|
Konu Kimliği: Konu Sahibi neslihan,Açılış Tarihi: 16Haziran 2007 (17:44), Konuya Son Cevap : 13 Aralık 2024 (09:13). Konuya 17 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
16Haziran 2007, 17:48 | Mesaj No:11 |
RE: ümitsizlik hastalığı-
REÇETESİ 1- Gaybın anahtarları O'nun katındadır, O'ndan başka hiç kimse gaybı bilmez. Karada ve denizde olanların tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez... (Enam Suresi, 59) Ayette bildirildiği gibi, Allah'ın bilgisi ve dilemesi dışında yeryüzünde bir yaprak dahi düşmez. Yani yeryüzünde her olay Allah'ın bilgisi ve kontrolü altındadır. İşte insanlar dünyanın özel olarak var edilmiş bir imtihan yeri olduğunu bilmeli ve bu özel ortamda birçok imtihan vesilesinin Allah tarafından özel olarak yaratıldığı da unutulmamalıdırlar. Allah yeryüzündeki imtihanın gereği olarak insanları her türlü olayla deneyebilir. Nitekim Kuran'da bu gerçek şöyle bildirilmiştir: Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. (Bakara Suresi, 155) Yukarıdaki ayetin yanısıra, Kuran'da insanların çeşitli denemelerden geçeceğinin haberini veren birçok ayet vardır. Başa gelen tüm bu olaylarda gösterilmesi gereken doğru tavır, şükretmek, sabretmek ve Allah'tan hayır ve güzellikleri ümit etmektir. Başına gelen bir zorluğun çok kısa sürede geçip gideceğini bilen, karşısına çıkan bu olayla denendiğini ve güzel ahlak gösterirse cenneti umut edebileceğini bilen müminler böyle durumlarda hiç sarsılmazlar. Sıkıntı, üzüntü duymaz, ye'se kapılmaz, tedirgin bir ruh haline girmezler. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, şeytanın vesveselerine kapılmamak konusunda insan kesin bir kararlılık içinde olmalıdır. Çünkü şeytan, insana akla gelmeyecek yüzlerce farklı noktadan yaklaşarak vesvese vermeye çalışabilir. Örneğin sık sık hata yapan bir insana, bu hatalarından asla kurtulamayacağını fısıldar. Eğer kişi Allah'a karşı bir hataya düşmüşse, ne kadar tevbe etse de bunun geçerli olmayacağı, doğrusunu yapmaya niyet etse bile Allah'ın kendisini affetmeyeceği yalanını söyler. Bu, şeytanın insanları ümitsizliğe düşürerek tevbe etmekten uzaklaştırmak için oynadığı pek çok sinsi oyundan biridir. Ey iman edenler, şeytanın adımlarına uymayın, kim şeytanın adımlarına uyarsa, (bilsin ki) gerçekten o, çirkin utanmazlıkları ve kötülüğü emreder. Eğer Allah'ın üzerinizdeki fazlı ve rahmeti olmasaydı, sizden hiçbiri ebedi olarak temize çıkamazdı. Ancak Allah dilediğini temize çıkarır. Allah, işitendir, bilendir. (Nur Suresi, 21) Şeytanın bu konudaki gizli taktiklerinden biri de, olayları içinden çıkılmazmış gibi göstermeye çalışmaktır. Eğer bir olay kolay olarak görülürse onun çözümünün de kolay olacağı açıktır. Bu nedenle şeytan olayları zor ve karmaşık göstermek ister. İnsanların karşısına çıkan zorlukları bir daha atlatamayacakları büyük olaylar olarak göstermeye çalışır ki insanlar ümitlerini yitirsinler ve karamsar, neşesiz bir ruh haline bürünsünler. Çünkü neşeli, umut dolu bir insanın vesveselere kapılması daha zordur. Vesveseden kurtulmak için, o ruh halinden hoşlanmamak ve onu yaşamayı istememek çok önemlidir. İnsanlardan bazısı böyle yaşamaktan çok sıkıldıklarını, ancak bir türlü bundan kurtulamadıklarını söylerler. Bu nedenle ümitsiz ve sıkıntılı bir şekilde yaşamlarına devam ederler. Buna bir de günlük yaşam içinde dinledikleri şarkılardaki, izledikleri filmlerdeki hüzünlü ve ümitsiz sözler eklenince iyice bunalırlar. Kendilerine doğrular anlatılsa bile 'ne yapayım elimde değil, üzülüyorum' gibi, mantığı ve açıklaması olmayan bir saplantıyla böyle bir yaşam sürmeleri gerektiğine inanırlar. Açıkça söylemeseler de, aslında böyle bir hayattan hoşlanan insanlar olduğunu ibretle görmekteyiz. Her ne kadar sıkıntı çekseler de, "melankolik" olarak isimlendirilen bu tür insanlar kederlenmekten bilinçaltlarında garip bir haz duyarlar ve bu ruh halinin bir nevi bağımlısı olurlar. Şartlar düzelse dahi bu şeytani ruh hali kendilerinde bir alışkanlık yaptığından bırakmak istemezler. Şeytan cehennem ehlinin özelliği olan bu gaflet içindeki ruh halini insanlara beğendirmek için çalışır. Onların daha dünyadayken cehennemin manevi azabını yaşamalarını sağlamak ve onları doğru yoldan, cenneti ve Allah'ın rahmetini ummaktan uzaklaştırmak ister. Bu da şeytanın önemli taktiklerinden bir tanesidir. Bu ruh halinden kurtulmanın çözümü ancak Allah'ın kudretini, şefkatini ve merhametini doğru tanıyan, kendi var oluş amacını bilen, insanları tuzağa düşürmeye çalışan şeytanın oyununa gelmeyecek bir imana sahip olmakla mümkün olur. İşte bu yüzden de Allah'a kendini teslim etmiş, kaderi izleyicisi olduğunun farkında olan bir kişi asla vesveselere kapılarak ümitsizliğe düşmez | |
16Haziran 2007, 17:49 | Mesaj No:12 |
RE: ümitsizlik hastalığı-
REÇETESİ 2- Allah Kuran'da tek bir korkunun insanları doğruya götüreceğini bildirmiştir. Bu da Allah korkusudur. Sonsuz akıl sahibi olan Allah, kendisinden gereği gibi korkanlara doğruyu yanlıştan ayırt edecek bir anlayış vereceğini bildirmiştir. Bu, insanların sahip olması gereken en önemli özelliklerden bir tanesidir. İman sahibi basiretli bir kişi, doğrunun ve yanlışın ne olduğunu bilir. Bu nedenle kendisini türlü korkularla kandırmaya çalışan şeytanın oyunlarına kanmaz. Şeytan insanların zayıf noktalarını iyi bildiği için, onları bu zaaflarından yakalamaya çalışır. Her insana aynı taktik ve yöntem ile yaklaşmaz. Kimi insanı gelecek korkusu ile, kimi insanı ölüm korkusu ile, kimi insanı cimrilik ve açlık korkusu ile korkutmaya çalışır. Allah'ın sonsuz gücünü ve herşeyin üzerindeki mutlak kontrolünü kavrayamayan kişiler, birçok farklı varlığa benlik verip, onları müstakil güç sahibi gibi gördükleri için her yandan tehlike içinde olduklarını zannederler. Kötülüğün kimden ve nereden geleceğini bilemez ve dolayısıyla sürekli korku ve endişeyle yaşarlar. Dinden uzak yaşayan insanlar gelecek korkusunu çok yoğun hissederler. Sürekli ileride nasıl bir hayat süreceğini düşünmek, türlü ihtimaller üzerine endişelenmek sıkça yaşadıkları bir ruh halidir. "Acaba başıma bir şey gelir mi, ya hastalanırsam, ya genç yaşta ölürsem, acaba rahat bir hayat sürebilecek miyim?" gibi tamamen yersiz endişeler, sık sık rastladığımız ve yüzlerce farklı örneğini çoğaltabileceğimiz, kişiyi boş yere meşgul eden konulardan sadece birkaçıdır. Henüz olmamış bu olayları çeşitli ihtimalleri düşünerek kurgulamak, insana yaşadığı anda da büyük bir sıkıntı ve ümitsizlik verir. Şeytanın insanlara verdiği kuruntu ve vesveselerin doğal bir sonucu olarak kişide aşırı endişeli bir ruh hali oluşur. Sakin, tevekküllü bir ruh hali ile değerlendirildiğinde kolayca çözümlenecek basit bir sorun, vesveseli yapıda düşünen insanlar için içinden çıkılmaz hale gelir. Bu yanlış bakış açısı kişiyi korku ve endişelere sürükleyen bir belaya dönüşür. Müminlerin gücünün ve kesinlikle bozulmayan moralinin kaynağı ise, bu gerçekleri çok iyi bilmeleri ve Allah'ın yarattığı kadere samimi olarak iman etmeleridir. | |
16Haziran 2007, 17:49 | Mesaj No:13 |
RE: ümitsizlik hastalığı-
REÇETESİ 3- VESVESEDEN KURTULMAK ALLAHA GÜVEN, OLUMLU DÜŞÜN,ALLAHI AN İnsan da bu suni sorunları çözmesinin mümkün olmadığını görüp umutsuzluk ve karamsarlığa kapılır. Oysa Kuran gözüyle olaylara baksa, herşeyi her an yaratanın Allah olduğunu ve dilediği takdirde herşeyi yaratmaya gücünün yettiğini bilir, her konuda O'na yönelir ve ondan yardım ister. Allah'ın, samimi kullarını içinde bulundukları sıkıntıdan kurtaracağını ve onlara Kendisi'ne yönelmelerinden ve güvenmelerinden dolayı iç huzuru ve mutluluk nasip edeceğini umut eder. Rablerinden gafil yaşayan insanlar ise herşeyi kendilerinin çözmeleri gerektiğini düşünür ve güçlerinin tükendiği noktada yıkılır kalırlar. İnsan daima olumlu düşünmeli, var oluş gayesine uygun bir çaba içinde olmalıdır. İşte böyle bir çaba gösteren kişi, Allah'ın dilemesiyle dünyada ve ahirette güzellik bulur. Allah'a imanın, kadere teslimiyetin huzurunu fark eden bu kişinin şeytanın oyununa gelmesi mümkün değildir. Yani vesvese belasından kurtulmanın yolu, Allah'a sığınmak, O'nu aklından çıkarmamak ve O'nun istediği gibi yaşamak ve davranmaktır: (Allah'tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde iyice düşünürler (Allah'ı zikredip anarlar), sonra hemen bakarsın ki, görüp bilmişlerdir. (Araf Suresi, 201) Şeytanın boş kuruntularından kurtulmanın yolu bir başka ayette de şöyle belirtilmiştir: Eğer sana şeytandan bir kışkırtma (vesvese) gelirse, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işitendir, bilendir. (Araf Suresi, 200) Görüldüğü gibi müminler için şeytanın vesveseleri hiçbir sorun teşkil etmez. Sahip oldukları iman ve sürekli Allah'ı anmaları, şeytana ve onun vesveselerine asla kapılmamalarını sağlar. Fakat tutunacak hiçbir dalı olmayan inkarcıların vesveseyle ve şeytanın oyunlarıyla mücadele edebilecek güçleri de yoktur. Şeytanın oyuncağı olmaktan asla kurtulamazlar. Nitekim şeytanın iman edenler üzerinde hiçbir gücü olmadığı ancak inkar edenlere gücünün yettiği ayetlerde de belirtilmiştir: (Şeytan) Dedi ki: "Rabbim, beni kışkırttığın şeye karşılık, andolsun, ben de yeryüzünde onlara, (sana başkaldırmayı ve dünya tutkularını) süsleyip-çekici göstereceğim ve onların tümünü mutlaka kışkırtıp-saptıracağım." "Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna." (Allah) Dedi ki: "İşte bu, bana göre dosdoğru olan yoldur." "Şüphesiz, kışkırtılıp-saptırılmışlardan sana uyanlar dışında, senin benim kullarım üzerinde zorlayıcı hiçbir gücün yoktur." (Hicr Suresi, 39-42) | |
25 Aralık 2015, 17:46 | Mesaj No:14 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Cevap: ümitsizlik hastalığı-
Ümit; İyi ve faydalı bir şeyin gerçekleşeceği beklentisi ve inancı taşımaktır. Güven duygusunun kaynağıdır. Üç zaman diliminden geçmiş zaman elimizden çıktığına ve şimdiki zaman da elimizden çıkmak üzere olduğuna göre, ancak gelecek zaman hakkında ümitler taşıyabiliriz. Çiftçi, ektiği tohumdan ne kadar verim alacağını bilemez ve diktiğimiz ağacın meyve verip veremeyeceğini bilemeyiz. Zira bir bela ve musibet engel olabilir. Ama çiftçi olsun, öğrenci olsun, anne olsun, hemen herkes yaptığı işi, ümitle, yani “BİRŞEYLER UMARAK” yapmaktadır. İşlerimizi ümitle yapar, hedeflerimize doğru ümitle yol alırız. Ümitsizlik iradenin felç olması demektir. Teknik direktör futbol sahasına ölüleri sürmez, çünkü ölüden hiç bir ümidi yoktur. Ölü insanın yapacağı hiç bir hareket olamaz. Ümitsiz insanda da ölü gibi pasifize bir durum görülür. Ümitsizlik hissi için Bediüzzaman’ın "Kanser gibi bir hastalıktır" demesi ibret vericidir. “Her şeyimi bir yangında kaybettim” diyen birine, bilge bir zat “bende sandım ki sen ümidini kaybetmişsin. Ümit ile her şeyi kazanabilirsin ama kork ki ümidin giderse asıl o zaman bitersin” demiştir. Gözümüzü, kapadığımızda bile rüya vasıtasıyla ya da hayal ile aydınlık bir dünyada yolculuğa devam ederken ümitsizlik karanlığında kendini bırakmak niye! Rabb-i Rahim’in hitabına kulak verelim. bakın ne ferman ediyor. - Allahın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez. (Yusuf, 87) - İnsanlara bir nimet, bir bolluk tattırdığımızda onunla sevinip şımarırlar. Şayet kendi yaptıkları sebebiyle başlarına bir fenalık gelirse, hemen ümitsizliğe düşerler. (Rum, 36) Bu ayetlerde ve daha başka ayetlerde ümitsizlik kâfirlerin bir sıfatı sayılmış, müminde olmaması gerektiği vurgulanmıştır. Çünkü mümin; Bediüzzaman’ın değerlendirmesine göre hedefine yürürken önüne çıkan engeller karşısında “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin” ilahi sözünü kılıç gibi kullanmalı, ümitsizliğin başını kesmelidir. Bir hadis-i kutside "kulumun zannı üzereyim" buyuran Rabbimize itimat etmeli, rahmetini ittiham etmemeliyiz. Her şeyde bir hayır olduğunu düşünmeli "Rahmetim her şeyi kuşatmıştır" (Arâf, 156) fermanını hatırlamalıyız. MÜMİNLERİN SİGORTASI (Hasbünallahü ve ni’mel vekil) Başımıza gelecek her türlü belâ ve musibete karşı Allah bize yeter. O, ne güzel dost ve ne güzel bir vekildir “Hasbünallahü ve ni’mel vekil” diyen bir insan, Allah’a sığınır ve “Müminlere yardım etmek, bizim üzerimize hak olmuştur”(Rum, 47) ayetini hatırlar, hadiselerin dağ gibi dalgaları da olsa engellere takılmadan yürür gider. Olayları hayra yorar, hayata iyi yönden bakar "Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır" rahatlığına ulaşır. alıntıdır..
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
06 Temmuz 2022, 10:38 | Mesaj No:15 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | Gaybın anahtarları O'nun katındadır, O'ndan başka hiç kimse gaybı bilmez. Karada ve denizde olanların tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez... (Enam Suresi, 59)
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
24 Ağustos 2023, 19:01 | Mesaj No:16 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | Eğer sana şeytandan bir kışkırtma (vesvese) gelirse, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işitendir, bilendir. (Araf Suresi, 200)
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
08 Mayıs 2024, 11:29 | Mesaj No:17 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | MÜMİNLERİN SİGORTASI (Hasbünallahü ve ni’mel vekil)
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
13 Aralık 2024, 09:13 | Mesaj No:18 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | Kendisini yaratmış olan Rabbine dayanıp güvenmediği için, şeytanın telkinlerinden kurtulamaz ve sahip olduğu vesveseler içini kaplayıp hiç durmadan onu sıkar. Herkesin yakın çevresinde, zaman zaman da kendisinde fark ettiği bu ruh hali çok yaygın olarak yaşanmaktadır.
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Ahirzaman Hastalığı | nurşen35 | Serbest Kürsü | 3 | 28 Ekim 2021 12:18 |
Dgs ümitsizlik | Mehtapinan36 | DGS (Dikey Geçiş Sınavı) | 9 | 28 Temmuz 2017 22:15 |
Çağın hastalığı... | EyMeN&TaLhA | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 23 Mart 2015 21:41 |
Ülfet hastalığı | EyMeN&TaLhA | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 03 Mart 2014 20:30 |
Vesvesenin hastalığı | MusabBinumeyr | Adap-Edep-Ahlak | 0 | 28 Mayıs 2012 23:31 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|