|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Şuara,Açılış Tarihi: 09 Ocak 2009 (03:46), Konuya Son Cevap : 09 Ocak 2009 (03:49). Konuya 4 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
09 Ocak 2009, 03:46 | Mesaj No:1 |
İslamda Hayız ve Nifas ile ilgili meseleler İslamda Hayız ve Nifas ile ilgili meseleler Hayız ve Nifas Hallerine Ait Hükümler 122- Adet gören veya lohusa olan müslüman kadınlara ait bazı özel hükümler vardır Şöyle ki: Bu haller içinde bulunan bir kadın namaz kılamaz, şükür secdesi bile yapamaz Oruç tutamaz Kur'an-ı Kerîm 'den bir ayet dahi okuyamaz; ancak dua ayetlerini dua niyeti ile okuyabilir Kur'an-ı Kerîm'e veya Kur'an ayetlerinin yazılı bulunduğu levhalara ve paralara, tam ayet olmasa bile, dokunamaz, tutamaz Sahih kabul edilen görüşe göre, Kur'an tercümesi hakkında da hüküm böyledir, onu da ele alamaz Mescidlere (camilere) giremez Kabe'yi tavaf edemez, kocası ile cinsî ilişki kuramaz Kocası böyle bir hanımın göbeği altından diz kapakları altına kadar olan yerlerinden aralarında bir engel olmaksızın faydalanamaz Şehvetin olup olmaması fark etmez Bunu yapmak haramdır Aralarında bir engel (bir elbise) varsa, cinsî ilişkiden başka faydalanma yapabilir 123- Adet gören veya lohusa (nifas) olan bir kadın, bu hallere ait günler içinde terk edeceği farz namazları kaza etmez Namazlar her gün tekrarlandığı için dinde bir kolaylık olmuştur Fakat o hallerde terk edeceği ramazan oruçlarını sonradan kaza eder 124- Farz veya nafile oruç tutmakta olan bir kadın, bu hal üzere iken hayız görse veya lohusa olsa, bozmak zorunda kaldığı o orucunu sonra kaza eder Yine: Nafile bir namaza başlamışken kendisinden böyle bir hal meydana çıksa, o başlamış olduğu namazı sonradan kaza eder Fakat farz namaza başlamış ise onu kaza etmez Çünkü o namazın kendisine farz olmadığı meydana çıkmıştır 125- Bir kadın temiz olarak yatıp da uyandığı zaman, hayız görmeye başladığını anlarsa, uyandığı andan itibaren adet görmeye başlamış sayılır Aksine olarak hayızlı bir kadın, yatıp da uyandığı zaman temizlenmiş olduğunu anlarsa, ihtiyat olarak, yattığı zamandan itibaren temizlenmiş sayılır Onun için bu iki esasa göre de, eğer yatsı namazını kılmadan önce yatmış ve uykuda iken bu namaz vakti geçmiş bulunursa, bu namazı kaza etmesi gerekir 126- Adet gören veya lohusa olan bir kadın, dua ayetlerini dua niyeti ile okuyabilir Yüce Allah'ı zikir ve tesbih edebilir Bu hallerde bulunan kadının pişireceği yemekler ve içeceği suların artıkları mekruh değildir Böyle bir kadını, cinsî ilişki olmaksızın kocasının yatağa alması caizdir 127- Bir kadının adeti henüz bitmeden kanın kesilmesine ve yıkanmasına itibar olunmaz Bu bakımdan adeti tamamen bitmedikçe, kendisi ile cinsel ilişki kurulmaz Çünkü adet müddeti içinde kanın gelmeye başlaması mümkündür Fakat böyle kanın kesilmesi üzerine kadın yıkanmış olunca, ihtiyat olarak namazlarını kılar ve oruçlarını tutar 128- Hayız ve nifas için belli olan en çok müddetler geçince, cinsel ilişki hemen helal olur Fakat bu müddetten önce kandan kesilmeleri ile cinsel ikişki hemen helal olmaz Bu durumda kadın ya yıkanmış olmalıdır, ya da üzerinden bir namaz vakti geçmelidir Yahut da, bir özür sebebiyle teyemmüm edip onunla, nafile dahi olsa, bir namaz kılmış olmalıdır ki, cinsel ilişki helal olsun 129- Hayız ve nifas konusunda, bir müslümanın gayrimüslim olan zevcesi ile cinsel ilişkisi, sahih olan görüşe göre, aynen müslüman olan zevcesi hükmündedir Diğer bir görüşe göre, müslüman olmayan bir zevcenin adeti her ne zaman tamam olursa, kocasının ona yaklaşması helal olur Yıkanmasını veya üzerinden bir namaz vakti geçmesini beklemeğe gerek yoktur 130- Bir kimse, henüz adetini tamamlamamış olan zevcesine yaklaşırsa günahkar olur Onun için tevbe ve istiğfarda bulunması gerekir Bununla beraber fakir müslümanlara bir veya yarım altın sadaka vermelidir Bu bir altın beş gram ağırlığında olan bir altın paradır 131- Adet ve nifas halleri kadınlar için bazı konularda özür sayılmaktadır Onun için namazın farziyeti onlardan düşüyor, oruçları da sonraya kalıyor Bununla beraber bu durumda olan bir kadın, kan olarak çıkardığı sıvıdan dolayı tam bir temizlik halinde değildir Yüce Allah'ın huzurunda durup namaz kılmak ve Kur'an ayetlerini okumak veya Kur'an'ı tutmak için tam bir temizlik hali içinde bulunmak lazımdır Onun için böyle bir kadının namaz kılması, oruç tutması, Kur'an okuması veya Kur'an'a yapışması caiz olmaz Diğer bir yönden de, böyle bir kadın hastadır, dinlenmeye muhtaçtır İfraz ettiği (çıkardığı) madde de kerih kokuludur; bundan yaratılış gereği hoşlanılmaz Onun için bu durumda cinsel ilişkinin caiz olması hikmete uygun düşmez Bir de, bu geçici müddet içinde ortaya çıkan yasaklık sebebiyle insan nefsine hakim duruma gelir, nefsinde sükûnet meydana gelir, kuvvet israfından kurtulur, böylece daha fazla kuvvet ve sıhhat kazanır Netice olarak deriz ki: Dinin tayin ettiği hükümlerde bizim bilmediğimiz daha nice hikmetler ve yararlar var! Bize düşen görev bu hükümlere uymaktır (194 meseleye bakılsın) islam ilmihali ömer nasuhi bilmen | |
Konu Sahibi Şuara 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Hayız Kanının Çeşitleri | Kadın Mahrem Konular | Şuara | 0 | 2298 | 09 Ocak 2009 04:39 |
Kadının Zifafta Gözetilmesi | Kadın Mahrem Konular | Medineweb | 1 | 2554 | 09 Ocak 2009 04:31 |
Adet döneminde hafızın kuran okuması caizmi? | Kadın Mahrem Konular | Şuara | 0 | 2996 | 09 Ocak 2009 04:28 |
Hap Kullanırken Kanama Olması Özürmüdür? | Kadın Mahrem Konular | Şuara | 0 | 2524 | 09 Ocak 2009 04:25 |
Adetli İken Oruç Tutmanın Hükmü | Kadın Mahrem Konular | mehmet akif2 | 1 | 3561 | 09 Ocak 2009 04:22 |
09 Ocak 2009, 03:47 | Mesaj No:2 |
Cvp: İslamda Hayız ve Nifas ile ilgili meseleler
Nifas Haline Ait Meseleler 117- Nifas: Lohusalık halidir ki, en az müddeti yoktur Çocuk doğuran kadın hiç kan görmeyebilir veya bir gün de görebilir Nifas halinde en çok kan görme müddeti ise, kırk gündür Bundan sonra gelen kan, nifas kanı değildir Bununla beraber bazı kadınlar çocuk doğurduktan sonra, on beş, yirmi veya yirmi beş gün kan görürler Ondan sonra temizlenmiş olurlar Bu bakımdan onların nifas müddeti, kanların kesildiği günler kadar olur Kan kesilince yıkanır ve namaz kılar, oruçlarını tutarlar (İmam Malik'e göre, nifasın en çok müddeti yetmiş gün ve İmam Şafiî'ye göre, altmış gündür Çok kere kırk gün olur) 118- El ve ayak gibi organları belirmiş olan bir çocuğun düşmesi ile nifas hali meydana gelir ve çoğunlukla kan on veya onbeş gün devam eder Fakat organları belirmeyen bir düşükten dolayı nifas hali olmaz Bunun düşmesi ile görülen kan üç gün devam eder Önce de, en az on beş gün temizlik hali devam etmiş ise, bu kan hayız kanı sayılır Değilse istihaze (illet) kanı olur 119- Hayız, nifas ve istihaze halleri, kanın dışarıya çıkması ile bilinir Onun için çocuk doğuran bir kadından kan çıkmamış olsa, iki imama göre (İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed) nüfesa sayılmaz Bu itibarla gusl etmesi gerekmez ve oruçlu ise orucu bozulmaz; yalnız abdest alması gerekir Fakat İmam Azam'a göre, ihtiyat olarak gusletmesi lazımdır 120- Nifas müddeti olan (kırk gün) içinde görülen temizlik de, nifastan sayılır Örnek: On gün kan gelip beş gün kesildikten sonra tekrar on gün kan gelecek olsa, bu yirmi beş günün hepsi nifas müddeti sayılır (Malikîlere göre, iki kan arasındaki temizlik müddeti yarım ay devam ederse, temizlik hali sayılır Sonra gelen kan da hayız kanı olur Temiz günler yarım aydan az devam ederse, bütün günler nifas sayılır Şafiîlere göre de, bu temizlik günleri en az on beş gün devam ederse, temizlik hali sayılır Bu temizlik günlerinden önceki hal, nifas hali ve sonraki görülen kan da hayız olur Fakat bu temizlik on beş günden az devam ederse, hepsi nifas hali sayılır Hanbelîlere göre bu temizlik günleri mutlak surette temizlik hali sayılır Diğer temiz halde bulunan kadınlara gerekli olan ibadetler, nifas görmekte olan kadına da bu temizlik günlerinde vacib olur) 121- Bir kadın ikiz çocuk doğursa, nifas müddeti birinci çocuğun doğumundan itibaren başlar, o günden sayılır (İmam Malik'e göre, ikiz doğan çocuklar arasında altmış günden az bir müddet geçmiş ise, nifas müddeti birinci çocuğun doğum gününden başlar Aralarında bundan daha çok bir müddet geçmiş ise, her çocuktan dolayı bir nifas müddeti başlar Şafiîlere göre nifas müddeti ikinci çocuğun doğmasından başlar Birinci çocuğun doğmasından sonra gelen kan, eğer adet zamanına rastlamışsa, hayız kanı sayılır Rastgelmemiş ise, istihaze kanı olmuş olur) islam ilmihali ömer nasuhi bilmen | |
09 Ocak 2009, 03:47 | Mesaj No:3 |
Cvp: İslamda Hayız ve Nifas ile ilgili meseleler
Hayız ve nifasın müşterek 8 hükmü vardır: 1 - Hayız ve nifas hâlindeki kadından her türlü namaz mükellefiyeti düşer Kadınlar hayız-nifas hâlinde oldukları müddet zarfında, namaz kılmaları kendilerine haram olur Hayız ve nifas hâlinde iken kılamadıkları bu namazları; kadınlar sonradan kaza etmek mecburiyetinde de değillerdir Cenâb-ı Hak, fazl ve kereminden onları böyle bir mükellefiyetten afvetmiştir İslâm dîni gerçekten kolaylık dînidir Hayız ve nifaslı kadınların namaz borçları hakkındaki hükmünde de, bu kolaylık prensibini apaçık görmekteyiz Çünkü, hayız hâli kadınların her ay mübtelâ oldukları ve bir haftaya yakın zamanlarını meşgul eden eziyetli bir durumdur Bu arada pek çok vakit namazlarını da kılamamış haldedirler Kadının devamlı olarak kocasının ve çocuklarının hizmeti yanısıra, evinin temizlik ve bakımıyla da uğraştığı malûmdur Bu durumda olan bir kadının, mecburen terkettiği pek çok vakit namazlarını sonradan kaza etmek zorunda kalmasının, ona ne derece ağır ve zahmetli geleceği apaçık meydandadır Nifas hâli için de durum aynıdır 20 gün, 30 gün, hattâ 40 gün namazını terketmek zorunda kalan bir kadının, bütün bu birikmiş namazları kaza edebilmesi ne kadar meşakkatli olacağı bedihîdir İşte, âlemlere rahmet olan İslâmiyet, büyük bir kolaylık olarak, kadınların, hayız ve nifas hâlinde iken kılamadıkları bütün namazları afvetmiştir Hayız ve nifas hâlindeki kadınların namaz kılmaları haram olmakla birlikte, tesbih, zikir ve duada bulunmaları câizdir Hattâ hayız ve nifas hâlindeki bir kadının, mümkün ise ve vakti de müsait ise, her namaz vaktinde abdest alıp, bir vakit namaz kılacak kadar kıbleye karşı yönelerek oturması, bu süre içinde, tesbih, tevhid ve tehlil ile meşgul olması müstehab bile görülmüştür Bu şekilde o, hem Rabbini unutmamış ve ibadet zevkini kaçırmamış; hem de Allah'a ibadet hususunda -elinden gelseydi- ne derece arzu ve iştiyak içinde olduğunu da göstermiş olur Bu güzel ve temiz niyeti sebebiyle, o kadına hayatında en güzel ve en feyizli kıldığı namazın sevabı yazılacağı rivâyetlerden anlaşılmaktadır 2 - Hayız-Nifas hâlindeki kadınlara, namaz kılmak gibi oruç tutmak da haramdır Ancak namazdan farklı olarak, tutamadıkları günleri, temizlendikten sonra kaza etmeleri gerekmektedir Çünkü, oruç, namaz gibi devamlı olmayıp senede bir ay olduğundan, kadınların tutamadıkları birkaç günlük oruç borçlarını sonradan kaza etmeleri, onlara pek fazla bir zahmet ve meşakkat yüklemez Bu bakımdan namaz borçları afvedildiği halde, oruç borcu baki kalmış, sonradan kazası istenmiştir Âişe validemiz bu hususta şöyle buyurmuşlardır: "Bize hayız ve nifas hâlleri geldiğinde, Hz Resûlüllah (asm) tutmadığımız oruçlarımızı kazâ etmemizi emir buyururlardı Kılmadığımız namazların ise kaza edilmesini emretmezlerdi" 3 - Hayız ve nifas hâlinde olan bir kadına Kur'an okumak da haramdır Resûl-i Ekrem (asm) Efendimiz, bu hususta şöyle buyurmuşlardır: "Hayızlı veya cünüp olan kimse, Kur'an-ı Azîmüşşân'dan birşey okuyamaz" Hayızlı ve nifaslı kadınların veya cünüplerin kunut vesaire gibi çeşitli duaları okumalarında, tesbih ve tehlil kelimelerini söylemelerinde ve Hazret-i Peygambere salât ve selâm getirmelerinde hiçbir mahzur yoktur Hayız ve nifaslı halde olanlar, Kur'an-ı Kerîm'i okuyamamakla beraber, onu dinleyebilirler 4 - Hayız ve nifas hâlinde bulunanların, Kur'an'a ellerini sürmeleri de haramdır Hattâ bütün Kur'an'ı (Mushaf'ı) değil, bir âyeti, bir âyetin birkaç kelimesini dahi tutmak haramdır Kur'an Kursu öğretmenliği yapan bir kadın, hayız hâlinde öğretim işini yardımcısına yaptıracaktır Yardımcısı yoksa Hanefî ulemasından Kerhî ve Tahavî'ye göre öğretimini devam ettirecektir Kerhî: Öğretmen hanım hayız hâlinde kelime kelime, Tahavî ise, yarımşar âyet söylemekle öğretim yapılmasında 'beis yoktur' demişlerdir 5 - Hayız-Nifas halinde olan kadınlara (veya cünüplere) mescid ve camilere, zaruret olmadan girmek de haramdır 6 - Hayız-Nifas hâlindeki kadının veya cünüp olan kadın ve erkeğin, mü'minlerin kıblesi olan Kâbe-i Mükerreme'yi tavaf etmeleri de haramdır 7 - Hayız-Nifas hâlinde olan kadının kocası ile cinsî münasebette bulunması da haramdır Bu halde yapılan bir cinsî birleşme, büyük günahlardan (günâh-ı kebâir) sayılmıştır Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "Sana kadınların hayız (âdet) hallerini de soruyorlar De ki: O (hayız) bir ezâdır Binaenaleyh siz hayız hâlinde kadınlardan çekilin Temizleninceye kadar onlara yanaşmayın" (el-Bakare, 222) Âyette geçen kadınlara yaklaşmama emrinin ne mânâ ifade ettiğini Enes'den (ra) rivâyet edilen bir hadîs-i şerîf şu şekilde açıklamaktadır: "Yahudiler kadın hayız gördüğü vakit onlarla birlikte yeyip içmezlerdi Peygamber (asm) ise bu hususta: "- Her şey'i yapın, yalnız cinsî münasebet müstesna" buyurdular" Hayız-Nifas hâlinde iken kadınla cinsî temasda bulunmak dinî yönden olduğu gibi, tıbbî yönden de çok mahzurludur Kadın bu hallerde hasta hükmündedir Son derece itinalı bir bakıma ve temizliğe muhtaçtır Yorulmaktan büyük ölçüde kaçınmalı, mümkün mertebe istirahat halinde olmalıdır Ayrıca hayızlı kadının dışarı yaydığı ağır koku, erkeği kadından tiksindirmeğe de sebeb olabilir Bu bakımdan bu nazik dönemde yapılacak cinsî münasebetler, kocayı hanımından tiksindirip soğutabileceği gibi, pek çok kadın hastalıklarına da sebebiyet verebilir Meselâ: Bugün Avrupa'da kadınlarda çok sık görülen rahim kanserlerinin mühim bir sebebi de, ay hâlinde kadınların kocalarıyla cinsî münasebette bulunmaya devam etmeleri olarak tesbit edilmiştir Bir erkeğin hayız hâlinde olan hanımına yaklaşması haram olduğu gibi, kadının ona boyun eğmesi de haramdır Eğer, karı-koca bu halde iken, cinsî münasebette bulunurlarsa, her ikisinin de tevbe ve istiğfar etmeleri gerekir Ayrıca bir veya yarım dinar miktarında altın veya onun bedelini de fakirlere sadaka olarak vermelidirler [Bir dinar, bir miskal (4 gr) ağırlığında bulunan altın sikkedir] Hayız hâlinde olan kadından yatağını ayırmak câiz değildir Bu tarz davranış, Yahudilerin mezhebidir Yahudiler ay hâlindeki kadından yataklarını ayırdıkları gibi; onlarla yanyana oturmaz, beraber yemek bile yemezlerdi Silindikleri havluları bile ayırırlardı İslâmiyet bu haksız ve bâtıl âdeti kaldırmış, ay hâlindeki kadınla yatmayı, pişirdiği yemeği yemeyi, aynı havluya el, yüz silmeyi mekruh dahi saymamıştır Hazret-i Âişe vâlidemiz şöyle buyurur: "Ben hayızlı iken Nebî (asm) mübarek başını kucağıma yaslar, sonra Kur'an okurdu" Diğer bir rivâyet: "Ben hayız hâlinde iken, Resûl-i Ekrem (asm) hazretlerinin mübarek saçlarını tarardım" Bu hadîslerden anlaşılıyor ki, hayız hâlindeki kadınlar necis (pis) değillerdir Nifas hâlinde olanlar da böyledir Bu haller sadece birer hadestir Yani bâzı dinî mükellefiyetleri ifaya mâni şer'î birer kirlilik hâlidir Yoksa neces, yani, hakikî pislik hâli asla söz konusu değildir | |
09 Ocak 2009, 03:48 | Mesaj No:4 |
Cvp: İslamda Hayız ve Nifas ile ilgili meseleler
Hayız ve Nifas Hallerine Ait Hükümler 122- Adet gören veya lohusa olan müslüman kadınlara ait bazı özel hükümler vardır Şöyle ki: Bu haller içinde bulunan bir kadın namaz kılamaz, şükür secdesi bile yapamaz Oruç tutamaz Kur'an-ı Kerîm 'den bir ayet dahi okuyamaz; ancak dua ayetlerini dua niyeti ile okuyabilir Kur'an-ı Kerîm'e veya Kur'an ayetlerinin yazılı bulunduğu levhalara ve paralara, tam ayet olmasa bile, dokunamaz, tutamaz Sahih kabul edilen görüşe göre, Kur'an tercümesi hakkında da hüküm böyledir, onu da ele alamaz Mescidlere (camilere) giremez Kabe'yi tavaf edemez, kocası ile cinsî ilişki kuramaz Kocası böyle bir hanımın göbeği altından diz kapakları altına kadar olan yerlerinden aralarında bir engel olmaksızın faydalanamaz Şehvetin olup olmaması fark etmez Bunu yapmak haramdır Aralarında bir engel (bir elbise) varsa, cinsî ilişkiden başka faydalanma yapabilir 123- Adet gören veya lohusa (nifas) olan bir kadın, bu hallere ait günler içinde terk edeceği farz namazları kaza etmez Namazlar her gün tekrarlandığı için dinde bir kolaylık olmuştur Fakat o hallerde terk edeceği ramazan oruçlarını sonradan kaza eder 124- Farz veya nafile oruç tutmakta olan bir kadın, bu hal üzere iken hayız görse veya lohusa olsa, bozmak zorunda kaldığı o orucunu sonra kaza eder Yine: Nafile bir namaza başlamışken kendisinden böyle bir hal meydana çıksa, o başlamış olduğu namazı sonradan kaza eder Fakat farz namaza başlamış ise onu kaza etmez Çünkü o namazın kendisine farz olmadığı meydana çıkmıştır 125- Bir kadın temiz olarak yatıp da uyandığı zaman, hayız görmeye başladığını anlarsa, uyandığı andan itibaren adet görmeye başlamış sayılır Aksine olarak hayızlı bir kadın, yatıp da uyandığı zaman temizlenmiş olduğunu anlarsa, ihtiyat olarak, yattığı zamandan itibaren temizlenmiş sayılır Onun için bu iki esasa göre de, eğer yatsı namazını kılmadan önce yatmış ve uykuda iken bu namaz vakti geçmiş bulunursa, bu namazı kaza etmesi gerekir 126- Adet gören veya lohusa olan bir kadın, dua ayetlerini dua niyeti ile okuyabilir Yüce Allah'ı zikir ve tesbih edebilir Bu hallerde bulunan kadının pişireceği yemekler ve içeceği suların artıkları mekruh değildir Böyle bir kadını, cinsî ilişki olmaksızın kocasının yatağa alması caizdir 127- Bir kadının adeti henüz bitmeden kanın kesilmesine ve yıkanmasına itibar olunmaz Bu bakımdan adeti tamamen bitmedikçe, kendisi ile cinsel ilişki kurulmaz Çünkü adet müddeti içinde kanın gelmeye başlaması mümkündür Fakat böyle kanın kesilmesi üzerine kadın yıkanmış olunca, ihtiyat olarak namazlarını kılar ve oruçlarını tutar 128- Hayız ve nifas için belli olan en çok müddetler geçince, cinsel ilişki hemen helal olur Fakat bu müddetten önce kandan kesilmeleri ile cinsel ikişki hemen helal olmaz Bu durumda kadın ya yıkanmış olmalıdır, ya da üzerinden bir namaz vakti geçmelidir Yahut da, bir özür sebebiyle teyemmüm edip onunla, nafile dahi olsa, bir namaz kılmış olmalıdır ki, cinsel ilişki helal olsun 129- Hayız ve nifas konusunda, bir müslümanın gayrimüslim olan zevcesi ile cinsel ilişkisi, sahih olan görüşe göre, aynen müslüman olan zevcesi hükmündedir Diğer bir görüşe göre, müslüman olmayan bir zevcenin adeti her ne zaman tamam olursa, kocasının ona yaklaşması helal olur Yıkanmasını veya üzerinden bir namaz vakti geçmesini beklemeğe gerek yoktur 130- Bir kimse, henüz adetini tamamlamamış olan zevcesine yaklaşırsa günahkar olur Onun için tevbe ve istiğfarda bulunması gerekir Bununla beraber fakir müslümanlara bir veya yarım altın sadaka vermelidir Bu bir altın beş gram ağırlığında olan bir altın paradır 131- Adet ve nifas halleri kadınlar için bazı konularda özür sayılmaktadır Onun için namazın farziyeti onlardan düşüyor, oruçları da sonraya kalıyor Bununla beraber bu durumda olan bir kadın, kan olarak çıkardığı sıvıdan dolayı tam bir temizlik halinde değildir Yüce Allah'ın huzurunda durup namaz kılmak ve Kur'an ayetlerini okumak veya Kur'an'ı tutmak için tam bir temizlik hali içinde bulunmak lazımdır Onun için böyle bir kadının namaz kılması, oruç tutması, Kur'an okuması veya Kur'an'a yapışması caiz olmaz Diğer bir yönden de, böyle bir kadın hastadır, dinlenmeye muhtaçtır İfraz ettiği (çıkardığı) madde de kerih kokuludur; bundan yaratılış gereği hoşlanılmaz Onun için bu durumda cinsel ilişkinin caiz olması hikmete uygun düşmez Bir de, bu geçici müddet içinde ortaya çıkan yasaklık sebebiyle insan nefsine hakim duruma gelir, nefsinde sükûnet meydana gelir, kuvvet israfından kurtulur, böylece daha fazla kuvvet ve sıhhat kazanır Netice olarak deriz ki: Dinin tayin ettiği hükümlerde bizim bilmediğimiz daha nice hikmetler ve yararlar var! Bize düşen görev bu hükümlere uymaktır (194 meseleye bakılsın) islam ilmihali ömer nasuhi bilmen | |
09 Ocak 2009, 03:49 | Mesaj No:5 |
Cvp: İslamda Hayız ve Nifas ile ilgili meseleler
Nifasın Müddeti İle İlgili Meseleler: Nifasın en az müddeti, kanın, bir saatlik olsun bulunmasıdır Son haddi ise kırk gündür Fetva bunun üzerinedir Eğer kan, ilk başlangıçta veya adetlilerde, kırk günden fazla olursa -yukarıda işaret edildiği gibi- bunun kırk gününün nifaslı olduğuna itibar edilir İki kan arasında temizlik (kansızlık hali)15 günden fazla bile olsa, Ebu Hanife (ra)'ye göre, bu -zaman- da nifastır Fetva da bunun üzerinedir (Fetevayı Hindiyye, Ank Akçağ Y C1,S133) Bir kadın çocuk doğurduktan sonra, kan görüp bir müddet sonra kırkı içinde kan kesilip temizlik gördükten sonra, kırkının sonlarında yine kan görse, bu kan arka arkaya gelen kan hükmündedir Ve kadının nifası ikinci kanın bitimi veya kırk gündür (Kadın İlmihali, H Cemal Öğütist Bahar YS131) Nifas müddeti içinde görülen temizlik de nifastan sayılır Mesela: On gün kan gelip, beş gün kesildikten sonra tekrar on gün kan gelecek olsa bu yirmibeş günün hepsi de nifas müddeti sayılır (Büyük islam İlmihali, ÖNBilmen, Bilmen YİstS:71) Nifasta kırk günün arasına giren temizlik İmam A'zam'a göre ister 15 gün ister daha az veya daha çok olsun fasıla (ara) teşkil etmez Temizliğin iki tarafındaki kan devam üzere akan kan gibi sayılır Fetva da buna göredir İmameyn'e (İmamı Muhammed ile Ebu Yusuf) göre ise, 15 gün fasıla -ara- teşkil eder Kadın doğurduktan sonra bir gün kan, 38 gün temiz ve bir gün kan görürse İmam A'zama göre bu 40 gün nifastır İmameyne göre yalnız ilk gün gördüğü kan nifas sayılır (İbn-i Abidin, İst Şamil YC1 ,S474) İlk defa lohusa olan kadının nifas kanı 30 gün sonra kesilse, sonra 45 gün tamam olmadan yine kan görse, bunun 40 günü nifastır Çünkü nifasla hayız arasındaki temizlik müddeti 15 gün olmamıştır İkinci kan özür kanıdır Böyle durumlarda nifasın müddeti 40 gün sayılır (Kadın İlmihali, H Cemal Öğüt,İst Bahar YS132) Lohusa olan bir kadının, mesela her zamanki lohusalığında adeti 40 gün iken, bu defa 20 gün kan görüp kesilse, sonra 19 gün temiz kalsa, evvelki adeti olan 40 günü tamamlamadıkça kocasıyla cinsi münasebette bulunamaz (Kadın İlmihali, H Cemal Öğüt İst Bahar YS133) Eğer lohusa bir kadın, 40 günü geçmemek şartıyla, adetinin dışında kan görse, mesela, adeti 20 gün iken 15 günde kan kesilse veya kan 25 gün devam etse, birinciye göre, adeti 15 gün, ikinciye göre de, adeti 25 gün olmuş olur (Fetevayı Hindiyye, Ank Akçağ Y C1 ,S140) | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Akaidle ilgili çeşitli meseleler | Medineweb | Akaid | 0 | 02 Ağustos 2014 14:30 |
Oruça ile ilgili bazı meseleler | NUR | Oruç-Ramazan | 0 | 14 Temmuz 2009 18:34 |
Hayız Kanının Çeşitleri | Şuara | Kadın Mahrem Konular | 0 | 09 Ocak 2009 04:39 |
İslamda İstihaze Kanı ile ilgili durumlar | Şuara | Kadın Mahrem Konular | 0 | 09 Ocak 2009 03:52 |
Hayız Kanı | Verda_Naz | Hadis-i Şerif | 0 | 26 Kasım 2008 02:36 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|