|
Konu Kimliği: Konu Sahibi İLTEBER,Açılış Tarihi: 07 Ekim 2018 (08:31), Konuya Son Cevap : 09 Ekim 2018 (13:06). Konuya 5 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
07 Ekim 2018, 08:31 | Mesaj No:1 |
Ateistlere cevaplar Ateistlere cevaplar Selamün Aleyküm Sayfamızda paylaşmaya başlayacağız. Bilgilerde sıklıkla görsel kullanılmayacak, yazılar konu bütünlüğü bozulmadıkça kısa yazılacak. Ayrıca incilller ve tevrat da incelenecek, kuranı kerim ile zaman zaman kıyası yapılacak, çarpıcı bilgiler verilecek. Ayeti kerimeler insanların konuları değerlendirirken insaf ve hakkaniyet ölçülerinden ayrılmamaları gerektiğini, meseleyi herhangi bir mugalata ile safsata ile esas hedefinden saptırmamaları gerektiğini bildiriyor. İnsan düşünecek taktir edecek, bu engellenmiyor ama yaptığı değerlendirmelerin hakkaniyet ölçüleri içinde olması lazım. İnsan kendi vicdanında bunun hesabını verebilmeli. Belli şeyleri görüyorsunuz takdir ediyorsunuz anlıyorsunuz ama bu anlayışınızı olması gereken noktaya oturtamıyorsunuz. O zaman kendinize zulm ediyorsunuz cebr ediyorsunuz kendinizle kavgalı hale düşüyorsunuz. İnsanların en büyük sıkıntısı cemiyet içinde kendisi ile barışık olmayan insanların kendi gönüllerinde yerleşmiş olması gereken hakkın yerine başka şeyleri koymak istemeleri ile insanların şaşkınlığına yol açan fikirleri yerleştirmeleri olmakta. Bir konuda gayet açık söyleyip, son derece net mes’ele ortaya koyduğunuzda, karşıdaki kişi bununla ne demek istiyorsun diye konuyu anlamazsa, tabiatıyla siz o adamın seviyesi, bilgisi ve şahsiyeti hakkında bir kanaate sahip olursunuz. Böyleleri akıllı insanlar nezdinde artık etkilerini kaybederler, Müessir olamazlar. Söz sâhiblerinin murâdı bazan herkesin anladığı gibi olmaz. Herkes anladığı kadar söyler. Bu sözden, başkaları da anlayışı kadar ma’nâ çıkarır. Bir kimse, sözü ile birşeyler anlatmak ister. Dinleyenler, bu sözden başka şeyler anlıyabilir. Bu yüzden duygusal davranış değil, uyanıklık aranıyor. Sadece karşı çıkmış olmak için karşı gelmek değil olması gerekene bakmak gerekiyor. 001 | |
Konu Sahibi İLTEBER 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Türkçe ezan ne zaman? | Hafta'nın Konusu | canergkts | 2 | 1240 | 11 Ekim 2018 12:29 |
PEMBE CAMİLER GELİYOR!.. | İslamda Kadın ve Erkek | İLTEBER | 0 | 1163 | 09 Ekim 2018 19:56 |
Bâtınîlerin sahte tanrısı: Transhumanism | Serbest Kürsü | İLTEBER | 0 | 868 | 07 Ekim 2018 12:49 |
Ateistlere cevaplar | Makale ve Köşe Yazıları | İLTEBER | 5 | 1393 | 07 Ekim 2018 08:31 |
07 Ekim 2018, 10:22 | Mesaj No:2 |
Maksat delil ile ıspat değil, anlatma ve uyarma olmalı. Bazı insanlar kendilerini delil getirme konumunda görüp karşı çıkanlara çeşitli bilgiler sunarlar, ama bunuda tam yapamazlar ve sonuna varamazlar. Karşıdakilerde düşünür ki, onların anlattıklarıda bu anlatan gibi zayıf ve eksiktir. Delil ile ıspat çok zor bir işdir ve tam anlaşılmadığında karşı çıkanları lüzumsuz yere cesâretlendirir. Bu da anlatanın hatası olup, gayet açık olan sağlam bilgileri bu davranışla karşı çıkanların nazarında küçültür. Esasen bize çok açık gelen bilgiler, karşıdakiler için delilde değildir. Onlar buna inanmıyor ki onlar için bir anlam ifade etsin. Onlar, içinde bulundukları, inkâr psikolojisiyle, kendilerini öyle şartlandırmışlardır ki, kendilerine herhangi bir uyarıda bulunulduğu zaman, bu uyarı onların kulaklarına, zihinlerine, idrâklerine tesîr etmez. Gerçekleri idrâk edecek özellikler onlarda yoktur. Bu onların inatlarının ve bilinçli tercihlerinin doğal sonucudur. 002 | |
07 Ekim 2018, 15:21 | Mesaj No:3 |
Aktarıldığına göre doğru söylenince faydalanacak insanlar bulunsa da, Kalblerinde hastalık bulunan inatçıların bunları dinlemeleri, onların küfür ve inkarlarını daha da artıracak, kafir olarak ölüp gidecekler, Bu çok değer verdikleri dünyayı onlar hüsran içinde terk edecekler. Hak ve hakikatten uzaklaşanların günün birinde o kabul etmeye yanaşmadıkları hakikati bütün açıklığıyla anlayacaklarını, fakat bu anlayışın kendileri için bir hüsran ve nedametten başka hiçbir şey sağlamayacağını anlatılanlar çok açık ve çok sarih olarak bize bildirmiş oluyor. İnananlara kitapta uyarı şu şekilde yapılıyor, Herkes belli bir akibet bekliyor. Siz de bekleyin bakalım. Sizin hakkınızda da ilahi emir neyse tecelli edecektir. Siz yakında ilahi rızaya uygun yolun yolcusu kimlerdir, onu çok iyi bileceksiniz ve hidayete eren, doğruyu bulan, hakikati ve Cenab-ı Hakkın rızasını kabul eden, o rızaya götüren yolu bulan kimselerin kim olduğunu hakkıyla anlayacak ve idrak edeceksiniz. 20/135 | |
08 Ekim 2018, 22:39 | Mesaj No:4 |
Madem ki anlamayacaklar o halde bütün bu bilgiler neden anlatılıyor? diye akla gelebilir. İnsanların işledikleri işler, fiiller, yapılan bütün aksiyonlar kendilerini ilgilendirir. Hayr işleyen onun mükafatını görür, şer işleyen de cezasını görür. “Leha ma kesebet ve aleyha mektesebet” ayeti kerimesinde de bildirildiği gibi, insanlar, yaptıkları iş faydalı ise, Hak rızasına uygun ise, onun mükafatını göreceklerdir ferden. Eğer zararlı bir iş yapıyorlarsa, onun da cezasını kendileri görecektir. Ancak ufak bir sorumluluk var.. “Vema alellezine yettekune min hisabihim min şey’in velakin zikra le’allehüm yettekun”, Allahtan korkarak, Cenab-ı Hakkın rızasına ve emirlerine uygun hareket eden kimselerin, isyan içinde bulunan kimselerin hesabından üzerlerine düşen hiç bir sorun ve vebal yoktur. “Ve lakin zikra le’allehüm yettekun”, fakat iyi yolda bulunan, Allah rızasına uygun yolda bulunan ve Allahın emirlerini bilen kimselerin, dalalet yolunda, isyan yolunda bulunan kimselere hatırlatmada bulunması icab eder.İşin ehli olan kimselerin emr-i bil ma’ruf, nehy-i anil münker dediğimiz iyiliği emretme, kötülüklerden vaz geçirme faaliyetini yürütmesi icab eder ki, bu suretle diğer insanlar da onlar gibi ittika etsinler, kötülüklerden sakınabilsinler. Başkalarının kötülükten sakınması için insanlara hatırlatma yapmak lazım.“Ve lakin zikra le’allehüm yettekun”, başkalarının ittika etmeleri, kötülüklerden sakınabilmeleri için onlara hatırlatma yapmak icab eder buyuruyor Cenab-ı Hak. Bizi ilgilendirir tarafı bu kadarcık.. Kuranı kerim bu insanların inanmayacaklarını, inanmalarının mümkün olmadığını, zorlanmamaları gerektiğini bildirir. Ancak ömürlerini bu şekilde sonlandırmayı tercih ettikten sonra karşılaşacakları akibetin de ne olacağını tam olarak göz önüne serer. İnsan bu dünyayı terk etmeden önce sürekli uyarılara muhatab kalıyor. Buna rağmen hayatta olunduğu sürece kurtuluş ümidi hep canlı. Aklı olana uyarılar hep var. “Nahnü halaknahüm”, Cenab-ı Hak buyuruyor ki, Evet siz inkar ettiniz. Hiçe saydınız ama, iyi bilmiş olunuz ki, Sizi biz yarattık. Yoktan var ettik. Siz bir hiçtiniz. Bir varlık haline geldiniz. Size bu varlığı veren kim? Kendi kendinize mi oldunuz böyle? Sizi yaratan biziz “Fe lev la tusaddikun”, hadi şu hakikati, şu gerçeği tasdik etseniz ya. “Felev la” burada Hella manasında. Hadi tasdik edin buyuruyor Cenab-ı Hak. Yani bunu inkar edecek haliniz yok. Bunun tartışmasını, bunu kendi nefsiniz açısından, kendi lehinize, inkârcı zihniyetinize uygun bir şekilde savunmasını yapma imkanına sahip değilsiniz, tasdik zorundasınız başka çareniz yok diyor. Vakı’a suresi, ayet (57-61) İnsan, benim ihtiyacım yok ben bana yeterim demeye başladımı o zaman insanın işi bitiyor. İkra suresinde kendini büyük görme, kendi kendine yeter görme halinin insanın inkârına ilk önemli başlangıç teşkil ettiğini zımnen bildiriyor. Bu yüzden devamlı kendi yaratılışını hatırlatıyor.004 | |
09 Ekim 2018, 13:06 | Mesaj No:6 |
Ahirete inancı olmayan bir kimsenin dürüst davranması son derece aptalcadır. İnancı gereği hayattan olabildiğince faydalanabilmesi için her türlü pisliği vakit geçirmeden kullanması şarttır, çünkü ömrü kısıtlıdır başka beklentisi yoktur. Bu yüzden onlardan dürüstlük beklemek saflığına düşmemek gerekir. Eğer hıyanet yapmıyorsa ya uygun ortam bulamamıştır yada geri zekalıdır.005
| |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Çok düşündürücü hazır cevaplar | KalbinNûru | Komik Paylaşımlar | 79 | 23 Ağustos 2024 22:03 |
Ebu Hanife’den Hazır Cevaplar | FECR | Serbest Kürsü | 2 | 11 Temmuz 2018 15:07 |
ibretlik cevaplar | Sükutu-Ezber | Sükutu-Ezber | 0 | 24 Ocak 2017 23:30 |
KUR’AN’DA SUAL VE CEVAPLAR | NUR | Kur'ân-ı Kerim Genel | 1 | 22 Aralık 2009 00:27 |
Sorulara Cevaplar.. | AŞK'ÜL İSLAM | Soru Cevap Arşivi | 0 | 13 Ocak 2008 01:55 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|