Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi BİLAL HATTAB,Açılış Tarihi:  08 Eylül 2010 (17:09), Konuya Son Cevap : 08 Eylül 2010 (17:09). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 08 Eylül 2010, 17:09   Mesaj No:1
Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:BİLAL HATTAB isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 12646
Üyelik T.: 20Haziran 2010
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 14
Konular: 12
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Muhtaç Olduğun Vahdet, Fıtratındaki Asil Ruh’ta Mevcuttur!

Muhtaç Olduğun Vahdet, Fıtratındaki Asil Ruh’ta Mevcuttur!

(O gün) Cennet muttakilere yaklaştırılmıştır.
Azgınlar için de cehennem hortlatılmıştır.
Onlara, "Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, hani nerede? Size yardım edebiliyorlar mı veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?" denilir.
Ve arkasından hep onlar (putlar ve azgınlar) o cehennemin içine fırlatılmaktadırlar.
Ve bütün o İblis orduları onun içinde birbirleriyle çekişirlerken dediler ki:
"Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz."
"Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk."
"Ve bizi hep o günahkârlar saptırdı."
"Bak bizim için ne şefaatçiler var,"
"Ne de yakın bir dost."
"Ah keşke (dünyaya) bir kere daha dönebilsek de, müminlerden olabilseydik."
Şüphesiz bunda bir âyet (alınacak bir ders) vardır; oysa çokları iman etmiş değillerdir.
Ve şüphesiz Rabbin, işte O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. (1)


Bu ayet-i kerimeler ahiret gününü tasvir ederek anlatmaktadır. Kıyamet gününü ve o günde yaşananları; takva sahiplerinin mükâfatını, isyankârların cezasını ve dünyadaki sapıklıklarından dolayı müşriklerin pişman olmaları durumunu tavsif etmektedir (vasıflandırmaktadır).

Kur’an’ın her ayeti gibi, bu mucizevî ayetler de üzerinde düşünülmesi (tefekkür), akledilmesi (ta’akkul) ve derinlemesine incelenip tekrar tekrar düşünülmesi (tedebbür) gereken ayetlerdendir. Bu çalışmamızda, farklı tefsirlerden yararlanarak bu ayetlerin bizlere ne anlatmak istediğini sizlerle paylaşmaya çalışacağız. Gayret bizden, yardım ve başarı Allah’tandır (cc).

Muttakîn: Takva; lügat itibariyle, kuvvetli bir himayeye girmek, korunmak, kendini muhafaza altına almak demektir. (2) Aynı mânâyla ilgili olarak, "takî" ve "muttaki" isimleri de takva fiilini işleyen, onunla muttasıf olan kimse demektir. (3)

Ğâvîn/ğâvûn: Bu kelimeden maksat, putlara tapanlardır. Bu tapanlara “gavun” denilmiş, fakat “âbidun” denilmemiştir. Bunun sebebi dalâlet, bataklık, felâket vasfını tescil etmek içindir. (4)
Katâde, el-Kelbî ve Mukatil(rh.a.ecmain); “azgınlardan kasıt şeytanların kendileridir” demişlerdir. (5)

Meal ve tefsirlerde genel olarak “azgınlar” olarak çevrilen bu kelime; şeytanı ve şeytanın adımlarına uyup, haddi aşıp sapıklık içerisinde kalanları tavsif etmektedir. Tağutun karşısında hiçbir icraat gösteremeyen dilsiz şeytanları önder, âlim, şeyh, hoca, lider kabul edenler, Kur’an ve Sünnet’ten habersiz yaşayarak, önder kabul ettiklerinin her dediğini tartışılmaz “din” kabul edenler; bu kavramı ve bu ayetleri özel bir ilgi ile tefekkür etmelidirler. Zira tağut, en büyük şeytandır ve tağut’a karşı durmayan herkes de birer dilsiz şeytandır. (6)


Ta’budûn: “Abd/kulluk” kökünden türeyen bu isimle, “kulluk/ ibadet edilenler” kastedilmektedir. İbâdet kelimesinin türediği “abd” kökü, şu anlamlara gelir:

a- Hürün karşıtı olan köle,
b- Boyun eğmek ve itaat etmek,
c- Kulluk etmek, ilâh tanımak, tapmak,
d- Bir şeye bağlanıp, ondan ayrılmamak.

Yani; Allah’tan (c.c) başka boyun eğilen, itaat edilen, körü körüne bağlanıp ayrılınmayan her şey, Allah (c.c) ile edindiğimiz (O’na eş koştuğumuz) ma’budlar/ ilahlardır. Ve ayette belirtildiği gibi, Allah’tan(c.c) başka ma’bud edinenlere; “Allah’ı bırakıp taptıklarınız/ibadet ettikleriniz hani nerede?” diye sorulacaktır. Buradaki bu ifade, bu soru; onları küçümseme, kınama ve bir azarlamadır.

Put: İnsanların, Allah Teâlâ’ya yapmaları gereken ibadet, göstermeleri gereken saygı, sevgi ve korkuyu, O’nun (c.c) dışında herhangi bir mahluku ma’bud kabul ederek ona yöneltmeleri halidir. Ayet ve hadislerde “sanem” ve “vesen” şeklinde de isimlendirilmektedir. Bu, müşriklerin taptıkları taşlar için kullanılabildiği gibi, Allah'ın(cc) nizamına ve hâkimiyetine engel olan tüm tağutlar manasına da kullanılmaktadır. (7)


Nitekim; kabirlere tevessülde bulunmak, o kabirden(veya sahibinden) bir ihtiyacının görülmesini istemek de, onları “put” edinmek demektir. Müşrikler, ihtiyaçlarının karşılanması ve Allah’a(c.c) yaklaştırdıklarını zannettikleri için “put”lara müracaat ediyorlar ve onlar aracılığıyla bu emellerine ulaşacaklarını zannediyorlardı. Aynı amaçla bir kabre yönelmek ya da salih addedilen bir insandan bunları beklemek de, aynı şekilde şirktir; sakınılması gerekir. Zira şeriatta isimlerin herhangi bir etkisi yoktur. Kim şarap içer de, onu su olarak adlandırırsa; o su değil, ancak şarap içmiş olur ve cezası şarap içenin cezasıdır. Hatta o, şarabı başka isimle isimlendirip içtiği için de, sahtekârlık ve yalan söylemesinden ötürü daha fazla ceza görür. Bunun gibi; kabirlere “meşhed” denilmesi ve orada yatanlara “veli” denilmesi, onları “sanem” ve “vesen” adının kapsamından çıkarmaz. (8) Maide 90. ayetteki “el-ensâb/dikili taşlar” lafzı da, Allah’tan (cc) başka kendisine ibadet edilmek(karşısında boyun eğip bağlanılmak, bir şeyler beklemek) üzere dikilen her şeyi kapsar. Bu, bir ağaç, bir taş, bir heykel veya bir kabir olabilir. Bu dikili taşların en büyük fitnesi, kabir ehli fitnesidir. Sahabe ve tabiînin de dediği gibi; bu, puta tapma fitnesinin de başıdır. (9)

Cünudü iblise ecmeun: “İblis'in orduları” kimdir sorusuna şu cevabı vermek mümkündür ki; putlara tapmaya çağırdığında kendisine uyan herkes onun ordusudur ve onunla birlikte cehenneme atılacaklardandır. (10)

Bu ayetlerde anlatılan, Hz. İbrahim(as) ile kavmi arasındaki bir kıssadır. Onun kavmi kendi yonttukları taştan putlara tapıyorlardı. Rabbimiz önceki ayetlerde bunlardan bahsettiği halde, bu ayette onlarla şeytanın askerlerini(ordularını) bir zikretmiştir ve hepsinin tepesi taklak, üst üste cehenneme atılacaklarını beyan etmiştir. Burada dikkatimizi çeken şey, bu ayetleri sadece Hz. İbrahim’in (a.s) kavmi ve o kavmin taptığı putlara has kılarak anlamanın önünü, Rabbimizin kapadığıdır. Yani; “bu ayetler puta tapan o kavme indi; bize niye okuyorsun” diyenlere, Rabbimiz bir kaçış kapısı bırakmamaktadır. Bu, önce bir ayrıntıyı ifade edip sonra genel ifadeye varma sanatıdır. Yani sadece o ağaçtan-taştan putlar değil; şeytanın adımlarına uyarak kendilerini putlaştıranlar ve bunlara körü körüne uyanlar da, cehennemin içine atılacaklara dâhildir.






Mücrimûn: Cürm; günah işlemek, haddi aşmak demektir. Aynı kökten gelen mücrim ise; suçlu, günahkâr, günah işleyen, haddi aşan kimse demektir. Yerine göre bir kişi, bir grup, bir kavim, hatta bir millet hakkında kullanılmıştır. (11) Ayette kullanılmasından maksat, putlara ibadeti süslü gösteren şeytanlardır. Kendilerini taklid ettiğimiz bizden önceki atalarımız diye de açıklanmıştır. (12)
Onlar ayette bahsedilen sözü söylemekle(yani “bizi, o mücrimlerden başkası saptırmadı” sözünü söylemekle) kendilerini putlara tapmaya sevk eden, cinleri ve insanları kastetmişlerdir. Bu da tıpkı onların, “Ey Rabbimiz biz, liderlerimize ve büyüklerimize uyduk. Onlar da bizi yoldan saptırdılar” (Ahzab/67) şeklindeki sözleri gibidir. (13) Bizi ancak o günahkârlar, o kendilerine tâbi olduğumuz reislerimiz, büyüklerimiz sapıtmış oldular; onların sözlerine baktık, izlerine düştük, o yüzden sapıklık içinde yaşamış olduk. (14)

Burada, dünyadayken halkın ilâh gibi sayıp hizmet ettikleri, sözlerini ve davranışlarını otorite saydıkları ve kendilerine her türlü arz ve takdimde bulundukları dinî lider ve önderlerine nasıl davranacakları anlatılmaktadır. Ahirette halk, önderlerinin kendilerini saptırmış ve helâklerine yol açmış olduğunu anlayınca, durumlarından onları sorumlu tutacaklar ve onlara lanetler yağdıracaklardır. Kör izleyiciler, dünyada önderlerinin kendilerini doğruya mı, yoksa yanlışa mı götürdüklerine dikkat etsinler diye, Kur'an bu dehşetli ahiret manzarasını çeşitli yerlerde sunmaktadır. (15)

Ayetlerin devamında da, Allah’tan(c.c) başkasını ma’bud edinenlerin pişmanlıkları, dünyadayken şefaat edeceklerine inandıkları reislerinin, önderlerinin, putlarının, bırakın onlara yardım etmeyi, kendilerine dahi bir yardımda bulunamayacakları ve tekrar dünyaya dönüp mü’min (yüzde yüz Müslüman) olmak isteyecekleri, acz içinde bunu temenni edecekleri anlatılmaktadır.




Bunların başımıza gelmesinden sakınmamız için, Rabbimiz sürekli tekrarladığı uyarıyı burada da yapmakta ve anlatılan bu olayda alınılacak bir ibret, bir ders olduğunu beyan buyurmaktadır. Bu açıklamalarımız ışığında, almamız gereken dersi aldık mı? Bu çabamızın karşılığı olarak, sizlerden sadece bu soruyu kendinize yöneltmenizi istiyoruz. İnşallah, Rabbimizin beyanı üzere, çokları gibi, dilde iman iddiasında bulundukları halde, özde imandan nasipleri olmayanlar zümresine dahil olmaz, gerekli dersleri alıp hayatımızı bu Kur’an’î derslerle inşâ etmeye azamî gayret sarf edenlerden oluruz. Zira; muhtaç olduğumuz Vahdet, fıtratımızdaki asil ruhta; yani İslam’da; yani Kur’an’da mevcuttur. (16) Müslümanlar arasındaki birlik, İslam erleri arasındaki kardeşlik; ancak ve ancak Kur’an’î derslerdeki ve Nebevî metoddaki “hikmet”i anlayıp, bu hikmet üzere inşâ edilecek davetle mümkündür.

Şüphesiz Allah(c.c) mutlak galip ve sonsuz merhamet sahibidir. Galibiyetinden şüphe duymuyor, hatalarımız ve bilmeden işlediklerimiz için de sonsuz merhametine sığınıyoruz.




Dipnotlar:

1- Şuarâ Suresi, Elmalılı M. Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş Meali 2- Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili, 1/168
3- İbn Manzûr, Lisânü'l-Arab, 15/401; Ebu'l-Bekâ, Külliyât, 219
4- Ali Arslan, Büyük Kur’an Tefsiri, 12/343
5- Bkz: İmam Kurtubi, el-Camiu’l-Ahkami’l-Kur’an, 13/50-55
6- Tağut; azgın, sapık, kötülük ve sapıklık önderi, zorba, şeytan, put, puthane, kâhin, sihirbaz; Allah'ın hükümlerine sırt çeviren kişi ve kuruluşların tümüdür. Allah'ın indirdiği hükümlere muhalif olan ve onların yerine geçmek üzere hükümler icad eden her varlık tağuttur. Tağut, Allah(cc)'a karşı isyan etmekle beraber O'nun kullarını kendisine kul edinmek gayretinde olandır. Bu ise şeytan, papaz, dinî veya siyasî lider veyahut da kral olabilir. Bu sebepten bir insanın hakiki mümin olabilmesi için tağutu reddetmesi gerekmektedir. [Bkz: Şamil İslam Ansiklopedisi, Tağut md.]
7- bkz: Şamil İslam Ansiklopedisi, Putperestlik md.
8- bkz: İmam es-San’anî, Tathiru’l İ’tikad an Edrani’l İlhad; Akide Üzerine İki Risale, 76-78
9- İmam Birgivî, Ziyaretu’l Kubûrî Bid’iyyetuhâ ve’stihbâbuhâ, 69-71
10- İmam Kurtubi, el-Camiu’l-Ahkami’l-Kur’an, 13/50-55
11- bkz: Şamil İslam Ansiklopedisi, Mücrim md.

12- İmam Kurtubi, el-Camiu’l-Ahkami’l-Kur’an, 13/50-55 13- İmam Fahruddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu’l-Gayb, 17/352-353
14- Ö. Nasuhi Bilmen, Tefsir, 5/2474
15- Ebu’l A’lâ el-Mevdudî, Tefhimu’l Kur’an, 4/40
16- Sünnet’i zikretmedim; zira ona itaat de Kur’an’da mevcuttur.

Bilal Hattab


[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
vuslat.denge@hotmail.com
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi BİLAL HATTAB 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Rasulullah ve Sahabe Dönemindeki Tefsir... Makale ve Köşe Yazıları YaŞuHa 3 3939 13 Mart 2011 21:14
Hadis Istılahları, Hadis Tedvini ve... Makale ve Köşe Yazıları BİLAL HATTAB 0 2580 11 Mart 2011 23:26
Tekfir Psikolojisi Makale ve Köşe Yazıları Zemahşeri 5 2451 11 Mart 2011 23:18
Ve Nihayet Olan Oldu: İleri Demokrasi(!) "LÂ"yı... Makale ve Köşe Yazıları kamer34 5 1895 07 Mart 2011 22:00
Ne Oldu Bize ??? Makale ve Köşe Yazıları BİLAL HATTAB 0 1539 26 Şubat 2011 21:16

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Vahdet-i Vücut, Vahdet-i Vucud (3)/Muhsin İyi muhsin iyi Makale ve Köşe Yazıları 7 04Haziran 2014 13:30
AMERİKA’YI ’’TEKÂSÜR’’ KRİZİ HELAKE SÜRÜKLEYECEK Mustafa İslamoğlu sevginin_bedeli Serbest Kürsü 1 19 Nisan 2014 01:34
Kimseye Muhtaç Olmama, Allah’ın Es-Samed Güzel İsmi/Muhsin İyi muhsin iyi Makale ve Köşe Yazıları 0 16 Nisan 2012 20:12
Vahdet-i Vücut ,Vahdet-i Şuhut , Fenafillâh/Muhsin İyi muhsin iyi Makale ve Köşe Yazıları 10 26 Mart 2012 19:53
Vahdet-i Vücud, Vahdet-i Şühud, Allah’ın Ez- Zâhir Güzel İsmi/Muhsin İyi muhsin iyi Makale ve Köşe Yazıları 0 23 Eylül 2011 08:34

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.