|
Konu Kimliği: Konu Sahibi HALUK GÜMÜŞTABAK,Açılış Tarihi: 02 Aralık 2009 (15:05), Konuya Son Cevap : 03 Aralık 2009 (15:34). Konuya 17 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
02 Aralık 2009, 15:05 | Mesaj No:1 |
Hadisler itikadi konularda delil olabilirmi? HADİSLER İTİKADİ KONULARDA DELİL OLABİLİRMİ? Hadislerin itikadi konularda neden delil olamayacağını hadis dalındaki araştırmaların sonuçlarından yola çıkarak ortaya koyan bir derleme. 1. Hadis nedir: • Hadis peygamberimizin söylediği söylenen sözleridir. Ona aitliği konusunda kesinlik yoktur, yani Zannidir. İçinde peygamberin sözünün bulunma ihtimali vardır. Hadislere ‘içinde Peygambere (a.s.) ait sözlerin bulunması ihtimali olan metinler.’ gözü ile bakılmalıdır. 2. Hadisler Zannidir: Sebepleri: 1. Hadisler Kuran gibi Allah’ın koruması altında değildirler. Bu da hadisleri, şeytanın, nefsin, İslam düşmanlarının, dikkatsizliklerin, yanılmaların, iyi niyetli uydurmaların ve benzeri şeylerin etkisine açık bırakıyor. 2. Hadisleri ve onları rivayet eden kişileri değerlendiren hadis âlimleri masum değildirler, hatadan uzak değildirler. Bu âlimlerin hiçbirine vahiy gelmiyor, yaptıkları yanlışlar vahiyle düzeltilmiyordu. Dolayısıyla gösterdikleri çabalardan tam inanç elde edilemez. İnsanlar, daha Peygamber hayattayken, onun bir sözü söyleyip söylemediği, söylemişse şöylece bir anlama gelip gelmediği hususunda ihtilafa düşmüşlerdir. Alimlerin yanılgılarının değişik şekilleri olabilir: örn.: hadisleri nakleden ravileri yanlış değerlendirmiş olabilirler. Güvenilir olmayan kişiler, -kusurları bilinmediğinden, tespit edilemediğinden, saklı kaldığından- güvenilir kabul edilmiş olabilir, âlimler ravilere aldanmış olabilirler. (Peygamberimiz de ‘siz beni aldatabilirsiniz’ diyordu), çünkü insanların iç hallerini bilmek çok zor, ravi münafık olabilir (her şeyi bilen Allah’tır, peygamberimiz de kendi çevresindeki münafıkları bilmiyordu) Bir hadis âliminin zayıf saymadığı bir raviyi veya hadisi, diğer bir hadis âliminin zayıf sayması daima ihtimal dâhilindedir. Muhaddisler Buharinin 80 ravisini zayıf görmüşlerdir. Gerçekte bu sorun çok çetin bir sorundur. İnsanların iç hallerini bilmek mümkün değildir. Açık hatalar görülür ama gizlide yapılanlar bilinmez. Cerh ve tadil âlimlerinin önde gelenlerinden olan Abdurrahman ibn Mehdiye göre güvenilir olan nice raviler vardır ki, Yahya b. Said el Kattan’a göre güvenilir değildirler. Oysa ravi tenkidinin temel danışma odakları bu iki şahıstır. Örnek: Hakkında çelişkili hüküm verilenlerin en bariz örneklerinden biri de İkrimedir. Sahabe İbn Abbas’ın kölesi olan İkrime bazı hadis âlimleri tarafından yalancılık ve Harici görüşler benimsemekle, yöneticilerin ödüllerini kabul etmekle suçlanmış ve yalanından birçok örnek anlatılmıştır. Mesela Tabiinden(sahabe sonrası nesil) Said b. Müseyyeb kölesi Bürde: ‘İkrime’nin İbn Abbas’ın üstüne yalan atması gibi sen de benim üstüme yalanlar atma’ dediği anlatılır. Bu zat İkrime’nin birçok hadisini yalanlamıştır. Kasım da:’İkrime yalancıdır. Sabahleyin bir hadis söyler, akşamleyin onun tersini söyler.’ demiştir. Bunların yanında İkrime’yi güvenilir, sağlam görenler de vardır. Taberi ona tam güvenmiş, tefsirini ve tarih kitabını onun aktardığı hadislerle doldurmuştur. Ahmed b. Hanbel, Yahya b. Main gibi hadisçiler de İkrime’yi sağlam görmüşlerdir. Bundan dolayı Buhari onun sağlamlık tarafını yeğliyerek ondan bir çok hadis rivayet etmiştir. Müslim ise onun yalancılık tarafını daha kuvvetli bulmuş ve bir tek hadis dışında ondan hadis almamıştır. Hac konusunda ondan aldığı hadisi de Said b. Cübeyr’den yaptığı rivayetle desteklemiştir. Bu örneklerden olayın sübjektifliği, zanniliği ortaya çıkıyor. 3. Hadisleri rivayet eden kişiler(raviler) güvenilir de olsalar masum değildirler ve dolayısıyla yanılabilirler, hata yapabilirler, hadisi yanlış anlayabilirler, maksadının dışında anlayabilirler, unutabilirler, eksik, yanlış veya fazlalıkla rivayet edebilirler. 4. Raviler iyi niyetle hadis uydurmuş olabilirler, ki tarihte böyle hadislerin de uydurulduğu tespit edilmiştir. İmam Müslim Cerh alimi Yahya b. Said el Kattan’ın şu ifadesini rivayet eder:’Salih kişileri hadiste olduğu kadar hiçbir şeyde yalancı görmedik.’(Müslim, Sahih, (Mukaddime), C. I, S. 13) Bu noktadan bakıldığında da hadisin gerçekten iyi niyetle uydurulmadığının garantisinin verilemeyeceği ortaya çıkıyor, velev ki ravi bunu itiraf etsin. 5. Hadislerin söylendiği ortam, zaman ve zemin, muhatabın kimliği gibi şartlar da (sebebi vürud) önemlidir. Hadis kaynaklarında genelde bu bilgiler bulunmuyor. Hâlbuki bağlamından(Zusammenhang) kopartılan hiçbir söz yanlış anlaşılma riskinden muaf değildir. Resul ‘karnınıza taş bağlayın’ demiştir. İçinde bulunduğu şartları düşünmeden bunu yaparsanız anlamsız bir hareket olur. 6. Hadisler Peygamberimizin vefatından çok sonraları yazıya geçirilmiştir. Bu zaman zarfında (150-200 sene boyunca) kulaktan kulağa ağızdan ağıza dolaşmışlardır. Bu kadar süre geçince bir sözü tam eksiksiz nakletmek, değişikliğe uğramadan nakletmek her zaman mümkün olmayabilir. 7. Yine hadis âlimlerinin ittifakla bildirdiklerine göre, hadislerin kelimeleri /lafızları Peygambere ait olmayıp, sadece Peygambere ait manaları hadis ravileri tarafından lafızlandırılmış şeklidir, yani kendi kelimeleriyle, ifadeleriyle aktarmışlar. Raviler o sözü, kendi anladıkları biçimde ve kendi sözleriyle anlatmışlardır. İkinci duyan da aynı ölçü ile hareket ederse, Peygamberin sözünün 200 yıl sonrasına kadar ne derece tam onun söylediği biçimde gitmiş olur? Bundan dolayı peygamberden nakledilen sözler arasına bilerek veya bilmeyerek pek çok başka sözler ve düşünceler karışmış olabilir. Bu hiç bir hadisin tam olarak ve aslına uygun olarak gelmediği anlamına gelmez. Söylenmek istenen nesilden nesile yapılan manaca sözlü aktarımlar hadislerin anlamlarını değişik şekillere dönüştürebiliyor. Bu da hadislerin zanni oluşuna delalet ediyor. Onun için Süfyan Sevri: ‘ Eğer size anlattıklarımı kalıp olarak anlatsam, bir tek hadis bile anlatamam’ demiştir. Kendi naklettiği hadislerin Mervan’ın emri ile yazıya aktarıldığını duyan sahabeden Zeyd b. Sabit: ‘Ne biliyorsunuz, belki size söylediğim şey, benim anlattığım gibi değildir.’ der ve kızar. 3. Yapılan hadis tanımının doğru olduğunu gösteren sahabeye kadar dayandırılan örnekler vardır: Ebu Amr eş Şeybani anlatıyor:’ İbn. Mesud’un yanında bir yıl§ kaldım. Hadis rivayet ederken ‘Peygamber buyurdu’ demezdi. Eğer bu ifadeyi kullanırsa O’nu bir titreme alırdı ve ‘Peygamber böyle veya bu mealde buyurdu’ derdi. Bu rivayetten İ. Mesudun hadis rivayeti konusunda ne kadar titiz ve dikkatli olduğu ortaya çıkıyor. İ. Mesud’un sahabe yani peygamberin sözlerini bizzat dinlediği unutulmamalı. O bile ‘peygamber sözü’ demiyorsa ondan sonra gelenler acaba nasıl bir titizlik göstermeleri gerekir. (Tevhid ve Değişim, C. Vatandaş, S. 86) İbn Ebi Leyla’nın ‘Zeyd b. Erkam’ın yanına gidip de bize§ hadis rivayet etmesini istediğimizde ‘Artık biz yaşlandık ve unuttuk. Resulden hadis rivayet etmek çok güç bir iştir.’ cevabını alırdık’ sözleri de bu anlatılan sahabenin de konuyla ilgili tavrını gösteriyor. (a.g.e., s. 87) Hadis yazmayı hoş karşılamayan İ. Abbas’ın sadece 20 civarında hadis§ rivayet etmesine karşılık, fetvalarının ciltlerce kitap doldurması ve bu nedenle miras olarak bir hayvan yükü kitap bırakmış olması da anlamlıdır. Tabiinin büyüklerinden olan İbrahim en Nehai (Ebu Hanifenin hocasıdır)§ sadece bir hadis rivayet eder ve bunun üzerine ‘Hz. Peygamberden bundan başka hadis ezberlemedin mi?’ diyenlere, ‘Evet ezberledim. Ama ‘Abdullah şöyle dedi’ ‘Alkame böyle dedi’ demek bana daha sevimli geliyor’ cevabını verir. Başka bir tabiin büyüğü olan Şabi: ‘Hadisi Hz. Peygamberden başkasına nispet, bana daha sevimlidir. Eğer hadiste noksanlık veya fazlalık olursa Hz. Peygamber’den başkasına ait olmuş olacaktır diyerek, konunun esasını açıklar. 4. Hadisler Toptan Reddedilemez: Resulullahın, Allah’ın ortağı olmadığına inanarak, akıllıca davranıp hadisleri ne toptan reddetmek, ne de toptan doğru kabul etmeliyiz. Zaten bu işle ilgilenen imamlar da böyle yapmışlardır. Biz kolaycılığa kaçmamalıyız. Toptan kabul de toptan reddedicilik de kolaycılıktır. Bunun için bize intikal eden rivayetleri çok iyi bir süzgeçten geçirmemiz gerekir. Kur’an ışığında ne denli sağlam olduğuna bakmalıyız. Bu işte yanılabiliriz de. Bizden öncekiler de yanılmışlardır. Yanılmayan yalnız ALLAH’TIR. Bir çuvalda çürük bir patates var diye bütün çuval atılmaz, ayıklanır. Aynısını biz de yapmak zorundayız, çünkü aklen de bütün hadislerin uydurma olması mümkün değil. Güvenilir de olsa, hiç bir ravinin hataya düşmekten korunmuş (masum) olmadığı hatırdan çıkarılmamalıdır. Kişi rivayeti olan sözler inanç temeli yapılamaz. Çünkü kişinin iç dünyasını bilmek çok zor. Aslında şu ayet her şeyi çok daha iyi anlatıyor. (İsra sur. 84.ayet; De ki: "Herkes, kendi varlık yapısına uygun iş görür. Yolca daha doğru gidenin kim olduğunu Rabbiniz daha iyi bilir.) SAYGILARIMLA [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] ALINTIDIR | |
Konu Sahibi HALUK GÜMÜŞTABAK 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
İbretlik bir kıssadan hisse. | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | kamer34 | 6 | 2566 | 21 Nisan 2011 21:45 |
Kendi ellerimizle cehennemin kapısını açmayalım. | Makale ve Köşe Yazıları | HakikaT | 10 | 5352 | 12 Nisan 2011 12:36 |
Allah Kur'an ayetlerini elçisine, RÜYASINDA vah... | Makale ve Köşe Yazıları | yakuti | 7 | 2731 | 20 Mart 2011 19:44 |
Bakara 85. ayetten almamız gereken önemli dersler. | Makale ve Köşe Yazıları | kamer34 | 6 | 2613 | 16 Mart 2011 12:48 |
Kader konusunu kur'an ışığında nasıl anlamalıyız? | Makale ve Köşe Yazıları | talibetün | 5 | 2250 | 11 Mart 2011 21:19 |
02 Aralık 2009, 18:30 | Mesaj No:2 |
RE: HADİSLER İTİKADİ KONULARDA DELİL OLABİLİRMİ? Sayın arkadaşım burada alıntı yaptığınız cümlenin önünde ve arkasındaki cümlelerle birlikte alalım ondan sonra ne söylemek istiyor bu cümle sanırım daha iyi anlaşılıacaktır. ( Bir hadis âliminin zayıf saymadığı bir raviyi veya hadisi, diğer bir hadis âliminin zayıf sayması daima ihtimal dâhilindedir. Muhaddisler Buharinin 80 ravisini zayıf görmüşlerdir. Gerçekte bu sorun çok çetin bir sorundur. ) Demekki hadis konusunda çalışma yapan belkide yüzlerce alimler yada araştırmacılar birbirlerinin hadisleri konusunda uzlaşamadığını ve birbirlerinin topladıkları hadislere karşı geldiklerini anlatıyor. Birinin ak dediğine diğeri kara diyebiliyor. Onun içindirki çok dikkali olmamız gereken bir konudur. Dikkat ederseniz zayıf sayılan hadislerden zaten söz edilmiyor, burada anlatılmak istenen aynı konuda bir konsensüs anlaşma birliği olamadığı çıkıyor ortaya. Bu sözlerlede bu anlatılmak isteniyor. | |
02 Aralık 2009, 18:51 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 458 Üyelik T.:
23 Ekim 2007 | RE: HADİSLER İTİKADİ KONULARDA DELİL OLABİLİRMİ?
Yazınızın tamamını okudum ondan sonra soruyu sordum. Sorduğum soru şu hangi mudaddisler Buharinin hangi ravileri için zayıf ifadesini kullanmıştır. Bunları bilmek istiyorum. |
02 Aralık 2009, 18:59 | Mesaj No:4 |
Re: Hadisler itikadi konularda delil olabilirmi? Sanırım yine anlatamadım, zaten yazıda böyle bir detay olmadığı gibi, her hadis aliminin bu şekilde birbirlerine itiraz ettikleri anlatılıyor. Daha açıkcası bu konuda hadis toplayanlar bile birbirlerine güvenmediği çıkıyor ortaya. Yoksa bu yazıyla Buharinin hadisleri güvenilmez diyen yokki. Hepsinde günümüze aktarılırken yıllar içinde değişikliğe uğramış yada eklemeler yapılmış birçok hadisler olabileceği ni düşünmek daha doğru olur. Belkide o devirde toplanan ilk hadisler gerçekten doğrularıydı ama daha sonra ilaveler ve onların adını kullananlar sanırım işi çığrından çıkarmış.
| |
02 Aralık 2009, 20:04 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | RE: HADİSLER İTİKADİ KONULARDA DELİL OLABİLİRMİ?
Hadis hususunda Haluk Abinin dediği gibi İtikadi konularda Hüküm koyucu değildir. Hadisi değerlendirmemiz Kuran ve Sünnete göredir. Şöyle bir soru soracak olsam Hüküm esnasında Kuran'ımı baz alırsınız Hadisimi Bu soru şahsım adına sorulacak olsa idi Kesinlikle Kuran derdim . Din ulemasının ekserisi Hadis uydurmacılığını Hz Osmanın yönetiminin son dönemlerinde başladığını belirtmektedirler. Özellikle Kabul Ahbar denilen yahudi dönmesi ile,Müslümanların başına bela kesilen Emevi Kralları kendi Krallıklarına kılıf bulmak için her tür yalan ve hileye başvurmaktan geri durmamışlardır. Bu saltanatlarına meşrutiyet kazandırmak adına Allah resulü adına hadis uydurmaktan bir an geri durmamışlardır. Dine sonradan eklemeler ile ''Bidatı Hasene'' ve ''Bidat'' diye anılan şeylerin geneli dinde sanki eksiklik varmış gibi lanse edilerek Dine eklenmeye başlanmıştır.Bu eklemeler İbadetler bazında kalmayıp İtikadi alanada eklenmiştir. Hadisleri bakışımız Kuran ve Sünnet iledir. Esas alınacak nokta Kurana ters düşmemesidir.Müslümanlar bu konuda çok dikkatli olmak zorundadır. |
02 Aralık 2009, 20:15 | Mesaj No:6 |
Re: Hadisler itikadi konularda delil olabilirmi? Allah binlerce kez senden razı olsun. Bizlere düşen Kuranı temel alıp peygamberimizin gerçekten kuran ile uyuşan o güzel açıklamalarını hayata geçirişini çok dikkatle süzüp kendimize yol edinmeliyiz. Gerçekten günümüzde bunu yapmak okadar zorki. Ben bu gerçekleri gördükten sonra belkide boşa geçen o ömrümüzde yaptıklarımızı bağışlatmak adına, içimdeki fırtınayı payşalmak ve anlatmak için sitelerde konuşmak ve anlatmak istiyorum. Bu esnada gerçekten çok üzüldüğüm hakaret gördüğüm zamanlar oluyor ama sabırla anlatmaya çalışıyorum. Sitreste yapıyorum bu arada Bazen içtiğim tansiyon haplarım bile yetmiyor, ama Rabbim çok şükür güç veriyor. Allah cümlemizin yardımcısı olsun. Bazen korkuyorum ve Rabbim e yalvarıyorum ne olur katından bir güç verki yanlış yapmayayım diye. Elbette yanlışlık yapabilirim bende bir insanım ama elimden geldiğince kuranı bir bütün düşünüyor ve ondan kopmadan konuları anlamaya çalışıyorum. Rabbim bizleri bu kitaptan hesaba çekecekse onu iyi anlamalıyız diyorum. Gerçekten dinimizle birileri öyle bir oynamışki şimdi bunu düzeltmek gerçekten çok zor. Allah yardımcımız olsun inşallah cümlemizin. SAYGILARIMLA | |
02 Aralık 2009, 20:30 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | RE: HADİSLER İTİKADİ KONULARDA DELİL OLABİLİRMİ?
Haluk abim yazılarınızı takip etmekteyim ve bir çok konuda sizinle aynı fikirdeyim Lakin bazı hususlarda konuşulması gerektiği kanısındayım.Kuran üzere çalışmalarınız takdir edilecek bir şey ve kesinlikle bu konuda durmak yok yola devam. Geleneksel atalar inancının kuşatmış olduğu din anlayışını anlatmak ile mükellefiz öncelikle kendi hayatımızda yaşayarak. Dinde zorlamanın olmadığını Allah'ın kelamından öğrenmekteyiz bizler Tebliğ görevimizi Heva ve Heveslerden uzak Allah'ın İslamına göre anlatabilmeliyiz. Allah'u Teala Resulüne her daim Yumuşak tavır ile davranmasını emretmiştir. Bu emir bizleri de kapsadığı için yılmadan,küsmeden,her sıkıntıya Rahman adına katalanarak devam edebilmeliyiz. İnşaallah makalelerinizde tespit ettiğim bölümlerde sizinle fikir alışverişinde bulunacağız Misafirliğiniz Hayırlı olsun Başka bir başlık altında Fikir alışverişinde bulunacağız İnşaallah. Allaha emanet olunuz... |
02 Aralık 2009, 21:52 | Mesaj No:8 | |
Durumu: Medine No : 458 Üyelik T.:
23 Ekim 2007 | Re: Hadisler itikadi konularda delil olabilirmi? Alıntı:
Soruyu tekrar soruyorum. Buhari'de zayıf olduğu iddia edilen raviler kimlerdir ve bunu hangi muhaddisler nerede iddia etmiştir. | |
02 Aralık 2009, 22:58 | Mesaj No:9 |
Re: Hadisler itikadi konularda delil olabilirmi? Ebda arkadaşım oraya yazdığım yazı benim yazdığım bir yazı olmayıp bir çalışmanın ürünüdür, yazının sonunda hangi siteden alıntı yaptığımı yazdım. Ravilerin kimler olduğunun hiç bir önemi yok çünkü her hadis ilmi ile uğraşanlar kendi topladıklarını daha doğru saymış diğerlerine gerekirse çamur atmaktan geri kalmamışlardır. İşte bu yazının ana fikri bu arkadaşım. | |
02 Aralık 2009, 23:01 | Mesaj No:10 |
Re: Hadisler itikadi konularda delil olabilirmi? Mevlüt kardeşim gerçekten söylediğiniz gibi Allah razı olsun sizden;( Dine sonradan eklemeler ile ''Bidatı Hasene'' ve ''Bidat'' diye anılan şeylerin geneli dinde sanki eksiklik varmış gibi lanse edilerek Dine eklenmeye başlanmıştır.Bu eklemeler İbadetler bazında kalmayıp İtikadi alanada eklenmiştir.) Şimdi gelde bu kemikleşmiş yanlışları temizle içimizden. O kadar zorki anlatmak Allah yardımcımız olsun cümlemizin | |
Konuyu Toplam 2 Kişi okuyor. (0 Üye ve 2 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
çocuğunuzu cinsel konularda aydınlatmalısınız | AlimOğlu | Çocuk Ve Gençlik Eğitimi | 3 | 29 Mart 2016 02:38 |
UYDURULMUŞ HADİSLER | kıyameri | Hadis-i Şerif | 0 | 22 Temmuz 2009 15:01 |
Kişi Tıbbi ve Hukuki konularda dinî problemlerle karşı karşıya kaldığında ne yapmalı? | Belgin | Soru Cevap Arşivi | 0 | 09 Nisan 2009 10:33 |
Gaybi Konularda Ölçü | Arın | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 20 Temmuz 2008 19:42 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|