Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KUR'ÂN-I KERİM.::. > Kurân-ı Kerîm > Kur'ân-ı Kerim Genel

Konu Kimliği: Konu Sahibi NUR,Açılış Tarihi:  18 Mart 2009 (23:50), Konuya Son Cevap : 18 Mart 2009 (23:50). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 18 Mart 2009, 23:50   Mesaj No:1

NUR

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:NUR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 127
Üyelik T.: 10 Eylül 2007
Arkadaşları:4
Cinsiyet:
Memleket:ankara
Yaş:32
Mesaj: 1.805
Konular: 527
Beğenildi:30
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Vahyin Başlangıcı Ve Geliş Çeşitleri

Vahyin Başlangıcı Ve Geliş Çeşitleri

Vahyin Başlangıcı:


İlk vahiy geldiğinde Rasulullah 40 yaşında idi (610). Kur’an, Ramazan ayında Kadir gecesinde Pazartesi günü indirilmiştir. Kur’an, Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına toptan indirilmiştir (inzal). Oradan Cebrail vasıtasıyla Rasulullah’ın kalbine 23 yıl içerisinde ihtiyaca göre, aralıklı olarak, parça parça indirilmiştir (tenzil).[126]

Rasulullah kırk yaşına geldiği sırada daha çok yalnızlığı sevmeye başlamıştı. Zaman zaman Hira mağarasına giderek orada kendi gönlünce Allah’a ibadet ederdi. Nihayet Hira mağarasında bulunduğu bir gece kendisine vahiy gelmeye başladı. Melek Rasulullah’a şöyle dedi:

“Yaratan Rabbinin adıyla oku. O insanı kan pıhtısından yarattı. Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir. O kalemle öğretti. İnsana bilmediğini öğretti.” (Alak: 96/1-5)

İşte bu ayetler, Rasulullah’a ilk nazil olan ayetlerdir. Bunlarla ona nebiliği bildirilmiş, fakat tebliğ emri henüz verilmemişti. Nazil olan bu ilk ayetlerden sonra bir müddet vahiy kesildi. Vahyin gelmediği bu döneme fetreti vahiy denmektedir. Fetreti vahiy döneminin üç yıl veya kırk gün olduğu rivayet edilmektedir. Bundan sonra tekrar vahiy gelmeye başladı ve devam etti. Fetreti vahiyden sonra ilk gelen ayetler ise şunlardır:

“Ey örtüsüne bürünen, kalk uyar. Rabbini tekbir et. Elbiseni temizle. Kötülükten kaçın. Yaptığın iyiliği çok görme. Rabbin için sabret.” (Müddessir: 74/1-7)

İlk nazil olan Alak suresinin beş ayetiyle Rasulullah’ın nübüvveti, fetretten sonra ilk olarak gelen Müddessir suresinin yedi ayetiyle de risaleti başlamıştır. Rasulullah (s.a.v.) Allah’tan gelen vahyi hiçbir artırma ve eksiltme yapmaksızın –hatta kendisini uyaran, tehdit eden ayetleri dahi- olduğu gibi insanlara tebliğ etmiştir.

“Eğer o bize karşı bazı sözleri uydurup-söylemiş olsaydı. Muhakkak onun sağ elini çekip-alıverirdik. Sonra onun can damarını elbette keserdik. O zaman, sizden hiç kimse araya girerek bunu kendisinden engelleyip-uzaklaştıramazdı.” (Hakka: 69/44-47)

Zemahşeri şöyle diyor: “Bunun manası şudur: Şayet söylemediğimiz bir şeyi söylediğimizi iddia etse, kralların kendilerine karşı yalan söyleyeni, azab çektirmek ve ondan intikam almak gayesiyle eziyet ede ede öldürdükleri gibi, biz de onu öylece öldürürüz.”[127]

Rasulullah (s.a.v.) Kur’an ile karışmasın diye başlangıçta kudsi hadislerin bile yazılmasına karşı çıkmıştır. Daha sonra böyle bir endişe kalkınca bazı sahabelere yazılması için izin vermiştir.[128]



4) Vahyin Geliş Şekilleri:


Allah’ın, insan topluluklarıyla bir nevi konuşması sayılabilecek kurumsal vahyi, direkt değil bir başka elçi aracılığıyla gerçekleşir. Canlı ve cansız varlıklara bildirilen vahyin iki boyutu, -vahyin kaynağı Allah ve onu alan canlı veya cansız varlık- vardır. Rasullere bildirilen vahyin ise Allah, vahy meleği, rasul ve onların tebliğ ettikleri insanlar olmak üzere dört boyutu vardır.[129]

Kur’an’ın bildirdiğine göre Allah insanlarla üç şekilde konuşmaktadır: Ya Allah sözünü kulunun kalbine düşürür, ya ağacın arkasından Musa’ya nida ettiği gibi perde arkasından kuluyla konuşur veya bir melek vasıtasıyla konuşur.

“Kendisiyle Allah’ın konuşması bir beşer için olacak değildir; ancak bir vahiy ile ya da perde arkasından veya bir elçi gönderip kendi izniyle dilediğine vahyetmesi başka.” (Şura: 42/51)

İşte rasullere gelen vahiyler, genel anlamda bu ayette belirtilen şekillerde olmuştur. Hadislerden ve sahabelerin sözlerinden çıkarılan bilgilere göre Rasulullah’a vahyin geliş şekil ve tarzları şöyledir:

1) Sadık Rüya: Vahyin ilk geliş şekli olup, Rasulullah’ın uyku halinde gördüğü ve sabah aydınlığı gibi apaçık gerçekleşen rüyalarıdır. Aişe’nin (r.a.): “Rasulullah hiç bir rüya görmezdi ki sabah aydınlığı gibi çıkmasın.”[130] sözleri vahyin bu çeşidine işaret etmektedir. İbrahim’in (a.s.) oğlu İsmail’i kestiğine dair gördüğü rüya olayı ve bu rüyayı gerçekleştirme girişimi, rasullerin uykuda gördükleri salih rüyanın, uyulması gereken bir vahy olduğuna delalet etmektedir.[131]

2) Meleğin görünmeden Allah’ın sözünü Rasulullah’ın kalbine düşürmesi şeklinde gelen vahiy: Rasulullah’a en zor gelen vahiy şekli bu idi. Zil ve çan sesine benzer bir ses duyardı. Bu ses devam ettiği müddetçe titrer ve hitabın heybetinden korkardı. Ses kesildiği zaman, Rasulullah vahyolunan sözleri kavramış olurdu. Tevhid, tehdit, vaad ve uyarıyı ihtiva eden ayetler bu şekilde gelirdi. Aişe’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Haris ibn Hişam’ın vahyin gelişi hakkındaki sorusuna Rasulullah şöyle cevab vermiştir:

“Bazen bana zil (çıngırak) sesi gibi gelirdi ki, benim için en ağırı budur. Benden ayrılınca ne dediğini anlamış olurum. Bazen de melek bir erkek şeklinde bana gelir, konuşur, ben de onun dediğini anlamış olurum.”[132]

Böyle bir vahyin geliş anında Peygamber (s.a.s) titrer, terler ve rahatsız olurdu. İbn Abbas'tan rivayet edilen bir hadiste Rasûlüllah (s.a.s)'in âyetleri zabtetmekte zorluk çektiği dudaklarını kımıldattığı zikredilmektedir. Cenab-ı Allah, Peygamberine "Vahyi çabucak alması için dilini kıpırdatma, onu toplamak ve kıraatını sabit kılmak bize aittir. Öyle ise sana Kur'ân okununca sen onun kıraatına uy" (el-Kıyame, 76/16-18) uyarısında bulunmuştur. Bu âyetin nâzil olmasından sonra Rasûlullah Cebrail'i dinler, onun gidişinden sonra onun gibi okurdu.

3) Cebrail’in asli şekliyle görünüp ilahi emri duyurması şeklinde gelen vahiy: Cebrail bu şekilde iki defa görünmüştür. Birincisi risaletin başlangıcında Hira mağarasında meydana gelmiştir. Rasulullah bu dehşetli manzara karşısında dayanamayarak bayılmıştı. İkincisi de Mi’rac gecesi Sidretü’l-Münteha’da olmuştur. Fakat artık Rasulullah, böyle şeylere alışık olduğu için bu defa önceki gibi sarsılmamıştı.

4) Cebrail’in insan şeklinde görünerek getirmiş olduğu vahiy: Bu tür vahiy, Rasulullah’a en kolay geleni idi. Çoğu zaman Cebrail sahabeden Dıhye’nin suretinde görünerek gelirdi. Rasulullah şöyle buyurdu: “Bazen bana delikanlı suretinde gelirdi.”[133]

5) Cebrail’in görünmeden, uyanık halde bulunan Rasulullah’ın kalbine ilka ettiği vahiy: Bu bir ilham değil, vahiydir. Şu hadis bu tür vahyi anlatmaktadır:

Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“Ruhu’l-Kudüs, kalbime hiçbir nefse rızkını tüketmeden ölmeyecek, diye üfledi. O halde Allah’tan korkun, rızkı güzel, meşru yoldan arayın.”[134]

Ruhu'l-Kudüs, Cebrail'dir. Cebrailin göründüğü hakkında bir delil yoktur. Hadisten de, meleğin görünmeden vahyi ilka ettiği anlaşılmaktadır.

6) Rasulullah uyanık iken doğrudan doğruya veya perde arkasından Allah’ın kelamını duyması şeklindeki vahiy: Bu tür vahye Rasulullah, Mi’rac gecesinde mazhar olmuştur. Namazın farz olması ve Bakara suresinin son üç ayeti vasıtasız olarak bu şekilde vahyedilmiştir.[135]

“Andolsun ki onu diğer bir defa da Sidretü’l-Mühteha’nın yanında gördü.” (Necm: 53/12)

"Allah Musa ya da hitab ile konuştu" (en-Nisa, 4/164).

7) Cebrail’in, Rasulullah uykuda iken getirdiği vahiy: Müslim’in Sahih’inde Enes’den rivayet edilen hadiste geçtiği üzere Kevser suresi bu şekilde nazil olmuştur.

Rasulullah’ın yukarıda belirtilen vahiy şekillerinden almış bulunduğu vahiylerden ekserisi ayetler, bir kısmı ise kudsi hadisler ve hadisi şeriflerdir.

[136]
__________________
EN GÜZEL AŞK: ALLAH!
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi NUR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Hadîsi anlamak için nelere dikkat etmeli Hadis-i Şerif NUR 0 2585 10 Ağustos 2009 21:09
Allah Rızası İçin Hadis Uyduranlar/Medineweb Hadis-i Şerif Mihrinaz 1 2993 10 Ağustos 2009 21:07
18.HAFTANIN KONUSU:Çocuklar Dünya Hayatının Süsü... Hafta'nın Konusu NUR 1 2990 10 Ağustos 2009 00:05
35.Haftanın Misafiri Elifzişan Hafta'nın Misafiri kurtmehmet 11 6802 09 Ağustos 2009 23:35
Çocuklar Ümmetin Geleceğidir! Çocuk ve Aile Sağlığı NUR 0 2598 07 Ağustos 2009 23:03

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Üç Ayların Başlangıcı-Recep Ayı- Seleme Cuma-Bayram-Kandiller 7 08Haziran 2015 00:22
Vahyin Çeşitleri Nelerdir? NUR Kur'ân-ı Kerim Genel 0 18 Mart 2009 23:48
İslamın başlangıcı tevhit06 İslam/Dinler/Mezhepler 0 23 Ocak 2009 05:46
Ölümün Başlangıcı Verda_Naz Hadis-i Şerif 0 03 Aralık 2008 02:28
Vahyin Başlangıcı Huzurİslam Hadis-i Şerif 0 01 Aralık 2008 02:26

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.