|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Medine-web,Açılış Tarihi: 09 Temmuz 2007 (23:55), Konuya Son Cevap : 11 Ekim 2023 (17:58). Konuya 304 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
10 Kasım 2019, 00:09 | Mesaj No:291 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 |
Eski zamanların birinde, kaplumbağalar arasında bir yarış düzenlenmiş. Hedef, çok yüksek bir kalenin tepesine çıkmakmış. Vakit gelince, bir sürü kaplumbağa, arkadaşlarını seyretmek için yarış yapılacak bölgeye toplanmışlar. Ve yarış başlamış. Seyircilerden hiçbiri arkadaşlarının kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş. Kimileri bu inançlarını bağırarak dile getirmekten kaçınmıyorlarmış. Yarışmaya katılan kaplumbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar. İçlerinden sadece bir tanesi inatla ve yılmaz bir gayretle kuleye tırmanmaya çalışıyormuş. Seyircilerin sesleri yükselmeye başlamış; giderek bağıranların sesleri yarış alanında yankılanır olmuş ”.Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar ” Sonunda, biri hariç, diğer kaplumbağaların tümü ümitlerini yitirmiş ve yarışı terketmişler. Ama yarışta kalan son kaplumbağa, büyük bir gayret ile mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğer yarışmacılar ve seyirciler, hayret içinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kaplumbağa ona yaklaşıp “Zirveye nasıl çıktın?” diye sormuş. O anda farkına varmışlar ki; Kuleye çıkan kaplumbağa sağırmış! Hayatta birileri yaktığınız hayal ateşine su dökmek isteyecek. Siz denizin üstünde yürüseniz “yüzme bilmiyor” diyecekler. Pozitif olsanız, acılı insanları, hüzünü anlatsanız mutluluğu anmanızı isteyip söylediklerinizin zıddını öne sürecekler. Gülüp geçin. Rüyalarınızı gerçekleştiremeyeceğinizi söyleyenlere sağır olmayı seçin.
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
22 Aralık 2019, 11:32 | Mesaj No:292 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
Nereye isterseniz oraya yerlestirebileceğiniz bir Kıssadan hisse..Gerçekten hisse... Hz.Hüseyin’in katillerinden biri hactadır. Bir alime, üstünde bulup öldürdüğü pire kanının hükmünü sorar. Cevap şudur: “Ellerin Hüseyin’in kanına bulanmışken, pire kanının hükmünü mü dert ettin?
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
17Haziran 2020, 19:57 | Mesaj No:293 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 |
Kıssadan hisse vakti.. Bursa’da bir kişi, satın aldığı atın hemen sonrasında, atın hasta olduğunu fark etti. Onu geri vermek istiyor ancak satan adamın atı geri almayacağından endişe ediyordu. Bu yüzden önce kadıya gidip işi resmi olarak halletmek istedi. Ancak kadıyı yerinde bulamadı,mahkeme ertesi güne kaldı, hasta at ise gece öldü.Adam, ertesi gün olanları kadıya anlattı, ne yapılabileceğini sordu. Kadı,“Zararını ben ödeyeceğim” dedi. Şaşkınlıkla kadıya bakan adam “Sizin konuyla bir ilginiz yok, niçin siz ödeyeceksiniz ki” dedi Kadı, şu manidar cevabı verdi: “Evet, görünürde benim konuyla ilgim yok ama işin aslı öyle değil. Sen dün geldiğinde ben yerimde olsaydım, atı geri verdirirdim, sen de paranı geri alırdın. At da senin elinde değil, sahibinin elinde ölmüş olurdu. Şimdi buna imkân kalmamıştır. Senin zararına benim makamımda bulunmamam sebep oldu. O yüzden zararını ben ödeyeceğim” dedi ve ödedi. O kadı, sonradan Osmanlının ilk şeyhülislamı olacak olan zamanın din ve fen bilgilerine vâkıf Molla Fenari Şemseddin hazretleri'den başka biri değildir.. rahmetullahi aleyh.. (1350-1431)
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
08 Temmuz 2020, 15:15 | Mesaj No:294 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 |
Mısırlı bir adamın kalp hastalığı vardı. Doktorlar hastalığının çok ağır olduğunu, ameliyatın yalnız yurt dışında yapılabileceğini söylediler. Adam zaman kaybetmeden Londra'ya gitti ve kendine iyi bir doktor buldu. Doktoru hastalığının ağır olduğunu ve ameliyat olursa da %1 yaşam şansı olduğunu söyledi. Adam ne yapacağını bilemedi. Düşündü taşındı ve doktora ameliyattan önce memleketine dönerek, vasiyetini yazacağını, işlerini yoluna koyarak on günün içinde geri geleceğini söyledi. Adam memleketine geldi, on günün içinde düzene koydu her şeyi, yakınlarıyla helallaşıp evden ayrıldı. Yolu pazarın karşısından geçiyordu. Pazarda bir kasap etlerin kötü yerlerini ayırıp çöpe atıyordu. Bir taraftan da genç bir kadın kasabın çöpe attığı etleri topluyordu. Kadına yaklaştı, etlerin kötü kısımlarını neden çöpten topladığını sordu. Kadın utanarak beş çocuğu olduğunu, çocuklarının yalnız yılda bir kez Kurban Bayramı'nda et yediklerini söyledi. Adam duyduklarına çok üzülmüştü. Kasaptan 5 kilo et alıp kadına verdi, sonra ise kasabın her ay bu kadına 5 kilo et vermesi içi 5 yıllık et parasını önceden ödedi. Kadın gözleri yaşlı ve sevinç içinde ellerini göğe açarak "Allah'ım dedi, sen bu adamın bütün zorluklarını kolaylaştır!" Kadın içten öyle dua etmişti ki duası bütün arşı salladı.. Adam Londra'dakı hastaneye gelmişti. Ameliyyat öncesi yeniden muayene olunması gerekiyordu. Muayene eden doktor şaşırmış durumdaydı, üç kez yeniden adamı muayene etti, sonra adama bakarak "Bu bir mucize, kalbin tam sağlam." dedi. Adam kadının onun için ettiği duayı hatırladı ve doktora: - "Mucize değil, bir kadının gözyaşları sebebi ile Allah'ın verdiği şifadır bu." dedi. Taberani : Peygamber Efendimiz buyurdular: ''Mallarınızı zekatla koruyunuz. Hastalarınızı sadaka ile tedavi ediniz. Belaları da dua ile karşılayıp savınız.'' Rabbim sen hepimizin zorluklarını kolaylaştırır. Hastalarımıza şifa dertlilerimize deva ver.
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
09 Temmuz 2020, 06:36 | Mesaj No:295 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 |
İmam Şafiî (rahimehullah), ilim talebine başladığı ilk yıllarda Medine'ye İmam Malik’in yanına gelmişti. İmam Malik, onun zekâsından ve hızlı kavrayışından çok etkilendi ve bu zekanın kirlenmemesi için ona: “Şüphesiz ki Allah senin kalbine bir nur bırakmış; sakın ha bu nûru günah karanlığı ile söndürme!” diye tavsiyede bulundu. Fakat gün geldi, İmam Şafiî onun bu değerli tavsiyesine muhalefet etti... Hocası Veki‘ b. Cerah’a giderken -nefsine uyup- yol üzerinde bulunan bir kadının ayak topuklarına baktı. Görmüş olduğu bu haram, onun hafızasına tesir ederek onu unutmaya ve hafızasının gücünü kaybetmeye mahkûm etti. İmam Şafiî öyle bir zekâya sahipti ki, ezber yaparken ezberlediği şeyler karışmasın diye elini diğer sayfaya koyardı. Hafızasının bu denli zayıflamasını hocası Veki‘ b. Cerah’a anlattı. Hocası “hafıza için en faydalı ilaç” sadedinde İmam Malik (rahimehullah)’ın günahların terkine dair yaptığı nasihati aynen yineledi ve Şafiî’nin ancak gizli-açık tüm günahlarından vazgeçerek eski hafıza gücüne kavuşabileceğini söyledi. Bunun üzerine İmam Şafiî (rahimehullah), dillere destan şu hârika şiirini inşâd etti: شَكَوتُ إِلَى وَكِيعٍ سُوءَ حِفظِي ... ... فَأَرشَدَنِي إِلَى تَركِ المَعَاصِي وأخْبَرَني بأنّ العِلمَ نورٌ ... ... ونُورُ اللهِ لا يُهْدَى لعاصِي “Hafızamın kötülüğünü şikâyet ettim Veki’e, Yönlendirdi beni günahların terkine. İlmin bir nur olduğunu bana söyledi, Allah’ın nuru âsiye verilmez, dedi.” ---------------- Ey Müslüman! Eğer sen de bir şeylerin iyi gitmediğinden şikâyetçi isen, sorunu başka şeylerde değil, öncelikle ellerinle işlediğin günahlarında ara! Günahlarından vazgeçtiğinde sıkıntının çok kısa sürede yok olup gittiğini göreceksin.
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
28 Temmuz 2020, 21:24 | Mesaj No:296 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | Kulağa küpe
''Mısır yetiştiren bir çiftçi, her yıl en kaliteli mısır ödülünü alırmış. Çiftçi, ödül aldığı mısırların tohumlarını da ekmeleri için komşularına dağıtırmış. Bunu öğrenen bir gazeteci röportaj yapmak için çiftliğe gelmiş. Gazeteci çiftçiye sormuş: ‘Seninle her yıl aynı yarışmaya giren komşularına, kaliteli tohumlarından vermeyi nasıl göze alabiliyorsun?’ Çiftçi cevap vermiş: ‘Yoksa bilmiyor musun? Rüzgar, olgunlaşan mısırlardan polenleri alır ve tarla tarla dağıtır. Eğer komşularım kalitesiz mısır yetiştirirse çapraz tozlaşma sonucu her geçen yıl ürettiğim mısırın kalitesi düşer. Eğer kaliteli mısır yetiştirmek istiyorsam, komşularıma da kaliteli mısır yetiştirmeleri için yardım etmeliyim’. Yaşamlarımız da böyledir. Hayatlarını anlamlı ve iyi bir şekilde yaşamak isteyenler başkalarının hayatlarını da zenginleştirmelidir. Bir yaşamın değeri dokunduğu hayatlarla ölçülür. Ve mutluluğu seçenler, başkalarının mutluluğa ulaşmasına yardım etmelidir. Birimizin refaha ulaşması, herkesin refaha ulaşmasına bağlıdır.
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
10 Ağustos 2020, 23:00 | Mesaj No:297 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | Huzurun Kıymeti
Padişah bir kölesi ile gemiye binmişti. Köle hiç deniz görmemiş, geminin mihnetini tatmamıştı. Ağlamaya, inlemeye başladı. Tir tir titriyordu. Avutmak için çok uğraştılar, ama bir türlü sakinleşmedi. Padişahın keyfi kaçtı. Herkes aciz bir vaziyetteyken gemide bulunan yaşlı bir adam padişahın huzuruna çıktı, müsaade buyurursanız ben onu sustururum dedi. Padişah da lütfetmiş olursunuz dedi. Yaşlı adam emretti, köleyi denize attılar. Köle birkaç kere suya battı çıktı. Sonra saçından yakaladılar, gemiden tarafa çektiler. Köle gemiye yaklaşınca iki eliyle dümene sıkıca sarıldı, oradan gemiye çıktı, bir köşede uslu uslu oturmaya başladı. Yaşlı adamın yaptığı iş padişahı hayrete düşürdü. "Bu işteki hikmet nedir?" diye sordu. Yaşlı adam cevap verdi: "Köle önce suya batmanın, boğulma tehlikesi geçirmenin acısını tatmamıştı. Gemideki selametin kıymetini bilmiyordu. İşte huzur ve saadet de böyledir, bir felaket görmeyen kimse, huzurun kıymetini bilemez. .
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
28 Eylül 2020, 01:31 | Mesaj No:298 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 |
Bir öğretmen okula balonlar getirmiş ve çoçuklara isimlerini yazıp şişirmelerini söylemiş. Sonra koridora balonları karışık atmış ve çoçuklara 5 dakika vermiş kendi isimlerini bulmaları için. Vakit bitmiş ama kimse kendi balonunu bulamamış. Sonra en yakın balonu alıp sahibini bulmalarını söylemiş ve 2 dakika bile sürmemiş ve herkesin balonu elinde. Sonra öğretmen demiş ki: balonlar mutluluk gibidir, sadece kendin için ararsan bulamazsın, ama herkes birbirinin mutluluğu için uğraşırsa kendi mutluluğunu da bulur.
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
05 Ekim 2020, 16:33 | Mesaj No:299 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 |
🟢 Cami kapısından geçerken ezanın okunduğunu duyan şoför geriye dönüp patronundan izin ister: -Beyefendi izin verirseniz ezan okunmuşken şuracıkta namazımı kılsam da yola devam etsek! der... Patron pek de memnun olmasa da izin verir. Şoför camiye girer, patron da arabanın içinde bekler... Ancak cemaat namazını kılıp çıktığı halde şoför çıkmayınca canı sıkılan patron, arabadan inip caminin avlusuna dalar, pencere camına başını dayayıp içeri bakar ki, şoför ellerini açmış duaya devam ediyor.. Camı tıklatarak seslenir: -Herkes çıktı ne duruyorsun sen de çıksana! Gelen cevap ibretlidir; -Bırakmıyor !.. -Kim bırakmıyor? diye sorar patron. Cevap gelir; -Seni içeri bırakmayan!.. Bir düşünce sarar patronu 'seni içeri bırakmayan' nidası.. Hemen orada abdestini alır camiye girer ve yanına vardığı şoföre seslenir: -İşte der, beni de bıraktı.!.. Yaşlı gözlerle bakan şoför; -Elbette bırakır der, deminden beri boşuna mı gözyaşlarıyla dua ediyorum sanıyorsun? Senin dışarıda kalmana gönlüm bir türlü razı olmadı, ellerimi açıp içeri alınman için dua ettim, şükürler olsun Rabbim kabul etti duamı da içeri aldı seni, dışarıda bırakmadı… Dostun dosta, kardeşin kardeşe, Babanın ananın evladına, evladın babasına-anasına, arkasından ettiği dua kabul olurmuş, ben dualarıma katıyorum sizleri, sizler de dualarınızda anın beni... Rabbim cümlemizin işlerini rast getirsin, hayırlı rızıklar nasip etsin, sizlere ve sevdiklerinize hayırlı ömürler versin, evlerimize huzur, gönüllerimize Allah’ın nuru yağsın inşALLAH .. 🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
09 Ekim 2020, 18:46 | Mesaj No:300 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 |
~ŞEKER KAMIŞI~ Belgesel çekimi için gittiğim köyde yaşları doksana dayanmış iki ihtiyarla karşılaşınca yanlarına vardım ve kameramı açıp, röportaj yapmaya başladım.Çok merak ettiğim bir soruyu ikisinede sormak istedim.-"Bu yaşa kadar böyle birbirinizin gözlerine hasretle baktığınıza göre sevdanız da büyük olmalı.Söylermisin teyzem eşiniz size bunca yıl sevgisini nasıl gösterdi.Nasıl kanıtladı? Çok büyük bir şey yapmış olmalı değilmi?-" Yaşlı kadın eşinin gözlerine baktı sonra ve bu zamana kadar aralarında sır kalan şeyi söylediğini hissettirdi bana.Çünki az ilerideki amcaya duyurmamak için fısıldar gibi konuşuyordu.-"Şeker kamışı sayesinde beni ne kadar sevdiğini anladım-"deyince şaşırdım... -"Şeker kamışıyla, sevginin ne alakası var teyzecim?-"diye sorunca, nemli gözlerle baktı az ötede iş yapan eşine.Ve şöyle dedi."-Oğul biz çok fakiriz.Bu ben kendimi bildim bileli böyle.Mısır ekmeğimiz hariç, en lüks erzağımız şeker kamışıdır.Evlendiğimizden beri Mehmet bey tarlaya gider şeker kamışı toplar.Çok sevdiğimide bilir.Kamışlardan birkaçını kendine ayırır diğerlerini bana verirdi.Ama kamışların kenarını hep dişlenmiş görürdüm.Ben mahalleden çocukların yaptığını düşünürdüm o diş izlerini.Bir gün denk geldim, gördümki Mehmet bey dişliyormuş kamışları.Sonra getirdi birazını bana verdi.Diğerlerinide yine kendine ayırdı.Ben o güne kadar bana verdiği bir kamışın dahi acı çıktığını görmemiştim.Mehmet bey in kendine ayırdığı kamışların yanına gidip hepsinin tadına baktım bir gün.Hepsi acıydı.Meğer bizim herif yıllardır en tatlı kamışları bana ayırmak için dişliyormuş...Sevmek, değer vermek öyle senin düşündüğün gibi büyük şeylerle anlatılmıyor oğul.Bazen bir şeker kamışı bile yetiyor ömürlük sevdayı hissettirmeye... ".... Yazar Suat
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
Konuyu Toplam 17 Kişi okuyor. (0 Üye ve 17 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Medineweb Görsel ve Slayt arşivi( kaybolmaması adına toparlandı) | Medine-web | Medineweb.net Videolar | 5 | 04 Aralık 2024 04:42 |
Medineweb ''Adem Güneş'ten çocuk terbiyesi ile ilgili sözler'' arşivi | EyMeN&TaLhA | Çocuk Ve Gençlik Eğitimi | 112 | 21 Ocak 2022 20:18 |
Medineweb DİĞER paygamberler geniş arşivi | Medine-web | Peygamberler(a.s) | 1 | 12 Kasım 2018 15:29 |
medineweb islami imzalar arşivi | Medineweb | Resim/Karikatür | 5 | 29 Nisan 2016 17:42 |
MedineWeb Namaz Arşivi | paylaşımcı | Namaz-Abdest-Teyemmüm | 10 | 04 Eylül 2008 21:58 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|