Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > İslami Kavramlar

Konu Kimliği: Konu Sahibi Emekdar Üye,Açılış Tarihi:  03 Mayıs 2008 (00:19), Konuya Son Cevap : 03 Mayıs 2008 (00:19). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 03 Mayıs 2008, 00:19   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:48
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Akraba

Akraba

AKRABA
Birbirine yakın kimseler, aralarında, nesep, süt veya evlilikten doğan bir yakınlık bulunanlar.
Birbirinin soyundan gelmek veya evlilik sebebiyle eşlerden birinin kan hısımları ile diğer eş arasında meydana gelen yakınlığa akrabalık; bu durumda olan her bir kimseye de akraba denir. Akraba, hısım manasına gelen "karîb" kelimesinin çoğulu olup, aslı "akribâ"dır. Fakat bu kelime Türkçe'mizde akraba şeklinde yaygınlaşmıştır. İslâm'da akrabalar; 1. Aynı sülbden gelenler (kan akrabaları), 2. Evlilikle kurulan (sıhrî akrabalar), 3. (Diğer hukuk sistemlerinden ayrı olarak) Süt akrabaları olmak üzere üç kısımdır. Süt akrabalığı, bir kimsenin süt çağındayken (iki yaşına kadar) sütünü emdiği kadın ve akrabalarıyla kendisi arasında meydana gelen akrabalık bağıdır. Meselâ: Sütünü emdiği kadın onun süt annesi kocası süt babası çocukları da süt kardeşleri olur. İki yaşa kadar emilen süt çocuğun vücut yapısını tamamladığı için, emzirenin bir parçası: emziren de emenin-tıpkı öz annesi gibi- bir annesi durumundadır. Bir de, hukukî işlemler sonucu oluşan, "evlât edinme tebennî-" şeklinde bir akrabalık bağı vardır. Cahiliye devri Arapları arasında yaygın olan bu tür bir akrabalığı, İslâm, bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırmıştır.
Dînimiz, akrabalar arasındaki ilişkilerin sağlam, sıcak ve devamlı olmasına, akrabaların birbirine maddeten ve mânen destek olmalarına çok önem vermektedir. Hısımlık hakkını gözetmek, Allah ve Resulü'nün ısrarla emrettiği şeylerdendir. Kur'an-ı Kerim' de Cenâb-ı Allah şöyle buyurur:
"Allah'a kulluk edin, O'na hiç bu şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabalara, yetimlere, düşkünlere, yakın ve uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve size hizmet eden kimselere iyilik edin. Allah, kendini beğenip öğünenleri elbette sevmez. " (en-Nisâ, 4/36).
"Akrabalarına, düşküne ve yolcuya hakkını ver, elindekileri de hepten savurma." (el-İsrâ, 17/26).
Toplumun çekirdeğini oluşturan aile* ve onun etrafını sıkıca saran akrabalık bağları ne kadar sağlam olursa, toplum da o kadar sağlam ve güçlü olur. ilâhî kanun gereği insanoğlu, dünyaya bazı kişilerle arasında hısımlık bağları ile birlikte gelir, bu bağın sağlam olması, insana yüksek bir moral gücü kazandırır. İşte bu güç kişiye, hayatın zorluklarını göğüsleme ve ondan zevk alma şansını sağlar. Hz. Peygamber (s.a.s.); mutluluğun kaynağı olan sevginin, verâset yoluyla (yani yakın ve uzak akrabalar kanalıyla) kazanılacağını belirtmiştir. (Buhârî, el-Edebu'l-Müfred, 22). Birbiriyle sıkı ve sıcak ilişkiler içinde olan akrabalardan meydana gelen cemiyet*ler de güçlü olur. Hatta, devlet de bundan güç alır. İslâm'ın hedeflerinden biri de, sağlam bir müslüman toplum oluşturmaktır. İşte bunda, sılayı rahmin (akrabalık ilişkilerini devamlı ve canlı tutmanın) büyük bir yeri vardır.
İslâm, akrabalık bağlarının sağlamlığına ne kadar gayret ediyorsa, münâfıklar ve bugün onların görevini yerine getiren yıkıcı cereyan müntesipleri de, aile ve akrabalık bağlarını koparmak için o kadar gayret ediyorlar. Ayet-i Kerime'de buna şöyle işaret edilmektedir: "(Ey münâfıklar) demek idareyi ele alırsanız, yeryüzünde bozgunculuk yapacak ve akrabalık bağlarını koparacaksınız öyle mi?" (Muhammed, 47/22)
Müslümanlar, bugün çeşitli cereyanların zaafa uğratmak istediği bu bağları sağlamlaştırmak mecburiyetindedir. İslâm sadece sılayı rahimle yetinmeyip, akrabaların birbirine maddeten ve manen iyilik yapmasını da emir ve tavsiye etmektedir. Peygamberimiz (s.a.s.), "Kime iyilik edeyim ya Resulallah!" diye soran bir sahâbîye, "Annene, babana, kız kardeşine, erkek kardeşine ve bunları takip eden akrabalarına iyilik etmek senin görevindir" şeklinde cevap vermiştir. (Buhârî, el-Edeb, 25).
Abdullah b. Mes'ud (r.a.)'dan şöyle rivayet edilir: Hz. Peygamber (s.a.s.)'e "Amellerin hangisi Allah'a daha çok sevimlidir?" diye sordum. " Vaktinde kılınan namazdır " diye buyurdular. "Sonra hangisidir" dedim. "Anne ve babaya iyilik etmektir" buyurdu. "Sonra hangisidir?" dedim. "Allah yolunda cihaddır " buyurdu. (Tecrîd-i Sarîh tercümesi, II, 318).
Başka bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurur: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden misâfirine ikram etsin. Allah'a ve ahiret gününe iman eden akrabasını görüp gözetsin..." (Riyâzu's-Sâlihîn, Birru'lValideyn, 312)
Akrabaya İslâmî akîde gereği yakınlık duymak, onların yardımlarına her zaman koşmak, sık sık ziyaret etmek, uzakta bulunanları arayıp sormak, onlarla haberleşmek şarttır. Toplumun önemli bir kurumu olan ailenin sağlam bir yapıya kavuşturulması, ancak bu görevlerin tam anlamıyla yerine getirilmesiyle mümkündür. Sağlam bir aile sağlam bir topluma götürür. Akrabalar arasındaki ilişkiler, hukûkî ve ahlâkı olmak üzere ikiye ayrılır:
Akrabalığın Hukukî Neticeleri
1. Evlenme yasağı; kan, süt ve evlenmeden meydana gelen her üç akrabalıkta, belli bir sınıra kadar, evliliğe manîdir. Evlenilmesi haram olan akrabaları, Kur'an şöyle sıralamaktadır:
"Sizlere; analarınız, kızlarınız kızkardeşleriniz, halalarınız teyzeleriniz, kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerinizin kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle gerdeğe girdiğiniz kadınlarınızın yanınızda kalan üvey kızlarınız -ki onlarla gerdeğe girmemişseniz size bir engel yoktur-, öz oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi bir arada almak suretiyle evlenmek, -geçmişte olanlar artık geçmiştir- size haram kılındı. Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder. Kocalı kadınlar ile evlenme de haram kılınmıştır..."'(en-Nisâ, 4/93)
2. Mirasçı olmak; Yakınlık derecelerine göre akrabalar birbirine mirasçı olur. Kimin kime hangi oranda mirasçı* olacağı Kur'an ve Sünnetle tesbit edilmiştir.
3. Nafaka temini: Bir kimse, usûl (sulbünden geldiği kimseler) ve fürûunun (kendi sulbünden gelenlerin) nafakasını, muhtaç duruma dilerlerse yakın akrabalarının nafakalarım, teminle yükümlü olur.
Akrabalığın Ahlâkî Neticeleri
1. Sılayı rahim: Akrabaların birbirleri ile ilişkilerini kesmeyip devam ettirmeleri, ahlâkî ve dînî bir görevdir. Peygamberimiz (s.a.s.) buyurur ki:
"Rahim (akrabalık), Allah'ın rahmetinin eserlerindendir. Kim bu bağı korursa, Allah ona merhamet eder. Kim onu koparırsa, Allah da ondan ihsan ve rahmetini keser." (Buhârî Edeb, 13)
"Akrabalarıyla ilişkiyi kesen Cennet'e giremez" (Buhârî, Edeb, 11 )
2. Akrabalara ikram ve ihsanda bulunmak: Yukarıda geçen hadislerden de anlaşılacağı gibi akrabalara maddî ve manevi ikramlarda bulunmak Peygamberimizin bize tavsiye ettiği hususlardandır. Malını, Allah yolunda harcanması için hibe etmek isteyen Ebu Talha'ya Peygamberimiz, onu akrabalarına harcamasını tavsiye etmiştir.
Dinimizin emir ve tavsiye ettiği bu akrabalık görevlerini yerine getiren kimseyi de Peygamberimiz(s.a.s.) şöyle müjdelemektedir:
"Kim rızkının bol olmasını ve ömrünün uzamasını isterse sılayı rahim yapsın." (Buhârî, Edeb, 12)
Akif KÖTEN
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Emekdar Üye 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Hz. Ali ile Fatıma'nın Aç Kalmaları İslam/Dinler/Mezhepler Emekdar Üye 0 2412 31 Temmuz 2008 02:53
Seleme bin el-Ekvâ'nın Hz Peygambere Ölüm Üzerine... Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader Emekdar Üye 0 2278 31 Temmuz 2008 02:52
Mekke, Savaşılmadan Nasıl Fethedildi? İslam/Dinler/Mezhepler Emekdar Üye 0 2697 31 Temmuz 2008 02:51
Hz. Peygamber'in Hac Esnasındaki Hutbeleri Hacc-Umre-Kurban GÖKCEN_AZRA 1 3036 31 Temmuz 2008 02:49
Bu Mübarek Zat kimdir ?? Hz.Muhammed(s.a.v) Mihrinaz 4 2822 31 Temmuz 2008 00:27

Alt 03 Mayıs 2008, 00:19   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:48
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Akraba

AKRABA
Birbirine yakın kimseler, aralarında, nesep, süt veya evlilikten doğan bir yakınlık bulunanlar.
Birbirinin soyundan gelmek veya evlilik sebebiyle eşlerden birinin kan hısımları ile diğer eş arasında meydana gelen yakınlığa akrabalık; bu durumda olan her bir kimseye de akraba denir. Akraba, hısım manasına gelen "karîb" kelimesinin çoğulu olup, aslı "akribâ"dır. Fakat bu kelime Türkçe'mizde akraba şeklinde yaygınlaşmıştır. İslâm'da akrabalar; 1. Aynı sülbden gelenler (kan akrabaları), 2. Evlilikle kurulan (sıhrî akrabalar), 3. (Diğer hukuk sistemlerinden ayrı olarak) Süt akrabaları olmak üzere üç kısımdır. Süt akrabalığı, bir kimsenin süt çağındayken (iki yaşına kadar) sütünü emdiği kadın ve akrabalarıyla kendisi arasında meydana gelen akrabalık bağıdır. Meselâ: Sütünü emdiği kadın onun süt annesi kocası süt babası çocukları da süt kardeşleri olur. İki yaşa kadar emilen süt çocuğun vücut yapısını tamamladığı için, emzirenin bir parçası: emziren de emenin-tıpkı öz annesi gibi- bir annesi durumundadır. Bir de, hukukî işlemler sonucu oluşan, "evlât edinme tebennî-" şeklinde bir akrabalık bağı vardır. Cahiliye devri Arapları arasında yaygın olan bu tür bir akrabalığı, İslâm, bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırmıştır.
Dînimiz, akrabalar arasındaki ilişkilerin sağlam, sıcak ve devamlı olmasına, akrabaların birbirine maddeten ve mânen destek olmalarına çok önem vermektedir. Hısımlık hakkını gözetmek, Allah ve Resulü'nün ısrarla emrettiği şeylerdendir. Kur'an-ı Kerim' de Cenâb-ı Allah şöyle buyurur:
"Allah'a kulluk edin, O'na hiç bu şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabalara, yetimlere, düşkünlere, yakın ve uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve size hizmet eden kimselere iyilik edin. Allah, kendini beğenip öğünenleri elbette sevmez. " (en-Nisâ, 4/36).
"Akrabalarına, düşküne ve yolcuya hakkını ver, elindekileri de hepten savurma." (el-İsrâ, 17/26).
Toplumun çekirdeğini oluşturan aile* ve onun etrafını sıkıca saran akrabalık bağları ne kadar sağlam olursa, toplum da o kadar sağlam ve güçlü olur. ilâhî kanun gereği insanoğlu, dünyaya bazı kişilerle arasında hısımlık bağları ile birlikte gelir, bu bağın sağlam olması, insana yüksek bir moral gücü kazandırır. İşte bu güç kişiye, hayatın zorluklarını göğüsleme ve ondan zevk alma şansını sağlar. Hz. Peygamber (s.a.s.); mutluluğun kaynağı olan sevginin, verâset yoluyla (yani yakın ve uzak akrabalar kanalıyla) kazanılacağını belirtmiştir. (Buhârî, el-Edebu'l-Müfred, 22). Birbiriyle sıkı ve sıcak ilişkiler içinde olan akrabalardan meydana gelen cemiyet*ler de güçlü olur. Hatta, devlet de bundan güç alır. İslâm'ın hedeflerinden biri de, sağlam bir müslüman toplum oluşturmaktır. İşte bunda, sılayı rahmin (akrabalık ilişkilerini devamlı ve canlı tutmanın) büyük bir yeri vardır.
İslâm, akrabalık bağlarının sağlamlığına ne kadar gayret ediyorsa, münâfıklar ve bugün onların görevini yerine getiren yıkıcı cereyan müntesipleri de, aile ve akrabalık bağlarını koparmak için o kadar gayret ediyorlar. Ayet-i Kerime'de buna şöyle işaret edilmektedir: "(Ey münâfıklar) demek idareyi ele alırsanız, yeryüzünde bozgunculuk yapacak ve akrabalık bağlarını koparacaksınız öyle mi?" (Muhammed, 47/22)
Müslümanlar, bugün çeşitli cereyanların zaafa uğratmak istediği bu bağları sağlamlaştırmak mecburiyetindedir. İslâm sadece sılayı rahimle yetinmeyip, akrabaların birbirine maddeten ve manen iyilik yapmasını da emir ve tavsiye etmektedir. Peygamberimiz (s.a.s.), "Kime iyilik edeyim ya Resulallah!" diye soran bir sahâbîye, "Annene, babana, kız kardeşine, erkek kardeşine ve bunları takip eden akrabalarına iyilik etmek senin görevindir" şeklinde cevap vermiştir. (Buhârî, el-Edeb, 25).
Abdullah b. Mes'ud (r.a.)'dan şöyle rivayet edilir: Hz. Peygamber (s.a.s.)'e "Amellerin hangisi Allah'a daha çok sevimlidir?" diye sordum. " Vaktinde kılınan namazdır " diye buyurdular. "Sonra hangisidir" dedim. "Anne ve babaya iyilik etmektir" buyurdu. "Sonra hangisidir?" dedim. "Allah yolunda cihaddır " buyurdu. (Tecrîd-i Sarîh tercümesi, II, 318).
Başka bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurur: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden misâfirine ikram etsin. Allah'a ve ahiret gününe iman eden akrabasını görüp gözetsin..." (Riyâzu's-Sâlihîn, Birru'lValideyn, 312)
Akrabaya İslâmî akîde gereği yakınlık duymak, onların yardımlarına her zaman koşmak, sık sık ziyaret etmek, uzakta bulunanları arayıp sormak, onlarla haberleşmek şarttır. Toplumun önemli bir kurumu olan ailenin sağlam bir yapıya kavuşturulması, ancak bu görevlerin tam anlamıyla yerine getirilmesiyle mümkündür. Sağlam bir aile sağlam bir topluma götürür. Akrabalar arasındaki ilişkiler, hukûkî ve ahlâkı olmak üzere ikiye ayrılır:
Akrabalığın Hukukî Neticeleri
1. Evlenme yasağı; kan, süt ve evlenmeden meydana gelen her üç akrabalıkta, belli bir sınıra kadar, evliliğe manîdir. Evlenilmesi haram olan akrabaları, Kur'an şöyle sıralamaktadır:
"Sizlere; analarınız, kızlarınız kızkardeşleriniz, halalarınız teyzeleriniz, kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerinizin kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle gerdeğe girdiğiniz kadınlarınızın yanınızda kalan üvey kızlarınız -ki onlarla gerdeğe girmemişseniz size bir engel yoktur-, öz oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi bir arada almak suretiyle evlenmek, -geçmişte olanlar artık geçmiştir- size haram kılındı. Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder. Kocalı kadınlar ile evlenme de haram kılınmıştır..."'(en-Nisâ, 4/93)
2. Mirasçı olmak; Yakınlık derecelerine göre akrabalar birbirine mirasçı olur. Kimin kime hangi oranda mirasçı* olacağı Kur'an ve Sünnetle tesbit edilmiştir.
3. Nafaka temini: Bir kimse, usûl (sulbünden geldiği kimseler) ve fürûunun (kendi sulbünden gelenlerin) nafakasını, muhtaç duruma dilerlerse yakın akrabalarının nafakalarım, teminle yükümlü olur.
Akrabalığın Ahlâkî Neticeleri
1. Sılayı rahim: Akrabaların birbirleri ile ilişkilerini kesmeyip devam ettirmeleri, ahlâkî ve dînî bir görevdir. Peygamberimiz (s.a.s.) buyurur ki:
"Rahim (akrabalık), Allah'ın rahmetinin eserlerindendir. Kim bu bağı korursa, Allah ona merhamet eder. Kim onu koparırsa, Allah da ondan ihsan ve rahmetini keser." (Buhârî Edeb, 13)
"Akrabalarıyla ilişkiyi kesen Cennet'e giremez" (Buhârî, Edeb, 11 )
2. Akrabalara ikram ve ihsanda bulunmak: Yukarıda geçen hadislerden de anlaşılacağı gibi akrabalara maddî ve manevi ikramlarda bulunmak Peygamberimizin bize tavsiye ettiği hususlardandır. Malını, Allah yolunda harcanması için hibe etmek isteyen Ebu Talha'ya Peygamberimiz, onu akrabalarına harcamasını tavsiye etmiştir.
Dinimizin emir ve tavsiye ettiği bu akrabalık görevlerini yerine getiren kimseyi de Peygamberimiz(s.a.s.) şöyle müjdelemektedir:
"Kim rızkının bol olmasını ve ömrünün uzamasını isterse sılayı rahim yapsın." (Buhârî, Edeb, 12)
Akif KÖTEN
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Dinimizde Akraba Evlilikleri NUR Evlilik-Nikah Konuları 0 15 Nisan 2009 00:02
AKRABA İLE EVLENMENİN DİNEN HERHANGİ BİR SAKINCASI VAR MIDIR? Belgin Evlilik-Nikah Konuları 0 11 Mart 2009 10:54
Akraba ile ilgili ayetler Emekdar Üye Kur'ân-ı Kerim Genel 0 17 Nisan 2008 02:49

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.