Sakın onlar gibi olmayın!/Medineweb

[ali]

sakin
virek olmayin
fasist olmayin
donek olmayin
hain olmayin
3 maymun olmayin
cahil olmayin
behemi sifatli olmayin
azazil olmayin
nefsi emare kolesi olmayin
adam satan olmayin
kuri meriva olun
cenneti hakkedin

[Yitiksevda]

Onlar;
Kafirleri Dost Edinirler
(5/Maide-80)


Onlardan çoğunun inkara sapanlarla dostluklar kurduklarını görürsün. Kendileri için nefislerinin takdim ettiği şey ne kötüdür. Allah onlara gazablandı ve onlar azabda ebedi kalacaklardır.

Ey iman edenler eğer babalarınız ve kardeşleriniz imana karşı küfürden hoşlanıyorlarsa onları dost edinmeyin! Sizden her kim onları dost edinecek olursa işte bunlar kendilerine zulmedenlerdir.
(Tevbe 23)

İnananlar inananları bırakıp da kafirleri dost edinmesin.Her kim bunu yaparsa ALLAH'tan ilişiği kesilmiş olur…. (Ali İmran 28)


Kafirleri ve müşrikleri dost edinmeme Kuranın bir çok ayetinde zikredilerek üzerinde durulan bir konudur. Yahudi ve hıristiyanların müminlere dost olamayacağı, müslümanların da onları dost edinmemeleri gerektiği ısrarla belirtilmiştir. Müminler küfür ehlini veli dost ve idareci edinemez.

Müslüman ana pernsibi şu ayeti kerime ile daha net anlaşılmaktadır.

Sizin dininiz size, benim dinim de banadır. (Kafirun 6)
Buyurduğu gibi söylenmeli ve herkes kendi yoluna gitmelidir.

[FECR]

muhammed can Üyemizden Alıntı

Onlar;
Ayetlerden Kibirleri Yüzünden Yüz Çevirirler
(7/Araf-36)
fecr abim devam.

Peygamberlerin geldiği toplumlara baktığımızda insanların çoğu veya toplumun etkin önderleri,zenginleri,güç otoriteleri,peygamberin getirdiği vahye karşı durmuşlar,o vahyi yalanlamışlardır.
Kur'an'a baktığımızda yalanlayan şunlandır:
-Kafirler
-Müşrikler
-Münafıklar
-Ehli Kitap
Yalanlanan şeylere baktığımızda şunların yalanlandığını görmekteyiz:
-Peygamberler
-Vahiy
-Kitap
-Mücizeler
-Ahiret

Araf-36.ayette insanların yalanlama nedeni üzerinde duruyor.
Vahyin yalanlamaların sebebi:İstikbar,kibirli olmaları ya da kendilerini güç odağı kabul etmeleri.Toplumu yönlendirmeyi kendi tekelleri altında hissettikleri için ve vahiyde onların statukolarının tekellerine taş koyduğu için vahye karşı duyarsız kalmışlardır.Yani ilk önceleri peygamberlerin getirdiği vahyi görmezden gelmişler,onlara uyanları "üç beş çapulcu,fakir kimseler" olarak görmişler,ama peygamberlerin öğretileri toplumda dalga dalga yayılmaya başlayınca ,peygamberi dikkate almaya ve onun önünü kesmeye çalıştılar,Peygamberin propagandasına karşı metodlar geliştirdiler.Sonra bu metodların da işe yaramadığını görünce peygambere uzlaşı teklifini yaptılar.Bu uzlaşı da sonuç vermeyince yani Peygamberi kendi sistemlerinde öğütmeyi başaramayınca artık fiili metodlara yönelmişlerdir.
Peygamberlerin getirdiği vahyi istikbarları,kibirleri yüzünden kabul etmemişlerdir.Ve Allah bu tür kimselerin cehennemlik olduğunu ayette belirtiyor

[Yitiksevda]

Onlar;
Ayetler Açıklandığı Halde Ondan Yüz Çevirirler
(6/Enam-46)

De ki Düşündünüz mü hiç eğer Allah sizin işitmenizi ve görmenizi alıverir ve kalplerinizi mühürlerse, onları size Allah'tan başka getirebilecek ilah kimdir? Bak, biz nasıl ayetleri çeşitli biçimlerde açıklıyoruz da sonra onlar (yine) sırt çevirip-engelliyorlar?

Bu ayeti kerimede Allah'ın azabına uğratıldıklarında çaresizliklerini anlatan bir örneği teşkil ediyor.Allah'a ortak koştukları şeylerin gerçek mahiyetlerini son derece ciddi bir şekilde tasvir etmektedir. Ancak bu sahne onları oldukça derinden sarsıyor. Kuşkusuz insan fıtratının yaratıcısı onun şu tasvir sahnesindeki ciddiyeti ve O'nun ötesindeki gereği kavrayacağını biliyordu. Fıtrat, yüce Allah'ın bunları kendisine yapabileceğini, işitme ve görme organlarını işlevsiz hale getirebileceğini, kalpleri mühürleyebileceğini, bu organlarını artık işlevlerini yerine getiremeyeceklerini algılıyor. Fıtrat biliyor ki yüce Allah, bunu yapacak olursa O'nun azabını geri çevirecek bir ilahın varlığı söz konusu değildir.

Bundan (Kuran'dan) önce (onlar) insanlar için bir hidayet idiler Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi.Gerçek şu ki Allah'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azab vardır. Allah güçlüdür, intikam alıcıdır.
(Ali İmran 4)

[Emekdar Üye]

Onlar;
Yaptıkları İşlerin Batıl Olduğu Kimselerdir
(7/Araf-139)

Bunların uydukları sapık din yokolmaya mahkumdur,işledikleri ameller de geçersizdir.
(Araf 139)


İşte böyle hiç şüphesiz inkar edenler batıl olana uymuşlar ve hiç şüphesiz, iman edenler Rablerinden olan hakka uymuşlardır.İşte Allah insanlara kendi örneklerini böyle vererek gösteriyor.
(MUHAMMED 3)

Allahu teala bu ve benzeri ayeti kerimelerde özellikle şirk bataklığına bulaşan ve sahte rabler edinerek sapık bir inanç sistemi üzere yol almakta olan kesimlere yaptıklarının boş ve geçersiz olduğunu bildirmektedir.Tek Olan ALLAH'a yapmaları gereken ibadet ve yaşam kurallarını sahte inançları ile pekiştirerek din haline getirenlerin helaka uğradıkları bariz örnekler ile ayeti kerimelerde bizlere verilmektedir ki ibret alıp sahte rablere ve kurtarıcılara yönelmeyelim dini yalnız ALLAH'a has kılarak ibadet edelim.Allah bizleri iman edip hakka uyanlardan eylesin.

[Emekdar Üye]

muhammed can Üyemizden Alıntı

Onlar;
Ahirete İman Etmezler
(6/Enam-113)

ecrin kardeşim devam.

onlar Ahirete İman Etmezler.
hiçbir varlık ALlahtan başka kadim ve ezeli değildir. Allahn yaratmasıyla sonradan yaratılmıştır ve sonradan yaratılan bu varlıkların elbette bir sonu vardır. kıyametin kopmasından sonra Allahın emriyle tekrar dirilme olacaktır.
ve mizanda herkes hakedeğini alacaktır. bunlara inanmak imanın elzem olan esaslarındandır.
ahirete inanmayan kişi kuran ayetlerini inkar ettiğinden dinden çıkmmış olur, Allah bizleri bu zümreden ırak kılsın..

[Yitiksevda]

Katılım sağlayan arkadaşlar konu yarıda kalmış nedense hiç bir konuyu sonuna ulaştırmayı kendimize ilke edinemiyoruz?

[Yitiksevda]

Onlar;
Ahiretini Dünya Hayatı Karşılığında Satan Kimselerdir
(2/Bakara-86)

[İnceSızı]

Yitiksevda Üyemizden Alıntı

Onlar;
Ahiretini Dünya Hayatı Karşılığında Satan Kimselerdir
(2/Bakara-86)


Nur kardeşim bu ayette size ait açılımı:

NUR Üyemizden Alıntı

başlık metodu güzel olmuş..

sakın, Ahiretini dünya hayatı karşılığında satanlardan olmayalım diyoruz.İyi de bu kolay bir şey midir?

İmtihan gereği dünya hayatındayız, çeşitli meşgalelere,koşuşturmalara,arzulara sahibiz.Bunlar bazen insanın sonsuzluk ülküsündeymiş gibi yaşamasına sebep oluyor.Hiç ölmeyecekmişiz gibi dünyaya sarılıyoruz, geçici nimetlerine kanıyoruz, ona bağlanıyoruz.Sahip olduklarımıza yenilerini eklerken doyumsuzluk kapısını da aralıyoruz.iÇİNE DALARSAK VAY HALİMİZE!
Ahiretini dünya hayatı için satanlar işte burada..Ama ne karsız bir alışveriştir o!Kısa, geçici , oyun ve eğlenceden ibaret olan dünya hayatına karşılık sonsuz ahireti değişmek...Peygamber efendimiz bu kişileri ahmak olarak nitelendiriyor...

sakın onlardan olmayalım inşallah...

Yitiksevda Üyemizden Alıntı

Onlar;
Ahiretini Dünya Hayatı Karşılığında Satan Kimselerdir
(2/Bakara-86)

abi soru geçmişte yanıtlanmış

[İnceSızı]

Onlar;
Sıkıntılı Anlarında Allah’ı Hatırlarlar,Ama Sıkıntıları Gidince Şirk Koşmaya Devam Ederler
(29/Ankebut-65)


"Onlar gemiye bindikleri zaman sırf Allah'a yönelik bir inançla O'na yalvarırlar. Fakat onları denizin tehlikelerinden kurtararak karaya çıkarınca hemen eski puta tapıcı inançlarına dönerler."
Bu da onların çelişkili ve anlaşılmaz inançlarından biridir. Müşrikler gemiye binip suda dalgalar tarafından sürüklenen bir oyuncak gibi sallanıp durdukları zaman Allah'tan başka hiçbir şeyi hatırlamazlar. O anda sığınılacak tek güç düşünürler. O da yüce Allah'ın gücüdür. Kafalarında sadece O vardır. Dillerinde yalnızca O'nun adı geçer. Allah'ın birliğini kabu1 edecek yetenekte olan fıtratlarına uyarlar: "Fakat Allah denizin tehlikelerinden kurtararak karaya çıkarınca hemen eski puta tapıcı inançlarına döner." Fıtratın kendilerine fısıldadığı doğru ve tutarlı mesajı, tehlike anının dışında dini Allah'a özgü kılarak sadece O'na yalvarıp dua etmelerini unuturlar. Allah'ın birliğini itiraf edip kayıtsız şartsız teslim olduktan sonra tekrar putçu inançlarına saparlar.
Bu sapma yüce Allah'ın kendilerine bahşettiği nimetleri, fıtratı ve belgeleri inkâr edip belli bir süre için sınırlı dünya hayatının nimetlerinden yararlanma ile sonuçlanıyor. Bundan sonra meydana gelmesi kaçınılmaz olan kötü akıbet gerçekleşiyor.