|
Konu Kimliği: Konu Sahibi A.HELİM ALMALI,Açılış Tarihi: 09 Kasım 2009 (22:01), Konuya Son Cevap : 09 Kasım 2009 (22:01). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
09 Kasım 2009, 22:01 | Mesaj No:1 |
MÜSLÜMANIN HAYATINDA MÜSLÜMANIN HAYATINDA MÜSLÜMANIN HAYATINDA, OLMASI GEREKEN EN ÖNEMLİ DÖNÜM NOKTALARI İlim çoğu zaman kendisine tevdi edenden daha fazla anlaşılmakta, anlamlandırılmakta ve yaşanılabilmektedir. İnsanlık tarihi öyle âlimler yetiştirmişler ki, kendisini yetiştiren hocalarından daha fazla hürmete ve üne sahip olmuşlardır. Bu da bizlere Allah resulü(sav) ın veda hutbesindeki şu cümlesini hatırlatmaktadır. “Burada bulunanlar bulunmayanlara aktarsın, olur ki, burada bulunmayanlar bulunanlardan daha iyi anlamış olurlar.” Bilginin insanlara aktarılması sonucunda nasıl cevhere dönüştüğü/dönüştürüldüğü görülmektedir. Alınan ilim sonucunda yetişen insanlarla birlikte ilmin nasıl geliştiği, farklılaştığı, zenginleştiği bir dönemde âlim birinin öğrencisine sorduğu bir soruyla almış olduğu cevap ve bu cevaptan çıkan sonuç hiçbir kimsenin küçümsenmemesi gerektiği, her insanın vereceği verebileceği bir cevabın mutlaka olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Ayrıca ilim erbabının almış olduğu ilim sayesinde edinmiş olduğu terbiye ve tevazuuyuda ortaya koymaktadır. Bir gün Şakik, talebesi Hatem'e sorar: Ne kadar zamandır benim derslerime devam ediyorsun? Otuzüç seneden beri... O halde söyle bakalım; bu zaman zarfında benden neler öğrendin? Sizden sekiz mesele öğrendim efendim. İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn. Ömrüm seninle birlikte geçti de, sen benden ancak sekiz mesele öğrendin öyle mi? Ey hocam yalan söylemeyi sevmem, ben bu sekiz meseleden başkasını öğrenmedim. O halde benden öğrendiğin sekiz meselenin ne olduğunu anlat bakalım. Mahlûkata baktım, her birinin bir dostu olduğunu gördüm. Fakat bütün bu dostlar, kendilerini, en çok kabire kadar takip etmekte ve orada bırakarak geri dönmektedir. Bunu görünce, kendime, sevapları dost edindim ki mezarda da benden ayrılmasın ve beni takip etsinler. Çok güzel söyledin! İkincisi nedir? Allah Teâlâ'nın “Fakat her kim de rabbinin makamından korkmuş ve nefsini kötülüklerden alıkoymuşsa, onun varacağı yer muhakkak cennettir(Nâziat:40–41)” ayetine baktım ve bildim ki hak, ancak Allah'ın sözündedir. Onun için var kuvvetim ile nefsimi şehvetlerden uzaklaştırmaya çalışıp Allah'ın ibadetlerinde istikrara kavuşturdum. Öğrendiğim üçüncü mesele: Gene bu mahlûkata baktım ve gördüm ki, herkesin yanında kıymetli saydığı bir eşya vardır ve bu onu yükseltmektedir. Allah Teâlâ'nın “Sizin yanınızdaki dünya malı tükenir; Allah katındaki rahmet hazineleri ise bakidir (Nahl:96)” sözünü düşündüm. Onun için elime ne geçerse, nefsime kıymetli görünen ne varsa onu Allah'ın yanına korusun diye gönderiyorum. (O'nun rızasını kazanmak için dağıtıyorum) Dördüncüsü, şu mahlûkata baktığım zaman gördüm ki, her biri, mala, ticarete, şana ve şöhrete meylediyor. Bütün bunların manasını düşündüm ve hepsinin boş şeyler olduğuna karar verdim. Sonra Allah Teâlâ'nın şu ayetine baktım: “Sizin en şerefliniz takvaca en ileri olanınızdır.(Hucurat:13)” Bu ayeti gördükten sonra takvaya sarılarak Allah nezdinde şerefli olmayı istedim. Beşincisi, şu mahlûkata baktım ve gördüm ki, birbirine taarruz eder, birbirini kötüler ve lânet okur. Bütün bu hareketlerin sebebini hasette gördüm. Sonra Allah Teâlâ'nın şu ayet-i celilesine dikkatle eğildim: “Rabbinin rahmetini onlar mı bölüyorlar? Onların bu dünya hayatındaki rızıklarını aralarında biz böldük(Zuhruf:32)” Bu ayetin ifade ettiği manaya sarılarak hasetten şiddetle kaçtım; çünkü rızık taksimatını Allah Teâlâ'nın yaptığına katiyetle iman ettim. Böyle olunca halktan kaçmayı tercih ettim, halkın düşmanlığından kendimi korumuş oldum. Altıncısı, halka baktım ve gördüm ki herkes birbirine saldırıp kavga ediyorlar. Bu manzarayı görünce Allah'ın şu ayetini düşündüm: “Hakikaten şeytan (öteden beri) size düşmandır; siz de onu düşman edinin(Fatır:6)” Sadece ezelî düşmanımız olan şeytana düşman kesildim ve son derece hassas tedbirler alarak ondan öcümüzü almaya çalıştım. Çünkü onun bana düşman olduğuna Allah şahitlik etmektedir. Şu halde ondan başkasına düşmanlık beslemeyi bırakmak benim için vazife oldu. Yedincisi, baktım şu mahlûkata ve gördüm ki, herkes bir parça ekmeğin arkasında koşarak kendini rezil ediyor. Bir parça ekmeğe sahip olmak için gayri meşru işler yapıyor. Bunu görünce Allah Teâlâ'nın şu ayetini düşündüm: “Yerde yürüyen ne kadar canlı varsa hepsinin rızkı Allah'a aittir(Hûd:6)” Bildim ki, rızkı Allah'a ait olan canlılardan biri de benim. Bundan ötürü Allah için gereken vazifeye daldım. Âdil olan Allah'ın nezdindeki rızkımı ise Allah'ın merhametine bıraktım. Sekizinci ise, bakıp gördüm ki, insanların her biri, kendisi gibi yaratık olanlardan birine sırtını dayamış. Kimisi tarlasına, kimisi ticaretine, kimisi beden gücüne ve kimisi de sanatına güvenmekte... O zaman Allah'ın şu ayetine sarıldım ve sadece Allah'a tevekkül ettim, yalnız o bana kâfidir dedim: “Kim Allah'a tevekkül ederse O ona yeter; muhakkak ki Allah emrini yerine getirendir(Talâk:3)” Bunun üzerine Şakik “Ey Hâtem! Allah seni muvaffak etsin. Ben Tevrat, İncil, Zebur ve Furkan ilimlerine baktım ve gördüğüm diyanet ve hayır çeşitleri, senin saydığın nesnelerden başkası değildir. Her müspet şey, senin saydığın sekiz temel üzerine bina edilmiştir. Bu saydığın sekiz şeyle amel eden bir kimse Allah'ın peygamberlerine göndermiş olduğu dört kitaba da uygun hareket etmiş olur dedi. Bu kıssayı düşünüp ders çıkarmamız için alıntıladım, ilmin insanı okunup yaşandıkça nasıl olgulaştırdığını, beşeriyetlikten insaniyetliğe nasıl dönüştürdüğünü, ilmin insanoğlu için ne kadar kıymetli olduğunu farklı bir açıdan anlattığı için alıntıladım. Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle. Abdulhelim Almalı a_h_almali@mynet.com | |
Konu Sahibi A.HELİM ALMALI 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
GÖRMEDİĞİ HALDE İMAN EDENLER | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 1 | 2287 | 09 Aralık 2009 11:33 |
AZMİN-KARARLILIĞIN BUNA BAĞLI İMANIN, | Makale ve Köşe Yazıları | KARAKÖSE | 1 | 1652 | 07 Aralık 2009 14:55 |
CELLATLARINI ALKIŞLAYANLAR | Makale ve Köşe Yazıları | İslaminesil | 2 | 1856 | 18 Kasım 2009 15:38 |
MÜSLÜMANIN HAYATINDA | Makale ve Köşe Yazıları | A.HELİM ALMALI | 0 | 1830 | 09 Kasım 2009 22:01 |
MÜSLÜMANLAR BU ÇEŞMEDEN SU İÇMESİN | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 3 | 2249 | 25 Ekim 2009 14:00 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
MÜSLÜMANIN AKAİDİ TEVESSÜL-VESİLE | Yitiksevda | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 26 Eylül 2009 00:02 |
KUR'AN 'IN TEFSİRİ HUSUSUNDA MÜSLÜMANIN GÖREVİ | NUR | Tefsir Çalışmaları | 0 | 17 Mart 2009 13:35 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|