Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KUR'ÂN-I KERİM.::. > Kurân-ı Kerîm > Kur'ân-ı Kerim Genel

Konu Kimliği: Konu Sahibi Seleme,Açılış Tarihi:  08 Mayıs 2008 (14:49), Konuya Son Cevap : 14 Şubat 2022 (02:15). Konuya 2 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 08 Mayıs 2008, 14:49   Mesaj No:1
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Seleme isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 556
Üyelik T.: 11 Kasım 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 829
Konular: 194
Beğenildi:13
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Kuran-ı Kerimde Babalar ve Çocukları

Kuran-ı Kerimde Babalar ve Çocukları

Kur’ân-ı Kerim’de ilk zikredilen baba ve oğul, Hazret-i Âdem’in iki oğludur. Mâide Sûresi’nin 27-31. âyetleri arasında nakledilen bu kıssada, daha çok iki kardeş arasında geçen konuşmalar zikredildiği için sadece isimlerini zikretmekle yetiniyoruz.

* * *

Tarihî süreç itibariyle diğer bir baba-oğul da Hazret-i Nuh ve isyankâr oğlu Ken’an’dır. Hazret-i Nuh, tufan gününe kadar peygamberliğini inkâr etmekte ısrarcı olan oğluna gemiden:
“...«Yavrucuğum! (Sen de) bizimle beraber bin; kâfirlerle beraber olma!» diye nidâ etti.” (Hûd, 42)
“Oğlu (ise): «Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım!» dedi.(Nûh): «Bugün Allâh’ın emrinden (azâbından), merhamet sâhibi Allâh’tan başka koruyacak kimse yoktur!» dedi…” (Hûd, 43)
Oğluna yaptığı bu nasihatler fayda vermeyince Nûh -aleyhisselâm-, Rabbine yöneldi ve:
"Ey Rabbim! Şüphesiz oğlum da âilemdendir. Sen’in va’din ise elbette haktır. Sen hâkimler hâkimisin!” (Hûd, 45)diye yalvardı.
Nûh -aleyhisselâm-’ın, kavmine bedduâ ettikten sonra oğluna duâ etmesi, O’nun zellesi (hatası) oldu. Zîrâ Allâh -celle celâlühû-, O’nu zâlimler için duâ etmekten nehyetmişti. Bu durum karşısında câhillerden olmaması için de ilâhî îkâz geldi:
“Allâh buyurdu ki: «Ey Nûh! O aslâ senin âilenden değildir. Çünkü onun yaptığı kötü bir iştir. O hâlde hakkında bilgin olmayan bir şeyi Ben’den isteme! Ben sana câhillerden olmamanı tavsiye ederim!»
Nûh(yaptığı zellenin farkına vararak) dedi ki: «Ey Rabbim! Ben Sen’den, hakkında bilgim olmayan bir şeyi istemekten yine Sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana merhamet etmezsen, hüsrâna uğrayanlardan olu*rum!»” (Hûd, 46-47)
Rivâyete göre Nûh -aleyhisselâm-, bu zellesinden dolayı çok ağlayıp gözyaşı döktüğü için kendisine “Nûh” denildi. Nûh -aleyhisselâm- istiğfâr ederek kusurundan hemen dönmüştü. Ama oğlu küfürden dönmedi ve sonunda:
"…Aralarına dalga girdi, oğlu da boğulanlara karıştı.” (Hûd, 43)
* * *

Kur’ân-ı Kerim’de zikredilen bir baba-oğul da, Hazret-i İbrahim ve babası Âzer’dir. Âzer’in, Hazret-i İbrahim’in öz babası değil, babalığı olduğu da rivâyet edilmiştir. Biz bu rivayetleri bir tarafa bırakıp Kur’ân-ı Kerim’de nakledilen âile içerisindeki bu konuşmaya dönüyoruz:
Hazret-i İbrâhim -aleyhisselâm-, tevhide dâvete babası Âzer’den başlamıştı. Ona yumuşak bir üslûpla şöyle dedi:
“–Babacığım! İşitemeyen, göremeyen ve sana hiçbir faydası olmayan şeylere ni*çin tapıyorsun? Babacığım! Bana, sana verilmeyen bir ilim verildi. Bana tâbî ol; seni sırât-ı müstakîme ulaştırayım. Babacığım, şeytana tapma! Çünkü şeytan, Rahmân’a isyân etmiştir. Ey babacığım! Doğrusu ben sana Rahman’dan bir azap dokunup da şeytana (cehennemde) arkadaş olmandan korkuyorum!” (Meryem, 42-45)
Âzer ise kızarak:
“«–Ey İbrâhim! Sen benim tanrılarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer (onlara dil uzatmaktan) vazgeçmezsen, andolsun seni taşlarım. Uzun bir süre benden uzaklaş; git!» dedi.” (Meryem, 46)
Fakat İbrâhim -aleyhisselâm-, Âzer’e yine tatlı sözler ve yumuşak bir edâ ile mukâbele etti:
“«Sana selâm olsun! Rabbimden senin için mağfiret dileyeceğim. Çünkü O, bana karşı çok lutufkârdır.» dedi.” (Meryem, 47)
Ve babasının affı için duâ etti. Ancak duâsı kabûl edilmedi. Çünkü babası Allâh düşmanıydı. İbrâhîm -aleyhisselâm- bunu iyice anladığında duâ etmekten hemen vazgeçti. Zîrâ kâfirlerin affı için değil, ancak hidâyetleri için duâ edilirdi. Kur’ân-ı Kerîm bu husûsu şöyle bildirir:
“Cehennem ehli oldukları açıkça belli olduktan sonra, akraba dahî olsalar, (Allâh’a) ortak koşanlar için af dilemek, ne peygambere yaraşır, ne de mü’min*lere! İbrâhîm’in babası için af dilemesi (ise), sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Onun Allâh düşmanı olduğu kendisine belli olunca, ondan (hemen) uzaklaştı. Şüphesiz ki İbrâhîm, çok yumuşak huylu ve pek sabırlı idi.” (et-Tevbe, 113-114)
* * *

Kur’ân-ı Kerim’de nakledilen baba-oğul kıssalarından birisi de yine Hazret-i İbrahim ile oğlu İsmail’e âiddir. Bu kıssada da, Hazret-i İbrahim, oğlundan canını Allah için kurban etmesini istemişti. Hazret-i İsmail’in teslimiyeti ise, cevabı gibi muhteşem olmuştu:
“İşte o zaman, biz O’na hilm sahibi bir oğul (İsmail) müjdeledik. Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince (babası): «Yavrucuğum, rüyâda seni kurban ettiğimi görüyorum; bir düşün, ne dersin?» dedi. O da cevâben: «Babacığım, sen emrolunduğun şeyi yap! İnşâallâh beni sabredenlerden bulur*sun!» dedi. Her ikisi de teslîm olup, (İbrâhîm) onu alnı üzerine yatırınca: «Ey İbrâhîm, rüyâyı gerçekleştirdin. Biz ihsân sâhiplerini böyle mükâfatlandırırız. Bu gerçekten çok ağır bir imtihandır.» diye seslendik. Biz oğluna bedel O’na büyük bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasında O’na (iyi bir nam) bıraktık: «İbrâhîm’e selâm olsun!» dedik. (İşte) Biz ihsân sâhiplerini böyle mükâ*fâtlandırırız. Çünkü O, bizim mü’min kullarımızdandı.” (es-Sâffât, 101-111)
* * *

Diğer baba-evlat misâli ise, Hazret-i İbrahim’in torunlarından Ya’kub peygamber ve çocuklarıdır. Hazret-i Yusuf, babasına gördüğü bir rüyayı anlatmıştı. Rüyasında ona peygamberlik verileceği müjdeleniyordu. Hazret-i Ya’kub, oğlunu ikaz etmiş ve şöyle demişti:
“…«Yavrucuğum! Rüyânı sakın kardeşlerine anlatma! Sonra (onlar) sana (hasedlerinden dolayı) bir tuzak kurarlar. Çünkü şeytan, insanın apaçık bir düşmanıdır. İşte böylece (rüyâda gördüğün gibi) Rabbin seni seçecek. Sana (rüyâda görülen) hâdiselerin tâbirine dâir ilim verecek, daha önce iki atan İbrâhîm ve İshâk’a nîmetini tamamladığı gibi, sana ve Ya’kûb soyuna da nîmetini tamamlayacaktır. Şüphesiz ki, Rabbin her şeyi çok iyi bilendir, tam bir hüküm ve hikmet sâhibidir.»” (Yûsuf, 5-6)
Ya’kub -aleyhisselâm-’ın Yûsuf’a olan muhabbeti, bu rüya sebebiyle daha da ziyadeleşmişti. Bu durum da Yûsuf -aleyhisselâm-’ın kardeşlerini kıskandırmış ve nihayet onu öldürmeye kasdetmişlerdi. Bir oyun bahanesiyle babalarından izin alarak Yusuf’u kırlara götürdüler ve orada bir kuyuya attılar. Babaları Ya’kub’a da, kardeşleri Yusuf’un kanlı gömleğini getirdiler:
“Yûsuf’un gömleğine sahte kan bulaştırarak getirmişlerdi. Babaları Ya’kûb: «Hayır! Nefisleriniz sizi aldatıp bu işe sevk etmiş. Artık bana düşen, (ümitvâr olarak) güzelce sabretmektir. Sizin bu anlattıklarınız karşısında, Allâh’tan başka yardım edebilecek hiç kimse olamaz!» dedi.” (Yûsuf, 18)
Bundan böyle Ya’kûb -aleyhisselâm-’a sabretmekten başka bir şey kalmamıştı. Nitekim hiç kimseye hâlinden şikâyet etmeden sabretti ve:
“«Ben, sıkıntımı, keder ve hüznümü sadece Allâh’a arz ediyorum.» dedi…” (Yûsuf, 86)
Aradan yıllar geçti. Hazret-i Yusuf’un hayatta bulunduğunu ve kendilerine kıtlık zamanında bağış ve ihsanda bulunan hükümdarın da o olduğunu öğrenen kardeşleri pişmanlık içinde babalarına başvurdular.
“(Oğulları) dediler ki:
«–Ey babamız! (Allâh’tan) bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkâr olduk.»
(Ya’kûb da):
«–Sizin için bir müddet sonra Rabbimden af dileyeceğim. Hakîkaten çok bağışlayan ve çok merhamet eden ancak O’dur.» dedi.” (Yûsuf, 97-98)
* * *

Kur’ân-ı Kerim’de ismiyle müstakil bir sûre bulunan Lokman -aleyhisselâm- da oğluna şöyle nasihat eder:
“Lokman oğluna öğüt vererek: «Yavrucuğum!.. Allah’a ortak koşma! Doğrusu şirk büyük bir zulümdür, demişti.”
“Biz, insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun için) önce bana, sonra da ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak banadır.”
“Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm.”
“(Lokman, öğütlerine devamla şöyle demişti): «Yavrucuğum!.. Yaptığın iş (iyilik veya kötülük), bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde yahut derinliklerde bulunsa, yine de Allah onu (senin karşına) getirir. Doğrusu Allah, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.»”
“Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar azmedilmeye değer işlerdir.”
“Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez.”
“Yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.” (Lokman, 13-19)


__________________
Dünyayı Güzellik Kurtaracak.
Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey...
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Seleme 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Üniversiteli Bayanla Geçinme Sanatı İslamda Kadın ve Erkek mehmet akif2 20 9592 20 Mayıs 2009 19:42
Üniversiteli Erkekle Geçinme Sanatı İslamda Kadın ve Erkek mehmet akif2 1 2426 20 Mayıs 2009 19:35
A.Hakan'dan Döneklik Konferansı Serbest Kürsü kurtmehmet 4 2356 10 Mayıs 2009 20:54
Hanefi Mezhebi: İslamda Kazanç Zekat-İnfak Seleme 0 2309 19 Nisan 2009 04:52
Hanefi Mezhebi: Alışveriş İlmihal Bölümü Seleme 0 2388 19 Nisan 2009 04:51

Alt 08 Mayıs 2008, 21:29   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:48
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Kuran-ı Kerimde Babalar ve Çocukları


Allah razı olsun seleme editörüm..
Bilinmesi gereken bir konu
Alıntı ile Cevapla
Alt 14 Şubat 2022, 02:15   Mesaj No:3
Medineweb EDİTÖRÜ
Kara Kartal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: Kara Kartal isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 59105
Üyelik T.: 03 Şubat 2018
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Mesaj: 4.023
Konular: 482
Beğenildi:3734
Beğendi:4392
Takdirleri:26295
Takdir Et:
Standart

Süleymân, Dâvûd’a vâris oldu ve dedi ki: «Ey insanlar! Bize kuş dili öğretildi ve bize her şeyden (nasipler) verildi. Doğrusu bu, apaçık bir lutuftur.” (en-Neml, 16)

Biz Dâvûd’a Süleymân’ı verdik. Süleymân ne güzel bir kuldu! Doğrusu O, dâimâ Allâh’a yönelirdi.” (Sâd, 30)


Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Babalar ve Kızları Arasındaki Tılsımlı Bağ Mihrinaz Çocuk ve Aile Sağlığı 4 24 Ekim 2022 01:46
Kuran-ı kerimde zikredilen ve efendimizin tavsiye ettiği besinler gökçen0421 Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp 3 03 Ekim 2018 15:43
babalar günü alpert Soru Cevap Arşivi 3 15Haziran 2012 20:13
Babalar günü..babalar ağlıyor.. kurtmehmet Serbest Kürsü 0 20Haziran 2010 20:25
Kuran'i Kerimde İman Ayetleri İmamHüseyin Kur'ân-ı Kerim Genel 0 09 Nisan 2009 13:18

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.