|
Konu Kimliği: Konu Sahibi HALUK GÜMÜŞTABAK,Açılış Tarihi: 21 Ocak 2011 (12:27), Konuya Son Cevap : 24 Ocak 2011 (21:53). Konuya 33 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
23 Ocak 2011, 20:23 | Mesaj No:21 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek..... Selamun Aleykum HALUK GÜMÜŞTABAK arkadaşım Vermiş olduğunuz bu detaylı bilgi için şahsım adına teşekkür ediyorum. Ben daha evvelki yazılarımda da hep şunu vurgulamıştım.Allah'ın zati sıfatlarında fiillerinde ortağı yoktur.Helal ve haramlarla ilgili tek merci odur bu konuda onun ortağı olmadığı eşi ve benzeri de yoktur.Allah'ın helal haram ceza ve mükafat konusunda ona eşler tayin etmek doğrudan şirk kapsamı içerisine gireceğini defalarca izah etmeye çalışmıştım.Kendi eşi hakkında dahi elli güne yakın bir sürede karar alamayan Rasullulah (sav) nasıl olurda kuranda lafız olarak geçmeyen bu kadar helal ve haramı neden söylemiş olsun bu manidardır. İfk olayından bahs ediyorum kendi eşini boşama noktasına gelecek kadar sıkıntılı günler geçiren Allah'ın Rasulü bu konu ile alakalı taki ayetler inene kadar bir karar verememiştir bu kesin.Hatırımda olan bir olay daha vardırki oda şu Kab bin Malik ve sanırım bir kaç müslüman daha savaşa ihmalkarlıkları dolayısıyla katılamamışlardı ve Rasulüllah savaş dönüşünde onlarla konuşmadı fakat onlar hakkındaki hükümde veremedi Kab bin Malik o olayı şöyle anlatıyor ordu savaşa gidecekti benimde bazı işlerim vardı o işlerimi hal edeyim nasıl olsa orduya yetişirim diye dünya işlerine daldım.Sonra peşlerinden çıktım fakat yetişemedim, Rasulüllah savaş dönüşünde sonra kendisine selam verirdim,ve dudaklarına dikkat ederdim acaba selamımı aldımı,almadımı diye çünki Rasululah bana tavır almış benimle konuşmuyordu diye rivayet eder. Mealen ""Dünya bütün genişliğine rağmen onların başlarına dar gelmiştir.Allah onları bağışlamıştır"" diye başlayan ayetler indikten sonra Rasulüllah ancak o zaman onlar hakkında tam karar verebilmiştir.Ben hep o yüzden derimki bu din nasıl rabbani ise onun hareket metodu rabbanidir.Allah bu hakkı peygambere dahi vermemiş,helal, haramlar,yasama yetkisi,ceza,mükafat bunlar hepsi Allah'ın zati sıfatları ve fiilleri ile ilgilidir.Mahluk yani yaratılmışlar bu konuda söz sahibi olamazlar.Şefaat konusuda böyledir şefaatın tamamı Allah'ındır bunda hiç kimse pay sahibi değil olamazda ayetleri düzgün anlamamız lazım. Allah'ın şefaat hakındandan kime bir pay verecğine gelince necm/56.ayette Meleklerin ancak küfre şirke bulaşmamış kimseler için oda Allah ancak izin vermesi dahilinde bu gerçekleşebilir.Herhangi bir insan kalkıp nasıl olsa necm suresinde meleklere şefaat etme yetkesi verilmiş şöyle derse ""şefaat ya cebrail derse şirke düşmüş olur"" bu sözü hele insanlar için demek asla ve asla kuranla bağdaşmaz. Allah'ın helal kıldıkları helal,haram kıldıkları haramdır,buna ne bir artma nede bir eksiltme olmaz.Mesela Allah zina edene 100 değnek vurun demiş ise birileri kalkıp yaw 100 çok fazla buna biz 99 değnek vuralım diyemez,yada biri kalkıp 100 çok az biz buna 101 değnek vuralım diyemez,peygamberde buna dahildir.Çünki o tek ilahtır, kanun koyucu odur,biz ne ondan daha çok ceza verme merci olabiliriz,nede ondan daha merhametli olabiliriz. Yalnız Haluk arkadaşım şu hususu gözden kaçırdığınızı gözlemleyebiliyrum.Kuranda öyle bir peygamber profili varki Alllah o peygamberine toz dahi kondurmuyor.Burada hepimizin gayesi sanırım Allah'ın rızasını kazanmaktır.Mademki gayemiz bu.O halde Allah'ın kuran da razı olduğu insanın ahlakını yaşantısnı söz ve fiillerinin tamamından rızası olduğunu yine kurandan bize bildirmektedir. o halde o peygamberin kuranı yaşayış ve onu tefsir ediş biçimi kanımca bir müslüman için olmazsa olmazıdır yada öyle olmalıdır.Çünki kuran evrensel olduğuna göre kurandaki peygamber de evrensel olamalıdır ki zaten öyledir. Sizin nisa suresi/65.ayeti yorumlarken sanki o ayet o dönemde yaşayan insanlar için geçerli olduğu anlamını çıkardım sanki o ayetin yorumunu yaparken ayetin nasih kapsamına girmiş olduğunu sizin cümlerinizden anladım. örnek olarakta vermiş olduğunuz Şura 10: Herhangi bir şeyde ihtilafa düştüğünüzde onun hükmü Allah'a bırakılır. İşte budur Rabbim olan Allah! Yalnız O'na güvenip dayadım; yalnız O'na yönelirim ben bu ayet dünyada ihtilafa düştüğünüz ve sonuçlandıramadığınız konuların Allah katında gün gibi gerçek şekli ile ortaya çıkacağnı bildirmektedir. sonuç: Peygamber olgusu çok iyi anlaşılması gerktiğini hep söylemişimdir,bizler ya onu olması gerktiğinden fazla vasıflar yükleyerek adeta Allah'ın ortağı durumana getirmişizdir,yada olmaması gereken sıradnlaştırma,sanki şu misal gibi,diyelimki bizim yaşadığımız şu zamanda insanların içerisinde karizmatik,yalan konuşmayan düzgün ticaret yapan insanlar iyilik ve ahlak yönünden toplumun içerisinde değer kazanmış insalanra müslüman olmasalar dahi örneğin kısmen Tayyip Erdoğan gibi bir insanı yoldan çevirerek nübüvet verilmiş imajı oda peygamberi doğru anlama açısından sağlıklı bir görüş değildir.Ben şuna inanıyorum Allah bütün işlerini levhi mahfuzda bir program dahilinde yapmıştır.O yüden peygamberin dünyaya gelmeden önce dahi bunun alt yapısı sağlanmış ve dünyaya gelişinden vefatına kadar bir proje dahilinde gerçekleşmiştir.Onun din adına yapmış her fiili her sözü benim için kuranın herhangi ayetinden farklı değildir.İstersen aradan değil 1400 yıl 2400 yıl geçmiş olsun.O halde yapmak gereken şey net ve açık onun hayatını çok iyi araştırıp kuran kriterleri doğrultusunda onları almalıyız. Abdülmelik abim ayetler çok açık,şimdi benim anlayamıdığım konu şu o sizin zikr ettiğiniz helal haramlar peygamber efendimize başka bir vahy şekliylemi verildi o hükümlerin nasıl verildiğini ben türlü anlyamıyorum.Eğer ki o helal ve haramlar kuranın dışında bir vahy ile verildi dersek,o zaman gayri matluv vahy var olarak anşılır ki,bu dahada vahim bir olay bence.Bana bunu açıklarsanız çok memnun olacam inşllah. En doğrusunu allah bilir Haluk arkadaşımız ben o helal haramların peygamberimizin demiş olabileceğine ihtimal vermiyorum olsa olsa bu hükümler incil yada tevrattan bu dine sokulmuş israliyatlardır diyor yanlışmı anladım bilmiyorum Eğer o hükümlerin peygamberimizn verdiğine inanabilsem terdütsüz kabul ederdim diyor,bence bu görüş hiçte sakat bir görüş değildir. O zaman mesele şu peygamber o sözleri söyledimi söylemedimi söylediyse başka bir vahy alarakmı söyledi doğru soru bu bence. Allah'a Emanet Olun وعلى اصبع تشهد الله على وحدة توفير الطاغوت حتى كتابة حرف واحد يؤكد الشهيد سيد قط (Allah'ın birliğine şehadet eden parmağım bir tağut un hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır.) ""Şehid Seyyid Kutub"" |
23 Ocak 2011, 20:43 | Mesaj No:22 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek.....
hayri abi, düşünceleriniz tevhidi anlamda sorunsuzdur.hepsine katılmakla birlikte eksik olarak düşündüğünüzü sanıyorum.şöyle ki ; fıkıhta (islam hukuku) haramların sayısı yüzleri bulurken,kuranda onları aşmıyor. -bu durumda 1400 yıldır haram dediklerimizi ayıklamamız gerekir ki,bunların içinde vahşi,yabani hayvanların etini yememiz gerekecek. -izahlarını,şerhlerini sünnet ile anlam kazanan ibadetlerimiz,ibadetlerimizin yüzde 90'nını kapsamaktadır.namaz vakit,rekat,gizlilik,cerhi,şartları,taharet,necase t,abdest ,teyemmümün şartları,kuleteyn,sıvı yiyeceğe bulaşan cecasetin durumu ve sair yüzlerce durum muallak kalacaktır.ibadetlerin yüzde 90 ı yapılamaz hale gelecektir.bunun tek çaresi şu mutevatir hadis ile çözülmüştür.bana kuran ve bir misli verildi hadisi şerifi(cumhur ulemaya göre mutevatir hadistir). -hacc,zekat,oruç,muamelat,ibadet gibi ana kategorilere bakınız...ve bu ana kategorileri fıkıhtan ,sünnetten ,hadisten bağımsız bir şekilde yalnız kuranla açıklamanız imkansızdır.açıklarım derseniz delil istiyorum. sorularımı yeniliyorum.buyurun ayet verin izah edin aydınlanalım. bana kuran ve bir misli verildi hadisi şerifi(cumhur ulemaya göre mutevatir hadistir).kuran dışında verilen bir misil den ne anlıyrosunuz? tevhide zarar vermiyelim amenna.ama tevhide zarar vermiyelim diye ibadetlerin yüzde doksanınıda yok etmeyelim. necm süresinde geçen resululah heva heves adamı değil,onun tebliğleri hakemliği,sünneti tatbikatı vahy dir. ben böyle inandım inanıyorum.asrı saadetin 23 yılı ve sonraki ashabı kiramdan bu yana islamda yetişmiş alimleri mufessirler fakihler mürşitler böyle anlamıştır.
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
23 Ocak 2011, 22:09 | Mesaj No:23 | |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek..... Alıntı:
Muhsin abim tamam ben bu konuda sizden farklı düşünmüyorum.Mesele o hadisi neyle açıklıyorsunuz onu merak ediyorum.Bana kuran ve bir misli verildi bu hadisteki bir kısmına olab cümlesine herkes bir şeyler yüklüyor. Bende bu hadise baktım ve mütevatir sağlam bir hadis olduğunu gördüm.Fakat bügün islamla bağdaşmayan bazı fırkalar bu hadisi kendi şehlerine dahi yorumlyabilmekteler.Güya kuran ve bir misli kavlinden tarikat olduğu anlamını çıkradıktan sonra bunun içerikliğini doldurabildikleri kadar dolduruyorlar. Ben sadece kuran ehli olan insanları meyve vermeyen ağaçlara benzetmişimdir.Haluk arkadaşımızı gerçek hayatında tanımam,bu sözüm ona değildir kesinlikle.Peygambersiz bir kurana giden insanların günlük yaşantılarına bakıyorsun ki ne doğru dürüst bir namaz ne doğru dürüst bir ibadet adeta kup kuru bir inanç olarak görülmekte o yüzden bu görüş islam olmayan insanlarda fazla etki yapmaz. Halbuki islam sadce bir inançtan ibaret değilidr bunun içerisinde çok ince noktalar vardır fiili çok sayıda ibadetler vardır. Bu ibadetler gerçekleştiğinde islam o zaman anlam kazanır insana güzel bir ahlak bahş eder işte bütün ince noktaların tamamını peygamberden alacağız inşallah. Soru bu büyük sayıla bilecek helal ve haramlar nasıl bir vahy şekli ile verildi eğer bunu ispat etmesek o zaman bizim durumuz tehlikye girer çünki hüküm koyuculuk Allah,ın doğrrudan İlahlık sıfatıyla bağlantılıdır. Ne siz ne ben şunu demiyoruz peygamber Allah,a rağmen kanun koymuştur yada helal haramlar belirlemiştir bunu dersek zaten şirke düşmüş oluruz. Allah muhafaza Bazı insanlar Allah,ın helal haramlarını ellerinin tersi ile çöl kanunları diyerek bir tarafa atıp yerlerine demokrasi sosyalizm monarşizm vs vs getirerek Allah,ın azabını hak etmişlerdir.Onlarla onların küfür meclisleriyle biz msülümanların zaten bir işi olamaz. Bizim sorunumuz bu değil. Şimdi bir taraf peygamber bunu söylememiştir söylemiş olamaz söylemiş olsa idi bu kuranda en azından işaretle dahi olsa geçerdir diyor. Öbür tarafta peygamber bunu söylemiştir söylediğine göre ona mutlak manada itaat etmek lazımdır ayetler açıktır diyor.Bende bunu aynen kabul ediyorum,fakat bunu söylerken peygamber (sav) bu emri nasıl bir vahy şekli ile bu almıştır onu açıklamamız gerekmezmi. Fare eşek aslan kaplan kedi köpek hakikaten insanın midesine ters gelen şeyler insanın fıtratına uymayan şeyler mesela Çinde Hindistanda falan hertürlü pis böcekleri kızartıp kızartıp yiyorlar bunlar iğrenç bunların haram olabilme ihtimali çok yüksek.Fakat bunlar nasıl bir vahy şekli ile haram kılınmış buna cevap bulmamız gerekmektedir. Sesli düşünüyorum diyorumki acaba iyi şeyleri size helal kötü şeyleri size haram kılarlar kapsamı içerisine sokarak peygamberimiz ictihat yapmış olabilirmi.Peygamberin bu ictihadını tekzip eden bir ayette gelmediğine göre bunlar haram sayılmıştır.çünki eğer allah nebinin bir fiilini tekzip etmemiş ise o fiil fizim için farzdır bilemiyorum en azından buradan bir bakışla mülaza edelim. Ama şunu dememek gerekir peygamberinde helal haram belirleme yetkisi vardır bu çok tehlikeli bir fikirdir.Zaten hiç birimiz bunu demiyoruz inşallah. Her ne kadar bize o manaya gelen ayetler var isede biz böyle düşünemyiz çünki bir ayete mana verdiğimizde yada bize o mana öyle gözüküyor isede çıkarmış olduğumuz mana kuranın bütünlüğü ile uyum arz etmesi lazım. Mesela bazı alimler ehl-i kitabın tüm kestikleri bize helaldir derler sebep olarakta maide/5.ayeti delil olarak gösterirler derlerki Allah ehl-i kitabın şirklerini bildiği halde bize onlarının kestiklerini helal saymıştır onlar besmele çekse ne olur çekmese ne olur.bu yanlış bir mantık kurandaki öbür ayetlerle çelişmekten kurtulamaz .Çünki enam/118/119/121/145 hac /bakara/73 maide/3 başka ayetlerde var bu ayetlerde ancak Allah,ın adını anarsa o etlerden yiyilir yorumu tam olarak daha sağlam bir görüştür. Bir örnek daha vereyim mesela Allah peygamberelerini tevhid ve şirk mücadelesi doğrultusunda kitaplar ve emirlerle donatarak insanlara göndermiştir.Halbuki tağutlar ve tağuti rejimler ısrarla buna karşı çıkar hatta bazı elçileri de şehit ederler ki etmişlerdir. Kuran bu örneklerle doludur,şimdi diyelimki herhangi bir ayetin herhangi bir cümlesinde bir peygamberin bu tağuti düzenlere göz yumduğu veya tağuti rejimlerin hükümleri ile hüküm verdiğini düşünmek kuranın tamamına toslamak anlamına gelir. Velevki o ayetin lafızlarından bize göre öyle anlaşılıyor olsada,biz öyle mana veremeyiz çünki Allah imanı ancak tauğutu inkara bağlamış yoksa yapılan imanın boş çıkacağının aynı kuranın başka bir çok ayetlerinde üstüne basa basa vurgulamıştır sonuç: peygamberler iyi şeyleri helal kötü şeyleri haram kılarlar ayetinin lafızlarından anlaşılan mana şu.Allah ile birlikte peygamberlerde helal haram koyma yetkisne sahipitirler.Böyle anlam çıkıyor bu doğru. Fakat asla ve asla bu ayete biz bu anlamı yükleyemeyiz belkide biz bu ayetleri çok daha ileriki zamanlarda daha anlayabileceğimiz bir durum ile karşılaşacağız.Doğru olan anlam tek ilah allahtır.Kanun koyucu odur ne ne bir peygamber nede bir merci nede tayyip erdoğan anayasa yapamaz ben böyle iman ettim. ALLAHA EMANET OLUN | |
23 Ocak 2011, 22:51 | Mesaj No:24 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek.....
hayri abi, tarikatler veya herhangi bir dünyevi maddi şerefi çıkar peşinde olan ve o hadisi şerifi sağa sola çekenler bizim alanımız dışında... kaynaklarımıza bakınız,cumhur ulemaya bakınız,muteber alimlere bakınız hepsi o hadisi şerifin nasıl anlaşılacağıan karar vermişlerdir. kararları şu : şüphesiz tek kaynak kurandır.resulullah ek bir kaynak değil,o eşsiz kaynağın açılımını yapmıştır.sizin dediğiniz gibi Resulullahın hüküm etme konusunda iyi şeyleri size helal kötü şeyleri size haram kılarlar ayeti kerimesi kapsamına almak lazım.kuran kötü şeyleri saymaya başlarsa ansiklopedi olurdu.kötü şeyleri tartışılmaz Kuran müfesiri Resulullah açıklamıştır diye iman ediyorum. yahut namaz kılınız,zekat veriniz,hacc ediniz, ayeti kerimesinin içeriğini Resulullah doldurmuştur.ve bu dolduruşu cebrail kontrolunde yapmıştır. bu düşüncede tevhide zarar gelmez bilakis tevhidi korumasız bırakmaz.alimlerimizin "kuranın anlaşılması sünnete muhtaçtır" prensibine inanıyorum. aksi takdirde batarız...
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
24 Ocak 2011, 11:29 | Mesaj No:25 |
Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek..... Ferdi ve durhele kardeşimiz benden okadar nefret ediyormuş ki, bakın sevinçlerinin nedenine. ( küçücük bir notu ekliyeyım.sevincimi paylaşın canlar.haluk uye olmuş.son üç ayda ilk kez mutlu olmuşumdur.ne oldu yazar haluk )))))))))) bende muhsin hocayı neden bu kadar seviyordum diye kendimden şüphe ediyordum.) Allah sevincinizi daim etsin, önemli olan bu Dünyada gülmek sevinmek değildir. Önemli olan Rabbin huzurunda karnemizi aldığımızda gülebilmektir. Zikir ehli bir insanın sözleri böyle olmamalı. Peygamberimizin ümmeti olduğunu söyleyen bir insanın sözleri böyle olmaz. Evet ben yakın zaman içinde bir neden gösterip yazarlık kısmından alınacağımı tahmin ediyordum zaten. Bukadar sabretmeleri, belkide baskılara diretmeleri bence kendilerinin iradeli ve dürüst insanlar olduğunu gösteriyor. Oraya beni layik görenler, yine layik değilsin diyerek almaları çok doğal haklarıdır. Beni üzen alınma nedenim. Ben elliden fazla sitede yazı yazdığım gibi, birçok sitedede köşe yazarı yada modoretör görevim vardır. Bu sitede yazmadan öncede başka sitelerde hem yazıyor, hemde köşe yazarlığı yapıyordum. Benim tek bir amacım var, oda Rabbin rehberine toplumu olabildiğince davet etmektir. Başka sitelerde köşe yazarı olarak yazdığımda bu yazılar bizim sitemizin ismi olmadan yazamazsın, telif hakkı vardır asla demediler, çünkü bu yazıyı yazan benim. Eğer bir başkası alıpta yayınlıyorsa, ona saygı duyarım karışmam. Yayınlanmasını hiç bir şarta bağlamanında doğru olmayacağını düşünüyorum. Bunu yaptığımızda diğer siteler başka sitenin yönlendirmesini kesinlikle kabul etmiyorlar ve siliyorlar. Bu şartı koyduğumuzda Rabbin tebliğini engellemiş oluruz. Bununda vebali olacağını düşünüyorum. Hiç bir bedel Allahın ayetlerini bir başkasına naklederken değiştirilemez, engel çıkartılamaz. Din adına yazılan her bilgi, yazarın ismi yazılmak şartıyla heryerde yazılır yayınlanır. Ayrıca şunuda hatırlatmak isterim yönetici arkadaşıma, acaba bu sitede köşe yazarı olupta başka sitede yine yazarlık yapıp, yazdıklarını o sitede yayınlamıyorlarmı? yayınladıklarında Medine Web in isminimi yazıyorlar? Bunuda düşünmelerini rica edeceğim. Üzülmediğimi söylersem doğru söylemiş olmam. Üzüldüğüm şey, o bölümde yazdığımda daha çok Müslüman kardeşime hitap edebilme imkanımın olmasıydı, gerçekten üzüldüm. Ne kadar ilginç değilmi, ben üzülüyorum ama bir kaşka arkadaşlarım bundan mutluluk duyuyorlar. Herşeyin doğrusunu Yüce Rabbim bilir, ben bugün üzüleyim hiç önemli değil, önemli olan geçici bu düntada gülmek değildir, önemli olan HUZURU MAHŞERDE GÜLEBİLMEKTİR. saygılarımla Halukgta | |
24 Ocak 2011, 12:30 | Mesaj No:26 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek.....
kamer ile abdulmelik hocalarımız bir noktada kesişiyorlar.düşünceleri pek de farklı değildir.ancak kamer hocanın delil istemesi mutmain olmak istemesindendir.hadis ilminde bir kural vardır RİVAYET EDİYORSANIZ SENET NERDE,SİZİN DÜŞÜNCENİZ İSE DELİL NERDE! o zamanki muhaddisler senet ve zincire dikat etmekle birlikte,metinde de kuran uyumluluğunu ararlardı.abdulmelik hoca delilini,senedini cumhur alimlere dayandırıyor ki doğrudur bu.bunu kabul etmek zorundayız.ÇÜNKÜ KAOS OLUR. NEDEN Mİ ? kelam,fıkıh,hadis,sünnet ilimlerini bir kalemde silmeniz gerekiyor. SİLSENİZ NE OLUR?(ben Allaha sığınırım) Resulullaha iman gider ibadet içerik olarak sıfırlanır tefsir mantığı haluk'laşır muamelat çorba olur haluk gömmüştabak sofrasında it at eşek kurt eti eksik olmaz,karıları rahatlıkla imam yapar. bedii hoca iki kız kardeşi aynı anda nikahlar(iki kız kardeş onu öldürür bizde kurtuluruz ) yitikabiye nisa 24 piyangosu olur.(irana gitmesine gerek kalmaz)istediği kadar ekler müslümanlardan cumadan kurtulur.tağutun nikahını kabul etmediği için ömür boyu bekar FECR hoca jiletleri alıp köprüye gider Muhsin hoca ve abdulhamit hoca "ben demedimmmmiii rahat durun şimdi ne olddiii" derler takılı zeynebin ruh hali düzelir yani hum huma dum duma! küçücük bir notu ekliyeyım.sevincimi paylaşın canlar.haluk uye olmuş.son üç ayda ilk kez mutlu olmuşumdur.ne oldu yazar haluk )))))))))) bende muhsin hocayı neden bu kadar seviyordum diye kendimden şüphe ediyordum [/QUOTE] Ferdi Bey Bakın insanlar din adına bir fikir orataya attıkları zaman bu fikirlerini muhakkak kuran ve sünnete dayandırmak zorundalar.ben muhsin hocanın vermiş olduğu ""bana kuran ve bir misli daha verildi"" hadisinin başka manalarada gelebildiğini söyledim yani hadisin ""bir misli"" kısmından başka helal ve haramların belirtileceği tam olarak çıkmamaktadır.fakat ""Peygamberler iyi şeyleri helal kötü şeyleri haram kılarlar"" ayeti bana göre bu konuyu tam olarak açıklamıştır.yani insanların fıtratına ters olan şeylerde Allah'ın Rasulü ictihat yapmıştır.çünki kuran 23 yıl gibi çok uzun bir zaman diliminde inmiştir.bu 23 yıllık süreç içerisinde kuranda olmayan çok olaylar yaşanmıştır kanımca eğer kuran bu olaylara yasakyalıcı bir emir getirmemişse o zaman bu şeylerin islam dininde uygun olduğu anlamı çıkmaktadır. Cumhurun görüşüne gelince bakın bizim din adamlarımız aynı zamanda dostlarımız ve kardeşlerimizdirler onlara saygıda kusur etmemiz lazım gelir fatiha suresinde bile ""ilet bizi yarabbim nimet verdiklerinin yoluna"" diye allaha dua ederiz buraya kadar tamammı. Fakat islamda şöyle bir kaidede vardır eğer bir hüküm allahın dinine aykırı ise bütün dünya üzerine icma etse yine o görüş kabul edilmez.Mesela kudsi hadis nerdeyse üzerine itifak edilmiş ama bana göre kabul edilemez birşeydir. |
24 Ocak 2011, 12:45 | Mesaj No:27 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek..... Selamun Aleykum Müslümanlardan gardaşım Verdiğin tüm başlıkların cevabını ben iki cümleyele özetlemiştim galiba siz orayı kaçırmışsınız Tüm bu ihtilafaların altında yatan sebep peygamber tanımı ile ilişkilidir Peygamberi doğru tanımladığınız vakit o ihtilafların hiç biri ortada kalmayacaktır |
24 Ocak 2011, 12:49 | Mesaj No:28 | |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek..... Alıntı:
Yaw zaten kuranın özüne aykırıdr belikide allah peygamberi ile kuran dışı irtibat kurmuş olabilir ona birşey dityemem fakat bu kuran dışı irtibat eğer biz insanlar için gerekli bilgiler olsaydı peygamber bunu mutlaka açıklardı | |
24 Ocak 2011, 14:47 | Mesaj No:29 | |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek..... Alıntı:
sizeve tüm yazarlarımıza köşe yazarlığı verirken şu şartı koşmuştuk. "yazılarınızı nerde yayınlarsanız yayınlayın,tebliği engellemekten Allaha sığınırız.ama sitelerin genel bir yasası vardır.telif hakkı!" yazılarınızın altına bizim amblem eklenecek dedik.eğer bunu yapmazsanız köşe vermeyız.hiç bir site size özel forum,özel köşe yazarlığı vermez,vermemiştir.bu medinewebe özel bir uygulamadır.dolayısıyla yazarlarımız medineweb yazarlarıdır.bizde yazılan makalelerin altına amblem uygulanmak zorunda. tüm yazarlarımız bu şartımızı kabul ederek köşesini aldılar.sizde kabul etmiştiniz.sizi defalarca(her seferinde özür dilediniz,bi daha aynı hataya düşmiyeceğinizi izah ettiniz ama sözünüzde durmadınız) ve en son dün akşam uyardım.siz de kuralımızı uygulamıyacağınızı söylediniz bizde gereğini yaptık.sizin burda üye olarak devam etmeniz veya gitmeniz sizin tercihinizdir,bizi bağlamaz. bizi töhmet altında bırakmanız,konuyu başka yere çekmeniz,sanki zıt olduğumuz için sizi dışladığımız,tebliğe engel bir konumda olduğumuz izlenimi doğru değildir,kul hakkıdır!. saygılar..
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. | |
24 Ocak 2011, 20:26 | Mesaj No:30 |
Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek..... Sayın Abdulmelik, bana yazdığınız bu sitede yazınızın altına Medine Web diye ekleyin dediniz ve beni ikazınızla bunu unuttuğum için, her seferinde sonuna ekledim. Bana başka sitelerde benim yazdığımda da, bunu yapacaksınız demediniz. Zaten bunu hiç kimse kabul etmez. Çünkü başka siteler, ne olursa olsun, yazarın isminden başka sitenin yönlendirmesini asla kabul etmez, özel durumlar, siteler hariç. Bu görevi verirken, böyle bir açıklama yapıp, başka sitelerde, ben kendi yayınladığım yazım için de, böyle bir uygulama yapacağımı Allah şahittir söylemediniz, ya da ben yanlış anladım. Benden başka birisi alırsa bu yazıyı, bizim telif hakkımızdır dediniz, bunu da zaten normal karşıladım. Benim yazdığım ve benim ismimin olduğu bir yazıyı nasıl olurda ben sizin izniniz olmadan, ya da sizin site isminiz olmadan yayınlayamam, öyle şey olur mu? Bana bu konuda söylediğim şekliyle asla açıklama yapmadınız. Eğer öyle anlasaydım bunu o zaman kabul etmezdim, çünkü bu durumda elliyi aşan sitede yayınlayamazdım yazılarımı. Şuanda köşe yazarlığı yapan arkadaşlarımızın aynı yazıları, başka sitelerde ve sizin sitenizin ismi olmadan yayınlanmadığını iddia edebilir misiniz? İyi ve güzel yazıları, beğendikleri makaleleri insanlar alıyor ve kendi sitelerine ekliyorlar. Benim yazımın ben altına ismimin dahi yazılmadan eklendiğini biliyorum. Ama ne önemi var ki, önemli olan bilgilerin topluma ulaşması değilmi. Bizler sanatçı değiliz ki telif hakkından bahsedelim. Bizler peygamberimiz den sonra, kur’anı anlatma, yayma görevi almış, onun ümmetleriyiz. Bizler bu işten para kazanmıyoruz ki, telif hakkımız öne sürüp yazıalrın dağılmasında engel teşkil edelim. Bu sitenin kuruluş amacı maddi bir kazanç olmadığına göre, neden kur’anın yayılması için engeller koyalım. Elbette bu sözlerim benim düşüncelerimdir. Her insanın aynı şeyleri düşünmesini de beklemiyorum. Asıl beni üzen bu bölümden alınmam değildir. Benim yazacak o adar çok sitem var i elliden fazla, zaten yetişemiyorum bile. Bazı arkadaşlarımın sevinç naraları, bizlerin İslam anlayışının nerelere kadar düştüğünün yansıması, beni üzmüştür, hem e çok fazla üzmüştür. Rabbim cümlemizin yardımcısı olsun. Bu gün ben üzülürüm hiç önemli değil ya yarın, hesap günü…….. Rabbim hesap günü üzülmeyenlerden, yüzü gülenlerden eylesin inşallah. Gerçekten Rabbin rehberinden o kadar uzaktayız i, ahhh bir farkında olabilsek. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Allah bu memlekete yardım etsin. | Nebevi Sevda | Nebevi Sevda/Kişisel | 2 | 10 Eylül 2024 17:22 |
Yalnız Sana ibadet Eder ve Yalnız Senden Yardım Dileriz" in Mertebelerine Dönüş | YaŞuHa | Allah(c.c) | 1 | 29 Ocak 2023 23:53 |
Yardım dilemek.... | İslaminesil | Hadis-i Şerif | 4 | 23 Nisan 2014 08:59 |
''O Yalnız yaşayacak, Yalnız Ölecek Yalnız Diriltilecektir."/ Mevlüt Hönül | Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 20 Mayıs 2012 22:54 |
Meded isteme, tevessül, Allah dostlarından yardım dilemek caiz midir? Dinde vasıta ol | KuM TaNeSi | Soru Cevap Arşivi | 0 | 09 Nisan 2009 11:50 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|