Kadın mı, Bayan mısınız?/Yasemin Ataman

[YASEMİN ATAMAN]

Kadın mı, Bayan mısınız?/Yasemin Ataman

Bu günlerde etrafımdaki bayanları,kadınları gözlemliyorum.Belki çok basit bir konu fakat benim ilgimi çok çekti.Gelin beraber düşünelim.
Allah’ü Teala biz insanları kadın yani bayan ve erkek olarak yarattı. Ve bizi birbirimizden ayıran özellikler sıfatlar nışanlar verdi.
Hiç dikkat ettiniz mi düşünün bakalım Kur’anı Kerimde biz insanlara hitap nasıl?
Evet acaba Rabbim o hitabı bize uygun görürken bizlerin özelliği ne olmalı veya o hitap sahiplerinin yapısı düşünceleri ve yaşantısı?
Evet Yüce Kitabımızda bizlere “Kadın” sıfatı verilmiş. Hiçbir ayette bayan geçmiyor. Ve eşlerimize erkekler deniliyor.
Düşündüm ve çevremdeki yakınımdaki insanları gözlemledim.
Bir arkadaşımla uzun uzun konuştuk ve anladım ki arkadaşım kadın değil. Belki şaşıracaksınız beklide tepki vereceksiniz bu benim düşüncem. Çünkü arkadaşım kadın değil bayan. Konuşmamızda şunları belirtti;
Ben çocuğumu 4 yaşına kadar getirdim artık yuvada büyümeli, ben eşime dediğimi eşim yapmalı, ütü ev düzeni benim sorumluluğum olduğu kadar eşimin de sorumluluğu hayat müşterektir. Eğer özel bir gün geceyse ihtiyacım onun ihtiyaçlarından önce alınmalı yada aldırtırım. Evin içinde eşitiz, o ne yaparsa bende yaparım. Dışarıda şık ve bakımlı olmalıyım. Benim için çevremdeki insanların düşüncesi önemli”
Evet bütün bunları uzun uzun konuştuk ve arkasından ekledi ben BAYANIM.
Bu konuşmanın arkasından kendi kendime düşündüm arkadaşla konuşurken dikkat etimde ben kadınım hiç demedi. Çok şaşırdım. Dayanamadım telefon açıp sordum neden konuşma sırasında hiç kadın kelimesi kullanmadın?
-Kadın kelimesi bana bakımsız köy hatunlarını geriliği , cahil toplum seslenişini ifade ediyor dedi.
Bu sözler kurşun gibi işledi beynime.
“Bayan ve Kadın” oysa iki kelimede aynı bedene ifade ediyor diyordum. Bir başkasıyla konuşmaya karar verdim ve bu gün Ulus’ta bir restorantta buluştuk arkadaşla. Konuşmamız ilerledikçe yeni şeyler dökülüyordu. Gayet samimice sordum,
Sen kardeşim bayan mısın kadın mısın? Bana nasıl ifade edersin kendini.
Önce bir şaşkınlık ifadesi sonra; cevap yine aynı oldu.
Bak Yasemin diye söze başladı bu lüks yerde etrafına bir bak buradakiler bayan. Ve bende bayanım.
Neden bayansın kardeşim neden kadın kelimesini ifade etmedin veya fark ne ? dedim.
Bayanım çünkü kendime zaman ayırıyorum.
bayanım modern yaşamayı seviyorum.
bayanım televizyon ve kendi arama başka bir şey koymama gibi özelliğim var.
bayanım erkeğime istediğimi yaptırabilirim.
bayanım aile içinde hakkımı söke söke alırım.
Bayan olduğum için aile içinde keyfimce iş güç tutarım, eşim eve gelince yemeğim hazır olmasada beraber yapabilme hatta ona yaptırma gücümü bayanlığımdan alıyorum.
Bayan demek bakımlı kadın demek. Dışarıda, düğünde dernekte her yerde güzelliğim,kıyafetim ve duruşumla bayan olduğumu ortaya koyarım.
Ben bayanım evimin erkeği bana bakacak, hazırcıyım ve bana hizmet edecek erkeğimi bayanlığımla kazanırım.

Önündeki yemek olmasa da, işler aksasa da, ev düzenim olmasa da benim bayan sıfatım var. Kendimi yoramam olacak olan iş ister olsun ister olmasın benim için sorun değil şeklinde açıkladı.

Ne kadar şaşırtıcı cümleler. Şaşkınlığımla kadın dedim, ya kadın ne ifade ediyor.
Önce bir kahkaha attı ve “güzelim kadın kelimesi tarih oldu. Geçmişteki büyüklerimizin kullandığı klasik bir ifade. Ama şu da var, bazen şık bayanlara endamlı hanımefendilere yine de ağız alışkanlığından kullanılan bir kelime. Çünkü bizim kültürümüzde bu kelime var.”
Evet karşımdaki bir bayandı.
Bir erkek kardeşimize aynı soruyu sordum cevabı daha ilginçti.
“ Bayan kendini beğenmiş dış dünyaya çalışan, dışa süslenen, televizyon başında saat tüketen, ev düzeni olmayan, çocuk eğitimini dışa yükleyen veya aile reisine veren, sadece aşk hayatında erkeğini mutlu edendir.Kadınsa bambaşkadır.”
Ve bu konuşmamız beni daha da düşündürdü..

Evet şimdi ayetlerimize bakıyoruz.Acaba ayetlerde bu hıtap nasıl?

…Onlar, kadınlarınızı diri bırakıp, erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı.
Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.
(Bakara Suresi, 49)
Müşrik kadınları, iman edinceye kadar nikahlamayın;
iman eden bir cariye, -hoşunuza gitse de- müşrik bir kadından daha hayırlıdır.
(Bakara Suresi, 221)
kadınlarınız sizin tarlanızdır; tarlanıza dilediğiniz gibi varın. Kendiniz için (geleceğe hazırlık olarak güzel davranışlar) takdim edin. Allah'tan korkup-sakının ve bilin ki
elbette O'na kavuşucusunuz. İman edenlere müjde ver.
(Bakara Suresi, 223)
kadınlarından uzaklaşmaya yemin edenler için dört ay bekleme süresi vardır.
(Bakara Suresi, 226)
kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvet insanlara 'süslü ve çekici' kılındı. Bunlar, dünya hayatının ****ıdır.
Asıl varılacak güzel yer Allah Katında olandır.
(Ali İmran Suresi, 14)
Hani melekler: "Meryem, şüphesiz Allah seni seçti, seni arındırdı ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı," demişti.
(Ali İmran Suresi, 42)
kadınlara mehirlerini gönülden isteyerek (ve bir hak olarak) verin, fakat onlar, gönül hoşluğuyla size ondan bir şeyi bağışlarlarsa, onu da afiyetle, iç huzuruyla yiyin.
(Nisa Suresi, 4)
Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve onlar, bir 'çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar' bile haksızlığa uğramayacaklardır.
(Nisa Suresi, 124)

Ve daha bir çok Ayette Rabbim bize kadın, kadınlar diyor. Evet o zaman bana bu sıfatı veren Rabbim benden bu sıfata yakışır davranmamı isteyecektir. Yani bir kadın gibi olmamı.
Yine dikkat çekici bir şey var ki kadını da erkeği de yetiştiren kadındır. İslam dininin annelik sıfatını verdiği elleri öpülesi kadınlar. İlk eğitmen annedir. Eğer anne kadınlığını bilirse fidan yeşerir, kök salar.
Bir kadın hayattaki en önemli rollerden birini üstleniyor. Evet kadın diyorum çünkü kadınlarımız kadın olursa bu toplum düzelir. Edep ahlakın yok olduğu bir toplumda laik sistemin ve modern düşüncenin bayanları kadınlıklarını rafa kaldırırsa işte toplum çöküntüler sarsıntılar yaşar.
İslam kültüründe ve sahabe hayatına baktığımız da bir kadın kocasına saygı gösterir, ona sadece yatakta eş olmaz tüm hayatında yanında olur ve eşi tarafından sevilirdi . Çünkü o Kur’anın hitap ettiği kadındı.
Modern bayanlarımıza baktığımızda şunu görüyoruz, saygı görürsem saygı gösteririm. Nefsim için birlikte olurum,ben sevmesem de o sever çünkü ben bayanım.
Bir kadın her zaman ve her yerde bir erkeğin himayesinde olmak, ondan güç almak, ona sığınmak ve onunla olmak ister. Oysa modern bir kadın gerektiği yerde yani başı dara düşerse eşini yanında ister. Bankamatik veya makam şöförü veya özel toplantılarda yanında olmasını ister.
Yine şu var kadın akıllıdır, kurnazdır, cilvelidir bakışıyla hedefi vurur. Her hareketi her bakışı her tavrı eşine hitap eder. Bayansa süsü modern giyimi ile sadece göze bir anlık hitap eder kalbe inemez.
Kadın eşini mutlu etmek için onun her halini tavrını konuşmasını ve isteklerini beynin de kayda alır. Modern bayansa yaşadığı o ana değer verir gerisi umurunda olmaz.
Kadın İslami bir hayat yaşayabilmek için eşinin elini sıkıca tutar, rehberini bırakmaz yaşamının her karesini beraber renklendirmek ister çabalar. Modern bayan ise kendine ayak bağı olacak eşleri rehber alamaz.
Kadın içinden gelerek sevgi ile hazırlığını yapar, bayan ise görevi olduğu için.
Kadın tavrınıda ortaya koyar, sevgisinide, özrünüde, affediciliğinide. Bayan ise yaprak gibidir.
Kadın olabilmek kolay değil fakat bayan olmak bu yaşadığımız dönemde çok kolay. Çünkü içinde bulunduğumuz ortamlar, yaşam modelleri, çevremiz bayan olmamız için çırpınıyor.
Mağaza vitrinlerinden tutun evlerdeki televizyon kanalları, sosyal verilen hizmetler , eğitim sistemimiz her şey bayan olmamız için adeta yarışıyor.Ve kişiler artık bayanlığı modernlik, kadınlığı ise nerdeyse rafa kaldıracak hale gelmiş.
İslamdan ve Kur’andan koptuğumuz her an daha da çukura batıyoruz. Rabbim biz kadınlara o kadar güzel özellikler vermişken ve karşılığında vaadler verirken bizler modern bayan olarak yolculuk etmek istiyoruz. Acaba neden? Ve yolculuk nereye?
Evet arkadaşlar kadın olmak ve bayan olmak çok farklı. Tercih bizim ya kadın olacağız veya bayan. Unutmayalım ki, kadın olmak İslam dininin çizgisi üzerinde yol almamızı sağlayacak, bayan olmak ise ben değil siz düşünüp karar verin.
Selam olsun tüm kadın kardeşlerime!
Selam olsun kızlarını kadınlık sıfatıyla yeşerten tüm babalara!
Selam olsun kadınım diye haykırabilen canlara!
Selam ve dua ile kalınız.


Yasemin ATAMAN

[Medine-web]

Dört duvar arasında sıkıldınız,ayağınıza çakılan prangalara düşman oldunuz..
Sizin babanız,abiniz,kardeşiniz,amcanız,dayınız eşiniz olan erkeğe düşman edildiniz..
Dışarının sisli havasının cazibesine kapıldınız,sisli havanın iffet ve şerefinize ne gibi hatıraları olacağını kestiremediniz.
Aç kurtların arasına tüm cazibenizle makyajınızla mininizle parizieninizle yırtmaçınızla şortunuz kotunuzla daldınız, kurban olduğunuzu anladığınızda çok geç olduğunu kavradınız / kavrayacaksınız..
Sokaktaki,işteki,servisteki,dolmuştaki aç kurtların iştahına,kirli bakışlarına,iğrenç dokunuşlarına meze olduğunuzun farkına varmadınız yada es geçtiniz, geri dönüşü olmayan çıkmazlara yelken açtınız..

Bütün canlılar erkek dişiden yaratılmıştır.bir kadının erkek düşmanlığı ne kadar aptalca ise bir erkeğin kadın düşmanlığıda o kadar saçma.çünkü her kadın bir erkeğin kızı,her erkek bir kadının oğludur.

Gerçeklerle dost olmak akıllıca bir iştir.evlenen işsiz kadınlar evin kölesi değil sultanıdır, bunu kavramak için bedel mi ödemek zorundasınız?

Medeni olayım,bütçeme kavuşayım,ayaklarımın üzerinde durayım,hayat arkadaşımla eşit bir pozisyonda olayım,eşimle imkan eşitliği istiyorum sloğanıyla sokağa fırladınız..

Kuşlar gibi hür olayım,nihayetsiz bir hürriyetim olsun,istediğim semalarda kanat çırpayım,arzuladığım dala konayım,"fıtrattan bana ne" diyerek olmazları zorladınız,sokağa açılan kapıdan tebesümle,heyecanla baktınız..

Maceracı toy bir aklın kölesi oldunuz,vicdanınızın,çocuklarınızın,eşinizin,yuvan ızın,fıtratınızın katili oldunuz..
Sizi ateşe sokmak istemeyen ebeveyne düşman kesildiniz,hor gördünüz,hakir gördünüz,ürümcek kafalı dediniz,ateşlere yelken açtınız...

Sizi tecrübeleriyle,şefkatleriyle,nasihatlaeriyle,figan feryatlarıyla durdurmak isteyenlere;,huysuzca,hırçınca,usançca,
cesurca karşı çıktınız,"bayatlanmış kalıplarınızdan,küflenmiş fikirlerinizden bıktım dediniz",kapıyı çarpıp çıktınız..

sonuç ne oldu ben anlatayım;
Çocuğunuz kreşlerde annesiz babasız yad yabancı ellerde büyüdü ve geleceğin acımasız sevgisiz şefkatsiz hırçın bir sokak serserisi oldu ve olmaya aday..ve o çocuğun almış olduğu sevgiyi(!) size,topluma fazlasıyla iade edecek..!

göğsüm bozulmasın diye ona çok gördüğün anne sütünden / şefkaten mahrum ettiğin çocuğun gelecekteki sağlığının katili oldunuz..

Akşama kadar iş yerinde erkeklere,amire,patrona çay kahve sekreterlik hizmeti,cömert tebesümleri vermekten zevk aldınız,bazen gece yarısına kadar mesaiye kaldınız..

Kocanıza / çocuklarınıza aynı hakkı tanımadınız çünkü yorgunsunuz..

Akşam beraber işten ,çocuğu kreşten alarak döndüğünüzde,kocanız koltuğunda tv izlerken,siz yemek bulaşık, çamaşır, temizli, bakım, bebek mama derken uykuya zaman bile bulamadınız..

Sabah işe gittiğinizde göz kapaklarınıza bir ton uyku yorgunluk ağırlığıyla akşamı getirdiniz..ertesi gün aynı terane..sahi mutlumusunuz?

Kocanıza vermeniz gereken ilgi,sevgi,zamanı veremeyerek,kocanızı başka yollara sapmasına zemin hazırladınız..kocanızı sokak fitnelerinden korumak sizin göreviniz değil miydi?
Kocanızı,yuvanızı,çocuğunuzu,kendinizi kendi elinizle katlettiniz, bu manzaradan mutlumusunuz?

O beğenmediğiniz aşağıladığınız işsiz ev kadınlarda boşanma,aldatılma,dayak şiddet oranı yüzde beş iken sizin tarzınızdaki sorumsuz,sevgisiz,ilgisiz,para sevdası,kapsama alanı dışında çırpınan,ailelerde boşanma,şiddet,huzursuzluk oranı yüzde doksan beş..
neden sizce ?

sokak haydutlarının,babasızların,tinercilerin, yüzde doksanı sizin ve sizin gibi düşünce sakatlığından ödün vermeyen,aileyı katledenlerin eseri(!).. neden sizce ?
mutlu ailelerde serseri yetişme oranı yüzde beştir,mutsuz ailelerin yüzde doksan beş..neden acaba?
istatistiklere bakmadınız mı ?
erkeklerin ekserisi,eş seçme konusunda,neden ev kadınlarını tercih ettiği sizi düşündürtmüyor mu ?
para kazandınız doğrudur..neler kaybettiğinizide düşündünüz mü ?

ben çağdaşım,çağdaş feministim sloğanlarınızı duyar gibi oluyorum.

oldunuzmu çağdaş feminist(!).
sahi çağdaşlık bedevileşmek sorumsuzlaşmak midir?
cazibenizi yaban gözlere soyunmakmıdır?
süslenip püslenerek sokağa fırlamakmıdır?
aç kurtlara teşhirlikmidir?Siz sadece kocanıza ait değilmisiniz tüm cazibenizle ?
Aileye,edebe,adaba,iffete,huzura,mutluluğa kocaya düşmanlık mıdır ?
din iman mukadesat fıtrat ahlak aile düşmanlığı mıdır ?
doğan yavruların,toplumun,nesillerimizin katilliği midir ?
nedir şu çağdaşlık??
oldunuz mu çağdaş!
Cazibeniz/ gençliğiniz/güzelliğiniz kırklı yıllarda bittiğinde,mutluluğunuzu beraber paylaşırız..
sahi araştırmalara göre darul acezelere bırakılan gözü yaşlı çaresiz ana babaların,zamanında çocuğunu kreşe bırakanların ana babaları olduğu gerçeğine ne dersiniz?
Hala Mutlu iseniz mutluluklar dilerim(!)
yazarımıza teşekkürler (

[YaŞuHa]

Ne mutlu kadınım diyene

[şule_naz]

merhaba sayın yazarınıza rep verdim fakat böyle hassas bir konuyu gündeme getirdiği için ve bu geçmişin kullerini hala üzerinden atamayıp onun gibi düşünenleri bana gösterdiği için.

Tabiki hepimiz yanı sizin kadın ve benim bayan dediğim insanların hepsi bayandır. bu konuda yazar kardeşimizi asla onaylamıyorum.


biz bayanız ve bayanlığın getirdiği tüm eylem, çevre ve yaşam modelimizi buna göre ayarlıyacağız. bu gün yaşadığımız ülkede bayan olacaksınız her halınız ve duruşunuzla Allah ın verdiği nimeti en güzel şekilde kullanacaksınız. evet geçmiş tarıhte köylu kadınlarımız vardı şimdi o kadın hayatını bu çağda düşünmek yaşamak ve görmek buyuk cahillik.

dahasımı acaba neden islam kımlığındeki kadınlarda bir eziklik var yoksa kendilerini yeterli mi görmuyorlar? bu yazıyı yazan bayan yazarımız eminim ki kapalı ve kapalılığının altında bayan olamayan hala yıllar öncesinin yaşamı ile hayat geçiren belkide sosyal etkinlikleri olmayan biridir. Çünkü sizler gibi bizde gözlemlıyor araştırıyor ve insanların arasındayız. Kendi özgürlüğünü ele alamayanlar, toplumda konuşma hakkını bile eşinden izin alarak yapanlar, köle hayatı yaşayanlar kadın ve bayan ayrımını ortaya rahatlıkla koyabilirler. Ayetlerde kadın denmiş olabilir bu bayan denmemiş anlamına gelmez .

ben bir bayanım ve bir bayana yakışır her hali üzerimde yansıtırım eğer bayansam bunu yapmak hakkım.

Abdülmelik kardeşim, çocukları yurda vermek suç mu? belki benim veremeyeceğim daha dolu bir ilim alacak ahlak alacak edep alacak. veya çalışma hayatı kötü mü? bu gün ihtiyacı olan pekçok kadın çalışıyor o zaman onlarada aynı şeyleri demeniz gerekiyor.

yine yyazarınız şunu vurgulamış,
Bayanım çünkü kendime zaman ayırıyorum.
bayanım modern yaşamayı seviyorum.
bayanım televizyon ve kendi arama başka bir şey koymama gibi özelliğim var.
bayanım erkeğime istediğimi yaptırabilirim.
bayanım aile içinde hakkımı söke söke alırım.
Bayan olduğum için aile içinde keyfimce iş güç tutarım, eşim eve gelince yemeğim hazır olmasada beraber yapabilme hatta ona yaptırma gücümü bayanlığımdan alıyorum.
Bayan demek bakımlı kadın demek. Dışarıda, düğünde dernekte her yerde güzelliğim,kıyafetim ve duruşumla bayan olduğumu ortaya koyarım.
Ben bayanım evimin erkeği bana bakacak, hazırcıyım ve bana hizmet edecek erkeğimi bayanlığımla kazanırım.

evet bayanım ve bunlar benim hakkım.

Allah erkekleri bize rızık için vermedi mi? tabiki çalışacaklar ihtiyacımı karşılıyacak beni en güzel şekilde donatacak. o yapmayıp biz bayanlar mı yapacak bunu? hani sizin deyiminizle kadın evde özgürdü ne oldu? ister film deyreder idter müzik açıp oynar neden bu şaşkınlığınız.


Abdülmelik bey ve yazar hanım ikinizde bu konuda çizme boyunuzu aşmışsınız. bence özür dilemeniz gerek.

bayanlar her zaman için özgürdür bu özgürlük islamla geldi. bu gün ülke kalkınıyor, ekmek önünüze geliyor veya yolunda giden işler varsa bu bayanların dayesindedir. Bayanlar medeniyetin ana halkasıdır. medeniyet cahiliye tohumları ile ortaya çıkmadı.

bayanlardakı bakım güneş gibidir hem aileye hem çevreye. kim ister paspal hergün aynı bakımsız bir bayanı karşısında der misiniz?düşünün ve cesaretle söyleyin günlük ev halı olan bir bayan mı bakımlı özenli bir bayan mı?

Allah bakımlı olma diye bir ayet yollamış mı?
Allah eşine alışveriş yaptırma demiş mi?
Allah gezme dolaşma dıyor mu?
Allah rızkını bulma diyor mu?


bayanlıkla ödüllenmişsek bu bize en güzel hediyedir bunu kullanalım. kadın olacam dıye bir erkeğe boyun bukup, günah diye paspal olmak aynı görüntüde kalmayalım. yazık bu düşünceyi savunanlara.

bu çağ neyi gerektiriyorsa onu yaparak bayan gibi yaşayalım. bedevi değiliz çöllerde değiliz.

gerekirse en güzel tatıl köyleri, cafeler, geziler toplantılar biz bayanlara ne sunuluyorsa kişiliğimize ne uyuyorsa doyasıya yaşayalım. yaşamak için geldik ve bayan olarak yaşayacağız. birileri kabul etmesede bayan olmak bayan olarak yaşamak çok güzel.

bende dıyorum


nE MUTLU BAYANIM DİYENE..

[Medine-web]

sayın şule hanım,
şu konuda anlaşalım;
"kuran çerçevesinde mi konuşacağız? kişisel düşücelerle mi?"
eğer kişisel düşüncelerle konuşacaksak,asla tasvip etmemekle birlikte,size ve düşüncelerinize saygı duyuyorum.

eğer kuran sünnet çerçevesinde konuşacaksak,kuranın onlarca ayeti size kırgın!

isterseniz az açalım,
evdeki çalışmayan eşlerimizin "pasaklı ,bakımsız ,kirli ,bedevi " olarak tasvir etmeniz özür gerektirecek bir konu.
bilakis eşlerimiz namahrem gözlerden uzak,hayatını zevkini bakımını güzelliğini huzurunu mutluluğunu,ona ait olan cennet gibi yuvasında ve kocasına karşı kullanır.dışarı çıktığında ise cazibesini sıfırlıyacak şekilde çıkar,işini alış verişini yapar döner.
bize ve eşlerimize rastgele değil,kuran görev vermektedir.biz onun nafakasını,bakımını,iaşesini,giydiğimizden giyimini,yediğimizden yemeğini karşılamakla ve en önemlisi eşimizin iffetini şerefini onurunu korumakla görevliyiz.
eşlerimiz ise kazanmak,çalışmak zorunda olmayıp,evimizi çocuklarımızı bakımımızı huzurumuzu sıcak yuvamızı çekip çevirmekle görevli. ana okulu olan çocuk eğitimini üstlenerek,sütünden,şefkatinden,islami ilimlerden beslediği çocuklarımızı eğitmekle görevli.
kuran sünnet çerçevesinde eşimizle hiç bir sorunumuz olmaz.kavram yetki karmaşamız da olmaz.sen ben kavgası yada kadın erkek yarıştırması da olmaz.eşim benim evimin sultanı,annesi,başımın tacı bende onun evinin direği koruyucusu hizmetkarı ve babasıyım.
eşim bayanda olur kadın da isim şart değil.ama bayan sıfatı evde olur sokakta,işde,pazarda değil.eşim bana aittir sokağa vitrin yapmam!

Allahın verdiği nimeti Allaha isyan ederek değil,çizdiği çerçevede kullanırız.

islami kimlikteki bayanların eziklik içinde olduğunu söylemişsiniz...bilakis inanılmaz hata işliyorsunuz.islami kimlik taşıyan bir kadının ayakları altında cennet vardır,o bir hz fatıma dır,o bir kerbela zeynebidir,o islam toplumunu inşa eden doğuran eğitendir.bu kadar büyük şerefli görevi varken,sokaktaki anlamsız geçici ve ahiretini mahfeden,şerefini çiğneten olgulardan uzaktır.dahası onu bu temiz huzurlu sağlıklı mutlu aile hayatını kıskanan vitrin kadınların sayısı azımsanmıyacak kadar çoktur.

sizin feminizm kokan düşüncelerinize tamamen karşı olduğumdan,yorum yapmak istemiyorum.düşüncelerinize saygı duyuyorum.
ha bide yasemin bacıma benzer pasif bir profil çizmişsiniz.yasemin gibi 50 kardeşim olsun ortadoğuyu islam bayrağıyla fethederim emin ol.
medineweb ailesine hoş geldiniz...

[Yitiksevda]

Başörtüsü hususunda ilk söylemlere baktığımızda karşımıza Bahriye Üçok gibiler çıkmakta ve Ayetin nüzul sebebini göz önüne alarak bu asra hitap etmediği vurgusunu yapmaktadırlar. Kur’an tarihsel olaylardan bahseder ama kendisi belli bir tarihe bağlı değildir, Geçmiş olayları tekrar eder ama geçmişten ibret alınmasını esas kılar.İslam geçmişte benzerine rastlanmayacak bir üstünlük ile kadın ve erkeği hakk ettiği seviyeye ulaştırmak için emir ve yasaklar ile hayat düzenini hem dünyevi hemde uhrevi olarak düzenlemiştir.

Batıperestler, sözde kadını savunma adına İslam’ı eleştirmek istediklerinde kadının hürriyetinin kısıtlandığını ima etme adına, Kur’an ile belirlenmiş olan toplum ve aile düzeni ilkelerini cahiliye adetleri yaygarası ile açılıp saçılmayı, haram ve helal emirlerini yok saymayı kadın ve erkek hakkında açık olan hükümleri görmeyerek, Erkeği üstün gösterme yanlısı yalanlar ile kadını etkilemeye çalışmışlardır.

Ama hakikat ortadadır; İslam kadının lehine, erkeğin aleyhine bir hüküm koymamıştır.Erkeğin lehine ve Kadını aleyhine olacak bir hüküm de koymamıştır. İslam ne kadın ne erkek tarafını tutar. İslam’ın temel öğretileri kadın ve erkeğin ellerinde yetişecek olan evlatların saadetini gözetme suretiyle, bütünü ile İnsanlık ailesinin huzur refah ve mutluluğunu nazara almıştır.

Kur’an’i kerim’de Erkeklere ve Kadınlara haramlardan sakınma hususunda emirler her zaman bir birini tamamlayacak tarzda gelmiştir.Erkeğin şehevi duygularına hitap edecek bakış ve duygular nasıl Haram kılınmış ise Kadına’da aynı emirler ile hitap edilmiştir.Kur’an’a baktığımızda Öncelikle bakışı ele alarak sonrasında iffeti dile getirmiştir.Çünkü bakış olmadan şehevi duyguların uyanması oluşmaz,bakışlar sayesinde insanlar şehvete meyl eder.

Ziyneti iki şekilde ele alabilir biri yaradılış itibari ile olan ziynet zaten vücudun tamamıdır,İkincisi ise sonradan kazanılan süs eşyaları olarak nitelendirilebilir.Kadının görünen yerleri elbette el ve yüzdür bunun dışında kadının,bilek,gerdan ,kol,gibi kısımları ziynetleridir.

Kur’an’i kerim’de kesin emri ile vücudunun görünen kısımları dışında kalanını helal kılınan kimse dışındakilere göstermesi Haram kılınmıştır.Ziyneti süs eşyaları olarak ilk etapta ele alalım,Vücudu kesin emirle belirlenmiş ilkeler haricinde göstermek Haram kılınmıştır.Süs olarak bilezik,küpe, vb eşyaların haram kılınmasını gerekli kılacak olan yine insan vücududur yoksa süsler haram kılınması olsa idi o zaman vitrinlerde duranın da haram olması gerekir idi.Demek süsü haram kılan takılan ve teşhir edilen vücuttur.

Bir kadının vücudu nasıl çıplak olunca şehevi yöne celbediyorsa,bakışa göre takılan süslerde o yönde insanları şehevi arzulara yöneltir.Erkeğin kadına bakışı nasıl haram ise kadının da erkeğe bakışı haram kılınmıştır.

Örneğin : Başörtüsü takmış bir bayanın o taktığı örtü allu-pullu dikkatleri celb ettiği an başörtüsü olmaktan ziyade gösteriş malzemesi olur.Ziynet olarak ister süs eşyası ister vücud azalarından her hangi birisi insanları şehvete yöneltiyorsa fitnedir.Yasaklanmayanlara gelince İnsanlar sosyal bir varlık olarak ailevi bir düzen içerisinde yaşamaya muhtaçtırlar,zaruret teşkil ettiğinden ötürü akraba bağlarında bu tür fitnelere sebebiyet verecek tavır ve davranışlar sosyal bağlardan ötürü çok nadir bir düzeyde görülmektedir.

Kadının süs ve güzelliklerini örtmesi,onları serserilerden,hayvani duygulara bulaşmış kişilerden, bakışları ile taciz edenlerden,bir çok tehlikeden,şehevi duyguların esiri olmuş kişiliklerden, temiz fıtratlarını korumuya çalışan genç kızların yollarına döşenen her tür tuzak ve hilelerden korumakta ve geleceğe adım atma adına evlilikte iffet ve hayasını yansıtmaktadır.Şeytani durumlardan koruyacak olan örtünme ve giyim Kur’an’i bir emir ve ahlaki bir yaşam sürecinin diğer emir ve yasaklar ile garantisidir.

Günümüz dünyasında kadın ve erkeğin sapmasına neden olan sebeplerin başında namahreme bakma heva ve hevesler peşinde insanların malına namusuna göz dikme, sinir hastalıklarının çoğalmasında dahi şehevi arzu ve isteklere mahkum olma, aşk peşinde koşma, düşünce yapısının dağınıklığı, hüzün ve endişeler dahi aşk ve şehevi duyguların esiri olmaktan kaynaklanmaktadır.

İmam Ali, İmam Hasan’a hitaben ve gerçekte bütün insanlara hitaben bütün insanları muhatap alarak şöyle buyurmuşlardır:

“Kadınların (yabancılarla muaşeret etmelerini önlemekle gözlerini (namahreme) kapat. Zira hicap hem senin, hem de bütün namahrem kadınlar için daha iyidir. Onların evden çıkmaları, güvenilmeyen kimseleri eve sokmandan daha kötü değildir. Onların senden başka bir erkeği tanımamalarını başarabilirsen öyle yap. Bu programı hayata geçir.”
(Biharul Envar, c. 77, s. 214)

Kur’an’ın bu evrensel gerçeğini göremeyen pek çok insan ise kendilerince din ahlakından uzaklaştıkları takdirde daha rahat yaşayacaklarını, ahlaki değerlere önem vermedikleri zaman özgür olacaklarını düşünürler. Ya da din ahlakının yaşamlarını zorlaştıracak birtakım kısıtlamalar getireceğini zannederler. Halbuki bütün bunlar insanların düştükleri çok büyük yanılgılar ve şeytanın aldatmacalarıdır. Çünkü Allah'ın buyurduğu din ahlakını yaşamak son derece kolaydır. Asıl zor olan, Allah'ın bildirdiği sınırları tanımayan insanlardan oluşan bir toplumda yaşamaktır. Böyle bir yaşantı son derece kötü sonuçları da beraberinde getirir.

Kur'an-ı Kerim, kadının toplum ve ailede ki onur ,itibar,iffetini sağlayan ilkelere değinerek müslüman kadınları hakk ettikleri makamına uygun örtünmeye davet ediyor. Onların, iffet ve hicab örtüsüyle kendilerini örtmeleri zevk düşkünlerinin,bakışları ile rahatsız edenlerin,kendilerini rahatsız etmelerine ve sarkıntılık yapmalarına engel olur.Bunun karşısında adeta piyasaya sunarcasına al benili kendini süsleyen, sürdükleri kokular ile insanların dikkatini çekenler, boya ve badana ile güzelliğini herkese göstererek, dikkatleri üzerinde toplayan kadınlar, bu tavır ve davranışları ile kendi değerini düşürmüş, kendini alçaltmış İslam’ın kendisini yüceltmiş olduğu merteben indirmiştir...

Bide aklıma gelmişken bayanları erkeklerin önüne imam yapan erkeklerde var kim olduğunu herkes iyi bilir....

[YASEMİN ATAMAN]

şule_naz kardeşim benim yazdığımı onaylamak zorunda değilsiniz. Rep veya alkış tutmak zorunda da değilsiniz. Ben sadece islam dininin kadınları koruduğunu, yücelttiğini , imanın güzelliği ile boyandıklarını ve bu boyanın etkisi güzelliği ile kadınlık sıfatını en güzel şekilde taşıdığını anlatmak istedim.

Yine anlıyamadığınız veya göz ardı ettiğiniz bir yer var ki, burda 3 değişik insanın yorumu ele alınmış. onların iki kelime üstündeki düşünceleri konulmuş.

belki açık bir bayansınız ben herkesin yaşam şeklıne saygı gösteririm ama onaylamam. burdakı bayan sıfatı bir kapalıda da olabilir açıktada. konu açık veya kapalılık değil. Konu islam kadınının hali , düşüncesi edebi ve çizgisi.

açık bir kardeşimiz veya kapalı bir kardeşimizde islam kadınının çizgisinde değilse aynıdır.

Bu gün sadece özgür, açık bayanlar bakımlı insanlar bunu yapıyor diye bir vurgu yok yazımda. Bu durumda olan kapalı insanlarda var.

Konuyu anlamaya çalışsanız sevinirim.

Ayrıca siz beni ben sizi tanımıyorum. Sosyal çevrem geri kafalılığım veya başka özelliklerim olabilir bende insanım. Ama size bir hatırlatma,

kapalı nice kuran ile yaşayan kardeşlerim var ki, dünyanın en modern bayanlarına en bakımlı bayanlarına şok etkisi yapar yanında sönük kalırlar.

Herkes istediği seçim üzerinde yaşar.

Sitedeki kardeşlerim ayet ve bilgileri vermişler ben fazla yorum yapmayacağım gereken açıklamaları iman sahibi kardeşlerimiz yapar inşallah.

Allah razı olsun yorum yapan tüm kardeşlerimden. şule_naz kardeşim sizin yazdığınız yaşam tarzı islam kadınında olmaz zaten.

[talibetün]

ben yazarımızı canı gönülden takdir ediyorum ve bir kez daha kadın olduğum için Allaha şükrettim helal dairesinde pekala kadın süslenebilir bakımlı olabilir yeri gelince eşinden yardım isteyebilir ev işinde çocuk bakımında vesaire önemli olan özümüzü kaybetmemek biz nasıl örtümüzle gurur duyuyorsak kadınlığımızlada aynı şekilde gurur duymalıyız selam ve dua ile

[Esma_Nur]

“Evlerinizde oturun…” ayetini daha bir başka severim nedense.
bize özel inmiş sanki, bizi alıp namütenahi bir yere koymuş. Narin bir kelebek, kırılgan bir gelincik çiçeğiymişiz gibi.

Çok değerliymişiz, nadideymişiz, zümrütmü, elmas mı desem, ama çok değerli bir mücevhermişiz, istiridyenin en gizli yerindeki zarif bir inciymişiz gibi…
Ortada olmasın, hemen ulaşılamasın, kolayca bulunulamasın der gibi…

Güven dolar, huzur dolar içim, yaslandığım koca bir dağı arkamda hisseder her seferinde güçlenirim, şımarırım hatta…
Evlerinizde oturun,evler ki en güvenli barınaklardır. Özgürlüğün en dorukta yaşanabileceği mekanlardır evler. Ev kadına saray, kadın eve sultandır. Evsiz kadın savunmasız, kadınsız ev yalnızdır. Evsizleşen kadınlar, kadınsızlaşan evler toplumların en büyük yarasıdır…

“Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın…”(Ahzab/33) İyiki bunları sen söylüyorsun Rabbim. Eğer ben söyleseydim örümcek kafalı, yobaz, gerici, çağdışı olarak yaftalanacaktım. Şükür ki sen söylüyorsun, kulun Sana kurban olsun…

Oysa nice zamandır dışarda olmayan, evinde oturan, çocuk doğuran kadınların adı cahil oldu. İllede dışarı çıkmalı kadın,bütün kapılar sokağa açılmalı, az çocuk doğurmalı, ekonomik özgürlüğü (!) elinde olmalı, kocaya asla güvenmemeli, ya bırakırsa, terk ederse, ölürse, boşanırsan ya…diyerek kadın hep tetikte bekletilmeli…ondan sonra kadın depresyona girsin ya.... ya...... die düşünerekden ...hakiki anlamada müslüman kadın bu tarz düşüncelere girmez.

YASEMİN BACIM O GÜZEL YÜREĞİNE SAĞLIK HERKES KARŞISINDAKİNİN FİKİRLERİNE KATILMAYABİLİR AMA SAYGI DUYMAK ZORUNDADIR.

[Kürt_Mücahide]

şule_naz Üyemizden Alıntı

biz bayanız ve bayanlığın getirdiği tüm eylem, çevre ve yaşam modelimizi buna göre ayarlıyacağız. bu gün yaşadığımız ülkede bayan olacaksınız her halınız ve duruşunuzla Allah ın verdiği nimeti en güzel şekilde kullanacaksınız. evet geçmiş tarıhte köylu kadınlarımız vardı şimdi o kadın hayatını bu çağda düşünmek yaşamak ve görmek buyuk cahillik.

ben bir bayanım ve bir bayana yakışır her hali üzerimde yansıtırım eğer bayansam bunu yapmak hakkım.

Abdülmelik kardeşim, çocukları yurda vermek suç mu? belki benim veremeyeceğim daha dolu bir ilim alacak ahlak alacak edep alacak. veya çalışma hayatı kötü mü? bu gün ihtiyacı olan pekçok kadın çalışıyor o zaman onlarada aynı şeyleri demeniz gerekiyor.



nE MUTLU BAYANIM DİYENE..

ozr*

ben bu tür bayan olmaktan Allah'a sığınırım.siz hakkınızı sonuna kadar kullanabilirsiniz!