|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Belgin,Açılış Tarihi: 09Haziran 2008 (08:35), Konuya Son Cevap : 26 Temmuz 2023 (01:30). Konuya 7 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
09Haziran 2008, 08:35 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 7 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Bakara suresi_giriş Bakara suresi_giriş Mushaf’taki sıralamaya göre ikinci, nüzûl sırasına göre 87, uzun sûreler bölümünün de ilk sûresidir. Âyetlerinin sayısı 286 olup Medine’de nâzil olmuştur. “Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla” Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir. Salât ve selâm Allah’ın Ra-sûlüne, âline ve as*habına olsun. Rab-bimiz bizden kabul buyur. Çünkü Sen dualarımızı işiten ve her şeyi hakkıyla bilensin. Rasulullah Efendimizin Medine’ye hicretinden sonra ilk inmeye başlayan sûre Bakara sûresidir. Bununla beraber en son tamamlanan sûre de yine Bakara sûresidir. Az önce ifade ettiğimiz gibi Medine’de inmeye başlayan Bakara sûresi Mekke’de gelen Fâtiha sûresinin hemen arkasına yerleştirilmiştir. Fâtiha sûresi: "Ya Rabbi bizi doğru yola, sırat-ı müstakime ulaştır!" Diye bitiyordu. Bakara sûresi de: "Ey Muhammed müjdeler olsun! Sana iki nûr verildi ki onlar senden önce hiçbir peygambere verilmemiştir. Bunlardan biri Fâtihat’ül kitap diğeri de Bakara sûresinin son âyetleridir. "Bu bir kitaptır ve hidâyettir" Diyerek söze başlıyor. Bizim Fâtiha’daki talebimizin cevabı olan bir ifadeyle başladığı için sûre buraya yerleştirilmiştir diyoruz Al-lahu âlem. Sûreyle alâkalı meleğin Rasulullah’a şöyle dediği rivâyet edilir: (Müslim: Misafirîn, Nesâî: İftitah 25) Bundan ötürüdür ki bu sûrenin bir başka adı da "Âyet’el Kürsî" sûresidir. Biliyoruz ki Kur’an-ı Kerîmin sûreleri genellikle ya belli bir kıssanın, ya özel bir ismin, ya da sûrede kendisine dikkat çekilmek istenen özel bir konunun adıdır. Meselâ Âl-i İmrân sûresi, Nisâ sûresi, Kehf sûresi, İsrâ sûresi gibi sûreler başlıklarının sembolize ettiği konuları kapsamaktadır. Sûrenin muhtevasına, şöyle genel olarak bir göz atacak olursak: Sûrenin ilk girişi Kur’an’ı bir kulluk ve hidâyet kitabı olarak ilan eder. Sanki Fâtiha sûresindeki bizim: Bakara sûresinin adı da sûrenin 67,73 âyetlerinde geçen Hz. Mûsâ ile kavmi arasında cereyan eden bir diyaloga yer veren Bakara kıssasından alınmıştır. Fakat bu isim sûrenin konusunu, muhtevasını bildirmek amacıyla verilmiş bir isim değildir. Ve bu isim, Bakara ismi nasıl ki Ali, Veli gibi isimler başka dillere tercüme edilemediği gibi inek veya buzağı şeklinde de tercüme edilemez. Belki de İsrâil oğullarının bu inek hadîsesi sadece bu sûrede anlatılmış olduğundan sûreye bu isim verilmiştir, diyoruz. Sûrenin “Senâm ve Zehra” diye iki adı daha vardır. Allah’ın Rasûlü: "Her şeyin bir senâmı (zirvesi) vardır. Kur’an’ın zirvesi de Bakaradır” Buyurur. Yine başka bir hadislerinde de: "İki zehrayı çok çok okuyun! Bunlardan biri Bakara, diğeri de Âl-i İmrân’dır." Buyurur. Demek ki eğer Kur’an’ı canlı bir cisme benzetirsek Fâtiha sûresi bunun başını, Bakara sûresi gövdesini, diğer sûreler de öteki uzuvlarını teşkil edecektir. "Ya Rabbi, ne olur bize sırat-ı müstakimini göster! Bizi hidâyet yoluna iletiver ya Rabbi!" (Fâtiha 6) Şeklindeki duamızın, talebimizin cevabı olarak Rabbimiz, karşımıza kitabını serip: “Kullarım! Gerçekten hidâyet, gerçekten doğru yol istiyorsanız, işte kitabım! İşte hidâyet! Haydi buyurun onunla beraber olun!” Buyurarak kitabını hidâyet ve kulluk kitabı olarak ilan eder. Ve ardından da hemen imanın temellerini ortaya koyar. Allah’a, peygambere, peygamberliğe, âhirete, öldükten sonra tekrar dirilmeye olan inancı belirler. Ve bu inançla alâkalı olarak, insanları kabul etme ve reddetme hususunda üç gruba ayırır: Müminler, kâfirler ve münâfıklar. Sonra Hz. Adem’in yeryüzünde Allah’ın halîfesi olarak tayin edilmesi, Hz. Adem’in cennetteki hayatı, şeytanın saptırmalarına kapılması, buna bağlı olarak cennetten çıkarılması, sonra tevbe edip Allah’a iltica etmesi, tevbesinin kabul ediliş olayı anlatılarak Adem soyunun hidâ*yette olabilme ve kalabilme yolları gösterilmiştir. Daha sonra hidâyete dâvet, özellikle İsrâil oğullarına yöneltilir. Ve uzunca İsrâil oğulları kıssası söz konusu edilir. Kur’an, Mekke’de genellikle İslâm’ı bilmeyen cahil Kureyş müşriklerine hitap ediyordu. Fakat Medine’de Allah’ın birliği, peygamberlik, âhiret, melekler gibi inançlara âşina olan yahudilerle de ilgilenmeye başladı. Bunlar Allah’ın Peygamberi Hz. Mûsâ’ya ve ona indirilen vahye inandıklarını söylüyorlardı. Ve ilke olarak onların yolu da Hz. Muhammed Aleyhisselâm’ın öğrettiği yolun, İslâm’ın aynısı idi. Fakat yüzyıllardan beri yollarını kaybetmişler, kitaplarını tahrif edip, dini birtakım âdetler manzumesi haline getirmişler, sapmışlar, sapıtmışlar ama, hayatlarından da memnun görünen insanlardı. Nitekim yıllar yılı kendilerini düzeltmek için gelen elçilerin hiç birisini kabule yanaşmamışlar ve üstelik onların baş düşmanı kesilmişlerdi. Bir de “Müslüman” adını bırakıp kendilerine “yahudi” adını takmışlar ve dini İsrâil oğullarının tekeline almışlardı. İşte bakıyoruz ki; sûrenin üçte birine yakın bir bölümünün, İsrâil oğullarına hitap ettiğini görüyoruz. Sûrede onların ahlâken bozulmaları, dinden sapmaları ve sapıklık noktaları vurgulanır. Yahudilerin Rasûl-i Ekrem’e ve onun getirdiği hidâyete tabi olmalarının kendileri hakkında çok hayırlı olacağını anlatmak üzere, tarihte yaşanmış pek çok hadîseye değinilmiş, yahudilerin Kuran’ı kabul edenlerin ilki olmaları istenmiştir. Çünkü Hz. Muhammed’e indirilen kitabın Hz. Mû-sâ’ya indirilenin aynısı olduğu ısrarla beyan edilmiştir. Yine Mekke’de genellikle İslâm’ın ana ilkelerini tebliğ etmek ve müminleri iman ve ahlâk yönünden eğitmeyi hedefleyen Kur’an’ın, Medine’de tüm Arabistan’dan toplanıp İslâm devletini kuran insanların kurdukları bu devletin sosyal, kültürel, ekonomik, siyasal ve hukukî problemlerine de değinmeye başladığını görüyoruz. Bir de Medine’de, bu yeni dönemde, Mekke’de pek rastlanılmayan yeni bir insan tipi ortaya çıktı. Münâfikûn grubu zuhur etti. Münâfık, Medine toplumunda görülür. Mekke’de münâfık yoktur. İslâm’ın ve müslümanların zayıf olduğu bir toplumda münâfıklığa gerek de yoktur. Kâfir, böyle bir toplumda kâfirliğini gizleme zarureti duymaz. Ama Medine toplumunda, yâni İslâm’ın ve müslümanların güçlü olduğu toplumlarda kâfir, ya korkusundan, ya da menfaatlerini kaybetmemek için müslüman görünme zaruretini duyabilir. Evet, Medine’de münâfıklar vardı. Bunlar: a- Ya İslâm’ı içerden yıkmak için İslâm’a girmiş görünen kişilerdi. b- Ya da çevreleri müslümanlar tarafından sarıldığı için ve dünyevî menfaatlerini kaybetmeme endişesiyle müslüman görünen insanlardı. Bunlar aslında düşmanlarla da münâsebetlerini sürdürüyorlardı. Gerek Medine’de için için İslâm’a ve Müslümanlara düşmanlık besleyen yahudilerle, gerek Mekke müşrikleriyle, gerekse dış dünyada başka din ve inanç mensuplarıyla diyalog halinde idiler. c- Bazıları da İslâm’ın gerçekliğine tam kani olamamış, tam tatmin olamamış, ama kabileleriyle birlikte mecburen müslüman olmuş kimselerdi. İşte Bakara’nın nazil olduğu dönemde her türden münâfıklar da türemeye başlamıştı. Bu yüzden Cenab-ı Hak bu sûrenin içinde münâfıkların özelliklerine dikkat çekmekte ve onlarla ilgili tâlimatlar beyan etmektedir. Daha sonra yahudiler ataları olarak çok değer verdikleri ve Peygamber olarak kabul ettikleri Hz. İbrahim’e verilen hidâyetin aynısını getiren ve onun torunu ve izleyicisi olan Hz. Muhammed Aley-hisselâm’a tabi olmaları konusunda tekrar tekrar uyarılır. Hz. İbrahim ve onun Kâbe’yi inşa edişi ve İslâm toplumunun kıblesi olarak Kâbe ve İbrahim ilişkisi anlatılır. Daha sonra tüm bu uyarılara rağmen hakkı kabule yanaşmayan İsrâil oğullarından liderliğin alınıp müslümanlara verildiğini beyan edercesine kıblenin, Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’dan alınıp Mekke’deki Mescid-i Haram’a çevrildiği ilan edilir. Daha sonra liderliği üzerine alan bu ümmetin, bu ağır sorumluluğu kaldırabilmesi için onlara pratik çözümler sunulur. İslâm ümmetini ahlâken eğitmek için namaz, oruç, zekât, hac ve cihad gibi emirler farz kılınıyor. Müminler Ulü’l emre itaat etme, âdil olma, verdikleri sözde durma, anlaşmalarına sâdık kalma, mallarını Allah yolunda harcama konularında teşvik ediliyor. Diğer taraftan ümmeti bozulup dağılmaktan korumak üzere içki, kumar, fâiz gibi pisliklerin de yasaklandığını görüyoruz. Daha sonra sûrenin başında olduğu gibi son bölümlerinde de imanın temel ilkeleri bir daha tekrarlanıyor ve en son müslümanların İslâm’ı tebliğde çektikleri güçlükler sebebiyle, o sıralarda çok muhtaç oldukları bir dua ile sûre tamamlanıyor.
__________________ Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir. Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30. |
Konu Sahibi Belgin 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Ben Sana Gül Diyemem | Hz.Muhammed(s.a.v) | Belgin | 0 | 2481 | 29 Eylül 2009 10:25 |
Bir evliyayı vesile ederek dua edilirmi? | Soru Cevap Arşivi | Kara Kartal | 21 | 11221 | 24 Eylül 2009 10:38 |
Mahşerde âzâlarımızın konuşması | Soru Cevap Arşivi | KuM TaNeSi | 1 | 2698 | 17 Eylül 2009 16:06 |
Zekâtını vermeyenlere ibrettir Sâlebe'nin servet... | Zekat-İnfak | dua dilencisi | 1 | 2311 | 17 Eylül 2009 10:56 |
Yaşlı kadınların tesettürü... | Tesettür Konuları | Belgin | 0 | 2739 | 07 Eylül 2009 09:26 |
21 Temmuz 2009, 12:22 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | RE: Bakara suresi_giriş Bakara suresi hakkında küçük anektodlar -Kur'an'ın en uzun suresi:286 ayet -Fatiha'da kulun Allah'tan istemiş olduğu duaya Allah'ın verdiği cevap:Bakara suresi -Ashab arasında Bakara suresini bilmek-bakara suresine vakıf olmak bir ayrıcalık,üstünlük vesilesi( Falanca sahabe" bakara sahibi" anlamında) -Mekke ortamından çıkıp Medine ortamına gelinmesinin göstergesi -Vahyin yeni ufuklara yelken açması,yeni toplum,yeni strateji,yeni hareket metodu -Mekke'de ummi toplumdan Medine-medeni topluma yol alış sürecinin başlangıcı -Tertip sırasında emredilen ilk ayet:Bakara-21:Allah'a kulluk edin -Tertip sırasında ilk yasaklanan eylem:Bakara-22 yani Allah'a şirk koşmamak -Kur'anın en uzun ayetinin olduğu sure (tam 1 sayfa) Bakara-282 (Borç ayeti) -Tevhidi anlatan en güzel ayet olan Ayetel kursinin olduğu sure -Medine islam devletinin temellerinin atıldığı sure -Medine Statukosunda etkin olan Yahudi ve Hristiyanlarla ilgili ayetlerin indiği sure -Yahudi ve Hristiyanları yani ehli kitabı sorgulayıcı ve onlarla ortak noktalarda buluşmayı isteyen yani mutabakat zemini harcayan sure.Yani Peygamberini direk onlarla kıtal anlamında savaşa itmeyen bir sure. -Medine Toplumunda farklı insan tiplerinin özelliklerinin ortaya konulduğu sure: Müttaki-müminlerin özellikleri Münafıklar (direk münafık olarak geçmez) özellikleri,hayatlarındaki gitgelleri,çelişkileri Ehli Kitab'ın özellikleri,yanlış anlayışları -İlk insan Hz.Adem'in yaratılışı ile ilgili bilgiler.Çünkü muhatab toplum bu konuda bilgi sahibi -Tevhid Önderi İbrahim a.s'ı Yahudi ve Hristiyanların sahiblenmeleri,kendilerine maletmeleri -israiloğullarına gelen peygamberler hakkında kısa bilgiler -Kıble değişimi olayı -Musa a.s kıssasından geniş olarak bahsedilmesi -Süleyman a.s kıssasına değinilmesi -Ramazan-oruç ,hacc gibi ibadetlerden bahsedilmesi -Şeytanın pislikleri olarak bahsedilen amellerin yasak kılınması -Evlilik-boşanma gibi hukuktan bahsedilmesi -Davud a.s'dan bahsedilmesi -İnfak gibi ayetlerin çok olması -İnsanın günlük hayatında karşılaştığı sorunlara çözüm bulan ve buna benzer konuların işlendiği önemli bir sure |
21 Temmuz 2009, 12:27 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | RE: Bakara suresi_giriş Bunlarda benim fizilal okurken bakara suresi ile ilgili aldığım notlar: Bakara Suresi İlk 10 Ayet 1-Bakara suresi, Medine-i Münevverede İslam çağrısını, ve karşısındaki İsrailoğullarını tavırlarını, İslam dini esasları üzerinde büyüyen, islam toplumuna ve onun resule karşı tutumları ele alınırken yahudilerin münafıkların müşriklerin kurdukları sıkı işbirliği bunun etkileri anlatılır... 2-Yahudilerin Hz.İbrahim a.s yolundan ayrılmaları anlatılır. 3-Hicret hazırlığı ve sebebi 4-Mekkedeki müşriklerin baskısı yüzünden İslamı seçme durumu engellenmesi. 5-Kabenin bakımı ve korumasında görevli peygamber efendimizin akrabalarının bile mücadele etmesi... 6-Müslümanların ancak hicret sayesinde inançları doğrultusunda yaşamaları zafere ulaşması mümkün olacaktı... 7-Aynı zamanda habeşistanada hicret olmuştur. 8-Bu hicret edenler arap kabilelerinin önemli kişileri idi.Bu nedenle kabilelerinde sarsıntı meydana geliyordu. 9-Güvenli yer bulmakta habeşistana hicretin önemli sebebidir. 10-Taife giden peygamber efendimizi taşlamışlardır. 11-I. ve II.Akabe biatı yapılmıştır. 12-Biat olayı;Peygamberimizin mekkede hazrec kabilesine islamı anlatıp onların müslüman olmasıi ertesi yıl tekrar gelip müslüman olmaları karşısında şart olarak peygamberimizin malınızı ve canınızı korduğunuz gibi benide koruyun demesi BÜYÜK AKABE BİATI'dır...onlarda kabul etmişlerdir. 13-Medinede münafıklık başlangıcı (Genel başlık) 14-Medine yahudileri(Genel başlık) 15-Yahudiler, Evs ve hazrec kabileleri birbirine düşman olmasından faydalanmışlardır.İslam gelince bu düşmanlık ortadan kalktı ve yahudiler İslamı hedef almaya başladılar. 16-Yahudilerin peygamberimize düşmanlık etme sebebi son peygamberin arap olması ve kazandığı başarılar. 17-Üç grup insan Müslüman Kafir Münafık (Genel başlık) 18-Kuranda bu üç grup anlatıldıktan sonra bütün insanlar birinci gruptan olmaya davet ediliyor. 19-Elif Lam Mim:Kuran böyle harflerden meydana gelmiş olduğunu bildirerek meydan okuması belirtilmektedir. 20-Muttakilerin gaybe inanması bütün hayatının temel değerlerini oluşturduğu görülmesi. 21-Gaybe iman insanın yükselme merdiveninin ilk basamağıdır.. 22-İnfak, zekatı sadakayı ve iyilik olarak gerçekleştiren her yardımı içine alan bir kavramdır. 23-Kafirlerin özellikleri gözlerine perde çekildiği belirtilmektedir. 24-Münafıkların bozgunculuğu ikiyüzlülüğü anlatılmaktadır. Bakara Suresi 20.Ayetten İtibaren (Özet) 1-Şirk kavramı ve müşriklerin durumu(Genel başlık) 2-Kuran meydan okuyor, bir benzeri getirilemez..(Genel başlık) 3-Allahı inkar etme yaşam verme tekrar öldürme(Genel başlık) 4-Kuran kıssaları(Genel başlık) Bakara Suresi 30.Ayetten İtibaren (Özet) 1-Hz.Adem kıssası(Genel başlık) 2-Allah halifelik gibi ağır bir görevi yerine getirmesi için kainatı yeni varlığına teslim ediyor. 3-Allah insana yeryüzünü teslim ederken nesnelere isim verme ve onları sembolize etmiştir. 4-Allah hz.ademe bu isimleri öğrettikten sonra bir takın nesneler önüne getirdi.Melekler bilemedi ve acizliklerini, bilmediklerini itiraf ettiler. 5-İblis melek değildir lakin onlarla yaşamaktaydı. 6-İblis cin taifesindendir. 7-Hz.adem ve hz.havvaya ağaca yaklaşmamaları emredildi. 8-Bu ağaca dokunulmamasının istenmesi insanı diğer varlıklardan hayvanlardan ayran iradenin ahdine bağlı kalmada gösterdiği sabır ve tahammülü ifade etmektedir. 9-Şeytan onları kandırdı ve cennetten çıkarıldılar. 10-Allah meleklere ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti bundanda anlaşılacağına göre jz.daha işin başlangıcında yeryüzünde yaşamak üzere alınmıştı(yaratılmıştı) O halde yasak ağaç nerdeydi yeryüzünde yaşamak üzere yaratıldığıına göre buraya indirilişi nereden olmuştu.Bu deneme halife olarak insanın yetiştirilmesi ve hazırlanması için yapılmıştır. Bakara Suresi 40.Ayetten İtibaren (Özet) 1-İsrailoğulları kıssası(Genel başlık) 2-İlahi nimeti değerlendirmeleri(Genel başlık) 3-İşkenceden onları Allahın kurtarması(Genel başlık) |
22 Aralık 2009, 00:25 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | RE: Bakara suresi_giriş
Sanki Fâtiha sûresindeki bizim: "Ya Rabbi, ne olur bize sırat-ı müstakimini göster! Bizi hidâyet yoluna iletiver ya Rabbi!" (Fâtiha 6) |
28 Kasım 2013, 16:58 | Mesaj No:5 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Cevap: Bakara suresi_giriş rabbim ebeden razı olsun
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
12 Mayıs 2023, 11:47 | Mesaj No:6 | |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | Alıntı:
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." | |
14 Mayıs 2023, 00:48 | Mesaj No:7 |
6.İnnellezîne keferû sevâun aleyhim e enzertehum em lem tunzirhum lâ yu'minûn(yu'minûne). 7.Hatemallâhu alâ kulûbihim ve alâ sem'ıhim, ve alâ ebsârihim gışâvetun, ve lehum azâbun azîm(azîmun). 8.Ve minen nâsi men yekûlu âmennâ billâhi ve bil yevmil âhıri ve mâ hum bi mu'minîn(mu'minîne). 9.Yuhâdiûnallâhe vellezîne âmenû, ve mâ yahdeûne illâ enfusehum ve mâ yeş'urûn(yeş'urûne). 10.Fî kulûbihim maradun, fe zâdehumullâhu maradâ(maradan) ve lehum azâbun elîmun bi mâ kânû yekzibûn(yekzibûne). 11.Ve izâ kîle lehum lâ tufsidû fîl ardı, kâlû innemâ nahnu muslihûn(muslihûne). 12.E lâ innehum humul mufsidûne ve lâkin lâ yeş'urûn(yeş'urûne). 13.Ve izâ kîle lehum âminû kemâ âmenen nâsu kâlû e nu'minu kemâ âmenes sufehâu, e lâ innehum humus sufehâu ve lâkin lâ ya'lemûn(ya'lemûne). | |
26 Temmuz 2023, 01:30 | Mesaj No:8 |
Haddini bil! Ben senin babanım! Ben olmasam hayata bile gelemezdin nankör! İbrahimin sözünü zikretti: Beni yaratan O'dur! Öyle miii? Söyle bakalım, nereye gideceksin? Nereye gideceksin! Yol bilmez iz bilmezsin!!! İbrahim'i andı tekrar ve zikretti: Bana hidayet eden, yol gösteren O'dur. Kapıya yöneldi: Eğer çıkarsan sana zırnık koklatmam! Kuruş yollamam duydun mu!? Ne yiyecek, ne içecen? İbrahimi andı ve zikretti: Bana yediren ve içiren O'dur Ya yedirip içirmezse, yolda düşüp kalırsan. Başına bi iş gelirse? Hasta olursan? Kim bakacak sana!? Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur Ya vermezse? Ya iyileştirmezse? Ya ölürsen? Beni öldürecek, sonra Diriltecek olan O'dur. Ya diriltince azap ederse? Din günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum da O'dur. Teslimiyetle çıktı kapıdan. Kalbi selîm. | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Bakara Süresini İnceliyorum. | YASEMİN ATAMAN | Sorularla Sureleri Tanıyalım | 33 | 04 Mart 2016 17:27 |
Kıble Meselesi (bakara 142-152) | Medineweb | Kur'ân-ı Kerim Genel | 0 | 02 Mayıs 2011 15:19 |
BAKARA 168...AYETLERİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ... | HALUK GÜMÜŞTABAK | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 05 Ekim 2009 00:08 |
BAKARA 78 VE 79. AYETLERİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ. | HALUK GÜMÜŞTABAK | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 04 Ekim 2009 12:46 |
Bakara Suresi | Verda_Naz | Hadis-i Şerif | 3 | 24 Kasım 2008 00:58 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|