|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi: 05 Mayıs 2008 (11:15), Konuya Son Cevap : 16 Mayıs 2009 (13:27). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
05 Mayıs 2008, 11:15 | Mesaj No:1 |
EyvAllah EyvAllah * Tasavvufî kültürün en latif tabirlerinden biri olan “eyvallah”, çoğu kimseler tarafından yerli yersiz, gelişigüzel kullanılmasına rağmen yine de işitildiğinde veya söylendiğinde ruhlara serinlik ve rahatlama bahşeden tılsımlı bir söz. Mânevî terbiyeyi insanî hayatta nakış nakış işleyen ve inceleyen tasavvuf. Bu hassasiyeti konuşma üslûbunda da göstermiştir. * Eyvallah, üç ayrı kelimeden oluşan Arapça bir cümle. “Ey” veya “-iy”, “evet, tabii” gib i anlamlara gelir. Bilhassa vav’la beraber kullanıldığında dilimizdeki ifadesiyle ‘aynen öyle, tastamam’ gibi mânâları içine almaktadır. ‘Tamam, peki’ mânâsına pratik Arapça’da halihazırda ‘eyva’ şeklinde söylenişine halkımız aşinadır. Bazen ayvaa olarak müstehzi bir edayla fevkalade kötü taklitlerini de duyduğumuz bu kelam esasında Allah lafzı düşünülerek bizdeki eyvallah’ın Araplardaki söyleme tarzıdır. “Ve” harfine gelince. Sadece gramer açısından incelendiğinde en az on iki ayrı işlevi olan bu harfi, kültürel boyutuyla ciltlerle kitapla ifade etmek mümkün. * Bu tabirde geçen “vav” için çeşitli fikirler öne sürülmüş. Bazıları cevabı kuvvetlendirmek için, bazıları da yemin mânâsı için kullanıldığını öne sürmüşlerse de maiyet yani beraberlik bildirmek için kullanıldığı fikri ağır basmıştır. * İkinci kelime olan “Allah” ki daha çok lafzatullah şeklinde ifade edilir. Cenab-ı Hakk’ın yüzlerce ismi olmasına rağmen Allah ismi gibisi yoktur. Çünkü ‘Zat-ı Ehadiyyet’in kendisini tesmiye ettiği isimdir. Öyle bir zat ismi ki, semavî kitapta beyan edilen bu isim etimolojik olarak bile incelense, eşi benzeri olamayan bir kelime olarak kalmayıp, ayrıca ikiliği ve çoğulluğu kabul etmeyen bir yapıya sahiptir. Sadece içinde geçen lafzatullah bile eyvallah’ın alelade kullanılmamasına yeter bir sebeptir. Belki de gündelik Arapçada eyvaa olarak ifade edilmesi bundan kaynaklanıyordur. * “Eyvallah”ın yukarıda geçen mânâsıyla beraber tasavvuftaki ıstılâhî sahasını mülahaza edersek bu gerçek daha bariz bir hal alacaktır. ‘Hakla kabul ettik, haktandır’ manasını ihtiva ettiğinden eyvallah, sufîyyede hemen hemen her halde zikredilir, bir virddir adeta. “Her tecelli eden, mademki Cenab-ı Hakk’ın takdiri ve muradıyla, o halde hakla kabul ettik, eyvallah. Şu anda anlayabildiğime, yahut sonra idrak edeceğim irfana şimdiden eyvallah. Güzel çirkin diye tavsif ettiğimiz velakin hepsinde gizli ve aşikar olan hikmete gördüğüm görmediğim esrar-ı ilahiye eyvallah” * “Eyvallah”in ruhuna nüfuz edebilirsek içinde samimi bir tasdik havası barındığını fark edebiliriz. Samimi, içten kabulleniş ancak muhabbetle olur. Zaten din de bu muhabbetin tesiri içindir. Öteki türlü, inanç sistemini sadece bir dizi ameller olarak algılamak ki menzile yani o rızaya asla ulaştıramaz. İkilik de burada başlar, bu muhabbet olmazsa her muhatap kalınan emrinde o bir sen olmuş olur ki, kişi bu durumda ibadet ederken ikilikten kurtulamaz. Halbuki muhabbetle teslimiyet gerçek birliği sağlar. Eyvallah böyle bir halin nişanesidir. Bu mefhum ile alakalı Kitap’tan ve sünnetten pek çok örnek vardır. * Mesela Bakara Sûresi’nde anlatılan Hz. Musa (as)’nın kıssasında; Musa (as) kavmine Hz. ‘Allah’ın bir inek kes emri verdiği söylediğinde onlar, “Sen bizimle alay mı ediyorsun” diye karşılık verirler. Mûsa (as)’nın işin ciddi olduğunu belirtmesi de ikna olmalarına yetmez. “Bu ineği bize anlat, rengi nedir, neye benziyor, şöyle mi böyle mi?” gibi sorularla işi yapmamak için kırk dereden su getirirler. Maide Suresi’ndeki kıssaya göre ise önce Allah’tan doymak için rızk isterler, kendileri kudret helvası ve bıldırcın eti ile nimetlendirilmeleri ve bu mucize karşısında sayısız hamd ü sena edip Hak Teala’ya şükredecekleri yerde, ‘bu sofrada soğan, sarımsak yok’ diyerek onda bile kusur bulurlar. Anlaşılan ne emirlere karşı ne de nimetlere karşı eyvallah diyerek bir teslimiyet göstermezler. Zaten bu gibi hususlarda çok fazla itiraz etmelerinden dolayı Cenab-ı Hakk’ın Yahudi şeriatını çok ağır kıldığını söylemişlerdir. Kur’an-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde geçen bu ve benzeri misaller tecellileri eyvallah ile kabullenemeyişin Mevla’sı ile kulu arasındaki muhabbet bağını nasıl kopma noktasına getirdiğini ibretle göstermektedir. * Dinî kaynaklarda ve kültürümüzde ahlakî güzellikte numune teşkil edebilecek âbidevî şahsiyetlerin hep eyvallahın o tasdiki ruhuna ermeleriyle bu derecelere nail olduklarına işaret vardır. * İnsan birçok musibete ‘ben’ belasından, çekişmekten dolayı uğramaz mı? Başka bir ifadeyle inayet-i Hak’la, halkla yaşamayı kendisine şiar edinerek eyvallah’ı vird edinen kolay kolay gaflete, hırsa, kavgaya düşer mi? Adım adım benlikten kurtulmaya basamak olan eyvallah, hak suretinde bâtılın ayrılmasına vesile olduğu gibi, haktan ve hak ilminden ayrı düşmeye de lazım bir virddir. “Kişi böylesi bir hakikat rehberine erişirse, eyvallah’a iyi tutunmalı der” sofiler. Hz. Musa (as)’nın Cenab-ı Hızır ile olan arkadaşlığı bu mevzuya pek güzel bir misal teşkil eder. Bir zata sormuşlar: “Her şeye eyvallah, peki gafilin gafletine de mi eyvallah?” Cevaben, “Gaflete eyvallahımız yoktur; fakat gafil bir kimse gördüğünde, ‘Bu, benim de halim olabilirdi; ama Cenab-ı Hak şu an beni muhafaza etti.’ Diye tefekkür edersin. Ve ibretle eyvallah dersin.” demiş. “Peki, yanlış olan şeyi nasıl düzelteceğiz?” diye sormuşlar. O zat devamla, “Kendi acizliğini hatırına getirerek karşısındakini ikna etmen daha kolay olur, sen kendi egonu aradan çıkarırsın, böylece sözünün tesiri olur.” diye cevaplamış. Cenab-ı Pir Mevlânâ Celaleddin-i Rumi (kds)’nin oğlu Sultan Veled, şahane bir beytinde bu güzellikleri özetlemiş: “Bize ne irs-ı peder, ne servet ü ne cah kalmıştır, Şuûr-ı hikmete karşı bir eyvallah kalmıştır” (Bizlere babamızdan maddi miras, büyük bir servet ve makam kalmadı.Bizlere kalan (bunlardan çok daha kıymetli, bizleri evvelkilerin mevkiine erdiren) Hakk’ın hikmet tecellilerini eyvallahla karşılama hali kalmıştır. EYVALLAH ... | |
Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... | Videolar/Slaytlar | Medine-web | 1 | 2876 | 23 Ağustos 2013 00:41 |
İran Emperyalizmi | Makale ve Köşe Yazıları | Medine-web | 6 | 3621 | 26 Ocak 2013 22:53 |
gerekli gereksiz bir şiir.. | Makale ve Köşe Yazıları | MERVE DEMİR | 0 | 3266 | 06 Aralık 2012 10:48 |
olmamış kayınbiradere mektup :) | Komik Paylaşımlar | Allahın kulu_ | 10 | 7698 | 03 Kasım 2012 23:19 |
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür | Makale ve Köşe Yazıları | Esadullah | 11 | 7193 | 02 Ekim 2012 21:16 |
16 Mayıs 2009, 13:27 | Mesaj No:2 |
RE: EyvAllah
Mesela Bakara Sûresi’nde anlatılan Hz. Musa (as)’nın kıssasında; Musa (as) kavmine Hz. ‘Allah’ın bir inek kes emri verdiği söylediğinde onlar, “Sen bizimle alay mı ediyorsun” diye karşılık verirler. Mûsa (as)’nın işin ciddi olduğunu belirtmesi de ikna olmalarına yetmez. “Bu ineği bize anlat, rengi nedir, neye benziyor, şöyle mi böyle mi?” gibi sorularla işi yapmamak için kırk dereden su getirirler. Maide Suresi’ndeki kıssaya göre ise önce Allah’tan doymak için rızk isterler, kendileri kudret helvası ve bıldırcın eti ile nimetlendirilmeleri ve bu mucize karşısında sayısız hamd ü sena edip Hak Teala’ya şükredecekleri yerde, ‘bu sofrada soğan, sarımsak yok’ diyerek onda bile kusur bulurlar. Anlaşılan ne emirlere karşı ne de nimetlere karşı eyvallah diyerek bir teslimiyet göstermezler. Zaten bu gibi hususlarda çok fazla itiraz etmelerinden dolayı Cenab-ı Hakk’ın Yahudi şeriatını çok ağır kıldığını söylemişlerdir. Kur’an-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde geçen bu ve benzeri misaller tecellileri eyvallah ile kabullenemeyişin Mevla’sı ile kulu arasındaki muhabbet bağını nasıl kopma noktasına getirdiğini ibretle göstermektedir. | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Kimi Zaman Eyvallah Çektim Ben..Mustafa Cihat | tevhid_ | Videolar/Slaytlar | 1 | 29 Temmuz 2013 12:45 |
...Merhaba ve Eyvallah'ın manası ... | Nesli_Nur | Serbest Kürsü | 0 | 23 Şubat 2013 21:13 |
EyvAllah"'ın Manasını Gerçek Anlamda Düşündünüz mü? | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 09 Eylül 2007 22:39 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|