|
Konu Kimliği: Konu Sahibi tevhid_,Açılış Tarihi: 30Haziran 2013 (00:08), Konuya Son Cevap : 30Haziran 2013 (20:42). Konuya 3 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
30Haziran 2013, 00:08 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 19457 Üyelik T.:
19Haziran 2012 | Ahlaki Krizin Yeni Adı : Faebook Ahlaki Krizin Yeni Adı : Faebook Ahlaki Krizin Yeni Adı: Facebook Erdal AÇIKYOL Sosyal iletişim ağlarından biri olan facebook, etki alanını gün geçtikçe arttırmaktadır. Ortaya çıkıp hızlı bir şekilde genişleyen diğer etkinliklerde olduğu gibi, facebook’un da insanların ilgisini çeken özellikleri vardır. Fakat her ilgi çekici etkinliğin mahiyeti sorgulanmaya başlandığı anda, pek çok negatif durumla karşı karşıya gelinmektedir. Facebook da şekli açıdan her ne kadar cezbedici özelliklere sahip olsa da öz açısından birçok zararı bünyesinde barındırmaktadır. Başta tanıdık kişiler olmak üzere, tanıdıklarının tanıdıkları ve başkalarıyla iletişime geçip onlarla dost olma facebook’ta bulunmanın temel gerekçesi olarak görülmektedir. Paylaşım yapma, sayfa beğenme, gruplara dahil olma tali gerekçelerden birkaç tanesidir. İrtibata geçilen kişilerle mesajlaşarak sohbet etme, olmazsa olmaz ilgi alanlarından biridir. Dışarıdan bakıldığında gayet masumane görülen bu tür eylemler, içkin bakış tarzıyla irdelendiğinde nice felaketlere davetiye çıkardığını rahatlıkla müşahade etmekteyiz. İyi niyet sonucu kurulan arkadaşlıklar, özellikle, karşı cins arkadaşlıkları, nice nahoş durumun vücuda gelmesine neden olmaktadır. İlk etapta gayet zararsız gibi görülen bu tür bir irtibat, süreç içinde sevgili hayatının ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Kişinin dindar olup olmaması bu gerçeği değiştirmez. Zayıf bir varlık olarak yaratılan insanoğlu, bu tür ortamların tesirinde kalarak günah yüklü konuşmalarla adeta cehennemine odun taşımaktadır. Özellikle, mesajlar kısmında namahremi olan kişiyle konuşma, flört ilişki tarzının adeta ilk basamağı özelliğine sahiptir. Farkında olunmadan gayr-i ahlaki bir ilişki biçimi meydana gelmektedir. İşin ilginç yanı, bu ilişki tarzının artık toplumun genç kesimi arasında yaygınlaştığı ve meşru bir kimliğe büründüğüdür. Gayet normal bir hal almıştır bu durum ne yazık ki. Hatta face’i olmayan ya da olup da karşı cins arkadaşı bulunmayan kişiler ayıplanmakta ve arkadaşları arasında dalga konusu haline gelmektedir. Toplumda bir virüs gibi yayılan ve içe işleme noktasında büyük bir maharete sahip olan facebook, bu gidişle nefes alma gibi hayati bir öneme sahip olacaktır insanlar arasında. Face ortamındaki kız erkek muhabetleri, aleni bir hal alarak ahlaki yozlaşmanın etki alanını genişletmiştir. Yapılan paylaşımlar üzerinde mesajlaşma, face’e ait göz kırpma, gülme gibi sembolleri kullanma İslami ahlak normlarına aykırı durumlardır. Tahrik altında kalma oranı yüksek olan erkekler, karşı cinsin bu duruşu karşısında, nice olumsuz hayallere kapılarak öz noktasında dejenerasyona uğramaktadır. Bu tür konuşmaların en sinsi olanı ise, dinle ilgili yapılan paylaşımlar üzerindeki mesajlaşmalar ya da özel sohbet kısmında sorulu cevaplı şekilde dini noktada fikir alış-verişinde bulunmadır. Dine hizmet adı altında yapılan bu sohbetler, belli bir süre sonra duygusal yakınlaşmalara sebebiyet vererek "İslami sevgi” hayatını” vücuda getirir. Peygamber efendimizin fitneye sebebiyet verebilecek her tür ortamdan uzak durmamızı ısrarla belirtmesine rağmen, ne yazık ki, fitneyi uyandıracak söylemler ve tavırlar içinde bulunmaktadır dindar görülen insanlar. Özellikle dindar kızların, erkeklerin nefislerindeki şehevi duyguları uyandıracak her türlü davranıştan uzak durması gerekir. Bu da onlarla sanal alemde hiçbir şekilde muhatap olmamalarıyla ancak sağlanabilir. Fakat, sanal alemde bulunup da erkeklerle muhatap olmama imkânsız gibi bir durumdur. Bir kız kendisini ne kadar muhafaza ederse etsin, bir şekilde ipsiz-sapsız birileriyle muhatap olmak zorunda kalır. Çeşitli duygu sömürüsüyle, farkında olmadan etki altında kalarak hata işleme sürecine girer. Yapılacak ilk hata, ardı ardına gelecek yeni hatalara adeta davetiye çıkarır. Yapılması gereken, bu ortama hiçbir şekilde girmemektir; çünkü böyle bir ortama giriş, ister istemez kişiyi hataya sürükler. Batı kültürüne ait flört ilişki tarzı, artık Doğu milletlerince özümsenme aşamasına gelmiştir. Bu özümsemede en etkin rolü, şüphesiz ki, facebook üstlenmektedir. Yedisinden yetmişine kadar insanlar facebook vasıtasıyla sanal alemde karşı cinsle birebir muhatap olarak ciddi bir yakınlaşma sürecine girmektedir. Doğu kültürüne has edep, utanma gibi kavramlar bu ortam nedeniyle önemli oranda hasar görmektedir. Yeni bir ilişki başlatan kız ve erkeklerin bunu aleni bir şekilde kendi duvarlarında paylaşmaları ise, ahlaki dejenerasyonun varmış olduğu içler acısı durumu gözler önüne sermektedir. Sanki yaptıkları marifetmiş gibi dışa yansıtma cesaretinde bulunmaları, ne yazık ki, haya unsurunun ayaklar altına alınıp çiğnendiğinin adeta en büyük göstergesidir. Onların ilişkiyi başlatma sürecini alenileştirmesi karşısında, arkadaşlarının tebrik mesajları göndermeleri ise, ahlaki krizin umumileştiğinin işaretidir. Gayr-i meşru olan bu ilişki tarzı, sanki meşru bir ilişkiymiş gibi yansıtılmaktadır. Yerilmesi gerektiği halde, methiyeler dizilmektedir bu duruma. Çevrelerinden bu şekilde destek alan ilişki kahramanları, gelen tebrik mesajlarına karşılık “darısı başınıza!” türünden karşılık vererek bir sevgili furyası başlatmaktadırlar. Artık, öyle bir hal almış ki bu durum, face’i olup da sevgilisi olmayanlar ayıplanmakta ve dalga konusu haline gelmektedirler. Bir işe yaramama ithamıyla karşı karşıya kalan bu kişiler kendilerini çevrelerine ispatlama niyetiyle karşı cinsle diyaloğa geçerekbu kervana katılmaktadırlar. Böylece umumi bir hüviyete bürünerek, normal karşılanması gereken bir duruma dönüşmüştür flörtçülük. lköğretim çocuklarından tutun da yaşı geçkin kişilere kadar facebook varlığını her dönem insan üzerinde yansıtmaktadır. Facebook’un en büyük kullanıcı grubunun ise, %69 ile 17-25 yaş arası kızlar olduğu tesbit edilmiştir. Kızların karşı cinse ilgi duymaya başladığı bu kritik yaşlarda facebook ortamında bulunması tehlikenin boyutunu göstermektedir. Kapalı toplumda yetişmiş kızların karşı cinse olan mesafeli duruşları bu iletişim ağı yüzünden ortadan kalkmaktadır. Böyle toplumlarda bir erkeğin yüzüne bakıp onunla konuşmaktan bile utanan kızların, sanal ortam vasıtasıyla erkeklerle çok rahat bir şekilde muhabet ettiğini müşahade etmekteyiz. Erkeklerle saatlerce konuşmaktan bile yorulmayan bu kızların utangaçlık perdesini yırtıp alenileştiğine şahitlik etmekteyiz. Karşı cinsle olan muhabetleri süreç içinde normal edep sınırları dışına çıkarak, gayr-i ahlaki diyaloglara kadar uzanır. Onlar için bu tür konuşmalar artık sıradan konuşma şeklini alır. Bir kızın ancak nikâhlandığı kişiyle konuşması uygun olan bu tarz konuşmaları yapması, ahlaki erezyonun tamir edilemeyecek boyutlara ulaştığını gösterir. Yarın başka biriyle evlendiğinde, geçmişinde kara bir leke olarak kalacak bu hatıralar, o kişide sürekli sancılı bir ruh haleti oluşturur. “Keşke”lerle başlayan cümlelerin ardı arkası kesilmez. Ama olan olmuştur. Geçmiş bir daha geri getirilemez. Yapılan yanlıştan ders çıkarılması gerekirken yeni yanlışlara yol alamk ise, adeta trajikomik bir sahneyi canlandırmaktadır. Yanlış üstüne yanlış, kişide artık bir hastalık halini alır. Yanlış doğruyla telafi edileceğine olan inanç, yani bir yanlışı ortaya çıkarır. Çünkü face ortamında yanlış yanlışı doğurur. Bu ortamda doğruya ulaşmak, ancak pek çok yanlıştan sonra gerçekleşebilir ki, o doğrunun da pek bir kıymeti olmaz. Çünkü yanlışlar üzerine kurulu bir doğruluk, sakat bir doğruluktur. Böyle bir doğruluğun geleceği olamaz. Olsa bile, kuşkularla örülü, iç çekişlerle bezeli, ruhi inleyişlerle hemhal bir doğruluk olmanın ötesine geçemez. Facebook, kız-erkek ilişkilerinde tam bir serbest ortam sağladığı için, bayağı konuşmalar sıradan konuşmalar gibi gelir insana. Argo kelimelerin havada uçuştuğu seviyesiz mesajlar, gayr-i ahlaki paylaşımlar adeta kişinin gözlerinin içine sokulur. Yapılan bu tarz paylaşımların beğenilmesi ise, düşük karakterin göstergesidir. Bir kız ya da erkeğin gerçek yüzü bu ortamda ortaya çıkar. Dışarda olgun, dört dörtlük gözüken kişilerin face aleminde ne kadar ucuz karakterli olduğu ortaya çıkar. Herkesin içinde olmak ile, herkesin dışında olmak eğer farklılık arzederse bir bireyde, o birey karaktersiz bir bireydir. Herkesin içinde birbirlerinin yüzüne bakmaktan bile hicap duyacak kız ve erkeklerin sanal alemde hoşsohbet olmaları tek kelimeyle ikiyüzlülüktür. Bir insan herkesin içinde neyse, herkesin dışında da aynı olmalıdır. Her türlü insanın girme fırsatı bulduğu bu tür ortamdan fazla bir şey beklemek aslında abesliktir. Dışardaki en bayağı insanın bile girip mide bulandırıcı paylaşımlar yaptığı face ortamında durmak ve bu paylaşımları görmek kişiye zarardan ve günahtan başka ne kazandırı ki! Bile bile günaha girmek ise, mefsin egemenliğinin ispatıdır. Nefis bir kez kişiyi kıskıvrak yakaladı mı, bir daha onun elinden kurtulmak çok zor olur. Face’e bir kere girip de nefse hoş gelen unsurları gören kişi, bir daha ordan ayrılmak istemez. Saatlerce face ortamında bulunmaktan bıkmaz. Artık face o kişinin yaşamının en önemli parçası haline gelir. İkide bir face’ine girerek kimlerin ne paylaştığını, hangi arkadaşının ya da yabancının kendisine mesaj attığını, paylaşımlarını kimlerin beğendiğini görmek adeta bir hastalık haline gelir. Ordan ayrılmak ister bir yerden sonra birey. Çünkü tüm bunların gereksiz ve yanlışlarla dolu olduğunu fark eder. Ama o kadar bağımlı hale gelmiştir ki, bir türlü yakayı sıyıramaz. İçlerinden ancak çok güçlü iradeye sahip kişiler bu illetten sıyrılmayı becerir. Face, hem bekâr, hem evli insanlarda olsun, az ya da çok bir güvensizlik oluşturur. Bundan dolayıdır ki, evli çiftler genellikle ortak bir face hesabı açarak birbirlerini kontrol etmektedirler. Sevgililerinin ya da eşlerinin birileri tarafından rahatsız edilme ihtimalini yakinen hissetmektedirler. Aldatılma psikolojisi ruhlarını adeta altüst etmektedir. Sevgilileri ya da eşleriyle küçük bir tartışma sonucu, onların kendilerine ihanet edebileceği olasılığını hiçbir şekilde göz ardı etmezler. Face ortamı, gerçekten insanlara öyle rahat bir ortam sağlamaktadır ki, onların gönüllerini teskin edebilecekleri herhangi birini bulmakta o kadar zorluk yaşamadıkları gözlenmektedir. Bu şekilde ihanet vakaları ve bu ihanetler sonucu boşanmalar ve öldürülmeler bile gerçekleşmektedir. Bununla beraber, face ortamında erkelerle tanışıp onlarla sıcak bir diyalog kuran bekâr kızlar, belli bir süre sonra, o kişilerin davetleri üzerine onlarla buluşmaya giderler. Bu buluşmalar neticesinde taciz ve tecavüz vakalarına çok sık rastlanmaktadır. Bekâr kızların evlenme niyetiyle bu şekilde kötü emelli erkeklerin ağına düşmesi, ahlaki krizin gelmiş olduğu içler acısı boyutu gözler önüne sermektedir. Akılları yüreklerine hapsolmuş genç yaştaki kızların, hayatlarında kara bir leke olarak kalacak bu trajik duruma düşmemeleri için, akıllarını yüreklerinin egemenliğinden kurtarıp muhakeme yetilerini güçlendirmeleri gerekir. Ellerinde telefonlarıyla sokak başlarında, evlerinde, sınıflarında girmiş oldukları face’in aslında geleceklerini kararttıklarını fark edemezler. Muhatap olarak aldıkları karşı cinsin, sinsi bir şekilde kendilerini teslim aldıklarını anlayana kadar, iş işten geçmiş olur. Erkeklerdeki nefsani arzuların dizginlenmesi güç boyutlara ulaştığı günümüzün ahlaksız dünyasında, genç kızların özellikle kendilerini muhafaza etme noktasında ciddi manada bir çaba içerisinde bulunması gerekir. Facebook, sahip olduğu gizilgücüyle kız-erkek arasındaki sınırları aşan umumi özellikteki bir ahlaki krize dönüşmüştür. Arkadaş olma şeklinde başlayan birliktelik, süreç içinde aşka dönüşerek sevgili hayatının temellerini atar. Meşru bir bağ olmadan kız-erkek arasında başlayan ve hoş olmayan konuşmaları ve davranışları ortaya çıkaran bu ortam, günah yüklü düşüncelerle eylemlere sağlam bir zemin hazırlar adeta. Oluşturulan bu güçlü zemin, hakikatlerin gevşeyen gönül yaylarına kurban edilmesini meydana getirir.
__________________ "İslâm; huzur ve güven" |
Konu Sahibi tevhid_ 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
40. Yil Enstrümantal | İlahiler/Ezgiler | tevhid_ | 0 | 995 | 21 Nisan 2018 01:58 |
**Bir Müslümanın Haftalık programı../medineweb | Kişisel Gelişim | Mihrinaz | 1 | 1299 | 20 Şubat 2018 00:01 |
Altın ve Bakır\film | Videolar/Slaytlar | tevhid_ | 0 | 1035 | 15 Şubat 2018 10:23 |
Şşş kızlar bağırmaz!/ film izle | Videolar/Slaytlar | mehmet akif2 | 5 | 1502 | 07 Şubat 2018 14:43 |
Çocuğun Oyuncak Bebek ile Oynaması Caiz mi? | Çocuk Ve Gençlik Eğitimi | tevhid_ | 0 | 1095 | 02 Şubat 2018 14:47 |
30Haziran 2013, 12:51 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 17068 Üyelik T.:
03 Mart 2012 | Cevap: Ahlaki Krizin Yeni Adı : Faebook
keskin bir bıçak iki taraflı bir yapısı var..insan sanalda diye normalde yapmadıklarını mübah görür hale getiriliyor farkına varmadan..resimler laubalilik havada uçuşuyor..normalde resmini istese bir adam kıyamet kopar ama bacım o kadar rahatça paylaşıp kapak yapmış ki bune sorumsuzluk diyesim geliyor..bataklık misali insanı farketmeden içine alması an meselesi..yazıları okudukça insan az çok anlıyor zaten amaç ne diye..ben bu konuda ne kadar hassas davransam da bazı yorumları okuyunca bu nasıl bir ilahiyatçı profili dediğim kişiler artıyor heran....sanaldan faydalanmak büyük nimet ama doğru bir niyetle yaklaşmak herran bilinçli olmak şart...evlat yetiştiriyorsan birde bu dahada zor..anne baba daima takipte olmak zorunda..evladına her anlamda örnek olmak en büyük vazifee...rabbim dinimizi hakkıyla yaşayıp yaşatalardan eylesin bizleri..amiiinnn
__________________ لاَ يُكَلِّفُ اللّهُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا "Allah hiç kimseye taşıyabileceğinden daha fazlasını yüklemez." || BAKARA 286. || MAZARET insanın kendine söylediği en büyük ''YALAN''dır !! .. Velhasıl-ı kelâm. Namaz, duâ, gayret, nâsip. . . |
30Haziran 2013, 16:26 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 29765 Üyelik T.:
24Haziran 2013 | Cevap: Ahlaki Krizin Yeni Adı : Faebook
Kurtuldum Allah'a çok şükür, Allah herkese nasip etsin.
|
30Haziran 2013, 20:42 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 | Cevap: Ahlaki Krizin Yeni Adı : Faebook
Beş altı yıldır kullanıyorum,kişinin kullanımına bağlı bir araçtır.Ben kendim tebliğde kullanırım,şimdiye kadar ne bir karşı cinse arkadaşlık göndermişim,nede karşı cinsten gelen arkadaşlıkları kabul etmişim,yani sivil hayattada,facedede Allahın dur dediği yerde durmasını bilmelidir insan,yoksa ha sanal ha gerçek ne fark eder...
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Osmanlıda Ahlaki Faziletler... | NUR | İslam/Dinler/Mezhepler | 3 | 04 Ekim 2018 22:25 |
yeni oryantalizm'in yeni sürümü / Mustafa İslamoğlu | Akyürek | Alimler(Rh) | 1 | 31 Aralık 2009 13:32 |
Krizin Çözümü İslamındır | Seleme | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 25 Aralık 2008 16:55 |
PEYGAMBERİMİZİN AHLAKÎ ÖZELLİKLERİ | KalbinNûru | Hz.Muhammed(s.a.v) | 14 | 17 Mayıs 2008 19:58 |
YAKINLARININ DİLİNDEN PEYGAMBERİMİZİN AHLÂKI | KalbinNûru | Hz.Muhammed(s.a.v) | 3 | 16Haziran 2007 11:46 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|