|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Beytül Ahzan,Açılış Tarihi: 17 Eylül 2014 (19:33), Konuya Son Cevap : 13 Aralık 2019 (11:21). Konuya 5 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
17 Eylül 2014, 19:33 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 44651 Üyelik T.:
03 Temmuz 2014 | "Dil vardır..." "Dil vardır..." Cevamiu’l Kelim olan Hz.Peygamber her zaman az söz ile çok mana ihtiva eden sözler söylerdi. O mübarek dilden çıkan bazen bir cümle hatta bir kelime saatlerce tefsir ve açıklama ile anlatılabilir, bizlerin idrak sahasına taşınabilirdi. İşte bu cümlelerinden bir tanesinde O (s.a.v.), Müslüman’ı tarif ediyor ve diyor ki; “Gerçek Müslüman dilinden ve elinden başka Müslümanların emniyet ve esenlikte olup, zarar görmedikleri kimsedir.” (Buhari, İman, 4) Efendimiz (a.s.) bu önemli sözünde lisanı/ dili, yede/ele takdim eder; yani öncesine alır. Bu önemli bir önceliktir ve içerisinde muhataba iletmek istediği mesajlar taşımaktadır. Hadisteki dilin ele önceliği, zarar bakımından karşı tarafa elden önce dilden çıkan şeylerin zarar verdiğini belirtmek içindir. Bundan dolayı dil çok önemlidir. Dil deyip geçmeyelim, çünkü; Dil vardır; Malâyanîdir. İşi gücü boş boş konuşmaktır. Konuştuklarında mana yoktur. Fayda adına hiçbir şey taşımamaktadır. Ağzının laf yapmasından dolayı sevinmekte, her mesele hakkında konuşmaktan çekinmemekte, konuştuklarımın muhatabıma nasıl bir kazancı vardır, diye düşünmemektedir. Dil vardır; Şakirdir. Konuştuğu her kelimede Eş-Şekûr olan Allah’a teşekkür etmektedir. O Rabbinin kendisine bahşettiği nimetler karşısında büyük bir minnet duygusu altında ezilmektedir. Bakışları hep kendinedir. Kendinden alttakilere bakarak ne kadar büyük ikramlar içerisinde olduğunu fark etmekte, her ağzını açtığında Kerim olan Rabbine karşı dilinin şükründe cimrilik etmektedir. Dolayısı ile boş değil, anlamlı şeyler konuşmaktadır. Dil vardır; Şeytandır. Ya haksızlık karşısında üç kuruşluk dünya menfaati adına susan dilsiz şeytan, ya hak karşısında sadece laf olsun diye konuşan dilli şeytandır. Amacı hak ve hakikat değil, ağırlığı olmayan meclislerde diliyle kendine değer kazandırtmaktır. Dili hakikat için harekete çekmemekte; Halif, tu’raf yani muhalefet et, tanınırsın sözünü kendine ilke edinmektedir. Neye ne adına karşı çıktığını bilmeden, tanınmak için ve bakın bende varım demek için dün savunduğuna, bugün muhalefet edebilmektedir. Önemli olan o an toplum içerisinde belirmek, öne çıkmaktır. Bunun için dilin gerçek sahibi olan Allah’ı değil, şeytanı memnun ederek onun yanında yer almaktadır. Dil vardır; Melektir. Rabbi ile arasında güçlü ve sağlam bir bağ kurduğu için, Allah o insanın dilinde bir melek var etmiştir. O artık meleğin dili ile konuşmakta, farkında olsa yada olmasa arşın lisanını kullanmaktadır. Hz. Ömer gibi Vahiy gelmeden, vahye mutabık olmakta, etrafında gelişen tüm olaylara Vahyin aynasından bakarak melekleri bile hayran bırakmaktadır. İrade sahibi olmasına rağmen iradesine hakim olabilmeyi başararak, dilinin altında taş varmış gibi, çok konuşmamakta her işe laf yetiştirmek yerine, her hayırlı işe el yetiştirmektedir. Dil vardır; Esir alandır. Sahibini elinde oyuncağa çevirmiştir. Önce konuşmakta sonra o konuştuklarına sahibini köle yapmaktadır. Bilinçsizce ortalığa laflar savurmakta, sonrada durup bu lafları temizlemeye çalışmaktadır. Ağzı yalama olduğu içinde bazen kendi iradesinde olmadan ağzından laflar kaçırmaktadır. Her kaçan laf yabani dört ayaklılar gibi ya başkasının peşine takılmakta ve ona zarar vermekte, ya kendi peşine takılıp bir kuyruk gibi bünyesinden bir parçaymışçasına aleme kendisini gülünç duruma düşürmektedir. Dil vardır; Esir edendir. Diline hakimdir; konuşacağı kelimeleri bir kuyumcu titizliğinde seçmekte, boğazında kırk düğüm varmış gibi konuşmadan önce muhatabına bakmakta ve o muhatabın seviyesine göre düğümleri birer birer çözerek, tartarak, fayda ve zararını hesap ederek konuşmaktadır. Dilinden çıkacak sözlere böyle bir çabayı vermesi sözlerine değer katmakta, az ama öz konuşmaktadır. Konuştukça karşıdakilerde tesir uyandırmaktadır. Bazen tatlı dili ile yılanı deliğinden çıkarmakta, bazen o diliyle nice zararlı yılanları deliğine hapsetmektedir. Dil vardır; Cehenneme odun taşır. Sırtındaki günah torbasına farkında olmadan azık toplamaktadır. Ya iki laf ediyoruz ne mahsuru var diyerek; gıybet, yalan, dedikodu ve iftira okları ile başkalarını hedef almakta, ama neticesinde hep zararı kendisine ulaşmaktadır. Laf olsun, torba dolsun,diye konuşmakta; nihayetinde de torba dolmaktadır. Ama dolan her torba ne yazık ki ona cehennemde fayda sağlayacak bir sermayeye dönüşmektedir. Dil vardır; Cennete tohum saçar. Sukutun altın olduğu bilinciyle susmakta, ağızdan çıkan her sözün bir mesuliyet olduğunun farkında olarak davranmaktadır. Eğer diliyle cennete tohum saçacaksa konuşmakta, yoksa en büyük hikmet olan sukutu tercih etmektedir. Sonsöz yine Alemlerin Sultanın; “Kim bana dili ile beli hakkında söz verir, koruyacağını garanti ederse, bende ona cenneti garanti ederim” (Buhari, Rikak, 23) Muhammed Emin Yıldırım
__________________ Rabbim.. namazımın bozulmasına sebep olan gözyaşlarımı...bağışla... |
Konu Sahibi Beytül Ahzan 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
"Sevdasını Satanları Vurmak istiyorum tâ... | Gönülden Dökülen Nağmeler | Beytül Ahzan | 0 | 1812 | 15 Şubat 2015 01:40 |
".. Bulutların Ağladığı Mevsimdeyim .." | İlahiler/Ezgiler | Mihrinaz | 2 | 1951 | 11 Şubat 2015 01:46 |
" S u s m a k .." | Gönülden Dökülen Nağmeler | su damlası | 3 | 2108 | 09 Şubat 2015 21:02 |
"A l d a n d ı .." | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | İslaminesil | 3 | 2108 | 23 Ocak 2015 21:23 |
"O k u .." | Bilgi Dağarcığı | ali70 | 2 | 2287 | 10 Ocak 2015 15:57 |
17 Eylül 2014, 20:09 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 27691 Üyelik T.:
26 Nisan 2013 | Cevap: "Dil vardır..." |
17 Eylül 2014, 20:11 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 44651 Üyelik T.:
03 Temmuz 2014 | Cevap: "Dil vardır..." Allahumme amin ..
__________________ Rabbim.. namazımın bozulmasına sebep olan gözyaşlarımı...bağışla... |
17 Eylül 2014, 20:54 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | Cevap: "Dil vardır..." Dil vardır; Cennete tohum saçar. Sukutun altın olduğu bilinciyle susmakta, ağızdan çıkan her sözün bir mesuliyet olduğunun farkında olarak davranmaktadır. Eğer diliyle cennete tohum saçacaksa konuşmakta, yoksa en büyük hikmet olan sukutu tercih etmektedir Allah dilimizi de,kalbimizi de,bütün azalarımızı da rızası doğrultusunda kullandırsın inşaAllah... Bilenlerden olmak duası ile...
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
10 Nisan 2019, 23:28 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | Dil vardır; Melektir. Rabbi ile arasında güçlü ve sağlam bir bağ kurduğu için, Allah o insanın dilinde bir melek var etmiştir. O artık meleğin dili ile konuşmakta, farkında olsa yada olmasa arşın lisanını kullanmaktadır. Hz. Ömer gibi Vahiy gelmeden, vahye mutabık olmakta, etrafında gelişen tüm olaylara Vahyin aynasından bakarak melekleri bile hayran bırakmaktadır. İrade sahibi olmasına rağmen iradesine hakim olabilmeyi başararak, dilinin altında taş varmış gibi, çok konuşmamakta her işe laf yetiştirmek yerine, her hayırlı işe el yetiştirmektedir.
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
13 Aralık 2019, 11:21 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 | Dil vardır; Şakirdir. Konuştuğu her kelimede Eş-Şekûr olan Allah’a teşekkür etmektedir. O Rabbinin kendisine bahşettiği nimetler karşısında büyük bir minnet duygusu altında ezilmektedir. Bakışları hep kendinedir. Kendinden alttakilere bakarak ne kadar büyük ikramlar içerisinde olduğunu fark etmekte, her ağzını açtığında Kerim olan Rabbine karşı dilinin şükründe cimrilik etmektedir. Dolayısı ile boş değil, anlamlı şeyler konuşmaktadır
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα... Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα... Â'râftα..... Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Ey "İnsanlıktan" istifa eden "İnsanlık! "/Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | Muhsin Arslan | 23 | 21 Eylül 2023 08:37 |
"Ecir" olmakla " esir" olmak arasında sıkışan insan | suhtem | Makale ve Köşe Yazıları | 10 | 03 Ekim 2021 16:14 |
EŞİNİ "EV"E BAĞLAYAN ve Evi "Mutluluk Yuvası" Yapmayı Başaran Kadınlar | KuM TaNeSi | Evlilik-Nikah Konuları | 17 | 28 Ocak 2020 15:05 |
""Müşrikleri Tekfir Etmemek/Onların Kafir Olduklarından Şüphe Etmek"" | kamer34 | Tevhid Ve Şirk Konuları | 9 | 14 Mart 2014 00:27 |
Senin "ben"inden benim "ben"ime yer kalmadı! | enderhafızım | Çocuk ve Aile Sağlığı | 0 | 06 Aralık 2012 00:15 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|