|
Konu Kimliği: Konu Sahibi TıLSıM,Açılış Tarihi: 23 Mart 2009 (19:13), Konuya Son Cevap : 23 Ekim 2023 (10:51). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
23 Mart 2009, 19:13 | Mesaj No:1 |
Hoşgeldin yüreğimize pişmanlık!! Hoşgeldin yüreğimize pişmanlık!! Tenimizdeki çizik olmadan nasılanlamıyorsak canımızın incinebilirliğini, pişmanlığın sızısı olmadanfark edemiyoruz içimizde saklı masumiyetin kırılganlığını. Sessizceakıp giden suyun önüne çıkan bir çağlayan yahut kaya gibi suçlarımız;vicdanımızın sessiz bekçiliğini hatırlatırlar bize, girdaplar,fırtınalar katarlar masum sandığımız hayatımıza. Kendimizi masum vegünahsız, hatasız ve kusursuz bildiğimizde kalınlaşıveren,kalınlaştıkça da ruhumuzu sağırlığa hapseden demir perdeyi yıkargünahlar. Dokunulmazlığımız üzerine kurduğumuz sırça sarayın yıkılışınıhaber verir içimizde yükselen “ah!”lar. Gururun kalesinin yangınaverilişine denk düşer hatamızın utancını kıpkızıl yüzümüze taşıdığımızanlar. Pişmanlığın o kekremsi tadı, o akrepsi sokulganlığı utançlatanıştırır bizi. Utançla tanıştığımızda da, utanabilen yanımızla,içimizde suskunca bekleyen vicdanımızla buluşuruz ilk defa. Film gibihani… Sevdiğimizle çarpışmak gibi köşe başında; defterler kitaplardağılırken havada, kalpler buluşur, gözler el ele tutuşur ya. O hata; osakarlık, o dikkatsizlik, o sürçme, o ayak kayması, o kaza, utanabilenyanımızla tanıştırır bizi. “Ah!” ettiren her günah, bağışlanmanın veaffın, rahmetin ve gufranın serin pınarlarına susatır bizi. Hiçistemeden olmuş gibi, kaza ile değmiş gibi sokulur günah ve kirlerruhumuzun billur sularına. Paslı bir bıçak gibi bulandırıverir kalbinduru ayazmalarını. Sular üzerinde rüzgâr ürpertisi gibi, dudaklarımızdaiçli yakarışların kıpırtısını başlatır hatalar. Yağmurun çöllerinkumunu yarması gibi, içimizin de içinde sancılı itiraflara kuytularaçar günahların darbesi. Vicdanımızın kulağının dibinde fısıltılıhesaplaşmalara çağırır bizi pişmanlıkların nefesi. Utandırır bizi.Utandırdığı gibi, utanabilir olduğumuzu da hatırlatır bize. Yüzümüzkızarır, başımız öne eğilir, mahcubiyetle kısılır gözlerimiz, belkigözyaşı dökeriz. Müşfik bir baba gibi teselli eder bizi pişmanlığımız:“Ağlıyorsun ya işte; o işi yapmayı yakıştıramadın kendine. Sen elinleettiğinden fazlasısın. Sen bile isteye ettiğin günahtan dahayukarıdasın…” Kucağımızda hiç durmadan ağlayan bebek gibi,habire sızlanan bir hasta gibi buluruz pişmanlığı. Ne inkar edebilir,ne unutabilir ne acısını dindirebiliriz. Bırakalım öyle kalsın! Acısın.Kanasın. Ağlasın. Sızlansın. Dağlasın göğsümüzü. Yırtsın yüzümüzü.Kendi gözlerimizin içine baktığımızda, hemen yüzünü gösterip utandırsınbizi. Bizi bize gammazlasın. Acısına ihtiyacımız var pişmanlığın. Yahiç acıtmasaydı günah kalbimizi? Ya pişmanlığın sızısı hiç yapışmasaydıyakamıza? Kurtulmak için çırpındıkça üzerimize atılıvermeseydipıtraklar gibi? Kıvrandıkça, kıvrandıkça yine yeniden yakalamasaydıbizi bileklerimizden? İyi ki öyle... Kaynağı saptanamayanağrılarda hastalara, kural gereği, ağrı kesici verilmez. Çünkü ağrısıolmazsa, hasta çare aramaz. Kıvranmazsa, ağrının odağını bulmayayönelik zahmetlere katılmaz, katlanmaz. Pişmanlığın da soğuksert taşlar gibi vurması beklenir ayaklarımıza. Hiç bitmeyen kışlargibi soğuk buzlar düşürmesi gerekir alnımıza. Firari mahkûmlar gibiköşe bucak tedirginliklere mahpus etmesi istenir bizi. İlk fırsatta,saati geri alma telaşına düşmek, takvim yapraklarını yerine yapıştırmatelaşıyla yanıp tutuşmak gerek. Günahı, ömrünün son deminde ak örtüleresarılmış adamı/kadını acı bir sırla kirletmek diye bilmek gerek. “Kimaklar beni?” diye bütün kapılardan eli boş döndüğümüzde, “illâ O”diyecek çaresizliğin dizi dibine oturtmalı bizi pişmanlığımız. Rahmetinve gufranın dergâhında kusurluluğumuzu ve günahkârlığımızı şefaatçibilip öylece ümitlenmeliyiz Allah’tan. Hiç koşulsuz affedileceğimizkapının eşiğinde umutla ve gözyaşıyla oturabilmeyi öğretmeli bizepişmanlık. Kimselere diyemediğimiz sırlarımızı kabuğunda sızlanan birinci gibi rahmetin kucağına itiverme ihtiyacını tir tir titreyerekhissetmeliyiz pişmanlık göğsümüze sarıldığında. Ne kadar çok hataetmişsek etmiş olalım, sonsuz serin bir okyanusun maviliğinde kirpasımızı kimselere göstermeden yıkayıverme umudunu göğsümüzde cılızpınarlar gibi biriktirmeyi vaat eder bize pişmanlığımız. Sevapçahiçbir şey edemediğimizi, ettiklerimizin de bize ait sayılmayacağınıaniden görebilmek demektir günahların “ah!”ları. O’ndan korkup yineO’na kaçacak denli anaç ve müşfik olan rahmeti acıyan dudaklarımızlaiçmeyi sadece pişmanlığımız öğretir bize.. O tatlı ŞebnemFerah şarkısı gibi, “Sil baştan başlamak gerek bazen. Hayatısıfırlamak. Sil baştan sevmek gerek bazen. Her şeyi unutarak, yenibaştan sevmek gerek.” Sil baştan başlama telaşıyla affınboynuna sarılırız pişmanlığımızla. Sil baştan sevildiğimizi ummak adınarahmetin kucağına bırakırız gözyaşımızı. Sancıyan vicdanımızla, utananyüzümüzle, ağlayan gözümüzle, titreyen dudağımızla içten bir özür,mahcup bir tövbe fırsatı sunar bize pişmanlığımız. Ya hiç olmasaydıpişmanlığımız? Hiç yakmasaydı canımızı? Ağrı hissedemeyen hastalar gibiyakardık rahmete yürüyen ayaklarımızı, kırardık affı avuçlayanellerimizi. SENAİ DEMİRCİ | |
Konu Sahibi TıLSıM 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Hoşgeldin yüreğimize pişmanlık!! | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | su damlası | 1 | 1593 | 23 Mart 2009 19:13 |
Evlilikte istihare ne zaman yapılmalı? | Evlilik-Nikah Konuları | TıLSıM | 0 | 1823 | 20 Mart 2009 19:17 |
İnci(t)memek, İnci(n)memek ! | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | TıLSıM | 0 | 1674 | 20 Mart 2009 12:59 |
İsimlerdeki Kişilik Analizi | Komik Paylaşımlar | su damlası | 19 | 8683 | 20 Mart 2009 12:56 |
Dünyanın en Mutlu Çifti Hangisidir? | Evlilik-Nikah Konuları | Kara Kartal | 1 | 1834 | 20 Mart 2009 12:48 |
23 Ekim 2023, 10:51 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | Kucağımızda hiç durmadan ağlayan bebek gibi,habire sızlanan bir hasta gibi buluruz pişmanlığı. Ne inkar edebilir,ne unutabilir ne acısını dindirebiliriz
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Hoşgeldin Ey Misaifir... | Esadullah | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | 1 | 27 Kasım 2018 23:59 |
Ölümle Gelen Pişmanlık | YaŞuHa | Muhtelif Konular | 1 | 25 Ekim 2011 22:55 |
Pişmanlık Ve Çileler../İbrahim İnecik | İBRAHİM İNECİK | İbrahim İnecik | 3 | 16 Mart 2011 03:53 |
telafisi olmayan pişmanlık | Muhteşem | Kur'ân-ı Kerim Genel | 2 | 14 Temmuz 2008 22:41 |
hoşgeldin EFENDİM | akgün | Hz.Muhammed(s.a.v) | 0 | 31 Mart 2008 23:20 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|