|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Medineweb,Açılış Tarihi: 26 Aralık 2013 (14:21), Konuya Son Cevap : 05 Eylül 2017 (15:39). Konuya 35 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
26 Aralık 2013, 14:28 | Mesaj No:11 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Yeterlilik Sınavına Hazırlık Soruları 1 "TECVİD" REVM Sözlükte , "taleb etmek, istemek" demektir. الّرَوْمُ طَلَبُ الْحَرَكَةِ بِصَوْتٍ خَفِيٍّ Tecvid ilminde: "Gizli ses ile harfin harekesini taleb etmeye, yani harekeyi hafif bir sesle okumaya "Revm" denir. Bu durumda, esre harekesinin çok azı kalır.(Üçte biri kadar) Not; 1. Revmin nasıl yapılacağını, fem-i muhsinden öğrenmelidir. 2. Revm, harekenin durumunu açıklamak için yapılan bir beyandır. Bunu gözleri görmeyen âmâlar, kulakları vasıtasıyla idrak edebilirler. Vakıf halinde ötre ve esrede yapılır. İŞMAM Sözlükte "koklatmak" manasına gelir. إِشَارَةً إِلَي الضَّمِّ اَلاِشْماَمُ اِنْضِماَمُ الشّفَتَيْنِ بَعْدَ السُّكُونِ “Sükundan sonra ötre harekesine işaret ederek dudakların ileriye doğru toplanması, yumulmasıdır.” Sağırlar için yapılır. Sadece ötrede olur. Asım Kıraatında Yusuf süresindeki: (لاَ تَأْمَنَّا) dan başka yerde işmam yapılmamıştır. Aslı لاَ تَأْمَنُنَاdır.othenta “Revm” de hiç yapılmamıştır. Sonu tenvinli kelimelerde (يَوْمَئِذٍ) arızı harekelerde (وَأَتُوا الزَّكَاةَ)müenneslik “ta”larında (قِيَامَةٌ) cemi mimlerinde (لَهُمُ البُشْرَي) revm ve işmam yapılmaz. İdris YAVUZYİĞİT |
26 Aralık 2013, 14:28 | Mesaj No:12 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Yeterlilik Sınavına Hazırlık Soruları 1 "TECVİD" MEDD-İ LİN Lîn kelimesi, mülâyemet ve yumuşaklık anlamlarına gelir. “Harf-i Lîn”, kendilerinden önceki harfin harekesi üstün (ـَـ) olan ve kendileri de sâkin durumda olan vav (و) ve yâ (ي) harflerine denir. Bir kelimede kendilerinden önceki harfin harekesi üstün olan ve kendileri sâkin halde bulunan vav ve yâ harflerinden (harf-i lînden) sonra sebeb-i medden sükûn geldiği zaman “Medd-i Lîn”meydana gelir. Medd-i Lîn’deki sükûnun lâzimî veya ârizî olması arasında fark yoktur. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] لإِيلآفِ قُرَيْشٍ ، إيلآفِهِمْ رِحْلَةَ الشِّتَاءِ وَ الصَّيْفِ ، فَلْيَعْبُدُوا رَبَّ هَذَا الْبَيْتِ ، مِنْ خَوْفٍ ، وَ لاَ نَوْمٌ ، أَلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ ، إِصْلَوْهَا الْيَوْمَ ( قُرَيْشٍ ) kelimede kendisinden önceki harfin harekesi üstün olan ve kendisi de sâkin bir halde olan yâ (ي) harfi vardır. Bu tür yâ (ي) harfleri harf-i med değil, harf-i lîn olmaktadır. Kelimenin sonunda vakfedecek (duracak) olursak şin ( ش) harfi de sâkin olacağı için sebeb-i medden sükûn-ı ârız ortaya çıkacak ve böylece Medd-i Lîn gerçekleşecektir. Ancak bu kelimede durulmadan geçilecekse Medd-i Lîn yapılmaz. MEDD-İ LİNİN HÜKMÜ Harfi lîn’den sonra gelen sükün, eğer sükûn-i lazım ise; bu durumda iki vech caizdir. Tûl, Tevassut. Ancak tûl ile okumak daha faziletli görülmüştür. Ku’an-ı Kerim’de bu tip sûkün iki yerde bulunmaktadır. Meryem sûresi başında bulunan كهيعص ikincisi şura suresinin başındaعسق da bulunan ع dir. Harf-i lîn’den sonra gelen sükün, sükû-iü ârız ise; bu durumda medd-i ârızda olduğu gibi, ârız sükünun bulunduğu harfin aslî harekesine (Üstün 3, esre 4, ötre 7 vecih) bağlıdır. اليوم عينينMedd-i lîn’de med ölçüleri diğer medlere nazaran biraz daha eksik olarak kabul edilmiştir. Lîn harflerinin medlerinin az oluşu dolayısıyla tûl üç, tevassut iki, kasr bir elifi ifade eder. İdris YAVUZYİĞİT |
26 Aralık 2013, 14:28 | Mesaj No:13 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Yeterlilik Sınavına Hazırlık Soruları 1 "TECVİD" İHFA Lügat’ta: Örtmek, gizlemek ve saklamak anlamlarındadır. İhfâ, tenvîn veya sâkin nûndan sonra İhfâ Harfleri denen on beş harfin gelmesi durumunda tenvîn veya sâkin nûnu açıktan söylemeyip gizleyerek okumaya denir. ت ، ث ، ج ، د ، ذ ، ز ، س ، ش ، ص ، ض ، ط ، ظ ، ف ، ق ، ك صِفْ ذاَ ثَناَ جُودَ شَخْصٍ قَدْ سَماَ كَرَماَ ضَعْ ظاَلِماَ زِدْ تُقاَ دُمْ طاَلِباً فَتَرَي اَلْاِخْفاَءُ حاَلَةٌ بَيْنَ الْاِظْهاَرِ وَالْاِدْغاِمِ عاَرِيَةٌ عَنِ التَّشْدِيدِ مَعَ بَقاَءِ الغُنَّةِ “İhfâ, şeddeden uzak bir şekilde, izhâr ile idğâm arası ğunneli bir okuyuştur”. İHFANIN HÜKMÜ İhfanın hükmü vaciptir. Bütün kıraat imamları 15 harften sonra tenvin veya nun-i sakin gelince ihfa yapma hususunda ittifak etmişlerdir. İhfanın tutulma üresi 1,5 elif miktarıdır. İHFA ÇEŞİTLERİ Tecvid ve kırâat âlimlerimiz ihfâ’yı, aynı kelimede veya ayrı kelimede olmasına göre ikiye ayırmışlardır. İhfâ-i Ehass: ihfâ harfleri tenvînden sonra gelir veya sâkin nûn kelime sonunda yer alır ve ihfâ harfleri ikinci bir kelimenin başında bulunursa bu tür ihfâya “İhfâ-i Ehass” denir. (كُنْ فَيَكُونُ) İhfâ-i Eam: İhfâ harfleri, sâkin nûndan sonra aynı kelimede gelirse buna da “İhfâ-i Eam” denir. Böyle yerlerdeki ihfâ hem vakf (durma) hem de vasl (geçme) halinde belli olan bir ihfâdır. (كُنْتُمْ) ve (يَنْصُرُ) İHFA ÇEŞİTLERİ 1. Harf’in İhfası A. Dil İhfası: (İhfa-i Lisani) Eğer sâkin nûn veya tenvînden sonra bildiğimiz 15 ihfâ harfinden biri gelirse buna “İhfâ-i Lisânî = Dil İhfâsı” denir. B. Dudak İhfası: (İhfa-i Şefevi) Sakin mîm’den ( مْ ) sonra harekeli be ( ب ) harfinin gelmesi ile oluşur. othenta ( تَرْمِيهِمْ بِحِجَارَةٍ ) ve ( رَبُّهُمْ بِهِمْ ) 2. Harekenin İhfası: Harekeyi zayıf sesle hızlıca okumak suretiyle yapılır. Buna ihtilas denir. İdris YAVUZYİĞİT |
26 Aralık 2013, 14:29 | Mesaj No:14 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Yeterlilik Sınavına Hazırlık Soruları 1 "TECVİD" İZHAR Sözlükte: Açmak, açığa çıkarmak, meydana koymak, ortaya çıkarmak, açıklamak, beyan etmek gibi manalara gelen bir kelimedir. Istılahta: “Tenvîn veya sâkin nûndan sonra, boğaz harfleri (Hurûf-ı Halk) dediğimiz altı harften biri gelirse bu tenvîn veya sâkin nûn’un, idğamsız, iklâbsız ve ihfâsız açıkça okunmasına “İzhâr” denir.” (ء _ ح _ خ _ ع _ غ _ هـ ) اَللهُ حَيٌّ خاَلِقٌ عَدْلٌ غَنِيٌّ هاَدِياً İzhar yapmanın sebebi: Nun-u sakin (ve tenvin) ile izhar harflerinin mahreçlerinin birbirine uzak olmasıdır. اَلْإِظْهاَرُ هُوَ الْإِنْفِصاَلُ تَباَعُداً بَيْنَ الْحَرْفَيْنِ İzhar: İki harfin birbirinden uzaklaşarak ayrılmasıdır. مَنْ آمَنَ _ يَنْأَوْنَ _ رَسُولٌ أَمِينٌ - مِنْ حَسَنَةٍ _ وَانْحَرْ _ عَلِيمٌ حَكِيمٌ -مِنْ خَوْفٍ _ أَلْمُنْخَنِقَةُ _ قَوْمٌ خَصِمُونَ مِنْ عِلْمٍ _ أَنْعَمْتَ _ سَمِيعٌ عَلِيمٌ مِنْ غِلٍّ _ فَسَيُنْغِضُونَ _ عَزِيزٌ غَفُورٌ إِنْ هُوَ _ يَنْهَوْنَ _ جُرُفٍ هَارٍ (مِنْ خَوْفٍ) Bu ibarede izhâr vardır. Çünkü nûn-i sâkineden sonra izhâr harflerinden olan hı (خ) harfi gelmiştir. Dolayısıyla hiçbir şekilde gizleme yapmadan, genizden ses çıkarmadan ve nûn harfi hı harfine çevrilmeden açıkça normal bir nûn olarak okunur.othenta İZHAR ÇEŞİTLERİ 1. Dil İzharı (İzhar-ı Lisani / Halkî): 6 izhar harfiyle yapılır. 2. İzhar-ı Kelime-i Vahide: Sâkin nûn, vav veya yâ harflerinden önce gelir ve onlardan biriyle aynı kelimede olursa izhâr yapılarak okunur. أَلدُّنْيَا _ قِنْوَانٌ _ صِنْوَانٌ – بُنْيَانٌ 3. Mîm-i Sâkinin İzhârı “Dudak izhârı” : Sâkin mîmden ( مْ ) sonra mîm ve be ( ب) harfleri dışında bir harfin gelmesiyle yapılır. أَمْ هُمْ ضَلُّوا _ عَلَيْكُمْ أَنْفُسَكُمْ _ يُبَشِّرْهُمْ رَبُّهُمْ 4. İzhar-i Kameriyye: Lam-i tarif denilen el (أل)takısından sonra kameri harflerden birisinin gelmesiyle olur. İZHAR’IN HÜKMÜ İzhar harflerinden 4’ü üzerinde (ء _ ح _ ع _ هـ) bütün kıraat imamları ittifak ettikleri için hükmü vacipdir. Ebu cafer dışındaki imamlar (خ _ غ ) iki harfi izhar harfi saymışlar. Bundan dolayı bu iki harfte izhar yapmak caizdir. İzhar yaparken sekteye kaçılmamalıdır. İdris YAVUZYİĞİT |
26 Aralık 2013, 14:29 | Mesaj No:15 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Yeterlilik Sınavına Hazırlık Soruları 1 "TECVİD" İKLAB Sözlükte: İklâb, çevirmek, çevrilmek, bir halden başka bir hale döndürmek, bir şeyi değiştirmek manalarına gelen bir kelimedir. Istılah’ta: “Tenvîn veya sakin nûndan sonra be ( ب )harfi geldiğinde, tenvîni veya sâkin nûnu halis bir mîm harfine çevirmek ve bu arada dudakları hafifçe birleştirerek mîmi ğunne ile ihfâ etmeye” “İklâb” denir. اَلْإِقْلاَبُ هُوَ قَلْبُ النُّونِ السَّاكِنَةِ اَوِ التَّنْوِينِ مِيماً خاَلِصاً وَ إِخْفاَؤُهاَ عِنْدَ الْباَءِ بِغُنَّةٍ Okuyuşa kolaylık sağladığı için yapılır. (Kuran okurken yaptığımız ihfa, izhar, idğam ve iklabın gerçek sebebi, yüce Allah’ın cebrail aracılığıyla peygamberimize kuranı bu şekilde öğretmiş olmasıdır.) مِنْ بَعْدِهِ = مِمْبَعْدِهِ ، سَمِيعٌ بَصِيرٌ = سَمِيعُمْبَصِيرٌ ، بِذَنْبِهِمْ = بِذَمْبِهِمْ ، صُمٌّ بُكْمٌ = صُمُّمْبُكْم ( مِنْ بَعْدِهِ ) Bu ibarede sâkin durumda olan nûn harfinden sonra be harfi gelmiştir. Böyle bir durumda sâkin nûn harfi sâkin mîm harfine dönüştürülür. Bu sâkin mîm’in sükûnunu okurken, normal bir mîm’in okunuşunda olduğu gibi dudaklar birbirine fazla bastırılmaz. Aynı zamanda bir ğunne ile sâkin mîm gizlenerek ihfâ yapılır. Bu arada ortalama bir buçuk elif miktarı -mîm harfine mahsus bir ğunne ile- ğunne yapılarak ihfâ edilir ve sonra be harfine geçilir. Böylece lafız ( مِمْبَعْدِهِ )şekline dönüştürülmüş olur ve böyle okunur. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Bütün kıraat imamları ba harfinden önce gelen sakin nun ve tenvini iklab ile okumakta ittifak etmişlerdir. Hükmü vaciptir. İklab’ın müddeti (yapılırken tutulma süresi) ortalama bir buçuk elif miktarıdır. İdris YAVUZYİĞİT |
26 Aralık 2013, 14:29 | Mesaj No:16 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Yeterlilik Sınavına Hazırlık Soruları 1 "TECVİD" İDĞAM Sözlükte: Bir şeyi bir şeyin için katmak, dâhil etmektir. Istılah’ta: İdğâm, birincisi sâkin, ikincisi harekeli olan iki harfi aynı sesle şeddeleyerek okumaktır. اَلإِدْغَامُ هُوَ إِلْتِقَاءُ حَرْفِ سَاكِنٍ بِمُتَحَرِّكٍ حَيْثُ يَصِيِرَانِ حَرْفًامُشَدِّدًا اَلإِدْغاَمُ إِدْخاَلُ اَحَدِ الْحَرْفَيْنِ الْمُتَماَثِلَيْنِ اَوْ الْمُتَجاَنِثَيْنِ اَوِ الْمُتَقاَرِبَيْنِ فِي الْاَخَرِ 1. Ya hem mahreci hem sıfatı aynı (misleyn), 2. Ya mahrecleri aynı fakat sıfatları farklı (mütecaniseyn) 3. Ya da mahrec ve sıfatları birbirine yakın (mütegaribeyn) iki harfin birbirine katılması ve ikisinin sanki aynı harfmiş gibi şeddelenerek okunması şeklinde karşımıza çıkarlar ve her biri ayrı isimde anılırlar. İdğâmın Rükünleri: İdğâmda iki tane rükün vardır Müdğâm: İdğâmda, idğâm olunan birinci sâkin harfe müdğam denir. Müdğâmün Fîh: İdğâmda, İdğâmın kendisinde icra edildiği ikinci ve harekeli olan harfe de müdğâmün fîh denir. İDĞÂMIN ŞARTLARI 1. Müdğâm ile müdğâmün fîh olan harflerin yazıda peşpeşe gelmesi ve ikisinin arasına idğâmı engelleyen bir harfin girmemesi gerekir. Müdğâm ve müdğâmün fîhin ( يَوَدُّ ) aynı kelimede veya ( إِنْ نَسِينَا ) ayrı kelimede olması durumu değiştirmez. 2. Müdğâm olan harfin kesinlikle sakin (cezimli), müdğâmün fîhin ise mutlaka harekeli olması lâzımdır. 3. Müdğâm med harfi olmamalıdır. ( أَلَّذِي يُوَسْوِسُ ) ve ( آمَنُوا وَعَمِلُوا ) lafz-ı celîllerinde birinci kelimelerin son harfleri med harfidir, idğâm yapılamaz. İDĞÂM YAPMANIN SEBEBİ Okuyuşta kolaylığı sağladığı için müdğamla müdğamun fih arasındaki temasül, tecanüs ve tekarub sebebiyle yapılır. YAPILIŞ BAKIMINDAN İDĞÂMLAR 1. TAM İDĞAM (Kamil İdğam) : Müdğam, zat ve sıfatlarıyla birlikte, müdğamın içinde tamamen kayboluyorsa (ikisi şeddeli bir harfmiş gibi okunuyorsa) buna tam idğam denir. ( إِظَّلَمُوا ) إِذْ ظَلَمُوا , قُلْ رَبِّ ( قُرَّبِّ ) , وَدَّتْ طَائِفَةٌ (وَدَّطَّائِفَةٌ ) 2. NAKIS İDĞAM : İdğâm edilen iki harften birincisi olan müdğâm, çeşitli sıfat yönünden müdğâmün fîh içinde tamamen erimiyor ve kaybolmuyor, sıfatlarından biri açıkta kalıyor ise buna da nâkıs idğâm denir. ( أَلَمْ نَخْلُقْكُمْ ) sâkin vaziyette bulunan kaf ( ق) harfi, kendisinden sonra gelen ve harekeli olan kef ( ك ) harfine idğâm edilmelidir. Ancak müdğâm olan kaf harfi (istîlâ sıfatı sebebiyle ) müdğâmün fîh olan kef harfi içinde tamamen eriyip kaybolmamaktadır. İdris YAVUZYİĞİT |
26 Aralık 2013, 14:30 | Mesaj No:17 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Yeterlilik Sınavına Hazırlık Soruları 1 "TECVİD" İDĞAM-I BİLA ĞUNNE Tenvîn veya sâkin nûndan sonra lâm ( ل ) ve râ (( ر harfleri (“Ler Harfleri = ( لر )” )geldiğinde tam bir idğâm yapmak ve bunu da ğunnesiz olarak gerçekleştirmekle “İdğâm-ı Bilâğunne” olur. Burundan ses getirmeden yapılan idğamdır. Tenvîn veya sâkin nûn ile lâm ve râ harflerinin ayrı ayrı kelimelerde olmaları gerekir. Yani tenvîn veya sâkin nûn birinci kelimenin sonunda, lâm veya râ harfleri de ikinci kelimenin başında yer almalıdır. İdğâm-ı Bîlâğunne’nin Sebebi: Nûn harfi ile lâm ve râ harflerinin mahreclerinin birbirlerine çok yakın olmasıdır. مِنْ لَدُنْهُ = مِلَّدُنْهُ ، مِنْ رَبِّهِمْ = مِرَّبِّهِمْ ، غَفُورٌ رَحِيمٌ = غَفُورُرَّحِيمٌ ، خَيْرًا لَهُمْ = خَيْرَلَّهُمْ ( مِنْ رَبِّهِمْ ) lafzında sâkin vaziyette bulunan nûn harfi birinci kelimenin sonunda yer almaktadır. Kendisinden sonra ise bilâğunne harflerinden râ harfi gelmiştir. Müdğâm olan sâkin nûn harfini, müdğâmün fîh olan râ harfine tamamen katmamız, onun içinde eriterek yok etmemiz ve bunu yaparken de genzimizden ğunne sesi getirmeden idğâmı gerçekleştirmemiz gerekmektedir. (مِرَّبِّهِمْ) İDĞAM-I BİLA ĞUNNE’NİN HÜKMÜ Bütün kıraat imamları “lam” ve “ra” dan önce gelen “tenvin” ve “sakin nun”u ğunnesiz idğam “idğam bila ğunne” ile okuma hususunda ittifak etmişlerdir ve bu bakımdan hükmü vacip’tir. İdğam bila ğunne tutulmaz , yani idğamı yapış esnasında özel bir tutma zamanı ayrılmaz. İdris YAVUZYİĞİT |
26 Aralık 2013, 14:31 | Mesaj No:18 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Yeterlilik Sınavına Hazırlık Soruları 1 "TECVİD" İDĞAM-I MEAL ĞUNNE İdğam: Bir harfi diğer bir harfe katmaktır. Ğunne: Genizden (burundan) gelen sestir. Tenvin veya sakin nun’dan sonra (يَمْنُو ) (ى م ن و ) harflerinden biri gelirse “İdgâm-ı Maal Ğunne” olur. Nun sesi bu harflere katılır ve 1-1,5 elif miktarı tutularak ğunneli okunur. Sebebi, nun ile misliyet (aynı olmaları), mim ile vav’da müşterek sıfatlara sahip olmaları, ya’da ise mahreç yakınlığıdır. İDĞÂM-I MEA’L-ĞUNNENİN KISIMLARI 1- ĞUNNELİ TAM İDĞÂM Tenvîn veya sâkin nûndan sonra “mim” ( م ) veya “nun” ( ن ) harflerinden birisi geldiğinde ğunneli tam idğâm olur. مِنْ مَاءٍ = مِمَّاءٍ ، مِنْ نُورٍ= مِنُّورٍ ، شَيْئٍ نُكُرْ = شَيْئِنُّكُرْ ( عَذَابٌ مُهِينٌ ) Burada tenvînden sonra mîm harfi gelmiştir. Tenvînin mîm’e çevrilmesi ve mîm harfinin şeddelenerek okunması gerekmektedir. Böylece ( عَذَابُمُّهِينٌ ) şekline çevrilerek okunmalıdır. Ayrıca şeddeleme sırasında genizden hafif ve gizli bir nûn sesi çıkartılarak okunur. 2- ĞUNNELİ NÂKIS İDĞÂM Tenvîn veya sâkin nûndan sonra “Vav” ( و ) ve “ya”( ي ) harflerinden birisi gelirse ğunneli nâkıs idğâm meydana gelir. Bu tür idğâmlarda dikkat edilmesi gereken en önemli husus, nûn-i sâkin ile vav ve yâ harflerinin ayrı ayrı kelimelerde olmasıdır. Ğunneli nâkıs idğâmda müdğâm olan birinci harf, müdğâmün fîh olan ikinci harfe tamamen çevrilmez, yani ikinci harf şeddelenmez. مَنْ يَقُولُ ، مِنْ وَالٍ ، وَ رَعْدٌ وَ بَرْقٌ ، لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ Ğunnenin bâkî kalabilmesi için idğâmı nâkıs yapmamız gerekmektedir. İDĞAM-I MEAL ĞUNNE’NİN HÜKMÜ Bütün imamlar tenvin ve sakin nun’dan sonra “mim” ( م ) veya “nun”( ن ) harfi gelince “idğam meal ğunne” yapma hususunda ittifak etmişlerdir ve burada “Ğunneli Tam İdğam” yapmak vacip’tir. “Vav” ( و ) ve “ya”( ي ) harfinde (Halef ğunnesiz idğam yaptığı için) “Ğunneli Nakıs İdğam” yapılır ve hükmü caiz’dir. Not: Sakin nun ile “vav” ( و ) veya “ya” ( ي ) aynı kelimede bulunursa idğam yapmak gerektiği halde izhar yapılır. أَلدُّنْيَا _ قِنْوَانٌ _ صِنْوَانٌ – بُنْيَانٌ İdris YAVUZYİĞİT |
26 Aralık 2013, 14:31 | Mesaj No:19 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Yeterlilik Sınavına Hazırlık Soruları 1 "TECVİD" İDĞÂM-I MİSLEYN (Mütemasileyn) Misleyn: “Birbirine benzeyen iki şey” anlamına gelmektedir. “Mahrecleri ve sıfatları aynı olan iki harften, birincisi sâkin, ikincisi harekeli olmak üzere yan yana geldikleri zaman, sâkin olan birinci harfin (müdğâmın), harekeli olan ikinci harfe (müdğâmün fîhe) idğâm edilmesine “İdğâm-ı Misleyn” denir.” Hükmü: vacip’tir. İdğâm-ı misleynde müdğâm ile müdğâmün fîhin aynı kelimede veya iki ayrı kelimede olması arasında bir fark yoktur. كُفَّارٌ ، يَوَدُّ ، إِنَّ ، أَلْحَقُّ ، أَسَّسَ ، نُعَمِّرْهُ ، رَبِّ ، قُلْ لَهُمْ ، مَنْ نَشَاءُ ، قَدْ دَخَلُوا ، وَ لْيَكْتُبْ بَيْنَكُمْ ، آوَوْا وَ نَصَرُوا Yukarıdaki örneklerden ilk satırda yazılı olanlar aynı kelimede şeddeli olarak yazılan ve okunan idğâm-ı misleyne, ikinci satırdakiler de ayrı kelimelerde bulundukları için yazıda değil ama okuyuşta şeddeli imiş gibi okunanlara örnektir. Meselâ ( وَ قُلْ لَهُمْ ) lafzındaki lam ( ل ) harflerinden birinci kelimenin sonundaki (müdğâm) sâkin, ikinci kelimenin başındaki (müdğâmün fîh) ise harekelidir. Dolayısıyla tam bir idğâm ile birbirlerine idğâm edilerek ( وَ قُلَّهُمْ ) şeklinde okunmalıdır. مَدَدْتَ ، ظَنَنْتُمْ ، ضَلَلْنَا Kelimelerinde her ne kadar birbirinin aynı olan harfler peşpeşe gelmiş iseler de idğâm-ı misleyn gerçekleşmez. Çünkü bu harflerden birincisi harekeli, ikincisi sâkindir. İdğâm-ı misleynin şartı ise birincinin sâkin, ikincinin harekeli olmasını gerektirir. İDĞÂM-I MİSLEYN’İN KISIMLARI 1- İdğâm-ı Misleyn Mealğunne (Ğunneli İdğâm-ı Misleyn): Mim ve nun harfleriyle yapılan idğamdır. Sakin bir mimden sonra harekeli bir mim veya sakin bir nun’dan sonra harekeli bir nun gelince bunlar kendi aralarında idğam edilirler. 1.5 elif tutulur وَ مَنْ نُعَمِّرْهُ = وَمَنُّعَمِّرْهُ ، مِنْ نَارٍ = مِنَّارٍ ، أَمْ مَنْ = أَمَّنْ 2- İdğâm-ı Misleyn Bilâğunne: Mahrec ve sıfatları birbirinin aynı olan iki harfin ğunnesiz bir şekilde birbirlerine idğâm edilmeleri demektir. Bunun ğunnesiz olmasının sebebi sâkin nûn ve sâkin mîm harfleri dışındaki harflerde ğunne sıfatının olmamasıdır. Özel bir tutma zamanı yoktur. كَانَتْ تَأْتِيهِمْ = كَانتَّأْتِيهِمْ ، بَلْ لَجُّوا = بَلَّجُّو فِي يَوْمٍ ، قَالُوا وَجَدْنَا ، أَلَّذِي يُوَسْوِسُ ، فِي يُوسُفَ İbarelerinde idğâm yapılmaz. Bu örneklerden ( فِي يَوْمٍ ) lafz-ı celîlinde med harfi olan yâ’dan sonra kendisi gibi bir yâ harfi gelmiştir. Ancak birinci yâ ( ي ) harfinin buradaki görevi med harfi olarak kendinden önceki fe ( ف ) harfini çekmektir. Dolayısıyla burada idğâm söz konusu olamaz. عَصَوْا وَ كَانُوا ، فَنَادَوْا وَ لآتَ ، آوَوْا وَ نَصَرُوا Müdğâm olan birinci harf med harfi değil de harf-i lîn olursa ve kendisinden sonra yine kendi mislinden olan bir harf gelirse bu durumda idğâm-ı misleyn gerçekleşir. Bunlardan ( عَصَوْا وَ كَانُوا ) lafz-ı celîlinde birinci kelimenin sonunda harf-i lîn olan bir vav harfi mevcuttur. İdris YAVUZYİĞİT |
26 Aralık 2013, 14:32 | Mesaj No:20 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Yeterlilik Sınavına Hazırlık Soruları 1 "TECVİD" İDĞAM-I MÜTECANİSEYN “Mahrecleri aynı, sıfatları farklı olan iki harften birincisinin sâkin, ikincisinin ise harekeli olarak peşpeşe gelmesi durumunda, sâkin olan birinci harfin (müdğâmın) harekeli olan ikinci harfe (müdğâmün fîhe) idğâm edilmesine, yani şeddeli olarak okunmasına “İdğâm-ı Mütecâniseyn” denir. İdğâm-ı Mütecâniseyn Olan Harfler İmam Âsım ve onun rivâyetini yapan İmam Hafs, harflerin çıkış yerlerine göre mütecânis olan harfleri üç grupta toplamışlardır: A) Tı ( ط ), Dâl ( د )ve Te ( ت )Harfleri B) Se ( ث ), Zâl ( ذ ) ve Zı ( ظ ) Harfleri C) Be ( ب )ve Mîm ( م )Harfleri A) Tı ( ط ), Dâl ( د )ve Te ( ت )Harfleri: Bu üç harfin çıkış yerleri, mahrecleri (dilin ucunun, üst ön iki dişin yarısına dokundurularak çıkartılırlar) aynı; Ancak sıfatları farklıdır. Kıraat imamlarının ittifakıyla bunları tam idğam yaparak okumak vacip’tir. 1- Dâl ( د ) ve te ( ت )harfleri arasındaki idğâm: Bu iki harf, ince harflerdendir. Birincisi sâkin, ikincisi harekeli olarak peşpeşe geldiklerinde şeddelenerek birbirlerine tam idğâm edilirler. أَثْقَلَتْ دَعَوَا اللَّهَ = أَثْقَلَدَّعَوَا اللَّهَ ، أُجِيبَتْ دَعَوْتُكُمَا = أُجِيبَدَّعَوْتُكُمَا عَبَدْتُمْ = عَبَتُّمْ ، قَدْ تَبَيَّنَ = قَتَّبَيَّنَ 2- Te ( ت ) ve Tı ( ط ) harfleri arasındaki idğâm: Bu iki harften te ince, tı ise kalın harflerdendir. Bunlar da birbirlerinden önce veya sonra gelebilmektedirler. Te harfinin tı harfinden önce sâkin olarak geldiği durumlarda tam bir idğâm yapılırken tı harfinin te harfinden önce sâkin olarak geldiği durumlarda nâkıs bir idğâm yapılır. لَئِنْ بَسَطْتَ ، فَرَّطْتُمْ ، أَحَطْتُ ، وَ قَالَتْ طَائِفَةٌ = وَ قَالَطَّائِفَةٌ B) Se ( ث ), Zâl ( ذ ) ve Zı ( ظ )Harfleri: Bu üç harfin mahreci birbiriyle aynıdır, sıfatlarında farklılık vardır. Bunlar, üst ön dişlerin dil ucunun üst yüzüne temas ettirilmesiyle çıkartılırlar. Ancak bunların sıfatlarında farklılık vardır ve bu farklılık harflerin seslendirilmesi sırasında kendisini belli eder. 1- Se ( ث ) ve Zâl ( ذ ) harfleri arasındaki idğâm: Kur’ân’da tek örneği A’râf 176. âyetindedir ( يَلْهَثْ ذلِكَ ) Asım kıraatinde idğamlı ( يَلْهَذّلِكَ ) veya izharlı ( يَلْهَثْ ذلِكَ ) olarak iki şekilde okunması da caiz’dir. 2- Zâl ( ذ )ve Zı ( ظ ) harfleri arasındaki idğâm: Bu iki harften zâl harfi sâkin olarak bir kelimenin sonunda, zı harfi de ikinci kelimenin başında harekeli olarak bulundukları takdirde, zâl harfi zı harfinin içine katılarak zı harfi şeddeli bir harf gibi birbirine tam bir idğâm ile idğâm edilmiş olur. Hükmü vacip’tir. إِذْ ظَلَمُوا = إِظَّلَمُوا C) Be ( ب )ve Mîm ( م )Harfleri: “Be” harfinin sâkin olarak bir kelimenin sonunda, “mîm harfinin ise harekeli olarak ikinci kelimenin başında bulunmasıdır. Tek örneği Hûd 42. âyet-i kerîmesindedir.(ارْكَبْ مَعَنَا ) Bu cümle okunurken idğâm yapılacağından( يَا بُنَيَّ ارْكَمَّعَنَا ) şeklinde be harfinin mîm harfine çevrilip, onun içinde tamamen eritilerek kaybedilmesi ve mîm harfinin şeddeli bir şekilde tam bir idğâm ile okunmasıyla yapılır. Burada idğâm yapılıp yapılmaması ihtilâflıdır. Asım kıraatinde hem idğamlı hem de izharlı okunması caiz olan bu kelimenin idğam yapılarak okunması tercih edilmiştir ve 1.5 elif miktarı tutulur. İdris YAVUZYİĞİT |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Diyanet Yeterlilik Sınavına Hazırlık çalışmaları | f_kryln | Deneme Sınavlar/Paylaşımlar | 2 | 23 Şubat 2019 22:39 |
Diyanet Yeterlilik Sınavı "vaizlik" | küskün | Seviye Belirleme Sınavı-(MBSTS) | 3 | 18 Ocak 2015 04:11 |
Diyanet Yeterlilik Sınavına Hazırlık | sharpx | İmam-Hatip/Müezzin DHBT Sınavı | 0 | 09 Temmuz 2014 04:28 |
yeterlilik sınavına hazırlık soruları - TESTLER | Medineweb | Deneme Sınavlar/Paylaşımlar | 46 | 18 Ağustos 2013 21:10 |
Yeterlilik sınavına hazırlık soru cevap(diyanet ilmihalı 1.cilt 200-300 sayfa arası) | serpil | Fıkıh | 2 | 08 Kasım 2012 05:32 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|