Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KUR'ÂN-I KERİM.::. > Kurân-ı Kerîm > Kur'ân-ı Kerim Genel

Konu Kimliği: Konu Sahibi Medineweb,Açılış Tarihi:  12 Nisan 2011 (18:31), Konuya Son Cevap : 01 Ocak 2019 (12:56). Konuya 3 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı1Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen Medineweb
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 12 Nisan 2011, 18:31   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:5
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:342
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Kur'ân mucizesi /medineweb

Kur'ân mucizesi /medineweb

KUR'ÂN MU'CİZESİ

Gökyüzünün ve yıldızların evvelînin duman olduğu, bilim ve teknik vâsıtalarının ilerlemesine kadar bilinmi­yordu.

Ancak bu, kabul edilen bir gerçektir. Bu gerçeği ise hiç kimsenin bilmediği bir zamanda Cenâb-ı Hakk, Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle bildiriyordu: "Sonra duman hâlinde bulunan göğe yöneldi ve yeryüzüne isteye­rek veya istemeyerek buyruğuma gelin dedi. İkisi de isteyerek geldik, dediler."

İlim adamları günümüzde, yıldızların hâlâ yaratıl­makta olduğunu bunların birbirlerinden uzaklaşmakta olduğunu yani göğün genişlemekte olduğunu söylüyor­lar. Kur'ân-ı Kerîm ise bu gerçeği 14 asır evvel şöyle bildiriyordu: "Biz semâyı bir kuvvetle binâ ettik, biz onu genişletmekteyiz." (Zâriyat s. 47)

"Allah (c.c.) kime hidâyet etmeyi dilerse, onun göğsünü İslâm'a açar, gönlüne genişlik verir. Kimin de sapıklığını dilerse onun kalbini öyle sıkıştırır ki îmân teklifi karşısında göğe çıkacakmış gibi (zorluk­ta) olur. Allah îmân etmeyenler üzerine böyle azâb birakir." (Enam s.125)

Bu Âyet-i Kerîme ile asıl olan gâye; Mü'mîn ile kâfirin islâm karşısındaki hâllerini ve psikolojik durumlarını açıklamakla beraber, ilmî bir gerçeği de, ifâde etmiş oluyor. Çünkü uzaya doğru yükseldikçe havanın azal­dığını, hava azalınca da göğsün sıkılmaya başladığını ve hattâ öyle zaman olur ki nefes almanın bile güç oldu­ğunu bugün ilim adamları söylemektedirler. Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz zamanında durumun böyle olduğunu bilen var mıydı? Bu gerçek, balonların ve uçakların keş­finden sonra farkedildi. Kur'ân-ı Kerîm'in ise bunu 14 asır evvel bildirmiş olması onun Allah'ın Kelâmı oldu­ğuna delildir. (Mehmed Çağlayan, Ehl-i Sünnet ve Akaidi, 130.s.)

KUR'ÂN İNANANLAR İÇİN ŞİFÂDIR

Allâhü Te'âlâ Kur'ân-ı Kerîm'de buyuruyor ki: "Kur'ân'da in­dirdiğimiz şeyler, inananlara rahmet ve şifâdır." (İsra s.17/82)

"Ey insanlar! Rabbinizden size öğüt ve kalblerde olana bir şifâ, inananlara doğruyu gösteren bir rehber ve rahmet gelmiştir." (Yunus s.57)

"Bu Kur'ân, inananlar için bir yol gösterme ve şifâdır. Ve inanmayanlara gelince, kulaklarında bir ağırlık vardır ve O, onlara kapalıdır; sanki onlara, uzak bir yerden sesleniliyor." (Fussilet s.41-44)

Abdülmelik İbn Umeyr (r.a.)'den rivayetle; Nebi (s.a.v.) Efen­dimiz buyurdular ki: "Fatiha Sûresinde bütün dertlerin devası vardır." (Dârimî 6/3373)

İmran b. Husayn (r.a.)'den rivayetle; Resûlullâh (s.a.v.) bu­yurdular: "Allah'ın Kitâb'ında, nazar için sekiz Âyet vardır. Bir evde, bir kul O'nu okusun da o gün ona insan ve cin nazarı değsin, olmaz. Sekiz Âyet: Fâtihatü'l-Kitâb ve Âyete'l-Kürsidir." (Câmiü-s Sağîr 3/2846)

Recâ el-Ğanevi (r.a.)'den rivayetle; Resûlullâh (s.a.v.) Efen­dimiz buyurdular: "Kulların kendisini hamdetmeden önce, Allah'ın kendisini övdüğü ve methettiği Fatiha ve İhlâs süreleriyle şifâ isteyiniz." (Câmiü's Sağîr 1/559)

Abdullah (r.a.)'den rivayetle: "Kim bir gecede Bakara Sûresinden on Âyet; yani baş tarafından dört Âyet'ini, Ayet el-KUrsi ve ondan sonraki iki Âyet ve başı 'Li'llâhi mâ fi's-semâvât...' ile başlayan son Uç Âyeti, aklı başından gitmiş bir kimsenin üzerine okunsun da o kişi iyileşmiş olmasın!" (Darimi 6/3386)

Ali (k.v.)'den rivayetle; Resûlullâh (s.a.v.) buyurdular: "Kan al­dırma zamanında kim Âyete'l-Kürsiyi okursa, kan aldırması­nın yaran olur. "(Dualar ve Zikirler, İmâm Nevevi s. 296) Alf (k.V.)'den rivayetle; Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz buyurdular: "Devanın en hayırlısı Kur'ân'dır." (ibn Mâce 9/3501)

Abdullah (r.a.)'den rivayetle; Nebi (s.a.v.) Efendimiz buyurdu­lar: “İki şifâya sarılınız. Bunlar bal ve Kur'ân'dır.” (İbn Mâce 9/3452)

(Nihayetü'l Kavli'l Müfid, 251.s.)

KUR'ÂN MU'CİZESİ: DEMİR

Demir, Kur'ân'da dikkat çekilen elementlerden biridir. Kur'ân'ın "Hadîd", yani "Demir" adlı Sûresi'nde şöyle buyrulur: "...Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çe­şitli) yararlar bulunan demiri de indirdik..." (Hadid s.25)

Demir dünya üzerinde üçüncü en yaygın elementtir ve yer kabuğunun yüzde beşini oluşturur. Demir elementi, Dünya'da bu kadar fazla miktarda bulunmasına karşın, de­mirin oluşumu dünya dışında gerçekleşmiştir. Modern ast­ronomik bulgular, dünyadaki demir madeninin dış uzaydaki dev yıldızlardan geldiğini ortaya koymuştur.

Âyetteki 'indirdik' kelimesinin, yağmur ve güneş ışınları için kullanılan "gökten fiziksel olarak indirme" şeklindeki ger­çek anlamı dikkate alındığında, Âyet'in yukarıda ifâde etti­ğimiz bu önemli bilimsel gerçeğe işaret ettiği görülmektedir. Sadece dünyadaki değil, tüm Güneş Sistemi'ndeki demir, dış uzaydan elde edilmiştir. Çünkü güneşin sıcaklığı demir elementinin meydana gelmesi için yeterli değildir. Güneşin 6000 °C'lık bir yüzey ısısı ve 20 milyon °C'lik bir çekirdek ısı­sı vardır. Demir ancak güneşten çok daha büyük yıldızlarda, birkaç yüz milyon dereceye varan sıcaklıklarda oluşabilmektedir. Bu yıldızlardaki demir miktarı belli bir oranı geçince, ar­tık yıldız bunu taşıyamaz ve patlar. Demirin uzaya dağılması işte bu patlamalar sonucunda mümkün olur.

Bütün ****ller içinde demirden daha çok hayatî önem taşıyanı yoktur. Demir atomu olmaksızın evrende karbona bağlı yaşam olması mümkün olmazdı; atmosfer ya da hid­rosfer olmazdı, ozon tabakası olmaz, (insan kanında) he­moglobini meydana getirecek hiçbir ****l bulunmazdı.

Bu bilginin Kur'ân'ın indirilmiş olduğu 7. yüzyılda bilimsel olarak tesbît edilemeyeceği ise açıktır. Ancak bu gerçek, herşeyi sonsuz bilgisiyle kuşatan Allah'ın sözü olan Kur'ân'da yer almaktadır.

(Dr. Mazhar, U. Kazi, 130 Evident Miracles in the Qur'an, Crescent, 110-111.s)

KUR'ÂN'IN STRESİ AZALTMASI

ABD'de yapılan bir çalışmada Kur'ân'ın insan bedeni üze­rindeki fizîkî etkileri incelenmiştir. Çalışmaya yaşları 17 ila 40 arasında değişen kadın ve erkek gönüllüler katıldı. Bu gönül­lülerin hiçbiri Müslüman değildi ve Arapça bilmiyordu. Dinle­diklerini de ilk defa dinliyorlardı. Araştırmada insan bedenin­deki anlık değişimleri algılayabilen MEDAC 2000 SYSTEM adı verilen alet ve birbiriyle irtibat hâlindeki alt sistemleri kul­lanıldı. Kendilerine Kur'ân dinletilenlerin vücûdlarındaki deği­şiklikler gözleniyor, böylece Kur'ân'ın insan bedeni üzerindeki fiziki etkileri saptanmış oluyordu. Sonuç şaşırtıcıydı: Kur'ân dinleyenlerin % 97'sindeki stres azalmıştı. Bu tesir fizyolojik aksi tesirlerin otonom sinir sistemine yansımasıyla meydana gelmişti, Kur'ân'ın insan bedeni üzerindeki gerilimi azaltıcı tesiri, nicelik ve nitelik açısından ölçülebilir bir şekilde ortaya çıkmaktaydı. Böylece Kur'ân'ın şifâ verici özelliği, en gelişmiş tıbbi cihazlarla da isbâtlanmış oluyordu.

Diğer taraftan yapılan 210 deneyin 85'inde dinleyicilere Kur'ânla birlikte, okunuş olarak Kur'ân'a benzetilmiş cümle­ler de dinletildi. Deneyler sırasında bu ikisi düzensiz olarak değiştiriliyordu. Netice yine hayret vericiydi. Çünkü Kur'ân ifâdeleri gibi okunan metinler, bu kişilerin %35'inde stres azal­tıcı etki gösterirken, Kur'ân Âyetlerinin okunmasıyla bu değer birden yükseliyordu. Kendilerine sâdece Kur'ân dinletilen bu insanlardaki büyük değişiklik ise Kur'ân'ın, Allah'ın kelâmı ol­duğunun ve insanlar için bir şifâ ve rahmet olarak gönderildi­ğinin delilidir. Çok daha hayret verici olan nokta ise, cennet ve mükâfatı vaad eden Âyetlerin, cezayı va'd eden Âyetlerden çok daha fazla rahatlatıcı etkiye sâhib olmasıydı.

Araştırmayı yapan Dr. Ahmet el-KâdTye göre bu bulgular göstermektedir ki Kur'ân, stresin yol açtığı her türlü hastalığın tedâvîsinde kullanılabilir.

(ABD'nin Florida eyaletinde Dr. Ahmed el-Kâdî tarafından yapılan bir araştırma)

ASIRLAR SONRA KUR'ÂN HAKİKATLERİNİN ANLAŞILMASI

Kur'ân Âyetleri'nde evren hakkında verilen bilgilerden biri de, gökyüzünün Allâhü Teâlâ tarafından yedi kat olarak yaratılmasıdır:

"Sizin için yerde olanların hepsini yaratan O'dur. Sonra göğe istiva edip de onları yedi gök olarak düzen­leyen O'dur. Ve O, herşeyi bilendir." (Bakara s.29)

"Sonra, duman hâlinde olan göğe yöneldi... Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti..." (Fussiiet s.11-12)

"Görmüyor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmıştır?" (Nuh s.15)

Kur'ân'da pek çok Âyette kullanılan gök kelimesi bü­tün evreni ifâde etmek için kullanıldığı gibi, dünya göğünü ifâde etmek için de kullanılır. Kelimenin bu anlamı düşünül­düğünde, dünya göğünün, bir başka deyişle atmosferin, 7 katmandan oluştuğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

Bugün dünya atmosferinin üst üste dizilmiş farklı kat­manlardan meydana geldiği bilinmektedir. Kimyasal içerik veya hava sıcaklığı ölçü alınarak yapılan tanımlamalarda, Dünya'nın atmosferi 7 katman olarak belirlenmiştir. Bugün halen 48 saatlik hava durumu tahminlerinde kullanılan ve "Limited Fine Mesh Model" (LFMM) olarak adlandırılan at­mosfer modeline göre de atmosfer 7 katmandır.

(Bunlardan ilk iki katman olan troposfer ve stratosferin keşfi bile 1890'lı yıllarda olmuştur.)

"O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır..." (Mülk s.3)

20. yüzyıl teknolojisi olmadan tesbît edilmesi hiçbir şe­kilde mümkün olmayan bu bilgilerin, 1400 küsur yıl önce indirilmiş olan Kur'ân-ı Kerîm'de açıkça bildirilmesi ise el­bette ki çok büyük bir mucizedir.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Medineweb 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Medinewebli önlisans İlahiyat 1.sınıf öğrencileri... İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar nurşen35 87 33566 23 Mayıs 2015 21:53
Gülmek isteyenler tıklasın :))) Videolar/Slaytlar Kara Kartal 3 4079 10 Mayıs 2015 16:16
Cumartesi Anneleri’nin ahı/Can Dündar İslami Haberler Medineweb 0 2733 10 Mayıs 2015 16:13
Ayın Üyesi ''zeynepnm'' Ayın Üyesi 9Esra 13 8972 30 Nisan 2015 14:29
Müzemmil suresi bize ne anlatıyor Tefsir Çalışmaları Medineweb 0 3335 19 Nisan 2015 15:45

Alt 12 Nisan 2011, 22:03   Mesaj No:2
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:mahsun isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13707
Üyelik T.: 12 Nisan 2011
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Mesaj: 127
Konular: 0
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Kur'ân mucizesi

Alıntı ile Cevapla
Alt 15 Nisan 2011, 13:57   Mesaj No:3
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:5
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:342
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Kur'ân mucizesi

amin ecmain inşaAllah
Mihrinaz beğendi.
Alıntı ile Cevapla
Alt 01 Ocak 2019, 12:56   Mesaj No:4
Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Mihrinaz isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:15
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:44
Mesaj: 12.487
Konular: 1316
Beğenildi:12566
Beğendi:9277
Takdirleri:28724
Takdir Et:
Standart

İnsanlardaki organların gelişim sırası

O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri inşa edendir; ne az şükrediyorsunuz. (Mü’minun Suresi, 78)

Kuran’da duyulardan hep belli bir sıra ile bahsedilmektedir: Duyma, görme, hissetme ve anlama. Embriyolog Dr. Keith Moore, embriyonun gelişim sürecinde iç kulakların ilk halinin belirmesinden sonra gözün oluşmaya başladığını ifade etmektedir. Hissetme ve anlama merkezi olan beynin ise, kulak ve gözün ardından gelişimine başladığını söylemektedir.

Savunması sağlam anne rahmi

Sizi basbayağı bir sudan yaratmadık mı? Sonra onu savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik. Belli bir süreye kadar; İşte (buna) güç yetirdik. Demek ki, Biz ne güzel güç yetirenleriz. (Mürselat Suresi, 20-23)

Ayetlerdeki “savunması sağlam” olarak çevrilen “mekiynin” ifadesi, “sarsılmaz, sağlam, muhkem, güçlü, yerinden ayrılmayan, sağlamca yerine yerleşmiş” gibi anlamlar içermektedir. “Kararin” kelimesi ise “yerleşme mekanı, kalma, sabitlik, sağlamlık, duraklama yeri” gibi anlamlara gelmektedir. Bu kelimeler rahmin sağlam, korunaklı bir mekan olduğunu çok hikmetli bir şekilde tarif etmektedir.

Gökyüzünün bina kılınması

O, sizin için yeryüzünü bir döşek, gökyüzünü bir bina kıldı. Ve gökten yağmur indirerek bununla sizin için (çeşitli) ürünlerden rızık çıkardı. Öyleyse (bütün bunları) bile bile Allah’a eşler koşmayın. (Bakara Suresi, 22)

Yukarıdaki ayette gökyüzü tarif edilirken Arapça “essemae binaen” ifadesi kullanılmaktadır. Bu kelime kubbe, tavan anlamlarıyla beraber, Arap Bedevileri tarafından kullanılan çadır benzeri bir kaplamayı da tarif eder. Atmosferin koruyucu özelliği, Dünya’yı uzaydan yani dış öğelerden korumaktadır.

Demirdeki sır

… Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik… (Hadid Suresi, 25)

Demir dünya üzerinde üçüncü en yaygın elementtir ve yer kabuğunun yüzde beşini oluşturur. Demir elementi, Dünya’da bu kadar fazla miktarda bulunmasına karşın, demirin oluşumu Dünya dışında gerçekleşmiştir. Modern astronomik bulgular, Dünya’daki demir madeninin dış uzaydaki dev yıldızlardan geldiğini ortaya koymuştur.

Mucize karışım: Anne sütü

Biz insana anne ve babasını (onlara iyilikle davranmayı) tavsiye ettik. Annesi onu, zorluk üstüne zorlukla (karnında) taşımıştır. Onun (sütten) ayrılması, iki yıl içindedir. “Hem Bana, hem anne ve babana şükret, dönüş yalnız Banadır.” (Lokman Suresi, 14)

Anne sütü, bebeğin besin ihtiyaçlarını eksiksiz olarak gidermek ve bebeği olası enfeksiyonlara karşı korumak üzere Allah’ın yaratmış olduğu benzersiz bir karışımdır. Bilimsel araştırmalar, annelerin 2 yıl emzirmesi gerektiğini söylemektedir.

Arının Genetik Kodu

“Rabbin bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır. ” (Nahl Suresi, 68-69)

Kalplerin Allah’ın zikri ile mutmain olması

“Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah’ın zikriyle mutmain olur” (Rad Suresi, 28)

Amerikan Sağlık Araştırmaları Ulusal Merkezi’nde yapılan araştırmalara göre dindarların, dini yönü zayıf olan veya hiç olmayan kişilere göre, kalp hastalıklarına %60 daha az yakalandıkları; intihar oranının %100 daha düşük olduğu; tansiyon bozukluğuna çok daha düşük oranlarda yakalandıkları; sigara içenler arasında bu oranın 7’ye 1 olduğu gibi sonuçlar ortaya çıkmıştır.
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
198.saat 9.gün mucizesi Kara Kartal Gündem/ Manşetler 6 18 Şubat 2023 12:06
Sarımsağın Bir Mucizesi Daha Esma_Nur Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp 0 23 Kasım 2021 18:55
Üzüm çekirdeği mucizesi YaŞuHa Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp 2 28 Kasım 2013 19:03
Su mucizesi İnceSızı Serbest Kürsü 0 19 Mart 2012 18:16
Bir Kur'ân mucizesi: Ebu Leheb YaŞuHa Muhtelif Konular 0 08Haziran 2011 13:24

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.