Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/18558-tagut-duzende-oy-kullanmak-sirk-midir.html)

hiranur86 01 Nisan 2014 01:37

Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ?
 
hangi partiye oy verdiyseniz verdiniz onemli degil. Bastiginiz muhurdeki evet yazisi EVET BEN MÜŞRİĞİM ANLAMINDAYDI. VE SİZ EVETLERİNİZLE BUNU TESCİLLEDİNİZ.

hiranur86 01 Nisan 2014 01:41

Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ?
 
İslam'ın dışında bütün sistemler tağutîdir. Tağutların hükümlerine göre yönetilen bütün yerlerde yaşayan mü'minlerin, Allah'ın indirdiği hükümlerin galip gelmesi uğruna cihad etmeleri farz-ı ayndır. Şurası unutulmamalıdır ki, tağutun hükümlerine "evet" diyenler, Allah'ın dinine "hayır " demiş, küfretmiş durumundadırlar. Bunu ister bilerek, ister bilmeyerek yapsınlar durum asla değişmez. Çünkü bütün peygamberlerin insanlara; "Allah'a ibadet edin, tağuta kulluktan kaçının" diye tebliğat yaptıkları ayetlerle sabittir. Tağutun hükümlerini inkâr etmeyen ve tağutî güçlerle mücadele vermeyen kimse, ne kadar âlim olursa olsun, "müsteşrik" çizgisini asla geçemez. Hadislerle Kur’an Tefsiri, İbni Kesir, Çağrı Y. c. 2, s. 193-196..

hiranur86 01 Nisan 2014 01:45

Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ?
 
TC de ve diyer butun DEMOKRAT VE LAIK ULKELERDE siyasi partilere Oy vermek ŞİRK'dir.

Tc de yasama eylemi demokrasi(halk iktidarı) denilen küfür sistemi ile yapılıyor: Yani insan- insan , insan toplum ,insan devlet vb ilişkileri düzenleyen kanunlar Kuran ve hadis kaynaklı Şeriat kanunları olmayıp mecliste milletvekillerinin oylaması ile yapıldığı kanunlar oluyor bu sistemde. (Bakınız anayasanın 7.maddesi) Ve her vatandaş aynı zamanda seçilen konumundadır.

Şartların imkânsızlığı onu seçmeye itmiştir. Bu seçim sonucunda yapılan isimlendirmede bunun delilidir. Seçilenlere “MİLLETVEKİLİ” denir. Seç-men kendi yerine VEKİLİNİ parlamentoya yollamıştır. Şöyle söyleyebiliriz: (Demokratik seçimlere katılan) Her vatandaş seçtiği insanın mahiyetinde meclistedir. Cismen olmasa da sembolik olarak oradadır. Öyleyse her insan vekâlet verip kendine vekil tayin ettiği milletvekilinin her fiilinden (ŞİRKİNDEN) sorumludur ve ona ortaktır.

Yetkili organların eliyle tagutlara (siyasi partilere) verilen iktidar yetkisiyle tagutlar Allah’ın haram kıldıklarını helal, helal kıldıklarını haram kılmaktadır ve oy verme eylemiyle bu hakkı onlara veren kişi seçmendir.

Yoksa onların Allah 'in izin vermediği şeyleri dinde kendilerine meşru kılan ortakları mı var? Eğer o fasıl kelimesi (azabımın ertetenmesine dair ezelde geçen söz) olmasaydı aralarında hüküm verilir (işleri) bitirilirdi. Gerçekten zalimler için acı bir azap vardır. (Şura 21 )

Kanun koyma İLAHLIK özelliğidir, dini(şeriatı) belirlemek ilahlık özelliğidir. Ve bu yetki Allaha aittir. Yetkili organlar eliyle hakimiyeti (Kanun ,nizam belirleme yetkisini) bir beşer olan milletvekillerine vermek ŞİRKTİR(HAKİMİYETTE ORTAK KOŞMAKTIR).

Müşrik: Allah’a uluhiyetinde veya rububiyetinde veya isimlerinde ‘şirk (ortak) koşan’ kimseye ‘MÜŞRİK’ denir. Rızık veren(ER-REZZAK) nasıl ki Allahın ismi ise, hüküm koyan ( EL-HAKİM) de Allah'ın özelliklerindendir.Ve Allahın isimlerini bir beşere vermek tevhidi (Allah'ın birlenmesini) bozar.

Sonra emirden (olan) bir ŞERİAT ile seni vazifelendirdik; onun için sen o şeriata uy'da ilmi olmayanların arzularına uyma! (Casiye 18)

Mekke ve diğer geçmiş kavimler de bulunan kavimler Allah'a ortak koştukları için müslüman değil müşrik olarak adlandırıldılar.

“Gerçekten Tevrat'ı biz indirdik; bu kitap doğru yol kılavuzluğu ve ışık içerir. Gerek İslâm'a bağlı peygamber-ler ve gerekse Allah'a bağlı bilginler ile din adamları Al-lah'ın bu kitabının görevli koruyucuları ve doğruluğunun şahitleri sıfatı ile Yahudiler arasında buna göre hüküm verirler. Buna göre insanlardan değil, benden korkunuz da ayetlerimi bir kaç para karşılığında satmayınız. Kim Allah'ın indirdiği ayetlere göre hüküm vermez ise onlar KAFİRLERİN TA KENDİLERİDİR.”(Maide 44 )

Dar-un Nedve ve TBMM

Dar-un Nedve: Allah’ın insanların hayatlarını yönlendirmedeki yetkilerini kısıtlayıp, kendilerinin oluşturdukları beşeri sistemlerle kanun koyan bir meclis ve aynı zamanda peygamberimizin getirdiği sisteme ters olan meclis. Kısacası günümüz meclislerinin (TBMM gibi) aynısı olan bir meclis.

Hz. Peygamber (S.A.V)’in dedelerinden Kusayy bin Kilab Mekke’de yönetimi ele geçirince şehrin yönetimi için Kabe’nin karşısına yaptırdığı kendi evini kullanırdı. Bu evin ismi Dar’un-Nedve (kelime manası: Parlamento binası)idi. Mekke’nin başkanı Kusayy şehir devletiyle ilgili işlerin karalarını bu binada bazı Mekke liderleriyle birlikte alırdı. Sadece yönetim merkezi değildi Dar’un-Nedve, düğünler, savaş hazırlıkları, buluğ çağına eren kızlara elbise giydirme törenleri gibi işlerin apıldığı yerdi.

Kısaca bütün sosyal ve siyasal hayatın merkeziydi. Kureyş liderleri gelip : Hz. Peygamber (S.A.V) Mekke’de tevhidi haykırırken Ebu cehil ve avanesi amcası Ebu Talib’e : ”Yeğenine söyle ne istiyor? Hasta mı? En iyi hekimleri getirelim. Evlenmek mi istiyor? En güzel kızlarımızı verelim. KRAL Ml OLMAK İSTİYOR ? BAŞIMIZA KRAL YAPALIM. Yeter ki ilahlarımıza küfretmesin.” Resulüllah(sav) içinden şöyle diyebilir di? (Haşa) ‘ Ben menata, hubele ve diğer putlara bir şey demem. Dille onlara sövmem.Kalben Allah ı tesbih ederim, dil ile onları ve beşeri sapkın sistemlerini överim.Başları, liderleri olurum. Namazı anlatır.Orucu anlatır.Yavaş yavaş onları tevhide çekerim ’EBU CEHİL BAŞLARINDA OLACAĞINA BEN OLURUM.(bu gün chp olucağına diyenler gibi) diyebilirdi. BÖYLE Mİ DEDİ RESULULLAH(sav) HAYIR! Hz. Peygamber (S.A.V.)'in cevabı kısa ve nettir:

“Sağ elime güneşi sol elime ayı verseniz yinede DAVAMDAN VAZGEÇMEM.”

Bu sözlerin bedeli üç yıl boyunca aç kalmaktı, küçük çocukların açlıktan ölmesiydi, sahabenin akla gelmeyecek işkencelere uğramasıydı. Ama hiçbir zaman Hz. Peygamber (S.A.V) aklından “Kureyşlilerin teklifini bir düşüneyim belki daha rahat tebliğ yaparım” veya Hz. Ebu Bekr ve Hz. Ömer gibi sahabeleri tekrar DAR’UN-NEDVE’ye göndereyim belki bir faydası olur” demedi ve düşünmedi. Çünkü biliyordu ki bunları söylemek onlardan olmaktı. Allah’ın kanunlarına karşı kanun koyanların yanında veya yönetim yerinde bir Müslüman asla olamazdı. Helal ve haram belirleme yetkisinin Allah’tan alınıp tağuti rejimlerin meclislerine (DAR'UN NEDVE, TBMM) vermek hiç kuşkusuz küfürdür, zulümdür, fısktır.

İslamın hakimiyetinin sağlanması için izlenmesi gereken yolda herhangi bir beşerin önerdiği yolla değil RABBANİ YOLLA OLMALIDIR.
Bu din nasıl ki Allah tarafından vahyolunduysa takip edilecek yolda RABBANİ olmalıdır.

İSLAM = Allah'a teslimiyet dinidir. Parlementoya girelim ve onların arasına sızalım başa biz geçmezsek laikler geçecek diyenler pragmatistdir, akılcıdır. Onlar Allah yerine akıllarına, heva ve heveslerine TESLİM olmuşlardır. Ve kişi teslim olduğu varlığın dinindedir.
/Alıntı


SAAT: 23:35

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306