|
Konu Kimliği: Konu Sahibi ahmetmeydani,Açılış Tarihi: 24 Nisan 2013 (11:07), Konuya Son Cevap : 02 Mayıs 2013 (11:35). Konuya 7 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
24 Nisan 2013, 11:07 | Mesaj No:1 |
Medresei Yusufiyeden Anılar Medresei Yusufiyeden Anılar Bu konuda cezaevinde kaldığım 22 ay boyunca başımdan geçen komik olayları sizinle paylaşacağım inşaallah. Neden yakalandığıma gelince onu da konunun içinde göreceksiniz inşaallah. Bu arada bir hatırlatmakta bulunmakta fayda var. Malumunuz olduğu üzere ben espriyi seven biriyim. Bundan mütevellid hababam sınıfını da hapse girmeden evvel defalarca seyretmişimdir. Aslında öğrencilik hayatım da aynı hababam sınıfındakiler gibi geçmişti. Yalnız aramızda bir fark var. Onlar tembel ben ise çalışkandım. Cezaevinde televizyoon programı olarak sadece haberler ve belgeselleri izliyorduk. Zaten sürekli kitap okuduğumuzdan çoğu zaman vakit yetmiyordu ve ne çabuk saat 12.00 oldu diye hayıflanıyorduk. Evet şimdi gelelim serüvene. Buyrun izleyin: | |
Konu Sahibi ahmetmeydani 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Bolivya ABD’nin Yardım Kuruluşuna Kapı Gösterdi! | Bilgi Dağarcığı | 0 | 1410 | 02 Mayıs 2013 12:14 | |
Ağrı`daki kutlamada Hizbullah hedef alındı | Bilgi Dağarcığı | 0 | 1765 | 02 Mayıs 2013 12:01 | |
Myanmar`da İki camiye saldırı | İslami Haberler | 0 | 1598 | 02 Mayıs 2013 11:58 | |
Varsın Muhammedi Sevdayı Yazmasınlar | Serbest Kürsü | Allahın kulu_ | 1 | 1801 | 02 Mayıs 2013 11:52 |
Myanmar kutlu doğum | İslami Haberler | Allahın kulu_ | 28 | 11331 | 30 Nisan 2013 12:31 |
24 Nisan 2013, 11:07 | Mesaj No:2 |
Cevap: Medresei Yusufiyeden Anılar 1 Yıl 2001. Eylül ayıydı yanılmıyorsam. Diyarbakır'a taziyeye gitmiştim. Dayımınoğlu ile birlikte. Takriben oniki gün kalmıştık. İlk günler hava güzeldi. Ancak daha sonra hava bozdu. Ta ki dönüş gününe kadar. Bir kaç gün de ateşli bir hastalık geçirmiştim. Hem taziye hem de uzun süre görmediğim köyümde hasret gideririm diye düşünmüştüm. Anlayacağınız pek bir şey anlayamamıştım. Dönüş günü Beraat gecesine denk gelmişti. Hava da açmıştı. Köylülerden birinin minibüsü ile yola koyulduk. En önde ben ve dayımın oğlu oturuyorduk. Malumunuz olduğu üzre, olduğumuz yerde şamata pek eksik olmaz. Şamata yapa yapa geldik. Bir kaç yerde de kontrolden geçtik. Hepsinde de temiz çıkmıştık. Neyse kazasız belasız eve vardığımızda saat 12.00 olmuştu. (Buna 24.00 diyenler de çoğunlukta). Yol yorgunu olduğumdan, kafamı yastığa koyar koymaz uykuya dalmıştım. Saat 02.00 olmuştu ki birden... Arkası Ba'dehu İnşaALLAH. | |
26 Nisan 2013, 15:30 | Mesaj No:3 |
Cevap: Medresei Yusufiyeden Anılar 2 ...kapı çalınmaya başladı. Kapıyı açtık ki ne açalım. Takriben 30-40 kadar sivil polis. Kapıyı açmamızla içeri dolmaları bir oldu. --Hayırdır? --Hayırdır, bu işler sırayla. Sıra sende. --Eeeeeeeee ne olacak şimdi? --Hadi giyin de gidelim. Bu arada içeriye de bir göz atalım. --Eh ne yapalım, buyurun bakın. Daha önceleri hep merak ederdim. Polis kapıya dayanırsa ne yaparım, tepkim ne olur? diye. ALLAH (cc)'un yardımı yetişiyor. O esnada en ufak bir korku hissetmiyorsunuz. Ve şayet ALLAH'a (cc) tevekkül etmişseniz, ne olacak sonum diye de düşünmüyorsunuz. Neyse, şöyle üstünkörü bir arama yaptılar. Bu arada, gelirken köyden pestil, sucuk, ceviz, üzüm vb. getirmiştim. Damda da fıstık vardı. Kim önüne ne gelirse ondan yedi. Daha sonra da evi terk ettik. Ben artık evi 22 ay 3 gün sonra görebilecektim. O gece derdest edilen sadece ben değildim. Mahalleden iki kişi karşı mahalleden de bir kişi, diğer mahallelerden de 6 kişi daha gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanların sayısı tamamlanınca... Arkası Ba'dehu İnşaALLAH. | |
27 Nisan 2013, 15:20 | Mesaj No:4 |
Cevap: Medresei Yusufiyeden Anılar 3 Bizi bir güzel dolaştırdılar. Daha sonra toplanma yerine vardık. Ve hep birlikte emniyetin yolunu tuttuk. İçeri girer girmez gözlerimiz bağlandı. 6 tane nezarethane vardı. 6 kişiyi içeri koydular, diğer 4 kişiyi koridorda konuşlandırdılar. Bir süre sonra, bizi bir minibüse doldurup hastaneye götürdüler. Şöyle işolsun kabilinden, doktor sıfatlarımıza baktı ve: --Vücüdunda herhangi bie yara izi var mı? --Yoooooooook! --İyi! --Vay be bu kadar mıydı? Teşekkürler doktor çok yardımcı oldun. --... Neyse bu görev de yerine getirilince bizi geri götürdüler. Nankörlük iyi bir şey değil. O gece kimseye karışmadılar. Gündüz vaklti zaten dinlenme zamanıdır. Kimseye karışmazlar. Esas mesai gece başlıyor. Bu arada her yemek vaktinde, yarım ekmek ve içinde bir kaç zeytin getirip veriyorlardı. Tabi yeni bir mekana girdiğinizden önceleri pek bir şey istemez canınız. Ama daha sonra alışıyorsunuz. Bir şeyler yemek zorundasınız. Bana ilk gelen ekmeği bitirememiştim. İkinci öğünde yine aynısından getirdiler. --Yok, sağol! Sabahki duruyor daha. --Sen gene de al şunu. --Yok yok, daha bu duruyor, boşa gitmesin. Yemek getiren polis insaflıydı. Orada olmamdan rahatsız gibiydi. Bazıları öyle görünür ama niyeti başkadır. Ve fakat bu gerçekten merhametliydi. Çünkü laf alma kabilinden herhangi bir şey sormadı. Yatsı namazından sonra... Arkası Ba'dehu İnşaALLAH. | |
29 Nisan 2013, 12:09 | Mesaj No:5 |
Cevap: Medresei Yusufiyeden Anılar 4 ...mesai başladı ve cehennemi bir 5 gün yaşadık. 5 günden sonra takriben saat 09.00 da yola çıktık. İlk durak adli tıptı. Orada muayene yapıldıktan sonra mahkemeye çıkacaktık. Adli tıpta yapılan muayene neticesinde iki arkadaşa 5'er gün rapor verildi. Ardından ver elini DGM. Nöbetçi mahkemeye çıkacaktık. Emniyetten sabah çıktık, DGM'ye vardığımızda ikindi vaktiydi. Teker teker bizi savcılığa çıkarıldık. Sıra bana gelmişti. İçeri girdim. Savcı sordu ben cevap verdim. --Sayın savcım, niye burada olduğumu ben de bilmiyorum. --Sizi örgüt üyeliğinden getirdiler. --Onu anladım da niye ben? Tövbe valla hiç bir örgütle işim yok. Hem bu yaştan sonra kim beni ne yapsın, benden militan mı olur? --Vay be, demek ki bu yaştan sonra, herhangi bir örgüte başvursak bize iş vermezler ha? --Aynen öyle. Örgüt üyeliği gençlerin işi. Bizim ahımız gitmiş vahımız kalmış. --Anlaşılan bize örgütlerde ekmek yok bu yaştan sonra. --Evet ben de onu diyorum. Savcı ifademizi alıp bizi nöbetçi hakime gönderdi. Nöbetçi hakim bayandı. Yumuşak bir görünümü vardı. İfadeyi verdikten sonra dışarı çıktık. Savcı bir kişiyi serbest bıraktı. Bu genç bir arkadaştı, daha 18 yaşına gelmemişti. Neyse aşağıya indik, kararı beklemeye başladık. Arkadaşlara: --Şayet başka bir yere gitmeyeceksek, büyük bir ihtimalle hakimin beni bırakması lazım. Neyse az sonra içeri çağırdılar ve elimize birer pusula tutuşturdular. Bütün emeklerimiz boşa çıkmıştı. 168/2 madde gereğince, örgüt üyeliğinden tutuklanmalarına... Polis aracına bindik. Yolda bize çok nazik davranıyorlardı. Bu minval üzere cezaevinin yolunu tuttuk, cezaevine vardığımızda.... Arkası Ba'dehu İnşaALLAH. | |
30 Nisan 2013, 12:47 | Mesaj No:6 |
Cevap: Medresei Yusufiyeden Anılar 5 ...bizi askerlere teslim ettiler. Bu arada askerler gelen polislere çay verdiler. Ben: --Sizi bize çay içmeye bekliyorum. --ALLAH etmesin. Çoluk çocuğumuz var. --Olsun, siz yine de çay içmeye gelin. --Askerler sizden önce verdiler çayı. Neyse uzatmayalım. Askerler bizi teslim aldı. Parmak izimiz aldılar. Gerekli kaydı yaptıktan sonra bizi gardiyanlara teslim ettiler. Onlar da kaydımızı yaptıktan sonra bizi kapı altına gönderdiler. (Kapı altı yeni içeri girenler ile tahliye olanların konduğu küçük bir odanın adıdır.) Oraya gittik ki üç kişi daha var. Biri lacivert takım elbiseli, gözleri yarıya kadar kapalı. Kırmızı bir kaşkol (buna atkı diyenler de çoğunlukta) var boynunda. Aklı sıra bize hava atıyor. Başladı konuşmaya. Bir yandan konuşuyor, bir yandan da volta atıyor. (Yani odanın içinde bir aşağı bir yukarı gidip geliyor). --Ben, Bayrampaşada yattım. İzmir de yattım. Bandırmada yattım. Biri de içki içmiş birileriyle kavga etmiş. Ve kavga ettiği kişilerden birini yaralamadan gelmiş. Üçüncüsü ise Almanya da karısı ve bir almanı öldürmüş. Ben üçüncüsü ile sohbete başladım. Suçunu sordum. O da durumu anlattı. --Peki sizin suçunuz ne? --Hizbullah! Ben öyle deyince... Arkası Ba'dehu İnşaALLAH. | |
01 Mayıs 2013, 12:15 | Mesaj No:7 |
Cevap: Medresei Yusufiyeden Anılar 6 ..volta atmakta olan keş yavaşladı. Fırıncı: "ALLAH (cc) belamı versin daha içki içersem. Tövbe valla. Bir daha ağzıma sürmem. --Bu tevben, geçici tevbe olmaz inşaALLAH. --Yok ya, vALLAHi bir daha yaklaşmayacağım. Zaten içki yüzünden buralara geldim. Bizi bir gülme aldı ama, ayıp olmasın diye belli etmedik. Bu esnada, bir ezan sesi duyduk. Yatsı ezanı okunuyordu. Kardeşlerin koğuşunun yakında olduğunu anladık. Bir an önce bizi koğuşa göndermelerini istiyorduk. Neyse çok geçmeden gelip bizi kapı altından aldılar ve koğuşun yanına götürdüler. Koğuşun kapısını açtılar ki ne açsınlar. Aaaaaaa Cevdet hemen kapının yanında. Sanki tahliye olmuş gibi sevinmiştik. Ya da sanki hicret etmiş de Ensar'ın yanına gitmiştik. Nitekim daha sonra tahliye olan-başka bir cemaattan kardeşlerimiz-ayrılırken aynen şunu söylediler: "Biz kendimizi muhacir, sizi ise ensar olarak görüyoruz. Bu iyiliğinizi hiç unutmayacağız." Ve o kardeşlerimiz gerçekten de kendilerine yapılan iyiliği hiç unutmadılar. Ne zaman arayıp bir iş yapmalarını istesek, hiç tereddüt etmeden yaparlar. ALLAH (cc) sizlerden de onlardan da razı olsun inşaALLAH. Tabi biz koğuşa girer girmez... Arkası Ba'dehu İnşaALLAH | |
02 Mayıs 2013, 11:35 | Mesaj No:8 |
Cevap: Medresei Yusufiyeden Anılar 7 Cevdet'le burun buruna geldik. Sanki cezaevine girmedik de tahliye olduk. Tabi biz oraya gitmeden namımız gitmiş. Tutuklandığımız haberi varmış oraya. Onlar da bizi bekliyorlarmiş. Vakit yatsı namazı sonrasıydı. Herkes tek sıra oldu. Sırayla hepsiyle kucaklaştık. Hemencecik kaynaşıvermiştik. Tabi esprileri de patlatıyorduk. Ne yapalım bizim huyumuz da böyleydi. Sanki oradakilerle kırk yıllık arkadaş gibiydik. Ama biz zaten onlarla kardeş değil miydik. Neyse önce bize yemek getirdiler. Yemeğin ardından çay ikram ettiler. Gözaltında geçirdiğimiz o 5 kabus dolu günün ardından öyle bir ortama girmek gerçekten de güzeldi. Çayın ardından namaz kılındı. Artık bundan böyle içeride kaldığımız süre boyunca namazları cemaatle kılma imkanına kavuşmuştuk. Bu da çok güzel bir şeydi. Takriben saat 23.00'e kadar (buna 11.00 diyenler de çoğunlukta) sohbet ettikten sonra yatmaya gittik. Orada 50'nin üzerinde insan vardı. Bir kısmı yerde yatıyordu. Ranza sayısından çok adam vardı. Tüm islami cemaat mensupları aynı koğuşta toplanmıştı. Bu da çok güzel di. İslami kardeşlik buydu. Bu duyguya erişmek için için-zaman zaman bunu dile getiririm-her cemaatten bazı fertlerin cezaevine girmesi gerekiyor. İslam kardeşliği ancak o zaman anlaşılıyor. Yatma zamanı gelmişti ve bir mesele vardı... Arkası Ba'dehu İnşaALLAH. | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Anılar valize sığmaz | havra | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 12 Kasım 2008 21:50 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|