halîfe Hişam bin Abdülmelik de, Zeyd bin Zeynelâbidîn ve taraftârları üzerine kuvvet gönderdi. Halîfenin askerleri Kûfe'ye yaklaştıkları sırada, kendisine taraftâr gözüken Eshâb-ı kirâm düşmanları ona; "Ebû Bekr ve Ömer'e (r.anhümâ) düşman ol!" dediler. Zeyd bin Zeynelâbidîn; "Büyük dedem olan Resûlullah'ın sallallahü aleyhi ve sellem sevdiği iyi kimselere düşmanlık edemem" cevâbını verdi. Onları bu tür sözler sarf etmekten men etti. Bunun üzerine dört yüz kişi hâriç diğerleri savaş alanını terk ettiler. Bu kimselere ayrılanlar, terk edenler mânâsında Râfızîler denildi. Hazret-i Zeyd'in yanında kalanlara ve sonradan onların yolunda olduklarını söyleyip Ehl-i sünnetten (Peygamber efendimizin ve Eshâb-ı kirâmın yolundan) ayrılanlara Zeydî, bu fırkaya da Zeydiyye adı verildi. Zeyd (r.aleyh) bu savaşta şehîd edildi. (Abdülazîz Dehlevî-Şehristânî) Zeydiyye fırkası mensubları 864 (H.250)'de Taberistan bölgesinde isyân ettiler. Bağımsızlıklarını îlân edip, Zeydiyye Devleti'ni kurdular. Daha sonraki asırlarda da fırka olarak devâm eden Zeydiyye fırkası mensûbları zamanla Yemen'de hâkimiyet kurdular. (Abdülazîz Dehlevî) Zeydiyye fırkasının temel görüşleri şunlardır: Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem isim ve şahsını belirtmek sûretiyle yerine bir imâm (halîfe) vasiyet etmiş değildir. Onun için imâm, ancak vasıfları ile tanınabilir. Taşıdığı vasıflar îtibâriyle imâm, hazret-i Ali'dir. Hazret-i Ebû Bekr ve hazret-i Ömer'in halîfeliklerini kabûl ederler. Büyük günâh işleyen kimse tam mânâsı ile tövbe etmedikçe temelli olarak Cehennem'de kalacaktır. (Abdülaziz Dehlevî, Abdülkâdir Bağdâdî) |