|
Konu Kimliği: Konu Sahibi S Eyyubi,Açılış Tarihi: 22 Nisan 2009 (19:06), Konuya Son Cevap : 02 Kasım 2009 (01:03). Konuya 9 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
22 Nisan 2009, 19:06 | Mesaj No:1 |
Kuran'ı Anlayamayız Anlayışı Kuran'ı Anlayamayız Anlayışı Kuran'ı anlayamayız anlayışı/önyargısı, Kuranı anlamanın önündeki en büyük engellerden biridir. Kur'an a karşı, böyle bir anlayışa sahip olmaktan daha büyük bir yanlış olamaz. Adeta, Kuranın bütün işlevini sıfıra indirgeyen, insanla Kuran arasındaki bütün ilişkileri koparan, aklı donduran ve Kuran anlaşılmamaya mahkum eden bu anlayış değişmedikçe Kuran'ı anlamak mümkün olmayacaktır. Kuran'ın anlaşılır ve açık bir kitap olduğunu söyleyen Allaha rağmen, "biz bu kitabı anlayamayız" düşüncesine sahip olanlar, bilinçsizce Allah'a iftira etmektedirler. Allah, kendisine bu tür iftirada bulunanları zalim olarak nitelendirmektedir: "Allah'a karşı yalan uyduranlardan daha zalim kim“. Kur'an kendisinin açık ve anlaşılır bir kitap olduğunu şu ayetlerle açıklamaktadır: فَإِنَّمَا يَسَّرْنَاهُ بِلِسَانِكَ لِتُبَشِّرَ بِهِ الْمُتَّقِينَ وَتُنذِرَ بِهِ قَوْمًا لُدًّا (97) "Biz bu Kuran'ı Allah'a karşı gelmekten sakınanları müjdelemen ve inatçı milleti uyarman için senin dilinde indirerek kolaylaştırdık" (19 Meryem-97) وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْاٰنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِن مُّدَّكِرٍ(17) "Andolsun ki Kur'an'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık* Öğüt alan yokmudur?' (54 Kamer -17) إِنَّا أَنزَلْنَاهُ قُرْآنًا عَرَبِيًّا لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ (2) "Biz onu anlayasınız diye, Arapça bir Kur'an olarak indirdik" (12 Yusuf- 2) وَقَالَ الَّذِينَ لاَ يَعْلَمُونَ لَوْلاَ يُكَلِّمُنَا اللَّهُ اَوْ تَأْتِينَاۤ اٰيَةٌ كَذٰلِكَ قَالَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ مِثْلَ قَوْلِهِمْ تَشَابَهَتْ قُلُوبُهُمْ قَدْ بَيَّنَّا اْلاٰيَاتِ لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ (118) Bilmeyenler dediler ki: Allah bizimle konuşmalı ya da bize bir ayet (mucize) gelmeli değil miydi? Onlardan öncekiler de işte tıpkı onların dediklerini demişlerdi. Kalpleri (akılları) nasıl da birbirine benzedi? Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere ayetleri apaçık gösterdik. " (2 Bakara - 118). وَلَقَدْ صَرَّفْنَا فِي هَذَا الْقُرْآنِ لِلنَّاسِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍ وَكَانَ الْإِنسَانُ أَكْثَرَ شَيْءٍ جَدَلًا (54) "Andolsun ki Biz bu Kur'an'da türlü türlü örneği gösterip açıkladık. İnsan amma da çok tartışıyor" (18 Kehf - 54). وَكَذَلِكَ أَنزَلْنَاهُ آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ وَأَنَّ اللَّهَ يَهْدِي مَنْ يُرِيدُ (16) | |
Konu Sahibi S Eyyubi 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Kuran'ı Anlayamayız Anlayışı | Kur'ân-ı Kerim Genel | Yitiksevda | 9 | 2746 | 22 Nisan 2009 19:06 |
22 Nisan 2009, 19:07 | Mesaj No:2 |
RE: Kuran'ı Anlayamayız Anlayışı
"İşte böylece Kuran'ı apaçık ayetler, olarak indirdik. Allah, şüphesiz, dilediğini doğru yola eriştirir'' (22 Hac - 16). وَلَقَدْ أَنزَلْنَا إِلَيْكُمْ آيَاتٍ مُبَيِّنَاتٍ وَمَثَلًا مِنْ الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلِكُمْ وَمَوْعِظَةً لِلْمُتَّقِينَ (34) "Andolsun ki biz size açık açık bildiren âyetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik." (24 Nur-34). وَلَقَدْ اَنْزَلْنَاۤ اِلَيْكَ اٰيَاتٍ بَيِّنَاتٍ وَمَا يَكْفُرُ بِهَاۤ اِلاَّ الْفَاسِقُونَ (99) "Andolsun ki, sana apaçık ayetler indirdik. Onları sadece yoldan çıkmışlar inkar eder" (2 Bakara - 99) الر كِتَابٌ أُحْكِمَتْ آيَاتُهُ ثُمَّ فُصِّلَتْ مِنْ لَدُنْ حَكِيمٍ خَبِيرٍ (1) "Elif lam, ra. Bu bir kitap'tır ki, hikmet sahibi, herşeyden haberi olan Allah tarafından ayetleri kesin kılınmış sonra da uzun uzadıya açıklanmıştır" (11 Hud - 1) "Bu indirip, hükümlerini kesinleştirdiğimiz suredir. Öğüt alasınız diye onda apaçık ayetler indirdik" (24 Nur - 1). "Doğrusu bu Kur'an sana ve ümmetine bir öğüttür, ondan sorumlu tutulacaksınız" (Zuhruf-44). "Biz o Kur'an'ı senin dilinle kolaylaştırdık ki düşünüp öğüt alsınlar" (44 Duhan - 58). "Böylece ayetleri uzan uzadıya açıklıyoruz ki, suçluların. yolu belli olsan" (6 Enam - 55) "îşte Rabbinin doğru yolu budur. Biz öğüt alanlar için ayetleri geniş geniş açıkladık" (6 En'am 126) "Elif, Lâm, Râ. Bunlar kitabın ve apaçık bir Kur'ân'ın âyetleridir. ' (15 Hîcr - 1). "Andolsun biz gerçekleri açıklayan ayetler indirdik. Allah dilediğini doğru yola iletir" (24 Nur-46). Kur'an'da bu ayetlere benzer daha birçok ayet bulunmaktadır. Bu ayetlerde de görüldüğü gibi Kur'an kendisinin anlaşılır olduğunu söyleyerek "Biz onu anlayamayız diyenleri yalanlamiş olmuyormu ? Öyle ya! Kuran mı doğru söylüyor , yoksa "onu anlayamayız" diyenler mi? Kur'an'ın ortaya koyduğu bu gerçeğe rağmen, "anlayamayız" anlayışını sürdürenler ancak akletmeyenlerdir. Akletmeden inanma ise "körü körüne" bir inanmadırki böyle bir inancın hiç bir değeri yoktur. Geçerli ve gerçek inanma, bilerek inanmadır. Zira Rabbimiz, kendisine körü körüne değil, bilerek inanmamızı istemektedir. | |
22 Nisan 2009, 19:07 | Mesaj No:3 |
RE: Kuran'ı Anlayamayız Anlayışı
Düsünmeli değilmiyiz; Allah anlayamayacağımız bir kitabı ne diye bize göndersin? Anlamadığımız bir kitabı gönderip te bizi sorumlu tutar mı hiç ? Bu Allah'ın adaletine yaraşır mı? Eğer öyle olsaydı ozaman anladığımız bir kitap olmadığı îçın „senin doğru yolunu öğrenemedik" demeye hakkımız olmaz mı? Allah Kullarına zorluk dilemediğine göre ne diye anlayamayacakları bir kitabı göndersin? Kur'an'ın ortaya koyduğu gerçek odur ki Allah biz kullarına, kitabını anlayacak düzeyde akıl vermiş, kitabını da aklımız düzeyinde anlaşılır olarak indirmiştir. Kur 'ani ancak aklı olmayanlar anlamaz. Aklı olmayanlar ise zaten sorumlu değildir. Kur'an'a tabi olunmadan Allah'a kul olunmaz; Allah'a kul olmak isteyen ise O'nun gönderdiği Kitab'ı bilmek zorundadır. Kitabı bilmek anlamayı, anlamak da okumayı gerektirir. Allah'a giden yolda Kur'an'ı hayatına rehber edinmeyen kimse serapları (din adına uydurulmuş bid'at ve hurafeleri) gerçek yerine koymuş olur. Serap ise sadece yanıltıcı bir görüntüdür. Serap ve gerçek birbirinden ne kadar uzak ve farklı şeyler ise Kur'an'a, Kur'anın yerine insanın rehberliğine sunulan şeyler de birbirinden o kadar farklı ve uzaktır. Ve seraplarla aldatılan Müslümanlar, Kur 'ana yönelmedikleri sürece bu aldanışın içinde yaşamlarını tüketeceklerdir. Kur'an adına ve fakat Kur'ansız bir hayatı yaşamanın çelişkisini anlamak/görmek ve bu gerçeği bütün bir insanlığa ulaştırmak ve Kur'anı yeniden Müslümanların rehberliğine geçirmek kurtu-luşumuz için tek yoldur. Evet, bizi Allah'ın dininden, Kur'an'dan ayırarak uzaklaştırdılar. O halde yeniden dine dönmek, dinî Allah'a has kılmak için Kur'an'a dönmeliyiz. Kur'an'dan daha iyi ve doğru rehber olmadığına göre Onun rehberliğine teslim olmalı değilmiyiz? Bir yandan Rehberimiz Kur'andır diyeceğiz diğer yandan da Onun içinde olanı bilme gereğini duymayacağız. Onu okuyup anlama çabası içinde olmadıkça bize asla rehberlik etmeyecektir .Çünkü, Onu rehber edinmenin şartı ne dediğini anlamaktır. Kur'an'ı anlayamayız anlayışını insanların düşüncesine yerleştirenlerin gerçek amacı, onları kendilerine bağımlı hale getirmektir. Uydurdukları, „her bir ayetin yüzlerce, binlerce anlamı olduğunu", Hz. Ali'nin, "bir tek besmeleden yedi deve yükü kitap olacak kadar anlam çıkarabileceğini söyledigini“ Ebu hanife'nin, „bilmediklerimi ayaklarımın altına koyarsam başını göklere değer" dedigini ve benzeri gibi yalanlarla hatta bu yalanlarıda böylesine şerefli alimlere mal ederek Müslümanları uyuttular. | |
22 Nisan 2009, 19:07 | Mesaj No:4 |
RE: Kuran'ı Anlayamayız Anlayışı
Müslümanlarla Kitap'ları arasına kurulan bu büyük tuzaktan akletmeden kurtulmak mümkün değildir. Bu tür yalanlarla güya islamı yüceltmek ve ne kadar degerli olduğnu anlatılmak istenmektedir. Oysa ki gerçek hiç te öyle değil. Böyle düşünmekle, iyi niyetli de olunsa yapılan şey Müslümanları Kur'an'dan uzaklaştırmaktır. Nasıl mı? şimdi düşünün Bir kimse , bütün yaşamını ilme vermiş olmasına rağmen yine de bilmediklerini ayaklarının altına koyduğu zaman başı göğe değdigine göre,bir besmelenin yedi deve yükü kitap dolusu anlamı olduğuna göre, 'biz kim , islamı ve Kur an'ı anlamak kim?' diye düşünmez miyiz? Büyük alimler bile „İslam bir deniz, bizim bîldiğimiz ancak ondan bir damladır“ dedîklerine göre, "O "âlimler denizden bir damla kadar onu bilebildiklerine göre, bizim islam'ı öğrenebilmemiz, anlayabilmemiz, mümkün mü ?" önyargısı ile ondan uzak durmazmıyız? Bu anlayışla alimIere uymaktan başka yol yoktur, „nasıl olsa onlar biliyorlar, bizede onlara uymak düşer" diyerek, Kur'an'ın yerine onların din anlayışlarına uymuş oluyoruz. Bu arada şununda altını çizelim. sahi bu ümmet neden parçalandi ve neden herkez kendi cematine uyarda bir diger cemate düşmanca bakar ? Böyle bir görüşe doğru demek, beraberinde şu soruları cevaplamayı da getirmektedir: Bu, islam'ı kişilerin tekeline vermek değil mi? Bu, kişiler sayısınca din ve kitabın ortaya çıkması demek değil mi? Bütün hayatımızı versek bile, bırakın tümünü, bir kısmını dahi anlama imkanımızdan yoksun olduğumuz bir dinden üstelik tümünden nasıl sorumlu olabilriz ? Bütün hayatını İslam'ı öğrenmeye adamış bir kimsenin bile öğrendikleri, öğrenmesi gerekenlerin yanında denizden bir damla kadar olduğuna, bizim bu dini örenmek için milyonlarca yıl ömüre sahip olmamız gerekmez miydi ? Bize yeterince ömür vermediği için Allah haksızlık mı etmektedir.? Öyle ya, milyonlarca yılda öğrenilebilecek bir dini anlamak için bize yeterince ömür vermeli değil miydi? Bu ve buna benzer daha çok soru cevapsız kalmak zorundadır. Eğer Kur 'an ı anlamayı yukardaki şartlara bağlı görürsek bu bir çelişki olur. Böylesi bir çelişkiyi islam'a maletmeye kimsenin hakkı yoktur. Allah kullarına hiç haksızlık yapar mı? Elbette ki yapmaz. Zira Allah adildir. Bu Allahın adaletine sığmaz. Rahman ve Rahim olan Allah yüce kur'an'da demiyor mu ki: "Anlayasınız diye Kitap ta her'şey açık açık izah ederek kolaylaştırdım“. “Hiç kimseye taşıyabileceğinden fazla yük yüklemedim": ''inanıp iyi işler yapanlar, -ki hiç kimseye gücünün üstünde bir şey yapmasını yüklemeyiz işte onlar cennet halkıdır, onlar orada ebedi kalacaklardır" (Araf - 42). Kur'an, ilmi ve bilgisi ne olursa olsun, kendisine bağlanan herkesi en doğruya iletecek bir rehberdir. O'na teslim olan, Allah'ın kopmaz ipine tutunmuş olur. Kur'an, Allah'ın, tutulsunlar diye kullarına uzattığı iptir, İpi Allah'ın ipinden daha sağlam olan kim vardır? | |
22 Nisan 2009, 19:08 | Mesaj No:5 |
RE: Kuran'ı Anlayamayız Anlayışı
Ne kadar garip bir seydir ki; Kur'an'ı yüceltmek adına bizim hayatımızdan çıkardılar. Kur'an'a dayanmayan bir hayat, nasıl İslam olarak nitelenebilir? Bu konuyu çok iyi düşünmek zorundayız, ki, Allah'ın Kitab' na dönmekten başka çıkar yol olmadığını iyice anlayabilelim. Kitab'ının açık ve anlaşilır olduğunu söyleyen Allaha rağmen siz anlayamazsınız anlamanız da gerekmez anlayanlara uyun yeter diyenler, hesap,günü bizim yerimize hesap verebileceklermi? Veya biz hesaba çekilirken bize yardımcı olabileceklermi? Elbetteki yardımcı olmaya güçleri yetmeyeceğine göre ve herkes Kur'an dan hesaba çekileceğine göre, bir takım kimselerin Kur'anı anlayamazsınız diyerek Kur'an'la aramıza girmelerine izin verirsek, Kitapla aramızda engel oluşacağından imtihanı kaybedenlerden olmaz mıyız? Hepimizin imtihap kitabı Kur'an'dır. Herkes Kur'an'dan imtihan çekilecektir. Kim ki imtihanı vermek istiyorsa bu Kitaba çalışmak zorundadır. Bir yandan Kur'an'ın anlaşılır olduğunu, o'nu anlamak için hiçbir engel bulunmadığını; diğer yandan da O'nu anlamada engel olarak gördüğümüz birçok şeyi sıralamış bulunmamız bir çelişki gibi görülmemelidir. Zira Kur'an'ın ilk indiği toplumda böylesi engeller yoktu. Bu engeller tarihi süreç içinde oluşan yanlış anlayışlardan kaynaklanan engellerdir. Yoksa Kitabin kendisinden kaynaklanan engeller değildir. Kitapla, aramızda iletişim kurmada oluşan bu engeller, Kitab'ı gereğince anlamamızda aşılması ve yok edilmesi şart olan engellerdir. | |
23 Nisan 2009, 00:21 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | RE: Kuran'ı Anlayamayız Anlayışı
Allah'u Teala Bizlere Apaçık Olarak Kuran'a Tabii Olmamızı Emretmişiken,Neden İlla Birileri Anlayamazsınız Demeyi Kendilerine Kural Haline Getirdikleri Aşikar Olarak Ortadadır. Toplum olarak sadece birkaç kitaptan alimilerin sözlerinden yola çıkarak günümüz toplumları için cehaletin bir özür olduğunu iddia eden kesimler Bazı yeni konular ile karşılaştıklarında muhalif olarak gördükleri kesimleri hemen "Tekfirci", "Harici" ''Mezhepsiz'' ''Vehhabi'' ''Şii'' gibi Örnekler ile hemen isimlendiriyorlar. Peki karşınıza birisi çıksa ve demokrasi ile amel etmenin İslam'ın maslahatı adına meşru olduğunu söylese, bu konuda önünüze Arap dünyasında en yetkin isimleri kabul edilen 400 alimin fetvasının derlendiği bir kitap koysa nasıl cevap verirsiniz? Sakın "O alimlerin hepsi hata yapmıştır" şeklinde bir itiraz getirmeyin. Zira siz muhatabınıza böyle derseniz muhatabınızda size, sizin bize söylemiş olduğunuz sözlerin aynı ile karşılık verir ve "Sen bu kadar alimden daha mı iyi biliyorsun?" der. Hüküm verme yetkisi sadece Allah’a aittir.Ve O tüm sahte ilahları reddederek .yalnızca kendisine kulluk etmenizi emrediyor . İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler. (Yusuf 40) "Onlara; 'Allah'ın indirdiğine uyun' denildiği zaman onlar, 'Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız' dediler...” (Bakara: 2/170) Bu ayet gösteriyor ki, bir hak (doğru) delile dayanmayan katıksız taklit, din hakkında yasaklanmıştır. Belli bir bilgisizliğe, sapıklığa uyup onu taklit etmek, aklen batıl olduğu gibi; şüpheli olan hususta da delilsiz taklit, din açısından caiz değildir. Açıkça belli olmayan hususlarda delilsiz söz söylemek ve o yolda hareket etmek, bilmediği bir şeyi Allah’a iftira olarak söylemek ve şeytana uyup bilgisizce hareket etmektir. Nitekim “Allah’ın indirdiği Kuran’a ve diğer açık delillere, parlak belgelere ve bunların hükümlerine uyun” denildiği zaman Arap müşrikleri, taassupla böyle yapmış ve böyle söylemişlerdi ki, bu ayet bu sebeple inmiştir. Bir rivayette de böyle diyen ve ayetin inmesine sebep olanlar, yahudilerden bir gruptur. “Allah’ın indirdiğine uyun” dendiği zaman bunlar: “Hayır, biz babalarımızı neyin üzerinde bulduysak ona tabi oluruz. Çünkü onlar bizden hayırlı, bizden daha bilgiliydiler” demişler, yapılan bu teklifteki ayet ve delilleri hiç düşünmeyerek taassuba sapmışlardır. (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c. 1, s. 482-483) |
23 Nisan 2009, 00:38 | Mesaj No:7 |
RE: Kuran'ı Anlayamayız Anlayışı
Kur'an anlaşılmak, insanlara doğru yolu göstermek/hidayete erdirmek için insanların (o zamanki) anlayacağı dilde(Arapça) indirilmiştir. Kur'an ı akıl sahibi her insan okuduğunda çok rahat bir şekilde anlar.Nitekim onun eşsiz üslubu, gönüllere hitap eden icazı karşısında sadece onu okumakla müslüman olmuş kimseler azımsanmayacak kadar çoktur.bu konudaki yanlış düşüncelerin sebeplerini ortaya koyalım: 1- Kur'an da bizim anlayamayacağımız, manası kıyamet gününe saklı ifadeler vardır anlayışı. 2-Cahil insanların onu yanlış bir şekilde algılar korkusu 3-Bir takım zümrenin Kur'an ı kendi tekeline alma girişimleri başka maddelerde sayılabilir...örneğin birinci maddeyi ele alırsak Kur'an daki müteşabih ayetlerin sayısı muhkem ayetlere oranla oldukça düşüktür.Yüzlerce açık, hükmü kesin emir ve nehiy varken az sayıda bulunan mütaşabih ayetleri öne sürerek Kur'an ın anlaşılamayacağını savunmak bağnazlıktır. ikinci maddeye gelince, insan bilmediğinin cahilidir.Kur'an hiç bir kitapta bulunmayan açık ifadeleri sayesinde bir çocuğa bile söylenilse anlaşılır niteliktedir. asıl ve son madde...İnsanları Kur'an dan soğutan, adete ona tabu gibi davranılmasına sebep olan KurAnı en iyi biz anlarız görüşünde olanlardır.insanlar da hataya düşerim korkusyla kendi anladığı dışında başka bir görüşü kabul etmeyen bazı kişiler tarafından etkileniyor.Maalesef Kur'an a en büyük darbe bu yolla vuruluyor
__________________ EN GÜZEL AŞK: ALLAH! | |
09 Mayıs 2009, 02:11 | Mesaj No:8 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | RE: Kuran'ı Anlayamayız Anlayışı
Hüküm verme yetkisi sadece Allah’a aittir.Ve O tüm sahte ilahları reddederek .yalnızca kendisine kulluk etmenizi emrediyor . İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler. (Yusuf 40) |
09 Mayıs 2009, 17:46 | Mesaj No:9 |
RE: Kuran'ı Anlayamayız Anlayışı
Eline yüreğine sağlık,Güzel bir yazı... Ayrıca Kur`an`da, " ايات بيّنات Ayatün Beyyinatün", " كتاب مبين Kitabün Mübin", " بيّنه beyennehü", "مبيّنات mübeyyinat", " تبيان tibyan" ve " بيان beyan" sözcüğünün başka türevlerinden oluşan sözcükler ile, Kur`an ayetlerinin APAÇIK olduğu bildirilmiş, Kur`an`ın kapalı, müşkil, anlaşılmaz olmadığı yüzlerce kez vurgulanmıştır. | |
02 Kasım 2009, 01:03 | Mesaj No:10 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | RE: Kuran'ı Anlayamayız Anlayışı
Kuran'ı anlayamayız anlayışı/önyargısı, Kuranı anlamanın önündeki en büyük engellerden biridir. Kur'an a karşı, böyle bir anlayışa sahip olmaktan daha büyük bir yanlış olamaz. Adeta, Kuranın bütün işlevini sıfıra indirgeyen, insanla Kuran arasındaki bütün ilişkileri koparan, aklı donduran ve Kuran anlaşılmamaya mahkum eden bu anlayış değişmedikçe Kuran'ı anlamak mümkün olmayacaktır
|
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Zekatta Zenginlik Anlayışı | NUR | Zekat-İnfak | 1 | 03 Ekim 2023 14:29 |
Peygambersiz Bir Kuran Anlayışı Olamaz/Mevlüt Hönül | Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 12 Temmuz 2012 14:13 |
Modern İslam Anlayışı | Esadullah | Muhtelif Konular | 0 | 05 Şubat 2012 16:31 |
İnkilâbî İslam anlayışı ile Muhafazakar İslam anlayışı arasındaki Farklar Nelerdir? | ALİ SALDIRAN | Makale ve Köşe Yazıları | 3 | 26 Ekim 2010 20:54 |
Yahudilik'te Din Kavramı ve Din Anlayışı | Emekdar Üye | İslam/Dinler/Mezhepler | 0 | 10 Temmuz 2008 23:48 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|